• Sonuç bulunamadı

-7- DİN VE BİLİM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "-7- DİN VE BİLİM"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-7-

DİN VE BİLİM

• Din-Bilim İlişkisine Dair Modeller A. Çatışma

B. Bağımsızlık

C. Entegrasyon

D. Diyalog

(2)

Din-Bilim İlişkisine Dair Modeller i. Çatışma

• Din ve bilim ilişkisinde çatışmanın hakim olduğunu öne sürenlerin din-bilim ilişkisi modelidir. Bu modelin ortaya çıkması için dinin ve bilimin katı yorumları benimsenmiş olmalıdır.

• Bilimcilik veya bilimin natüralist/fizikalist yorumu ile din; ya da dinin ve dini literatürün literal ve katı yorumu ile bilim arasında da çatışma muhtemel hatta kaçınılmaz gözükmektedir.

(3)

• Bu çatışmalara örnek olması bakımından Galileo meselesine dikkat çekmek gerekir. Kilisenin savunduğu yer/dünya merkezli âlem ile Kopernik’in ortaya attığı Güneş merkezli âlem teorisini savunan Galileo arasında yaşanan olaya göre, engizisyon mahkemesi ondan bu düşüncesinden vazgeçmesini istemiş ve sonuçta hayatının geri kalanını ev hapsinde geçirmiştir.

• Daha önce de vurguladığımız üzere bu çatışma örneği Hıristiyanlık ile bilim arasındaki bir problem gibi gözüküyor. Çünkü yer/dünya merkezli âlem tasavvuru İncil merkezlidir. Dolayısıyla yer merkezli bir âlem tasavvuruna sahip olmayan bir din için Galileo meselesi çatışmayı gerektirmektedir.

(4)

• Din ile bilim arasındaki bir başka tartışma alanı Evrim Teorisi meselesidir.

Evrim teorisinin temelde iki önemli ilkesi vardır:

i. Türlerin uzun süreçte ortak bir atadan geldikleri ii. Doğal seçilim

• Bu iki ilkenin dinin temel iddialarıyla çelişip çelişmediği hususu da yine tartışmalıdır. Özellikle İslam söz konusu olduğunda türlerin az gelişmiş ortak bir atadan veya atalardan gelmiş olması dinin yaratma teorisiyle çelişmek zorunda değildir. Adem ve Havva’nın ilk insan olması onların ortak bir atadan ortaya çıkmasına engel değildir. Yani evrimin Tanrı’nın yaratma biçimi olarak görülmesi durumunda bu çatışma ortadan kalkmaktadır.

(5)

• Evrimin, Tanrı’nın varlığına dair en önemli argümanlardan biri olan akıllı tasarım delilini çürüttüğü şeklindeki iddia da gerçeği yansıtmamaktadır. Evrimsel süreç maddenin veya canlıların kendinden değildir. Eğer böyle bir ilke var ise, bunun Tanrı’nın evrene koyduğu nizamın sonucu olduğunu düşünmemek için bir neden yoktur.

• Dinlerin yaratma teorisinin literal anlamda anlaşılması yukarıda bahsedildiği üzere çatışmaya neden olabilir. Ancak literal okuma biçimi zorunlu değildir.

• Evrim teorisi genel kabul görmüş olsa dahi bir teoridir ve her ne kadar modern bilimin bu teoriyi desteklediği iddia edilse de ona bilimsel gerçek muamelesi yapılması doğru değildir.

• Aslında din ve bilim arasındaki çatışmanın temel nedeni bilimin bilimcilik veya bilimin natüralist/fizikalist yorumu ile karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. Bu ikisini birbirinden ayırmak doğru bir hakikat anlayışı ve din-bilim ilişkisi modeli benimsemek için gereklidir.

(6)

ii. Bağımsızlık

• Bu ilişki modeline göre din ve bilim birbirinden bağımsız alanlar olup herhangi bir iletişime ve etkileşime sahip değillerdir. Her ikisini ayrı kompartımanlar olarak gören bu anlayışa göre bu iki alan birbirinden çok farklıdır.

