Tiirk Kareliyol Dem Arş 2001; 29: 233-237
DERLEMELER
Fitoöstrojenler ve Kardiyovasküler Sistem
Uz. Dr. Aylin YILDIRIR, Prof. Dr. Lale TOKGÖZOGLU Hacettepe Vniversitesi Kardiyoloji Anabilim
Dalı,Ankara
ÖZET
Hormon replasman tedavisi ile
karşılaşılan çeşitli olımısuzluk/ar
doğalöstrojen
kaynaklarıolarak fitoöstrojenie- rin güncel hale gelmesine neden
olmuştur.Fitoöstrojen ailesinin
başlıca elemanlarıisojlavonlar, lignanlar ve ku-
mestan/ardır.
Bunlar içerisinde isojlavonlar en
sıkbulu- nan ve üzerinde en çok
araştırılmışfitoöstrojenlerdir.
isoflavonlamı
aktif maddeleri genistein ve daidzein olup
yapı
olarak östrojene benzeyen bu
ajanlarınselektif östro- jen ik özellikleri
nıevcurtur.Soya fasulyesi isof/avon
grubımuntemel besin
kaynağım
oluşturmaktadır.
Soya tiiketiminin lipid profiline olan olumlu etkileri uzun
yıllardanberi bilinmektedir. Bu ko- nuda ileri siirülen teoriler soya tüketiminin feka/ safra asidi
atılımu11 arttmııası,hormon
konsantrasyonlamıda oluşturduğu değişikliklerve
karaciğer metabolizmasuıaolan direkt etki/eridir.
Son
yıllardafitoöstrojenierin lipid
dışıetkileri fizerinde özellikle
duru/maktadır. Tranıbositagregasyommu aza/t- ma, vaskiiler reaktiviteyi
artllrnıa,antiaksidan ve antipro- liferatif etkiler fitoöstrojenierin kardiyovaskiiler sisteme olan lipid
dışıetkilerinin
başlıcalandır.Antineoplastik ve osteoporozdan komyucu özelliklerinin de
olduğuyakm zamanda gösterilen fitoöstrojenler, hormon rep/asman te- davisine bir altematif olma potansiyeline sahiptir. Bu derlemeele fitoöstrojenierin kardiyovaskiiler ve non-kardi- yovaskiiler sisteme olan etkilerinin
değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Analıtar
kelime/er: Fitoöstrojenler,
lıiperlipidemi,endo- tel
fonksiyonlarıKard iyovasküler mortalite erkeklerde
olduğugibi
kadınlarda
da en önem li m ortalite nedenini
oluşturmaktadır.
Birçok gözlemsel
çalışmadapostmenapo- zat
kadınlardahormon replasman tedavisinin kardi- yavaskü ler riskle ri
azalttığıbildirilmesine
karşın (1), yakınzamanda
yayınlananHERS
çalışmasıbi linen koroner arter
hastalığıolan
kadınlardahormon rep- lasman tedavisinin kardiyovasküler olaylardan koru-
madığını,
hatta tromboembolik
komplikasyonları arttırdığını göstermiştir (2).Bu
çalışmahormon rep- lasman tedavisi konusunda
şüphelerin oluşmasınaneden
olmuşve alternatif tedavi
arayışlarınıgünde-
Alındığı tarih: 8 Ocak 2000, revizyon 13 Şubat 2001
Yazışma adresi: Aylin Yıldırır, Simon Bolivar cad. No: 18/34 06550 Çankaya -Ankara
me
getirmiştir. Doğalöstrojenler olan fi toös trojenler bu alternatif tedavi lerin
başındagelmektedir.
