MUSTAFA KEMAL ORTAOKULU
Sayı 2 Ekim 2020
OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİMİ TANIYORUM
kendini tanıması
gerçekçi kararlar alabilmesi,
potansiyelini geliştirebilmesi,
sorunlarla baş edebilmesi ,
çevresine uyum sağlayabilmesi için
başarı ve akademik gelişme
bireysel ve toplumsal ilişkiler
kişisel, eğitsel ve mesleki gelişim
alanlarında grupla veya bireysel olarak uzman kişiler tarafından bireye sunulan profesyonel yardım ve hizmetlerdir.
Psikolojik Danışma ve
Rehberlik
Rehberlik hizmetleri eğitim programlarının ayrılmaz ve tamamlayıcı bir parçasını
oluşturmaktadır.
Rehberlik ve Psikolojik Danışma kimlere hizmet verilmektedir?
• Öğretmen,
• Öğrenci,
• Velilere
hizmet verilmektedir
.
GİZLİLİK esastır. (Elde edilen bilgiler sadece sınıf ve okul rehber öğretmenlerinin arasında kalacak; bireysel görüşmeler ise okul rehber öğretmeni ile öğrenci arasında gizliliğini koruyacaktır).
BİREYSEL FARKLILIKLARA SAYGI esastır.
Rehberlik hizmetleri TÜM ÖĞRENCİLERE yöneliktir.
Kişinin İÇ DÜNYASINA yönelmeyi hedefler.
Rehberlik hizmetlerinde not alma ve sınıf geçme değil, KENDİNİ ANLAMA ve DEĞERLENDİRME vardır.
Rehberliğin ilkeleri nelerdir?
Rehberlik
Hizmetleriyle İlgili Bazı Yanlış
Anlayışlar;
-Rehberlik servisi sadece problemi olanların faydalandığı bir yerdir!
Rehberlik servisi, sadece problemleri olan kişilerin değil, herkesin, çeşitli konularda yardım alabileceği bir yerdir.
-Rehberlik Servisine ruhsal bozukluğu olanlar gider!
Rehberlik servisi ruh sağlığı yerinde, diğer bir deyişle
“normal” olan herkesin yardım alabileceği bir yerdir.
-Rehberlik servisi kişinin yerine problemini çözer!
Rehberlik servisi, kişinin adına sorununu çözmez, kişi, kendi problemini çözebilecek yeterliliğe ulaşmak için uzmandan yardım alır.
-Rehberlik ve psikolojik danışma her türlü problemi hemen çözebilecek sihirli bir güce sahip değildir. Rehberlik ve
psikolojik danışma yardımında yardımı alan bireyin bu yardımı almaya hazır ve istekli oluşu önemli bir noktadır.
Rehberlik ve psikolojik danışmanın temelinde;
bireye acımak, onu kayırmak,
her sıkıntıya düştüğünde bireye kol kanat germek
gibi bir anlayış yoktur.
Rehberlik anlayışında birey güçlü ve değerli bir varlıktır.
Rehberlik ve psikolojik danışma yardımı ile birey sahip olduğu gücü kullanma
ve daha da geliştirme imkânına kavuşur.
LGS ve diğer sınavlar hakkında bilgi almak istiyorsanız, Motivasyon konusunda destek istiyorsanız,
Başkasıyla paylaşamadığınız sorunlarınız varsa, Sınav kaygısı yaşıyorsanız,
Ders çalışma alışkanlıklarının nasıl olduğunu öğrenmek istiyorsanız ve ders çalışma programı ihtiyacınız varsa, Liseler hakkında bilgi almak istiyorsanız,
Aile içinde problem yaşıyor ve bu konuda biriyle konuşmak istiyorsanız,
Kendinizi geliştirmek, gerçekleştirmek ve ihtiyaç duyduğunuz anda görüşmek için PDR Servisimize başvurabilirsiniz.
