Günışığı şeklinde Güneş'ten yayılan enerji, fotosentez yoluyla Dünya üzerindeki hayatın hemen hemen
tamamının var olmasını sağlar .
Dünya'nın iklimiyle hava durumunun üzerinde önemli etkilerde bulunur.
Gama Işınları
X- Işınları
Ultraviole Işık
Görünür (Visible ) Işık
Kızıl Ötesi (Infrared) Işık
Radyo Dalgaları
Güneş ışınlarının deri üzerindeki olumsuz etkilerinden sorumlu olan kısımdır.
UV ışınları, yeryüzüne ulaşan radyasyonun yaklaşık
%5’ini oluşturur. Bunun % 95-98’i UVA ,
% 2-5 ‘i UVB ışınlarıdır.
UV ışınlarının atmosferden yeryüzüne ulaşma yüzdeleri küçük olmalarına rağmen, enerjileri oldukça büyük
ışınlardır ve her iki ışın da güneşin tüm zararlı etkilerinden sorumludur.
Genel hatları ile üçe ayrılırlar:
Kısa Dalga Boylu UVC (200-285 nm)
Orta Dalga Boylu UVB (280-320 nm)
Uzun Dalga Boylu UVA (320-400 nm)
UVC, ozon tabakası tarafından tamamen emilir.
Fakat ozon tabakasının bütünlüğüne yönelik tehditler yakın gelecekteki biyolojik tehlikenin sinyalini vermektedir.
UVB , güneş yanıklarına sebep olamktadır.
UVA, 4 mevsim etkili olup, cilt yaşlanması ve kansere sebep olma olasılığı daha kuvvetli ışınlardır.
Cam,
UVA ışınlarını geçirir, ancak UVB ışınlarını süzer ve geçirmez. Kar,
güneş ışınlarının % 85-90 ini geri yansıtır. Kışın, kar döneminde, güneş yanıklarının sebebi budur. Su,
% 50 geçirir.Bu sebeple su altında güneş yanıkları daha fazla olur.Deniz kenarında kum, %15-20 yansıtır.
Deri kendini koruyabilen bir kalkan değil, yaşayan bir organizmadır!
Cilt güneşe maruz kaldığı süre boyunca;
Güneş yanıklarına,
Güneşe karşı aşırı duyarlılığa,
Cilt yaşlanmasına, lekelere
ve KANSER’e neden olur.
“UV Işınları bağışıklık sisteminin baskılanmasına yol açarak bazı cilt
kanserlerinin gelişimine katkıda
bulunabilir.”
UV Grubu Kontrol Grubu UV
Normalde kansere neden olmayacak düzeyde cilt kanseri hücrelerinin her iki fare grubuna transplantasyonu
Kanserli hücrelerin gelişimi gözlenmiştir.
Bağışıklık sistemi kanserli hücreler ile
baş edebilmiştir.
Notlar: 1. Verilen UV dozu cilt kanseri yaratmaya yetecek dozda değildir.
2. Fareler aynı genetik yapıya sahiptir.
3. UV grubundaki fareler traş edildikten sonra 3 ay boyunca haftada 3 kez, günde 1 saat 2,8 J/cm2 düzeyinde UV almıştır.
UV Radyasyonu, yalnızca cilt hücrelerinin DNA’sına zarar veren değil ayrıca bağışıklık sistemini baskılayarak da etki gösteren tam bir kanserojendir.
Ref: Immunosupression induced by ultraviolet radiation: relevance to public health, Bulletin of the World Health Organisation 2002, 80(11), Prof. Mary Norval, Medical Microbiology, Universtiy of Edinburgh Medical School, Scotland
Cilt kanserleri, UV ışınlarının hücre çekirdeğindeki DNA’da spesifik gen mutasyonlarına yol açması ile başlar. Ancak cilt kanserleri, klinik olarak gelişebilmek
için UV’nin bir mekanizmasına daha ihtiyaç duyar:
UV ile indüklenen immunosupresyon
Güneş koruyucuların SPF düzeyleri cildi güneş yanıklarına karşı ne kadar iyi koruduklarını
göstermekte olup immünosupresyona karşı koruma için bir gösterge oluşturmamaktadır.
İmmünosupresyon için gereken minimal UV dozu (minimal immunosupresyon dozu, MID), ciltte
minimal eritem oluşturmak için gerekli olan dozdan (MED) çok daha düşüktür.
MID=%47 x MED
SPF 45 güneş koruyucu UVA ve UVB’e etkili olduğu bilinen Broad Band Sunscreen özelliğindedir.
0%
5%
10%
15%
20%
25%
30%
35%
UV YOK YALNIZ UV VAR
UV + İMMÜN KORUYUCU
UV + SPF 45
Bir ürünün suya dayanıklı olduğunu iddia edebilmesi için, iddia edilen süre boyunca suya temasın ardından etikette bulunacak SPF değeri kadar koruma
sağlaması gereklidir.
Bir ürünün “Broad Band Sunscreen” etiketi
taşıyabilmesi için ürünün UVB ışınlarının %99’nu ve UVA ışınlarının %90’nı bloke edebilmesi gereklidir.
