• Sonuç bulunamadı

KARAKTER VE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KARAKTER VE"

Copied!
52
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARAKTER VE

DEĞERLER EĞİTİMİ

FİLOLOJİ GRUBU 4. HAFTA 1. DERS

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ DİĞER KAVRAMLAR

(2)

Karakter /Seciye Yaratılış / Tabiat

Huy Mizaç

Kişilik / Şahsiyet Karakter tipleri

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(3)

Karakter, Kişilik ve Mizaç

• Farklı duygu ve düşünce biçimleri hakkında konuşmak için

kullanılan ve bu sebeple birbiri ile çok karıştırılan, 3 farklı konsepttir.

• Aralarındaki benzerlik genellikle anlamları ile ilgili kafa karışıklığına sebep olur.

• Aralarındaki farklılık üzerine odaklanmadan önce, mizaç ve

karakterin kişiliğin parçaları olduğunu hatırlatmak isterim, hem mizaç hem karakter kişiliği oluşturan temel taşlardandır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(4)

Karakter, Kişilik ve Mizaç

Kişilik, hem doğal olarak gelen hem de öğrenerek edindiğiniz deneyimlerden meydana gelmektedir.

Karakter, ise çevreden edinilen bir parçamızdır.

Karakter, deneyimler ve hayat boyunca yaşanılan sosyal etkileşimlerin bir sonucu olarak oluşur.

Bu da alışkanlıkların mizaçta, yani insanın biyolojik yatkınlılarında da değişikliğe yol açabileceğini gösterir.

• Alışkanlıklar, yatkın olunan şeylere uygun olmalı ve onları perçinleyerek kişiliğe şekil verebilir.

Bu sebeple, karakterin kökleri yaşanılan kültürde saklıdır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(5)

Karakter, Kişilik ve Mizaç

Karakter, mizaç kadar katı değildir.

Genetik olmadığı için gelişimin başlangıç aşamalarında tam olarak ortaya çıkmamış olabilir.

Karakter farklı aşamalardan geçerek olgunlaşır ve son halini genellikle yetişkinlik döneminde alır.

Bu sebeple üzerinde sosyal eğitim ile değişiklik yapmak mümkündür.

Bugünlerde insanlar karakter kelimesini kişilik ile karıştırabilmekte ve bu iki kavramı birbirinin yerine kullanma eğilimindedir.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(6)

KARAKTER

(7)

KARAKTER

• Bir şeyi benzerlerinden ayıran temel özellik.

• Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yapı anlamındadır

• Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu, duygulanma ve davranış biçimidir

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(8)

KARAKTER

• Felsefi bakış açısıyla Karakter;

• Bireyin kendi kendine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünüdür.

• Bir başka deyişle “Karakter, her birimizi vasıflandıran hissetme, düşünme ve hareket etme tarzlarının bütünlüğüdür.”

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(9)

KARAKTER

Karakter; kişiye özgü davranışların bütünü olup, insanın bedensel, duygusal ve zihinsel etkinliğine, çevrenin verdiği değerdir.

Bireyin karakteri, kişisel özellikler ile içinde yaşanılan çevrenin değer yargılarından oluşur.

Karakter, aile, okul, çevre içinde, çocukluk çağından itibaren gelişmeye, biçimlenmeye başlar.

Karakterin gelişmesi ve biçimlenmesine ilişkin değişik ruhbilim ve toplumbilim öğretileri bulunmasına karşın, bunların hepsi karakterin oluşmasıyla üstbenliğin ve vicdanın oluşması arasında sıkı bir bağlantı olduğunu vurgulamışlardır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(10)

KARAKTER

• Bir şey üzerinde değişmeden kalan izler, bir şeyi benzerlerinden ayırmaya yarayan temel hususiyet, üstün manevi özellik, bir

nesnenin ayırıcı özelliği anlamlarını da taşıyan karakter; huy, mizac, seciye kavramları yerine de kullanılır.

TDK Türkçe sözlükte karakter kelimesi, “bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan temel özellik, seciye” olarak tanımlanmaktadır.

Seciye sözcüğü ise TDK Türkçe sözlükte “yaratılış, huy, karakter”

olarak açıklanmaktadır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(11)

KARAKTER

Karakter, bir kişinin belli bir durum karşısında değişmeyen (tutarlı) bir tavır ve davranışta bulunmasıdır.

