• Sonuç bulunamadı

In vitro Antileishmanial Activity of Essential Oils Obtained from Thyme (Thymus vulgaris), Cummin (Cuminum cyminum) and Mersin (Myrtus communis) Plants

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "In vitro Antileishmanial Activity of Essential Oils Obtained from Thyme (Thymus vulgaris), Cummin (Cuminum cyminum) and Mersin (Myrtus communis) Plants"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1Cumhuriyet Üniversitesi Tp Fakültesi Parazitoloji BD, SVAS

2Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gda Mühendislii,

letiim:

Erdoan MALATYALI Cumhuriyet Üniversitesi Tp Fak. Parazitoloji BD.

58140 SVAS e-posta :

emalatyali@cumhuriyet.edu.tr

KEKK (Thymus vulgaris), KMYON (CUMNUM CYMNUM) VE MERSN (MYRTUS COMMUNS)

BTKLERNDEN ELDE EDLEN YALARIN N VTRO ANTLESHMANAL ETKLER

ÖZET

Amaç: Bu çalmada yurdumuzda çeitli hastalklarn geleneksel tedavisinde kullanlan kekik (Thymus vulgaris), kimyon (Cuminum cyminum) ve mersin (Myrtus communis) bitkile- rinden elde edilen yalarn Leishmania promastigotlarnn canll üzerine etkilerinin belir- lenmesi amaçlanmtr.

Yöntem: Bitkilerden elde edilen yalar 2/10 ile 1/100 arasnda deien oranlarda seyrel- tilerek çalmaya alnmtr. 2.107 promastigot/ml Leishmania solüsyonundan alnan 100’er l mikrotitrasyon plaklarna datlm ve üzerlerine farkl oranlarda RPMI ile seyreltilen bitkisel yalardan 100’ er l konularak 20 dakika beklenmitir. Ik mikroskobu altnda Thoma lamnda hareketli ve hareketsiz promastigotlar saylarak canllk yüzdeleri hesaplanmtr.

Bulgular: Aratrlan bitkisel yalardan kekik ya en yüksek antileishmanial etkiyi göste- rirken (LD50= 1/1200 ml/ml), LD50 deeri mersin ya için 1/1800 ml/ml ve kimyon ya için 1/3000 ml/ml olarak tespit edilmitir.

Sonuç: Leishmaniasis ülkemizde görülen önemli paraziter hastalklardan biridir. Leish- maniasisin tedavisinde yaanan zorluklar nedeniyle alternatif ilaç araylar gündemdedir.

leri çalmalara gereksinim duyulmakla birlikte, bu çalmada denenen bitkisel yalardan özellikle kekik yann leishmaniasis tedavisinde kullanlabilecei düünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: Leishmania spp., leishmaniasis tedavisi, kekik (Thymus vulgaris), kimyon (Cuminum cyminum), mersin (Myrtus communi)

ABSTRACT

Objective: In this study, it is aimed to determine the in vitro antileishmanial activity of essential oils obtained from three different plants such as Thyme (Thymus vulgaris), Cummin (Cuminum cyminum) and Mersin (Myrtus communis) that widely used in traditional medicine in our country.

Method: Essential oils from these plants were diluted ranging from 2/10 to 1/100. 100 l of Leishmania promastigote solution (2.107 promastigot/ml) dispensed in microtitration pla- te wells and 100l plant essantial oil (diluted in RPMI with different ratios) was added onto, afterwards waited for 20 minutes. The motile and non-motile promastigotes were counted on Thoma slide under light microscope and percentage of cell viability was assessed.

In vitro Antileishmanial Activity of Essential Oils Obtained from Thyme (Thymus vulgaris), Cummin (Cuminum cyminum) and Mersin (Myrtus communis) Plants

Geli Tarihi:

Kabul Tarihi:

09.10.2008 15.04.2009

Erdoan MALATYALI1, Semra ÖZÇELK1, Nevcihan GÜRSOY2

(2)

Results: The highest in vitro antileishmanial activity against promastigote forms of the parasite was obtained with Thyme oil (LD50= 1/1200 ml/ml). LD50 doses of Cumin oil and Mersin oil were 1/ 1800 ml/ml and 1/3000 ml/ml, respec- tively.

Conclusion: Because of the diffuculties of the treatment of leishmaniasis which is one of the most important parasitic diseases in Turkey, new drug researches are concerned, recently. In this study, we observed that particularly Thyme oil can be used for the treatment of Leishmaniasis, after further researches are performed.

