• Sonuç bulunamadı

Bilişsel-Davranışçı Yaklaşıma Dayalı Evlilik İlişkisini Geliştirme Programının Evli Bireylerin Evlilik Uyumuna Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Bilişsel-Davranışçı Yaklaşıma Dayalı Evlilik İlişkisini Geliştirme Programının Evli Bireylerin Evlilik Uyumuna Etkisi"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bilişsel-Davranışçı Yaklaşıma Dayalı Evlilik İlişkisini Geliştirme Programının Evli Bireylerin Evlilik

Uyumuna Etkisi

Melek KALKAN*, Ercümend ERSANLI*

Özet

Bu çalışmanın amacı, bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme prog- ramının evli bireylerin evlilik uyum düzeylerine etkisini araştırmaktır. Araştırmanın deney grubunda 15 ve kontrol grubunda 15 kişi bulunmaktadır. Bu araştırmada kontrol gruplu ön-test ve son-test modeli kullanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarına, Evlilikte Uyum Ölçeği ön-test ve son-test olarak uygulanmıştır. Deney ve kontrol gruplarının ön-test ve son-test puanları ortalamaları arasındaki farklılığın anlamlı olup olmadığını sapta- mak amacı ile Mann-Whitney U testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralama testi kullanılmıştır.

Evlilik ilişkisini geliştirme programının evli bireylerin evlilik uyum düzeylerini artırdığı saptanmıştır. Programa katılan bireylerin, programa katılmayanlara göre evlilik uyumu son-test puanlarının daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca deney grubundaki birey- lerin son-test puanları ön-test puanlarından anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur. Kontrol grubundaki bireylerin ön-test ve son-test puanları arasında anlamlı fark bulunmamıştır.

Elde edilen bulgular literatür ışığında yorumlanmış ve önerilerde bulunulmuştur. Evlilik ilişkisini geliştirme programı, evlilik uyumunu artırmada kullanılabilir.

Anahtar Kelimeler

Evlilik İlişkisini Geliştirme Programı, Bilişsel Davranışçı Yaklaşım, Evlilik Uyumu.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Öğretim Üyesi.

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Th eory & Practice 8 (3) • Eylül / September 2008 • 963-986

© 2008 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.

(2)

Yrd. Doç. Dr. Melek KALKAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Eğitim Bilimleri Bölümü 55139 Kurupelit-SAMSUN Elektronik Posta: mlkalkan@superonline.com

Yayın ve Diğer Çalışmalarından Seçmeler

Kalkan, M. (2008). Th e relationship of psychological birth order to irrational relationship beliefs. So- cial Behavior and Personality, 36(4), 455-466.

Kalkan, M. (2008). Dating Anxiety in Adolescents: Scale Development and Eff ectiveness of Cognitive-Behavioral Group Counseling. Eurasian Journal of Educational Research, 32, 55-68.

Kalkan, M. (2008). Do psychological birth order positions predict future time orientation in roman- tic relationships? Interpersona: An International Journal on Personal Relationships, 2(1), 89-101.

Kalkan, M. (2005). White-Campbell psikolojik doğum sırası envanterinin geçerlik ve güvenirliği, Psi- kiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi, 13(3), 169-174.

Kalkan, M. (2006). İlişkilerde inanç envanterinin (İİE) geliştirilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması.

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 3(25), 45–49.

Odacı, H. & Kalkan, M. (2004). Çeşitli stresle başa çıkma teknikleri öğretiminin üniversite öğrencile- rinin stresle başa çıkma düzeyleri üzerindeki etkisi. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi, 12(2), 125-131.

Yrd. Doç. Dr. Ercümend ERSANLI Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Eğitim Bilimleri Bölümü 55139 Kurupelit-SAMSUN Elektronik Posta: eersanli@omu.edu.tr

Yayın ve Diğer Çalışmalarından Seçmeler

Ersanlı, E. (2008). Yaşlıya bakım hizmetleri. (Ed.), K. Ersanlı & M. Kalkan. Psikolojik sosyal ve bedensel açıdan: Yaşlılık. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.

Ersanlı, E. (2007). Evlilik ilişkilerinde eşlerin akılcı olmayan inançlarıyla başetmelerinde bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme programının etkisi. Yayımlanmamış doktora tezi, Ondokuz

Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.

Ersanlı, E. (2003). Üniversite öğretim elemanlarının duygusal zeka düzeyleri. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.

(3)

Bilişsel-Davranışçı Yaklaşıma Dayalı Evlilik İlişkisini Geliştirme Programının Evli Bireylerin Evlilik

Uyumuna Etkisi

Melek KALKAN, Ercümend ERSANLI

İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişi olan evlilik, insan yaşamının önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. Evliliğin getirdiği sosyal ve duygusal destek eşlerin fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halleri- ne katkı sağlarken, çağdaş anlamda mutlu ve uyumlu bir evlilik iki ayrı kişinin birbirini bütünlemesiyle yani bütüncül uyumuyla gerçekleşebilir.

Eşlerin bütüncül uyumu, değişik boyutlarda kadın ve erkeğin karşılıklı uyum göstermesidir. İnsan insana ilişki kurmada, ruhsal yaşantıda, top- luluk içinde, cinsel davranışta, birbirlerini tanımlamada ve tamamlama- da gösterilen uyum ailenin mutluluğu ile yakından ilgilidir (Williams, 1988; Özuğurlu, 1990).

Mutlu bir evlilik, her şeyden öte sevgi, saygı ve kabulün yaşandığı birlik- teliğin yarattığı güven ve paylaşımı içerdiğinden çiftlerin, ruh sağlığının da güçlü bir belirleyicisidir (Williams, 1988). Yapılan araştırmalarda, evlilik uyumsuzluğu yüksek bireylerin ruhsal ve bedensel sağlık durum- larının, uyumlu evliliğe sahip bireylerden daha kötü olduğu görülürken, evlilik ilişkilerindeki uyumsuzluğun nörotik depresyon ve intihar eğili- mi ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğu bulunmuştur (Birtchnell & Ken- nard, 1983a; Birtchnell & Kennard, 1983b; Coyne & DeLongis, 1986).

Evliliklerinde uyumsuzluk yaşayan çiftlerin çocukları üzerinde yapılan araştırmalar da, bu çocukların davranış problemleri yaşadıklarını ve di- ğer çocuklara göre daha uyumsuz olduklarını göstermektedir (Bond &

McMahon, 1984; Frick, 1993; Kim, 2001).

(4)

Evlilik ilişkilerinin uyumlu ve dengeli bir biçimde sürdürülmesi, aynı zamanda toplumsal uyumun temelini oluşturan ön koşullardandır. Bu ilişkileri başlangıcından itibaren düzene sokma gayretleri, bazı tehli- keleri tamamen ortadan kaldıramasa bile, en düşük düzeye indirmeye yardımcı olur (Bilen, 2004). Bu nedenle eşler arasındaki çatışmalar ve uyumsuzluklarla baş etme yollarının öğretilmesi, sorunlar artış gös- termeden önleminin alınması, çiftlerin gelecekteki olası sorunlar için hazırlanması ve bu sorunlar anlamlı duruma gelmeden çözme beceri- lerinin öğretilmesi, olumsuz sonuçlar yaşanmadan ilişkinin sürmesine ve geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Bu durum, önleme programlarının önemini ortaya çıkarmaktadır. “Evlilik eğitimi”, “aile yaşam eğitimi”,

“evlilik geliştirme”, “ilişki geliştirme”, “beceri eğitimi” olarak da isim- lendirilen bu programların ortak noktası, tedavi edici olmaktan çok ön- leyici programlar olmalarıdır (Berger & Hannah, 1999). Boşanma ve ayrılıkların getirdiği kişisel, sosyal ve ekonomik maliyetleri azaltmanın ve evlilik ilişkilerini geliştirmenin önemli bir öğesi olarak görülen evlilik eğitimleri bazı ülkelerde devlet desteği kapsamındadır (Halford & Si- mons, 2005; Stanley, Allen, Markman & diğ., 2005). Pek çok araştırma göstermektedir ki, farklı yaklaşımlara dayalı olarak geliştirilen evlilik eğitimi ve ilişki geliştirme programları çiftlerin ilişki kurma becerileri- ni, evlilik uyum ve doyumlarını artırmada etkili olmaktadır (Hickmon, Protinsky & Singh, 1997; Ripley & Worthington, 2002; Jakubowski, Milne, Brunner & Miller, 2004; Worthington, Ripley, Hook & Miller, 2007). Ülkemizde de bu konuda yapılan çalışmalara rastlanmaktadır.