Kişilik ile karşılaştırıldığında şu söylenebilir: Kişilik (Şahsiyet), bu tutarlı tavır ve davranışın o kişiye özgü (nevi şahsına münhasır) olmasıdır.

Bir kişinin belli bir durum karşısında gösterdiği tutarlı tavır ve davranış,

toplum tarafından kabul edilen, onaylanan veya özendirilen türde olabileceği gibi (iyi karakter); toplum tarafından kabul edilmeyen, onaylanmayan, hatta olumsuz karşılanan türde de olabilir (kötü karakter).

Dolayısıyla karakter temelde nötr bir kavramdır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(12)

KARAKTER NEDIR?

• Karakter, küçük yaşlardan itibaren içinde yaşanan toplumun değer yargılarının benimsenmesi ile şekillenir.

• İnsan, benimsediği, kendisi ile bütünleştirdiği değerleri, ilgili durumlarla karşılaştıkça kendine özgü biçimde uygular.

• Bu tür davranışlarda ve karakter özellikleri arasında tutarlılık vardır.

• Örneğin insan, hem dürüst, hem yalancı olamaz.

(13)

KARAKTER NEDIR?

• Benimsenen değerlerle davranışlar arasında uygunluk varsa kişi karakter sahibidir.

• Halk arasında “özü sözü bir”, “sözü sazına uygun” gibi deyimler, karakter sahibi insanın özellikleridir.

• Benimsenen değerlerle davranışlar arasında uyumsuzluğun olması, karaktersizliğinin göstergesidir.

• Bu tür insanların davranışlarında tutarlılık yoktur.

(14)

KARAKTER NEDIR?

Halk arasında da “bir sözü bir sözünü tutmaz”, “ipiyle kuyuya inilmez” gibi deyimler,

“yalancı” , “sahtekâr”, “iki yüzlü” gibi terimler, bu tür insanlara duyulan güvensizliği belirtir.

Dürüstlük, hoşgörü, sabırlılık gibi özellikler karakter özelliğidir.

Zeki, yetenekli, coşkulu, içe dönük, otoriter, kavgacı, girişken gibi özellikler kişilik özelliğidir

Çocuklar kendilerine has kişilik özellikleriyle dünyaya gelirler.

Aynı ailede büyüyen kardeşler arasında hatta tek yumurta ikizi olan kardeşler arasında bile birbirlerinden farklı kişilik özellikleri görülebilir.

(15)

KARAKTER NEDIR?

• Sözlük anlamı olarak da, kuramsal anlam olarak da aslında aynı şeyleri anlatan karakter:

• Bireylerin diğer bireylerle arasındaki bütün farklılıkların bütünüdür diyebiliriz.

• Kişiyi diğerlerinden ayıran ne varsa, karakterinin özellikleridir.

• Çabuk kızması ya da sakin olması, güler yüzlülüğü ya da melankolik yapısı, içe dönük ya da dışa dönük olması gibi her türlü özellik karakter başlığı altında toplanabilir.

• Kişiyi diğerlerinden ayıran bütün özelliklerin toplamı onun karakteridir

(16)

KARAKTER OLUŞUMU

• Karakterin bir kişilik yapısı olduğunu biliyoruz ve bu yapı genel hatlarıyla daha doğmadan belirlenmiş haldedir.

• Sahip olduğumuz pek çok özellik gibi kişilik özelliklerimiz de genlerimiz yoluyla belirlenir.

• Bunun üzerine ilk çocukluk aşamalarında başka bazı özellikler eklenir ve bireyin karakterinin önemli bir bölümü erken

çocukluk dönemi olan 6-7 yaşları civarında tamamlanmış olur.

(17)

KARAKTER OLUŞUMU

• Son yıllarda özellikle eğitim anlamında çok kullanılan «7 çok geç» sloganı bu açıdan çok önemlidir ve çok doğru bir

anlamda kullanılmaktadır.

• Gerçekten de bireyin hem kişilik hem de bilişsel özelliklerinin

% 80‘i 7 yaşından önce tamamlanır.

• Dolayısıyla bir çocuğa kazandırılacak ne varsa erken çocukluk

olarak tanımlanan 0-6 yaşlar arasında değerlendirilmelidir.

(18)

KARAKTER OLUŞUMUNDA ETKENLER NEDIR?

Özellikle okul öncesi dönemde en etkili faktör önce aile, sonra okul olarak öne çıkar.