Key Words: Leishmania spp., therapy of leishmaniasis, thyme (Thymus vulgaris), cummin (Cuminum cyminum), mersin (Myrtus communis)

Leishmania türleri; kutanöz, visseral ve mukokü- tanöz leishmaniasis olmak üzere üç grup hastaln et- kenidir. Leishmania cinsine ait türlere, Phelobotomus ve Lutzomyia cinslerine ait sinekler vektörlük ederler.

Parazit omurgal vücudunda mononükleer fagositlerin içinde amastigot formunda vektörde ise promastigot formdadr. Dünya Salk Örgütü verilerine göre leish- maniasis en önemli alt tropikal hastalktan birisidir ve 88 farkl ülkeden 12 milyon insan etkilemektedir (1). Leishmania türlerinden yurdumuzda görülenler kutanöz leishmaniasis etkeni Leishmania tropica ve Leishmania major, kala azar etkeni Leishmania do- novani ve Leishmania infantum’ dur. Bu türlerden L.tropica’nn neden olduu kronik parazitoz deride;

nodül, papül ve yara oluumuyla karakterizedir (2).

Yara genellikle yüzde oluur ve bir yl sonra kendili-

inden iyileebilir. Akdeniz ülkelerinde, Orta Asya’da ve Uzak Dou’da görülür. L.major ise 3-6 ay süren akut bir hastala neden olmaktadr. Oluan yara “ya

tip” olarak adlandrlr ve genelde kol ve bacaklarda görülür. Güneydou Anadolu Bölgesi hastaln ende- mik olduu ülkelere cora olarak benzerlik gösterdi-

inden, bu bölgede önlemler alnmakla birlikte ark çban olgularna sk rastlanmaktadr (3).

Be deerli antimon bileikleri (sodyum stiboglu- konat müstahzar Pentostam ve Meglumin antimonat müstahzar Glukantim) yaklak elli yldr leishmani- asis tedavisinde en sk tercih edilen ilaçlar olmasna karn halen etki mekanizmalar tam olarak bilinme- mektedir (4). Ayrca son zamanlarda sodyum antimon stiboglukonat (SAG)’a kar direnç geliimi artm;

Hindistan’n baz bölgelerinde SAG’a kar direncin epidemik hale gelmesi nedeniyle yeni ilaç araylar- na balanmtr (5). Netto ve ark. glukantim ile tedavi ettikleri hastalar dört yl boyunca takip etmiler ve kutanöz leishmaniasis hastalarnda %10, mukokütanöz leishmaniasis hastalarnda %3 nüks tespit etmilerdir (6). Leishmaniasis tedavisinde göz önüne alnmas

gereken bir dier konu da koinfeksiyondur, parazitin

Klasik tedaviye ramen yara iyilemez ise amfoterisin-B gibi antifungal ilaçlar da kullanlabil- mektedir (2). Leishmaniasis tedavisinde kullanlan 5-deerli antimon bileiklerinin yan etkileri olmakla birlikte uzun süre kullanlmalar gerekir. Geçen 80 yllk süreçte 200.000 hastann 5-deerli antimon bi- leikleriyle tedavi edildii tahmin edilmektedir. Bu- nunla birlikte sadece iki hastada ilaç kullanm son- rasnda ölüm gerçeklemitir. Bu ölümlerin ilacn yan etkilerinden mi yoksa hastalnn seyrinden mi mey- dana geldii bilinmemektedir (8). En sk görülen yan etkiler mide bulants, kusma, abdominal ar, diyare, öksürük, pnömöni, deri reaksiyonlar (eritem, ürtiker vb), albuminuri, konvulsiyon, bradikardi, miyozit ve kas arsdr (9). Yüksek dozda glukantim verilerek tedavi edilen visseral leishmaniasisli hastalarda yan etkilerin sk görüldüü unutulmamaldr. Bu ilaçlar az yoluyla alndklarnda aktif hale gelmemektedir ve paranteral uzun süreli tedavi gerekmektedir (10).

laçlar ve hastalarn immün sistemi arasndaki sinerji ilaç kombinasyonlar ve immün sistem uyaranlar kul- lanlarak aratrlabilmektedir (11).

