T.C.
Başbakanlık
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu
Güneydoöu Anadolu Projesi
Bölge
KalkınmaIdaresi
BaşkanlıöıT.C.
BAŞBAKAN L 1
K
GAP IIOlGE KAlKINM.O. \O,O.RESI B,O.ŞAANUI!it oOK(}. ... ANT.O.SYON MERKEZI
V E R NO
DEMiRBAŞNO
SOSYAL HİZMET
SEMPOZYUMU '99
tb -~
- ~ 53~
BÖLGESEL KALKlNMA SÜRECiNDE SOSYAL HİZMET
20-21-22 EKİM 1999 DİYARBAKIR
Yayma
HazırlayanlarYrd. Doç. Dr. Ümit ONAT AycanALTAY
T.C.
Başbakanlık GüneydoğuAnadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
&
Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Hizmetler Yüksekokulu
II
T .C.
BaşbakanlıkGAP Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlıgıve H acettepe Üniversitesi Sosyal Hiz metler Yüksekokulu Ortak
Yayınıdır.T.C.
BaşbakanlıkGAP
Bölge
Kalkınma İdaresi BaşkanlıgıISBN : 975-19-2730-7 Hace ttepe Üniversitesi
Sosyal Hizmetler Yüksekokulu ISBN : 975-491- 1 06-l Hace ttepe Üniversitesi
Sosyal Hizmetler Yüksekokulu
YayınNo : 007
İlk Baskı
:200l,Ankara
Basıldıgı
Yer :
Afşaroglu Matbaası-425 22 44- Ankara
*
*
*
*
Sosyal Hizmet Sempozyumu '99
kitabınınbasLm ve
yayın hakkıT.C.
BaşbakanlıkGAP Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlıgıile H acettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu'na aittir.
Bu
kitabınhiçbir bölümü,
yazılıizin
alınmaksızınhiçbir
şekilde basılamaz, çogaltılamaz
ve
dagıulamaz.Kitaptan kaynak gösterilerek
alıntı yapılabiUr.Kitaptaki
yazılardayer alan
görüşler yazariarınaaittir.
SOSY A.L HlZAlET SEMPOZYUMU "99
ÖNSÖZ
"Bölgesel
KalkınmaSürecinde Sosyal Hizmet" konulu Sosyal Hizmet Sem- pozyumu'99, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu' nun 1 995
yılından
bu yana düzenledigi bir dizi sempozyumun
beşincisidir.Bu sempozyum,
BaşbakanlıkGüneydogu Anadolu Projesi (GAP) Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlıgıile birlikte
planlanmışve 20-2 1-22 Ekim 1999 tarihlerinde
DiyarbakırKültür
Sarayı' nda
gerçekleştirilmiştir.Sempozyum '99'un
amacı,bölgesel
kalkınmasürecinde sosyal hizmet uygula-
malannın
ve buna
ilişkin sorunlarınbilimsel bir
yakalaşımlairdelenmesi ve bu
sorunların
çözümüne yönelik,
katılımcı kalkınmahedefine
ulaşmayı sağlayacak,uygulanabilir ve sürdürülebilir proje önerileri
üreunekıir.Bu amaçla,
SağlıkSorun- lan,
Kadın Sağlığıve Aile
Planlaması, Kadın İstihdamı,Genç
İşsizliği, Kırsal Kalkınma,Göç ve
Kentleşme,Toplum Merkezleri , Sokak
Çocukları,Sivil Toplum Örgütle ri,
Yetişkin Eğitimive
DoğalAfe tler ve Krize Müdahale
konularında,onbir
çalışma
g rubu
oluşturulmuştur. Adıgeçen grupl ar, sempozyum süresince
çalışmalarını sürdürmüşve
raporlarını hazırlamıştır.Bu kitapta yer alan
yazılar,ka-
panış
oturumunda
sunulmuşve tüm
kaullmcılarla tanışılarak sonuçlandırılmışrapor-
lardır.
Sempozyumun sonunda "Bölgesel
Kalkınmave Sosyal Politikalar"
adıile
gerçekleştirilenpanele, bilim adamlan ve üst bürokrallar ile yerel yönetim temsilci- leri
konuşmacıolarak
katılmıştır.Bu sempozy uma Ankara ve
Diyarbakır baştaolmak üzere 20
farklıilden toplam 258
kişi katılmıştır. Katılımcılarınbüyük
çoğunluğusosyal hizm e t
uzmanıdır.Bununla birlikte
sempozyuındaon yedi
farklımeslekten
katılımcı bulunduğuda sap-
tanmıştır.H acettepe ve Dicle Üniversitesi ' nden sempozyuma
katılan öğrencilerin sayısıise , 44 tür.
Bölgedeki insani
sorunlarıçözme
çabalarınıgüçlendirmeye yönelik olan bu sempozyumda, Türkiye genelinde
yaşananbir çok sorunun
Diyarbakırve çevresinde daha
yoğunolarak
görüldüğüsonucuna
ulaşılmıştır.Bunlar, göçle birlikte onaya
çıkanyer
değiştirmeve
çarpık kentleşme, hızlınüfus
artışı, sağlıkhizmetlerinin
yetersizliği, kadın sağlıgınınrisk alunda
olması,anan genç
işsizliği, kadınistih-
damındakieksiklik, egitimsizlik,
düşükokur
yazarlık,sokak
çocuklarınıngiderek
anınasıve bir çok alandaki hizmet
eksikliğidir.Sempozyumdaki
tanışmalarsonuc unda, bu bölgede hizmet verilirken
iletişim güçlüğünün aşılması gerektiği,sosyal hizmetlere
ilişkin programların,devlet
SOSYAJ.IIJZMET SEMPOZYINU '99 ın
tarafından
gönüllü
kuruluşlarve yerel yönetimlerle
işbirligiiçinde düzenlenmesi ve böylece
halkın katkıve
katılımınınözendirilmesinin
yararlı olacaj!ı,bölgeye daha çok profesyonel eleman gitmesi ve bu elemaniann hizmet içi egitimlerlc desteklen- mesi gerektij!i ve bölgenin daha çok
tanıtılmasının yararlı olacagıkonulannda ortak
görüşe ulaşılmıştır.Böyle bir sempozyumun
hazırlanmasıuzun erimli bir
çabayıve çok
kişininemegini
gerektirmişıir.Bu nedenle, GAP
İdaresineve tüm diger
katkıveren kurum,
kuruluşve
kişilere teşekkürederim. Son olarak,
kitabı yayına hazırlayanGAP Bölge
Kalkınma İdaresi DanışmanıAycan Altay ve Yrd. Doç. D r. Ümit Onat'a
ayrıca teşekkürederim.
IV
Prof. Dr. Beril Tufan
H.O.
Sosyal Hizmeıler Yüksekokulu MüdUrUSOSYAL lliZMETSBIPOZYUMU '99
ÖNSÖZ
Güneydo~u
Anadolu Projesi'ni dünyadaki benzer su ve toprak
kaynaklarını geliştirme projelerinden
ayıranen öne mli özellik, geri
kalmışbir bö lgenin ekonomik bü- yümesini
sa~larken, kalkınmanın odagına "insan"ı otunmasıdır.GAP'ta uygulanan sürdürülebilir
kalkınma yaklaşımıile "bug ünkü
kuşaklannge- reksinim lerini, gelecek
kuşaklannkendi gereksinimlerini
karşılayabilmeyeterlilikle- ri ni
kısıtlamaksızın karşılayabilmek"hedefle nmektedir. Sürdürüle bilir
kalkınınayıproj e lerimize
aktarırken,kamu
yatırımları,özel sektör
katkısıve hal k
kaulımını sa~lamak temel felsefemizdir.
Sivil toplum
örgüılerive gönüllü
kuruluşlarınprojeye
desteğihe r geçen gün an- makta ve bu
karşılıklı işbirligitarafiara yeni
açılımlar kazandınrken,sonuca daha ko- lay
ulaşmamızdabizlere
yardımcı olmaktadır.Bölge'nin sosyal
yapısındankaynakla- nan nede nle rle
kalkınmanın sonuçlarından oluşsuzetkilenecek ve
dolayısıyla kalkınma s ürec ine
katılınılangeeikecek
dezavantajlınüfu sa yönelik sosyal projelerimiz ön- celikli olarak
tanıanılanmayave
yaygınlaşıırmaya çalışıı~ınıız projeleriınizclir.Di-
yarbakır'dasokakta
çalışan çocukların rehabiliıasyonuiçin
açılan75.
YılÇocuk Evi, Mardin'de gençle rin üretimlerini ve
paylaşımlarını sa~layabilecekGençlik Evi gibi kimi m ekanlarda, bir ey ve bireyin inisiy atif
geliştirmesine yardımcıo la rak
kalkınmışbir ülkeye
doğru gidişi sağlayacaköne mli projeler yürütülmektedir.
B ir kamu
kuruluşuolarak GAP idaresi , özel sektörü tem sile n Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğive sivil inisiyatif olara k illerdeki Sanayi v e Ticare t
Odalan'nınonak
çabalarıyla
kurulan Gap
GirişimciDeste kleme Merkezleri, 199 7
yılındanbu yana Bölge'de
yatırımyapmak isteyen yerli ve
yabancı girişiıncilerehiz m et vermektedir.