MUSTAFA KEMAL ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ
Rehberlik Hizmetleriyle İlgili Bazı Yanlış Anlayışlar;
ZAMANI İYİ KULLANAN VE PLANLI İLERLEYEN İNSANLAR HEDEFLERİNE DAHA KOLAY ULAŞIR !
Hepimizin bildiği gibi zaman çok kıymetlidir. İnsan hayatında geri dönüşümü olmayan en önemli kaynaktır. Bunun için hayatımızın her alanında evde, okulda, dışarda … vb. zamanımızı çok iyi kullanmamız gerekir ki hayatımızı en verimli şekilde planlayabilelim. Günlük yaşantımızı planlamak için birçok yol vardır önemli olan size en uygun yöntemi seçmenizdir. Bu yazımızda size zamanınızı verimli bir şekilde kullanmanızı sağlayabilecek birkaç yöntemden bahsedeceğiz.
Zamanı etkili bir biçimde yönetebilmek için ilk koşullardan birisi hedef belirlemektir. Hedefler ulaşmak istediğimiz amaçlarımızdır.
Hedeflerimizi belirlemek için ne istediğimizi bilmek önemlidir.
Bu amaçlarımızı günlük-haftalık-aylık-yıllık şekilde belirleyip kendimize bir plan oluşturabiliriz.
Hedeflerimiz ulaşılabilir olmalıdır yani belirlenen sürede gerçekleştirilebilir olmalı ve kişisel seviyemize uygun olmalıdır.
Hedeflerimizi kısa ve öz şekilde ifade etmeliyiz.
Önemli olan belirli bir sürede gerçekleştireceğimiz hedeflerin çok olması değil gerçekçi ve faydalı olmasıdır.
Hayatımızın her alanında hedef listesi yapabiliriz biz şimdi bir öğrencinin günlük listesini yapacağız.
Merhaba ben PENO, size örnek bir hedef listesi yapmanızda yardımcı olacağım.
Hedef listesi yapmadan önce hepiniz için ortak olan durumları gözden geçirelim;
• Şu an uzaktan öğretim sürecindeyiz.
• Hepiniz ortaokul kademesinde eğitim görüyorsunuz.
• Canlı derslere imkanlarınız ölçüsünde katılmaya çalışıyorsunuz.
• Canlı derslere katılamayanlarınız EBA TV aracılığıyla derslerinizi takip etmeye çalışıyorsunuz.
• Öğretmenlerinizin EBA ‘dan ve WHATSAPPS grupları üzerinden gönderdiği ödevleri yapmaya çabalıyorsunuz.
Benim aklıma gelmeyen bir durum varsa siz eklerseniz sevinirim ☺
Şimdi bir öğrencinin uzaktan öğretim sürecinde GÜNLÜK hedefleri neler olabilir onları karışık olarak yazalım.
▪ Uzaktan derslere katılmak ( CANLI DERS VE YA EBA TV)
▪ Katıldığı derslerde işlenilen konuları pekiştirmek için tekrar etmek
▪ Tekrar ettiği konularla ilgili soru çözmek
▪ Öğretmenlerimizin verdiği ödevleri yapmak
▪ Kitap okumak
▪ Ailesiyle vakit geçirmek
▪ Ev işlerine yardım etmek
Benim aklıma şimdilik bunlar geliyor siz kendi hayatınıza göre çoğaltabilirsiniz ☺ Unutmayalım ki herkesin birbirinden farklı görevleri, hobileri…vs olabilir.
ÖRNEK GÜNLÜK PLAN ( en sade şekliyle)
SAATLER 11.00-12.00 14.00-15.15 17.00-18.00 19.00-20.00 21.30-22.00 ……
GÜN
PAZARTESİ
EBA Türkçe canlı dersine katılacağım
Canlı derste işlenilen konuyu tekrar edip 30 soru çözeceğim
Anneme akşam yemeğinin hazırlanmasında yardım edeceğim
Öğretmenlerimin verdiği ödevleri yapacağım
Kitap okuyacağım
……
❖ Listemizi oluşturduk şimdi oluşturduğumuz listeyi kendimize uygun bir zamana nasıl yerleştirebiliriz bakalım.