Aromatik ve eterli yalar olarak da bilinen esansi- yel yalar konsantre hidrofobik svlardr ve bitkilerin uçucu aromatik bileenlerini içerirler. Kozmetik, gda ve temizlik gibi bir çok sektörde esansiyel yalarn kullanm yaygndr. Ayrca, dier bitki özütleri gibi doal tedavi ürünleri olarak da asrlardr kullanlmak- tadrlar. Birçok biyolojik aktif madde içeren bu yalar ekstraksiyon yöntemleriyle bitkinin yapraklarndan, kökünden, gövdesinden vb. elde edilirler. Bitkisel ya

eldesinde en kullanlabilir yöntem su buhar distilas- yon yöntemidir ayrca vakumlu distilasyon da uygu- lanmaktadr. Bitkisel yalar monoterpen olan siklik hidrokarbonlar ve bunlarn alkol, aldehit ve ester tü- revlerini içerir. Antibakteriyel, antifungal, antiviral, antiprotozoal ve antioksidan özellikleri içermeleri terpen ve terpen türevlerinden kaynaklanmaktadr (12). Esansiyel yalarn kimyasal biyositlere alternatif

GR

(3)

hia coli, Enterococcus faecalis, Staphylococcus aure- us (methisilin-dirençli S. aureus), Salmonella sp. ve Vibrio parahemolyticus’a kar antibakteriyel özellik göstermitir (13). Keklik otu olarak bilinen oregano ya ve nane ya E. coli’ye kar etkili bulunmutur (14). Esansiyel yalar, oral bakterilere kar da olduk- ça etkilidir ve antiseptik az temizleyicilerinde kul- lanlmaktadr (15).

Bu çalmada yurdumuzda çeitli hastalklarn gele- neksel tedavisinde kullanlan kekik (Thymus vulgaris), kimyon (Cuminum cyminum) ve mersin (Myrtus com- munis) bitkilerinden elde edilen yalarn promastigot canll üzerine etkileri ve dolaysyla tedavi amaçl

kullanlabilirliinin belirlenmesi amaçlanmtr.

GEREÇ ve YÖNTEM

Bitkisel yalarn hazrlanmas

Kekik, kimyon ve mersin bitkilerinden elde edilen 100 gr. öütülmü bitki yapra 250 ml aseton ile ho- mojenize edilmi,  ltre edilen çözelti, kolondan geçi- rilerek süzüntüden 5 ml alnm ve türevlendirilmitir.

Bitkisel materyalden elde edilen ya miktar tayini Yüksek Performansl Sv Kromatogra (HPLC) ciha- z ile yaplmtr. HPLC cihazna 10 l örnek enjekte edilmi doru orant ile 100 gr yapraktan elde edilen bitkisel ya miktar hesaplanmtr.

Bitkisel yalar, çözünmelerindeki zorluk nedeniyle ilk olarak dimetilsülfoksid (DMSO) içinde 1/10 orann- da çözülmütür ve daha sonraki seyreltmeler ise RPMI besiyeri ile yaplmtr.

Parazit kültürü

Çalmada kutanöz leishmaniasis hastasndan izo- le edilen L.tropica promastigotlar kullanlmtr. Pa- razit, laboratuvarmzda tavan kanndan hazrlanan NNN ve RPMI 1640 (Sigma) besiyerlerinde 26 ºC de çoaltlmaktadr. Yeni besiyerine alndktan sonraki beinci günde parazitler santrifüj edilerek  nal kon- santrasyonu 2.107 promastigot/ml’ye ayarlanmtr.

Buradan alnan 100’er l parazit mikrotitrasyon plak- larnn kuyucuklarna konulmutur.

Antipromastigot aktivite

Final konsantrasyonu 2.107 promastigot/ml’ye ayarlanan çözeltiden alnan 100 l parazit, mikrotit- rasyon plaklarnn kuyucuklarna konulmu ve üzer- lerine RPMI’da seyreltmeleri yaplan bitkisel ya çö- zeltilerinin (2/10–1/100) arasndaki seyreltilerinden 100 l eklenmi; 20 dakika sonra parazitlerin canllk yüzdesi hemositometre lamnda canl ve hareketli formlar saylarak belirlenmitir. Çalmada kontrol grubuna ise 100 l RPMI’da seyreltilmi %10’luk DMSO çözeltisi eklenmitir. Promastigotlarn tamamnn ha- reketsiz olmasna neden olan en düük ya konsant- rasyonu, minimum inhibisyon konsantrayonu (MIC), parazitlerin yarsna yakn ksmnn hareketsiz olduu konsantrasyonlar LD50 dozu olarak belirlenmitir.

MIC konsantrasyonlarnn belirlendii kuyucuklar- dan alnan örnekler NNN besiyerine ekilerek iki-üç gün sonra promastigot varl aratrlmtr. Bu sa- yede yalarn geri dönüümlü veya geri dönüümsüz olarak promastigotlar üzerine gösterdii etki de test edilmitir.

Tablo 1. Kekik, kimyon ve mersin bitkilerinden elde edilen yalarn seyreltme oranlarna göre canl promastigot saylar ve canllk yüzdeleri.