Kadınları
bilinçlendirip, üretici
kılacak programların uygulandığıÇok
AmaçlıTop- lum M erkezleri (ÇATOM),
kurulduğu yılolan
1995'ıenbugüne Bö lge'deki 22 mer- kezi ile her geçen
yıl katılımcılannın sayısıanarak
uygulaınaları sürdürdüğümüzör- nek bi r projedir.
FıratNehri üzerinde
yapımıtamamlan an Birecik
Barajı'nıngöl hav-
zası
alunda evleri, tarlalan sular a lunda kalan 30.000
kişininyeniden
yaşamiannasosyal , ekonomik ve kültür el
uyumlarını saj!lamayıhedefleye n proj e,
dezavantajlı grupların kalkınmaya enıegrasyonu yaklaşımınınen
çarpıcıörnekleri nden biriclir.
Aynı
prensipten hareketle
katılınıcıima r
planı uygulamaları,tam am e n demokratik bir
yapılanmayadayanan sulama b irlikle rinin
oluşturulması,sula ma
dışıkalacak yö- relerde
yaşayanlariçin uygun
işletmeler kurulmasına yardımcı olunmasıgibi kimi uygula malar da, evrensel
eşitlikilke le ri gözetile rek
kalkınnıayım ümkün
kılmahede- fimizin ö ne mli
gösıergelcridir.SOSYAL HIZMET SE.\IPOZI'l!MU ~
V
Gü neydogu Anadolu Projesi
kapsamındatüm bu projelerde sosyal hizmet
alanında emek sarfeden
uzmanlarınde neyimleri nden ve yönlendirme le rinden mümkün ol- dugunca çok
yararlanınakıayız. GAP'ıbir toplumsal
dönüşüm aracıolarak
işlevsel kılma kararlığındaolan bizler sosyal
refahın sosyal hizmetle rde n
ayrılmazlı~ınınfar-
kındayız.Birey ve bi reyin
gelişeninisiyati fi ile
ulaşılacak kalkmmışbir topluma
doğruilcr- liyor
olmanın verdiğimutlulukJa, sempozyumu birlikte düzenledigirniz Hacettepe Ü niversitesi Sosyal Hizm etler Yüksek Okulu'na ve
emeğigeçen tüm
kişive
kuruluşla ra
teşekkürederim. GAP'ta yeni birçok sosyal projeye, sosyal hizmet
uzmanlarının katkısıyladevam etmek arzumu yenilernek isterim.
Dr. İ. H. Olcay ÜNVER
VI
SOSYAL ıtlZMET SEMPQZYUMU '99T.C.
BaşbakanlıkGap Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve
Hacettep e Üniversitesi Sosyal Hizm etler Yüksek Okulu
Uzun ve
yoğunbir
çalışmayıgerektiren bu sempozyumun gerek
hazırlık aşamasında,gerekse sempozyum
sırasmda,her tiirlii ma ddi-ma nevi
karkıyıveren ;
Diyarbakır Valiliği,
Diyarbakır Biiyükşehir
B elediye
Başkanlığı,Dicle Üniversitesi,
Diyarbakır
Devlet Tiyatrosu
Müdürlüğü, DiyarbakırGüzel Sanatlar Lisesi
Miidiir/iiğü, DiyarbakırTicaret ve Sanayi
Odası,Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği, Diyarbakır GAP-GİDEM,
Diyarbakır
Leo Kulübü, Meslek
Kurıı/uşları,Sivil
Top/ımıÖrgütleri
yetkililerine,
çalışanlarınave Tüm
Karı/mıcı/araTEŞEKKÜR EDER.
SOSYAL IIIZ.\IET EMPOZ\'UMU '99
V ll
Güneydoğu Jıalkma yararlı olması dileğiyle
...
VIIl
SOSYAL IIIZ.\IET SEMPOZYUMU'99İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ...•. . . ...•... . . . ... m.vı Prof. Dr. Beril TUFAN
Dr./.
H. 0/cay ONVER
İÇİNDEKİLER ... . . . ...•...
JX KONFERANS
AÇILIŞ KONUŞMASI ... . . . .•...
3
Prof. Dr. Beril TUFAN BÖLGE PLANLAMANIN DECIŞEN VURGU NOKTALARI VE İÇERİÖI ... 7
Prof. Dr. Ayda ERAYD/N GAP BÖLGESEL KALKlNMA VE SOSYAL HİZMET
... ...
27Prof. Dr. Sema KUT GAP ve SOSYAL HİZMETLER ... . ...•... 3ı Dr./. H. Olcay
0NVER
GRUP ÇALIŞMALARI GRUP ÇALIŞMASI1:
SACLıK SORUNLARI ... . . . . .. . . ... 37GRUP ÇALIŞMASI
2:
KADlN SAÖLIÖI VE AILE PLANLAMASI ... 45GRUP ÇALIŞMASI
3:
KADlN !STİHDAMl ...•... 57GRUP ÇALIŞMASI
4:
GENÇ IŞSİZLİÖİ ... . . . ...73
GRUP ÇALIŞMASI 5: KIRSAL KALKlNMA ...•...• . . . ..... .
95
GRUP ÇALIŞMASI
6:
GÖÇ VE KENTLEŞME ...•... . . . • . . . .. ı ı ı GRUP ÇALIŞMASI7:
TOPLUM MERKEZLERİ ... . . .•... ı5I GRUP ÇALIŞMASI 8: SOKAK ÇOCUKLARI ...•... .163GRUP ÇALIŞMASI 9: SIVlL TOPLUM ÖRGÜTLER1 ... . . . .•... ı85 GRUP ÇALIŞMASI IO: YE11ŞK1N EÖİTİM1 ...••... 20ı GRUP ÇALIŞMASI ı
1:
D0CAL AFETLER VE KRİZE MÜDAHALE . . . ... 2I9 SERBEST BİLDİRİLER GÖÇ, SOSYAL REFAH VE KENTLEŞME: MERSIN ÖRNECi . . . ...237
Doç. Dr. Atilla
GÖKTORK
Arş. Glir. Sevi/ay KAYGALAK KIRSAL ALAN KALKlNMASlNDA KURUMSAL YAPI VE SORUN-ÇÖZüM ÖNERlLER1 ... . . ... . . .255
Halil AGAHSOSYAL IIIZMET SEMPOZVUMU '99
IX
İKİBİN'LI YILLARlN KENTiNDE. YAŞLlLIK VE YAŞLI HİZMETLER1NDE YENI ARA YIŞLAR . . . . . . . . . ... 267 Dr. Melek iPEK
Gülsen YEYİM
GÜNEYDOCU ANADOLU PROJESININ SOSYAL HAREKETLlLICE
OLAN ETKi DECERLENDIRMESİ ... . . . ...
179
Ni/ay ÇABUKFeryal TURAN
DOCAL AFETLER ... . . . •...•....•..•....... .
189
Özgiil ŞANTAYGAP BÖLGESI'NDE DEZA V ANTAJLI GRUPLARlN KALKlNMA
SÜRECINE ENTEGRASYONU . . . ... 301 İbrahim TUGRUL
Aygiil FAZLIOGW
iHMAL EDiLMIŞ BIRSOSYAL ÇALIŞMA ALANI OLARAK ZORUNLU GÖÇ ...
.31 1
Ma ide Erdoğan ALPTEKINNeşe ŞAHiN
GÖRELi REFAH ÇERÇEVESiNDE KADININ YOKSUNLUCU:
GAP ÖRNECiNDE BIR DECERLENDIRME ... 319 Ni/ay ÇABUK
PelinTURAK
SiViL TOPLUM ÖRGüTLER1'N1N TOPLUM KALKINMASINDAKİ
YERİ VE ROLÜ ·GAPÖRNEÖI- ...
.331
Nurcan BAYSALGAP PROJESİ, KENTLEŞME VE GÖÇ OLGUSU ....•...•.. . . . ...•...
.339
Yrd. Doç. Dr. Ümil ONATGÖÇ VE ÇALIŞAN ÇOCUKLAR -Diyarbakırda Çalışan Çocuklar- ...
.353
Yrd. Doç. Dr. Nilgün KÜÇÜKKARACAGAP'TA KIRSAL KALKlNMA Y AKLAŞIMI ....•...•. . . ... 359 Ufuk KIRMIZI
DİYARBAKIR ÖRNECINDE KIRSAL KALKlNMA VE TARIMlN ROLÜ ...•....
.371
M. Lezgin YALÇINKALKlNMA VE SOSYAL HIZMET ...••... 381 Dr. Fatih ŞAHİN
SIÖINMA EVLERiNDE KALAN KADlNLARlN IŞE YÖNLENDIRILMESI ... .387 Yrd. Doç. Dr. Filiz DEMlRÖZ
SOSYAL HIZMET UZMANLAR! AÇlSINDAN ÇOCUK ve GENÇLİK
MERKEZLERİ ... 395 Prof. Dr. Beril Tufan
Hakaıı ACAR Yüksel BAYKARA Özlem ÖNTAŞ
SEMPOZYUM PROGRAMI . . . • .•...•... .
