• Sonuç bulunamadı

Monoterpenler ve Seskiterpenler (Uçucu Yağlar)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Monoterpenler ve Seskiterpenler (Uçucu Yağlar)"

Copied!
35
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Monoterpenler ve Seskiterpenler (Uçucu Yağlar)

• Kendilerine has koku, tat, renk ve görünüme sahiptirler.

• Güzel kokulu olmasından dolayı esans ya da eterik yağda denilmektedir.

• Su ile karışmadıkları için yağ olarak tanımlansalar da sabit yağlardan farklıdırlar.

• Uçucu yağ taşıyan bitkiler daha çok sıcak iklim

kuşaklarında yetişmektedir. Türkiye’yi de içine alan

Akdeniz Bölgesi uçucu yağ taşıyan bitkiler açısından en zengin bölgelerden biridir.

(2)

• Çoğu uçucu yağlar çok sayıda bileşiğin

karışımından oluşurlar. Bu yüzden kimyasal bileşimleri oldukça karmaşıktır.

• Uçucu yağlar genellikle hidrokarbonlar ve

hidrokarbonların oksijenli türevlerinden meydana gelirler. Bu türevler arasında alkoller, asitler,

esterler, aldehitler, ketonlar, fenol ve fenol eterleri, kinonlar, laktonlar, furan türevleri,

oksitler, aminler ve kükürtlü bileşikler de yer alır.

(3)

• Uçucu yağlarda bulunan maddelerin çoğu terpen kökenlidir.

• Terpenoitler izopren türevleri olup, uçucu

yağlarda mono, seski, diterpenler ve bunların oksijenli türevlerine rastlanır.

• Daha yüksek moleküllü olanlara reçine, lateks vb. formlarda çeşitli bitkilerde rastlanmaktadır.

• Uçucu yağlar glikozit halinde veya reçinelerle (oleorezin) ve zamkla (oleogummirezin)

birlikte bulunabilirler

(4)

Kalitatif analizin kolaylığından dolayı uçucu yağlar, devamlı kemotaksonomistlerin dikkatini

çekmiştir.

• Monoterpenler ve/veya seskiterpenlerin genelde baskındır. Bununla birlikte, biyosentez bakımından alakasız fenilpropanlar da önemlidir. SM’lerin

genetik kontrolü üzerine bazı ilk çalışmalar arasında nanelerin, Mentha, yağları

bulunmaktadır.

• Mentha yağlarının ana bileşenleri temel keton ve ilgili alkol ve esterlerdir. Keton (menton) ve alkol (mentol) arasındaki genetik ilişki araştırılmıştır.

(5)

• Zavarin ve çalışma arkadaşları (1971) uçucu yağların kompozisyonu üzerine çevresel faktörlerin etkisinin olduğunu göstermiştir.

• Uçucu yağlar, kimyasal ırkların ilk uygun biçimde dokümante edilmiş örneklerini sağlamıştır.

• Uçucu yağların, popülasyon düzeyinde geniş çaplı

çalışılan ve sayısal analiz yapılan ilk bileşikler arasında bulunmasında, Gaz Sıvı Kromotografi analizlerinin

karşılaştırmalı özelliğininin katkısı çok büyüktür.

• Güney doğu ABD ve kuzey Meksika’da Juniperus’un doğal popülasyonunun sayısal analizi ve

kemosistematiği üzerine çalışmalar yapılmıştır.

(6)

• Seskiterpenler arasında, bazı daha fazla

oksitlemiş uçucu olmayan bileşikler de vardır. En iyi örnekler, Astraceae’de oldukça geniş ölçüde dağıtılmış olduğu bulunan, ancak diğerlerinde nadir olduğu düşünülen, seskiterpen

laktonlarıdır.

(7)

Seskiterpen laktonları, Asteraceae’de pek çok cinste görülür.

