İleri
Yetişkinlikte Fiziksel Gelişim
Uzun Ömür Fiziksel
Gelişimin Seyri Sağlık
Uzun Ömür
Yaşam Beklentisi ve Yaşam Uzamı
Genç Yaşlı, Yaşlı ve Çok
Yaşlı
Yaşlanmayla İlgili Biyolojik
Kuramlar
Yaşam Uzamı – yaşamın en üst sınırını yani
bir bireyin yaşayabileceği maksimum yıl sayısını gösterir.
İnsanoğlunun maksimum yaşam uzamı yaklaşık olarak 120 ila 125 yıl arasındadır.
Yaşam Beklentisi – Belli bir yılda doğmuş olan ortalama bir insanın yaşayacağı yıl sayısını gösterir.
Bugün A.B.D.’de doğmuş bireylerin yaşam beklentisi 78 yıldır.
Yaşam Beklentisi ve Yaşam
Uzamı
Günümüzde Japonya en yüksek yaşam
beklentisine sahip ülkedir (82 yıl).
Afganistan ve Kenya çok düşük yaşam beklentisine sahip ülkelerdir (47 yıl).
Bu farklılıkların arkasında sağlık ve tıbbi bakım faktörleri yer almaktadır.
A.B.D.’inde Latin olmayan Beyazlar ile (78 yıl) Afrika kökenli Amerikalıların (73 yıl) arasında yaşam beklenti farkı 5 yıldır.
Yaşam Uzamında Farklılıklar
Günümüzde yaşam beklentisi kadınlar için 80,7;
erkekler için 75,4 yıldır.
Otuzlu yaşlardan başlayarak toplam nüfusta kadın sayısı erkeklerden daha fazlalaşmakta ve bu fark giderek büyümeye devam etmektedir.
75 yaşa gelindiğinde bu yaş ve üzerindeki yetişkin nüfusunun % 61’den çoğunu kadınlar
oluşturmaktadır.
Bu farklılıklar sağlık tutumları, alışkanlıklar, yaşam biçimleri ve mesleklerden kaynaklanmaktadır.
Bütün türlerde dişilerin erkeklerden daha uzun yaşadığı gerçeğinde görüldüğü gibi biyolojik faktörler de rol oynamaktadır.
Yaşam Beklentisinde Cinsiyet
Farklılıkları
A.B.D.’de yüz yaşında 1980 yılında sadece
15.000 kişi varken bu sayı 2008 yılında 55.000 kişiye ulaşmıştır.
2050 yılında bu sayının yaklaşık 800.000’e ulaşacağı varsayılmaktadır.
Araştırmalar yüz yılı aşkın yaşayan insanların çoğunun oldukça sağlıklı olduğunu ortaya
koymaktadır.
Yüz yılı aşkın yaşayan insanlar zor bir hayata sahip güçlü bir gruptur.
Yaşlı nüfusunda böyle hızlı bir artış büyük bir olasılıkla pek çok toplumsal değişime sebep olacaktır.
Yüz Yaşındakiler
İleri yetişkinlik insan gelişimindeki en uzun
yaşam dönemidir—50-60 yıl.
Bu nedenle gelişim psikologları her ne kadar yaş sınırlarında henüz anlaşma sağlamamış olsalar da bu dönemi alt dönemlere ayırmaktadırlar.
Genç yaşlılar: 65-74 yaşlar.
Yaşlılar: 75 yaş ve üstü.
Bazıları en yaşlı yaşlıları 85 ve üstü olarak ayırmıştır.
Uzmanların çoğu ileri yetişkinliği alt dönemlere ayırmada yaştan ziyade fonksiyonelliği tercih etmektedirler.
Genç Yaşlı, Yaşlı ve
En Yaşlı Yaşlılar
En yaşlı yaşlıların kadın olma olasılığı çok daha
yüksek bir durumdur.
Genç yaşlılara göre en yaşlı yaşlılar daha yüksek oranda hastalıklara ve yetersizliklere/sakatlıklara sahiptirler.
Çok daha fazla olasılıkla huzur evleri gibi
kurumlarda yaşamakta, daha düşük olasılıkla evli ve düşük eğitimli olmalılar.
Önemli bir grubu etkili bir şekilde işlevlerini yerine getirmekte ve çoğunluğu toplum içerisinde
yaşamlarını sürdürmeye devam etmektedir.
Yüzde kırkı hiç hareket kısıtlılığı yaşamadığını söylemektedir.
En Yaşlı Yaşlılar
Evrimsel Kuram (Evolutionary Theory)
Hücresel Saat Kuramı (Cellular Clock Theory)
Serbest Radikal Kuramı (Free-Radical Theory)
Mitokondrial Kuram (Mitochondrial Theory)
Hormonal Stres Kuramı (Hormonal Stress Theory)
Yaşlanmayı Açıklayan Biyolojik
Kuramlar
Evrimsel yaşlanma kuramına göre, doğal seçilim yaşlı yetişkinler arasında görülen pek çok zararlı durum ve özelliği ayıklamamıştır.
Bu nedenle evrimsel seçilimin sunduğu faydaların yaş ilerledikçe azaldığı, çünkü doğal seçilimin
yetişkinliğin erken dönemlerinde var olan üreme gücü ile bağlantılı olduğu öne sürülmektedir.
Evrimsel Kuram
Leonard Hayflick’e göre hücreler maksimum olarak
yaklaşık 75-80 kez bölünebilir, yaşlanmayla birlikte hücreler gittikçe daha az bölünme kapasitesine sahip olmaktadır.
Hayflick, bu nedenle insan yaşam uzamının en
yüksek sınırını yaklaşık 120 yıl olarak koymaktadır.
Son zamanlardaki araştırmalar DNA dizilerinde kromozomları kaplayan telomerlerin her bir hücre bölünmesiyle gittikçe kısaldığını göstermektedir.
