• Sonuç bulunamadı

EKONOMİ NOTLARI SOSYAL BİLGİLER ÖABT

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "EKONOMİ NOTLARI SOSYAL BİLGİLER ÖABT"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 | S a y f a

EKONOMİ NOTLARI SOSYAL BİLGİLER ÖABT

➢ Ekonomi veya iktisat sözcüklerinin parayla ilgili bir kavram olarak değerlendirilmesi veya algılanması genellikle iktisat eğitimi almamış olanların düştüğü bir yanılgıdır. Aslında bu yanılgı Alfred Marshall tarafından 1890 yılında kaleme alınan “Principles of Economics (İktisadın Temel İlkeleri)” isimli kitapta iktisat tanımını zenginlik ve toplum ögelerini kullanarak yapmış olmasından

kaynaklanmaktadır.

➢ Bizim yukarıda kullandığımız tanım 1932 yılında yanda fotoğrafı görülen Lionel Robbins tarafından yazılan “The Nature and Significance of Economic Science (İktisat Biliminin Yapısı ve Önemi)” isimli kitapta ortaya koyduğu ve o tarihten sonra genel kabul gören tanımdır.

➢ Marjinal analiz: Mevcut koşullar değiştiği zaman ne olacağının incelenmesidir

➢ Diğer şartlar sabitken (Ceteris Paribus) varsayımı: Bir İktisadi olguyu etkileyen çok sayıda faktörden sadece bir tanesinin değiştiği, diğer faktörlerin ise değişmediği varsayımıdır.

➢ Tümleme yanılgısı: Birey için doğru olanın grup için de doğru olacağı şeklinde hatalı bir sonuca ulaşılmasıdır.

▪ Mikro iktisat: İktisadın insan davranışı ve insanların piyasa, endüstri, firma ve birey gibi nispeten küçük birimlerle ilişkili tercihlerini inceleyen bölümüdür.

▪ Makro iktisat: İktisadın, bir bütün olarak ekonomiyi ve toplulaştırılmış ekonomik davranışı inceleyen bölümüdür.

▪ Pozitif iktisat: İktisadın ne olduğunu belirlemeye çalışan ve değer yargısı içermeyen bölümüdür.

▪ Normatif iktisat: iktisadi olaylar ve davranışlar ne olmalıdır, neyin olması daha iyidir bakış açısından incelenir; Normatif iktisatta iktisadi olayların ve kararların iyi mi kötü mü olduğu üzerinde durulur ve dolayısıyla da enflasyon kontrol edilmelidir, ücretler arttırılmalıdır gibi değer yargılarına dayalı sonuçlara ulaşılır.

➢ Rasyonel davranış: Tercih yapmak veya karar almak durumunda olan bir iktisadi birimin kendi hedefine uygun biçimde hareket etmesi

▪ Mikro iktisat, iktisadın insan davranışı ve insanların piyasa, endüstri, firma ve birey gibi nispeten küçük birimlerle ilişkili tercihlerini inceleyen bölümüdür.

▪ Makro iktisat ise iktisadın, bir bütün olarak ekonomiyi ve toplulaştırılmış ekonomik davranışı inceleyen bölümüdür. Makro iktisat; milli gelir, para, bankacılık, enflasyon, ekonomik

büyüme gibi makro konuları inceler.

(2)

2 | S a y f a

➢ İyi işleyen bir piyasada bir malın fiyatı ile fırsat maliyeti arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bir malı satın almak için vazgeçtiğimiz TL miktarı o mal için parasal fiyattır. Bu alım kararının fırsat maliyeti vazgeçtiğimiz en iyi alternatif karardır.

➢ Fayda: Bireyin tüketilen mal ve hizmetten elde edeceği memnuniyettir. İktisatçılardan bir kısmı faydanın ölçülebileceğini öne sürmüşlerdir. Faydayı ölçmek için “util” adı verilen bir birim ya da doğrudan parayı kullanmışlardır. Bu gruba sayısalcılar ya da kardinalistler denilmektedir. Diğer tarafta ise faydanın ölçülemeyeceğini ileri süren sırasalcılar ya da ordinalistler vardır.