Fitoöstrojenler bitkise l
kaynaklı,d ifeno lik molekül- ler olup
yapıve fonksiyon olarak östradiole benzer- lik göstermektedir
(Şekil1). Fitoöstrojenler ailesinin
başlıca elemanları
isoflavonlar, lignanlar ve kumes-
taniardır
(Tablo 1 ). Bunlar içerisinde isoflavonlar en
sık
bulunan ve üzerinde en çok
araştırılmışfitoöstro- jenlerdir. Soya fasuly es i isoflavon grubunun temel besin kaynağını oluşturmaktadır. İsoflavonların aktif maddeleri genistein ve daidzein o lup bu
ajanlarınse- lektif östrojenik özellikleri
olduğu gösterilmiştir.Östrojenik aktivitelerinin varlığı östrojen reseptörle- rine
bağlanmalarıile
ilişkilidir.Bu
bağlanmayı sağlayan molekülün
yapısındabulunan aromatik halka üzerindeki hidroks il grubudur
(3).Östradiol ile
kıyaslandığında
bu
bağlanmagenistein ve daidzein iç in
sırasıyla100 ve 1 000 kat daha
düşükolmakla birlikte diyette
tüketildiğimiktar biyolojik olarak et- ki göstereb ilme ktedir. Östrojen reseptörle rinin ER -~
ve
ER-ıx şeklindeiki tipinin
olduğuve
ER-~ 'nınke- mik ve vasküler organlarda eksprese
olduğu yakınzamanda
gösterilmiştir (4). İsoflavonlardangenistei- nin
ER-~'ya bağlanma yatkınlığı ER-ıx'yagöre 20 kat daha fazla olarak
bildirilmiştir (5).İsoflavonlar Asya toplumund a, öncelikli olarak soya
şeklinde, yoğun
olarak tüketilmektedir. Bitkisel kay-
naklı
proteinler ile hayvansal
kaynaklıproteinlerin
karşılaştırıldığı çalışınalarda
soya proteininin
sıklıkla seçilmesinin temel sebebi kalite o larak hayvansal proteine en
yakınbitk isel protein
olmasıdır.Bir gram soya proteininin tüketilmesi ile
alınangen iste- in
miktarı l-2nıg'dır.Amerikan toplumunun günlük genistein tüketimi
l-3nıgiken , bu miktar
bazıAsya
toplumlarında
20-80mg/gün
rakamlarına ulaşmaktadır (6).
FİTOÖSTROJENLERİN
KARDİYOV ASKÜLER ETKİLERİ
Fitoöstrojen ierin lipid profili, vasküler reaktivite,
OH
Östradiol 17-B
HO
Şekil
1.
Östradiol 17-B, genisıcin ve daidzeinin moleküler yapılarıkileri
bildirilmiştir(Tablo 2). Yüksek oranda fitoöst- rojen içeren diyetle beslenenlerde koroner arter has-
talığı
(KAH)
insidansınınaz
olmasıfitoös trojenierin lipid profi line olan olumlu etkileri ile
açıklanabilmektedir.
İnsanlardasoya proteini tüketiminin lipid profi line olan etkilerinin
incelendiği38
çalışmanınmetaanal iz inde total kolesterol düzeyinde ortalama
%9.3,
düşükdans iteli lipoprotein (LDL)'de % 12.9 ve trigliserid düzeyinde %10.5 azalma
raporedilmiştir
(7)_Yüksek dansiteli li poprotein (HDL) kolesterol düzeylerinde ise %2.4'1ük
artıştansöz etmek müm- kündür. Bu
çalışmalardatüketi len ortalama soya proteini
miktarıise 47gram/gün olarak
bildirilmiştir.Bu metaanalizde ortaya
çıkanbir
başkabulgu da
hastanın
kolesterol düzeyindeki
azalmanındirekt olarak bazal kolesterol düzeyi ile
ilişkili olduğudur.Orta düzeyde hiperkolesterolemisi olan bireylerde (kolestero l 259-335mg/dl) kolestero l düzeyinde
%7.4'lük bir azalma gözlenirken, ciddi hiperkoleste- rolem isi olan bireylerd e (kolesterol >335 mg/dl) bu
Tablo1.
13aşlıca fitoöstrojenlerI sonavonlar
-Genisıein
-Daidzein
Kuıııcstanlar -Kumesırol
Lignanlar
-Enıcrolakıon
234
Tablo 2. Fitoöstrojenierin kardiyovasküler etkileri
- Lipid profiline olumlu cıkileri (Kolesıerol, LDL, ırigliserid düzeylerinde azalma)
- LDL'nin oksidasyonunu engelleme ve hücreyi akside LDL'nin siıoıoksik cıkilerinden konuna
- Antiaksidan enzimierin (kaıalaz, süpcroksiı dismuıaz, glu-
ıaıyon peraksidaz, gluıaıyon redükıaz) aklivilesini arııınna
- Tranıbosit agregasyonunu azalıma
- Hücre adezyon molekülleri ekspresyonunu azalıına
- Anıiproliferaıif etkiler
- Vaskliler reaktiviıeyi artıırma
- Elekırafizyolojik etkiler?