Sevim (1996) tarafından yapılan çalışmada Transaksiyonel Analize da- yalı bir eğitim programının evli çiftlerin ego durumları ve evlilik ya- şamına ilişkin bazı değişkenler üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çalış- manın sonunda, deney grubundaki bireylerin “yetişkin ego durumu”nda olumlu yönde değişiklikler belirlenmiştir. Kalkan (2002)’ın iletişim ve çatışma çözme becerilerine dayalı olarak geliştirdiği evlilik ilişkisini ge- liştirme programının evli çiftlerin evlilikte uyum düzeylerini yükselttiği görülmüştür. Ersanlı (2007) tarafından yapılan araştırmada ise bilişsel- davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme programının evli çiftlerin akılcı olmayan inançlarıyla baş etmelerini anlamlı düzeyde yükselttiği sonucuna varılmıştır.

Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı önleme programları ve evlilik eği- timleri çiftlere yardım etmede en popüler ve en hızla yayılan yakla- şımlardan biridir. Başarısız evliliklerin nedenlerini araştırmak için bu

(5)

konuya yönelen evlilik ve aile araştırmacıları, bireylerin evlilik ilişkile- rine yönelik inançlarının ve işlevsel olmayan düşüncelerinin evlilikteki uyumsuzlukların işaretleri olduğunu göstermektedir (Markman, Floyd, Stanley & Storaasli, 1988; Larsen & Olson, 1989; Sharp & Ganong, 2000). Evlilik ve ilişki uyumunu artırmada ve fonksiyonel olmayan bi- lişleri değiştirmede bilişsel yeniden yapılandırmaya önem veren bilişsel- davranışçı terapistler (Baucom, Sayers & Sher, 1990) bireylerin ken- dileri, partnerleri veya ilişkileri hakkındaki akılcı olmayan inançlar ile evlilikteki uyumsuzluk arasında anlamlı ilişki olduğunu belirtmişlerdir (Huber & Milstein, 1985; Sharp & Ganong, 2000; Epstein & Eidelson, 1981; Bradbury & Fincham, 1988; Möller & Zyı, 1991; Flett, Hewitt, Shapiro & Rayman, 2001). Bu sebeple, bireylerin olumsuz duygu, dü- şünce ve çatışmalarıyla nasıl başa çıkabileceklerinin öğretildiği bu prog- ramlarda, ilişkilerin olumlu yönlerini korumaya yönelik olarak da eği- tim sunulmaktadır (Markman, Stanley, Jenkins, Petrella & Wadsworth, 2006).

Bilişsel yeniden yapılandırmaya odaklanan evlilik terapilerinin, bireyle- rin eşlerine ve ilişkilerine yönelik inanç ve beklentilerinde anlamlı bilişsel değişmeler meydana getirerek, onların evlilik uyumunu artırabilecekleri (Baucom, Epstein, Sayers & Sher, 1989; Haferkamp, 1994) düşünce- sinden yola çıkarak, bu araştırmada evli bireylerin evlilik uyumlarını ar- tırmaya yönelik Ersanlı (2007) tarafından hazırlanan dokuz oturumluk bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı bir evlilik ilişkisini geliştirme prog- ramının, evli bireylerin evlilik uyum düzeylerine etkisi incelenmiştir. Bu genel amaca dayalı olarak şu denence test edilmiştir: “Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme programı, evli bireylerin ev- lilik uyum düzeylerini artırmaktadır”.

Yöntem Çalışma Grubu

Mart 2007’de Samsun ilinde çeşitli resmi ve özel kuruluşlara yapılan ilanlarla Ondokuz Mayıs Üniversitesinde “Evlilik İlişkisini Geliştirme Eğitimi” verileceği duyurulmuştur. Duyuruda “evli olmak” ön koşul ola- rak belirtilmiş ve bu duyuruya müracaat eden tüm evli bireylere “Evli- likte Uyum Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Anketi” uygulanmıştır. Bireylerin

“Evlilikte Uyum Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Anketi”ne verdikleri cevaplar dikkate alınarak 30 kişilik bir çalışma grubu oluşturulmuştur. Bireylerin Kişisel Bilgi Anketine verdikleri cevaplarda geçmişte veya halihazırda

(6)

psikiyatrik bir yardım almamaları, ilk evlilikleri olması, ilişkilerinde cid- di sorunlar yaşamamaları, eğitim programı süresince psikolojik yardım alma veya kişisel gelişim eğitimlerine katılma gibi bir düşüncelerinin olup olmadığı dikkate alınmıştır. Ayrıca Tutarel-Kışlak (1999)’ın be- lirttiği gibi uyumlu ve uyumsuz evli kişileri ayırt etmeyi sağlayan kesme noktası 43.5 olarak belirlenmiştir. Yarı-deneysel yöntemin uygulandığı araştırma 15 kişiden oluşan deney ve 15 kişiden oluşan kontrol grubu olmak üzere iki grup üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Deney grubundaki bireylerin evlilik süresi 7-17 (x= 10.33, s= 5.56), yaş- ları 27-43 (x= 35.80, s= 5.89) arasındadır. Kontrol grubundaki bireylerin ise evlilik süresi 7-15 (x= 9.80, s= 2.37), yaşları 29-42 (x= 33.67, s= 2.89) arasında değişmektedir. Her iki grupta da sekiz kadın, yedi erkek bulun- maktadır. Eğitim düzeyi açısından bakıldığında ise deney grubundaki bireylerin beş’i lise mezunu, on kişisi ise üniversite mezunuyken, kontrol grubunda altı kişi lise, dokuz kişi üniversite mezunudur.

Araştırma Deseni

Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı olarak geliştirilmiş evlilik ilişkisini geliştirme programının evli bireylerin evlilik uyum düzeylerine etkisini belirlemeye yönelik yapılan bu deneysel araştırmada, “Ön-test ve Son- test Kontrol Grup Deseni” kullanılmıştır. Araştırmanın bağımsız değiş- keni evlilik ilişkisini geliştirme programı, bağımlı değişkeni ise evlilik uyumudur.

