• Sonuç bulunamadı

View of Women in folk dances from the gender aspects

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "View of Women in folk dances from the gender aspects"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Toplumsal cinsiyet ba lam nda halk oyunlar nda kad n

Nihal Ötken

1

Özet

Halk oyunlar halk taraf ndan üretilen ve nesilden nesile aktar lan kültür ürünleridir. Toplumsal cinsiyet ba lam nda kad nl k ve erkeklik rolleri de kültür temellidir. Bu sebeple halk oyunlar nda toplumsal cinsiyet ve dans ili kisini ele al rken, kad n ve erke in toplum içinde üstlendikleri rol ve sorumluluklar, geçmi ten günümüze tarihsel ve toplumsal tüm yönleriyle ele al nmal r.

Bu makalede geleneksel uygulamalardan günümüze halk oyunlar nda derneklerden profesyonel topluluklara kadar uzanan sahneleme sürecinde kad n konusu, toplumsal cinsiyet ba lam nda ele al narak incelenecektir

Anahtar Kelimeler: Halk Oyunlar , Kad n, Toplumsal Cinsiyet

Women in folk dances from the gender aspects

Abstract

Folk dances are the cultural products created by the folk and transferred from generation to generation. Femininity and masculinity roles based on culture in the gender aspects, too. For this reason when considering the relationship between dance and gender in folk dances, role and responsibilities undertaken by women and men in society, should be considered in all aspects of the historical and social from past to present.

In this paper women issue in folk dance will be examined from the traditional performances to the present, in the stage process extending from amateur to the professional ensembles as discussed from the gender aspects.

Keywords: Folk Dance, Women, Gender

1

stanbul Teknik Üniversitesi, Türk Musikisi Devlet Konservatuar , Türk Halk Oyunlar Bölümü, stanbul, Türkiye, otken@itu.edu.tr

(2)

Giri

Halk oyunlar halk taraf ndan üretilen ve nesilden nesile aktar lan kültür ürünleridir. Toplumsal cinsiyet ba lam nda kad nl k ve erkeklik rollerinin de kültür temelli oldu u görü ü do rultusunda (Dökmen 2004: 31), halk oyunlar nda toplumsal cinsiyet ve dans ili kisini ele al rken, kad n ve erke in toplum içinde üstlendikleri rol ve sorumluluklar geçmi ten günümüze tarihsel ve toplumsal tüm yönleriyle ele al nmal r.

Bilindi i gibi geçmi ten bugüne toplumsal konumda kad n yeri erkekten sonra gelmi tir. Cinsiyet rolleri erkeklerin ve kad nlar n yapabilecekleri faaliyetleri s rlayan toplumsal beklentileri içermektedir. Toplumsal beklentiler insanlara bu beklentilere uymalar konusunda bir bask yaratmaktad r. Bu gerçek halk oyunlar nda da kar za ç kmaktad r. Geleneksel icrada kad n icrac lardan beklentiler toplumsal cinsiyete ili kin beklentilerle örtü mektedir. Bu durumu daha iyi ortaya koyabilmek için önce geleneksel uygulamalardaki erkek ve kad n aras ndaki kal pla toplumsal cinsiyet rollerine, bu rollerin i leni biçimine; erkekli in ve kad nl n sunulu biçimine; kad n dansç -oyuncular n gösterilerdeki a rl na, rol da mlar na ve hatta kostüm anlay na bakmak gereklidir.

Toplumumuzda geçmi ten günümüze dü ünler, enlikler, bayramlar, törenler ve çe itli toplant larda icra edilen halk oyunlar milli kültürümüzün vazgeçilmez bir ö esidir. Çok zengin bir oyun kültürüne sahip oldu umuz bilinen bir gerçektir. Halk oyunlar türleri hemen her bölgede birbirinden farkl özellikler ta rlar. Bu özellikler hem hareket, hem müzikal hem de kostüm aç ndan öne ç kmaktad r. Birbirinden çok farkl özellikler ta yan bu oyunlar n genel karakteri toplu icra edilmeleridir. Toplu icra edilen bu oyunlar da kad n oyunlar , erkek oyunlar ve karma (kad n erkek birlikte) icra edilen oyunlar eklinde s fland lm r (Baykurt 1976: 122), (Çak r 1995: 12-14), (And 2007: 172).