düşüş
%
19.6'dır.Soya protein inin hipokolesterole- mik etkisi normokolesterolemik bireylerde ise mini- mal veya ihmal edilebilir düzeydedir. Lipid profi lin- deki bu olumlu
değişikliklerin soyanınisoflavon içe-
riğinden kaynaklandığı
ileri sürülmektedir. Nitekim soya proteininin isoflavon
kısmınınetanol ile
ayrıştırılması
ile elde edilen isoflavondan yoksun soya pro- teini tüketiminin lipidler üzerine olumlu etk ilerinin
olmadığı gösterilmiştir (8).Fitoöstrojenierin kolesterol
düşürücü mekanizmalarıüzerin de
farklıteoriler ileri
sürülmüştür:1-Fitoöstrojenle r fekal safra as idi
atılımını arttırmaktadır.
Bu etki kolesterolün vücuttan
atılımını sağlamakta,
dolayısıyla karaciğerdensafra asiti sentezi ve LDL-kolesterol reseptör aktivitesi
artmaktadır (9).2-Soya proteini ile beslenme
horınankonsantrasyon- larında değişikliklere sebep olabilmektedir. Östroje- nin KAH riski ni
azalttığı,LDL-kolesterol düzeyini
düşürdüğü,
HDL-kolesterol düzeyini
arttırdığı,vazo- motor tonusu ve da mar
duvarının kompliyansınıolum lu yö nde
etkilediğibilinmekted ir. Soyada bu lu- nan
isoflavonlarında östroje n benzeri etki
gösterdiğiileri sürülmektedir. Soya proteini tüketiminin serbest tiroks in düzeyini
arttırarakhipertirc idi
oluşturduğu gösterilmiştir (10).Tiroid horm on düzeylerindek i ar-
tışlar
LDL reseptör aktivitesin i, hidroks imetil glu ta- ri l CoA redüktaz aktivitesini ve safra
atımını arttırırken, total ve LDL koles terol düzey lerini azaltmakta-
dır.
Soya proteininin
yapısındakilizin/arginin ami-
noasit
oranıhayvansal
kaynaklıproteinlere göre da-
ha
düşüktür.Bu
düşüklükinsül in sek resyonunu
azaltmakta, glukagon sekresyonunu
arttırmakta,in-
sülin/glukagon
oranını düşürmektedir.Yüksek insü-
A. Yıldmr ı•e ark.: Fitoöstrojenler ve Kardiyovaskiiler Sistem
lin/glukagon
oranınınlipogenezi
arttırmakyoluyla KAH ri skini
yükselttiğibilinmektedir (9). Soya pro- te ini
alındıktansonra artan kan glukagon seviyesi kolesterol sentezini e ngellemektedir.
Dolayısıylaso- ya prote ininin hormonal etkilerinden birinin de insü- lin/glukagon
oranında oluşturduğuolumlu
değişiklik olabileceği düşünülmektedir.3-Soya proteininin
karaciğer metabolizmasında oluşturduğu değişiklikler
hepatositler
tarafındanLDL ve çok
düşükdensiteli lipoprote in (VLDL)
alımınıart-
tırmaktadır.
Sirtali ve ark (1 ll LDL'n in reseptörlere
bağlanmasında
ve
yıkımındakiartma sonucu koles- terol dü zeylerinde azalma rapor etmiş lerdir. İso fla
vondan zengin diye tle bes lenen ancak LDL reseptö- rü nden yoks un fare lerde
isoflavonlarınbu lipid dü-
şürücü
etkilerinin gösterileme mesi, LDL reseptör aktivitesinde ki
artışınkoleste rol
düşürücüme kaniz- maların baş ında geldi ğini kanıtlamaktadır (12). İ sof
lavonlar LDL' nin oksid asyonunu önlemekte ve hüc- rey i oks ide LDL'nin sitotoks ik etkilerinden koru-
maktadır
(13,1 4). Bunlara ilavete n genisteinin hidro- je n peroks it
oluşumunu önlediği;katalaz, s üperoksit dis mutaz, glutatyon peroks idaz ve glutatyo n re dük- laz gibi antiaksidan enzimie rin a ktivitesini
arttırdığı gösterilmiştir.Ate rosklerozun ilk
basamağımon ositl erin endotel hücre le rine
yapışmasıve intimal
tabakayıgeçerek köpük hücre
oluşturmasıdır.Monos itterin e ndotel hücrele rine
yapışmasındaadezyon molekülleri ve s i- tokin ler önemli rol
oynamaktadır.Fitoöstrojenie rin bu ilk basamakta etkili
olabileceğikonusunda
görüşler
vardır.Genisteinin insan doku kül türlerinde hüc- re ade zyon moleküllerinin (ICAM-1 ve VCAM- 1) eks presyonunu inhibe
ettiği gösterilmiştir(1 5).