Yaşa bağlı telomer erezyonunun, stresle baş etme ve yüksek orandaki kanser oluşumundan kurtulma
yeteneğinin bozulmasıyla ilişkili olduğu bulunmuştur.
Hücresel Saat Kuramı
Bu kurama göre, insanlar yaşlanıyor çünkü normal metabolizma, serbest radikaller
olarak bilinen durağan olmayan oksijen molekülleri üretmektedir.
Bu moleküller hücrelerin etrafında sekerek DNA ve diğer hücresel yapılara zarar
vermektedir.
Bu zarar kanser ve eklem iltihabı gibi ciddi hastalıklara neden olabilmektedir.
Serbest Radikal Kuram
Yaşlanmanın işlev, büyüme ve onarım için enerji sağlayan küçük hücresel cisimler olan mitokondrianın bozulmasından
kaynaklandığını savunan kuramdır.
Mitokondriadaki kusurlar kalp damar hastalıkları, bunama ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar ve karaciğer
fonksiyonlarındaki bozulmalarla bağlantılıdır.
Mitokondrial Kuram
Vücut hormon sistemindeki yaşlanma strese
dayanıklılığı azaltmakta ve hastalığa yakalanma şansını artırmaktadır.
Yaşla birlikte, stres tarafından uyarılan hormonlar, hipotalamik-hipofiz- adrenal
sistemden geçerken genç yaşa göre uzun süre yüksek kalmaktadır.
Strese bağlı hormonların uzun süre yüksek kalması kalp hastalığı ve kanser gibi pek çok hastalık için riskin artmasıyla ilişkilidir.
Hormonal Stres Kuramı
İleri Yetişkinlikte Fiziksel Gelişimin
Seyri
Yaşlanan Beyin
Bağışıklık Sistemi
Fiziksel Görünüm ve
Hareket
Duyusal Gelişim
Dolaşım Sistemi ve Akciğerler
Cinsellik
Son zamanlardaki araştırmalar yaşamlarının
devamında yetişkinlerde yeni beyin hücrelerinin büyümeye devam ettiğini göstermiştir.
İleri yetişkinlikte bile beyin, hatırı sayılır düzeyde tamir etme kapasitesine sahiptir.
Dendritlerin büyümesinin 70’li yaşlar boyunca devam ettiği gözlenmiştir.
Yaşlı ve gençlerin beyin aktiviteleri
karşılaştırılmış ve yaşlı beyinlerinin kayıpları
karşılamak için sinir hücre bağlantılarını yeniden oluşturduğu gözlenmiştir.
Yaşlanan Beyin
Yaşlanan beynin bir görev için bir bölgeden bir
diğerine sorumlulukları değiştirebildiği görülmektedir.
Nörologlar yaşlılıkta bile beynin hatırı sayılır ölçüde değişme ve büyüme kapasitesi olduğuna inanmaktadır.
Zihinsel egzersizlerle beynin uyarılması sinir hücrelerinin dentrit bağlarında artışa sebep olabilmektedir.
Bu bulgular Alzheimer ve felç gibi hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için yeni olasılıklar
sunmaktadır.
Yaşlıların Beyni ile İlgili Sonuçlar
Orta yaştaki değişimler ileri yetişkinlikte daha fark
edilebilir olmaktadır.
Bu değişimler en çokta yüzdeki kırışıklar ve yaş lekelerinde fark edilmektedir.
Yaşlandıkça daha kısalırız.
Kilo, 60 yaşından sonra genellikle düşer ve bunun en büyük nedeni kas kaybıdır ki sarkık görünüme de sebep olur.
Genç yetişkinlere göre yaşlılar daha yavaş hareket ederler ve bu yavaşlama hareketlerle ilgili pek çok güçlükle birlikte meydana gelir.
Fiziksel Görünüm ve Hareket
Genç ve orta yetişkinlikte başlayan herhangi bir görme kaybı daha hissedilir hal alır.
Gece araba sürmek özellikle zordur.
Karanlığa adaptasyon daha yavaştır.
Görme alanı daha küçülür.
Son zamanlarda yapılan bir çalışma özellikle görmedeki duyusal keskinliğin yaşlıların
kendilerinin temizliğini ve bakımını ne kadar iyi yaptıklarıyla, gündelik işleri tamamlamalarıyla ve entelektüel ve televizyon aktiviteleriyle ne kadar meşgul olduklarıyla ilişkili olduğunu göstermiştir.
Görme
Katarakt (Cataracts)
Glokom (Glaucoma)
Makuler Dejenarasyon (Macular Degeneration)
Diğer Görme Problemleri
İşitme bozukluğu orta yaşta başlayabilir, fakat
ileri yetişkinliğe kadar bir engel teşkil etmez.
75-79 yaşları arasındaki insanların %75’i herhangi bir türde işitme problemi
yaşamaktadır.
65 yaş üzerindeki bireylerin %15’i yasal olarak sağırdır.
Bu işitme kaybına genellikle iç kulaktaki temel sinirsel alıcı olan cochlea’nın dejenerasyonu sebep olmaktadır.
İşitme
İleri yaşlardaki yetişkinlerin çoğu koku ve tat ya
da her iki duyusunda bazı kayıplar yaşamaktadır.
Koku ve tat alma duyusunda kayıplar sıklıkla 60’lı yaşlarda başlar.
İleri yaşlarda çoğu yetişkin, azalan duyuları nedeniyle genellikle hayli baharatlı yiyecekleri tercih ederler.
Bu durum onların besin değeri daha az fakat baharatlı abur-cubur yemelerine sebep olabilir.
Koku ve Tat
Çalışmalar, yaşla birlikte bireylerin beden
uzantılarında aşağı uçlarda yukarıya göre daha az dokunma duyusu hissettiklerini göstermiştir.
