• Sonuç bulunamadı

İŞE İADE DAVASININ İŞÇİ TARAFINDAN KAZANILMASI DURUMUNDA SGK YA YAPILACAK BİLDİRİMLER NELERDİR?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İŞE İADE DAVASININ İŞÇİ TARAFINDAN KAZANILMASI DURUMUNDA SGK YA YAPILACAK BİLDİRİMLER NELERDİR?"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İŞE İADE DAVASININ İŞÇİ TARAFINDAN KAZANILMASI DURUMUNDA SGK’YA YAPILACAK BİLDİRİMLER NELERDİR?

Murat ÖZDAMAR*

Erden ÇAKAR**

I-GİRİŞ

İş güvencesi, makul ve geçerli bir sebep olmaksızın işveren tarafından işçinin sözleşmesinin sona erdirilememesi olarak ifade edilebilir (Şakar, 2009, 145). İş güvencesi ilk defa 09.08.2002 tarihli ve 4773 sayılı Kanun ile Mülga 1475 sayılı Kanuna1 eklenen 13/A maddesiyle 15.03.2003 tari- hinde yürürlüğe girmiştir. Daha anlaşılır bir ifadeyle iş güvencesiyle ilgili hükümler 4773 sayılı Kanun ile 1475 sayılı Kanuna eklenmiş, 4773 sayılı Kanunun 15.08.2012 tarihinde yayımlandığı halde iş güvencesine ilişkin hükümler ancak 15.03.2003 tarihinde yürürlüğe girebilmiştir. Belirtmeli- yiz ki, 1475 sayılı Kanunda 10 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde çalışan işçiler iş güvencesi kapsamına alınmışken 4857 sayılı yeni İş Ka- nununda otuz ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde çalışan işçiler iş güvencesi kapsamına alınmıştır. Dolayısıyla iş güvencesine ilişkin hüküm- ler henüz uygulanma şansı bulamadan kapsamın daraltıldığını söylemek mümkündür.

İş güvencesine ilişkin düzenlemelere 4857 sayılı İş Kanunun 18, 19, 20 ve 21. maddelerinde yer verilmiştir (4857 sayılı yasa, 2003). Mevcut uygulamaya göre iş güvencesinden otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş- yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçiler yararlanabilir. Bu kapsama giren işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin ye- terliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır (4857, m.18). Yine, iş güvencesi kapsamında olan işçinin iş sözleşmesini sonlan- dırmak isteyen işverenlerin fesih bildirimini yazılı olarak yapması ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmesi zorunludur (4857, m.19). İş sözleşmesi feshedilen işçi ise, işveren tarafından yapılan fesih bildiriminde

* SGK İstanbul İl Müdür Yrd. Sosyal Güvenlik Denetmeni

** Sosyal Güvenlik Denetmeni

1 4857 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi 1475 sayılı Kanunun 14. maddesi dışındaki mad- deleri yürürlükten kaldırılmıştır.

(2)

sebep gösterilmediğini veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı- nı öne sürerek fesih bildiriminin kendisine tebliğinden itibaren bir ay için- de iş mahkemesinde dava açabilir (4857, m.20). İş mahkemesi tarafından feshin geçersiz olduğuna hükmedildiğinde ise işçinin boşta geçirdiği dört aylık ücretinin ödenmesine ve işçinin işe iade edilmesine karar verilir. Bu- nun yanı sıra mahkeme, işveren tarafından işçinin işe başlatılmaması du- rumunu da gözeterek işçinin işe başlatılmaması halinde işveren tarafından ödenmesi gereken 4 ila 8 ay tutarında da bir tazminata2 hükmeder (4857, m. 21; Şakar, 2012, 177).

İşe iade davası işçi tarafından kazanıldığında yani iş mahkemesi tara- fından iş sözleşmesinin feshinin geçersiz olduğuna karar verilmesi duru- munda, işçinin işe iade talebinin bulunması şartıyla işçi ister işe başlatılsın isterse işe başlatılmasın sosyal güvenlik mevzuatına göre işveren açısından bir takım yasal yükümlülükler ortaya çıkmaktadır (Sözer, 2013, 124; Kurt, 2012, 111). Tam da bu noktada makale içinde işe iade davasının işçi lehine sonuçlanması ve işçinin de işverene, on işgünü içinde işe başlamak üzere başvuruda bulunması halinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) hangi sürelerle ne şekilde bildirim yapılacağına açıklık getirilmesi amaçlanmış- tır.