Üzümde bulunan bir d iğer fitoö stojen olan resverat- rol bir
araştırmadainsan e ndotel hücrelerinde vaskü- ler hücre adezyon molekülü (V CAM- I) ve interse lü- ler hücre adezyon molekülü (ICAM-1) ekspresyonu- nu inhibe
etmişve östroj ene
bağımlıkanser hücre le- . rinin
çoğalmasını engellemiştir(1 6). A te rosklerotik
olayda
diğeröne mli basamak hücre pro liferasyonu olup
isoflavonlarınantiprolif e ratif özelliklerinin bu basamakta etkili
olduğu gösterilmiştir(17,1 8). Büyü- meyi
uyarıcıbirçok faktör timzin kinaz aktivasyonu- na neden olarak hücre bölünmesini
uyarıcıreseptör- le ri aktive etmektedir. Genis te in ise spesifik bi r tiro- zin kinaz inhibitörüdür (19).
Çeşitliisofl avon esterle-
LDL'ye göre hücre proliferasyonunu
anlamlıora nda inhibe
ettiği gösterilmiştir(20).
Fitoöstrojenler
diğeröstroje n
preperatlarınagöre da- ha az protrombojeniktir. Genis teinin trombosi t ak ti- vasyonunu ve akümül asyonunu
önlediği,trombosit kökenli büyüm e faktörü
oluşumunuve trombinin ak- tivites ini
engellediğideneysel
çalışmalardagösteril-
miştir
(1 7,2 1 ). In vitro o rtamda kollajen ve trombok- san ile trombosit agregasyonunu
azaltmasının altındayatan
mekanizmanıntromboksan reseptörün e
bağlanmayı
inhibe etmes i ve
azalmıştiroksin fosforilas-
yonu ile
ilişkili olduğuileri
sürülmüştür(22,23).
Preklinik
çalışmalardafitoöstrojenie rin vasküle r re- a ktiviteyi olumlu yönde
etkileyebileceği gösterilmiştir.
Altıay süre il e fitoöstrojenden zengin diyet ile beslenen maymunl arda loka l uygulanan aset ilkelin koron er arte rde vazodilatasyon a yol açarken fi toöst- rojenden fakir di yetle besle nen maymunlarda vazo- kons trüktör cevap
gözlenmiştir(24). In vitro
çalışmalarda östradiol- 17j3, genistein ve daidzei n doza ba-
ğımlı
olarak damar kes itlerinde vazodilatasyona yol
açmıştır
(25). Bu vazodil atasyo n endotelden
bağımsızolup nitrik oks it veya prostasiklin antagonistleri ile bloke
edilememiştir. ER-j3'nınvasküler
yapıdaeks- presyonunun
gösterilmiş olması isoflavonlarınvas- küler etkile rini bu reseptör
aracılığıile
gerçekleştird iğini d üş ündürmekted ir. İsoflavonla r menopozdaki veya peri menopozdaki
kadınlardasistemik arter
kompliyansınıolumlu yönde etkilemektedir(26) . Fitoöstojenle rin elektrofizyolojik etk ilerinin de ola-
bileceğini düşündüren çeşitli görüşler
mevcuttu r.