Çoğu ileri yaştaki yetişkin için dokunma
duyusundaki bu düşüş bir problem değildir.
İleri yaşlardaki yetişkinlerin vücutları acıya daha az duyarlıdır ve gençlere göre acıdan daha az
etkilenmektedirler.
Bu durum eğer tedavi edilmesi gereken bir hastalığı ya da yaralanmayı maskeliyorsa tehlikeli olabilir.
Dokunma ve Acı
Kalp hastalığı olmadığı zaman kalpten pompalanan kan
miktarı yetişkinin yaşından bağımsız olarak aynı kalmaktadır.
Bazı uzmanlara göre sağlıklı bir kalp yetişkinlik yıllarında yaşla birlikte hatta daha da güçlenebilir, kapasitesinde
düşüş değil artış olur.
Hastalık, şişmanlık, kaygı, kan damarlarının sertleşmesi ya da yetersiz egzersiz yaşla birlikte kan basıncının artmasına sebep olabilir. Yüksek kan basıncı tedavi edilmelidir.
Ciğerlerin kapasitesi 20-80 yaşları arasında hastalık olmasa bile %40 düşmektedir.
Ciğerler esnekliğini kaybeder, göğüs çekilir ve diyafram zayıflar.
Diyafram güçlendirme egzersizleri ciğerin fonksiyonunu geliştirebilir.
Dolaşım Sistemi ve Akciğerler
57 ila 85 yaşları arasındaki 3000 yetişkinle yapılan
bir çalışmada pek çok yaşlı yetişkinin sağlıklı olduğu sürece cinsel açıdan aktif oldukları ortaya
konmuştur.
Yaşlanma bazı değişimleri meydana getirse de,
herhangi bir hastalığın olmadığı durumda cinsellik yaşam boyu sürmektedir.
Erkeklerde orgazm daha az sıklıkta olmakta ve ereksiyon için daha doğrudan uyarılma
gerekmektedir.
Bir hastalık nedeniyle cinsel birleşme
gerçekleşemediği zaman yakınlık ve duyarlılık ihtiyaçları devam etmektedir.
Cinsellik
Sağlık
Sağlık Sorunları
Madde Kullanımı ve
İstismar
Egzersiz, Beslenme ve
Kilo Tedavi
Orta ve İleri Yetişkinlikte en Yaygın Kronik Koşullar
20
0 10 30 40 50
Karın boşluğu fıtığı
Eklem iltihabı Yüksek tans.
İşitme kayıpları Kalp hast.
Kronik sinüzit
Görme bozuklukları Ortopedik bozukluklar
Damar bozuklukları Şeker
Varisler Hemoroid İdrar yolu hastalıkları
65+
45-65
Etkilenilen yaş
Kalp Hastalıkları
Kanser
Felç
Kronik Ciğer Hastalıkları
Zatürre (Pneumonia)
Grip (Influenza)
Şeker (Diabetes)
Yaşlı Yetişkinlerde Ölüm
Nedenleri
Eklemlerdeki iltihaplanmayı ağrı, katılaşma ve
hareket problemleri takip eder.
Eklem iltihabı özellikle ileri yaşlardaki yetişkinlerde yaygındır.
Bu hastalık kalçaları, dizleri, bilekleri,
parmakları ve omurga kemiklerini etkileyebilir.
Eklem iltihabı için bilinen bir tedavi bulunmamakta fakat ilaçlarla, hareket
egzersizleriyle, kiloların azaltılmasıyla ve
eklemlerin değiştirilmesiyle azaltılabilmektedir.
Arterit (Eklem İltihabı)
Yaşlanmayla birilikte ortaya çıkan bir bozukluk
yoğun kemik doku kaybıdır.
Çoğu yaşlı insanların bir bastonla yürümesinin temel sebebini oluşturmaktadır.
Kemik erimesi karşısında özellikle kadınlar
savunmasızdırlar ve kemik kırılmalarında başı çeken nedendir.
60 yaş üzerindeki kadınların üçte ikisi kemik erimesine maruz kalmaktadır.
Kemik erimesi kalsiyum ve D vitamini eksikliği, östrojende azalma ve yetersiz egzersizle
ilişkilidir.
Osteoporoz (Kemik Erimesi)
Kalsiyum bakımından zengin besin
tüketilmeli, daha fazla egzersiz yapılmalı ve sigaradan kaçınılmalı.
Göğüs kanseri hikayesi bulunmayan yüksek risk grubundaki bireyler için östrojen
hormon yerine koyma tedavisi de tavsiye edilebilir.
Belirli ilaçlar riski azaltmak için kullanılabilir.
İleri yaşlardaki kadınlar kemik yoğunluk kontrolleri de yaptırmalılar.
Önleme ve Tedavi
İleri yaşlardaki yetişkinler için ölüm nedenleri
arasında kazalar 6.cı sırayı almaktadır.
Evde düşmeler sonucunda ya da bir trafik kazası sonucunda yaralanmalar oldukça yaygın
olmaktadır.
A.B.D.’de her yıl 65 yaş üzerinde yaklaşık 200,000 yetişkin düşme sonucu kalça kırığı yaşamaktadır.
Bu yaşlıların yarısı 12 ay içerisinde genellikle akciğer enfeksiyonundan ölmektedir,
Bir çalışma, egzersiz programlarının yaşlı
yetişkinlerin düşme riskini azalttığını göstermiştir.
Kazalar
İleri yaşlardaki yetişkinler ne kadar çok
aktifseler o kadar sağlıklı ve mutlu olurlar.
17,000’in üzerinde erkek ve kadınla yapılan bir çalışmada 8 yıllık bir sürede orta düzeyde fit katılımcılara göre hareketsiz katılımcılarda iki kat daha fazla ölüm görülmüştür.