Geleneksel uygulamalarda toplumsal, kültürel de erlerin ve dini inançlar n da etkisiyle kad n ve erkek oyunlar n birbirinden ayr icra edildi ini biliyoruz ancak baz kaynaklardan edindi imiz bilgiler do rultusunda geçmi te de birlikte yap lan icralar n oldu unu söyleyebiliyoruz. Örne in Sadi Yaver Ataman “100 Türk Halk Oyunu” adl kitab nda Turna Bar ’n n bir kad n, bir erkek taraf ndan oynad bize aktarmakta ve bu oyunda biri erkek, biri di i iki turnan n â kane hallerinin tasvir edildi ini söylemektedir. (Ataman 1975: 6). Yine Metin And karma oynanan oyunlardan bahsederken kad nlar n ve erkeklerin birarada oynad klar yörelerin ve oyunlar n isimlerini vererek anlatmaktad r. "Gaziantep'te Çibikli

(3)

ra kad n bir s ra erkek yüzyüze gelince ellerini birbirlerine vururlar. Yayla Türküsü böyle kad nl erkekli iki s rad r…". (And 2007: 175).

Geleneksel ve yeni uygulamalarda kad n

Geleneksel uygulamalarda az da olsa rastlanan bu örnekler 1950 li y llardan bu yana halk oyunlar sahneleme çal malar içinde daha çok görülmeye ba lanm , kad n ve erkek sahne üzerinde birlikte yer almaya ba lam lard r. Ancak birlikte icra ediliyor olmas na ra men geleneksel icralarda kad n rolü daima utangaç ve çekingen yap dad r. Dans figürleri erke inki ile ayn olsa dahi aktif olan erkektir. Ekibi çeken, komut vererek dans yönlendiren, ortaya ç p zor hareketler yapan ve toplu dans ak belirleyenler onlard r. Dolay yla “takip edilenler” erkeklerdir. (Kurt 2008). Daha aktif ve bedensel gücün daha ön planda oldu u erkek oyunlar n yan nda kad n kad nl k zarafetine uygun davranmak zorundad r. “Kad ns ” olmak geleneksel dans n özellikle vurgulanan bir unsurudur. Bunun güzel bir örne i Sadi Yaver Ataman taraf ndan u ekilde ifade edilir. “….kad n oyuncular n erkekler gibi nara atmalar , erke imsi hareket ve davran lar , geleneklere ters dü en ve hele kad n vücudunun esteti ine ve zarafetine yak mayan hareketlerdir. Dü ünülecek olursa bu oyunlar n oynand kapal ça larda kad n de il vücudunun bir k sm göstermesi, sesini duyurmak bile haram ve günah say yordu. Bugün bu k tlama ortadan kalkm r ama yine de kad n zarafet ve tabiat na uygun hareket etmesi ve kad na yak an yapmas gerekir. “

(Ataman 1987: 17)

Erkek oyunlar nda sava ve bar kavramlar n ele al nd ; Hançer Bar , B çak Horonu, Köro lu, Tüfek Oyunu gibi oyunlarda kullan lan araçlar oyunlar n ad nda anla laca üzere k ç, kalkan, sopa, hançer, b çak ve tüfek gibi araçlard r. Bu araçlar sadece erkek oyunlar nda de il kad n erkek ili kilerinin konu edildi i, kad n naz etti i, k skan ld ya da kad na erke in gücünün gösterilmek istendi i oyunlarda da s kça kar za

kmaktad r. Kad n korkutulmaya, sindirilmeye ya da tam tersi elde edilmeye çal ld bu oyunlarda dahi kad n kad ns korumak durumundad r.