II- GEÇERSİZ FESHİN SONUÇLARI: SGK’YA YAPILMASI GEREKEN BİLDİRİMLER

İş mahkemesince feshin geçersiz sayılması durumunda SGK’ya yapıla- cak bildirimleri açıklamadan önce belirtilmek gerekir ki, feshin haklı ne- denle yapıldığına diğer bir anlatımla işveren tarafından işçinin sözleşmesi- nin haklı nedenle feshedildiğine karar verilirse, işveren tarafından SGK’ya her hangi bir bildirim yapılmasına gerek yoktur. Yine mahkemece feshin geçersiz olduğu tespit edilerek işçinin işe iadesine karar verilse dahi eğer işçi on (10) işgünü içinde işe başlamak için işverenden talepte bulunulmaz ise işveren tarafından yapılan fesih geçerli bir fesih olarak kabul edilir. Do-

2 Yargıtay 9. H. D., yıllık ücretli izinle ilgili 4857 sayılı Kanunun 53. Maddesindeki kı- dem sürelerini dikkate alarak: kıdemi 6 ay ile 5 yıl arasında olan işçi için 4 aylık, 5 yıl ile 15 yıl arasında olan işçi için 5 aylık, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmektedir. Fesih sebebine göre bu miktarlar azami sınır olan 8 aya kadar yükselebilmekte ancak işletme gerekleri ile fesihte emeklilik nedeninin gösterilmesi ve davacının emekliliğe hak kazanması halinde işe başlat- mama tazminatı alt sınırdan belirlenmektedir. bkz, (Şakar, 2012, 177).

(3)

layısıyla bu durumda da işverenin SGK’ya bildirim yükümlülüğü ortaya çıkmaz.

A. İşe İadesine Karar Verilen İşçinin İşe Başlatılmaması Durumunda SGK’ya Yapılacak Bildirimler

İş Mahkemesi tarafından feshin geçersizliğine ve işçinin işe iade edil- mesine karar verildikten sonra işçi tarafından on işgünü içinde işverene işe başlamak üzere talepte bulunulmasına rağmen, işveren işçiyi işe baş- latmayarak tazminat ödeme yolunu seçebilir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere işçinin işe başlatılmaması durumu için mahkeme tarafından 4 ila 8 aylık tutarda işçiye tazminat ödenmesine karar verilir (Şakar, 2009, 151).

İş Mahkemesi tarafından işe başlatılmayan işçiye ödenmesi kararlaştırı- lan, en az dört en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki iş güvencesi tazminatı nitelik itibariyle ücret sayılmaz. Buna bağlı olarak da işveren tarafından işçiye ödenen söz konusu bu tazminat sigorta primine esas kazanç olarak değerlendirilmez ve bunun için SGK’ya bildirim yapılmaz.

Daha yalın bir anlatımla işverenler, işe iade davasının işçi tarafından kazanılması durumunda işçiyi işe başlatmayarak tazminat ödeme yolunu seçebilirler. Ancak, bu şekilde tazminat ödeme yolu seçilerek işe başlatıl- mayan işçiler için SGK’ya dört aylık boşta geçen sürelere ait ücret ve diğer sosyal ödemeleri ihtiva eden (APHB) aylık prim ve hizmet belgeleri ile (SSİY, m.102/3-d) işten ayrılış bildirgesinin3 verilmesi işverenler için bir zorunluluktur (Sosyal Güvenlik Kurumu, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönet- meliği, 2010, m.25/son).

1. İşten Ayrılış Bildirgesinin SGK’ya Verilmesi

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde (SSİY) değişiklik yapılan 21.08.2013 tarihinden önce işe iadesine karar verilen sigortalının işe baş- latılmaması halinde işe başlatmayan işveren tarafından işten ayrılış bildir- gesinin verileceğine dair her hangi bir düzenleme mevcut değildi. Ancak 21.08.2013 tarihinde SSİY’nin 25. maddesine eklenen (7). fıkra ile “4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar veri- len sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının

3 İşten çıkış bildirgesi verme yükümlülüğü SSİY’nin 25. maddesiyle düzenlenmiş olup mad- deye eklenen bu hüküm 21.08.2013 tarihli ve 28742 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

(4)

tebliğinden itibaren işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde sigortalı personelin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebliga- tın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar verilen sigortalı işten ayrılış bildirgesi yasal süresinde verilmiş sayılır”

şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.