Bir diğer çalışma, 40’lı yaşlardan 80’li yaşlara doğru orta düzeyde kuvvetli sportif faaliyetlere başlamanın ölüm riskini %23 azalttığını
göstermiştir.
Uzmanlar dayanıklılık eğitimini de tavsiye etmektedir.
Egzersiz
10 20 30 40 50 60 70
0
Orta Yüksek Düşük
Fiziksel açıdan sağlıklı “fit”
hissetme
Kadın Erkek
Yaş-10 000 kişide bire
göre
düzenlenmiş ölüm oranları
Fiziksel sağlık ve ölüm oranları
Laboratuar hayvanlarında yiyecek kısıtlamasının
yaşamlarını uzattığına dair kanıtlar vardır.
Sınırsız yiyecek verilen hayvanlara göre
sınırlandırılmış diyetlerle beslenenler %40 daha uzun yaşamaktadır.
Diyet sınırlaması, yaşlanma ve sağlıktaki bozulmadan sorumlu biyokimyasal
değişiklikleri de geciktirmektedir.
Güncel araştırmalar kadınlarda Beden Kütle İndeksi ile uzun yaşam arasındaki ilişkiyi incelemektedir.
Beslenme ve Kilo
Araştırmalar C ve E vitaminleri gibi antioksidanların
yaşlanma sürecini yavaşlattığı ve yaşlı yetişkinlerin
sağlığında iyileşmeye yardımcı olduğunu göstermektedir.
Antioksidanların hücrelerin gördüğü zararı önleyici işlevi bulunmaktadır.
Antioksidanların yaşamı uzattığına dair bir delil
olmamasına rağmen, bazı uzmanlar ilerleyen yaşlarda bireylerin hastalanma risklerini azaltabildiğine
inanmaktadırlar.
Hangi vitaminin ne dozda verilmesi gerektiğini hala bilmiyoruz.
Araştırmalar temel olarak korelasyonel olduğu için
vitaminlerin mi yoksa daha iyi sağlık uygulamalarının mı etkili olduğu bilinmiyor.
Vitaminler ve Yaşlanma
Tartışmaları
Bakım Seçenekleri
Başetme Becerilerini Öğretme ve Kontrol için Seçenekler Sunma
Yaşlı Yetişkinler ve Sağlık-Bakım Hizmetleri
Tedavi
ABD’de 65 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin sadece
yaklaşık % 3’ü huzur evlerinde yaşamakta; 85 yaş ve üzerindekilerin ise %23’ü huzur evlerinde ya da
diğer bakım birimlerinde yaşamaktadır.
Uzmanlar huzur evleri pahalı olduğu için diğer alternatif bakım olanaklarının düşünülmesi
gerektiğine inanmaktadır.
Alternatif bakım olanaklarına evde sağlık bakımı, gündüz bakım evleri ve önleyici tıp klinikleri örnek verilebilir.
Bunlar daha ucuz olup bireylerin bağımlı olma ve mahremiyet duygularını daha az tehlikeye
sokmaktadır.
Bakım Seçenekleri
Fiziksel ve psikolojik, her iki konuda da kişisel
kontrol duygusunun önemli olduğu bulunmuştur..
Ellen Langer yaşlanan bireyler için istediği gibi
düşünmeyi seçtiğini anlamasının olağan üstü önemli olduğunu ileri sürmektedir.
Langer, insanların yaşlı davranmasının bir nedeninin davranışlarını yaşlı insanlarla ilgili stereotipik
zihinsel imajlarına dayandırarak davranmasından kaynaklandığını göstermiştir.
İnsanlar kendilerinin genç olduğunu düşünmeye yönlendirildiğinde pek çok sıra dışı değişimler ve yaşamlarında daha pozitif bir görüntü
sergilemişlerdir.
Kontrol için Seçenekler Sunma
Algılanan Kontrol ve Ölüm Oranları
0 20 30 40
10
Algılanan Kontrol
Bağımlı Bakımevinde
kalıp 18 ay sonra ölen yaşlıların oranı
Kontrolde olma stresle ilgili hormonları ve stresi
azaltmaktadır.
Huzur evlerinde kalanlara başat olma eğitimi ve zaman yönetimi becerileri öğretilmiştir.
Kortizol seviyeleri oldukça düşmüş ve
eğitimden 18 ay sonrada düşük kalmaya devam etmiştir.
Bu eğitimi alan yaşlılar almayanlara göre daha sağlıklı ve daha az ilaç kullanma ihtiyacı
duymuşlardır.
Eğitim, davranışlarını artırmış ve sağlıklarında iyileşme sağlamıştır.
Başetme Stratejileri Öğretme
Sağlık hizmeti sağlayanların ve yaşlıların her ikisinin
de tutumu yaşlıların sağlığının önemli birer parçasıdır.
Genellikle sağlık hizmeti sunan bireyler toplumun yaşlılarla ilgili stereotiplerini ve negatif tutumlarını paylaşırlar.
Sağlık bakım hizmetinde bu tutumlar pozitif ve umut dolu bir tedavi sunmaktan ziyade kaçınma, hoşlanmama ve hoşgörü eksikliği şeklinde kendini gösterebilir.
Yaşlı hastalar tıbbi tedavi sırasında sağlık hizmeti sunan bireylerle etkileşimlerinde daha az aktif rol alma eğilimindedirler.
Yaşlı Yetişkinler ve Sağlık-Bakım
Hizmetleri
İleri Yetişkinlikte Sosyoduygusal
Gelişim
Sosyoduygusal Gelişim Kuramları
Kişilik, Benlik ve
Toplum Aileler ve Sosyal İlişkiler
Etnik Köken, Cinsiyet ve
Kültür
Başarılı Yaşlanma
Sosyoduygusal Gelişim Kuramları
Erikson’ın
Kuramı Hareketlilik
Kuramı Sosyoduygusal Seçicilik Kuramı
Ödünleme Yoluyla Seçici Optimizasyon
Kuramı
Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk (Integrity versus Despair)
Yaşamı Gözden Geçirme
Erikson’ın Kuramı
Erikson’ın sekizinci ve son dönemi ileri
yetişkinlik dönemidir.