411
SEMPOZYUM GÖRÜNTÜLERi . . . ... : . ......417
X
SOSYAL llfl:.\IET SEMPOZVUMU '99KONFERANS
AÇILIŞ KONUŞMASI
Prof. Dr. Beril TUFAN (*)
Sayın
Bakan ve Milletvekilleri, Hacettepe ve Dicle Üniversitelerinin
SayınRek- törlcri ,
SayınVali,
SayınBelediye
Başkanı,GAP
İdaresi'nin Sayın Başkanıve de- gerli
katılımcılar,Sempozyum 99'un düzenleme kurulu
adınahepinizi
saygıile se- lamlar, bizi
onurlandırdıgınıziçin
teşekkürlerimi sunarım.Sosyal Hizmet Sempozyumu'99, ·Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yük- sekokulu
tarafından,1995
yılındanbu yana
aralıksızdüzenlenen Sosyal Hizmet Sem- pozyurnu etleinliklerinin
beşincisidir.Sosyal Hizmet Sempozyumlan her
yıl farklıte- malarla ve olanaklar ölçüsünde
farklıbir ilde,
farklı kuruluşlarla işbirligihalinde ger-
çekleştirilmektedir.
Ülkemizde sosyal hizmetegitimi veren tek
yüksekögreıimkurumu olarak Hacet- tepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu, bir
yılzorunlu
İngilizce hazırlıktansonra dört
yıllıklisans, yükseklisans ve doktora egitimini 1961
yılındanbu yana ba-
şarı
ile sürdürmektedir. Bunun
yanısıra,ulusal ve
uluslararasıetkinliklere de
ağırlıkvererek sosyal hizmet
alanındadaha fazla bilimsel bilginin üretilmesine çaba harca-
maktadır.Bu amaçla, 1995
yılında başlattıgımJZsempozyum' lar dizisinin ilki Türkiye'de profesyonel sosyal hizmet
uygulamalarının 30.yılında gerçekleştirilmiştir. Başbakanlık
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgcme Kurumu, Aile
AraştırmaKurumu , Sosyal Hizmet
Uzmanları Derneğive
Saglıkve Sosyal
Yardım Vakfının katkılarıyla"30.
Yılında
Sosyal Hizmet ve Gelecege
Yöneliş" temasıylaAnkara'da
yapılrruştır.96' Sempozyumu "Toplumsal
Gelişmeve
DeğişmeSürecinde Sosyal Hizmet" te-
masıylayine Ankara'da
yapılmıştır.Bu Sempozyumda ele
alınan çeşitlialt temalar
arasında "DoğalAfetlerde Sosyal Hizmet Müdahalelerinin"de
bulunması,bu konu- nun daha önceden de
düş!inüldüğünügöstermektedir.
Türkiye
SpasıikÇocuklar
Vakfıile birlikte düzenlenen Sosyal Hizmet Sempoz- yumu'97 "Toplumla
BütünleşmeSürecinde Özürlüler ve Sosyal Hizmet"
temasıyla İstanbul'da
gerçekleştirilmiştir.(*)
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Müdürü.
SOSYAL UtZMET SEMPOZVUMU '99
3
Sosyal Hizmet Sempozyumu '98'de
Anıalya'daydık.Akdeniz Üniversitesiyle birlikte
düzenlediğimizbu Sempozyumun
teması"KentleşmeSürecinde Sosyal Hiz- met"
,katılımcı kuruluşlarıise Antalya
BüyükşehirBelediye
Başkanlığı,SH ÇEK An- talya
İlSosyal Hizmetler Müdürlügü, Sosyal Hizmet
Uzmanları DerneğiAntalya
Şubesi ,
Sağlıkve Sosyal
Yardım Vakfı,ve Antalya Kent Konseyi Yerel Gündem 21 'di.
Başbakanlık
GAP
İdaresi Başkanlığıile birlikte
hazırladığımızbu
yılkiSosyal Hizmet Sempozyumu'99'un konusu ise, "Bölgesel
KalkınmaSürecinde Sosyal Hiz- met"tir.Bu tema bölgesel
kalkınmaile sosyal hizmetin
bütünlcştirilmesinihedef al-
mıştır.Konu bölgesel
kalkınmaolunca GAP
İdaresi,Bölge
kalkınmasındarol oyna- yan önemli kurum olarak öne
çıkmaktave bu sempozyumu birlikte düzenlernemize olanak
sağlamaktadır.Sempozyuın
99'un
amacıbölgesel
kalkınmasürecinde sosyal hizmet uygulama-
lannınve
sorunlarınınbilimsel bir
yaklaşımlairdelcnmesi ve bu
sorunlarınçözümü- ne yönelik s ürdürülebilir,
katılımcı kalkınınahedefine
ulaşmayı sağlayacak,uygula- nabilir proje önerileri üretmektir.
Birleşmiş
Milletler
rakamlarınagöre Türkiye ekonomik
açıdan hızla kalkınanbir ülke gibi görüniiyorsa da
aynıkaynak tan
yayınlananinsani
kalkınınaverileri
açısından
bakıldığında,temelde
kalkınmanındengesiz
olduğu anlaşılmaktadır. Kalkınınanın
sosyal boyutu
sağlık, eğilim,sosyal güvenlik ve sosyal refah hizmetleri gibi sek- törleri
yakındanilgilendirmekte ve bu
sekıörleriçinde sosyal hizmet
mesleğininözel bir yeri
bulunmaktadır. Yoksulluğunve
işsizliğin azaltılmasısosyo-ekonomik
eşits iziiide rin giderilmesi ve böylece sürdürülebilir insani
kalkınmanın sağlanmasıtop- lumsal
kalkınmanıntemel hedefleri
arasındadır.Sürdürülebilir insani
kalkınma kadını, çocuğu,
genci özürlüyü,
işsizi,yoksulu,
kırsalve kentsel çevreyi bir bütün olarak gözetmeyi öngörür. Bu
bağlamdabütünlükçü bir
yaklaşımiçinde sosyal hizmet mes-
leğiüzerine
düşenrol ve
işlevleriyerine getirmek
adına,ke ndini
geliştirme çabasınıbütün
içtenliğiilc sürdürmektedir. Bizim
açımızdansosyal hizmet
sempozyumları,bu
çabanınsamimi bir ifadesidir.
Bizimle birlikte bu Sempozyumu düzenienmeyi üstlenen GAP
İdaresi Başkanlı ğıyöneticileri ve
çalışanları baştaolmak üzere,
katkılarınıbizlerden esirgemeyen Di- yarbalar
Valiliği,Dicle Üniversitesi,
BüyükşehirBelediye
Başkanlığı, DiyarbakırSanayi ve Ticaret
Odasıve
GüneydoğuSanayici ve
İşadamları Derneği Başkanlığına
teşekkürederim. Türkiye' nin dört bir
yanından değerli zamaniarım ayırarakbura- ya gelen ve üç gün boyunca sürdürülecek
çalışmalaraöz veri ile
katılacakolan
değerli
katılımcılara ayrıca teşekküreder
başarılardilerim.
Üç gün sürecek olan sempozyumun ilk günü protokol
konuşmalarındansonra üç konferansla devam edecektir.
SayınProf. Dr. Ayda
Eraydın, SayınProf.Dr. Sema Kut ve
SayınDr. Olcay Ün ver
konuşmalarıyla"Bölgesel
KalkınınaSüresince Sosyal Hizmet" konusunda temel bilgilere
ulaşmamıza katkı sağlayacaklardır. Şimdidenkendilerine
teşekkürederim.
4
SOSYAL ıtiZMET SD!POZVID!U '99Öğleden
sonra ,
Saglık Sorunları, Kadın Saglıgıve Aile
Planlaması, Kadın İstihdamı,
Genç
İşsizıigi, Kırsal Kalkınma,Göç ve
Kentleşmc,Toplum Merkezleri , So- kak
Çocukları,Sivil Toplum Örgütleri,
YetişkinEgitimi Dogal Afetler ve Krize Mü- dahale
konularını tanışacakolan
ı ıgrup kendi
çalışmalarına başlayacaktır.21 Ekim
Perşembegünü de devam eden g rup
tartışmaları,22 Ekim Cuma günü grup raporla-
nnınsunumu ile
sonuçlanacaktır.Bu g ruplarda görev alan
değerlibilim
adamlarınave tüm
katılımcılara teşekküreder
başarılardilerim. Her grubun ke ndi konusunda so- mut uygulanabilir ve sürdürülebilir projeler üretmesi beklenmektedi r.
Ayru gün saat 15.00- 1 7.00
arasında"Bölgesel
Kalkınmave Sosyal Politikalar'' konulu bir panel yer
almaktadır.Dr. Necat Erder'in yöneliminde
gerçekleşecekolan bu panelde Prof. Dr. Gürhan
Fişek,D oç. Dr.
Şener Koçyıldınm,Dr. Bülent
İlik, İbrahim
Tuğrulve
ŞeyhmusDiken
görüşve önerileri ile bizi
aydınlatacaktır. Şimdidenhepsine
teşekkürlerimi sunarım.Pane lden sonra Sempozyum'un genel bir
degerlendirınesi yapılarak ulaşılanso- nuçlar özetlenecek ve böylece sempozyumumuz sona erecektir.
Sosyal Hizmet '99 Scmpozyumu 'n un
başarılıgeçmesini ve ülkemiz için
yararlısonuçlara
ulaştimasınıdi ler, hepinize sevgi ve
saygılarsunan m .