❖ Hedeflerin kişiye özel olduğu gibi her insanın da hedeflerini gerçekleştirebileceği uygun bir zaman dilimi vardır.
❖ Şimdi örnek bir GÜNLÜK tablo yaparak HEDEFLERİMİZİ yerleştirmeyi deneyelim.
o Yukarıdaki örnek tabloda görüldüğü gibi kendinize uygun o gün yapacağınız bütün faaliyetleri içeren bir tablo hazırlayıp zamanınızı planlayabilirsiniz.
o Tabloda yapılacaklar örnek olarak gösterilmiştir.
Hepinizin günlük yapacağı faaliyetler farklı olacağı için siz istediğiniz gibi planlayabilirsiniz.
o Önemli olan görevlerinizi bilmeniz ve sosyal aktiviteleri de içeren verimli bir planlama yapmanızdır.
Hedef belirle
Sorumluluk al
Plan yap
Zamanı verimli kullan
Hedeflerini önemine göre
sırala
Yaptığın planı uygula
Kontrol sende
ÇOCUKLARIMIZ BAŞKALARIYLA KIYASLANMAKTAN RAHATSIZ !!!
Başlıktan da anlaşılacağı gibi veli köşemizde bu ay ele alacağımız konulardan birisi çocuklarımızı başka çocuklarla kıyaslama davranışımızın olası sonuçları. Hiç şüphesiz başkalarıyla kıyaslanma Öğrencilerin anne-baba davranışları arasında en çok yakındıkları konulardan birisidir. Genelde öğrencilerimizin bu sitemlerini şu şekilde ifade ediyorlar:
▪ ‘Öğretmenim annem diyor ki kuzenim matematikten benden yüksek almış ben neden onun gibi yapamamışım.
▪ ‘Öğretmenin babam okulda sınav olduğumuzu duyunca benim notumdan önce sınıfta en yüksek notu kimin aldığını ve benim sınıfta kaçıncı olduğumu soruyor.’
▪ ‘Öğretmenim anneme göre bizim komşunun çocuğu sevimli ve girişkenmiş herkese kendini sevdiriyormuş ben neden onun gibi davranmıyor muşum.’…
Başkasıyla Kıyaslanan Çocuğun Hissettikleri ve Düşünceleri Bu tarz durumlarda çocuklarımız kendilerini yetersiz hissediyorlar. Çocuklara aileler tarafından verilen
‘başkası yapıyor sen yapamıyorsun!’ mesajı çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden oluyor ve buna bağlı olarak çocuğun kendine olan güveni düşüyor.
Özgüveni düşen çocuk bir süre sonra zevk alarak yaptığı faaliyetleri de yapmaktan vazgeçiyor. Ayrıca
ebeveynlerine karşı öfkeli oluyor. Bazı çocuklar öfkesini açık bir şekilde gösterse de bazıları tam tersine içinde yaşıyor sadece ailesinin isteklerini yerine getirmeyerek ailesiyle inatlaşıyor.
Tabi ki başkasıyla kıyaslanan çocuk kıyaslandığı kişiye karşı olumsuz duygular beslemeye başlıyor. Kıyaslandığı kişiyi kıskanabiliyor ve her fırsatta onun açığını arayıp ailesine göstermeye çalışabiliyor. Bu da ortada olumsuz bir durum olamamasına rağmen çocuklar arasında küslüklere ve anlaşmazlıklara neden oluyor.
Tüm bu olaylar çocuğun kendini her açıdan olumlu bir şekilde geliştirmesine engel olabiliyor.