"…Örne in Sivas'tan Sar Zeybek adl oyunda dansç lardan biri kad n öteki erkek olur. Kad n oturur erkek onun çevresinde diller döker, sonra elinde kamalarla onun gözünü ld rmaya çal r….sonra kad n raz olur, yerinden kalkar beraberce oynarlar… Çorum'un Yerli Zeybek oyununda gelin ortada durur, güvey ve öteki erkekler onu korkutmaya çal rlar… Elaz 'dan B çak oyunu da böyledir. Burada erkeklerin k skançl kla b çaklarla

(4)

sald rd k z bir davulun kenar na oturur, erkekler de ellerindeki b çaklarla güçlülüklerini, yi itliklerini gösterirler…" (And 2007: 175)

çine do du umuz kültürle ekillenen bedenlerimizde icra etti imiz hareketler farkl ko ullarda fakl anlamlar ta yabilir. Örnekte verilenin aksine sahneleme sürecinde geleneksellikten uzakla lmakta ve kad n bedenin kullan farkl bir boyutta ön plana

kmaktad r. Halk oyunlar nda özellikle kad n bedeninin sahne üzerinde sergileni i son llarda profesyonel topluluklar n da ortaya ç kmas ile de ik biçimde te hir edilir hale gelmi , bedenin sunumu biçimi ve hatlar , kullan lan kostümler ve dansç n seyirciyle kurdu u ili ki yoluyla özellikle vurgulan r hale gelmi tir.

Bu ba lamda geleneksel icrada birlikte dans etmenin kriterleri ile sahne üzerindeki kriterler birbiri ile örtü mez. Geleneksel kad n danslar son derece yumu ak ve nazik ya da abart z icra edilirken bu danslar sahneye ta nd nda kad n hareketlerinde abart özellikle lenmi tir. Yukar da verdi imiz örnekten yola ç karsak günümüzde icra edilen kad n oyunlar nda gelenekselin aksine abart lm hareketlerin özellikle i lendi i bir icra biçimi söz konusudur. Bu icra biçimi profesyonel gruplarda farkl dans disiplinlerinin tekniklerinin çal lmas ile daha çok ortaya konmu ve kad n hareketlerinin sahnede ön planda olmas özellikle istenmi tir. Görselli e yap lan bu özel vurgunun en büyük nedeni ku kusuz performans n etkileyici olmas sa lamakt r. Tabi bu de im sadece belli oyunlarda de il tüm yöreler için geçerlidir.

Yine kad n dans n ön plana ç kar lmas n yan nda kad n ve erke in hareketlerinin ayn biçimde ve ayn derecede sergilendi i bir sahneleme anlay da günümüz sunumlar nda çok yayg nd r. Burada kad n ve erkek figürleri birbirinden herhangi bir aç dan ayr lmaz. Görsel olarak hareketler ayn seviyede icra edilmektedir. Oysa geleneksel de figürler ayn olsa bile anatomik olarak hareket aç lar birbirinden farkl r. Kad n bedeni erkek bedenine oranla daha küçük aç larda hareketleri icra etmektedir.

Geleneksel uygulamalardan farkl olarak günümüz sahneleme sürecinde erkekler taraf ndan icra edilen ve teknik olarak da zor oldu u kabul edilen oyunlar n kad nlar taraf ndan icras özellikle ele al nm i lenmi tir. Sahnede bunu ortaya koymak izleyicinin dikkatini çekmek ve kad n dansç lar n bu hareketleri yapt göstermek için hemen her yörenin içindeki erkek oyunlar n özellikle zor bölümlerinin kad nlar taraf ndan icras gerçekle tirilmeye çal lm r.

Bu çal malar n arkas ndaki gerekçe bazen kad n çal malar yapan gruplar n halk oyunlar nda kad n ikinci planda kalan uygulamalardan kurtulmas ve kad nlar nda daha

(5)

aktif konumda yer almalar göstererek e itlikçi bir konum sa lamaya çal malar r (Kurt 2008). Ço u zaman da teknik olarak zor hareketlerin kad nlar taraf ndan yap lmas ile sahnenin ve gösterinin görsel aç dan güçlenmesini sa lamakt r. Özellikle profesyonel gruplarda günümüzde bu tür uygulamalar çok fazlad r ancak bu gruplar n toplumsal cinsiyet rollerini sahne üzerinde de tirmek e itlikçi bir konuma getirmek gibi bir çaba içinde olduklar dü ünülmemelidir. Güç, teknik ve artistik olgular n bir arada kullan lmas ile görselli in ön plana ç kmas sonucunda seyirciden al nacak olumlu tepkiler bu gruplar taraf ndan hedeflenen sonuçtur.