Veri Toplama Araçları

Hazırlanan programın etkisini incelemek için gerekli bilgiler Evlilik- te Uyum Ölçeği (EUÖ) ile toplanmıştır. Evli bireylerin uyum düzey- lerinin belirlenmesi amacıyla Locke ve Wallace tarafından geliştirilen bu ölçeğin ülkemiz için geçerlik ve güvenirlik çalışması Tutarel-Kışlak (1999) tarafından yapılmıştır. 15 maddeden oluşan ölçek, hem genel ev- lilik uyumunu ya da niteliğini ölçmekte, hem de çeşitli konularda (aile bütçesi, duyguların ifadesi, arkadaşlar, cinsellik, toplumsal kurallar, ya- şam felsefesi) anlaşma ya da anlaşamama ile ilişki tarzını (boş zaman, ev dışı etkinlikler, çatışma çözme, güven) ölçmektedir. Ölçekten alınacak puanlar 0-58 arasında değişmektedir. Ölçek maddeleri farklı sayıda se- çenekten oluşmaktadır. İlk soruda bireylerin evlilikteki mutluluk düzey- lerini en iyi tanımladıkları noktayı (çok mutsuzdan çok mutluya uzanan

(7)

yedi nokta) işaretlemeleri istenmektedir. İki-dokuz arasındaki sorularda çeşitli konulara ilişkin olarak eşlerin anlaşma-anlaşmazlık derecelerini 6’lı likert üzerinde belirlenmektedir. On ve on beş arasındaki sorular- da ise bireylerden evliliklerini en iyi ifade ettiğini düşündükleri cevabı işaretlemeleri istenmektedir. Puanın yüksekliği evliliğin uyumlu olması anlamına gelmektedir.

Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmasına 311 kişi katılmıştır. EUÖ’nin güvenirliğini belirlemek amacıyla iç tutarlık katsayısı, iki yarım test gü- venirliği ve test-tekrar test güvenirliği hesaplanmıştır. Bu değerlendir- meye ilişkin, ölçeğin iç tutarlık katsayısı .84 olarak bulunmuştur. Söz konusu değer kadınlar için .85, erkekler için ise .83’dür. Ölçeğin ilk ya- rısı ve son yarısındaki puanlamalar birbirinden farklı olduğundan, nu- marası tek olan ve çift olan maddeler karşılaştırılmıştır. Buna göre iki yarım test güvenirliği .84 olarak bulunmuştur. Kadınlar için iki yarım test güvenirliği .84, erkekler için ise .83’dür. Test-tekrar test tekniği ile güvenirlik hesaplaması ise, 311 kişi dışındaki 36 evli kişi üzerinde yapıl- mıştır. İki uygulamadan elde edilen puanlar için saptanan Pearson mo- mentler çarpımı korelasyon katsayısı .57 olarak bulunmuştur. EUÖ’nin ölçüt bağımlı geçerliğinin saptanmasında Kişilerarası İlişkiler Ölçeği ile İlişkilerde Yükleme Ölçeğinden yararlanılmıştır. EUÖ ile Kişilerarası İlişkiler Ölçeğinin toplam puanları arasındaki korelasyon katsayısı .12 (p<.05) olarak bulunmuştur. EUÖ ile İlişkilerde Yükleme Ölçeği top- lam puanları arasındaki korelasyon katsayısı -.54’dür ve bu değer .01 düzeyinde anlamlıdır (Tutarel-Kışlak, 1999).

İşlem

Ersanlı (2007) tarafından geliştirilen evlilik ilişkisini geliştirme progra- mı 9 hafta boyunca yaklaşık 2,5 saatlik oturumlar şeklinde gerçekleşti- rilmiştir. Oturumlara Mayıs 2007’de başlanmış, her hafta düzenli olarak oturumlar gerçekleştirilmiştir. Program süresince denek kaybı yaşanma- mıştır. İlk oturumda ön-test olarak Evlilikte Uyum Ölçeği uygulanmış, deney grubuyla aynı tarihte kontrol grubuna da Evlilikte Uyum Ölçeği verilmiştir. Deney ve kontrol grubundaki bireylerin evlilik uyumu ön- test puanları arasındaki farkın anlamlı olup olmadığını test etmek ama- cıyla yapılan Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.

(8)

Tablo 1

Evlilik Uyumu Ön-test Puanlarına Ait Mann-Whitney U Testi Sonuçları

Grup N Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U Z p

Deney Grubu 15 14.53 218.00 98.00 .603 .547*

Kontrol Grubu 15 16.47 247.00

*p>.05

Tablo 1’deki sonuçlar deney ve kontrol grubundaki bireylerin evlilik uyumu ön-test puanları arasında anlamlı bir fark olmadığını göstermek- tedir. Gruplar arasındaki farkın anlamsızlığı, çalışmanın başında deney ve kontrol grubunun evlilik uyumu puanları açısından denk gruplar ol- duğunu ortaya koymaktadır.

Ön-testlerin uygulanmasının ardından deney grubu dokuz oturumluk evlilik ilişkisini geliştirme programına katılırken, kontrol grubuna do- kuz hafta içerisinde hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Dokuz hafta sonunda deney ve kontrol gruplarına son-test olarak Evlilikte Uyum Ölçeği uygulanmıştır. Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişki- sini geliştirme programı oturumlarında yer alan etkinlikler Tablo 2’de verilmiştir.

Tablo 2

Evlilik İlişkisini Geliştirme Programında Yer Alan Etkinlikler Oturum Etkinlikler

I.

Grup üyelerinin birbirini tanıması, grup kurallarının tanıtılması, gruptan ve evlilikten beklentilerinin gözden geçirilmesi, evliliğin olumlu ve olumsuz görülen özelliklerinin vurgulanması

II. Otomatik düşünceler hakkında bilgi verilmesi, otomatik düşüncelerin evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılması, ev ödevi

III. Bilişsel hatalar hakkında bilgi verilmesi, bilişsel hataların evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılması, ev ödevi

IV. A-B-C modeli hakkında bilgi verilmesi, A-B-C modelinin evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılması, ev ödevi

V.

Akılcı olmayan inançlar hakkında bilgi verilmesi, Ellis’in 12 akılcı olmayan inancının yazılı bulunduğu listenin grup üyelerine dağıtılması ve birlikte okunması, evlilikteki mutsuzluk ve akılcı olmayan ilişki inançları arasındaki ilişkinin tartışılması, Ev ödevi

VI

İlişkilerde akılcı olmayan inançları değiştirmek amacıyla A-B-C modeli içinde D ve E hakkında bilgi verilmesi, A-B-C modeli çerçevesinde oluşturulmuş kendi kendine yardım formu hakkında bilgi verilmesi, A-B-C modeline D ve E eklenerek sağlanan tartışmanın evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılması, ev ödevi

(9)

Tablo 2 devamı

Evlilik İlişkisini Geliştirme Programında Yer Alan Etkinlikler Oturum Etkinlikler

VII. Ben-dili ve sen-dili hakkında bilgi verilmesi, ben-dili ve sen-dilinin evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılması, ev ödevi

VIII.

Öfke kontrolü hakkında bilgi verilmesi, gevşeme alıştırmasının yapılması, öfkeye yol açan akılcı olmayan inançların tartışılması ve evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılması, evlilik ilişkilerinde öfkeye yol açan akılcı olmayan inançların A-B-C modelinde tartışılması, ev ödevi

IX.

Grup üyelerinin süreci ve kendilerini değerlendirmesi, sonlandırmaya ilişkin duygu ve düşüncelerin paylaşılması, oturumun ve sürecin sonlandırılması

İlk oturumda grupta uygulanacak kurallar grup üyeleriyle paylaşıldıktan sonra, bir tanışma oyunu oynanmıştır. Ardından grup üyeleri gruptan beklentilerini dile getirmişler, evlilikten beklentilerinin ne olduğunu açıklamışlardır. Bir sonraki oturum için evlilik ilişkilerinde yaşanılan olumsuz duyguların sebebini sorgulayacakları bir ev ödevi verilmiştir.

