• Sonuç bulunamadı

Tutumların Ölçülmesi, Tutum Kuramları, Tutum Ölçekleri Ve Sorunları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tutumların Ölçülmesi, Tutum Kuramları, Tutum Ölçekleri Ve Sorunları"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y R D . D O Ç . D R . H . D E N I Z G Ü L L E R O Ğ LU

Tutumların Ölçülmesi, Tutum Kuramları, Tutum Ölçekleri

Ve Sorunları

(2)

Bilimsel olarak incelenmesi 19. yy’da başlayan tutum, Latince olan kökeninde “harekete hazır” anlamına gelmektedir (Arkonaç, 2001). Sosyal bilimlerdeki pek çok kavram gibi tutum kavramıyla da ilgili tam bir görüş birliği oluşmamıştır.

Tutumun geleneksel tanımlarından her biri tutumun ne olduğuna ilişkin az da olsa farklı bir kavramlaştırma içermekte ya da tutumun farklı yönünü vurgulamaktadır. Tutumla ilgili tanımlar aşağıdaki gibidir.

Allport (1935) tutumu, “yaşantı ve deneyimler sonucu oluşan, ilgili olduğu bütün obje ve durumlara karşı bireyin davranışları üzerinde yönlendirici ya da dinamik bir etkileme gücüne sahip duygusal ve zihinsel hazırlık durumudur”

şeklinde tanımlamıştır

(3)

Allport (1935) tutumun pek çok farklı tanımını inceleyerek,

tutumun üç önemli özelliğini (a) tecrübe ile organize edilen,

(b) tutumu bağlı olduğu bütün durumların ve objelerin

varlığında harekete geçen ve (c) olumlu ya da olumsuz

tepkiler için hazırlanma ve hazır olma olarak açıklamaktadır

(Anderson, 1991).

(4)

TUTUMLARI NEDEN ÖLÇERİZ

Eğitim ve psikolojinin amaçlarından biri, bireyler hakkında kararlara varmaktır. Bireyler hakkında doğru kararların verilmesi, doğru bilgilerin toplanmasına ve toplanan bilgilerin doğru yöntemlerle ölçülmesine bağlıdır. Bireyler hakkında çeşitli yollarla bilgi toplamak mümkündür. Bu yollar test teknikleri ve test dışı teknikler olarak gruplandırılabilir. Tekin (2000) test tekniklerini; “tipik davranış testleri” ve

“maksimum performans testleri” olarak ikiye ayırmıştır.

(5)

Maksimum performans testlerinde, bir kişinin bir işi belli bir durumda ne denli iyi ya da doğru yapabildiği belirlenmeye çalışılır. Birey hem kendisi hem de başkaları ile yarış durumundadır; yapabileceğinin en fazlasını, en iyisini yapmaya çalışır. Bu testler; zeka testleri, başarı testleri, psikomotor davranışların ölçüldüğü testler, müzik yeteneği testi gibi yetenek ve başarı testlerini içerir (Erkuş, 2000;

Tekin, 2000).

(6)

Tutumlar, insan davranışlarının ne önemli tayin edicilerinden biridir. Bireylerin tutumları, sevgileri ve nefretleri davranışlarını önemli ölçüde etkiler (Morgan, 1991). Bu bakımdan tutumların ölçülmesi, ilgili nesne ya da duruma ilişkin insanların sahip

oldukları tutum derecesinin bilinmesi birçok alanda istenen bir durumdur (Erkuş, 2003).

Tutum, öğrenmeyle kazanılan, bireyin davranışlarına yön veren ve karar verme sürecinde yanlılığa neden olabilen bir olgudur (Ülgen 1996). Bir derse karşı olumlu tutum geliştirme; derse katılma isteği, karşılık vermekten tatmin olma, bir değeri

olduğunu kabullenme ve bir değer olarak kabulüne taraftar olma şeklindeki davranışları içerir (Özçelik 1998).

.

(7)

TUTUMLARI OLUŞTURAN TEMEL ÖĞELER

Bireyin tutumları, deneyimleri ve edindiği bilgilerin örgütlenmesi ile oluşmaktadır. Örgütleme belli değerlendirme süreçlerine bağlı olduğuna göre, söz konusu deneyim ve bilgiler biçim değiştirdiğinde tutum da değişebilmektedir.

Tutumların bilişsel, duyuşsal ve davranışsal olmak üzere üç

öğesi vardır. Bireyin bir konu ile ilgili bildikleri o konuya

olumlu bakmasını gerektiriyorsa (bilişsel öğe), birey o konuya

ilişkin olumludur (duygusal öğe). Bunu sözleri ya da

davranışları (davranışsal öğe) ile gösterir (İnceoğlu, 1993).

(8)

TUTUM KURAMLARI

Tutumların nasıl oluştuğu ve nasıl değiştiği ile ilgili kuramlar ileri sürülmüştür. Tutumlara, özellikle tutum değişimi sorunuyla ilgili yapılan çeşitli araştırmalarda dört farklı kuramsal yaklaşım kullanılmıştır. Bunlar “öğrenme”, “sosyal yargı”, “tutarlılık” veya “denge” içeren bilişsel kuramlar ve

“işlevsel” kuramlardır (Kağıtçıbaşı, 1999).

(9)

TUTUM KURAMLARI

Öğrenme Kuramı

Bu kuram genel bir şekilde tutum değişimine uygulanmıştır.

Buna göre, tutum değişimi bir öğrenme süreci olarak ele alınarak etkileyici iletişim çalışmaları ve bunun yanısıra klasik koşullanma ile tutum geliştirme deneyleri de yapılmıştır.

Klasik koşullanmada olduğu gibi, hoş yaşantılarla

ilişkilendirilen objeler olumlu değerlendirilirken, hoş olmayan

yaşantılarla ilişkilendirilenler olumsuz olarak

değerlendirilmektedir (Tavşancıl, 2002).