➢ Belirli bir zaman diliminde, bireyin diğer mal ve hizmetlerden olan tüketimi sabit iken, bir malın çeşitli miktarlarının tüketilmesi sonucu ulaşılan tatmin düzeyi toplam fayda olarak tanımlanır.

➢ Marjinal fayda: Belirli bir zaman diliminde bir maldan, bir birim daha fazla tüketilmesi sonucunda ortaya çıkan toplam faydadaki değişme olarak tanımlanır.

➢ Kıtlık, ekonomi biliminin ortaya çıkış nedenidir. Çünkü ekonomi bilimi, kaynakları kıt olması nedeniyle insanların yaptıkları tercih ve bu tercihler sonucunda insanlar arasındaki ekonomik etkileşimi inceler

❖ Talep şedülü, tüketicinin talebini etkileyen diğer şeyler değişmez iken, belirli bir zaman diliminde mal ve hizmet talep eden tüketicilerin değişik fiyat düzeylerinde satın almak istedikleri mal ve hizmet miktarını yansıtan tablodur.

❖ Piyasa talep şedülü, belirli bir zaman diliminde farklı fiyat düzeylerinde piyasada etkileşimde bulunan tüm tüketicilerin talep ettikleri mal miktarlarını gösteren tablodur.

➢ Gelir arttıkça talebi artan ve gelir azaldıkça talebi azalan mallar normal mallar; gelir arttıkça talebi azalan ve gelir azaldıkça talebi artan mallar da düşük mallar olarak adlandırılır.

➢ Aşırı arz ya da artık, veri fiyat düzeyinde arz edilen miktarın talep edilen miktardan fazla olma durumudur

➢ Kıtlık ya da aşırı talep, veri fiyat düzeyinde talep edilen miktarın arz edilen miktardan fazla olma durumudur.

➢ Talebin fiyat esnekliği, bir malın talep edilen miktarının bu malın fiyatına karşı duyarlılığının ölçüsüdür.

▪ Talebin fiyat esnekliği: Bir malın talep edilen miktarındaki yüzde değişmenin o malın fiyatındaki yüzde değişmeye oranı olarak tanımlanır.

▪ Talep esnekliği, talep eğrisi üzerinde seçmiş olduğumuz noktalardan etkilenmektedir. Bu tümüyle matematiksel bir özelliktir, yani fiyat esnekliğini hesaplama yöntemimizin bir

sonucudur. Tüm negatif eğimli doğrusal talep fonksiyonlarında, talep eğrisinin orta noktası birim esnekliği gösterirken, orta noktasının üzeri esnek, bu noktanın altı ise inelastik talebi

göstermektedir.

(3)

3 | S a y f a

➢ Bir mal veya hizmetin fiyat esnekliğini etkileyen en önemli faktörlerden biri, bu mal ile diğer mallar arasındaki ikamenin derecesidir. Bu derece büyük oldukça mal ve hizmetler için mevcut ikameler daha iyi olacaktır, dolayısıyla, bu mal ve hizmetler için talep daha esnek olacaktır.

▪ Gelir esnekliği: Parasal gelirde ortaya çıkan yüzde bir oranındaki bir değişiklik sonucu talep miktarında meydana gelen yüzde değişmedir.

▪ Çapraz fiyat esnekliği: Bir malın talep edilen miktarındaki yüzde değişmenin ilgili bir başka malın fiyatındaki yüzde değişmeye oranı olarak tanımlanır. Bu tanımlamada iki tür ilişkili mal ile karşılaşılır. Bunlar ikame ve tamamlayıcı mallardır.

▪ Arz esnekliği, üreticilerin fiyat değişimlerine karşı duyarlılıklarını ölçmektedir. Fiyat değişikliğine karşı arz esnekliğinin yüksek olması durumunda, fiyatlar artarsa üreticilerin üretimlerini büyük miktarda arttıracağını açıklar. Arz esnekliğinin düşük olması ise; fiyat arttığı zaman üreticilerin üretimlerini çok az arttırabileceğini gösterir.

▪ Arz esnekliği: Bir malın arz edilen miktarındaki yüzde değişimin fiyatındaki yüzde değişmeye oranıdır.