Seyreltme Kekik Mersin Kimyon

oran Say % Say % Say %

1/3000 22 49 50 100 58 100

1/2000 18 43 44 98 52 100

1/1800 26 40 33 89 47 84

1/1500 20 34 23 68 33 75

1/1200 7 18 19 50 25 64

1/900 - 0 10 24 20 59

1/450 - 0 8 12 31 49

1/300 - 0 - 0 11 23

1/150 - 0 - 0 8 18

1/100 - 0 - 0 - 0

(4)

Canllk %

Bitkisel Ya Sulandrm

Çalmada üç farkl bitkiden elde edilen yalarn L.tropica promastigotlar üzerine 20 dakikalk sürede öldürücü etkisi test edilmitir. Kekikten elde edilen ya 1/1500 seyreltmede parazitlerin tamamn öldü- rürken (MIC), 1/3000 seyreltmede %50 ye yakn bir ksmn öldürmütür (LD50). Ayrca çalmamzda mer- sin bitkisinden elde edilen yan minimum inhibisyon konsantrasyonu 1/900, LD50= 1/1800 ve kimyon bit- kisinden elde edilen yan MIC= 1/450, LD50= 1/1200 olarak belirlenmitir (Tablo 1, ekil 1). Dier yalarn aksine, kekik yann düük dozlarda promastigotlarn hücresel yaplarn bozarak parçalanmasna neden ol- duu belirlenmitir.

MIC konsantrasyonlarnn tespit edildii kuyucuk- lardan örnek alnp NNN besiyerine ekimi yaplm ve sonraki günlerde incelendiinde hiç birinde hareketli promastigot gözlenmemitir. Bitkisel yalar geri dö- nüümsüz olarak etki göstermektedir.

Tüm testlerde, yalar çözmekte kullanlan maksi- mum %10 konsantrasyondaki dimetil sulfoksit (DMSO) kontrol grubu olarak kullanlm ve bu maddenin pro- mastigotlar üzerine herhangi bir etkisinin olmad

gözlenmitir.

TARTIMA

Ülkemizde leishmaniasisin visseral ve kutanöz olmak üzere iki tipine rastlanlmaktadr. Leishmani- asis tedavisinde kullanlan ilaçlarn yetersizlii, yan

etkileri ve parazite gelien direnç yeni ilaçlara olan gereksinimi artrmtr (16,17). Bu gereksinimler do- rultusunda alternatif ilaç gelitirme çalmalar önem kazanmtr (18). Birçok antibiyotik ve farmasötik ajan Leishmania türleri üzerine denenmektedir an- cak toksik olmamalar ve kolay elde edilebilir olma- lar nedeniyle bitkisel materyallere olan ilgi artmtr (11,19). Ayrca geleneksel tedavide kullanlan bitki- ler, sitotoksik etkileri az olduu için aratrmaclarn dikkatini çekmektedir. Brezilya’da bu bitkilerle yap- lan çalmada 19 bitkinin L. amazonensis ve T.crusi’

nin çoalmasn %99’a varan oranlarda inhibe ettii bildirilmitir (20).

Be deerli antimonlar olarak adlandrlan sodyum stiboglukonat ve meglumin antimonyat (Glukantim) leishmaniasis tedavisinde yaklak 80 yldr kullanl- maktadr. Bu bileikler fosfofruktokinaz (PFK) aktivi- tesini basklar ve bu yolla ATP üretimini engelleyerek aktivite gösterir. Üç-deerli antimon bileiklerinin kullanm renal ve kardiyak yan etkileri olduu için 1920’li yllarda yerini 5-deerli antimonlara brak- mtr. Buna ek olarak 5-deerli antimonlar, serumda daha erken maksimum seviyeye ular ve idrarla at- lrlar (%95 5-deerli antimon ve %5 3-deerli antimon olarak). Bu ajanlar ilk olarak shistosomiasis tedavisin- de kullanlmakla birlikte günümüzde intralezyonel ve kas içi enjeksiyon eklindeki uygulamalarla leishma- niasis tedavisinde birinci tercih olmulardr (21, 22).

BULGULAR

(5)

Bitki özütleri antiparaziter ilaç gelitirilmesi aç- sndan önemli bir kaynaktr. Özçelik ve ark. sarmsak özütünün skolesidal özelliini, Polat ve ark., ayn

bitkinin amibisidal özelliini aratrmlardr (23,24).

Bitki ekstraktlarnn antibiyotik etkileri çounlukla içerdikleri uçucu yalardan kaynaklanmaktadr (25).