• Bu dönemler çocuklarda taklit eğiliminin dikkat çektiği dönemlerdir.

• Çocuk ilerde kendisiyle özdeşleştireceği pek çok davranış biçimini bu yaşlarda, başkalarını taklit ederek öğrenir.

• Çocuk kendi davranışlarını ve bu davranışlara karşılık gelen tepkileri değerlendirerek, kişilik oluşumunda önemli adımlar atmaya başlar.

• Toplum içinde kim olduğunu, ondan kim olmasının beklendiğini, hangi davranışlarının kabul görüp hangilerinin reddedildiğini belirlemeye çalışır.

(19)

KARAKTER OLUŞUMUNDA ETKENLER NEDIR?

• Bu aşamalar sırasında kendi toplumsal kabul değerleri ve beğenileri oluşur.

• Bütün bu aşamalar aslında zincirleme olarak birbirini hem etkiler, hem de tetikler. Yani, bir davranış bir diğerini getirir.

Burada ailenin ve çocuğun içinde yaşadığı toplumun etkisi çok büyüktür.

• Dolayısıyla sağlam karakterli bir çocuk istiyorsak sağlam temelleri olan toplumlar ve aileler olmak zorundayız.

(20)

KARAKTER OLUŞUMUNDA AILENIN ROLÜ

• Çocuğun her türlü gelişimde en temel faktör ailedir. Özellikle aileleri gözlemlediğimizde tipik bazı ortak tutumlar görüyoruz:

Aşırı Koruyucu Aile Tipi:

Anne babanın aşırı koruyucu ve kollayıcı olduğu bir aile içinde başkalarına bağımlı ve kendine güvensiz çocuklar yetişmektedir.

Aşırı Hoşgörü ve Aşırı Özen Gösterme:

Her tür doğru ya da yanlış davranışında kayıtsız şartsız hoş görüyle cevap alan bir çocuk bencil olacak ve herkesin her ortamda dikkatini çekmeye, bütün ilgiyi

üzerinde toplamaya çalışacaktır.

(21)

KARAKTER OLUŞUMUNDA AILENIN ROLÜ

Reddetme:

• Bazen bir çocuk ailesi tarafından bir takım sebeplerle reddedilir.

• Fiziksel ve psikolojik olarak ihtiyaçları ya karşılanmaz ve görmezden gelinir ya da düşmanca davranışlarla karşılaşır.

• Gelecekte kendisi de her şeye ve herkese karşı düşmanca

davranacak çocuklar bu tip ailelerde yetişmektedir.

(22)

KARAKTER OLUŞUMUNDA AILENIN ROLÜ

Baskı Altına Alma:

• Çocuğun her yaptığı, her söylediği sürekli eleştirilerek çocuk uyarılır ve dışlanır.

• Böyle bir ailenin çocuğu isyankar bir yapıda ve aşağılık kompleksine sahip olarak yetişecektir.

Çocuğun Her Dediğini Kabul Etme:

• Çocuğun mutlak egemenliğinin olduğu böyle bir aile yapısında

yetişen çocuklar zamanla çevrelerindeki diğer insanlar üzerinde de üstünlük kurmaya çalışırlar.

(23)

KARAKTER OLUŞUMUNDA AILENIN ROLÜ

Çocuklar Arasında Kıyas ya da Ayrım Yapma:

• Maalesef bazı aileler çocuklar arasında tercih yapmakta ya da birbirleriyle kıyaslamaktadırlar.

• Bu tip bir davranış çocukta yetersizlik ve aşağılık

duygularına yol açmaktadır.

(24)

KARAKTER OLUŞUMUNDA AILENIN ROLÜ

Hoşgörü ve Kabul Etme:

• Her şeyde olduğu gibi burada da abartıya kaçmayan bir hoş görü ve çocuğu kabul etme, onu bütün özellikleriyle kabul etmek

anlamına gelir.

• Kendine güvenen, yapıcı, olumlu, sosyal ilişkileri sorunsuz çocuklar bu tip ailelerde yetişirler.

• Bu açılardan bakıldığında çocukların karakterlerinin oluşumunda

temel belirleyicinin aile olduğu daha net olarak görülmektedir.

(25)

KARAKTER VE AİLE

Çocuğun karakter oluşunda ilk ve en temel kurum olarak aile çok önemli bir etkiye sahip.

