YÖNETİM
• Yönetim ya da idare kamu yönetimi anlamında
kullanılmaktadır. 1982 Anayasasının yer alan
bazı maddelerde geçen idare sözcüğü de kamu
yönetimi anlamında kullanılmıştır (Gözübüyük,
2013).
İDARE VE YÜRÜTME
“Anayasa Madde 104 – Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.
Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet
organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını
temin eder.”
• Türkiye’nin idari yapısını oluşturan yapısını
oluşturan kamu kuruluşlarının hepsine birden merkezi idare kuruluşları denir.
• Merkezi idarenin merkez teşkilatı,
Cumhurbaşkanı ve Bakanlıklardan oluşur.
• Anayasanın 125. maddesi" idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır."
• Anayasanın 126. maddesi “illerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır”.
• Anayasanın 123. maddesi" idare kuruluş ve
görevleriyle bir bütündür ve kanunla
düzenlenir"
• Merkezi idarenin yürüttüğü hizmetleri ülke genelinde yerine getirilmesi merkezi idarenin uzantısı olan taşradaki (il, ilçe, bucak ve bölge) mülki idare birimleri tarafından yerine
getirilir(Gözübüyük, 2013).
KUVVETLER AYRIMI İLKESİ
• 1982 Anayasasının başlangıç hükümlerinde
“Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında
üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve
bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu” yer almaktadır.
• Yasama TBMM tarafından, yargı bağımsız
mahkemeler tarafından, yürütme ise Cumhurbaşkanı ve Bakanlar kurulu tarafından yerine getirilir.
YARGI
Yargı görevi bağımsız mahkemeler tarafından yerine getirilir.
“Mahkemelerin bağımsızlığı Anayasa Madde 138 – Hakimler,
görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. “
“Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge
gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.”
“Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
ANAYASA MAHKEMESI
Yasama organın yargısal denetimi anayasa mahkemesi tarafından yapılır.
“Any. Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar.
Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.”
“Any.Madde 148 “Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı;
Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama
çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup
uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından
denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun
yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil
bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da
ileri sürülemez.”
“Any. Madde 148 – “ Herkes, Anayasada güvence altına
alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu
gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için
olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”
ANAYASA MAHKEMESINDE İPTAL DAVASI
• “İptal davası Madde 150 – Kanunların,
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli
madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa
Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri
tutarındaki üyelere aittir.“