➢ Fiyat kontrolleri genelde hemen her ülkede emek piyasasında, birtakım tarımsal ürünlere ilişkin piyasalarda, kira kontratlarında sık sık rastladığımız uygulamalardır. Bu uygulamalar sonucu bir mal ve hizmet için asgari ya da taban fiyat belirlenmektedir. Bu fiyat düzeyinin altındaki bir fiyattan piyasada işlem gerçekleşmez. Taban fiyat uygulamasında amaç, mal ve hizmet arz edenleri korumaktır.

➢ Tavan fiyat uygulamasıyla ise, hükûmet uygulanacak en yüksek fiyatı belirler. Amaç, denge fiyatını yüksek bulan tüketicileri desteklemektir. Eğer, tavan fiyat denge fiyatının üzerinde belirlenmişse, bağlayıcı hiçbir özelliği yoktur

➢ Tarımsal destekleme fiyatı da aynen asgari ücret düzeyi politikasında olduğu gibi bir taban fiyat uygulamasıdır. Bu uygulama, hükûmetçe belirlenen bir fiyat düzeyinin altında piyasada işlem yapılmasını engellemektedir.

➢ Kota, belli bir dönem boyunca, ithal edilecek ürün miktarı üzerine bir tavan koyulmasıdır. İthal kotalarının ilk amacı ulusal endüstrileri diğer ülke üreticilerin rekabetinden korumaktır

➢ Tüketici artığı: Tüketicinin bir mal için ödemeyi arzu ettiği fiyat ile gerçekte satın aldığı fiyat arasındaki farktır. Yani talep eğrisi altında ve piyasa fiyatı üzerindeki alan tüketici artığıdır.

➢ Üretici artığı: Üreticilerin her ilave birimi üretmek için kabul etmeye hazır oldukları minimum fiyatlarla piyasada oluşan denge fiyatı arasındaki farkların toplamıdır.

➢ İnsan ihtiyaçlarını doğrudan veya dolaylı bir biçimde gidermeye yönelik mal ve hizmetleri sunma çabasına üretim denir.

➢ İnsan ihtiyaçlarını karşılayacak olan mal ve hizmetlerin üretimini gerçekleştirip satışa sunan ekonomik birime de firma denir.

➢ Belli bir mal veya hizmetin üretimine yönelik olarak üretim faktörlerinin (emek, sermaye, toprak) üretim sürecinde kullanılması sonucunda elde edilen çıktıya ürün denir.

(4)

4 | S a y f a

➢ Ham madde veya ara mallarını üretim sürecinden geçirerek onların fiziksel şekil ve görünümünü değiştirip yeni bir ürün elde etme işlemine imalat denir.

➢ Belli bir teknoloji düzeyi dâhilinde, alternatif girdi bileşenlerine tekabül eden maksimum çıktı düzeyleri arasındaki teknik ilişkiyi gösteren fonksiyona üretim fonksiyonu denir.

➢ Belli bir zaman dilimi için üretilen ürün miktarındaki değişime karşın üretim sürecinde kullanılan miktarları değişmeyen girdilere sabit girdiler denir.

➢ Her bir zaman dilimi için üretilen ürün miktarındaki değişime karşın üretim sürecinde kullanılan miktarları değişen girdilere değişken girdiler denir.

➢ Azalan verimler kanunu, diğer üretim faktörlerinin üretimde kullanılan miktarları sabit iken sadece tek bir üretim faktörünün üretimde kullanılan miktarı arttırıldığında üretimin belli bir düzeyinden sonra değişken girdinin her bir ilave biriminin toplam üretim düzeyine sağladığı ürün katkı miktarlarının sürekli azaldığı durumu ifade eder.

➢ Bir birim emek girdisi başına düşen ürün miktarına Emeğin ortalama fiziksel ürünü denir.

➢ Herhangi bir faaliyete ilişkin fırsat maliyeti, söz konusu faaliyeti yapıyor olmadan dolayı vazgeçilmek zorunda kalınan en iyi (yakın) alternatif faaliyet tarafından verilir.

➢ “Açık maliyet” firmanın üretim sürecinde kullanacağı ve başkalarının mülkiyetinde bulunan girdiler için satın alma veya kiralama bedeli olarak yaptığı gerçek ödemelere denir.