İkinci oturumun başında, bir önceki oturuma ilişkin geri bildirim alı- nıp, ev ödevi paylaşıldıktan sonra otomatik düşünceler hakkında bilgi verilmiş ve otomatik düşüceler evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılmıştır. Bir sonraki oturuma kadar geçen hafta içerisinde, evli- lik ilişkileri çerçevesinde yaşanılan olumsuz yaşantıların düşünce kayıt formunun ilk haline kayıt edilmesi ev ödevi olarak verilmiştir. Her bir oturum bir önceki oturuma ilişkin geri bildirim ve ev ödevlerinin payla- şılmasıyla başlamıştır. Üçüncü oturumda bilişsel hatalar hakkında bilgi verilmiş, bilişsel hataların evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip payla- şılmasından sonra düşünce kayıt formunun gelişmiş şekli hakkında bilgi verilip örnekler paylaşılmıştır. Bir sonraki oturuma kadar geçen hafta içerisinde, evlilik ilişkileri çerçevesinde bilişsel hataların kayıt edilmesi;

evlilik ilişkileri çerçevesinde yaşanılan olumsuz yaşantıların düşünce ka- yıt formunun gelişmiş şekline kayıt edilmesi ev ödevi olarak verilmiştir.

Dördüncü oturumda A-B-C modeli hakkında bilgi verilmiş, duygu, dü- şünce ve davranış arasındaki ilişki gösterilip tartışıldıktan sonra A-B-C modeli evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılmıştır. Bir son- raki oturuma kadar geçen hafta içerisinde, evlilik ilişkileri çerçevesinde yaşanılanların A-B-C modeline uygun olarak kayıt edilmesi ev ödevi olarak verilmiştir. Beşinci oturumda akılcı olmayan inançlar hakkında

(10)

bilgi verilmiş, Ellis’in on iki akılcı olmayan inancının yazılı bulunduğu liste grup üyelerine dağıtılıp birlikte okunmuş ve evlilikteki mutsuzluk ve akılcı olmayan ilişki inançları arasındaki ilişki tartışılmıştır. Bir son- raki oturuma kadar geçen hafta içerisinde, evlilik ilişkileri çerçevesinde

“meli” ve “malı” şeklinde biten düşünce kalıplarının, bu listeyi göz önü- ne alarak kayıt edilmesi ev ödevi olarak verilmiştir. Altıncı oturumda ilişkilerde akılcı olmayan inançları değiştirmek amacıyla A-B-C mo- deli içinde D ve E hakkında bilgi verilmiş, A-B-C modeli çerçevesin- de oluşturulmuş kendi kendine yardım formu hakkında bilgi verilmiş, A-B-C modeline D ve E eklenerek sağlanan tartışma evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılmıştır. İlişkiler hakkında akılcı olmayan inançları içeren bir liste verilmiş ve A-B-C-D-E formatının bu inançla- ra uygulanması; bir sonraki oturuma kadar geçen hafta içerisinde, evlilik ilişkileri çerçevesinde karşılaşılacak en az iki sorun açısından kendi ken- dine yardım formunun doldurulması ev ödevi olarak verilmiştir. Yedinci oturumda ben-dili ve sen-dili hakkında bilgi verildikten sonra, ben-dili ve sen-dili evlilik ilişkileri bağlamında örneklenip paylaşılmıştır. Bir sonraki oturuma kadar geçen hafta içerisinde, evlilik ilişkileri çerçeve- sinde, ben-dili ve sen-diline ilişkin gözlemlerin kayıt edilmesi ev ödevi olarak verilmiştir. Sekizinci oturumda öfke kontrolü hakkında bilgi ve- rilmiş, gevşeme alıştırmasının yapıldıktan sonra, öfkeye yol açan akılcı olmayan inançların tartışılması ve evlilik ilişkileri bağlamında örnek- lenip paylaşılması üzerinde çalışılmıştır. Evlilik ilişkilerinde öfkeye yol açan akılcı olmayan inançlar A-B-C modelinde tartışılmıştır. Bir son- raki oturuma kadar geçen hafta içerisinde, evlilik ilişkileri çerçevesinde öfke uyandıran bir olayın kendi kendine yardım formuna kayıt edilmesi;

gevşeme alıştırmasının yapılması ev ödevi olarak verilmiştir. Dokuzuncu oturumda grup üyeleri süreci ve kendilerini değerlendirmişler, duygu ve düşüncelerini paylaşmışlar ve sonlandırma gerçekleştirilmiştir.

Verilerin Analizi

Deney ve kontrol grubunun Evlilikte Uyum Ölçeğinden aldıkları ön ve son test puanları araştırmanın denencelerini test edecek şekilde dü- zenlenmiş, Mann-Whitney U testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralama testi SPSS paket programı kullanılarak yapılmıştır.

(11)

Bulgular

Bu bölümde araştırma denencesini test etmek amacıyla yapılan istatis- tiksel analizlere ve bu analizler sonucu elde edilen bulgulara yer veril- miştir.

“Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme programı, evli bireylerin evlilik uyum düzeylerini artırmaktadır”

İlk olarak, deney ve kontrol grubunda yer alan bireylerin evlilik uyum puanlarının aritmetik ortalama ve standart sapmaları Tablo 3’de veril- miştir.

Tablo 3

Evlilik Uyum Puanlarının Aritmetik Ortalama ve Standart Sapmaları

Deney Grubu Kontrol Grubu

Ön-test Son-test Ön-test Son-test

x S x s x s x s

38.66 11.25 51.60 8.74 41.53 11.67 41.47 11.98

Araştırmaya katılan bireylerin evlilik uyumu son-test puanlarına ilişkin Mann-Whitney U testi sonuçları Tablo 4’de verilmiştir.

Tablo 4

Evlilik Uyumu Son-test Puanlarına Ait Mann-Whitney U Testi Sonuçları

Grup N Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U Z p

Deney Grubu 15 18.77 281.50 63.50 2.037 .042*

Kontrol Grubu 15 12.23 183.50

*p<.05

Tablo 4’de yer alan Mann-Whitney U testi sonuçları deney ve kontrol grubundaki deneklerin evlilik uyum düzeylerine ilişkin son-test puan ortalamaları arasındaki farkın .05 düzeyinde anlamlı olduğunu göster- mektedir. Sıra ortalamaları dikkate alındığında programa katılan birey- lerin, programa katılmayanlara göre evlilik uyumlarının daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bu bulgu, evlilik ilişkisini geliştirme programı- nın evli bireylerin evlilik uyum düzeylerini artırmada etkili olduğunu göstermektedir.

Deney grubundaki bireylerin ön-test ve son-test puan ortalamaları ara- sında fark olup olmadığını görmek için yapılan Wilcoxon İşaretli Sıra- lama Testi sonuçları Tablo 5’de verilmiştir.

(12)

Tablo 5

Deney Grubundaki Bireylerin Ön-test ve Son-test Puanlarına İlişkin Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi Sonuçları

N Sıra Ortalaması Sıra Toplamı Z p Sontest-Öntest Negatif sıra

Pozitif sıra Eşit

0 15 0

.00 8.00

.00 120.00

3.412 .001*

*p<.001

Tablo 5’de verilen Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi sonuçları deney grubunda yer alan bireylerin evlilik uyumu ön-test ve son-test puanları arasında anlamlı fark olduğunu göstermektedir. Fark puanlarının sıra toplamları dikkate alındığında, gözlenen bu farkın pozitif sıralar yani son-test puanı lehine olduğu görülmektedir. Bu sonuç, verilen eğitimin etkililiğini ortaya koymaktadır.

Son olarak, kontrol grubundaki bireylerin ön-test ve son-test puan orta- lamaları arasında anlamlı fark olup olmadığı Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi ile test edilmiştir ve analiz sonuçları Tablo 6’da verilmiştir.

Tablo 6

Kontrol Grubundaki Bireylerin Ön-test ve Son-test Puanlarına İlişkin Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi Sonuçları

N Sıra Ortalaması Sıra Toplamı Z p Sontest-Öntest Negatif sıra

Pozitif sıra Eşit

3 3 9

4.00 3.00

12.00 9.00

.333 .739 *

*p>.05

Tablo 6’da verilen Wilcoxon İşaretli Sıralama Testi sonuçları kontrol grubunda yer alan bireylerin evlilik uyumu ön-test ve son-test puanları arasında anlamlı fark olmadığını göstermektedir.