Geçmişe yönelik değerlendirmede pozitif bir gözden geçirme ya da geçmişteki yaşamın iyi harcanmadığı sonucuna varılmasını içerir.
Eğer yaşlı yetişkin geçmişteki her bir yaşam
dönemine pozitif bir görüş geliştirirse, geçmişe bakışı ve hatırlaması yaşamın iyi harcandığına dair (benlik bütünlüğü) bir anlayış ortaya
çıkaracaktır.
Geçmişin negatif değerlendirilmesi umutsuzluğa neden olacaktır.
Benlik Bütünlüğüne Karşı
Umutsuzluk
Yaşlılık Varoluşsal kimlik
Orta yetişkinlik Empati, ilgi ve diğerlerine bakım İlk yetişkinlik İlişkilerin karmaşıklığı duygusu Ergenlik Yaşamın karmaşıklığı duygusu Okul yaşı Tevazu ve yaşamın kabulü
İlk çocukluk Mizah, empati ve dayanıklılık İkinci yıl Yaşam döngüsünün kabulü Bebeklik Karşılıklı bağımlılığı anlama
Yaşlılıktaki birikimi
Yaşlılıkta Akıl ve Ego Bütünlüğüne Götüren Pozitif
Çözümler
Bireyin geçmişteki yaşam deneyimlerine
bakmasını, değerlendirmesini, yorumlamasını ve tekrar değerlendirmesini içerir.
Robert Butler’a göre yaşamı gözden geçirme, ölümü beklemeyle harekete geçen bir süreçtir.
Yaşamın gözden geçirilmesi sosyokültürel
konuları, kişilerarası ve ilişkisel yönleri ve kişisel boyutları içerebilmektedir.
Birey için büyük anlamı olan bilinmeyen olayları ve yönleri ortaya çıkarabilir, bireyin kendilik
duygusunu değiştirebilir ve bireyi ölüme hazırlar.
Yaşamı Gözden Geçir me
Bu kurama göre yaşlı yetişkinler ne kadar aktif ve katılımcı ise o kadar çok yaşamlarından doyum hissedeceklerdir.
Araştırmacılar bu kurama güçlü destek
bulmuşlardır. Yaşlı yetişkinler aktif, enerjik ve üretken olduğu zaman daha başarılı bir şekilde yaşlanmakta ve daha mutlu olmaktadırlar.
Hareketlilik Kuramı
Bu kuram yaşlı yetişkinlerin sosyal ilişki ağları konusunda daha seçici olduklarını
vurgulamaktadır.
Çünkü yaşlı yetişkinler duygusal doyuma büyük bir değer vermekte ve bu nedenle çoğu zaman ödüllendirici ilişkilerinin olduğu tanıdık
bireylerle daha fazla zaman harcamaktadırlar.
Yaşlı yetişkinler, sosyal ilişki ağlarını öyle sistematik olarak törpülerler ki, etraflarında duygusal ihtiyaçlarını doyuran bireyler kalır.
Sosyoduygusal Seçicilik Kuramı
Sosyoduygusal seçicilik kuramı insanların iki
grup amaçları olduğunu açıklamaktadır. Bunlar:
Bilgi ile ilişkili – duygusal
Bilgiyi aramayla ilgili motivasyon göreceli
olarak yaşamın erken yıllarında yüksektir, fakat orta ve ileri yetişkinlik yıllarında bu amaçlarla ilgili motivasyonda düşüşler yaşanır.
Duygusal yönelimlerin ise bebeklik ve erken çocukluk dönemlerinde yüksek iken, orta
çocukluktan genç yetişkinliğe doğru düştüğü, orta ve ileri yetişkinlikte ise yükseldiği
vurgulanmaktadır.
Yaşlı Yetişkinlerin Amaçları
35 45 55 65 75 25
Yaş 11
15 19 23
7 Duygu
puanı
olumsuz olumlu
Yetişkinlikte
olumlu ve olumsuz duygularda
değişme
Paul Baltes’in kuramı başarılı yaşlanmanın üç ana faktör ile ilişkili olduğunu ileri sürmektedir.
Bu üç ana faktör: seçme, optimizasyon ve ödünlemedir.
Ödünlemeyle seçici optimizasyon süreci ne
zaman bir kayıp bireyin yaşamında önemli hale gelirse o zaman etkili olabilecektir.
Kayıpların doğasındaki bireysel farklılıktan dolayı spesifik seçimler, optimizasyon ve ödünleme de bir o kadar farklı olacaktır.
Ödünleme yoluyla Seçici
Optimizasyon Kuramı
Seçme, yaşlı yetişkinlerde eksilen kapasite ve
fonksiyon kaybı, yaşam alanlarının çoğunda performans azalmasına yol açar.
Optimizasyon, uygulamalara devam ederek ve yeni teknolojileri kullanarak bazı
alanlarda performansın sürdürülebilir olduğunu önermektedir.
Ödünleme, yaşam görevleri, yaşlı yetişkinin o anki performans potansiyelinin ötesinde bir kapasite gerektirdiği zaman ortaya çıkar.
Seçme, Optimizasyon ve
Ödünleme
Toplumda Yaşlı Yetişkinler
Yaşlı
Yetişkinliklere Yönelik Kalıp
Yargılar
Yaşlanan Bir Toplumda Politik
Konular Gelir Yaşam
Ayarlamaları
Yaşlanma, yaşlarından dolayı diğerlerine özellikle de yaşlı yetişkinlere karşı bir
önyargıdır.