SOSYAL ıılUtET SEMPOZVUMU '99
5
BÖLGE PLANLAMANIN DEGİŞEN VURGU NOKT ALARI VE İÇERİGİ
Prof. Dr. Ayda ERA
YDıN(*)GİRİŞ
Günüm üzde giderek
hızlananbir sosyal ve ekon omik
de~işims üreci
yaşanmaktadır.
Bu süreçte mekana
bakış açısı del!işmekte, farklısöylemler ortaya
çıkmaktave
geçmişte tanımlanan
kavrarnlara yüklenen anlamlar
degişimeugrarken, vurgulanan- lar
farklılaşmaktadır.Mekana
bakış yanısırabir olguya müdahele biçimlerinin
nasıl olması gerekti~i.özellikle
planlamanın kapsamıve niteligi
konularıise son
yıllardaçok
yoğun tartışmalarınve
degişimlerin oldu~ubir alan olarak günde mdedir. Bu kap- samda bir yandan bölge
kavramısürekli olarak
farklıiçeriklerde
kullanılırken,me- kansal düzenlemelere yönelik
planlamalarında
aynı değişimsürecini izledil!i görül- mektedir. Bu
içeri~i degişcniki kavramdan
oluşanbölge
planlamanında
do~alola- rak e n güncel
oldu~u1950 ve
1960'lı yıllardan farklıbir
içeri~ive daha da önemlisi
planlamanınuygulamaya
aktarılmasındasözkonusu olan kurum ve düzenlernelerin çok
farklı olmasıgerekliligi
vardır.Bu bildiri
kapsamında,bölge ve bölgeye yönelik ana
kaygılarınve
yaklaşımbi- çiminin
geçirdiği dönüşüm/evrimgözden geçirilecek ve bugünkü
anlamı, kapsamıve
içeriği
üzerinde durulacakur. Bu evrim izienirken her dönemin ana
kavramlarıta-
nımlanmaya çalışılacak,
böylelikle sürekli olarak
degişendünyada izlene n yol ve du- rum sergile necektir. Böyle bir uzun sürecin
tanımlanmasındansonra, son bölümde bugün
tartışılmaktaolan kavramsal çerçevenin
farklıülkelerdeki ve Türkiye'deki bölgelere yöne lik düzenlemeler için
anlamısorgulanacakur.
Bildiri,
bazıbölgelerin dünya sis teminden
kopmamasıve
değişendünyaya ayak uydurabilmes i için yeni bir
anlayışla gelişmestratejilerinin
saptanmasıve bu çerçe- vede
oluşturulacakdüzenlernelerin ve
planlarınuygulamaya yeni bir
kurumlaşmaçerçeves i içinde
aktarılmasınıngerekligini vurgulamakla ve bu kapsamda
yapılmasıgerekli düzenlemeler üzerinde
durmaktadır.(*}
Ona Dogu Teknik Üniversitesi
MimarlıkFakültesi
Şehirve Bölge Planlama Bölümü
ögreıimÜyesi.
SOSYAL HIZMET SEMPOZYUMU.,
7
I.
DEGİŞEBÖLGE TAN IMI, FARKLI MEKANSAL KA YGfLAR VE- BU BÖLGELERE Y AKLAŞIMA EGEMEN OLAN A A KAVRAM- LAR
Mekana yönelik
farklıparad igmalarda bölgeye yüklenen anlam ve içerik gözönü- ne
alındığındabölgeye yöne lik
kaygılannve müdahele
amaçlannınönemli dönü-
şümler
gösterdigi izlenmektedir (Tablo 1 ). Bu bildiri
kapsamında"bölge"ye yakla-
şım
ve bu ölçekteki müdaheleler
beşayn dönem
tanımlanarakincelenmektedir.
I. Bölge lerin
FarklıFaktörlere
DayalıOlarak Betimlenmesi II. Bölgesel
Farklılıkların Azaltılması İçinPlanlama
m . Bölgelerin Y eni
KoşullaraUyum Süreçlerinin
Kolaylaştırılması İçinDüzen- lemeler
IV. Yerel Kapasitenin
GeliştirilmesineYönelik Di.lzenlemeler
V. Yeni Düzende V ar Olma Mücadelesi ve Bölge Planlama Geri
DönüşBÖLGELERiNFARKLI FAKTÖRLEREDAY ALI OLARAK BETİMLENMESİ
Bölge
Planlaması kavramıgöreli olarak yeni bir kavram
olmasına karşılık"böl- ge"
kavramıçok eski dönem lerden bu yana
farklıiçerik le ve
farklıvurgu
noktalarıile gündeme
gelmiştir.Daha çok
farklılıklannbetimlenmesi güdi.lsü ile ortaya
çıkanbu
kavramınbelirli dönemlerdeki mekana
bakış açısıile
tanımlanabildigigörülmek- tedir. Betimleme
çabalarınıniçerigi ve evrimi
şöyleözetlenebilir.
Mekanın coğrafi
k ögelerle
özdeşleşnıesi:Bölgenin fiziksel
yapınınözellikleri ile
tanımlanmasıTarımın
tek ana
ugraş alanı olduğudönemlerde çiftçi lerin toprak, topografya ve iklim
koşullannınbenzerlikleri ne göre
bazıyerleri
aynıisimle
tanımlamalarıile
başlayan bölge
kavramı, aynızamanda bir mekan
parçasının diğerindenolan
farklarınında belirtildigi bir çerçevcyi d e içermekteydi. Daha sonraki dönemlerde ticaret, dinsel ve yönetimsel etkinliklerin
ge(jşmesiise, mekan
parçalarının yalnızcanitelikleri ile degil, üzerinde
oluşan ilişkilerle tanımlamasını nedenlerniştir.Ancak, bilimsel anlamda bölgenin
tanımlanmasıon sekizinci
yüzyılda gerçekleşmiştir. Hantacılar sınır
belirlemeye
çalışırkensu
havzalannınbelirli
alanların tanımlanması açısından anlamlı olduğunun farkına vannışlar
ve ilk bölge
tanımlannchir- ler ve
dağzirveleri
kullanılarak yapılmıştır.Daha sonra
cografyacılannda konu ile ilgilenmeleri
farklı coğrafik özelliklere
dayalıbölge
tanımlanmasınıgündeme getir-
miştir.
Bu dönem bir imparatorluklar dönemidir ve söz konusu dönemde bölgeler ben zer
tarımsalüretim yapan ve
savaştaerzak
sağlayanbirimlerdir. Bu nedenle, bu dönemdeki bölgelere yönc(jk ana
kaygının imparatorluğubesieyebilecek ürünün sag-
lanması
oldugu görülmektedir. Bölgelere yönelik
altyapınıntümü gerekli tanmsal ürün
akımının sağlanmasıve
imparatorluğu oluşturan alanlarınmerkezden denetimi- ne yönelik olarak
gerçekleştirilmiştir.8
SOSYAı.ııtUIETSE~II'OZYU)IU '99TABLO 1: Degişen bölge tanımı, bu bölgelere yönelik kaygılar ve bu bölgelere yaklaşımda kul·
lanılan ıcınci kavrıımlar
Mekana yaklaşım Bölge tanımı Bölgelcrle ilgili temel Temel kavrarnlar kaygılar
1. BÖLGELERIN FARKLI FAKTÖRLERE DAY ALl OLARAK BETIMLENMESI
Mekanın coj!rafik öge- Fiziksel özellıklerin or- Su havulannın kullanı· •Fiziksel koşul \'e sınır-
leri e özdeşleşmesi ıaklıgına dayalı bölge mı, tarımsal alanların lar Mekanda insan ögesinin tanımı üretim potansiyelinin
keşfedilmesi sürmesi
Mekansal örgütlenmede fiziksel ögeler yanısıra, Farklılıkların peyuj ya· *Bölgesel farklılaşmada ekonomik ve külıürel sosyal ve külıUrel farklı- nısıra sosyal 1·e kıllıürel tarihsel boyut ögelerin gündeme gel· lık gösteren alanlar ögelerden oluştugunun
mesi belirlenmesıne karşılık
bu sorun olanık belinil·
miyor
Ulus devlet içindeki Ekonomık ve sosyal *Ekonomik bütünleşme farklı nitelikteki yöreler farklılaşmanın ulusal •Farklılıklara karşın bü·
buıünleşmcde engel ola- ıün.leşme
cagı kaygısı
ll. BOLGESEL FARKLILIKLARlN AZALTILMASII_ÇIN PLANLAMA
Mekansal örgUılenmede Kalkınmışlık düzeyi Ekonomik gelişmişlik •Optimal yer.;eçimi
akılcı kuralların ege- açısıdan farklı olan alan- farklılıklannın ortadan *Mekansal kademelenmc menli!!i: Bölge Planla- lar kaldınlması. az gelişmiş
manıngündeme gelmesi yörelerde gelişmenin *Devlet mü daltelesi
merkezi kurumlarm mU- -Keynesyen politikalar dahelesi ile hızlandırtl· •Merkezi pl"!''ama ge ...