Pekİ Bu Konuda Çocuklara Yaklaşımımız Nasıl Olmalı
Öncelikle her bireyin farklı özelliklere sahip olduğunu bilmemiz gerekir. Her insan yeteneklerine göre farklı alanlarda daha başarılı olabilir. Çocuğumuzu başkasıyla kıyaslanmadan önce eğer kendiniz
başkalarıyla kıyaslansaydınız ne hissederdiniz ve ne düşünürdünüz bunları analiz ederek hareket etmek çocuğunuzla empati kurmakta size fayda sağlayacaktır.
Çocuğunuza bütün imkanları sağlamanıza rağmen istediğiniz başarıyı elde edemiyor ya da istediğiniz gibi davranmıyor olabilir. Bu durumda çocuğun karakterini ve yapabileceklerini iyi gözlemlemeniz gerekir. Eğer çocuk yapabileceği halde bilinçli olarak yapmak istemiyorsa bu durumun sebeplerini bulup ortadan kaldırmanız gerekecektir.
Unutmayalım çocuğumuzu başkasıyla kıyaslamak tam anlamıyla çözüm getirmez sadece yeni sorunlar doğurur.
vvfbilinçllkokokod
Günümüzde teknoloji kullanımı neredeyse kaçınılmaz bir gerekliliktir. Çocuklarınız genel olarak teknoloji konusunda sizden daha çok bilgiye sahiptirler. Öte yandan anne babalar olarak sizler, yaşam hakkında daha fazla deneyime ve bilgiye sahipsiniz. Sizin bilgi ve deneyimlerinizle çocuklarınızın bilgisayar ve internet konusundaki bilgileri birleştirilebilirse, çocuklarınıza bilgisayarın bilinçli kullanımı konusunda daha fazla yardımcı olabilirsiniz. Çocuklarınız iyi birer bilgisayar kullanıcısı olsun ya da olmasın, onların her zaman sizin sınırlamalarınıza,
deneyimlerinize ve değerlendirmelerinize ihtiyaçları vardır.
Teknolojiyi Kullanmak Ama Nasıl?
Olumlu Kullanma Kötüye Kullanma Bağımlılık
ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI DİJİTAL ALIŞKANLIKLAR GELİŞTİRMEK İÇİN
➢ Teknolojik gelişmeler konusunda bilgi sahibi olun ve çocuğunuzu yakından takip edin.
➢ Çocuğunuzu bilgilendirin.
➢ Birlikte vakit geçirin.
➢ Aile paylaşım saatleri belirleyin.
➢ Bilgisayarı evin ortak kullanım odasına alın.
➢ Sınır koyun.
➢ Tutarlı olun.
➢ Aile Teknoloji Sözleşmesi hazırlayın.
( Aşağıda örneği verilmiştir.)
BİLİNÇLİ TEKNOLOJİ KULLANIMI
BİLİNÇLİ TEKNOLOJİ KULLANIMININ FAYDALARI
➢ Teknolojiyi bilgi edinme ve üretim amaçlı kullanım ortaya çıkar.
➢ Teknoloji bağımlılığına giden süreç engellenir.
➢ Tek şey odaklı hayat yerine kaliteli aktivitelerin olduğu bir hayat sürülür.
BİLİNÇSİZ TEKNOLOJİ KULLANIMININ ZARARLARI
➢ Fiziksel şikayetler
➢ İletişim konusunda problemler
➢ Dikkat eksikliği
➢ Halsizlik, uyku ve yeme bozuklukları
➢ Akademik başarıda düşüş
➢ İnternet arkadaşları dışında izolasyon
➢ Zamanı idare edememe
➢ Sözel ve davranışsal saldırganlık
➢ Kişisel, aile ve okul sorunları
Teknoloji Sözleşmesi
Teknolojiyi kullanırken aşağıda belirtilen kurallara uyacağım:
1) Kendi kişisel bilgilerimi (doğum tarihi, adres, okul bilgisi, telefon numarası vb.) ailemin bilgisi dışında hiç kimse ile paylaşmayacağım.
2) Zararlı olabilecek herhangi bir durumla karşılaşırsam aileme haber vereceğim.
3) Ailemin izni olmadan kredi kartı kullanmayacağım.