Bu konuda İngiltere’de bir araştırma yapılmış ve ortaya çok ilginç sonuçlar çıkmış:

Yaklaşık olarak 3 ay süren bir anket çalışması sonucunda 800 aileyle görüşülerek 1100 çocuk gözlemlenmiş.

Araştırmanın ortaya koyduğu sonuca göre 6 yaş ve altı çocuklarda karakter oluşumunda en önemli olanın sevgi, ilgi ve birlikte oyun oynamak, paylaşımlarda bulunmak olduğu görülmüş.

Üstelik kaş çatmanın, sert bakışın ve kötü sözün çocukların karakterlerinde ve zekalarında inanılmaz olumsuz etkilere yol açtığı da anlaşılmış.

(26)

KARAKTER OLUŞUMUNDA OKULUN ÖNEMI

• Okul aileden sonra en önemli eğitim yuvasıdır ve bir çocuk için sosyal çevreye açılan ilk kapıdır.

• Dolayısıyla da çocuğun kişiliğini biçimlendiren önemli bir sosyal kurumdur.

• Çocuk işbirliğini, kuralları ve kurallara uymayı, paylaşmayı, üretmeyi, hem bir birey olmayı, hem de bir birey olarak topluma ait olmayı öğrenerek, bütün bunları kişiliğinde harmanlama becerisi geliştirecek ve kendi olmaya

çalışacaktır.

• Günümüzde eğitimin en önemli amacı, bireyi yetişkin rollerine hazırlamak ve kendisini yönetebilme becerilerini geliştirmesine yardımcı olmaktır.

• Bu da ancak çocuğa bağımsız düşünme becerisini kazandırmaktan geçer.

(27)

KARAKTER OLUŞUMUNDA OKULUN ÖNEMI

• Okul dönemi çocuklar açısından aynı zamanda bir gruplaşma çağıdır.

• Çocuk bir takım gruplara katılarak hem onların davranışlarını ve düşüncelerini benimser ya da reddeder, hem de kendi düşünce ve davranışlarını onların kabulüne sunar.

• Bir tür toplumsal onay almaya çalışır.

• Burada kabul gören her davranış çocuğun kişilik özelliği olarak ve davranışları olarak netleşecektir.

• Okul dönemleri çocuk için arkadaşlık, paylaşmak, kimlik arayışları gibi pek çok farklı alanda olgunlaşmasını da sağlayan bir eğitim kurumu olduğundan önemli bir etkiye sahiptir.

(28)

OLUMSUZ KARAKTER ÖZELLIKLERI

• Karakter aslında kişiliğimiz demektir ve insan kişiliği sadece iyi yönlerden oluşmaz.

• İnsan türünün ilk evrimleşmesinden bu yana genlerimize bile kodlanmış saldırganlık gibi bir dürtümüz de vardır.

• Bu her canlı türünde var olan bir hayatta kalma ve yaşama tutunma içgüdüsünden kaynaklanır. Bu yönüyle doğaldır.

• Ancak uygarlıkla beraber artık bu saldırganlık dürtümüzü törpülemeyi de öğrendik.

• Bazı özelliklerimizi öne çıkarıp bazı özelliklerimiz bastırmak zaman içinde başarabildiğimiz bir eylem.

(29)

OLUMSUZ KARAKTER ÖZELLIKLERI

• Bazen öncelikle aileden gelen genlerin etkisiyle ya da sonradan oluşabilen başka bazı faktörler sebebiyle bir çocuğun karakter özellikleri çok olumlu olmayabilir.

• Örneğin içe dönük ya da dışa dönük saldırgan özelliklere sahip olabilir.

• Kimi çocuk çok konuşkan, kimisi konuşmayı sevmeyen yapıda olabilir.

• Yetiştiği aile ortamının da etkisiyle kendine güven sorunu yaşayan bir

çocukla karşılaşmak da, gözü kapalı her tür tehlikeye davetiye çıkaran bir kişilik özelliği ile karşılaşmak da mümkündür.

• Bunlar eğer doğuştan getirdiğimiz genetik özelliklerin de etkisiyle huy dediğimiz bir biçimde yerleşmişse değiştirmek mümkün değildir.

(30)

OLUMSUZ KARAKTER ÖZELLIKLERI

• Bir atasözümüz der ki ‘İnsan 7’sinde neyse 70’inde de O’dur’.

• Olabilecek olumsuz yönlerimizi toplumsal yaşamda bizi ve çevremizi rahatsız etmeyecek hale getirmek, sivri noktaları törpülemek mümkündür.