Güneş Işınlarını Geçirme %’si
Karsinogenez
Solar Lentigo
Aktinik Keratoz (Solar Keratoz)
Skuamoz Hücreli Karsinoma (SHK)
Bazal hücreli Karsinoma (BHK)
Melanoma (Maling Melanoma)
Fotoyaşlanma
Katarakt ve Diğer Göz Zararları
Güneş gören yüz, kafa derisi, el kol ve bacaklarda sıklıkla görülür.
İlk olarak 40-50 yaşlarda görülmeye başlar.
1mm ila 10mm büyüklüğündedir.
Normal görünümlü deri ile çevrilidir.
Pigment hasarlı bölgelerdir.
Cilt kanserleri için ciddi risk oluştururlar
Genellikle güneşe maruz kalan el üstleri ve yüzde görülen, oldukça sık
rastlanan lezyonlardır.
Sınırları net, yüzeyi
pürüzlü papül veya plak tarzında gelişir.
Cilt kanserinin ikinci sıklıkta görülen tipidir
Sıklıkla aknitik keratozun üzerine gelişir
Genellikle pullu-kabuklu bir yama şeklinde, kanamaya eğilimli ve ciltten yüksektir
Erkeklerde daha sık görülür.
Deri kanserlerinin en sık görülenidir.
Çoğunlukla et renginde iyileşmeyen yaralarla kendini gösterir.
Ciltten kabarık gelişim
gösterdiği gibi bazen kırmızı yama şeklinde de olabilir.
Melanosit hücre kanseridir.
Sık rastlanmayan fakat tehlikeli bir cilt kanseridir
Normal bir görünümü olmayan ben veya çil şeklinde ortaya çıkar
Metastaz yaparak gelişim gösterir. Çoğunlukla lenf sıçraması yapar.
Oluşumun bir yarısının
diğer
yarısından farklı olduğu durumlar.
Sınırların düzensiz oluşu,
şekilsizlik.
Oluşumun tek bir renk yerine farklı renklere sahip olması.
Oluşumun ani şekilde büyüme göstermesi.
Oluşumun Boyutunun 1 cm büyük olması
A
Asimetry (asimetri)
B Border
(sınır)
C Color (renk)
D Diameter
(boyut)
E Evolving
(büyüme )
Simetrik Asimetrik Sınırları Düzenli Sınırları Düzensiz
Tek Renkli İki Renkli 1cm’den Küçük 1cm’den büyük
Cilt kanseri son dört yıl içinde %77 oranında artmıştır.
Her yıl 2 milyondan fazla melanom dışı cilt kanseri teşhis edilir.
Cilt kanseri, prostat ve meme kanserinden 5 kat daha fazla görülmektedir.
Cilt kanserleri en fazla yüz, baş-boyun bölgesinde ortaya çıkmaktadır.
New York Üniversitesi Dermatoloji Merkezi verilerine
göre her yıl özellikle yaşları 25 ile 29 arasında olan 8 bin genç kadında en tehlikeli cilt kanseri tiplerinden Malign Melanom görülüyor ve bunun en önemli nedeni de genç yaştan itibaren derinin zararlı utraviyole ışınlarına maruz kalmasıdır.
Avustralyalıların, uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmalarından ötürü, deri kanserine
yakalanma oranı diğer ülkelere göre 13 kat daha fazladır.
1950’den 2001 yılına kadar melanoma görülme sıklığı %690 ve melanomadan ölüm oranı %165 artmıştır.
Yaklaşık her saat başı 1 amerikalı melanomadan ölmektedir.
Her 5 Amerikalı dan biri hayatları boyunca 1 kez cilt kanseri olacaktır.
Melanoma 20-29 yaş arasındaki bayanlarda 6. en sık görülen kanser türüdür.
Hayat boyunca 5 ve daha fazla güneş yanığı durumu cilt kanseri riskini 2’ye katlamaktadır.
12 yaşından küçük çocukların ebeveynleri ile
yapılan bir ankette beyaz çocukların yaklaşık % 43'ü son bir yıl içinde en az bir güneş yanığı deneyimi
yaşamıştır.
En önemli serbest radikal olan UV radyasyonu, tüm deri elemanları üzerinde etkileşim sağlar.
UVB epidermisteki korneositler ve
melanositler üzerine etki ederken, UVA hem
epidermis hem de
dermisteki tüm hücreleri olumsuz etkiler.
Uzun süreli güneş ışınlarına maruz kalmanın görmeyi azaltan ve sürekli körlüğün başlıca nedeni olan, gözbebeklerini örten kataraktı başlattığı bilinmektedir.
Ozon tabakasındaki %10'luk sürekli azalma
sonucunda küresel olarak her yıl yaklaşık iki
milyon yeni katarakt vakasının ortaya çıkacağı
tahmin edilmektedir.
Güneş Koruyucuları (Haricen Güneşten Koruyucu Kimyasallar)
Doğal Koruyucu Faktörler
Fiziki Koruyucu Faktörler
Güneşten Korunmada Eğitim Faktörü
Marka güvenilirliği
Formülünün güvenilir ve bilimsel oluşu
UVA koruma gücü
Bağışıklık sistemini koruma gücü
Suya ve tere dayanıklılık
Kozmetik görüntü ve kullanıcıda bıraktığı his
Değişik renk ve formlarda bulunuşu
Değişik ebatlar ve uygun fiyat seçenekleri olması