Örnek vermek gerekirse Kafkas danslar nda erkek sololar her zaman çok alk alan bölümlerdir. Kald ki bu sololar n kad nlar taraf ndan sahnede yap lmas seyircinin be enisini iki kat artt rmaktad r. Asl nda burada seyircinin bu be enisinde de toplumsal roller içinde her zaman erkek gibi olma dü üncesi kendini ortaya koymaktad r. Ula lmas gereken, dansta da erke in bulundu u nokta gibi görünmektedir.

Oysa ayn çaba erkeklerin kad n oyunlar sahnede icras için söz konusu olmam r. Geleneksel kültürümüz içinde yer alan köçeklik gelene i dahi toplumsal yap ve anlay sonucunda yok olmaya yüz tutmu tur. Köçek; kad n k nda dans eden profesyonel erkek dansç lar, eski devirlerde çalg ile raks eden erkekler, kad n k yafetleri giyerek raks eden genç erkekler ya da çengiler gibi oynayan erkek oyuncular olarak aç klanmakta ve baz kaynaklarda, bu aç klamaya gayri müslim veya dev irme olan genç o lanlar ifadesi eklenmektedir. (Be iro lu 2006:117) Geçmi dönemde kad n gibi giyinip oynayan köçekler

için bugüne kadarki yap lan ara rmalarda erke in kad dans ederken dahi taklit etmesinin kabul edilemez bir davran olarak görüldü ü ortaya konmaktad r. Bu sebeple köçeklerin erkeklik özelliklerini yitirmi ki iler olduklar yönünde ortaya konan görü ler a r basmaktad r.

Sahne üzerinde kad n gibi dans etmek geçmi te oldu u kadar günümüzde de toplumsal yap içerisinde kabul edilmeyen bir durumdur. Say n Ataman Safranbolu’nun Açkap denilen oyununda omuz titretti i için yörenin usta oyuncular ndan Balaban Mehmet A a’dan azar itti ini ve Mehmet a an n kendisine “oyunda omuz titretmek göbek rgalamak gar g sm na mahsustur, erkek g sm na gu ek oynatmak yak u” dedi ini aktarmaktad r. (Ataman 1987:18)

Bedenin kullan ld dans n her türü tarihsel süreç içinde ikinci s f meslekler aras nda yer alm r. Özellikle kad n bedeni ön planda tutulmu , erkekler daima di er özellikleri ile ele al nm lard r. Kad n bedeni ile de erlendirildi i gelene imizde evlilik için seçilecek k zlar n hamamda görülmeye gidilmesinden bellidir. Bu dü ünce dans eden kad n

(6)

içinde geçerlidir. Hangi dans disiplininde olursa olsun dans eden kad n bedeni daima ince ve güzel olmal r. Ku kusuz geleneksel halk oyunlar icra eden ki ilerin do al ortamlar nda dans etmek u runa daima ince kalmak gibi bir kayg lar yoktu. Ancak sahne üzerinde bu i i icra eden her kad n dansç n bu kayg duymas kaç lmazd r. Ailelerin k z çocuklar düzgün bir bedene sahip olmalar için bale kurslar na göndermeleri günümüzde s k rastlan r bir durumdur. Ancak böyle bir beklenti halk danslar için henüz yayg n bir kan de ildir.

Ba ta bale olmak üzere bat geleneksel dans n merkezi unsuru "te hir"dir. Örne in balede kad nlar n giydi i dar mayolar, kas klar ve bacaklar ortaya ç karan tütü ve derin dekolteli üstler yoluyla sahnede kad n "bak las " vurgulan r. Dolay yla burada vurgulanan, bir 'özne' de il bir 'nesne' olan kad n bedenidir. (Kurt 2007: 247) Kad n önce bedeni ile de erlendirilir. Halk oyunlar n günümüzde sahnelenmesinde de bu olay ayn ekilde vuku bulmaktad r. Özellikle profesyonel gruplarda haz rlanan koreografilerde kad n dansç lar n giydikleri kostümler geleneksel danslar icra etseler dahi seksepalitesi fazla olan kostümlerdir. Tasar mlarda parlak kuma lar n kullan lmas , dar ve vücuda yap an streç