ması !!i
lll. BÖLGELERIN YENI KOŞULLARA UYUM S( REÇLERININ TARTIŞIL ASI
Bunalım sonrası olum- Ekonomik gelişmeler- Ekonomik bunalım döne· •Teknolojik dönüşüm·
sallık ve esneklik çerçe· duraks amalardan farklı minin üstesındcn gelebil- ileri teknolojiler vesi içinde yerelliilin ge· şekilde etkilenen me- me. dünya ekonomisinde· • Esnek üretim
ri dönUşU kansal birimler ki yeni koşullara uyum
saliayabilme •Mekansal olumsallıklar
IV. YEREL KAPASITENIN GELIŞTIRILMESINE YÖNELIK PLANLAMA
Küreselleşme- yerelleş· KUn:sel ekonomide ba- Yerel birimlerin n:kabet • Merkezi planlama ye- me dialekıi!!i çerçeve- şan yı yakalayan alanlar güçlerini oluşturmaları ri ne yerel düzlemde po-
sinde orıaya çıkan me·. ve korumaları tansiyeli gelişıirci ön-
kan tanımlan lemler
Başarıyı yakalamış böl· •üretim ve iletişim aA- gelerin bu başanyı sür- ları
düremerneleri
V. YENI DÜZENDE VAR OLMA MÜCADELESI VE BÖLGE PLANLAMAYA YENI BIR IÇERIKLE GERI DÖNÜS
Üretim ve iletişim aglan Yeni ekonomik düzende Belirli bölgelerin dünya •ognenme kapasucsının
içinde yer almaya çalı· bl}lnlannı ~ren me ka- ekonomisinden dışlan· artırılması şan mekansal birimler pasıtelerini artırarak maları •Sosyal sermayenin ge·
sürdün:n mekansal bi- Bazı ekonomik gelişme- i iştirilmesi rünler leri n tüm dünyayı edıilc· •Yerel ve yerel üretim
mesi ve bunun denetl~ ilişkileri içinde oluşan nernemesi bilgilerden yararlanma
SOSYAL IIIZMET SE.\1PQZYUMU '99
9
Mekanda insa n ögesinin
keşfedilmesi;Antrop o lojik ve fiziksel ögelerin böl- gesel çözümlerneler e baz
olmasıve tarihsel
yaklaşımıneklenme si
19.
yüzyıldaise, fiziksel
yapınınnitelikleri
yanısıra farklımekansal birimlerde
yaşayan
insan
gruplarının farklıolup
olmadıgısorusu gündeme
gelmişve bu soru bölgelerin sosyal ve kültürel özelliklerinin
tanımlanması çabalarını başlatmıştır.Ya-
nısıra,
bu dönemde
coğrafyacılar çalışmalan nıdaha düzenli bir hale getirirken, me- kansal
yapınınözelliklerini daha fazla
degişkenku llanarak
tanımlamaya çalışmışlardır.
Bu durum bölgesel
çalışmalarda"peyzaj
değerlerininanalizinin"
ağırlıklıolma-
sını nedenlemiştir.
Mekanın
fiziksel ögeler ötesinde sosyal ve kültürel özellikleri ile
tanımlanmasıgeregi üzerine
gelişenmekansal paradigma, "bölge"yi yerküre üzerinde bir
ayrımbi- rimi olarak
değerlendirirken,bu
ayrımınpeyzaj özellikleri ve sosyal ve kültürel ni- telik lerden
oluştuğuve
toplumlarınbu
ayrımınçok eski dönemlerden biri
farkında olduğuöne sürmekte idi (Claval, 1 987). Buna
karşılık,liberal ekonominin
hızlage-
liştiği
bu dönemde ekonomik vurgu firmalar üzerinde olup,
bunlarıneylemleri ile il- gili konular gündeme gelirken mekan hep ikinci planda
kalmıştır.Mekansal örgütlenmede ekonomik ve kültürel ögelerin gündeme gelmesi:
Ulus devlet içinde b ölgesel farklar
Yirminci
yüzyıl başlarındaulus devletlerin ortaya
çıkınasıile bölge
tanımıile il- gili
başkabir
tartışmagündeme geldi. Acaba bölgesel
farklarınöne
çıkarılmasıveya en
azından tanımlanması,bir ulus devlet
oluşturmak açısındansorun olabilir
nıi ? Antropolojik ve kültürel
farklılıklarıile
tanımlananbölgeler acaba
bütünleşme açısından
bir engel midir ? Bu
soruların yanıılanulus dev let
açısından farklılıklarınso-
nın olabileceğini
bel irtirken, bölgesel
farklarıve
çeşitliliğivurgulayan bölgesel ana- lizierin gerilemesi ve ulus devletin homojenliginin giderek
vurgulanması şeklindeso- nuç vermiştir. Öte yandan, bu dönemde ekonomik ögelerin gündem e geldigi görül- mektedir. Ulus devlet içindeki
farklılıklarekonomik göstergeler ile
tanımlanarak,devlet
olmanınana
koşulununekonomik
bütünleşme olacağı beliıtilmiştirr.Sanayi devrimi
sonrasında gelişen tarını dışıüretim ve yeni
iş kollarınınortaya
çıkışı doğalolarak nüfus
akışkanlığınıortaya
çıkarırken, geçmiştebirbiri nden kopuk olan bölge- lerin bir ölçüde daha
sıkı ilişkileriçinde
olmasını sağlamıştır.BÖLGESEL FARKLILIKLARlN AZALTlLMASI İÇİN PLANLAMA
Ulus dev letin ortaya
çıktığıdöneme kadar
farklıbölgelerdeki
kaynaklarınamaca uygun olarak
kullanılabilmesiiçin müdaheleler söz konusu
olmuştur. Doğalolarak teknik ve sosyal
altyapının geliştirilmesineyönelik d üzenlemeler dön emi n gerekle- rine göre
yapılmıştır.Ancak, bu
çabalarınana
çıkış noktasıbölgelerin
kaynaklarınıdegerlendirmek
olmuştur.Bölgesel planlama özellikle ulus devletlerin egemen siya- si birimler haline gelmeleri ve kapitalist ekonom ik uygulamalann ll. D ünya
Savaşı sonrasındaolumsuz
sonuçlarınınortaya
çıkmasındansonra
ağırlıklıolarak gündeme
gelmiştir.
lO
SOSYAL HiZoiiET EMPOZYUMU "99Bu dönem, mekansal örgüt len mede
akılcı kuralların arayışı,bölgelere yöne- lik
çalışmaların artmasıve bölge
planlamanınyükselme dönemi olarak
tanımlanabilir.
Dünya
Savaşı sonrasındakapitalizmin risk ögelerini azaltacak
şekildeyeniden ör- gütlenmesi nde
akılcılık kavramıön plana
çıkarılmışve mekansal örgütlenmede
akılcı
kurallar
arayışı kalkınmaideolojis i iç inde
hızla gelişmişıir.Bu ide olojiyi baz alan ve
modemisı-akılcıbir çerçevede ortaya
çıkanmekan organizasyonu
kuramları,1970'lerin
ortasınakadar egemen
olmuşlardır.Bu dönemde, neo-klasik ekonomik
kuramın varsayımlanve analiz teknikleri kul-
lanılmaklabirlikte, sol söylemin
bazıtem e l
tartışmalarınında
içeritetiğibir kuramsal çerçeve
gelişmiştir.Söz konusu çerçevede,
modernisı bakış açısınıntüm
yansımalarını
bulmak mümkündür.
Kalkınmave büyüme
kavramlannınbu d ö nemdeki ege-
menliği,
mekan organizasyonu üzerine
geliştirilen kuranılardagiderek artan büyük- lük
anlamında kullanılanoptimal ölçekli
işletmelerinyerseçimi sorununu vurgu lama- ya
zorlamıştır(Hoover, 1 948; lsard, 1949 ve 1956). Mekandaki
yığılmalar, dağılmalar ve ka dem elenme,
işletmelerinyerseçim ve ö rgütlenme biçimlerine
dayalıolarak
açıklanmaya çalışılınıştır(Cohen, 1981). Tüm
değişkenierinve
ilişkilerin tanımlanabildiği
ve s istemi
oluşturanögelerin
davranışlarınınbelirli kurallarla
açıklanabildiği, kısacaörgütlenmede
akılcılığınegeme n
olduğu varsayımı,mekansal
olguları açıklama biçimini
tanımlamıştır.Bu dönemde,
işbölümü, işbölümüne bağlıolarak
uzmanlaşma,kademeten me, ka- rar verme s üreçlerinde
merkczileşmeve yetki
dağılımı kavramlarıöne
çıkmıştır.Yer Seçimi
Kuraıniarı(Alonso,l964) üretim ve hizmet birimleri için en uygun yer seçi- mi üzerinde dururken, Merkezi Yerler
Kuramında(Christallcr,l 966; Berry, 1 964) bu birimlerin e n uygun
dağıtılmasıiçin modeller
oluşturulmaya çalışılmıştır.Bu çerçe- vede bir kademeten me
yapısıve bu
kadernetemiş yapıdakentsel
işlevierichizmetle- rin nitelikleri
arasında ilişki tanımlanmaya çalışılmıştır. izlenebileceğigibi, bu dö- nemde mega
kuranılar oluşturulması çabası vardır.Mekansal örgütlenme, mekansal
değişmeve
gelişme,soyutlama düzeyi yüksek genel geçer kuramla rla
açıklanmaya çalışılmıştır. Kentleşme aşamalan kuramı(Berry ,1973), demografik
yapının kentleşme ile
ilişkisini açıklayankurarnlar (Vinin g ve
Konıuly,1978) ve kentsel
gelişmegi- bi
kuranılarbu
eğiLiminörnekleri olurken, bölgesel
eşitsizliklerve
yerleşmelerin ka- demclcnmesi üzerine
gelişenkurarnlar mekanda
akılcı davranışın tanımıüzerinde
yoğun laşmıştır.