4) Gerçek hayatta tanımadığım kişilerle internet ortamında arkadaş olmayacağım.
5) Teknoloji kullanırken ailemin belirlediği süreye uyacağım, kapatmamı istediklerinde onlara karşı çıkmayacağım.
6) Şifremi ailem dışında hiç kimse ile paylaşmayacağım.
7) İnternet üzerinden gelen hediyeleri kabul etmeyeceğim.
8) Çevrim içi sohbet içeriğinin tehditkar ve rahatsız edici olması durumunda iletişimi anında keseceğim ve aileme haber vereceğim.
9) Çevrim içi paylaşımlarda uygunsuz bir dil kullanmayacağım.
10) Karşıma çıkacak herhangi bir reklam içeriğini açmayacağım ve hemen kapatma işaretine (X) basıp kapatacağım.
11) Çevrim içi olarak başka insanlarla iletişime geçtiğimde; her zaman kendilerini tanıttıkları kişi olmayabileceklerini, her zaman doğruyu söylemeyebileceklerini hatırlayacağım ve buna uygun davranacağım.
Çocuğun İmzası :………. Ailenin İmzası :……….
Bilgisayar Oyunları Sözleşmesi
1)Bilgisayar oyunlarını ailemle belirlediğimiz süreye uygun olarak oynayacağım.
Hafta İçi: ………. Hafta Sonu: …………
2)Bilgisayarla oyun oynama süremin bitmesine 10 dakika kala, ailem tarafından ya da kurduğum alarm ile uyarı alacağım.
Bu süre içinde oyunumu bitirmek için hazırlanacağım.
3) Sürem dolduğunda annem ve babamla tartışmadan bilgisayarımı kendim kapatacağım.
4) Çevrim içi oyun oynadığımda; gerçek ismimi, şifremi, doğum tarihimi, adresimi, telefon numaramı, okulumla, arkadaşlarımla ve ailemle ilgili kişisel bilgilerimi hiç kimse ile paylaşmayacağım.
5) Oyun süresince, herhangi bir kişi rahatsız edici bir şey söyler veya yaparsa, o kişiyle oynamayı bırakıp, engelleyerek aileme bildireceğim. 6) Eğer bu kurallara uymazsam; annemin ve babamın oyun oynama hakkımı belirli bir süre boyunca elimden almalarını kabul ediyorum.
Çocuğun İmzası:……….. Ailenin İmzası:………
DEHB
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB)
DEHB NEDİR?
Dikkat eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) okul öncesi
dönem ve okul çağı çocuklarında belirgin hale gelen
bir bozukluktur. Çocuğun davranışlarını kontrol etmesi ve
dikkatini vermesinde sorun vardır.“Bir türlü yerinde durmayan,” “hayallere dalan”,
“düşünmeden davranan”,
“dalgın, unutkan” …vs. gibi pek çok sıfatla nitelendirilen
çocuklardır.
ÇOCUĞUNUZ ÇOK HAREKETLİ OLMASA DA DEHB OLABİLİR Mİ?
“Hiperaktivite”, aşırı hareketlilik anlamına gelmektedir; ancak bu terim DEHB olan çocukların tümünü
iyi anlatan bir terim değildir, çünkü hiperaktivite olmadan da DEHB olabilir. Bazı çocuklarda en belirgin
şikayet dikkat süresinin çok kısa olmasıdır. Yani DEHB olan çocukların
bir kısmında aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile ilgili belirtiler ön plandayken bir kısmında dikkatsizlik
ile ilgili şikayetler ön plandadır.
DEHB’nin ev ortamı, yetiştirme biçimi gibi nedenlerden değil diğer nedenlerden kaynaklandığını kanıtlayan çok sayıda
bulgu vardır. Bu, ailenin kendini suçlamaması açısından oldukça önemli bir
noktadır.