➢ Muhasebe kârı toplam hasılat ile toplam açık maliyet arasındaki fark tarafından verilir.

➢ Marjinal maliyet firmanın üretimini bir birim arttırması durumunda toplam maliyet düzeyinde meydana gelen değişimi ifade eder.

➢ En düşük maliyetle üretimin gerçekleştirildiği üretim ölçeğine optimum (ideal) üretim ölçeği denir.

➢ Herhangi piyasada tüketicilerin memnuniyetini azaltmaksızın üretim faktörlerinin bir başka piyasada kullanılmasının olanaksız olduğu duruma tahsis etkinliği denir.

➢ Dirsekli talep eğrisi, rakiplerin fiyat artışlarını önemsemediği, fiyat azalışlarını ise takip ettiği varsayımı üzerinde temellendirilen talep eğrisidir.

➢ Kartel, firmaların kârlarını arttırmak amacıyla birbirleriyle rekabet etmek yerine fiyat ve üretim konularında ortak bağlayıcı kararlarla oluşturdukları organizasyondur.

➢ Istihdam: emek, sermaye, toprak vb çeşitli üretim faktörlerinin fiili olarak üretim sürecinde kullanılmasıdır.

➢ Eksik istihdam: üretim faktörlerinin bir kısmının üretime katılmaması (katılamaması) durumuna denir.

➢ Tam istihdam: cari ücret düzeyinde çalışmak isteğinde olanların tamamının çalıştırıldığı durumdur.

(5)

5 | S a y f a

➢ Tam istihdamın gerçekleşmiş olduğu bir ekonomide, mevcut çalışma koşullarında ve cari ücret düzeyinde çalışmak isteyen tüm emek sahipleri iş bulabildiği gibi, ülkenin mevcut sermaye stoku ve tabiat (doğa) faktörü de tamamen üretime katılmış durumdadır.

➢ Amortisman: Mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan bina, makina, teçhizat gibi fiziksel sermayenin yıpranma ve eskimesi nedeni ile değerinde meydana gelen azalmanın parasal büyüklüğüne

amortisman denir.

➢ Net ihracat: Bir ülkenin mal ve hizmet ihracatı ile ithalatı arasındaki farka net ihracat denir.

➢ Net faktör gelirleri (NFG): NFG yerli üretim faktörlerine yurtdışından yapılan ödemeler ile yerli ekonomi tarafından yabancı üretim faktörlerine yapılan ödemeler arasındaki farktır.

➢ Cari fiyat: Hesap döneminde piyasada geçerli olan fiyattır.

➢ Nominal GSYH: GSYH’nın hesaplamanın yapıldığı dönemdeki piyasa fiyatları cinsinden değeridir.

➢ Devletin topladığı vergilerden hane halklarına transfer ödemeleri çıkarıldıktan sonra kalan kısma net vergi hasılatı adı verilir.

➢ Devletin sosyal güvenlik ödemeleri veya sosyal yardımlar gibi hane halklarına yaptığı gelir transferleri transfer harcamaları olarak adlandırılır.

➢ Bir şeyden daha fazla elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme zorunluluğuna ödünleşim adı verilir. Yarın daha fazla tüketmek için bugün daha az tüketmek zorunda kalmamız bir ödünleşimdir.

➢ Konutlar, konut dışı binalar, makine ve teçhizat sermaye malları olarak adlandırılırlar. Sermaye mallarının özelliği diğer mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan dayanıklı mallar olmalarıdır.

➢ Yatırım harcamaları: Konut ve konut dışı bina inşaatları; makine ve teçhizat alımları, firmaların ürün stoklarındaki artışlar.

➢ Üretimde kullanılabilecek durumda olan her türlü bina, makine, teçhizat ekonomideki sabit sermaye stokunu oluşturur.

➢ Okun Yasası (Kanunu): doğal işsizlik oranı ile cari işsizlik oranı arasındaki fark nedeni ile potansiyel hasıla kaybını ölçen bir katsayıdır.

➢ Mal ve hizmet alışverişlerinde bir malın diğer bir mal veya hizmetle değiştirildiği sisteme takas (barter) sisteminedir.

