1
Terapotik Olmayan İletişim Terapotik Olmayan İletişim
Teknikleri Teknikleri
Arş. Gör. Dr. Ayşegül YAVAŞ AYHAN
İletişim nedir? Ne İletişim nedir? Ne
değildir?
değildir?
Mesaj, karşıdaki kişi tarafından, anlatılmak istenen anlamda anlaşılmış ve yorumlanmışsa, gönderen ve alan
kişi arasında iletişim vardır!
Eğer, mesaj, karşıdaki kişi tarafından, farklı anlaşılmışsa bu kişiler arasında iletişim yoktur.
3
Nonterapotik iletişim yöntemleri Nonterapotik iletişim yöntemleri
SORU SORMA*
Kapalı uçlu sorular*
Yanıtı içinde olan sorular
Deşici (meraklı) sorular
Ayrışmamış sorular
Neden-Niçin soruları
Sosyal kabul görecek yanıtlar içermeyen sorular
4
KAPALI UÇLU SORULAR
Dikkatli kullanılmazsa;
soru soruyu getirir ve birey bir süre sonra bu kadar çok
sorudan sıkılır ve kendini sorguya çekiliyormuş gibi hisseder.
bireyi ayrıntılı ve istediği kadar bilgi vermekten alıkoyar.
bireyin kendisinin de o ana kadar farkında olmadığı yönlerini tanımasını engeller.
5
ÖRNEK: KAPALI UÇLU
Çalışıyor musunuz?
Ali kaza geçirmişti, iyileşti mi?
Bu hastanedeki hemşire bakımından memnun musunuz?
6
ÖRNEK: AÇIK UÇLU
Bana kendinizden söz eder misiniz?
Kazadan beri Ali nasıl?
Bu hastanedeki hemşire bakımı hakkında ne düşünüyorsunuz?
7
YANITI İÇİNDE OLAN SORULAR
Bireyin vereceği yanıtı sınırlayan, yönlendiren ve birey yerine karar verilen bir soru tipidir.
Taburcu olduğunuz için eminim çok seviniyorsunuzdur?
Böyle düşünceli çocuklarınız olduğu için mutlusunuzdur herhalde?
Yerine…
Taburcu olduğunuz için kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Böyle çocuklarınız olduğu için kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
8
DEŞİCİ (MERAKLI) SORULAR*
Birey ile ilgili bilgi toplamaktan çok, soranın kişisel merakını gidermeye yönelik olduğu için uygun değildir.
Bu yaşa dek neden evlenmediniz?
Karınız sizi niye terk etti?
Yerine…
Evlilik konusunda neler düşünüyorsunuz?
Karınızın sizden ayrılması konusunda konuşmanın bir yararı olur mu?
9
AYRIŞMAMIŞ SORULAR
Birkaç sorunun aynı anda sorulması veya bir soruda birden fazla fikir bulunmasıdır. Birey hangisine yanıt vereceğini
belirlemekte zorlanır ve soruların hepsini yanıtlayamaz.
Ne iş yapıyorsunuz? İşinizi seviyor musunuz? Ne zamandan beri çalışıyorsunuz?
Arkadaşlarınızı ziyarete bu hafta mı, gelecek hafta mı gelirsiniz?
Yerine…
Bana işinizden söz eder misiniz?
Arkadaşlarınızı ziyarete ne zaman gelmek istiyorsunuz?
10
NEDEN-NİÇİN SORULARI
Bireyleri zor durumda bırakabilir. Kişi bu soruları benliğine bir saldırı olarak algılayarak savunmaya geçebilir.
Bireyin herhangi bir şeyi tanımlamasını istemekle, nedenini açıklamasını istemek ayrı şeylerdir. Bireyden açıklama istemek yerine, ne olup bittiğini ve yaşadıklarını tanımlamasını istemek daha uygundur.
Neden böyle söyleme gereği duydunuz?
Neden karınıza durumu açıklamadınız?
Yerine…
Böyle söylemenizin sebeplerinden söz etmek ister misiniz?
Karınıza durumu açıklamak konusunda ne düşünüyorsunuz?
11
SOSYAL KABUL GÖRECEK
YANITLAR İÇERMEYEN SORULAR
Bireyin ne hissettiğini anlamaya çalışmaktan çok, ne hissetmesi ve ne hissetmemesi gerektiğini dikte ettiren sorulardır. Bireyi, soruyu gerçekte olduğu biçimiyle değil, başkalarının duymayı beklediği biçimde yanıtlamaya zorlayabilir.
Evliliğiniz iyi gidiyor mu?
Çocuklarınız tatile gittiğinde onları özlüyor musunuz?
*nasıl bir anne bu?
Yerine…
Eşinizle ilişkinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çocuklarınız tatile gittiğinde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
12
13
Boş Güven
Bireyin duyguları ve endişelerini görmezden gelir.
Hasta: Korkuyorum işte…
Hemşire: “Korkma çok yakında iyileşirsin” ya da “Her şey düzelecek merak etmeyin”
Yerine…
Korkmanızın sebebi ne? Biraz açıklar mısınız?