DEHB’nin dikkat eksikliği tipi belirtileri;
• Odaklanmakta zorluk çekmek
• Dikkatini sürdürememek
• Göz teması kurmamak
• Aynı faaliyette uzun süre devam edememek
• Çabuk sıkılmak
• Detayları gözden kaçırmak
• Unutkanlık
• Karşısındakini dinlemekte güçlük çekmek
• Özel eşyaları ve emanetleri kaybetmek
• Basit yönergeleri akılda tutamamak
• Sık hata yapmak
DEHB’nin hiperaktivite tipi belirtileri;
• Fazla hareketlilik
• Yerinde duramamak
• Otururken bile eller ve ayakları sürekli hareket ettirmek
• Hızlı konuşmak
• Kelimeleri hatalı söylemek ve cümleleri birbirine bağlayamamak
• Dinlemekte zorluk çekmek
• Karşısındakinin sözünü kesmek
DEHB’nin dürtüsellik tipi belirtileri;
• İsteklerin hemen karşılanmasını istemek, dayatmak
• Sabırsız olmak
• Düşünmeden hareket etmek
• Aceleci davranmak
• Sıra bekleyememek
• Tepkileri kontrol edememek
DEHB tanısı alan çocukların birinci dereceden akrabalarının % 25’inde de aynı problem karşımıza çıkar. Bu da kalıtsal faktörlerin önemli olduğunu
göstermektedir. Yine de kalıtsal faktörler DEHB’yi tamamen açıklamaz.
Yakın zamandaki araştırmalar beynin kimyasal yapısındaki sorunların üzerinde durmaktadır. DEHB’nun ortaya çıkışını kolaylaştırdığı
düşünülen çevresel faktörler de vardır.
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB)
DEHB olan çocuklarda en iyi tedavi yaklaşımını belirlemek için ayrıntılı bilgi almak, çok kaynaktan bilgi
toplamak, ailenin ve çocuğun özelliklerinin belirlenmesi şarttır.
Her çocuk birbirinden farklı olduğu gibi her DEHB olgusu da birbirinden
farklıdır. Bu farklılıkları da göz önüne alan tedavi yaklaşımları uygulanır. Takip eden uzmana bu
konuda yardımcı olmanız, öğrenciniz için üreteceği çözümlerin
daha yaratıcı ve çocuğa özel olmasını sağlayacaktır.
En sık yapılan yanlışlardan birisi tedavi gerektiren bir çocuğu tedavisiz bırakmaktır. Bunun gerekçesi olarak aileler sıklıkla
psikiyatrik ilaçlardan çekindiklerini ifade ederler. Bu konuyla ilgili mutlaka bu konuda
uzman bir “hekim” ile görüşülmesini öneriniz. Kulaktan
dolma bilgiler ile çocuğunuzun zamanında tedavi olmamasının onun için ilerde başka riskleri
beraberinde getirebileceğini unutmayınız !
Tanı konulması için yeterli deneyim ve bilgi birikimi sahibi uzmanların yardımı gerekir. Sanıldığından daha sıktır, % 4-
8 gibi bir oranda görülmektedir.
DEHB Bulunan Çocukların Anne-Babaları İçin Dr. Russel Barkley Tarafından Önerilen 10 Kural
1. Kurallar koyduğunuz zaman bunların çok spesifik olmasına dikkat edin ve onları yazıp asın.
2. Ödülleriniz çocuk için anlamlı ve güçlü ödüller olsun.
3. Sık sık geri bildirim verin, çocuğunuza onun ne yaptığının farkında olduğunuzu gösterin.
4. Çocuğunuza beklentileri ve planları konusunda yardım edin.
5. Çocuğunuzun iyi günleri olabileceği gibi kötü günleri de olabileceğini göz önünde bulundurun.
6. Olumsuzluklar, yapamadığı şeyler ve cezalar hakkında odaklanmaktan ziyade olumlular üzerinde odaklanın.
7. Bir karakter sorunuyla değil biyolojik bir sorunla mücadele etmekte olduğunuzu daima akılda tutun.
8. Çok konuşup nasihat vermeyin, davranışlarınız daha öğretici olacaktır.