Bu düzenlemeye bağlı olarak, iş mahkemesi tarafından işçinin işe iade- sine karar verilmesine rağmen, işveren işçiyi işe başlatmayarak işe başlat- mama tazminatı ödeme yolunu tercih ettiğinde, işçinin işe başlatılmasına ilişkin tebligatı tebliğ aldığı tarihi takip eden ayın sonuna kadar işten ayrılış bildirgesi düzenleyerek SGK’ya vermek zorundadır. Yönetmelik ile getirilen bu yeni düzenlemeye bağlı olarak işten ayrılış bildirgesi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere idari para cezası uygulan- ması da söz konusu olmaktadır. Belirtmeliyiz ki, yönetmeliğin dayanağını oluşturan 5510 sayılı Kanunda böyle bir yükümlülükten bahsedilmediği gibi bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumuna bağlı olarak idari para cezası uygulanacağına dair de her hangi düzenleme söz konusu değil- dir. Dolayısıyla kanunda olmayan bir yükümlülüğün yönetmelikle düzen- lenmesi ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde idari para cezası uygulanması açıkça kanuna aykırıdır.

Belirtilmesi gereken diğer önemli bir konu ise, işe iade davasını kazanan işçinin işten çıkış bildirgesi daha önce verildiğine göre işten çıkış tarihinin SGK tarafından 4 ay ötelenmesinin daha isabetli bir düzenleme olacağıdır.

Çünkü 5510 sayılı Kanunda sigortalılık statüsünün elde edilmesi çalışma olgusuna bağlamıştır. Dolayısıyla çalışma olgusunun varlığı halinde sigor- talı işe giriş bildirgesi ile aylık prim ve hizmet belgesi verilmekte çalışma- nın sona ermesi halinde de işten çıkış bildirgesi verilmektedir. Çalışılma- dan sigortalı olunan tek durum ise işe iade davasını kazanan işçinin prim belgesi verilerek 4 ay daha sigortalı kabul edilmesidir. Gerçekte yapılan bu bildirim çalışma olgusuna dayanmamakta, işçi farazi olarak çalışılmış sayılmaktadır. Bu bağlamda fiilen çalışmayan işçisi adına, 4 ay daha prim bildirgesi veren işverenden ayrıca işten ayrılış bildirgesi vermesi doğru bir uygulama olarak kabul edilemez.

Örneğin; 31.01.2013 tarihinde iş akdi feshedilen işçi iş akdinin geçer- li bir nedene dayanmadığını iddia ederek iş mahkemesine işe iade davası açmış olsun. Yine işçinin işe iade davasının 15.11.2013 tarihinde karara bağlandığını ve mahkemece işçinin işe iadesine karar verildiğini varsaya-

(5)

lım. Yine mahkeme kararının işçi tarafından 25.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, işçi tarafından on işgünü içinde 05.12.2013 tarihinde işine iade edilmesi için noter aracılığıyla işverene tebligat yapıldığını ve işverenin de bu tebligatı 11.12.2013 tarihinde tebliğ aldığını kabul edelim. Bu ko- şullara göre eğer işveren, işçiyi işe başlatmayarak tazminat ödeme yolunu seçecek ise en geç işçinin işe başlama tebligatını tebliğ aldığı 11.12.2013 tarihini takip eden ayın son günü olan 31.01.2014 tarihine kadar, 4 aylık ek prim hizmet belgesi verilmesi sonucu farazi işten çıkış tarihi: 31.05.2013 tarihi olan işten çıkış bildirgesini düzenleyerek SGK’ya vermek zorunda- dır. Belgenin belirtilen bu süre zarfında düzenlenerek SGK’ya verilmemesi durumunda ise işveren hakkında 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin 1.

fıkrasının (j) bendi uyarınca 1/10 asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.

2. İşe Başlatılmayan İşçi Adına Boşta Geçen Dört Aylık Süre İçin SGK’ya APHB Verilmesi

İş Mahkemesi tarafından işçinin işe iade edilmesine karar verilmesi sonrası işçinin, on işgünü içinde işverene işe başlamak üzere başvurmasına rağmen, işverenin işçiyi işe başlatmayarak tazminat ödeme yolunu seçmesi durumunda işveren tarafından SGK’ya verilmesi gereken dört aylık boşta geçen sürelere ait ücret ve diğer sosyal ödemeleri ihtiva eden APHB’nin verilme sürelerinde değişikliğe gidilmiştir.

Şöyle ki, SSİY’nin “Aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması” başlıklı 102. maddesinde değişiklik yapılmıştır.