• Eğer bir çocuk hem kendisine hem de çevresine zararlı

davranışlar sergiliyorsa, bunlar kişiliğiyle özdeşleşmişse, o zaman ciddi olarak uyum ve davranış bozuklukları var demektir ve

durum ayrı bir konu olarak incelenmelidir.

(31)

HUY

“Huy” sözcüğü, Farsça’dan dilimize girmiştir ve “yaratılıştan gelen özellik, tabiat, mizaç; sürekli yenilendiği için vazgeçilemez bir durum alan alışkanlık”anlamlarına gelmektedir.

• İslam literatüründe buna "Fıtrat" da denir.

• Yaratılıştan gelir ve neredeyse tamamen biyolojik kaynaklı durumları temsil eder.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(32)

MİZAÇ

(33)

Mizaç: Temel yapı

Mizaç, biyolojik veya genetik bir temeli olduğu varsayılan, farklı

durumlarda bireyin duygusal, dikkat ve motor tepkilerini belirleyen ve daha sonraki sosyal etkileşimlerde ve sosyal işlevsellikte rol oynayan bireysel özellikleri ifade eder.

Çağdaş bakış açısına göre mizaç, biyolojik temellidir ama davranışın gelişen bir yönüdür.

Mizaç çocuğun kişiliğini tanımlayan kendilik algıları ve davranışsal tercihler ağı içinde birarayagelmiş deneyimleri ile gelişir (Thompson ve Goodin, 2007).

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(34)

Mizaç: Temel yapı

Mizaç, kişiliğin genlerinizden gelen doğal bir parçasıdır. Ve bu nedenle, kişiliğin biyolojik ve içgüdüsel süreçlerle meydana gelmiş bir kısmını

oluşturur.

• İşin aslı, mizaç, kişiliğinizin her zaman ilk önce kendini ele veren parçasıdır.

Genetik ve kalıtsal özelliklerden kaynaklandığından, mizacın

değiştirilmesi ya da manipülasyonu zordur. Öyle ya da böyle, bu eğilim her zaman orada olacaktır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(35)

Mizaç: Temel yapı

Eğer insanı bir buzdağı olarak düşünürsek, mizaç bu buzdağının su altındaki parçasının bir kısmını oluşturur diyebiliriz.

• Kişilerin yaşamdaki temel ihtiyaç, beklenti ve bakış açılarını belirler.

• Buradan hareketle mizacı, bireylerin nesilden nesle aktarılan özellikler ve bedenine ait özelliklerin (cinsiyet, saç-göz rengi v.b.) genetik kodunu barındıran DNA’ya da benzetebiliriz.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(36)

Mizaç: Temel yapı

• Mizaç özeliklerinin zaman içerisinde “kararlı” ve “sürekli”

hale gelerek belirginleşmesi ve şekillenmesiyle karakter meydana gelir.

• Mizaç temelinde gelişen kişiliğin, belirginlik, kararlılık ve süreklilik gösteren niteliklerini oluşturan

karakter, değişmez değildir, ancak değişime oldukça dirençlidir.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(37)

Mizaç: Temel yapı

Mizaç, tabiat, yaradılış, huy anlamında da kullanılmaktadır.

• Uyaranlara doğuştan yapısal olarak belli bir şekilde tepki verme eğilimidir.

Son günlerde moda olan Fıtrat kelimesini de Mizaç ile eş anlamda kullanıldığı olur.

• Mizaç, antik çağda “benlik ve özelliklerinin bireysel ve biricik oluşunun biyolojik temeli” olarak tanımlanmıştır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(38)

Mizaç: Temel yapı

• Mizaç çocukluktan erişkinlik dönemine sabittir ve farklı kültür ve etnik yapılarda yapısal olarak tutarlıdır.

• Genetik faktörler sıklıkla mizaç tipini belirler.

• Diğer taraftan mizacın zamanla kısmi ölçülerde değişme göstereceğine de inanılmaktadır.

KARAKTER KAVRAMI VE İLİŞKİLİ

DİĞER KAVRAMLAR

(39)

MIZAÇ

Yaratılış, fıtrat, tabiat gibi kavramlar ile eşanlamlı olarak kullanılan Mizaç, içsel eğilim anlamına gelmektedir.