yafetlerin seçilmesi kad n bedenini özellikle ön plana ç karmak için yap lan tercihlerdir. Oysa geleneksel kostümlerde kad n k yafetleri çok süslü ve çok renkli olmas na ra men hangi yöre olursa olsun vücudun hiçbir bölümünü aç kta b rakmayacak ekilde kapal r ve mutlaka bir ba k çe idi kullan lmaktad r. Ku kusuz geleneksel icralarda hangi yöre olursa olsun toplumsal yap içindeki kad n konumu danslar n icras na da yans maktad r. Edilgen kad n konumu, kültürel farkl klar ve dinsel aç dan kad n konumu burada birebir örtü en bir biçimde kar za ç kmaktad r. Ancak sahneleme a amas na girdi i andan itibaren hareket biçimlerinde oldu u gibi k yafet aç ndan da de imler söz konusudur. Ve bu de im kad n taraf nda daha ön plana ç kmaktad r. Kad n oyunlar geleneksel icralarda hareket biçimleri aç ndan erkek figürleri kadar ön planda de ildir ancak

yafetleri yukar da da belirtti imiz gibi daima çok süslü ve dikkat çekicidir. Fakat sahne üzerinde bu dikkat kostümden çok kad n bedenine yönlendirilmi tir. Özellikle baz dans çe itleri de bu tip kostümlerin kullan ön plana ç karmaktad r.

Sahne arkas nda kad n

Halk oyunlar nda geleneksel icra ile sahnelenme aras ndaki bu farklar toplumsal cinsiyet ba lam nda kad n konumunun ortaya konmas aç ndan önemlidir. Sahneleme sürecinde sahne önünde oldu u kadar sahne arkas nda yap lan çal malarda da kad n konumu belli k staslarda s rland lm r. Toplumsal cinsiyete dayal i bölümü burada da

(7)

kendini fazlas yla göstermektedir. Sahne üzerinde daha çok icrac konumunda görülenler kad nlar, sahne gerisindeki daha önemli konumlarda (koreograf, yönetmen, tasar m vb) görev alanlar ise erkekler olmaktad r.

Ekipleri haz rlayanlar ço unlukla erkektir. Bu ekiplerdeki hem k z oyunlar n hem de erkek oyunlar n çal lmas ayn ki i taraf ndan yap lmaktad r ve bu genellikle erkeklerdir. Erkek oyunlar çal ran özellikle de sahneleyen kad n hemen hemen yok gibidir. Büyük ehirlerde dahi kad n çal çok az say dad r ve olanlar n hemen hepsi sadece kad n repertuarlar ya da karma icra edilen oyunlar üzerine yo unla r. Oysa erkek çal lar hem kad n hem erkek oyunlar ö retmekte ve sahneye yine kendileri koymaktad rlar. Bu durumu tespit etmenin en iyi yolu halk oyunlar n en çok sergileme alan buldu u yar malara bakmakt r. Resmi veya özel çe itli kurulu lar taraf ndan düzenlenen halk oyunlar yar malar na kat lan ekiplerin çal lar n neredeyse tamam erkektir. Bu konuda henüz yap lm kesin bir istatistik çal mas olmamas na ra men, halk oyunlar alan nda Kültür Bakanl n Hac Ömer Sabanc Vakf ile birlikte düzenledikleri "halk danslar " yar mas nda jüri üyesi olarak görevim sebebiyle bu durumu bizzat yak ndan takip etme imkân buldum. Örne in Türkiye'de be ayr bölgede elemeleri yap lan ve bu elemelerden geçen ekiplerin stanbul'da final için yar bu yar mada 2010 y nda kat lan 26 ekibin çal lar n tamam n ki bu durum kat m belgesinde belirtilmektedir, erkek oldu u görülmektedir. Baz ekiplerde yard mc e itmen olarak ya da sadece k z oyunlar n retilmesinde eme i geçen kad n e itmenler olsa da bunlar n say n 2 veya 3 ü geçmedi i bilinmektedir.