Buna göre; 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesine istinaden İş Mahke- mesi tarafından verilen kararlar uyarınca, işe iadesine karar verilen işçinin, kesinleşen mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin, işçinin usu- lüne uygun daveti üzerine işe başlatmaması halinde, işçinin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden aybaşından, başlamak üzere Kurumca çıkarıla- cak tebliğde belirtilecek süreler içinde4 ek/asıl APHB’lerinin SGK’ya ve- rilmesi gerekmektedir (SSİY, m.102/3-d). Daha yalın bir ifadeyle, işe iade davasını kazanan işçinin işe başlama davetini alan işveren eğer işçiyi işe başlatmayarak tazminat ödeme yolunu seçecek ise işe başlama davetini

4 Prim belgelerinin verilme süresi takip eden ayın 23’ü olarak belirlenmiştir.

(6)

aldığı tarihi takip eden ayın 23’üne kadar 4 aylık sürelere ait APHB’ni SGK’ya vermelidir.

Kanunun daha iyi anlaşılması için yukarıdaki örneğimiz üzerinden konuya açıklık getirelim. Örneğimizde, 31.01.2013 tarihinde iş akdi fes- hedilen işçi iş akdinin geçerli bir nedene dayanmadığını iddia ederek iş mahkemesine işe iade davası açmış, mahkemece işçinin 15.11.2013 tari- hinde işe iadesine karar vermiş, mahkeme kararı işçi tarafından 25.11.2013 tarihinde tebellüğ edilmiş, işçi tarafından on işgünü içinde 05.12.2013 ta- rihinde işine iade edilmesi için noter aracılığıyla işverene tebligat yapılmış ve işverene bu tebligat 11.12.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre iş- veren, işe başlama davetini aldığı 11.12.2013 tarihini takip eden ayın 23’ü olan 23.12.2013 tarihine kadar, 2013/Şubat ayı için 30 gün, 2013/Mart ayı için 30 gün, 2013/Nisan ayı için 30 gün ve 2013/Mayıs ayı için 30 günlük ek APHB’ni düzenleyerek işyerinin bağlı bulunduğu SGK İl Müdürlüğü/

Merkez Müdürlüğüne vermelidir. İşveren tarafından ek/asıl APHB’lerinin 23.12.2013 tarihine kadar verilmemesi halinde yasal süresinde verilmeyen her bir APHB için işveren hakkında 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin (c) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca 1/8 asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.

B. İşe İadesine Karar Verilen İşçinin İşe Başlatılması Durumunda SGK’ya Yapılacak Bildirimler

Öncelikle belirtmeliyiz ki işe iade davası sonrası işe iadesine karar ve- rilen işçinin işe başlatılmaması ile başlatılması durumları için verilecek olan APHB’nin verilme süresi farklı düzenlenmiştir. Diğer bir anlatımla SSİY’nin “Aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması” başlıklı 102. maddesinde yapılan değişiklik ile işe iade da- vasını kazanan işçinin işe iade başvuru talebi sonrası işveren tarafından işe başlatılması halinde boşta geçen 4 aylık süreye ilişkin ek APHB’lerin verilme süresi, işe başlatılmayan işçiye göre daha farklı düzenlenmiştir.

Yapılan son düzenlemeye göre, 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesi- ne istinaden iş mahkemesi tarafından verilen işe iade kararı uyarınca, işe ia- desine karar verilen işçinin kesinleşen mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işçinin işe başlatılması halinde, davete ilişkin tebligatın işçi tarafından alındığı tarihin içinde bulunduğu

(7)

ayı takip eden aybaşından başlamak üzere Kurumca çıkarılacak Tebliğde belirtilecek süreler içinde verilecek ek veya asıl aylık prim ve hizmet bel- geleri yasal süresi içinde verilmiş kabul edilir (SSİY, m.102/3-d).

Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere, işe başlatılmayan işçi için APHB’nin verilme süresi, işçinin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın işveren tarafından alındığı tarihten başlarken işe başlatılan işçi için bu süre işverenin işe başlatma davetinin işçi tarafın- dan alındığı tarihten başlamaktadır.