Yukarıda
sözü edilen mekansal kadernelerin
oluşmasında,mekansal özellikler belirleyic i
değildir.Mekan ancak
farklı işievlerin örgütlenınesindebirimler
arası ilişkilerin
kurulması açısındangerekli bir öge olarak
görüldüğünden,bu
açıklamaçer- çevesinde yer
almaktadır (Sıorper, ı989).
Diğerbir
deyişle,örgütlenmed e
alkılcılığıtemel alan mekansal
yaklaşımlardaekonomik
yapı,bu
yapınınögeleri ve dinamikle- ri ön
plandadır.Mekan ancak bu ögelerin
akılcıbir
şekildeörgütlenmesinin
sağlanması
için
vardır.SOSYAL IIIUIET SE.\ıPOzvmıu 19
ll
Bu dönemde mekana ve bölgelere
bakışın etiğerbir özelligi, büyüme
temasınıön plana
çıkarmasıdır.Mekandaki örgütlenme, büyürneyi
sağlamakve
artırmayıve bu nedenle
akılcıbir çerçeve
oluşturmak amacını taşımalıdır.Bu durum
akılcılığadaya-
lımekansal
paradigmalarınöne sürüldügü dönemde büyüme
kavramınıngündemin ilk
sırasında olmasıilc ilgilidir. Nitekim, bu dönemde benimsenen Keynesyen eko- nomik politikalar , eko nomik büyürnede
sürekliliğin sağlanmasıiçin devlet müdahe- lesinin
gerekliliğini benimsemiştir.Gelir
dağılımınındüzenlemesini da içeren bu çer- çevedeki politikalar, sosyal refah devletinin nüvesini
oluşturmaktave kamunun özel- l i kle teknik ve sosyal
altyapı yatınmlarını gerçekleştinnesigeregini
savunmaktadır.Diğer
bir
deyişle,1 950'li
yıllardan başlayarak kalkınmaekonomisinin güncellik
kazanması,bölgesel politikalar ve bölge planlama
kavramınınyükselen
değerolarak gündeme gelmesini
sağlamıştır.Ulusal
kalkınınastratejileri nde benimsenen sektörel ve gelir
dağılımındadenge
kavramınabölgeler
arasıdenge
kavramı eklemlenmişve ulusal
kalkınmanın ayrılmazbir
parçasıolarak
sunulmuştur. Bilindiğigibi
kalkınmaekonomisi siyasal
bağımsızlığınıelde eden az
gelişmişülkelerin ekonomik
bağımsızlıklarını
elde etmele ri için bir
yaklaşımçerçevesi, politika ve araçlar sunmakta, bu ne- denle de ülke bir
bağımsızbütün olarak
algılanmaktaidi. Bu çerçevede "bölge"nin bir
kapalı
sistemin
yarı açıkbi r
parçasıolarak
tanımlandığıgörülmektedir.
Kalkınma
Ekonomis inin ilk
varsayımlarındanbiri sermayenin
kısıtlıbir kaynak
olduğuve bu
kısıtlı kaynağınen verimli
yatırımlarda kullanılması gerektiği şeklindedir. Bu nedenle
yatırımınnerede yer
seçeceğiönemli rol oynarken, bölgesel po litika- lar maliyeti olan uns urlar olarak ortaya
çıkınaktadır.Ancak, sosyal gerekçelerle böl- gesel
eşitsizliklerin ortadan
kaldırılmasıilkes i bcnimsendikten sonra, ikinci
aşamadabölgesel düzeyde
yatırımlarınverimliliklerinin
sağlanması amaçlanmaktadır.Bu po-
litikaların oluşturulmasındaki
sistem merkeziyetçi ve kademelidir. Böyle li kle ülke
çapında kaynakların doğru kullanımının sağlanabileceği düşünülmüştür.
YERELLİGE DÖNÜŞ VE YEREL BAŞARILARlN BETİMLENMESİ D Ö EMi
Bölge
planlamanıne n güncel
olduğudönem 1 950'li
yıllardan başlayarak1 970'li
yılların başınakadar
sünnüştür.Bu dönemde pek çok disiplini bölge
ölçeğindebu-
luşturanBölge Bil imi
ayrıbir bilim
dalıolarak ortaya
çıkmışve bu amaçla Bölge Bi- limi
Derneği1954
yılında kurulmuştur.Ancak 1
960'larınson
yarısında başlayanve I 970
başlanndaüst
noktasına ulaşanekonomik
bunalım, kalkınmaekonomisi çerçevesinde prestij kazanan planlamarun
hızla değeryitirmesine neden
olmuş,ekonomik
bunalım yaşayanulus devletler dara- lan
kaynaklarınıbölgesel düzeyde sürdürdükleri
politikalarıuygulayamaz hale gel-
mişlerdir.Bu durum , bir anlamda pek çok ülkede "ulusal nitelikli bölge
planlaınasınııı"
eski
içeriğinive önemini yi tinncsi
anlamınagelmektedir.
1 2
SOSYAL HiZMET SL\IPOZVU\W '99Bunalımla
birlikte gelen ve mekansal paradigma:
Olumsallıkve esneklik çerçevesi içinde bölge planla ma
kavramınınyerel ögelere geri
dönüşü1960'1arın
sonundan itibaren
yaşananekonomik
bunalım,büyük ö lçekli ve toplu üretime
dayalıörgütlü kapitalizmin kesin
kurallarıüzerinde
bazısoru
işaretleriortaya
çıkanrke n , ekonomik ögelerüzerine kurgulanan mekansal kurarnlar da bu sorgulama- dan
etkilenmiştir.Ortaya
çıkanyeni
gelişme odaklarınınkeski n çizgilerle belirlenen kurall ara
uymaması, gelişmedeyeni
olasılıklarındikkate
alınmasıgeregini vurgular- ken, pek çok bölgenin
bunalımdöneminde ekonomik
açıdangerilemesi tek ve olum- lu bir
gelişmeçizgisinin geçerli
olmadıgını göstermiştir.Gerileyen bölgele r üzerine
gelişen yazın
bunun iyi bir göstergesidir (Lioyd, 1 979; Bradbury
,ı985). Yeni tekno- lojiler (Britton , 1 989) ve küçük ve orta büyüklükte verimli
işletmelerinortaya
çıkması,
buna
karşılık1930'1 ardan bu yana üretimde egem enlik
kazanmışolan kitlesel üre- tim biçimi gerileme süreci içine girmesi, ö lçek, ölçege göre getiri,
paz.-ır payını genişletme
kavramlarıüzerine kurulan söyle m üzerinde büyük
sarsıntı yaratnıışır.Tekno- lojik
değişimve küçük ölçekli
işletmeleryeni kuramsal
tartışmalarınodak noktalan olurke n (Freeman ve Perez, 1 988; Aydalot ve Keeble, 1988; Casteli s, 1989),
ortayaçıkan
olguların kannaşıklıgısoyutlama düzeyi yüksek kuramsal çerçevelerin gündem- den
düşmesineneden
olmuştur.Bu durumda, ekonomi-mckan
ilişkisiüzerine kurulan mekan organizasyonu ku-
ramlarının,
sosyolojik , politik, tarihsel içerikle
zenginleştirilmesiyoluna gidildigi ve yeni
gelişmeleri açıklamakiçin
Marxisı kuramındaha
sıklıkla kullanılınaya başladığı
görülme ktedir (Harvey ,l982; Soja, J 980). Bu durum, bir yanda m ekansal analiz- de idelojini n yeniden
keşfedilmesi anlamınagelirken (Massey, 1984), öte yanda ide- olojiterin ö tesindeki ortak
noktalarınbe lirlenmesi ni
sağlamışve toplumdaki
dönüşümü
açıklamak kaygısıile eklektik nite likli
açıklamabiçimleri ortaya
atılınıştır(Mar- kusen, 1985; Scott, 1 988a). Nitekim, mekansal
gelişmenindinamiklerini liberal
dokırin içinde
açıklamayayönelik
çalışmalarınbüyük bir bölümünün,
Marksisıögeleri
kullandıgı
g örülmektedir.