Yap Kredi Bankas da 1953 y nda kurdu u “Türk Halk Oyunlar Ya atma ve Yayma Tesisi” ile halk oyunlar bayramlar düzenlemi tir. 10 kez yap lan bu bayramlarda Anadolu’nun her yöresinde kurulan mahalli ekiplerin özellikle stanbul’da aç k hava tiyatrosu gibi bir mekânda bütün Türkiye’ye tan m imkân sa lanm r. Bu bayramlara kat lan ekiplerde ba lang çta kad n dansç lar yok denecek kadar azd ve kad nlar n buralarda yer alabilmesi ad na büyük fedakârl klarda bulunulurdu. 1954 y nda yap lan ilk bayrama Türkiye’nin de ik illerinden 24 ekip kat lm r. Bu ekiplerin hiç birinde karma oynanan ekip yoktur. 1955 de düzenlenen ikinci bayramda 8 yöreden sadece Erzurum ekibi karma ekip olarak kat lm r. 1956 da kat lan 17 ekipten iki tanesi Erzurum ve Kars ekipleri karmad r. Ba lang çta erkek ekiplerinin fazla oldu u bu bayramlarda 1962 y ndan itibaren 1969 daki son bayrama kadar karma ekiplerin say her y l artarak devam etmi tir. Sahne olgusunun beklide ilk kez bu bayramlarda ba lad günden bu güne geçen süreçte de ik kurum ve

(8)

kurulu lar taraf ndan halk oyunlar geleneksel ve stilize dallarda olmak üzere bölgesel ve Türkiye genelinde çe itli yar malarla da devam etmektedir. Geçmi ten bu güne kadar var olan bu sahne sürecinde yer alan ekiplerin içinde dans eden kad n say her gün artarak devam etmekle birlikte o günden bu yana bu ekipleri haz rlama ve sahnelemenin hala erkek egemenli inde olmas toplumsal cinsiyete dayal i bölümünün varl sürdürdü ünün göstergesidir.

Bat da dans üzerine akademik kariyer yapanlar n ço u kad n dansç lard r. Tarihsel olarak önemsiz görülen dansç k mesle i özellikle 20.yy da yar zamanl ve süreklili i olmayan bir meslek görünümündedir. Bu özellikleriyle geleneksel olarak kad nlara uygun görülen i kollar yla benzer bir niteli e sahiptir (Kurt 2007:245) Di er dans disiplinlerine ait bu saptamalar Türk Halk Oyunlar kendine meslek edinen kad nlar içinde ile geçerlidir. THO 1984 y nda ilk defa üniversite düzeyinde TÜ TMDK bünyesinde kurulmu tur ve ilk kurulan bu bölüme akademik kariyer yapmak için ba vuran ki ilerde yine ayn bölümden mezun kad nlar olmu tur.

Halk oyunlar piyasas n aksine ki bu piyasa yukar da belirtildi i üzere erkekler taraf ndan i gal edilmi durumdad r, Konservatuarlar n Türk halk oyunlar bölümlerinden mezun olup hâlihaz rda Türkiye’nin çe itli yerlerinde halk e itimi merkezlerinde halk oyunlar ö retmeni olarak devam eden çok say da kad n e itmen vard r. Üniversite düzeyinde bu bölümlerin kurulmas ve buradan verilen mezunlar neticesinde kad n halk oyunlar

itmenlerinin say lar n biraz daha artt bir gerçektir. Ancak totalde bak ld nda ister itmenlik isterse di er alanlarda olsun halk oyunlar nda piyasas nda hala erkek egemenli i devam etmektedir.

Sonuç

Sonuç olarak toplumsal cinsiyet ba lam nda halk oyunlar alan nda kad nlar incelemek hem geleneksel hem de yeni uygulamalar üzerinden iki yönlü bir bak gerektiriyor. Bunlardan biri, kad nlar n ister dansç , ister e itmen, ister halk oyunlar n di er alanlar nda olsun meslek prati inde yer alma biçimi ve di eri de alan içinde kad n yeri olarak tan mlanabilir. Di er alanlarda oldu u gibi halk oyunlar nda da ister geleneksel icralarda ister geçmi ten günümüze yürütülen sahneleme sürecinde erkek egemen bir yap n oldu u ortadad r.