Yaşlı yetişkinler net düşünmede, yeni şeyler
öğrenmede, seksten zevk almada, topluma katkı getirmede ve sorumluluk gerektiren işleri yerine getirmede yeteneksiz olarak algılanabilmektedir.
Yaşlıların haklarıyla ilgili konularda savaşmak ve lobi oluşturmak için gruplar ortaya
çıkmaktadır.
Yaşlı Yetişkinlere Yönelik
Kalıpyargılar
Mükemmel büyükanne/baba
Altın yaşlılar
Ağır kayıplar
Kavgacı/huysuz
(Shrew/Curmudgeon)
Ümitsiz (Despondent)
Münzevi/insanlardan kaçan (Recluse)
Yaşlı Yetişkinlerle İlgili Yedi
Kalıpyargı
Ekonomik Durum
Sağlık Hizmetleri
Yaşlı Bakımı
Kuşaklar arası Eşitsizlik (Generational Inequity)
Yaşam Düzenlemeleri
Teknoloji
Yaşlanan Bir Toplumda Politik
Konular
Ekonominin yaşlarından dolayı üreticiden ziyade tüketici olan çok sayıdaki yaşlının
yükünü taşıyamayacağı konusunda kaygılar oluşmaktadır.
65 yaş üzerindeki insanların hepsi işsiz ve 18- 64 yaşları arsındaki herkes çalışıyor değildir.
Bundan on yıl öncesine göre, 55-64 yaş grupları arasında daha çok sayıda birey önemli oranda işgücünde yer almaktadır.
Ekonomik Durum
Yükselen sağlık bakım bedelleri günümüzde önemli
derecede kaygıya neden olmaktadır.
Sağlık bedellerindeki yükselişe katkı getiren önemli bir faktör artan sayıdaki yaşlı yetişkin nüfusudur.
ABD’de yaklaşık olarak toplam sağlık faturalarının üçte biri 65 yaş üzeri yetişkinlerin bakımı için
harcanmaktadır.
ABD günümüzde bir ulusal sağlık-bakım sistemine sahip olmayan tek endüstrileşmiş ülkedir.
Yaşlıların çoğu sağlık problemleri kronik iken, tıbbi sistem bakım modelinden ziyade tedavi modeline dayalıdır.
Sağlık Hizmetleri
Ailenin yaşlı üyelerinin fiziksel ve duygusal
bakımıdır. Bu bakım, her gün fiziksel yardım vererek ya da bu bakımı ayarlama ve yönetme sorumluluğu şeklinde olabilir.
Önemli bir konu bu bakımın nasıl en iyi sağlanabileceğidir.
Buna ek bir problem bakıcıların çoğu, 60’lı yaşlarında ve çoğunun kendisi de hastadır.
Bazı gerentolojistler hükümetin yaşlanan
bireylerin sağlık bakımlarına ekonomik olarak destek sağlanması gerektiğini savunmaktadır.
Fakat bu destek yavaş gelişmektedir.
Yaşlı Bakımı
Yaşlanan bir toplumda, yaşlı yetişkinlerin
kaynakların dağılımında büyük bir oranını eşit olmayan bir şekilde almasıyla genç bireylere haksızlık yapıldığı söylenmektedir.
Bu durum, gençlerin yaşlılar için ödemeler yapma gerekliliğinin olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir.
Bazı yazarlara göre bu eşitsizlik kuşaklar arası
çatışma ve toplumun çoğunluğunda anlaşmazlıklara sebep olmaktadır.
Diğer bir konu avantajlı yaşlı nüfusun dezavantajlı (yoksul, hasta vb.) çocuklara gitmesi gereken
kaynakları kullanıp kullanmamasıdır.
Kuşaklar Arası Eşitsizlik
1980’lerden bu yana yaşlı nüfusun %10-12’si
yoksulluk içinde yaşamaktadır.
Sadece etnik azınlıklar ve kadınlar söz
konusu olduğunda özellikle kadınlarda bu fakirlik içerisinde yaşayan oran %50-60’a ulaşmaktadır.
En yaşlı grup daha çok yoksulluk içerisinde yaşamaktadır.
Amerikalı emeklilerin geliri çalışırken
kazandıklarının yaklaşık yarısı kadardır.
Sosyal güvence gelire en büyük katkıdır.
Gelir
Yaşlı yetişkinlerin yaklaşık % 95’i toplum
içerisinde yaşamaktadır.
Yaklaşık % 66’sı aile üyeleriyle yaşamaktadır.
Yaklaşık % 33’ü yalnız yaşamaktadır.
Yaşlıların kaldığı evlerin kalitesi yetersizdir.
Yaşlandıkça bir kurumda yaşama oranı yükselmektedir.
Kurumlarda yaşayan yaşlıların çoğunluğu dul ve artan sayılardadır.
Yaşam Düzenlemeleri
Yaşlı yetişkinlerin genç yetişkinlere göre evlerinde bilgisayarlarının olması ve İnternet kullanma
olasılığı daha düşük olmakla birlikte yaşlı yetişkinler İnternet kullanıcıları arasında en hızlı büyüyen
kesimi oluşturmaktadır.
İnternet
3.1 3.2 3.3 3.4 3.5 3.6 3.7 3.8 3.9 4.0
3.0 Ortalama Özsaygı puanı
Yaş
Yaşam Boyu Benlik Saygısı
Aileler ve Sosyal İlişkiler
Yaşam Tarzı Çeşitliliği
Yaşlı Yetişkin Ebeveynler ve Yetişkin Çocukları
Büyük Büyükannelik /
Büyükbabalık Arkadaşlık Sosyal Destek ve
Sosyal Bütünleşme Özgecilik ve Gönüllülük
İleri yetişkinlikte evli bireyler bekarlardan daha
mutludurlar.