Ancak, mekansal organizasyona yönelik
kuramiaştırma çabalarının kısasürede
anlamlıbir çerçeve kurmada
başarılı olmadığıda görülmektedir. Ekonomik
bunalımla ilgili
tartışmaların uzantısıolarak bu dönemdeki mekansal
dönüşümlerin açıklanması,
bir an lamda
geçişdöneminde
yaşanan bazısüreçlerin
ayrıntılıve
aydıntatıcı açıklamalarına dönüşmüş (Lipietı,1986) , ancak
mekanın örgütlenınesiile ilgili yeni bir kuramsa l çerçeve ortaya
çıkamamıştır.1980'1i
yıllardaise,
bunalım sonrası başlayanbüyük sanayi ve hizm et
işletmelerinin ö rgütlenmesindeki
dönüşümleryeni bir boyut kazanmaya
başlamıştır. Firınalar arasıstratejik
işbirliği şirketevlenme leri ile kuvvetlenirken, firmalar
arası işbölümüüretimin
düşey aynşmasıbiçiminde
oluşmuşve
bunalımdönemine
karşıbir önlem olarak e konomik riskierin
fırınalar arası bölüştürülmesineyönelik örgütlenmeler or- taya
çıkmıştır.Bu
gelişmeleryerel ö lçekte yinele nirken esnek üre tim
kavramınıngi- derek günde min ana
kavramıhaline
geldiğigörülmektedir (Schoenberger, 1988). Es-
SOSVAL IIIZ.\IET SEMPOZ''miU '99
13
nek üretim
kavramınındüzenlemeci
okulım bakış açısıile
karşılaşması(Dunford, 1990; Albertsen, 1988) ve bu
karşılaşmadaortaya
çıkan yaklaşımındaha önce sözü edilen
Marxisıperkspektifle
bütünleştirilmesiise mekandaki
gelişmeleri açıklaktayeni bir çerçeve
oluşturmaktadır(Scott, 1988b; Storper ve Scott, 1986 ve 1989; Scott ve Storper, 1987). Bu yeni
yaklaşımınm ekana yönelik
tartışmave
araştırmalaraye- ni bir soluk getirdigi
göıiilmektedir.Düzenlemeci okul
tarafından geliştirilenesnek birikim rejimleri
yaklaşımı,kapitalist
gelişmeçizgisine yeni boyutlar getirmekte ve
olumsallıklan tanımlamaya çalışmaktadır
(Hi rst ve Zeitlin , 199 1 ). Bu nedenle kapi- talist sistemin dinamiklerini , hem tarihsel hem de mekansal olarak
açıklamaya çalışan
dü z enlemeci
yaklaşımyeni mekansal
paradigmalarınbelkemigi olarak benim-
senmiş (Lipieız,
1986), "Birikim rejimlerinin ve bu birikim rejimlerinde egemen olan sosyal düzenleme
mekanizmalarının farklım ekansal gösterimieri oldugu" (Peck ve Tickell, 1992) ana motifine
dayalıolarak m ekansal
gelişmeler açıklanmaya çalışılmıştır.
Bu çerçevede "Ye.ni Sanayi
Odakları"nınortaya
çıkışı,üretimin yeniden ör- gütlenmesi ile ortaya
çıkanesnek üretim biçiminin, mekandaki en önemli sonucu ola- rak
degerlendirilmiştir.Üretimde
düşeyve yatay
ayrışmanınm ekansal
yıgılmasürecini
hızlandırdıgıve bunun sonucu olarak esnek üreti m komplekslerinin ve bölgelerinin ortaya
çıkugıöne
süıiilürken,
bu süreçte üretimin örgütlenmesi kadar yerel birimde emegin örgütlenme biçimi, sosyal ve kültürel özellikler, sosyal
ilişkilerinniteligi gibi , yerel birimlerin çok
farklıözelliklerinin mekansal örgütlenmede etkili o ldugu
belirtilmiştir(Brusco, 1986; Stöhr,l990;
Urry,1987). Bu bölgelerin bir bölümünün geleneksel becerileri n
caniandıniması
ile (Piore ve Sabel , 1984), diger bir bölümünün yüksek teknoloji sek- törlerindeki
gelişıneye dayalıolarak (Sawers
veTabb, 1984; Storper
veScott , 1986,
Scou,ı
988b) ortaya
çıktıklarıöne sürülmektedir.
Yerellik
kavramınıda öne
çıkaranbu
yaklaşım,yerel birimlerin ve bölgelerin ge-
lişmesinde
daha önceki mekansal paradigmada söz edilmeyen pek çok faktörü gün- deme getirmektedir (Cooke,1989). Daha da ötesi,
farklıyercl/bölgesel birimlerin kendilerine özgü dinamiklarinin oldugunu öne sürerek,
dünyayımozaiklerden
oluşanbir bütün olarak
tanımlamıştır.Böyle bir
bakış açısımn yeni
oluşumları açıklamaktave anlamakla büyük
katkı sagladıgıgörülmektedir. Ancak , yerelibölgesel sistemlere özgü dinamiklerin
tanımlanmasında kullanılacakana
değişkenierintam olarak belir-
lenememiş olması,
bir yandan üretim
ilişkileriniön plana
çıkarmakta,diger yandan sosyal ve ekonomik ögelerin
rastlantısalbir
şekilde tanımlanmasıile yelinilmesi zo- runlulugunu
yaratmaktadır.İzlenebilecegi
gibi bu dönem dünyadaki ekonomik, sosyal ve kültürel
dönüşümünmekansal birimler üzerinde
nasıletkiler
yaraıugının araşurılmasıüzerine odaklan-
mıştır.
Ekonomik
bunalım,ve
bunalım sonrasıortaya
çıkanve
geçmişkuramlarla
açıklanamayan gelişmeler,
yeni
oluşumlanve
bunlarınedenleyen dinamiklerin
araştınlmasını
ön plana
çıkarmıştır.Ancak,
geçmiştekiplanlama yönetem ve
yaklaşımlarının
da yerine bir
şey konulamadıgıiçin , bölgesel çabalar bilinen yöntemlerle sür-
14
SOS\'AL lllü\IET EMPOZYUMU '99dürülmüştür.
Bu nedenle mekans al planlama
kurnınve ögrctisi ile uygulama
arasında büyük bir kopukluk da söz konus u
olmuştur.YEREL KAPASiTE İN GELiŞTiRiLMESiNE YÖNELİK DÜZENLEMELER
1970' 1erde olup biteni anlama olarak özetlenebilecek çabala r, ulu s devletlerin
geçmişdönemdeki
bazı işlevlerineson
verıneleriile yeni bir
aşamaya gelmiştir.II.
Dünya
Savaşı sonrasından1970'1 e rc kadar
farklımekansal birimlerdeki düzenlem e- lerden ve özellikle az
gelişmişbölgelere kaynak
aktanınındansorumlu olan ulus dev- lelle rin bu
çabalarını azaltnıalarınınbölgeler üzerinde önemli etkileri
olmuştur. İlkolarak, bölgeler yeni
oluşanküresel düze nde ulusa rcferansla
değil, uluslararasısis- tem içi ndeki
konumlarıilc
tanımlanmaya başlamışlardır. İkinciolarak , ulus devletin
sınırlamalarıve destegi ortadan
kalkınca bazıbölgeler
sıçramayap arken,
diğerleri geçmişteki gelişmişlikdüzeylerini bi le korumada zorlanmaya
başlamışlardır.Bu du- rum bölgeseVyerel müdahele biçinin ne
olmasıgerektigi
tartışmalarınıda beraberin- de
getirmiştir.Küreselleşme-yerell~nıe
süreçlerinin
etkil~imiile çerçevesinde
oluşanyeni paradigma ile ortaya
çıkanyeni bölgelbölgeler
tanımı1 980'lcrin ikinci
yarısından başlayarak uluslararasıdüzlemde
mekanın kuramiaştın Imasında
yeni bir
yaklaşımsöz konusudur. Yeni
kuramiaştırma çabasının ardındaki en teme l dürtü, dünyadaki
farklımekansal birimlerin örgütlenmesini belirli bir ge-
lişme
sürecinin
çeşitlievrelerine
bağlayarak açıklayanmekansa l
akılcılık kavramınatepki olarak nitele ndirilebilir.
Mekanının belirlcyiciliğinien aza indirgeyen yakla-
şımlaryerine,
aynızaman kesitinde be nzer ve
farklıfaktörlerin
mekanınözellikleri ile birlikte
farklıbir örgütlenme biçimini ve
farklıbir mekansal
gelişmeyi tanımiayabiieceği görüşü,
bu dönemdeki
tartışmalardaöne
çıkmıştır.Bu
yaklaşım,mekansal örgütlenmede
akılcılıkçerçevesi nde
gelişenyer seçimi
kuramiarınabenzer
şekilde "girişim"iesas
alırken,daha öncekilerden önemli bi r
yaklaşım farklılığı sunmaktadır.Bu
farklılığı oluşturanen önemli öge ise rekabeti
yarışma kavramı
olup, bu kavram duragan bir
değerlendirmeyerine, devingen bir çerçevenin geliştirilebileceğini göstermektedir. Firmalar, değişen teknoloji ve reka-
bet
koşullarındas ürekli olarak
değişrnekve
koşullarauyum
sağlamakzoru nda kal-
maktadır
(Dicken, 1988). Bu durum, zorunlu bir dinamizm anlarruna gelmektedir.
Aynca,
genişlemek, bütünleşmek, ortaklıklaragitmek gibi
coğrafi anlamıo lan ey- lemleri
gerçekleştirmek zorundadır. Diğerbir
deyişleyerseçim s tratejis inin, rekabet gücü kazanmak için
girişilecekeyle mlerin bir
parçasıoldugu, bu paradigma çerçeve- sinde öne s ürülmektedir (Port er, 1 990). Bu geleneksel yerseçimi
kuramlarınınöte- sinde yeni bir
değerlendione anlamınagelirken,
diğeryandan rekabet Ustilnliigiiniin ancak kuvvetli yerel slireçlerle ortaya
çıkabileceği görüşü,yerellik ve küresell ik kav-
ramlarını bağdaşıırınayı saglamaktadır.