Yukarıda verilen tüm analiz sonuçları göstermektedir ki, bilişsel- davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme programı, evli çiftlerin evlilik uyum düzeylerini anlamlı ölçüde yükseltmektedir. Bu sonuçlar araştırmanın denencesini doğrulamaktadır.

Tartışma

Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme progra- mının evli bireylerin evlilik uyum düzeylerine etkisinin incelendiği bu

(13)

araştırmada da, 15 kişiden oluşan deney ve 15 kişiden oluşan kontrol grubu kurulmuş ve deney grubunda bulunan bireyler 9 hafta boyunca evlilik ilişkisini geliştirme programına katılmıştır. Araştırmada elde edi- len bulgulara göre deney grubundaki bireylerin evlilik uyumu son-test puanları ile kontrol grubundaki bireylerin son-test puanları arasında de- ney grubu lehine anlamlı fark bulunmaktadır. Ayrıca deney grubundaki bireylerin ön-test ve son-test puanları arasında da anlamlı bir fark bulu- nurken, kontrol grubundaki bireylerin ön-test ve son-test puanları ara- sında anlamlı fark gözlenmemiştir. Bulgular, evlilik ilişkisini geliştirme programına katılan bireylerin evlilik uyum düzeylerini anlamlı biçimde yükselttiğini göstermektedir.

Her birey evliliğe kendine özgü sorun çözme becerileri ve evlilik bilgisi ile başlar. Çoğunlukla bu bilgi ve beceriler sınırlı ve yetersizdir (Dink- meyer, 2007). Bu durum, hem evlilik öncesi verilecek evliliğe hazırlık eğitimlerinin, hem de evlilik ilişkilerini geliştirme programlarına du- yulan ihtiyacı da ortaya koymaktadır. Bu araştırmanın bulguları da, bu önemi destekler niteliktedir. Bu konuyla ilgili literatürde de benzer bulgulara rastlanmaktadır (Huber ve Milstein, 1985; Markman, Floyd, Stanley ve Storaasli, 1988; Baucom, Sayers ve Sher, 1990; Dandeneau ve Johnson, 1994; Kalkan, 2002; Ersanlı, 2007; Ledermann, Bodenmann ve Cina, 2007; Braithwaite ve Fincham, 2007).

Christensen ve Senk (1999)’e göre bilişsel çarpıtmalar ilişki kurulan bireyi sorumlu tutmaya ve suçlamaya yol açabildiğinden eşler arasın- daki iletişimi de azaltmakta ve sorunlara yol açabilmektedir. Ayrıca akılcı olmayan inançlar, fonksiyonel olmayan tutumlar ve düşüncelere sahip olmak ve iletişim becerilerindeki eksiklikler ilişiklerdeki uyumu azaltmaktadır (Ellis, 1986; Dattilio ve Padesky, 1990; Sharp ve Ganong, 2000). Bu sebeple, bilişsel-davranışçı yaklaşımın çiftlerle çalışırken odak noktası, çiftlerin ilişkilerinde işlevsel olmayan ve çatışmaya yol açan dü- şüncelerinden ve gerçekçi olmayan beklentilerinden haberdar olmaları- na yardımcı olmayı içerir. Çiftlerin biri ya da her ikisinde de kendileri ve ilişki hakkında akılcı olmayan inançlar veya gerçekçi olmayan bek- lentiler oluştuğunda, çatışmalar ve sorunlar baş gösterir. Zamanla, çiftler birbirlerinin davranışlarına olumsuz bir bakış açısı ile bakarlar. Olumlu davranışları fark etmekten daha çok birbirlerinin olumsuz davranışla- rına odaklanırlar. Bu da ilişkide döngüsel bir çatışma ortamı meydana getirir (Dattilio ve Padesky, 1990). Ayrıca evlilik sorunları yaşayan çift- lere yapılacak psikolojik yardım bireyin düşünce örüntüsünü değiştir- me çabalarını içermelidir. Bilişsel-davranışçı yaklaşımda, çiftlerin yıkıcı etkileşim yapılarını değiştirmeye yönelik geleneksel davranışçı evlilik terapisi prosedürleri, ilişkide çatışmaya sebep olan otomatik düşünce-

(14)

leri değiştirmeye yönelik bilişsel terapi prosedürleri ile birlikte ele alınır (Leahy 2004: 284).

Bu araştırmada da, bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı olarak geliştirilen evlilik ilişkisini geliştirme programında ele alınan etkinliklerin, bireyle- rin düşünce ve davranışlarında değişikliğe giderek, bilişsel ve davranışsal yeniden yapılandırmayı amaçladığı görülmektedir. Programda yer alan bu etkinlikler aracılığıyla, hem yeni davranışların kazandırılması, eksik ve hatalı öğrenmelerin giderilmesi, hem de sahip olunan akılcı olmayan inançların akılcı olanlarla değiştirilmesinin, benzer araştırmalarda da görüldüğü gibi, evli bireylerin evlilik uyum düzeylerinin yükselmesine anlamlı katkı sağladığı düşünülmektedir.

Gelecekte yapılacak araştırmalar için, evlilik ilişkilerinin daha iyi anla- şılabilmesini sağlayacak kültürel etkilerin göz ardı edilmemesi öneri- lebilir. Batı toplumlarında ilişkilerdeki yakınlığın artırılmasına yönelik programlar uygulanırken, geleneksel toplumlarda birbirleriyle duygu ve düşüncelerini paylaşamayan eşlerin sayısı oldukça fazladır. Bu top- lumlarda erkekler kadınları daha çok fedakar olarak algılarken, kadınlar erkeklerin öncelikle ekonomik katkısından söz etmektedir (Chen & Li, 2007). Ülkemizde de “eşitlikçi” ya da “geleneksel” olarak nitelendirilebi- lecek ilişki yaklaşımlarına sahip evlilerle gerçekleştirilecek araştırmalara ihtiyaç vardır. Ayrıca bu araştırma lise ve üniversite mezunu evli çiftlerle gerçekleştirilmiş olup, daha düşük eğitim düzeyine sahip bireylerde etki- liliği test edilmemiştir. Öte taraftan araştırmaya katılan bireylerin evlilik süresi ortalamasına bakıldığında, yaklaşık on yıl gibi bir süreye sahip oldukları görülmektedir. Bu eğitim programının etkililiğinin yeni evli çiftler ve evliliğin ileri yıllarındaki çiftlerde tekrarlanması, araştırma- yı güçlü kılacaktır. Son olarak, evlilik ilişkisini geliştirme programının uzun süreli etkilerini ortaya koymak için yapılacak izleme çalışmasının yapılmamış olması bu araştırmanın önemli bir sınırlılığıdır.

Sonuç olarak, bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini ge- liştirme programı evli bireylerin evlilik uyum düzeylerini yükseltmek- tedir. Beceri eğitimini temel alan bu önleyici programın, ilişkilerinde çok şiddetli sorunlar yaşamayan evli bireylere, bazı temel bilgi ve bece- rileri öğretmek yoluyla, ilişkilerin geliştirilmesine ve evlilik kalitesinin artırılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca, literatürde de belirtildiği gibi, uygulamada evlilik terapileri, evlilik eğitimi ve ilişki geliştirme programları birbirinden ayrı düşünülmemektedir (DeMaria, 2005). Bu sebeple evlilik terapilerine başvuran çiftlerin desteklenmesi ve bazı temel becerilerin kazandırılmasında evlilik ilişkisini geliştirme programları önemli katkı sağlayacaktır.