Genis tein ve daidzeinin ventrikül mi yositlerinin be- taadrenerji k uyanlara hassasiyetini
arttırabileceği,kardiyak iyon
kanallarınıntim zin kinaz ile regülas- yonunun bu mekanizmada ro lü
olabileceği düşünülmekted ir
(27),An cak, fitoöstrojenierin aritmik olay- lardaki rolü konus unda veri mevcut
değildir.Biz de
kliniğimizdeBeslenme ve Diyet bölümü ile ortak o larak
yürüttüğümüz çalışmamızda20 hiper- kolesterolem ik sigara kullanmayan ve beden k itle in- deksi normal ola n e rkek hastada diyeneki hayvansal
kaynaklı
proteinin %60
oranındasoya protein i ile
yerdeğiştirmesinin
plazma lipidleri ve endotel fonk-
siyonlarıüzerin e etkis ini ineeledik (28). Endotel
fonksiyon parametreleri olarak hücre adezyon male-
k üllerinden tro mbomodülinin plazma düzeylerini ve
1 U l t \ 1\.UIUI. f V I 1..-'f..IIIII I':J ~vv• 1 O./ • ... ..,...; _..,.,
latasyon u
değerlendirdik. Altı haftalıksüre ile uygu-
ladığımız
bu diyetin s onunda plazma total ko leste rol (262±33mg/dl vs 221±33mg/ dl, p<O.OOJ ), LDL ( 174±29mg/dl vs
ı38±31 mg/di, p<O.OO
ı),trigliserid (253±99 vs 20 1±58mg/dl, p=O.OOI) düzey le rinde
anlamlı azalmanın yanısıra
plazma trombomod ülin düzey lerinde
düşüş(49±22ng/d l vs 44±17ng/dl, p=0.004) ve endotele
bağımlıdil atasyonda
iyileşme(%8.2±0.6 vs o/o 12.6±0.6, p=0.002)
saptadık. Soya tüketiminin li pid profilini
iyileştirmenin dışındaen- dotel
fonksiyonlarınıda
düzelttiğisonucuna
vardık.FİTOÖSTROJENLERİN
NON-KARDİYOV ASKÜLER ETKİLERİ
Fitoös trojenierin kansere neden
olmadığı,aksine in vitro ve hayvan
çalışmalarındaantineoplastik etkile- rinin
olduğu gösterilmiştir.Bu antineoplastik etkile- rinin anj iyogenezin ve/veya tirozin kinaz aktivitesi- nin inhibisyonu ile
ilişkili olabileceği düşünülmektedir
(18,29). Aynızamanda
fıtoöstrojenleröstrojen re- septörlerinin parsiyel antagoni stidir ve bu antagonis- tik etkinin antin eoplastik rolü
olabileceği düşünülme kted ir. Fitoös troj enl erin, özellikle ge nis teinin, prostat ve meme kanser hi.icrelerinde, vasküle r endo- tel hücreleri ve fibroblastlarda antiproliferatif öze l- liklerinin
olduğu gösterilmiştir (30-32).Nite kim epi- demiyolojik
çalışınalarsoyadan zengin diyetle besle- nen toplumlarda meme, prostat ve endometriyal kan- ser
insidansınında ha az
olduğunadikkat çekme kte- dir
(33),Bu antikanserojenik etki lerden soya proteini- nin proteaz inhibitörleri ve/veya fitik asid içerikleri- nin sorumlu
olabileceğiüze rinde d
urulmaktadır (34).Fitoöstrojenierin osteoporozdan koruyucu etk ileri de mevcuttur. Ovariektom ize
sıçanlardasoya proteinli diyet kemik
kaybınıönlerken
(35)tek
başınageniste- in ilavesinin böyle bir e tkisinin
olmadığıgösteril-
miştir (36). Dolayısıyla soyanın yapısındabulunan
diğer eleınanların
bu e tkiden so rumlu
olabileceğiüzerinde
durulmaktadır.Benzer
şekilde,isoflavon s upl ementasyonunun pos tmenopozal
kadınlardalumbar vertebra kemik mineral dans ites ini
arttırdığı gösterilmiştir (37),Sonuç olarak fitoöstrojenler lipid profi li ve vasküler tonu sa etkileri, trombozu önleyici ve antiproliferat if özellikle ri nedeniyle kardiyovaskül er
hastalıklardan korumaktadır.Soya en
sıktüketil en
doğalfitoöstro-
236
jen
kaynağıolup soya proteini
kadınlardahipokoles- te rolemik etkilerinin
dışındabirçok avantaj lar da
sağlamaktadır.