• Mizaçtan söz ederken kişiliğin nörobiyolojik yapısına değinmiş oluruz. Kalıtımsal yollar ile kişiye geçen, yaşam boyunca sabit ve çevresel faktörlerden

etkilenmeyen bir yapıya sahiptir.

• Doğuştan var olan davranış örüntüleridir.

(40)

MIZAÇ

• Mizaç dediğimiz kavram, doğuştan gelen, yaşam boyu değişmeyen, insanların algı önceliklerini, motivasyon farklılıklarını, istek, ihtiyaç, beklenti ve arayışlarını belirleyen yapısal bir çekirdektir.

• Aynı zamanda mizaç, bireylerin; duygu, düşünce ve

davranış farklılıklarının da kaynağıdır. Bir başka deyişle

mizaç, hepimizin psikolojik DNA’sıdır.

(41)

MIZAÇ

• Mizacı bir ağaç tohumuna benzetecek olursak, bu

tohumun içinde; ileride ne ağacı olacağı, meyvesinin ne gibi özellikler taşıyacağı, hangi iklim ve bitki örtüsünde

yetişebileceği, ne kadar dayanıklı olacağı gibi ağaca ait olan tüm yapısal program saklıdır.

Karakter ise; bazı mizaç özelliklerinin; zaman içinde

belirgin ve tutarlı bir biçimde görünür hale gelmesiyle

oluşur.

(42)

MIZAÇ

Mizaç temelinde gelişen karakter için, değişmez değil fakat değişime oldukça dirençli olan duygulanım, düşünce ve davranış kalıplarıdır

diyebiliriz.

• Örneğin, öfkelilik, sevecenlik; iyimserlik – kötümserlik, hareketlilik, durgunluk gibi özelliklere karakter denilebilmesi için, bu özelliklerin o kişinin mizacına ait olması ve kişiliğinde “belirgin”, “sürekli” ve “kararlı”

bir şekilde o kişide görülmesi gerekmektedir.

(43)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Kusursuzluk ve düzen arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• Mükemmeliyetçi, idealist, ciddi, disiplinli, detaycı, çalışkan, sorumluluk sahibi, doğrucu, titiz ve düzenlidirler.

• Sistematik, tanımlayıcı, planlayıcı, sınıflayıcı, kategorize edici bir bilişsel işleyişe sahiptirler.

• Hata ve eksiklere tahammül etmekte zorlanır, gergin, eleştirel, yargılayıcı, kızgın, katı olma özellikleri gösterirler.

(44)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Sevgi ve ilgi arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• Sevgi dolu, konuşkan, samimi, sıcakkanlı, dışadönük, çok duygusal ve duygularını mutlaka belli eden öğrencilerdir.

• İlişkilerine çok önem veren (ilişki odaklı) bu öğrenciler,

sevgisini aşırı fedakarlık- vericilik- yardımseverlikle gösterir.

• Bekledikleri ilgi ve sevgiyi göremediklerinde ise çabuk alınıp

kırılırlar.

(45)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Başarı ve popüler bir imaj arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• Başarı odaklı, hırslı, yarışmacı, dış görünümüne çok önem veren, popüler olana ilgi duyan öğrencilerdir.

• Hedeflerine çok kolay motive olur, başarılı oluncaya kadar durmaksızın çalışabilirler.

• Yenilgi ve başarısızlığı kabullenmekte zorlanırlar.

(46)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Bireysellik ve özgünlük arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• Yoğun duygusal, hassas, romantik, içe dönük, kendine özgü bir tarzı olan, farklı ve sıra dışı olana ilgi duyan, yaratıcı,

sanatsal ve estetik bir bakış açısına sahip öğrencilerdir.

• Başkalarının duygularını aynı biçimde duyumsayabilen

(empatik) bu öğrenciler, kolayca incinirler ancak incindiklerini

belli etmeden anlaşılmayı beklerler.

(47)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Bilgi ve uzmanlaşma arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• İçe dönük, sessiz, yalnızlıktan hoşlanan, duygusallıktan uzak,

mantıkçı öğrencilerdir. Bilgiye aşırı meraklı olan bu öğrenciler, çevrelerinde olan biteni karışmadan sessizce gözlemleyip

anlamaya çalışırlar.

• Bir şey hakkındaki her şeyi bilip, uzmanlaşma eğilimindedirler.

• Soyutlayıcı ve kavramsallaştırıcı bir bilişsel işleyişe sahiptirler.