(15)

Th e Eff ects of the Marriage Enrichment Program Based on the Cognitive- Behavioral Approach on the Marital

Adjustment of Couples

Melek KALKAN*, Ercümend ERSANLI**

Abstract

Th e aim of this study is to investigate the eff ects of the marriage enrichment program based on the cognitive-behavioral approach on levels of marital adjustment of individuals.

Th e experimental and control group of this research was totally composed of 30 individu- als. A pre-test post-test research model with control group was been used in this research.

Marital Adjustment Scale as being pre-test and post-test was applied to the experimental and control groups. In order to test that, meaningful diff erences between the scores of pre-test and post-test within both control and experimental group Mann-Whitney U test and Wilcoxon signed-rank test were used. It was found that this marriage enrichment program had positive eff ects on some levels of marital adjustment. Th e results indicate that the diff erence between the scores of post-test of the experimental and control groups is significant. Th e results of the Marital Adjustment Scale applied to the control groups revealed no significant diff erence between pre-test and post-test. Th e findings have been discussed in the light of literature, and some suggestions have been made. Th e marriage enrichment program could be used to enhancement marriage adjustment.

Key Words

Marriage enrichment program, cognitive-behavioral approach, marital adjustment.

Correspondence: Assist.Prof.Dr, Melek Kalkan, Ondokuz Mayıs University Faculty of Education Depart- ment of Educational Sciences, 55139 Kurupelit-Samsun /Turkey. E-mail: mlkalkan@superonline.com

∗∗ Assist.Prof.Dr, Ercümend Ersanlı, Ondokuz Mayıs University Faculty of Education Department of Educational Sciences

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Th eory & Practice 8 (3) • September 2008 • 977-986

© 2008 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.

(16)

Having a past as old as the history of mankind, marriage is accepted as one of the most important corner stones in human life. Th e social and emotional support brought by marriages contributes to the physical, spiritual and social well-being of spouses (Williams, 1988; Özuğurlu, 1990). Since a happy marriage consists of confi dence and sharing cre- ated by a relationship with love, respect and acceptance, it is an identi- fi er of psychological health of the spouses (Williams, 1988). In studies, while the psychological and physical health conditions of individuals who have high degrees of marital confl ict are observed to be worse than those who have well-adjusted marriages, it has been found out that the confl ict state in marriages is signifi cantly related to neurotic depres- sion and tendency to commit suicide (Birtchnell & Kennard, 1983a, Birtchnell & Kennard, 1983b, Coyne & DeLongis, 1986). Th e studies conducted on the children of spouses who have confl ict in their mar- riages indicate that these children have behavioral problems and are more maladjusted when compared to other children (Bond & McMa- hon, 1984; Frick, 1993; Kim, 2001).

Marriage and family researchers who are interested in the issue in or- der to look into the reasons for unsuccessful marriages indicate that individuals’ beliefs towards marital relationships and their dysfunctional thoughts are the signs of problems in marriages (Ellis, 1986; Mark- man, Floyd, Stanley & Storaasli, 1988; Larsen & Olson, 1989; Dat- tilio & Padesky, 1990; Christensen & Senk, 1999; Sharp & Ganong, 2000; Leahy, 2004; Markman, Stanley, Jenkins, Petrella & Wadsworth, 2006). Cognitive-behaviorist therapists who emphasize the importance of cognitive restructuring in increasing the adjustment in marriages and relationships and changing the dysfunctional beliefs (Baucom, Sayers

& Sher, 1990) have stated that there is a signifi cant relation between the individuals’ dysfunctional beliefs about themselves, their partners or relationships and the confl ict situation in their marriages (Huber

& Milstein, 1985; Sharp & Ganong, 2000; Epstein & Eidelson, 1981;

Bradbury & Fincham, 1988; Möller & Zyı, 1991; Flett, Hewitt, Sha- piro & Rayman, 2001).

Maintaining marriage relationships in an adjusted and balanced way is also one of the main factors which form the basis of social harmony.

Even if the eff orts to put these relationships into order from the very beginning do not eliminate all the dangers, they help decrease them to a minimum level (Bilen, 2004). Each partner has a diff erent problem

(17)

solving ways and a sense of self-esteem (Dinkmeyer, 2007). Th erefore, teaching the ways to overcome confl icts and problems between the spouses, taking measures against problems before they increase, pre- paring spouses for the possible problems in their future and teaching them how to solve these problems before they become more signifi cant may contribute to the continuance and development of the relationship without encountering negative consequence. Th is situation emphasizes the importance of preventing programs. Th e point in common in these programs which are named also as “marriage education”, “family life education”, “marriage enrichment”, “relationship enrichment”, “skills development” is that they are aimed for preventing rather than treat- ment (Berger & Hannah, 1999). Th e preventive programs occupy an important place in many countries’ government program (Halford &

Simons, 2005; Stanley, Allen, Markman & others, 2005).

Preventing programs based on various psychological counseling ap- proaches are available (Hickmon, Protinsky & Singh, 1997; Ripley

& Worthington, 2002; Jakubowski, Milne, Brunner & Miller, 2004;

Worthington, Ripley, Hook & Miller, 2007). Considering that mar- riage therapies based on cognitive restructuring may increase marital adjustment of spouses by creating signifi cant cognitive changes in their beliefs and expectancies towards their partners and relations (Baucom, Epstein, Sayers & Sher, 1989; Haferkamp, 1994; Markman, Stanley, Jenkins, Petrella & Wadsworth, 2006). A marriage enrichment program based on cognitive-behavioral approach to increase individuals’ marital adjustment has been developed by Ersanlı (2007). Th e eff ects of the marriage enrichment program based on the cognitive-behavioral ap- proach on the marital adjustment of individuals have been investigated in this study.

Based on this general aim the following hypothesis has been tested:

“Th e marriage enrichment program based on the cognitive-behavioral approach has a signifi cant eff ect on the increase of marital adjustment of individuals”.

Method Participants

It was announced in various institutions in Samsun that a series of mar- riage enrichment program sessions to develop marital relationships of

(18)

individuals would be given in Ondokuz Mayıs University. Th e Marital Adjustment Scale was administered to each individual. Taking into ac- count the results of the Marital Adjustment Scale, a study group of 30 people was formed. A control group consisting of 15 people and an ex- perimental group consisting of 15 people were formed taking the scores of the individuals from the scale into consideration.

For those in the experimental group the mean of the marriage duration was 10.33 (sd= 5.56) years and the age range was between 27 and 43 years (x= 35.80, sd= 5.89). Th e mean of those who were in the control group was 9.80 (sd= 2.37)years and their ages ranged from 29 to 42 (x=

33.67, sd= 2.89) years. It was also noted that the individuals in both of the groups had either high school degree or university degree.

Design of the Study

In this empirical study which has been conducted in order to see the eff ects of a marriage enrichment program based on the cognitive beha- vioral approach on the marital adjustment of individuals, “pre-test and post-test control group design” have been used. Th e independent variab- le of the study is the marriage enrichment program and the dependent variable of the study is marital adjustment.

Instruments

Th e data necessary to investigate the eff ects of the developed program has been gathered by the Marital Adjustment Scale (MAS).

Th e MAS was adapted to Turkish to measure marital adjustment by Tutarel-Kışlak (1999). It consists of 15 items. Th e Cronbach alpha in- ternal consistency coeffi cient was .84 for the scale, .85 for women and .83 for men. Test-retest coeffi cient was .57. Convergent validity was examined by assessing the correlation between the scores of the Marital Adjustment Scale and the scores of the Th e Relationship Attribution Measure (RAM). Th e correlation between MAS and RAM was -.54.