Menopozal
semptomları azaltınave os teoporozu önlemenin
yanısıra horınonreplasman tedavisinin
baştakanser riski olmak üzere yan etkile- rinden de
hastayı korumaktadır.KAYNAKLAR
I. Grodstein F, Stampfer MJ, Colditz GA, et al:
Posımenopausal
honnoııetherapy and
mortaliıy.N Engl J Med
ı
997;336:
ı769-75
2. Hulley S, Grad y D, Bush T, et al for the
Hearıand
Esırogeıı/progestiıı Replacemeııt
Study (HERS) Rescarch Group,
Raııdomizedtrial of estrogen plus
progestiııfor se- condary
prevcntioııof
coroııaryhcart disease in postmeno- pausal women. JAMA 1998;280:605- 13
3. Mar tucci CP, Fis hman J: P450 enzymes of
estrogeıımetabolism. Pharmacol Ther 1993;57:237-57
4. Ku iper GG, Enmark E, Pelto-Huikko M, Nilsson S, Gustafsson JA: Cloning o f a novel receptor expressed in rat prostate and ovary. Proc Natl Acad Sci USA 1996;93:5925-30
5. Kuiper GGJM,
LemınenJ G, Ca rlsson B, et a l: lnte- raction of estrogenic chemicals and
phyıoestrogenswi th estrogen receptor !3. Endocrinology 1998; 139: 4252-63 6. Barnes S, Peterson TG, Coward L: Rationale for use of genistein -containing soy
maıricesin
cheınoprevcntiontr ial s for
breasıand prostate cancer. J Cell
Biocheın1995;22:181-7
7. Ander son JW, Johnstone BM, Cook-Newell ME:
Meta-analysis of the effects of soy protein intake on
senınılipids. N Engl J Med 1995;332:276-82
8. Anthony MS, Clarkson TB, Bullock BC, Wagner JD: Soy protein versus soy phytoestrogens in the prevent i- on o f d iet induced coronary artery atherosclerosis of
ınalecynomolg us mo nkeys. Arterioscler Th romb Vasc Biol 1 997; 17:2524-3 1
9. Potter SM: Overview of proposed mechan isms for the hypocholesterolemic effects of soy. J Nutr 1995; 125:606S- 6 11S
10. Forsyth e WA: Soy protein, thyroid regulatio n and cholesterol
ınetabolism.J Nu tr 1 995; 125:61 9S-23S ll. S irtoli C R, Lovati MR, Manzoni C, et al: Soy and cholesterol reduction: elinical experience. J Nutr 1995;
125 :598S-605S
12. Kirk EA, Sutherland P, Wang SA, e t al: Dietary iso fl avones reduce
plasnıacholesterol and athero sclerosis in C57BL/6
ınicebut no t LDL receptor-deficient mice. J Nutr 1998; 128:954-9
13. Kapiotis S, Herma nn M, Held I, et al: Genistein, the
d ietary deri ved angiogenesis inhi bitor, prevcnts LDL oxi-
dation and
proıecısendo thelial cells from damage by ath e-
rogen ic LDL. Artc rioscler
ThronıbVasc Bio l
1997; 17:2868-74
A. Yıldmr ve ark.: Fitoöstrojenler ve Kardiyovaskiiler Sistem
14. Tikkanen MJ, Wahala K, Ojala S, et al: Effect of soybean phytoestrogen intakc on low density lipoprotein oxidation resistance. PNAS 1998;95:3 1 06-1 O
15. Takahashi M , lkeda U,
MasuyaınaJI, et al: Mo- nocyte-e ndothelial ccll interaction induces expressian of adhesion molecules on human umbilical cord endothelial cells. Cardiovasc Res 1996;32:422-9
16. Ferrero ME, Bertelli AA, Fulgenzi A, et al: Activity in-vitro of resveratrol on granulocyte and monocyte adhe- sion to
endotheliuın.Am J Cl in Nu tr 1 998;68: 1208-14 17. Raines EW, Ross R: Bio logy of atherosclerotic pla- que formation: Possible role of growth factors in lesion de- velopment and the poten tial impact of soy. J Nutr
1995; 125:624S-630S
18. Fotsis T, Pepper M, Adlercreutz H, Hase T, Monte- sano R, Schweigerer L: Genis tein, a dietary ingested isoflavo noid, inhibits cell prolife ration and in v itro angio- genesis. J Nu tr 1995; 1 25:790S-797S
19. Akiyama T, I shida J, Nakagawa S, et al: Genistein, a specific inhibitor of ty rosine-specific protein kinases. J Biol
Chenı1987;262:559 2-5
20. Meng Q -H, Waha1 a K, Ad lercreutz H , Tikkanen MJ: Antipro1iferative effi cacy of
lipoplıilicsoy isoflavone phytoestrogens derived by low d ensity lipoprotein partic- les into cu ltured U937 cells. Life Sci 1999;65 : 1695-705 21. Wilcox JN,
BluınenthalBF:
Throınbotic ınechanismin atherosclerosis: po tential
iınpactof soy proteins. J Nutr 1995; 125:63 1 S-638S
22.
NakashiınaS, Koike T, Nozawa Y: Genistein, a pro- tein tyrosine kinase inhibitor, inhibits
thronıboxaneA2- mediated human platelet responses. Mo l Pharm
ı