• Achillea, Ambrosia, Anaphalis, Anthemis, Arnica, Artemisia, Arctium, Arctotis, Baileya, Balduina, Baltimora, Cacalia, Calea, Calocephalus, Carpesia, Centaurea, Chaenactis, Chromolaena, Chrysanthemum, Cichorium, Cnicus, Cynara, Dicoma, Dugaldia, Elephantopus, Encelia, Enhydra, Eremanthus, Eriophyllum,

Eupatorium, Gaillardia, Geigera, Grossheimia, Helenium, Helianthus, Homogyne, Hymenoxys, Inula, Isocarpha, Iva, Jurinea, Lactuca,

Liatris, Ligularia, Lychnophora, Matricaria, Melampodium, Mikania, Moquinia, Onopordum, Oxylobus, Parthenium, Petasites,

Podanthus, Psilostrophe, Saussurea, Senecio, Smallanthus, Stokesia, Tanacetum, Telekia, Tithonia, Ursinia, Vanillosmopsis, Vernonia,

Viguiera, Wedelia, Xanthium, Xeranthemum, Zaluzania, Zexmenia, Zinnia

(8)
(9)
(10)

• ancak, aynı zamanda bazı Apiaceae (Laser, Laserpitium, Thapsis),

(11)

• Lamiaceae (Glechoma), Illiciaceae (Illicium), Coriariaceae (Coriaria),

(12)

• Magnoliaceae (Liriodendron, Magnolia, Michelia),

(13)

• Menispermaceae (Anamirta),

(14)

• Euphorbiaceae (Toxicodendron, Hyaenanche),

(15)

• Lauraceae (Laurus nobilis, Lindera),

(16)

• gymnospermler (Cupressaceae)

(17)

• Birkaç karayosununda (Frullania) da bulunur

(18)

İridoidler

• İridoidler, siklopentan monoterpen iskeleti taşıyan ve molekülde en az iki oksijen

fonksiyonu bulunan bileşiklerdir.

• En basit iskeletli iridodial (C10H16O2) ilk kez bir karınca türü olan Iridiomyrmex detectus

ifrazatında bulunmasından dolayı bu grup

bileşikler iridoidler olarak adlandırılmaktadır

(19)

• Monoterpenlerin değişik bir yapısal formudur.

Loganin ve sekologanin tarafından temsil edilirler.

(20)

• Nispeten yüksek düzeyde oksidasyonu ve

glikozidlerin düzenli oluşumu nedeniyle, bu bileşikleri çalışmak, normal uçucu monoterpenlere göre daha zordur. Bununla birlikte, dağılımları birbirine yakın ilgili olan nispeten az sayıdaki familyayla

sınırlanmıştır.

• 200’den fazla yapıları olan iridoid glikozidleri (sekoiridoidler ve sekologanin türevleri), ilgili takımlarda saptanmıştır

(21)

• Gentianales (Apocynaceae, Gentianaceae, Loganiaceae, Menyanthaceae, Rubiaceae familyaları),

(22)

• Lamiales (Bignoniaceae, Buddlejaceae, Globulariaceae, Lamiaceae, Pedaliaceae, Plantaginaceae, Scrophulariaceae ve

Verbenaceae),

(23)

• Ericales (Monotropaceae), Cornales

(Cornacaceae) ve Dipsacales (Valerianaceae),

(24)

• Okubin, Plantago (Plantaginaceae), Aucuba japonica (Cornaceae), Euphrasia, Rhinanthus, Veronica (Scrophulariaceae) ve Ajuga

(Lamiaceae)’de;

(25)

• katalpol, Catalpa (Bignoniaceae), Veronica

(Scrophulariaceae), Plantago (Plantaginaceae) ve Buddleja (Buddlejaceae)

(26)

• Harpagozit ve harpagid, Harpagophytum produmbens (Pedaliaceae), Scrophularia

(Scrophulariaceae) ve Lamium (Lamiaceae)’de bulunmuştur

(27)

• Jensen ve çalışma arkadaşları (1975), iridoid üreten familyaların bir monofiletik grup

olduğunu eskiden ileri sürmüştü. İridoid üreten taksonlar mevcut Evrimsel Kapalı Tohumlu Gelişimi Topluluğu (Angiosperm Phylogeny Group, APG) filogenisi ile

karşılaştırdıklarında bu sadece kısmen doğrudur.

(28)
(29)

Triterpenler, Steroller ve Karotenoidler

• Bu sınıfın, α-amirin, β-sitosterol ve β-karoten gibi, yaygın üyeleri çok geniş ölçüde bulunur ve kısa süre önce bunların hiçbir taksonomik değerinin olmadığı anlaşılmıştır.

• Vitanolidler ve Rutales’in limonoidleri ve

quassinoidleri gibi, triterpenlerin ve sterollerin bir takım daha nadir çeşitlerinin sınırlı

dağılımları dikkate değerdir.