Procedure and Data Analysis

Th e marriage enrichment program consisted of 2-hour sessions on 9 weeks. In the first session the Marital Adjustment Scale was given as pre-test and the Marital Adjustment Scale was given to the control gro-

(19)

up at the same time to the experimental group. Th e experimental group has attended to 9 marriage enrichment sessions; whereas the control group has not been interfered during the same period. After 9 weeks, the Marital Adjustment Scale has been given to the control and the experimental groups again as a post test.

Th e activities used in the sessions which are based on the cognitive- behavioral approach are given in Table 1.

Table 1

Th e Activities in Th e Marriage Enrichment Program Session Activities

I.

Group members meet each other; announcement of group rules; review of expectations from the group and marriage; emphasizing positive and negative features of marriage.

II. Informing about automatic opinions; exemplifying and sharing automatic opinions about marriage; homework.

III. Informing about cognitive mistakes; exemplifying and sharing cognitive mistakes about marriage; homework.

IV. Informing about A-B-C models; exemplifying A-B-C models about marriage; homework.

V.

Informing about irrational beliefs; handing out the list including the 12 irrational opinions of Ellis to the group members; reading the list together; discussing the opinions on unhappiness in marriage and on irrational relationship opinions; homework.

VI

Informing about the D and E models while presenting the A-B-C models in order to transform the irrational beliefs about relationships;

informing about the self-help form prepared with regard to the A-B-C model; exemplifying the discussion started by adding the D and E models to the A-B-C models; homework.

VII.

Informing about I-Language and You-Language; exemplifying I-Language and You-Language within the context of marriage;

homework.

VIII.

Informing about anger management; doing relaxation exercises;

discussing, exemplifying and sharing irrational opinions leading to anger within the context of marriage; discussing irrational opinions leading to anger within the framework of A-B-C models; homework.

IX.

Evaluation of the process and group members by themselves; sharing of emotions and opinions about the conclusion of the program; conclusion of the session and the process.

Pre- and post test scores of control and experimental groups in the Ma- rital Adjustment Scale were designed in such a way to test the hypot- hesis of the research and, moreover, the Mann-Whitney U Test and Wilcoxon signed-rank test were conducted. Th e statistical analyses have been done by using SPSS.

(20)

Results

Th e results of the Marital Adjustment Scale applied to the experimental and control groups revealed no significant diff erence in marital adjust- ment levels (pre-test experimental group= 38.66±11.25, pre-test control group= 41.53±11.67, p>.05).

Mann-Whitney U Test has been applied to the marital adjustment scores of the participants. Th e results of the Mann-Whitney U Test indicate that the diff erence between the scores of the participants of the experimental and control groups in post tests in terms of level of marital adjustment is significant (p= 2.037, p<.05).

Th e results of the Wilcoxon signed-rank test indicate that the diff erence between the scores of the participants on the experimental group of the pre- and post-tests in terms of level of marital adjustment is signifi- cant (Z= 3.412, p<.05). Th e results of the Wilcoxon signed-rank test indicate that the diff erence between the scores of the participants on the control group of the pre- and post-tests in terms of level of marital adjustment is significant (Z= .333, p>.05).

According to these findings, the marriage enrichment program based on the cognitive behavioral approach enhances marital adjustment level of individuals significantly. Th is result supports the hypothesis of the study.

Discussion

Th e purpose of this study was to evaluate the eff ectiveness of marriage enrichment program based on cognitive-behavioral approach to increase the level of the marital adjustment of the individuals. In this study, the pre- and post-tests were given to the experimental and control groups.

Th e sessions lasted during 9 weeks with experimental group. Th e re- sults of the Mann-Whitney U Test indicate the signifi cant diff erences between the levels of marital adjustment of the couples on the experi- mental and control groups. According to this, the marriage enrichment program based on cognitive-behavioral approach increases the marital adjustment level of individuals signifi cantly.

Th e similar studies support the results of this study. Th eir results indi- cated that the marriage enrichment program increase the marital adjust- ment or marital quality of couples (Huber & Milstein, 1985; Baucom, Epstein, Sayers & Sher, 1989; Baucom, Sayers & Sher, 1990; Dande- neau & Johnson, 1994; Haferkamp, 1994; Sevim, 1996; Hickmon, Pro-

(21)

tinsky & Singh, 1997; Worthington, Hight, Ripley et al., 1997; Ripley

& Worthington, 2002; Kalkan, 2002; Jakubowski, Milne, Brunner &

Miller, 2004; Ersanlı, 2007; Braithwaite & Fincham, 2007; Ledermann, Bodenmann & Cina, 2007).

In a research conducted by Worthington, Ripley, Hook and Miller (2007), the marriage enrichment program was applied to couples. Th e results showed that the marriage enrichment program is an eff ective intervention. A study by Markman, Floyd, Stanley and Storaasli (1988) showed that couples’ levels of marital adjustment increased as a result of cognitive-behavioral marriage enrichment program. More recently, Kalkan (2002) investigated the eff ectiveness of the marriage enrich- ment program on increasing the level of the marital adjustment levels of couples. Th is study indicated that the marriage enrichment program increased marital adjustment level of individuals signifi cantly.

It is seen that the activities developed in Marriage Enrichment Program based on cognitive-behavioral approach aim at cognitive and behavioral restructuring through changes in individuals’ thoughts and behaviors.

It is believed that gaining new behaviors, correcting faulty learning and also changing the irrational beliefs with rational ones contribute to the increase in the level of marital adjustment of married individuals.

Th is study has several limitations. Firstly, in this study, pre-test, post-test design was applied without follow-up. Future studies involving such a follow-up would be more informative about the eff ectiveness of the marriage enrichment program based on cognitive-behavioral approach for couples on marital adjustment levels. Secondly, the study sample was relatively well-educated. Th is homogeneity of subjects limits the gener- alizability of the results to other populations. Th erefore, future studies should be conducted in a lower education level.

In addition future researchers should consider the cultural factors on marital relationships. Because, in most marriage enrichment programs conducted in Western societies. However, some couples may not share feelings and thoughts with each other in traditional societies (Chen &

Li, 2007).

Th e implications for counselors and researchers can be derived from the fi ndings of this study. In practice, marriage education, marriage en- richment, and marital therapy overlap (DeMaria, 2005). Th erefore, this study may help counselors and psychologists in order to provide train- ing program or marital therapy psychological counseling centers.

(22)

References/Kaynakça

Baucom, D.H., Epstein, N., Sayers, S.L., & Sher, T.G. (1989). Th e role of cognitions in marital relationships: Definitonal, methodological, and conceptual issues. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 57(1), 31-38.

Baucom, D.H., Sayers, S.L., & Sher, T.G. (1990). Supplementing behavioral marital therapy with cognitive restructuring and emotional expressiveness training: An out- come investigation. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 58, 5, 636-645.

Berger, R., & Hannah, M.T. (1999). Introduction. İçindeki Kaynak R.Berger ve M.Hannah (Ed.) Preventive Approaches in Couples Th erapy, Edwards Brothers, Lillington,N.C.

Bilen M. (2004). Sağlıklı insan ilişkileri. Ankara: Anı Yayıncılık.

Birtchnell, J., & Kennard, J. (1983a). Does marital maladjustment lead to mental illness? Social Psychiatry, 18, 79-88.

Birtchnell,J., & Kennard, J. (1983b). Marriage and mental illness. British Journal of Psychiatry, 142, 193-198.

Bond, C.R., & McMahon, R.J. (1984). Relationships between marital distress and child behavior problems, maternal personal adjustment, maternal personality and maternal parenting behavior. Journal of Abnormal Psychology, 933, 348-351.

Bradbury, T.N., & Fincham, F.D. (1988). Individual diff erence variables in close re- lationships: A contextual model of marriage as an integrative framework. Journal of Personality and Social Psychology, 54, 713-721.

Braithwaite, S.R., & Fincham, F.D. (2007). Eprep: computer based prevention of relationship dysfunction, depression and anxiety. Journal of Social and Clinical Psycho- logy, 26(5), 609-622.

