PSİKOSOMATİK BOZUKLUK VE SOMATİZASYON AYRIMI
Prof. Dr. Abdulkadir Çevik
PSİKOSOMATİK HASTALIKLAR
2 grup
1. somatoform boz.
2. fiziksel rahatsızlığı etkileyen
psikolojik durumlar (psikosomatik)
SOMATOFORM BOZUKLUKLUKLARA GENEL BAKIŞ
SOMATOFORM BOZUKLUKLUKLARA GENEL BAKIŞ VE SOMATİZASYON
BOZUKLUĞU
Somatoform Bozukluklar, klinik tabloya somatik belirtilerin
egemen olduğu bir grup psikiyatrik hastalıktır. Bu somatik belirtiler ilk elde tıbbi bir hastalığın işaretiymiş izlenimi verirler. Ama bu
fiziksel belirtileri izah edecek tıbbi bir durum ya da madde etkisi gösterilemez.
Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Kılavuzunda (DSM) “Somatoform Bozukluklar”
başlığı altında yedi antite tanımlanmıştır.
Bunlar; Somatizasyon Bozukluğu, Farklılaşmamış Somatoform
Bozukluk, Konversiyon Bozukluğu, Hipokondriyazis, Beden Dismorfik Bozukluğu, Somatoform Ağrı Bozukluğu ve Başka Türlü
Adlandırılamayan Somatoform Bozukluktur.
Somatoform Bozukluklar kategorisi psikiyatrinin en tartışmalı
alanlarından biridir. İki ana psikiyatrik sınıflandırma sistemini (DSM ve ICD) basitçe karşılaştırmak bile bu “tartışmalılık” konusunda bize bir fikir verebilir. Mesela Konversiyon Bozukluğu DSM' de
Somatoform Bozukluklar içinde yer alırken ICD' de Disosiyatif Bozukluklar başlığı altında sınıflandırılmıştır.
Somatoform Bozukluklarla ilgili bir diğer önemli sorun da, burada tanımlanan bozuklukların farklı kültürlerde çok değişik
semptomatolojiye sahip olabilmeleridir.
Somatoform terimi, somanın yani bedenin şeklini alma, bedenselliğe bürünme anlamına gelir. Terim, örtük olarak varolan fiziksel
belirtilerin bedensel olmayan bir kökenden kaynaklandığını ima eder.
Psikiyatrideki kullanımı tam da bu anlamdadır. Yani ortada bir
hastalık örüntüsü oluşturan fiziksel belirtiler vardır ama bu fiziksel belirtiler herhangi bir tıbbi durumla açıklanamamaktadır. O zaman fiziksel belirtilerin açıklaması olarak geriye zihinsel ya da psişik nedenler kalmaktadır.
SOMATOFORM BOZUKLUKLARIN ORTAK TEMEL ÖZELLİKLERİ
1- Belirgin tıbbi bir hastalığa işaret etmekle beraber, bir organ
bozukluğuyla bağlantılandırılamayan somatik şikayetlerin mevcudiyeti.
2- Bozukluğun ortaya çıkması ve süre gitmesinde etkili olan psikososyal etmenler ve içsel çatışmaların bulunması.
3- Fiziksel semptomlar ve bedensel sağlıkla ilgili aşırı meşguliyetin kişinin bilinçli denetimi dışında olması.
Fiziksel semptomlar Somatoform Bozukluklar dışında birçok psikiyatrik hastalıkta da çok sık bulunur. Mesela panik ataklı
hastada klinik tabloya çarpıntı, terleme, nefes darlığı, bulantı gibi fiziksel semptomlar hakimdir. Yine bildiğimiz gibi depresyonlu hastalarda başağrısı, gastrointestinal yakınmalar, nedeni
açıklanamayan ağrı gibi birçok fiziksel semptom bulunur. O halde Somatoform Bozukluk diyebilmemiz için fiziksel semptomların
yalnızca tıbbi bir durumla değil başka bir psikiyatrik bir hastalıkla da izah edilememesi gerekir.
SIKINTININ BEDENSELLEŞTİRİLMESİ
Dünyanın her yerinde insanlar içsel sıkıntılarını yaygın biçimde beden yoluyla ifade ederler. Sıkıntının bedenselleştirilmesinin evrensel bir davranış olması, beden/zihin etkileşiminin felsefik bir sorun olmaktan öte klinik bir sorun olduğunun açık bir göstergesidir.
Sıkıntının bedenselleştirilmesini patolojik düzeye taşıyan etkenlerin neler olduğu henüz tam olarak bilinmiyor.
Bununla birlikte araştırmalar biyolojik bir yatkınlığın varlığına işaret etmektedir.
Biyolojik yatkınlık yanında sıkıntının bedensel ifadesinin öğrenilmiş bir davranış olduğuna ilişkin de birçok veri vardır.
Ebeveyn tutumlarını modelleyerek ürettikleri ağrı yakınmalarıyla hastanelere başvuran çocuklara ilişkin birçok vaka çalışması
yayınlanmıştır.
Ayrıca çocukluk dönemindeki örseleyici yaşantılar, stresle ilgili
biyolojik düzenekler üzerinden algı ve biliş patolojilerine bir eğilim oluşturabilmektedir.