14
Öğüt Verme
Bireye doğru olanın ne olduğunu öğretme, en iyisi budur mesajını verme ya da bireyde istenilen davranışı yaptırma
amacıyla kullanılan bir iletişim biçimidir kişinin düşünceleri ? Kişi adına karar vermek? Bireyin özgürlüğü, otonomisi, kararları,
yeterliliği ?
Hemşire: Sen en iyisi taburcu olduğunda evini taşı, ortam değişikliği sana iyi gelir.
Yerine…
Bu durumda ne yapmayı düşünüyorunuz?
Bu duruma yönelik bir planınız var mı?
Reddetme-Suçlama-Kınama
•Bireyi savunmaya iter ve öfke duygusunu ortaya çıkarır.
•Sözel iletişimde reddedici tutum, hastaya söylediklerinin dikkate değer olmadığı ve onun düşüncelerine değer verilmediği mesajı verir.
•Ayrıca hasta ile güven ilişkisi bozulmuş olur.
Hasta: Bu sabah çok zor uyandım uykumu alamadım hemşire hanım.
Hemşire: Tabi gece geç saatlere kadar dizi seyredersen olacağı bu.
Hasta: Neden böyle oldu hiç anlayamıyorum hemşire hanım.
Hemşire: Önceden durumu anlatsaydın, bunlar olmayacaktı. Bunu yapmış olduğuna inanamıyorum.
15
Savunma
Savunma bireyin benliğini koruma gereksinimden kaynaklanır.
Savunucu durumda olan kişi iletişimden çok kendisini
savunmaya harcar. Konudan söz etmek yerine karşıdaki kişiyi alt edeceğini düşünür.
Birey savunucu tutumda iletişim kuruyorsa dinleyici durumda olan kişide de savunucu tutum uyanır.
Hasta: Ben alternatif tıp yöntemlerine inanıyorum. Bu kadar ilaç verilmesine karşıyım.
Hemşire: Alternatif tıp yöntemleri bizim uyguladığımız modern tıp tedavisinin hızına ve gücüne yetişemez.
Yerine…
Hemşire: Tam olarak ilaçlara karşı olmanızın nedeni nedir?
16
SEMPATİ
17
Sempatik iletişimde karşıdaki bireyin duygularını anlamaktan çok onunla birlikte üzülmek, ağlamak veya öfkelenmek gibi duygular yer alır.
Duyguları Küçümseme
Karşımızdaki bireylerin önemsediği herhangi bir duruma onlar kadar önem vermeme ya da onların önemsediğinden daha hafif görme durumudur. Hemşire veya sağlık çalışanları için oldukça basit bir durum olarak algılanan olaylar, hasta ya da danışanlar için çok önemli bir durum olarak algılanabilmektedir.
Hasta: “Kendimi bugün çok kötü hissediyorum.”
Hemşire: “Bazen bende böyle hissederim.”
18
KONUYU DEĞİŞTİRME
19
İnsanların cevap vermek istemediği, cevap vermeye zorlandığı ya da çatışma olasılığının olduğu durumlarda sıklıkla kullandıkları bir yöntemdir.
Hasta: “Ölmek istiyorum.”
Hemşire: “Size televizyon açayım da izleyin.”
DİNLEMEYİ BİLMEME
Özellikle korku veya endişe gibi durumlarda bireylerin söylenilenleri tam dinlememesi, kendini konuya vermemesi ve dinlemeyi bilmemesi gibi durumlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Hasta: “Bu aralar zamanım çok boş geçiyor.”
Hemşire: “Ohh ne güzel, keyif senin ye-iç-yat”
20
SESSİZLİĞİ KULLANMA YETERSİZLİĞİ
Sessiz kalmak bireylerin karşılaştığı olumsuz bir duruma herhangi bir cevap vermeme olarak açıklanabilir.
Hasta: “ CA hastası bugün kendimi çok iyi hissediyorum, kurtulacağım sanırım.”
Hemşire: “ Hastaya bakar ve sadece gülümser.”
Yerine…
Hemşire: Umudunuzu korumanız çok önemli.
21
YANLI-YÜKLÜ-YARGILI DAVRANMA
Burada bireylerin yaptıkları, yapmadıkları veya düşündükleri yüzünden başkaları tarafından suçlayıcı, aşağılayıcı ya da yargılayıcı davranılması durumu söz konusudur.
Bireyler anlaşılmadığını ve kendilerine sardırıldığını düşünebilirler.
Çaresizlik ve endişe duygularını arttırır.
Hasta: “Annesine karşı olumsuz bir tavır sergilediği gözlemlenen hasta”
Hemşire: “Ne kadar ayıp, insan hiç annesine böyle yapar mı?” 22
GEREKSİZ ONAY
Sağlık personelinin hastayı sürekli ve her konuda onaylaması hasta da ‘’hep böyle davranın, hep böyle davranırsan seni takdir ederiz.’’ mesajını oluşturur. Onay gören hasta devamlı onaylanmak ister dolayısıyla sağlık personeline karşı bağımlılığı artar, bireyselliği kısıtlanmış olur.
Hemşire: Her zaman istediğimizi yapıyorsunuz sizden çok memnunuz. Bence harika bir iş yapıyorsun.
23