(30)

• Kardenolidler ve bufadienolidlere ayrılabilen kardiyak glikozidleri, Apocynaceae,

Asclepidaceae ve Scrophulariaceae’nin bazı üyelerinde yaygındır, ancak, diğer alakasız familyalarda da bulunur.

(31)

Kardenolidler:

• Digitalis (Scrophulariaceae), Convallaria (Convallariaceae), Acokanthera, Adenium, Alafia, Apocynum, Cerbera,

Hunteria, Nerium, Strophanthus, Thevetia, Periploca, Xysmalobium (Apocynaceae), Asclepias, Calotropis,

Cynanchum, Gomphocarpus, Sarcostemma, Cryptostegia (Asclepiadaceae), Adonis (Ranunculaceae), Euonymus, Lophopetalum (Celastraceae), Cheiranthus, Erysimum

(Brassicaceae), Ornithogalum, Rhodea, (Hyacynthaceae), Coronilla/Securigera (Fabaceae), Antiaris, Castilloa,

Naucleopsis, Maquira (Moraceae), Corchorus olitorius, Tiliacae.

(32)

Bufadienolidler:

• Bowiea, Drimia, Scilla, Urginea

(Hyacynthaceae), Cotyledon, Kalanchoe, Tylecodon (Crassulaceae), Helleborus

(Ranunculaceae), Homeria, Moraea

(Iridaceae), Melianthus (Melianthaceae) ve Thesium (Santalaceae).

(33)

Şekil 2.6. Vitanolidler (14), kardiyak glikozidler (15) ve limonoidlerin (16) yapıları

(34)

• Bazı familyalar, dikkate değer biçimde

Caryophyllaceae, Ranunculaceae, Phytolaccaceae, Chenopodiaceae, Styracaceae, Hippocastanaceae, Theaceae, Fabaceae, Apiaceae, Araliaceae,

Asteraceae, Aquifoliaceae, Rosaceae,

Polygalacdeae, Amaranthaceae/Chenopodiaceae, Cucurbitaceae, Rhamnaceae, Primulaceae,

Poaceae ve Sapotaceae, basit testlerle kolayca varlığı tespit edilebilen sürfaktan saponinleri oluşturmak için bir takım şekerlerle bağlanmış triterpenleri üretebilir.

(35)

• Gymnospermler, saponinsizdir. Steroidal saponinler, Dioscoreaceae, Trilliaceae, Liliaceae, Agavaceae, Asparagaceae,

Convallariaceae, Zingiberaceae, Alliaceae, Poaceae ve Smilacaceae monokotill

familyalarında bol bulunur, bundan başka bazı dikotillerde (Fabaceae, Scrophulariaceae,

Solanaceae) de bulunur

Referanslar

Benzer Belgeler

Uçucu yağlar en çok terpenleri başka bir değişle molekül ağırlığı çok yüksek olmayan monoterpen ve seskiterpenleri taşır.. Seskiterpenler Aromatik bileşikler 2

Distilasyon: Bütün tıbbi uçucu yağlar, Limon esansı ve Ardıç katranı hariç, distilasyon yoluyla..

Uçucu yağ taşıyan droglar halk ilacı olarak, baharat olarak, çeşitli müstahzarların hazırlanmasında, koku verici olarak ve uçucu yağ eldesi amaçları ile kullanılırlar.

b) Asiklik monoterpenlerin alkol, ester veya aldehit grubu taşıyan oksijenli türevleri bulunur.. Sitronellol, Linalol,linalil asetat.. c) Monosiklik monoterpenlerde iki çift

Su, tuzla doyurulduğu zaman uçucu yağdaki suda çözünebilen bileşikleri kendisine çekemez, uçucu yağın tamamen etere çekilmesi kolaylaşır... Farmakopelerde genellikle

Bu çalışmada, tekstil atıksularında bulunan Chemactive D Black N reaktif boyar maddesi termik santrallerden çıkan bir atık olan uçucu kül kullanılarak giderilmiştir

İlköğretim okullarında yapılan, İç ortam hava konsantrasyonu ve uçucu organik bileşiklerin sağlık riskinin değerlendirildiği bir çalışmada iç ortam

Put it differently, internal locus of control implies one being responsible for his/her behaviour, whereas external locus of control implies that one is not responsible