Yine yukarıda verdiğimiz ilk örnekten hareketle bu sefer işçinin işe başlatılması durumuna açıklık getirelim. Buna göre örneğimiz şu şekil- de değişmiş olsun. 31.01.2013 tarihinde iş akdi feshedilen işçi iş akdinin geçerli bir nedene dayanmadığını iddia ederek iş mahkemesine işe iade davası açmış, mahkemece işçinin 15.11.2013 tarihinde işe iadesine ka- rar vermiş, mahkeme kararı işçi tarafından 25.11.2013 tarihinde tebellüğ edilmiş, işçi tarafından on işgünü içinde 05.12.2013 tarihinde işine iade edilmesi için noter aracılığıyla işverene tebligat yapılmış ve işverene bu tebligat 11.12.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. İşçinin işe başlama talebi üzerine işveren tarafından, işe iade davasını kazanan işçinin işe başlatıl- masına karar verilmiş ve işe başlama davet yazısı sigortalıya 02.12. 2013 tarihinde tebliğ edilmiş olsun.

Bu durumda işveren, en geç işçiye işe başlatma davet yazısını tebliğ ettiği 02.12.2013 tarihini takip eden ayın 23’ü olan 23.01.2014 tarihine kadar, 2013/Şubat ayı için 30 gün, 2013/Mart ayı için 30 gün, 2013/Nisan ayı için 30 gün ve 2013/Mayıs ayı için 30 günlük asıl/ek APHB’ni düzen- leyerek işyerinin bağlı bulunduğu SGK İl Müdürlüğü/Merkez Müdürlüğü- ne verdiğinde bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmiş olacaktır. Belirtilen sürenin geçirilmesi halinde ise işveren hakkında her bir APHB için 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin (c) bendinin (2) numara- lı alt bendi uyarınca 1/8 asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.

Belirtmesi gereken diğer bir husus da, işe iade kararı sonrası geriye dönük düzenlenecek asıl/ek APHB’lerinin e-sigorta yoluyla verilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu APHB’lerinin kağıt ortamında düzenlene- rek dilekçe ekinde bağlı olunan SGK İl Müdürlüğü/Merkez Müdürlüğüne verilmesi gerektiğidir. Ayrıca belirtmeliyiz ki, belirtilen nitelikteki asıl/ek APHB’nin problemsiz olarak işleme konulması için dilekçe ekine iş mah- kemesi kararına ait bir suretin, işçi işe başlatılmayacaksa işçinin işe iade

(8)

talebini içeren davet yazısının ve bu yazının işveren tarafından tebliğ alın- dığı tarihi gösterir mazbatanın, işçi işe başlatılacak ise işçinin işveren ta- rafından işe başlamasına ilişkin işe davet yazısının ve bu yazının işçi tara- fından tebliğ alındığı tarihi gösterir mazbatanın eklenmesi yararlı olacaktır.

III. SONUÇ

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmadan önceki

“mahkeme kararının kesinleşmesini takip eden 10 iş günlük süre içinde kalmak şartıyla işçinin işe başlamak için işverene başvurduğu tarihi takip eden ayın 23’üne kadar aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi” şeklin- deki düzenleme bazı durumlarda işverene işçiyi işe başlatmak için tanınan süreden önce dolduğu için haklı olarak eleştirilerek konu edilmişti (Güzel, Okur ve Caniklioğlu, 2012, 302). Hatta Ekmekçi’ninde belirttiği gibi bu çözüm şekli hukuki gaflarla doluydu ve İş Kanunu’nun işe iadeyi konu alan hükümleriyle ciddi şekilde çelişmekteydi (Ekmekçi, 2005, 970).

Şöyle ki, İş Mahkemesi tarafından feshin geçersizliğine ve işçinin işe iade edilmesine karar verilmesi sonrasında işçinin on işgünü içinde işve- rene işe başlamak üzere başvurması durumunda,  4857 sayılı Kanun, işe başlatılacak işçi için işverene bir aylık işe başlatma süresi tanımaktadır (4857, m.21/I; Kurt, 2012, 124). Belirtmek gerekir ki bu süre aksine so- nuçları önceden öngörüldüğünden öylesine belirlenmemiş bir süre değil- dir. Çünkü, söz konusu bir aylık süre işçinin işe başlama talebinde samimi olup olmadığında belirgin etkilere sahiptir. Zira işveren davet edecek, işçi de davete icabet ederek samimiyetini gösterecektir (Göktaş, 2012, 238).