9. Espiri anlayışınızı kaybetmeyin ve sabırlı olun.
10. Kendiniz ve çocuğunuza karşı hoşgörülü olun. Bu işte birliktesiniz ve elinizden geleni yapıyorsunuz.
DEHB tedavisinde ilk adım psikoeğitimdir. Bu hastalık hakkında ailenin bilinçlendirilmesi, nasıl bir tedavi izleneceği ve tedavi olunmadığı durumlarda ne gibi sorunlarla karşılaşılacağı hakkında bilgi verilmesidir.
DEHB tedavisi hastanın kriterlerine göre ilaç kullanımı ve terapi yöntemiyle yapılır.
İlaç tedavisinde ilacın dozu uzman tarafından ayarlanmalıdır.
Terapiler ise psikoterapi ve psikososyal terapidir.
DEHB ilaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte kullanımıyla da tedavi edilebilir.
12 16 8 10 12
8 13 8 13
16 8 13 9
(Sayısı belirtilen şekilleri resim üzerinde bulunuz. Resimleri bulurken süre tutmayı unutmayınız. )
DİKKAT GELİŞTİRME
ETKİNLİĞİ -1
TANIYORUM ÖĞRENİYORUM
Viyanalı bir ailenin ikinci çocuğudur. 7 Şubat 1870’de doğmuştur. 4 erkek 2 kız kardeşi vardır. Yaşadığı ilk yıllar çocukluk zayıflıkları ve aşağılık duygusu mücadeleleriyle geçmiştir. Sağlıklı bir çocuk olan ağabeyi Sigmund’un aksine hastalıklarla geçen bir çocukluk dönemi(zatürre, raşitizm) geçirmiştir. Yaşadığı hastalıklar sebebiyle annesi tarafından şımartılmış, erkek kardeşinin doğumuyla aile içindeki popülerliğini yitirmiştir. Büyük kardeşi Sigmund’u kıskanması çocukluk ve ergenlik yıllarında ilişkilerinin kötü gitmesine sebep olmuştur.
Çocukken geçirdiği hastalıklar ve küçük kardeşinin yanı başında ölmesi, Adler’de doktor olma isteğine yol açmış, babasının teşvikiyle okuyarak 1895 yılında Viyana
Üniversitesinden tıp diplomasını almıştır. Önce göz sonra iç hastalıkları alanında ihtisas yapan Adler daha sonra psikiyatri alanını seçmiştir.
Adler çocuk hastalıklarına ilgi duymuş Birinci dünya savaşından sonra Viyana Devlet Okullarında 32 çocuk kliniği kurmuş
ve öğretmenleri, sosyal hizmet uzmanlarını, doktorları ve diğer meslek
elemanlarını eğitmeye başlamıştır.
Kurduğu kliniklerin hem sayısı hem popülaritesi artmış ders vermek ve çalışmaları göstermek konusunda yorulmak bilmez bir gayret göstermiştir.
Kalabalık izleyiciler önünde anne-babalar ve çocuklarla canlı gösteriler yaparak eğitim uygulamalarının öncüsü olmuştur.
1902 yılında Freud’un tartışma grubu toplantılarına katılmıştır. 1910 yılında Viyana Psikanalitik
Derneğinin başkanlığına getirilmiştir.
Freud’la görüş ayrılığına düşerek ayrılıp kendi derneğini ve Bireysel Psikoloji kuramını oluşturmuştur.
1926’da ABD’ye göç etmiş, 1897’de Raissa Epstein ile yaptığı evlilikten 4 çocuğu olmuş, 1937’de seyahat için gittiği İskoçya’da kalp krizinden ölmüştür.
Bireysel psikolojinin amacı, bireyin topluma uyumunu sağlamaktır. Buradaki bireysellik ise kelime anlamının dışında kişiliğin bölünmez ve biricik oluşunu ifade eder. Elbette ki bu söylemler sosyalliğin önemsiz olduğunu ifade etmemektedir.