(10)

TUTUM KURAMLARI

Sosyal Yargı Kuramı

• Bir şeyi sevip sevmemek, hoşlanmak ya da hoşlanmamak o şey hakkında bir yargı sahibi olmayı gerektirmektedir. Bu kurama göre, kuvvetle bağlanılan bir tutumun kendinden farklı görüşleri reddetmesi olasılığı, kabul etmesi olasılığından daha fazladır.

Buna karşılık, fazla kuvvetle bağlanılmamış olan tutumların farklı görüşleri kabul etmesi olasılığı, reddetmesi olasılığından daha fazladır. Burda da benzetme mekanizmasını kullanarak o görüşleri kendi görüşüne gerçekte olduğundan daha benzer görüp, kabul etme olasılığı artmaktadır. Bu kuram, destekleyen bulgular sağlamasına karşın, tutum değişimi ile ilgili belirli ölçülebillir tahminler yapmaktan çok, tutum değişimini anlamak için temel bir çerçeve durumundadır (Kağıtçıbaşı, 1999).

(11)

TUTUM KURAMLARI

Tutarlılık Kuramları

• Tutarlılık kuramları, insanın değişik tutumları arasında tutarlılığı sağlama çabası içinde olduğuna odaklanmıştır. Heider ve arkadaşları tarafından geliştirilen denge kuramı, ana fikri dengesiz olan bir sistemin dengelilik yönünde değişebileceği biçiminde olan bir kuramdır. Bu kurama göre dengesizlik, dengeli bir duruma dönüşme doğrultusunda değişim için kişi üzerinde baskıya yol açar.

Çünkü denge durumunda olmayan tutum yapıları rahatsız edici ve hoş değildir. Denge kuramının temel ilkesi, insanın tutum yapısındaki dengeyi koruma eğiliminde olduğudur. Bununla birlikte, denge kuramı dengesizlik durumunun her zaman giderilmeye çalışılacağını örgörmez, böyle bir eğilim olduğunu öne sürer ((Kağıtçıbaşı, 1999).

(12)

TUTUM ÖLÇEKLERİNİN SORUNLARI

• Tutum ölçeceklerinin başlıca sorunları geçerlik konusunda ortaya çıkmaktadır. Geçerliğe yönelik bazı sorunlardan çok sık söz edilmektedir. Bunların en çok rastlanılanı ‘’ sosyal istenirlik’’ tir.

Bir tutum ölçeğindeki maddelere sosyal istenirlik yönünde verilen yanıtlar, bireyin gerçek duygularıyla tutarsız olan tepkilerdir.

• Buna karşılık, tepkiler kişinin onay öngördüğüne veya istendik olduğuna inandığı tepkilerle tutarlıdır. İkinci ortak sorun ‘’uygu’’

durumudur.

• Uygu durumunda, cevaplayıcılar cümlede ifade edilenler hakkında ikilem içinde veya belirsiz durumda kaldıklarında,

• bunlarla uyuşma eğilimi gösterirler. Bu sorunlara rağmen, ölçeklerin yapı geçerliğini görgül yolla test etmek için uygun denencelerin kullanılmasıyla tutum ölçeklerinin geçerliği arttırılabilir (Anderson, 1991).

(13)

KAYNAKÇA

Arkonaç, S. A. (2001). Sosyal Psikoloji, (Değiştirilmiş ve

Genişletilmiş 2. Baskı), İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım.

Anderson, L.W. (1991) “Tutumların Ölçülmesi”. Çev. Nükhet Çıkrıkçı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi

Dergisi. 24, 1: 241-250.

Erkuş, A. (2003). Psikometri Üzerine Yazılar. Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.

Kağıtçıbaşı, Ç. (1999). Yeni İnsan ve İnsanlar (10. Baskı).

Sosyal Psikoloji Dizisi:1, İstanbul: Evrim Basım ve Dağıtım

Tavşancıl, E. (2002). Tutumların Ölçülmesi ve SPSS ile Veri

Analizi. Ankara: Nobel Yayınları.

Referanslar

Benzer Belgeler

Normal veya yüksek tuzlu diyet alan gruplarda “in vivo” L-NNA uygulamasının deneklerin günlük ortalama su alımları üzerine etkileri.... Diyette yüksek tuz uygulamasının

Açıkça görülebileceği gibi, tutum puanlarının kararlılık derecesine ulaşmak için, tutum uygulamaları arasında geçen süreyi saptamak gerekir (Anderson, 1991)..

Araştırmacılar bu çalışmalarında Geertz’in “model for” tanımına uygun bir şekilde, Aleviliğin ne olduğunu anla(t)maya çalışırken aslında ne olması gerektiği- nin

2) Öğretmen yetiştiren fakültelerden mezun olan öğretmenler, "insancıl düşünsel yaklaşım'' (boyut 2), "öğrenci ve öğrenmeye karşı tutum" (boyut 3)

 Bilgi, tutum oluşmasında önemli olduğu kadar, tutumlar da bireye bilgi sağlar,.. Davranışları

belirledikten sonra, bu noktaya belirledikten sonra, bu noktaya nasıl geleceğinizi akılcı ama cesur bir nasıl geleceğinizi akılcı ama cesur bir şekilde planlayarak her

• Tutumlar bir şey hakkındadır, bir tutum nesnesi vardır ve buna yönelik bir... Tutum doğrudan gözlenebilir bir niteliğe sahip değildir ancak bireyin

Kaynağın karşısındaki alıcı faktörleri mesajı alan kişinin kişilik özellikleri, cinsiyeti, sosyal statüsü, zekâ, bağlılık vb. mesajın bütünlüğünde etkili