Kadınların evlilik doyumu erkeklerinkinden daha fazladır.
Bir grup yaşlı yetişkin birileriyle çıkmaktadır.
Yaşlı yetişkinler cinsel ilişkilerinin bir parçası
olarak dokunma ve okşamadan hoşlanmaktadır.
Yaşlı yetişkinler sağlıklı iseler cinsellik sürmektedir.
Arkadaşlık etme daha çok önemli olmaktadır.
Yaşlanan Çift
Yaşlı yetişkin erkeklerin yaşlı yetişkin kadınlara göre evlenme olasılıkları daha yüksektir.
Emeklilik çiftlerin yaşam tarzlarında değişikliğe neden olur ve uyum sağlanmasını gerektirir.
Evli yaşlı yetişkinler bekar olanlara göre genellikle daha
mutlu olurlar. Boşanma yaşlı yetişkinler için sosyal, mali ve fiziksel sonuçlar doğurur. Yaşlı yetişkinler arasında artan boşanma oranları, yaşam süresinin uzaması ve sağlıkla ilgili iyileşmeler, yaşlı yetişkinlerin yeniden evlenmelerinde artışa yol açmıştır. Bazı yaşlı yetişkinlerin yeniden evlenmeleri
konusunda olumsuz bir baskı algılamalarına karşın, yetişkin çocukların çoğu yaşlı yetişkin olan ebeveynlerinin yeniden evlenme kararlarını desteklerler.
Giderek daha fazla sayıda yaşlı yetişkin birlikte
yaşamaktadır. Yaşlı yetişkinler cinsel ilişkilerinde özellikle dokunmak ve okşamaktan hoşlanırlar.
Yaşam Tarzı Çeşitliliği
Yaşlı yetişkinlerin yaklaşık yüzde 80’inin, çoğu orta yaşlı
olmak üzere çocukları hayattadır. Yaşlı yetişkin
ebeveynler ve yetişkin çocuklarını tanımlayan faktörler giderek daha fazla çeşitlilik göstermektedir.
Yetişkin kız çocukların yetişkin erkek çocuklara göre yaşlanmakta olan ailelerinin yaşamlarına dahil olma olasılıkları daha yüksektir.
Yetişkin çocukların gerçekleştirebilecekleri son derece önemli bir görev, yaşlanmakta olan engelli ebeveynlerine sağlanacak sağlık hizmetlerini koordine etmek ve
izlemektir.
Yaşlanmakta olan ebeveynler ve çocukları arasındaki ilişkiler çelişkili duygular içerebilmektedir.
Yaşlı Yetişkin Ebeveynler ve Yetişkin
Çocukları
Büyükanne/babalık Doyumu
Büyükanne/babalık Rolleri
Büyükanne/babalık Stilleri
Büyükanne/babalığın Değişen Profili
Büyükannelik/babalık
Büyükanne/babaların büyük bir çoğunluğu bunun
anne/babalıktan daha kolay olduğunu söylemektedir.
Bir çalışmada, orta yaş büyükanne/babaların yaşlı büyükanne/babalara göre öğüt vermede daha fazla istekli oldukları ve torunlarının disiplininde ve
bakılmasında daha fazla sorumluluk hissettikleri bulunmuştur.
Torunlarla sık sık görüşme hem büyükanne hem de büyükbabaların yüksek düzeyde büyükanne/babalık doyumu hissetmelerini yordamaktadır.
Torunlarının gelişimini gözleme ve onların aktivitelerini paylaşma olanakları büyükanne/babalığın en önemli özelliği olarak tanımlanmıştır.
Büyükanne/babalıkta
Doyum
Büyükanne/babalık biyolojik bir ödül ve
devamlılık kaynağıdır.
Büyükanne/babalık daha önceki yetişkin-çocuk ilişkilerinde kaçırılan arkadaşlık duygularının ve doyumun sağlanması ve duygusal kendini
gerçekleştirme için bir kaynak olabilir.
Büyükanne/babalık bu rolü çok seyrek yaşayan bazıları için aynı değerde önemli değildir.
Büyükanne/babalık rolü farklı ailelerde, etnik gruplarda, kültürlerde ve farklı ortamlarda farklı işleve sahip olabilir.
Büyükanne/babalık Rolleri
Resmi stil – büyükanne/babalık ile ilgili
uygun ve tanımlanmış bir rol olarak ne düşünülüyorsa o yerine getirilir. Bunlar torunlarına güçlü bir ilgi gösterirler fakat ebeveynliği anne/babaya bırakırlar.
Eğlenceli stil- yakın ve oyuncudurlar.
Torunlar boş zaman etkinlik kaynağıdır ve karşılıklı doyumu vurgularlar.
Mesafeli stil – iyi niyetlidir fakat torunlarla karşılıklı etkileşim seyrek gerçekleşir.
Büyükanne/babalık Stilleri
Artan boşanma oranı, gençlerin onlu yaşlarda
hamilelikleri, ilaç kullanımı son zamanlarda
büyükanne/babaların ebeveyn rolüne tekrar geri dönmesinin temel nedenidir.
1997’de nüfus sayımı verileri 3.9 milyon torunun büyükanne/babalarıyla yaşadıklarını
göstermiştir.
Torunlarının bakımında sorumluluk alan
büyükanne/babaların çocuklarıyla yaşayanlara göre daha sağlıklı, daha iyi eğitimli, daha fazla ev dışında çalıştıkları ve daha genç oldukları görülmüştür.
Büyükanne/babalığın
Değişen Profili
İnsanlar yaşlandıkça yeni arkadaşlar yerine yakın arkadaşları seçmektedir.
İlişki ağlarında birkaç yakın insan bulunduğu sürece memnun görünmektedirler.