En temelde amaçlanan şey zaten bireyin toplumla kaynaşıp ‘birey’ niteliği kazanmasıdır. Bu
doğrultuda da diğer psikoloji sistemleri bireysel ve sosyal psikoloji arasında ayrım yaparken, Adler böyle bir ayrıma gitmemektedir.
BİREYSEL PSİKOLOJİ
Adler, bireysel psikoloji yaklaşımında çok fazla soyut kavrama yer vermemektedir. Yazılarında anlaşılır bir dil kullanarak; kişinin sorunları çözme yöntemleri, çocuk yetiştirme, iletişim, yaşam kalitesinin arttırılması gibi konulara yer vermiştir.
Sosyal İlgi
Bireysel psikoloji, bireyin diğer insanlarla iletişim kurmak için doğuştan bir
potansiyel barındırdığını savunur. Bu olguya ise sosyal ilgi denir.
Sosyal ilgi daha iyi bir gelecek sağlamak için çaba
göstermeyi içermektedir.
Sosyal ilgi öğretilir, öğrenilir ve kullanılır.
Bireysel psikoloji, aşağılık duygularının çocuklukta başladığını düşünmektedir. Bebekler bakıma muhtaç olarak uzunca bir süre geçirmektedir. Bu dönemde çevresindeki yetişkinlerle kendini karşılaştıran çocuk aşağılık (yetersizlik)
duyguları geliştirmeye başlar. Bu yetersizlik yaşam boyu gerçekleşecek olan üstünlük çabasının da temelini oluşturur.
Adler’e göre ise üstünlük çabası yaşamdaki temel yönlendirici güçtür. Bu nedenle insanın yaşamında gerçekleştirdiği hemen her şey üstünlük çabasının bir ürünüdür. Fakat bazı insanlarda aşağılık duyguları çok daha fazla olabilmektedir. Bu aşırı duygulara ise aşağılık kompleksi olarak nitelendirilmektedir.
Adler aşağılık kompleksine neden olabilecek üç çocukluk engeli sıralamıştır:
o Organ kusurları, o Şımartılma,
o Yetersiz ilgi (ihmal).
Bir başka mesele ise şımartılmış çocuklardır. Sürekli pohpohlanan ve her ihtiyacı çevresindeki insanlar tarafından karşılanan çocuklar bir problemin üstesinden gelmek için yeterli gücü kendilerinde bulamayabilirler. Bu da aşağılık kompleksinin bir diğer nedenidir.
Ebeveyn ilgisizliği de aşağılık kompleksinin nedenlerindendir. Çünkü ilgi göremeyen çocuklar sevilmediklerini düşünüp eksik hissedebilirler ve bunu genelleyebilirler. Bu üç neden de ilerleyen zamanlarda geliştirilebilecek nevrozlarda önemli rollere sahiptir.
Bireyin doğuştan bazı organlarının işlevini yerine getirememesi bireyde bazı etkilere yol
açmaktadır. Birey bu eksikliğini ya başka bir özelliği ve yeteneği ile ödünlemekte ve başarılı olmakta ya da eksik olduğu noktada üstesinden gelemeyerek aşağılık duyguları
geliştirebilmektedir.
Bireyin kendisini dev aynasında görmesi
Üstünlük Kompleksi
Aşağılık kompleksine karşı gerçekleştirilen ödünleme ise aşırı hale gelirse üstünlük kompleksi geliştirilmesi muhtemeldir. Üstünlük kompleksi ise bir insanın her tür özelliğini abartması eğilimidir. Yani yetersizlik duygularıyla sağlıklı olmayan şekilde başa çıkma yöntemidir.
ÖĞRENİYORUM
PES ETME
YAPABİLİRSİN
ŞANSINI DENE
OKUYORUM İZLİYORUM
YERDEKİ YILDIZLAR, Aamir KHAN
SOL AYAĞIM, Christy BROWN