Neden ne olursa olsun sonuçta somatoform bozukluğu olan kişiler duyusal olarak fiziksel uyarıları algılamada aşırı hassas hale
gelmekte ve bilişsel olarak da küçük fiziksel değişiklikleri hayati bir sorunun işareti gibi yorumlamaktadırlar. Bu kişiler genellikle düşük bir benlik algısına sahiptirler. Kendilerinin strese tahammül
edemeyecek kadar dayanıksız ve güçsüz olduklarını düşünürler.
SOMATİZASYON
BİR UYARI
Somatizasyon Bozukluğunu ele almadan önce DSM'deki çok önemli bir uyarıyı hatırlamak gerekir. DSM, Somatizasyon Bozukluğu
bölümünde “Özgül Kültürel ve Cinsiyete Bağlı Özellikler”
başlığı altında şu ciddi uyarıyı yapar;
“Bu el kitabında Somatizasyon Bozukluğu için sıralanan semptomlar Birleşik Devletler’de en tanı koydurucu olduğu bulunanların
örnekleridir. Görülme sıklığı sırasının da Birleşik Devletler’de yapılan çalışmalardan çıkarıldığı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Dolayısıyla semptomların gözden geçirilmesi kültüre göre uyarlanmalıdır.”
TANIMI - I
Somatizasyon = Bedenselleştirme Terimi ilk kez Alman psikanalist Wilhelm
Stekel kullanmıştır.
“Derinde yatan bir nevrozun bedensel belirtiler aracılığıyla anlatımı”
“Anksiyetenin bilinç düzeyine çıkmasını engelleyen, çeşitli hastalık/belirtileri kapsayan organsal dışa vurumlar”
“Psikolojik durumları bedensel duyumlar,
işlev değişikleri ve somatik metaforlar
biçiminde yaşama, kavramsallaştırma ve
dışa vurma eğilimi”
TANIMI - II
“Ruhsal-toplumsal sorunları bedensel belirtiler yoluyla anlatma çabası”
“Bedensel belirtilerin ruhsal amaçlar için kullanılması”
“Kişisel ve toplumsal güçlüklerin
bedensel belirtilerle bir yardım arama çabasına dönüşmesi”
“Bireysel ve toplumsal sıkıntıların tıbbi yardım arayışına neden olan bedensel dışa vurumları”
“Bedensel belirtilerin toplumsal iletişim
aracı olarak kullanılması”
TANIMI - III
Lipowski’ye göre somatizasyon,
“patolojik bulgularla desteklenemeyen bedensel sıkıntı ve belirtiler yaşama, bunları fiziksel bir hastalığa bağlayarak
iletişim kurma ve tıbbi yardım arama eğilimi”dir.
Tanımlamada tam bir görüş birliği
yoktur, etiyolojisi açık değildir.
ÖZELLİKLERİ - I
* Açıklanamayan bedensel belirtiler
* Duyguların sembolik anlatım biçimi
* Bastırılmış içgüdüsel dürtüler
* Sıkıntının metaforik dışa vurumu
* Sıkıntının kültürel olarak anlatımı
* Savunma düzeneği
* Bir bozukluğa bağlanma eğilimi
* Sorumluluklardan kaçma
* Toplumsal iletişim biçimi
* Bir bozukluk
ÖZELLİKLERİ - II
Bedenselleştirmenin üç boyutu
* Yaşantısal: Algılanan bedensel duyumların varlığı
* Bilişsel: Belirtilerin bir fiziksel hastalığa bağlanması
* Davranışsal: Tıbbi yardım arama çabası
Her toplumda ve kültürel grupta görülür, evrensel ve genel bir
terimdir.
KLİNİK
Somatizasyon Bozukluğundaki somatik
semptomlar DSM'de tanımlandığı biçimiyle dört ana gruba ayrılır:
Bunlar;
1- Ağrı semptomları
2- Gastrointestinal Semptomlar 3- Cinsel semptomlar
4- Psödonörolojik semptomlardır.
KLİNİK GÖRÜNÜM
Somatizasyon Bozukluğu olan kişiler yakınmalarını genellikle renkli, abartılı ama kesinlikten yoksun biçimde dile getirirler. Bundan dolayı klinisyen çoğu zaman tutarlı bir hastalık öyküsü oluşturmakta güçlük çeker. Önceden uygulanmış tıbbi tedaviler ve hastane yatışlarının genel bir gözden geçirilmesi hekimin zihnini hastanın anlattıklarından daha çok netleştirir.
SOMATİZASYON BOZUKLUĞUNUN
GENEL TIBBİ DURUMLARDAN AYRIMI
Genel tıbbi durumlardan ayırt edilirken Somatizasyon Bozukluğunun üç temel özelliği esas alınır;
1- Birden çok organ sisteminin tutulumu.
2- Erken başlangıç ve kronik seyir. Bu kronik seyir esnasında fiziksel bulguların ya da yapısal bozuklukların gelişmemiş olması.
3- Genel tıbbi duruma özgü laboratuar sonuçlarının bulunmaması.