(48)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Güven ve emniyet arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• Kontrolcü, tedbirli, ketum, titiz, düzenli, içinde bulundukları grubun en önünde ya da en gerisinde bulunup sivrilmek istemeyen öğrencilerdir.

• İkircikli bir bilişsel işleyişe sahiptirler.

• Olumlu ve olumsuz ihtimalleri birarada düşünür, olumsuz ihtimale göre tedbir alma eğilimi gösterirler.

• Belirsizlik durumlarında karar vermekte zorlanır, bilgili, kendinden emin, güvendikleri bir otorite figürüne danışma ihtiyacı duyarlar.

(49)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Keyif ve haz arayan mizaç tipindeki öğrenciler :

• Dışadönük, çabuk ilişki kuran, neşeli, hayalci, iyimser, eğlenceye düşkün, yeniliğe ve deneyimlemeye meraklı, heyecan arayan, pratik öğrencilerdir.

• Çağrışımları hızlıdır ve akıllarında aynı anda birçok yeni fikir ve proje bulunur.

• Sıkıntıdan kaçınan ve çabuk sıkılan bu öğrenciler, tek bir işe veya konuya uzun süre odaklanmakta zorlanma, dağınık ve düzensiz olma özellikleri gösterirler.

(50)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Güç ve hakimiyet arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• Hükmedici, önder, her şart ve durumda en önde yer almak isteyen, cesur, dayanıklı, kendinden emin, açık sözlü ve

cömert öğrencilerdir.

• Zayıflıktan hoşlanmayan, çabuk öfkelenen ve çok çabuk

eyleme geçen bu öğrenciler, çabuk parlama, sert ve baskıcı

olma özellikleri gösterirler.

(51)

DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ

SELÇUK, Z. (2014) EĞİTİMDE YENİ BİR ÇATI MODEL DOĞUYOR: DOKUZ TİP MİZAÇ MODELİ.

Https://www.Hurriyet.Com.Tr/egitim/egitimde-yeni-bir-cati-model-doguyor-dokuz-tip-mizac-modeli-27195696

Huzur ve sükûnet arayan mizaç tipindeki öğrenciler:

• Her zaman barış ve uzlaşmadan yana olan, sakin, arabulucu, çevresiyle uyumlu, bütünleşmeci, kabullenici ve esnek öğrencilerdir.

• Rahatına düşkün olan bu öğrenciler, yeme-içme, uyku, dinlenme gibi içgüdüsel ihtiyaçların tatminini önceler, rutin düzen içinde çalışmayı isterler.

• Tartışma ve kavga ortamlarından kaçınan bu öğrenciler, sorunları akışına bırakmaya ve ertelemeye eğilimlidirler.

• Hayır demekte zorlanır, öfkelerini pasif bir inatçılıkla gösterirler

(52)

İkinci dersimizde görüşmek üzere

Referanslar

Benzer Belgeler

 Bir yapı saçağı şeklinde ya da çadır ve asma çelik konstrüksiyon olarak yapılabilirler (Uzun 2007).... Pergoleler 3 ana elemandan oluşur: 

Bu- nun en büyük sebebi, Haas’ın TED konuşmasında da ifade ettiği üzere, görünür ışık tayfının bant genişliği- nin kablosuz bağlantı için kullanılan diğer

Anasından miras olan ince bir ruhla güzelliğe karşı büyük bir sevgi taşıyan Nigâr, henüz on sekiz yaşında iken (Efsûs) adlı bir şiir dergisi bastırdı

Dört gün invaziv mekanik ventilatöre ba¤l› olarak takip edilen hasta, yo¤un bak›mda takibinin 10.. gününde gö¤üs hastal›klar›

• Öğrenim hayatını 1905 yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle tamamlayan Mustafa Kemal, stajını merkezi Şam’da bulunan 5.. Ordu Kurmay Heyetine

sistemleştirilen karakter eğitimi yaklaşımı, okul ve öğretmenin temel ahlaki değerlerin öğretilmesinde daha etkin ve doğrudan rol almaları.

Bütün Osmanlı vatandaşlarını ırk, din ve dil ayrımı yapmadan eşit kabul eden fikir.. Avrupalıların aklın ve bilimin rehberliğinde hızla gelişmeye başladığı

ing commercial and industrial activities from the coastal area, much of the source of the pollu­ tants have been removed, while the final elimi­ nation will come