➢ Paranın değişim aracı olarak kullanılmadığı bir ekonomide mal ve hizmet değişimi için geçen zaman, emek ve çabaların toplamına işlem maliyeti denir.

➢ Parasal olmayan bir varlığın ödemelerde kullanılacak bir nakit aracına dönüştürülmesindeki göreceli hız ve kolaylığa likidite denir.

➢ Para olarak kullanılmazsa dahi kendi başına bir değer taşıyan varlıklara mal para denir.

➢ Eğer bir varlık para olarak değerini tamamen kanuni zorunluluktan alıyorsa ve para olmak dışında herhangi bir ticari değeri yoksa o paraya fiyat-para denir.

(6)

6 | S a y f a

➢ Bankaların müşteri mevduatlarının belli bir oranını rezerv olarak kasalarında tutup geri kalan kısmını kredi olarak dağıttığı sisteme kısmi rezerv bankacılığı denir.

➢ Ticari bankaların her bir T’lık rezervden yaratmış olduğu para miktarına para çarpanı denir.

➢ Açık piyasa işlemleri, zorunlu rezerv karşılık oranları ve reeskont oranı merkez bankasının para politikası araçlarıdır.

➢ Servet sahiplerinin elinde tuttuğu farklı varlıklar demetine portföy, kişilerin hangi varlıkları ve bu varlıklardan ellerinde hangi oranlarda bulunduracakları kararına ise portföy dağılım kararı denir.

➢ Maliye Politikası: Devletin kamu harcamaları ve vergileri kullanarak ekonomik faaliyetleri yönettiği politikalara denir

➢ İkiz açık, bütçe açığı ve dış ticaret açığının birlikte görülmesi durumudur.

➢ Senyoraj: Paranın üretim maliyetiyle üzerinde yazılı değer arasındaki farktır. Devletler bu farkı kasalarına gelir olarak yazarak herhangi bir borçlanmaya veya vergi toplamaya ihtiyaç duymadan harcamalarının bir kısmını finanse edebilir.

➢ Resesyon, ekonomik büyümenin belirli bir süre negatif ya da yavaş olmasıdır. Ekonomide atıl kapasitenin olması ya da ekonominin uzun vadeli büyüme oranından daha düşük bir oranda büyümesi olarak da tanımlanabilmektedir.

(7)

KONU ÖZETLİ SORU BANKASI öabt

Konu özetli soru bankası Ücretsiz kargo

Kapıda ödeme imkanıyla

www.indekskitap.com'da

Referanslar

Benzer Belgeler

Alıcıların planları ve üzerindeki diğer etkiler aynı kalırken bir malın fiyatındaki değişmeye talep edilen miktarının duyarlılığının ölçülmesine talebin

• TALEBİN FİYAT ESNEKLİĞİ: Bir maldan talep edilen miktarın, o malın fiyatındaki değişmelere olan duyarlılığına denir.. • Bir maldan talep edilen miktar, o malın fiyatı

Talebin fiyat esnekliği; fiyattaki küçük bir değişme karşısında talep edilen miktardaki yüzde değişmenin, fiyattaki yüzde değişmeye oranıdır...

arttığı zaman tüketim de artar.. • ) Çapraz Fiyat Talep Esnekliği Bir malın talep edilen miktarının ilgili diğer malın fiyatındaki değişmelere duyarlılığını

Talebin Gelir Esnekliği = Talep miktarında meydana gelen oransal değişim Tüketici gelirinde meydana gelen oransal değişim.. Talebin Gelir

Talebin Çapraz Esnekliği bir malın talep edilen miktarının ilişkili bir diğer malın fiyatındaki değişimlerine olan hassasiyetini ölçer... ARZIN

2.1 Tanım: Esneklik bir değişkendeki değişime bir diiğer değişkenin hasasiyetini ölçer. Örnekler: Eğer A malının fiyatı %1 artarsa, A malına olan talep miktarı nasıl

Belgelendirilmiş aday, almış olduğu belgenin geçerliliği boyunca; gözetim, belge kapsamının değiştirilmesi, belgelerin askıya alınması/iptali ve yeniden belgelendirme