Chen, F., & Li, T. (2007). Marital enqing: an examination of its relationship to spo- usal contributions, sacrifices, and family stress in Chinese marriages. Th e Journal of Social Psychology, 147(4), 393-412.

Christensen, A., J., & Shenk, L. (1991). Communication, confl ict, and psychological distance in nondistressed, clinic, divorcing couples. Journal of Consulting and Clinical Psychology. 39(3), 458–463.

Coyne, J.C., & DeLongis, A. (1986). Going beyond social support: the role of social relationships in adaptation. Journal Consulting and Clinical Psychology, 544, 454-460.

Dandeneau, M.L., & Johnson, S.M. (1994). Facilitating Intimacy: Interventions and eff ects. Journal of Marital and Family Th erapy, 20(1), 17-33.

Dattilio, M., Frank, C., & Padesky, A. (1990). Cognitive therapy with couples. Saraso- ta: Professional Resource Exchange Inc.

DeMaria, R.M. (2005). Distressed couples and marriage education. Family Relations, 54, 242-253.

Dinkmeyer, D. (2007). A systematic approach to marriage education. Th e Journal of Individual Psychology, 63(3), 315-321.

Ellis, N. (1986). Rational-emotive therapy applied to relationship therapy. Journal of Rational-Emotive Th erapy, 4, 4-12.

Epstein, N., & Eidelson, R.J. (1981). Unrealistic beliefs of clinical couples: Th eir relationship to expectations, goals, and satisfaction. American Journal of Family Th e- rapy, 9(4), 13-22.

(23)

Ersanlı, E. (2007). Evlilik ilişkilerinde eşlerin akılcı olmayan inançlarıyla başetmelerinde bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı evlilik ilişkisini geliştirme programının etkisi. Ya- yımlanmamış doktora tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.

Flett, G.L., Hewitt, P.L., Shapiro, B., & Rayman, J. (2001). Perfectionism, beliefs, and adjustment in dating relationships. Current Psychology, 20(4), 289-311.

Frick, P.J. (1993). Childhood conduct problems in a family context. School Psychology Review, 223, 376-385.

Haferkamp, C.J. (1994). Dysfunctional beliefs, self-monitoring, and marital confl ict.

Current Psychology, 13(3), 248-262.

Halford, W.K., & Simons, M. (2005). Couple relationship education in Australia.

Family Process, 44(2), 147-159.

Hickmon, W.A., Protinsky, H.O., & Singh, K. (1997). Increasing marital intimacy:

lessons from marital enrichment. Contemporary Family Th erapy, 19(4), 581-589.

Huber, C.H., & Milstein, B. (1985). Cognitive restructuring and a collaborative set in couples’ work. Th e American Journal of Family Th erapy, 13(2), 17-27.

Jakubowski, S.F., Milne, E.P., Brunner, H., & Miller, R.B. (2004). A review of empi- rically supported marital enrichment programs. Family Relations, 53, 528-536.

Kalkan, M. (2002). Evlilik İlişkisini Geliştirme Programının Evlilerin Evlilik Uyum Düzeyine Etkisi. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.

Kim, M. (2001). Marital confl ict parent-child ınteraction and children’s social adjust- ment: an examination of mexican-american families. Yayınlanmamış Doktora Tezi, University of California, California.

Larsen, A.S., & Olson, D.H. (1989). Predicting marital satisfaction using prepare: A replication study. Journal of Marital and Family Th erapy, 15(3), 311-322.

Leahy, L.R. (2004). Bilişsel terapi ve uygulamaları. (Ed. Tahir Özakkaş ve ark.) İstan- bul: Litera Yayıncılık.

Ledermann, T., Bodenmann, G., & Cina, A. (2007). Th e eff icacy of the couples co- ping enhancement training (CCET) in improving relationship quality. Journal of Social and Clinical Psychology, 26(8), 940-959.

Markman, H.J., Floyd, F.J., Stanley, S.M., & Storaasli, R.D. (1988). Prevention of marital distress: A longitudinal investigation. Journal of Counseling and Clinical Psychology, 56(2), 210-217.

Markman, H.J., Stanley, H.M., Jenkins, N.H., Petrella, J.N., & Wadsworth, M.E.

(2006). Preventive education: distinctives and directions. Journal of Cognitive Psychot- herapy: An International Quarterly, 20(4), 411-433.

Möller, A.T., & Zyı, P.D.V. (1991). Relationship beliefs, interpersonal perception, and marital adjustment. Journal of Clinical Psychology, 47, 28-33.

Özuğurlu, K. (1990). Evlilik raporu. İstanbul: Altın Kitaplar Matbaası.,

Ripley, J.S., & Worthington, E.L. (2002). Hope-focused and and forgiveness- based group interventions to promote marital enrichment. Journal of Counseling and Deve- lopment, 80, 452- 463.

Sevim, S. (1996). Transaksiyonel Analize Dayalı Bir Eğitim Programının Evli Çiftlerin Ego Durumları ve Evlilik Yaşamlarına İlişkin Bazı Değişkenlere Etkisi . Yayımlanma- mış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

(24)

Sharp, E.A., & Ganong, L.H. (2000). Raising awareness about marital expectations:

Are unrealistic beliefs changed by integrative teaching? Family Relations, 49, 71-76.

Stanley, S.M., Allen, E.S., Markman, H.J., Saiz, C.C., Bloomstrom, G., Th omas, R. et al. (2005). Dissemination and evaluation of marriage education in the army.

Family Process, 44(2), 187-201.

Tutarel-Kışlak,Ş. (1999). Evlilikte uyum ölçeğinin (EUÖ) güvenirlik ve geçerlik ça- lışması. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi, 7(1), 50-57.

Williams, D.G. (1988). Gender, marriage and psychosocial well-being. Journal of Family Issues, 9(4), 452-468.

Worthington, E.L., Ripley, J.S., Hook, J.N., & Miller, A.J. (2007). Th e hope-focused approach to couple therapy and enrichment. Journal of Psychology and Christianity, 26(2), 132-139.

Referanslar

Benzer Belgeler

This study aimed to quantify the within- session and inter-session natural variability of walking in young adults; within-a-day, across-a-day and across-a- week, whilst

“Kullan veya Kaybet Hipotezi” düzenli olarak yap›lan biliflsel aktivitelerin (okumak, kart oyunlar› ve/veya satranç oynamak, bulmaca çözmek gibi) temel biliflsel

Kıraç'ın Koç Holding'in başında iken, Fransa ile Türkiye arasında kültürel olduğu kadar ekonomik ilişkileri de canlandırdığını belirten Büyükelçi, ayrıca

ٌفأ ةيعرشلا ـاكحلأا طابنتسا ىمع ويقفلا دعاسي تاءارقمل مكحنلا ويجكتلا كحأ ىمع ةللاد ةيلآل ةدٌدعتملا تاءارقمل فككي دقف ،تايلآا فم فآرقلا زاجعإ ىمع

Evlilik çatışması ve bireysel psikopatolojiler temelinde uygulanan bilişsel davranışçı evlilik terapisi çalışmalarının, umut verici şekilde hem ilişki uyumu açısından

Kısaca özetlemek gerekirse, Cumhuriyet Dönemi’nde yapılan her türlü inkılap hareketlerinde olduğu gibi, evlilik konusunda da yapılan değişimler Ankara’dan sonra

Structural equation of online purchase attitude shows that time risk of delivery, the financial risk of delivery, non-delivery risk and product risk of delivery had a

Deneyin ikinci aşamasında ise birinci aşamada toplanan verilere göre yönü ve geliş açısı belirlenen güneş ışınları taklit edilerek güneş ışın- larını evin