Son zamanlardaki bir çalışma yaşlı erkeklerde yakın arkadaş isteğinin, yeni arkadaş sayısının ve aile etkinliklerinin ötesindeki aktivitelere katılımının azaldığını ortaya çıkarmıştır. Fakat kadınlar için böyle bir bulgu elde edilmemiştir.
Arkadaşlık
Sosyal destek bütün yaşlardaki bireylerin daha
etkili baş etmelerine yardımcı olabilir.
Sosyal destek yaşlı yetişkinlerin fiziksel ve zihinsel sağlıklarını iyileştirebilir.
Bir çalışma, sosyal bir ilişki ağının parçası olmanın özellikle erkekler için daha uzun yaşamayla ilişkili olduğunu göstermiştir.
Bir başka çalışma organizasyonlara üyelikleri bulunan kadın ve erkek her iki grubun da daha düşük grup katılımı/üyelikleri bulunan
bireylere göre daha uzun yaşadıklarını göstermiştir.
Sosyal Destek ve Sosyal
Bütünleşme
Yaşlı yetişkinlerin kendilerinin yardım sağlaması yerine yardım almaları gerektiği yaygın bir
inanıştır.
Özgecilik daha uzun yaşama ile ilişkilidir.
Gönüllülük ise yaşamdan daha fazla doyum alma, daha düşük düzeyde depresyon ve kaygı, daha iyi fiziksel sağlık ve daha fazla olumlu ve daha az
olumsuz duygu ile ilgilidir.
Özgecilik ve Gönüllülük
Etkin Köken, Cinsiyet ve
Kültür
Etnik Köken
ve Cinsiyet Kültür
Etnik azınlıklardaki yaşlı bireylerin yaşlılık ve
ırkçılık ayırımlarıyla ilgili problemlerle yüz yüze olduğu görülmektedir.
Etnik azınlıkların varlıklıkları ve sağlıklıkları beyaz Amerikalılara göre daha hızlı azalmaktadır.
Etnik azınlıklar daha fazla hasta olma, fakat daha az tedavi görme şansına sahiptir.
Çoğu etnik azınlıktaki çalışanlar sosyal güvenlik ve sağlık olanaklarından yararlanamamaktadır çünkü bu kazançları görmeden ölmektedirler.
Aile ağı etnik azınlıkların yaşlılarının baş etmelerine yardımcı olmaktadır.
Etnik Köken
Bazı gelişimciler ileri yetişkinlikte kadınların kadınsı
özelliklerinde erkeklerin ise erkeksi özelliklerinde azalma olduğuna inanmaktadırlar.
Deliller bunun erkekler için doğru olduğunu yani erkeklerin ileri yetişkinlikte daha duyarlı, ilgili ve
besleyici olduklarını fakat kadınların baskınlık, tuttuğunu koparmak gibi daha erkeksi özelliklere sahip
olmadıklarını göstermektedir.
Bir çalışma 1958-1992 yılları arasında yaşlı erkeklerin para ödenen işlerde çalışmaya daha az zaman harcadıklarını, fakat ev işleri gibi aktivitelerle daha fazla zaman
harcadıklarını gösterirken, yaşlanan kadınların daha fazla para ödenen işlerle meşgul olduklarını ortaya koymuştur.
Cinsiyet
Çoğu kadın yaşlılık ve cinsiyetçilik
ayırımcılığının getirdiği yüklerle karşı karşıya kalmaktadır.
Yoksulluk oranı yaşlı kadınlar için yaşlı
erkeklere göre yaklaşık iki kat daha fazladır.
Sadece son zamanlarda yaşlanan kadınlara yönelik bilimsel ve politik ilgi gelişmektedir.
Etnik azınlıktaki yaşlı kadınlara özel bir dikkat gösterilmesine ihtiyaç vardır.
Onlar yaşlılık cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi üç ayırımcılık tehlikesiyle karşı karşıya
bulunmaktadır.
Irkçılık ve Cinsiyet
Ayırımcılığı
Bir kültür içerisinde yaşlıların yüksek statüsünü çoğunlukla bazı faktörler yordamaktadır.
Genelde, yaşlı yetişkinlere saygı, toplulukçu toplumlarda (Çin ve Japonya gibi) bireyci toplumlardan (ABD gibi) daha yüksektir.
Araştırmacılar bu ayrımın eskisi kadar güçlü olmadığını bulmaktadır.
Kültür
Yaşlı insanlar değerli bilgilere sahiptir.
Ailenin ve toplumun önemli kaynaklarını kontrol ederler.
Olabildiği kadar uzun süre faydalı ve değerli fonksiyonlarla uğraşırlar.
Yaşam boyunca rollerinde bir devamlılık vardır.
Yaşa bağlı rol değişimlerinde giderek daha fazla saygı gören, daha otorite ve öneri sağlayan rollerde olurlar.
Geniş aile, kültür içerisinde yaygındır ve yaşlı insanlar geniş aileyle bütünleşmiştir.
Yaşlıların Yüksek Statüsünü
Yordayan Faktörler
Başarılı
Yaşlanma
Uygun diyet
Aktif yaşam biçimi
Zihinsel uyarılma ve esneklik
Olumlu baş etme becerileri
İyi sosyal ilişkiler ve destek
Başarılı Yaşlanma Yolları
Başarılı yaşlanmada aktif olmak özellikle
önemlidir.
Toplantılara giden, gezilere çıkan, düzenli
egzersiz yapan yaşlı yetişkinler yaşamlarından daha fazla doyum almaktadırlar.
Başarılı yaşlanma özyeterlik duygusu ve çevre üzerinde algılanan kontrolü de içermektedir.
Araştırmacılar çoğu yaşlı yetişkinlerin kontrol duygusunu sağlamada oldukça etkili olduklarını ve kendileriyle ilgili olumlu bakış açısına sahip olduklarını bulmuşlardır.