Önceki düzenleme ile karşılaştırıldığında, işe iade davasını kazanan işçi için prim belgesi verme sürelerinin SSİY’deki bu yeni düzenlemeyle değiştirilmiş olması işe başlatılacak işçiler için isabetli olmakla birlikte işçinin işe başlatılmaması hali için belirlenen prim belgesi verme sürele- rinin İş Kanununun 21. maddesinin 1. fıkrası hükmüyle yine çeliştiğini ifade edebiliriz. Esasında olması gereken işe iade davasını kazanmasına rağmen işe başlatılmayan işçi için, işverenden SGK’ya vermesi beklenen prim belgelerinin her durumda işçinin işe başlamak üzere başvurusundan sonraki 30 günden daha ileri bir tarih olarak belirlenmesidir. Prim belgesi verme süresi belirttiğimiz şekilde belirlendiğinde, işveren işçiyi işe baş- latıp başlatmama kararını sonuna kadar kullanabilecektir. Bu bağlamda SSİY’de yapılan yeni düzenlemenin de işe iade davasını kazanan işçiyi

(9)

işe başlatması için işverene tanınan bir aylık süreyi göz ardı ettiğini ifade etmeliyiz. SGK’nın bu yersiz uygulaması ile bazı durumlarda işçi daha işe başlamadan sanki işe başlayacakmış varsayımından hareketle işverenden prim belgesini vermesi istenmektedir.

KAYNAKÇA

T.C. Yasalar (16.05.2006) 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağ- lık Sigortası Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (26200 sayılı)

T.C. Yasalar (10.06.2003) İş Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (25134 sayılı) Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (12.05.2010) Sosyal Sigorta İş- lemleri Yönetmeliği Ankara: Resmi Gazete (27579 sayılı)

Güzel, Ali, Okur, Ali Rıza ve Caniklioğlu, Nurşen (2012) Sosyal Gü- venlik Hukuku. ynlnmş. 14. bs. İstanbul : Beta Yayınevi

Şakar, Müjdat (2009) İş Hukuku Uygulaması. Ankara: Beta Yayınevi Sözer, Ali Nazım (2013) Türk Sosyal Sigortalar Hukuku Ankara:

Beta Yayınevi

Şakar, Müjdat (2012) “İş Güvencesi İle İlgili Olarak Yargıtay’ın Vermiş Olduğu Bazı Önemli İlke Kararları”, Yaklaşım. 229 (Ocak-2012)

Kurt, Resul (2012) “İşe İade Davalarında SGK İşlemleri ve Uygulama Sorunları” Mali Çözüm. 112 (Temmuz Ağustos 2012)

Ekmekçi, Ömer (2005) “S. S. Kurumu Başkanlığı’nın İşe İade Kararı Alan Sigortalılar İçin Prim Belgelerinin Verilmesi ve Primlerin Ödenmesi Süreleri- ne İlişkin 04.03.2004 Tarih ve 16-330 Sayılı Genelgesi Üzerine” Legal İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi.7(Temmuz-Ağustos-Eylül 2005)

Göktaş, Murat ve Murat, Özdamar (2012) “İşçinin İşe İade Davasını Kazanması Halinde İşverenin Prim Belgelerini SGK’ya Cezasız Verebil- mesi Mümkün mü?” E- Yaklaşım Dergisi. 238 (Ekim 2012)

(10)

Referanslar

Benzer Belgeler

Gençlik yıllarıma ait olan ve bedelini çok ağır olarak ödediğim siyasal biçimlenmenin hem fiili olarak hem de düşünsel olarak dışında farklı bir kimlik olarak

21 ile getirilen düzenlemede, mahkemenin feshin geçersizliğine ilişkin kararına rağmen, işveren işçiyi (derhal değil) bir ay içinde iş başlatmak zorunda tutulmakta,

yükseltilmesine olanak sağlandığı, 657 s. Devlet Memurları Kanununa Ek Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkındaki 2182 s. Kanun''un yürürlüğe girdiği tarihte kanunun öngördüğü

Mahkeme kararlarına rağmen ulaşım zamlarını geri almayan belediye başkanını protesto eden sol partiler, meslek örgütleri ve sendikalar soka ğa çıktı.. Ankara'da sol

Daha sonra mobil santrallar çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan yönetmelik değişikliğiyle 'çED' olur raporu verilerek 1 Ağustos 2007'de tekrar faaliyete

_irketin daha fazla kâr elde etmek u ğruna insan sağlığını ve ekolojik dengeyi hiçe sayan faaliyetlerinin devamı halinde Menemen ovası civarında oturan halkın sağlığı

Senoz Derne ği Yönetim Kurulu üyesi ve çevrecilerin avukatı Münir Yazıcı, “Bu karar sadece idarenin bir işlemi için verilmi ş kararın ötesinde, aymazlığa ve

Mahkeme kararlarına rağmen hidroelektrik santrali inşaatlarının devam etmesine tepki gösteren Senoz Vadisi halkı, eylemlerine 22 Kas ım'da İstanbul, Altunizade'de