Porter
(ı990) "cografik olarak yeniden üreti- lemez çev resel avantajlar"
kavramıile küresel nitelikteki eylemiere
ilişkinkararlar-
SOSYAL IIIZMET SEMI'OZYIJ~ıU '99
15
da öznel
koşulların değerlendirilmesigerekL igini
vurgulamaktadır.Bu
yaklaşımiçin- de ona ya
çıkanyerellik
kavramı,esneklik
paradigmasınıniçinde yer alan yerellik
kavramından
biraz
farklılaşmaktadır.Burada yerel
koşullarınküresel
etkileşimlerve bunlar
arasında geçiş sağlayan girişimlern edeni ile sü rekli olarak
degişı.igi varsayımı bulunmaktadır. Diğer
bir
deyişleyerel-küresel
karşılıklı etkileşimön plana
çıkmaktadır(de
Woot,l990 ; Cookeve W ells, 1992).
Küreselleşmedeki başarıyı
yerel
koşullara bağlayanbu yeni
kuramiaştırmaülke- nin
karşılaşurmalı üstünlüğüyerine, bölge ve kent düzeyine inen bir rekabet g ücü ta-
nıınlaması yapmaktadır
(Henderson,l991 ; Cooke, 1 992).
Kısaca,mekana yeni yakla-
şım
biçimi ekonomik
girişimlerilc m ekan
arasında etkileşim şeklinde adiandıniabiIecek bir
ilişkiüzerinden
kurgulanmaktadır.Bu
bakış, fırma bazında akılcılığadaya- nan paradigmadaki tek yönlü ve statik
şekilde tanı ınianan,esneklik üzerine
gelişenkura m sal
tartışmalarda karşılıklıetkilemc
şeklinde dönüşen,eylem -mckan
ilişkisini karşılıklıetkilerle
dönüşüm şeklindedaha
kapsamlıve dinamik bir perspcktife
taşımaktadır.
Küreselleşme-yerelleşme ilişkilerinin nasıl gerçekleştigi
ve
geçmişte zıtanlam-
ları
olan bu
kavramların nasılbirbirlerini
tamamladıklarıise üretim ve
iletişim ağları
üzerinde durarak
açıklanmaktadır.Bu
açıklamalarda, çeşitliekonomik birimlerin eylemlerini yerel ve küresel
ağlar aracılıgıyla gerçekleştirdiklerive üretim
ağlarınıniç pazara üretim yapan firmalar için bile söz konusu oldugu belirtilmektedir (Garofo- li,l 99 1; Storper,l990). Küresel üretim
aglarına katılan çeşitlibirimler yerel
değerleri ye niden düzenleyerek
bunlarınuluslar
arasıpiyasalarda
dolaşımını saglamaktadır(Stöhr, 1990; Miller ve Cote, 1987; Brusco,J986). Ancak, bu çerçevede ele
alınan ag/şebeke kavramınındaha öncekilerden önemli
farklılıkları bulunmaktadır.Bu olu-
şumlar,
gerçekte rekabetten
paylaşma kavramına geçişinbir
aracıolarak
düşünülmektedir.
Aynıüretim ve
iletişim agınıniçinde olmak bilgiye
ulaşmave
paylaşma olanağı sağlamaktadır(Cox ve Mair, 1 991). Bilg inin
paylaşılmasıbu
ilişkilerdeönemli iken,
aynızamanda birlikte üretm e, birlikte planlama ve birlikte karar alma sürecinin
sağlanmasısöz konusudur (Siaughter, 1993; Hansen, 1 992). Ancak, bu
ilişkiler çerçevesinde birimler bireyselliklerini
kaybetınemekte,tam tersine bu
ağiçin- deki
ilişkilerive
işlevleriile yeniden
tanımlanmaktadır(Saxenian, 1991). Bu çerçe- vede bireyin veya birimin kendini
bağımsızolarak, ancak
karşılıklı ilişkileriçerçeve- sinde
tanımlanmasısöz konusu
olduğugibi
(Eraydın,1994), bireyin, birirrtin veya
topluluğun
birden fazla
iletişimdili
geliştirmesiningerekli
olduğuöne
sürütınektedir(Conti,l992).
Tüm bu
ağ şeklindeki örgütlenınelerve
ilişkiler sınır kavramını aşındırmakta, sınırların
kesin ve
durağanolma
varsayımınıterslemektedir.
Farklı şebeketeriniçinde bulunan birimlerin
oluşturdugum ekan, fiziksel
sınırlarınötesine
taşmaktadır.Bu du- rum,
sınır kavramınınbu günkü
anlamınıyitirmesi demektir.
Şebeketerin değişikbi- rimlerin
katılımıve
eksitınesiile sürekli olarak
farklıboyutlar
kazanmasıve
ilişkilerin
değişmesi, durağanve
tanımlanmış yapılardan,sürekli olarak devingenli k göste-
16
SOSYAL JJİZ.\IET SEMPOZYm1U '!19ren
ilişkisistemlerine
geçiş anlamınagelmektedir. Bu durumda birimleri n rollerinin
katı
bir
şekildebclirlendigi
kadcmclenıne kavramı dışlanınaktadır.Özetlenirse, bir bölgede veya yörede yer alan
fınnalar çeşitli şebekelerle aynıkent ve bölge içindeki
fırıııalarla ilişkilerini geliştirerekdünya
pazarlarına ulaşınaya çalışabileeekieri gibi ülkenin ve
dünyanınherhangi bir yerindeki bir dizi
fımıaile or-
taklıkyapabilmektc veya en
azından iletişimsaglayabilmektedir.
İlişkilermekan ba-
ğımlı değil,ortak
çıkar ağırlıklıve mekandan
bağımsızhale gelme ktedir. B u durum bölge içindeki birimlerin benzer bir
gelişmes ürecini izlemelerini ve ortak bir kaderi
paylaşmaları gerekliliğini
onadan
kaldırmaktadır.Doğal
olarak böyle bir çerçevede bölgelerin ulus devlete referansla
tanımlanması
söz konusu
olmadıgıgibi,
geçmişte olduğugibi bölgesel
farklılıkların azaltılmasıve bölgelerin gelir düzeylerinin ve özelliklerinin
benzeşmesiiçin çaba sarfedilmesi gündemden
düşmektedir.Böylelikle, bölge düzeyindeki müdahele bu birimlerin kü- resel ekonomi içindeki bireysel rekabet güçlerinin
artırılması şekline dönüşmektedir.Sosyal refah
anlayışınıngeçerli
olduğudönemde devletin üretim sistemi içinde yer
almasıekonomik
gelişmeninbir
parçasıolup, özellikle bölgesel
gelişmedeilk iv- meyi
sağlayacak yatırımlarınkamu
tarafındanfinanse edilmesi kuramsal
açıdanön- görülen ana
yaklaşımiken, rekabet gücünü
gerçekleştirecekbirimler firmalar veya yerel
ağlarlabirbirleri ile
ilişkideolan üretim
gruplarıolarak
tanımlanmakta,yerelli-
ğin sağladığı olumsallıkyine gündeme gelmektedir. Bu kapsamda müdaheleler bu
ilişkilerin
desteklenmesi ve rekabet gücünün sürdürülebilmesi için teknolojik düze- yin yükseltilmesi üzerinde
odaklaşmaktadır.Hernekadar devleti n önemini
yitirdiği görüşübu dönemde egemen ise de yi ne de özellikle teknoloj ik
açıdan gelişmedemer- kezi ve yerel
kurumların katkısıüzerinde de
durulduğuda belirtilmelidir.
YENİ DÜZENDE VAR OLMA MÜCADELESi VE BÖLGE PLANLAMA YA
YENİ BİR İÇERiKLEGERi
DÖNÜŞ1980'le rde
oluşum aşamasındaolan
küreselleşmesürecinin,
1990'lı yıllaragelin-
diğinde artılarıile birlikte ortaya
çıkan sorunlarıda
gözlenıneye başlarruştır. İlkola- rak,
küreselleşmesürecinin ilk
aşamalarında doğruzamanda,
doğru yapıda olmanın avantajlarınıkullanan üretim birimlerinin
yeraldığımekanlar/bölgelerin bu
avantajlı konumlarınısürdürmektc
zorlandıklarıve kiminin ekonomik
açıdangerileme döne- mi içine
girdiği görülmüştür. İkinciolarak, özellikle ekonomik ve sosyal kapasitele- ri
gelişmemişyöre leri n
küreselleşmes ürecinin getirilerinden
yararlanamadıkları,tam tersine dünya ekonomisinden
dışlandıkları görülmüştür.Üçüncü olarak ise, küresel eko nomilerdeki
gelişmelerin,özellikle mali piyasalardaki
değişimlerin yerel düzen- leme mekanizmaianna
karşın,tüm dünyada önemli etkileri
olduğuve ulusal ve yerel
kurumlarınbu etkileri düzenlemek konusunda ne denli etkisiz
kaldığı anlaşılmıştır.Bu üç önemli
gelişmetüm
gelişmesürecinin yerel dinamiklere ve serbest piyasa ko-
şullarına bırakılamıyacağınıve yeni bir düzenleme çerçevesinin
geliştirilmesigerek-
tiğiniortaya
koymuştur.Bu çerçeve içinde bölge planlama yeniden a ncak yeni bir an-
layış
ve içerikle gündeme gelmektedir.
SOSYAL HIZMET SE~Il'OZYU\IU "99