• Bu modeli benimseyenlere göre Tanrı’nın bilinmesi veya keşfi deney ve gözlem alanıyla ilgili değildir.

• Yine onlara göre; din ve bilimin konuları, metotları ve gayeleri tamamen birbirinden ayrılmaktadır.

Onların alanları birbiriyle kesişmemektedir.

• Bir başka anlayışa göre, bu iki alanın farklı dillere sahip oldukları ve farklı fonksiyonlar icra ettikleri iddia edilmiştir.

• Bu iki yaklaşımın da din ve bilimin tabiatını yeteri kadar takdir edemedikleri belirtilmelidir. Her ne kadar metotları farklı olsa da konularının ve amaçlarının tamamen farklı olduğu hususu doğru değildir. Her ikisi de insanı hakikate yöneltmeyi amaçlar ve dinin konusu, bilimin konusundan bağımsız değildir. İkisinin konusu da birbiriyle alakalıdır.

(7)

iii. Entegrasyon

• Entegrasyon modeli din ve bilim arasında sistematik bir birliktelik kurmayı hedeflemektedir.

• Bu modeli benimseyenlerin başında süreç felsefesinin kurucuları arasında zikredilecek olan A. N. Whitehead ve C. Hartshorne yer almaktadır.

• Bu modeli benimseyen düşünürler, bilim ve dinin tutarlı, şümullü bir metafiziksel sistem içerisinde bir arada olabileceğini savunmuşlardır.

• Bu anlayışın da bu iki sistem arasındaki temel farklılıkları görmezden geldiği söylenebilir. Ayrıca ikisinin entegre biçimde bir arada olduğu bir yapı içerisinde birisinin diğerini domine etmesi kaçınılmaz görünmektedir.

(8)

iv. Diyalog

• Din ve bilim arasındaki ilişkiyi en iyi resmeden ilişki modelinin diyalog veya uyum olduğunu söyleyebiliriz. Bu modele göre aynı kaynaktan gelen din ve bilim bazı farklılıklarına rağmen birbirini destekler mahiyettedir.

• Belli dönemlerde yanlış yorumlanmalarından ötürü birbirine baskı aracına dönüşmüşlerse de bu iki hakikat algısı bütüncül bir hakikat anlayışının önemli bileşenlerini oluşturmaktadır.

• Bu iki alan cevap aradıkları soruları belli kriterler ekseninde iş birliği ile ele alabilirler ki en sağlıklı yaklaşımın da bu olduğu görünüyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Birinci ve ikinci evre Bodrum volkanik kay açlarında yapılan petrokimyasal incelemelerle, birinci evre volkanit- lerin, yüksek potasyumlu kalkalkalin nitelikte olup yer yer de

Gördes vol- kanitlerinde ilk ayrıntılı petrografik çalışmayı yapan Ne- bert (1961), bölgede Neojen çökellerinde altta bitki fosilli Miyosen yaşlı çökellerin yer

İlk aşamada göreceli hakikat anlayışının kendi hipotezi ve dinler açısından ne kadar kabul edilebilir olduğu, ikinci aşamada onun çoğulcu hipotezinde yer alan Tanrı

Saray Tiyatrosu ufaktı. kon da birkaç locadan; aşağıda da yüz yüz elli k işilik bir salo­ nundan ibaretti. Kenarlarda ha rem i Irümayun için kafesli lo. Sahne

Bütün dinlerin temelde insanın kurtuluşunu esas aldığını, bu kurtuluşu sağlamak için bir takım inanç, ibadet ve ahlâk sistemlerinden oluşan bir reçete sunduğunu göz

Plantinga argues that evolutionary theory and natural selection and Darwinism are not incompatible with theistic religion because it is also a result of

The study population consists of the Civil State Apparatus (ASN) in the provincial government units which are the Office of Environmental, Office of Energy and Mineral Resources

19 uncu asır başlarında Tarab­ ya. daha ziyade Rum zenginle­ rinin oturduğu b ir sem tti. K alender Bostan­ cı ocağı, K alender bahçesi ve A- yazma iskelesi,