Halk oyunlar n koreograflar ku kusuz halkt r yani oyunlar anonim yap ya sahiptir. Kad nlar n bu anonim yap içindeki danslar n olu turulmas na katk lar yads namaz. Kad n

(9)

oyunlar , kad nlar taraf ndan yarat lm olsalar da sahneleme sürecinde bu genellikle görünmez k nm r. Geleneksel oyunlar z içinde kad n isimleri ile yer alan çok say da oyun olmas da asl nda bunlar n belirli ki iler taraf ndan yarat ld , folklorun dinamik yap itibariyle süreç içinde yay ld göstermektedir. Burada do al koreograflar n kad nlar oldu u göz önüne al nmal r. Geleneksel halk oyunlar n yarat lmas ndaki katk lar n aksine, günümüzde kad n dansç lar n say lar n artm olmas na ra men, sahne sürecinde anonim oyunlardan yararlan larak yap lan yeni uygulamalarda dans n üretiminde ve sergilenmesinde a rl kl olarak etkili olmad klar görülmektedir. te bu üretim ve sahneye konma sürecinde toplumsal cinsiyetin belirledi i rollerin d na ç karak dansta e itlikçi bir yap n olu mas na katk da bulunmak için kad nlar n daha aktif roller almas gereklili i kaç lmazd r.

Kaynaklar

And, M. (2007). Oyun ve Bügü. stanbul: Yap Kredi Yay nlar 2. Bask . Ataman, S. Y. (1975). 100 Türk Halk Oyunu. stanbul: Yap Kredi Yay nlar .

Ataman, S. Y. (1987). Halk Oyunlar n Sahnelenmesinde Kar la lan Problemler Sempozyumu. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanl .

Baykurt, . (1976). Türkiye'de Folklor. Ankara: 122.

Be iro lu, . (2006). Müzik, Kimlik, Cinsiyet: Çengiler, Köçekler. Folklor/Edebiyat, 111-117.

Çak r, A. (1995). Türk Halk Oyunlar n Tasnifi. Milli Folklor, 12-14.

Dökmen, Z. Y. ( 2004). Toplumsal Cinsiyet: Sosyal Psikolojik Aç klamalar. stanbul: Sistem Yay nc k.

Kurt, B. (2007). Dans Sahnesinde Kad nlar. Folklora Do ru, 245-247.

Kurt, B. (2008). Halk Danslar nda Toplumsal Cinsiyet Rollerini Dönü türmek. Sempatik

Referanslar

Benzer Belgeler

Kübalı lider; 5'inci Latin Amerika ve Karayipler - Avrupa Birliği Zirvesi'ndeki "Sürdürülebilir Kalkınma: çevre, İklim Değişikliği, Enerji" başlıklı yuvarlak

Yürüyü şü organize edenlerin belirttiğine göre bu bölgede gruba katılanlar arasında madenciler, öğretmenler ve hatta ev hanımları bile bulunuyor ve onlarla

RedHack tarafından e-postaları ele geçirilen TOBB Başkan Vekili, Ankara Ticaret Borsası başkanı ve Kredi Garanti Fonu Ba şkanı Faik Yavuz'un araziler için Melih

Doğal yolla menopoza giren kadınlarla cerrahi olarak menopoza giren kadınlar ara- sında HADS- Depresyon sınıfı ve puanları arasındaki fark da istatistiksel olarak

Impact of chronic renal insuf- ficiency on clinical outcomes in patients undergoing percutaneous coronary intervention with sirolimus- eluting stents versus bare metal stents.

Benlik-alg›s› boyutlar› ile benlik-kurgusu temel boyutlar›n›n kutuplar› dikkate al›narak aralar›ndaki örüntüye ayr›nt›l› olarak bak›ld›¤›nda, bireysel

Poincaré Kestirimi’nin çözümü sonras›nda ortaya ç›kan toz duman içinde, Perelman ile görüflen tek gaze- teciler olan The New Yorker’›n bilim yazarlar›

Baumeister’a göre kendini be¤enme, tek bafl›na fazla olumlu bir fley olmad›¤› gibi,. baflkalar›n›n bir kiflinin zekas›, fizi¤i ya da erdemleri