Bu nedenle bitkilerden izole edilen özütler arasnda uçucu yalarn antileishmanial etki gösterecekleri öngörülmütür. Çalmamzda aratrlan üç bitkisel ya belirli konsantrasyonlarn üzerinde Leishmania promastigotlarn etkilemektedir. Zaman isteyen bir süreç olmasna karn, Leishmania promastigotlarnn maddelere duyarllnn aratrlmasnda mikroskobik saym altn standarttr ve rutin olarak antileishmani- al etkilerin aratrlmasnda verimli bir ekilde kul- lanlabilmektedir (19,26). Ancak ortam scakl pro- mastigotlarn hareketliliini etkilemektedir. Çallan bitkisel yalar arasnda promastigot formuna kar en düük dozda etki gösteren ve dolaysyla en etkin olan kekik yadr. Kekik ya uzun yllardr birçok hasta- ln tedavisinde kullanlmakta ve temel bileenleri olan kalvakrol ve timolün antibakteriyel ve antifungal özellik gösterdii bilinmektedir (27,28). Leishmaniasis tedavisinde antifungal amfoterisin B de kullanlabilir (2). Bu nedenle antifungal özellik gösteren kekik ya- nn antipromastigot etki gösterecei de öngörülebilir.

Timol, kekik ya içeriinin %80,4’ünü oluturmakta- dr. Ayrca kekik yann bir dier bileeni olan p-simen (p-cymene) antileishmanial etki göstermektedir (29).

Fakat kekik yann 86 bileik içerdii ve antibiyotik etkisini dier maddelerin yardmyla gerçekletirdii göz önüne alnmaldr (30). Kekik yann antifungal özellii kimyon yandan daha yüksektir (31). Çal- mamzda da bu sonuca benzer ekilde kekik yann kimyon yana göre promastigotlara kar daha etkili olduu bulunmutur. Kimyon yann temel bileeni olan eugenolün antiseptik özellii de vardr. Kimyona benzer bir bitkiden izole edilen eugenolün antileish- manial ve antihelmintik özellii bulunmaktadr (16, 32). Mersin ya dier iki bitkiden farkl olarak linalol içerir. Linalolce zengin bir bitkiden elde edilen özütün

antileishmanial etki göstermesi mersin bitkisinin anti- leishmanial özelliinin linalolden kaynaklanabilecei

 krini uyandrmaktadr (33).

Leishmaniasis tedavisinde deneysel amaçl birçok bitkisel materyal kullanlmtr. Brezilya’dan bir grup aratrmac geleneksel olarak bölgelerinde tedavi amaçl kullanlan propolisin LD50 dozunu promastigot- lar için 18.13 g/mL olarak belirlemitir (11). Ata ve ark., Sivas yöresine endemik bitkilere ait özütlerin de kullanld çalmada 30 farkl bitki özütünü Glu- kantim ile karlatrarak test etmiler ve Allium, Ta- natecum, Pimpinella, Origanum’un Leishmania pro- mastigotlarna kar en etkin cinsler olduunu ortaya koymulardr (34). Karamenderes ve ark., papatya- giller familyasndan bitkilerden elde ettikleri bitkisel özütlerin antibakteriyel etkilerinin yansra Plasmodi- um falciparum ve L. donovani’ye kar etkili olduu- nu ortaya koymulardr. Ayrca, kloroform ekstrakt- larnn klorokine dirençli P. falciparum kolonilerine kar yüksek antiprotozoal aktivite göstermitir (35).

Bitkisel yalar parazitin amastigot formununa kar, promastigot formuna göre daha etkilidir. Ocimum gratissimum’dan izole edilen esansiyel yan LD50 de-

eri promastigotlar için 135 g/ml, amastigotlar için 100 g/ml olarak belirlenmitir (16). Benzer ekilde gerçekletirdiimiz çalmada belirtilen dozlardan daha düük dozlar konaktaki amastigot formuna kar

etkili olabilir. Sudan’da yaplan bir çalmada 72 ku- tenöz leishmaniasisli (KL) hasta konvansiyonel ilaçlar ve bitki etanol ekstratlar kullanlarak tedavi edilmi

ve bütün ajanlarla %90.3’e yakn olumlu sonuç aln- mtr. Bu çalmada ayrca Allium sativa (sarmsak), Azadirachta indica (neem)’nn tedavide pentastom kadar etkili olduu bulunmutur (34).

Yurdumuz cora konumu nedeniyle birçok farkl

bitki türünü barndrmaktadr. Bu bitki potansiyeli do-

al açdan daha iyi deerlendirilebilir. Kekik yann etken maddesi kalvakrol ve timolün ileri çalmalarla leishmaniasis tedavisinde kullanlabilecei düünül- mektedir.

Bailey MS, Lockwood DN. Cutaneous leishmaniasis.Clin Dermatol 2007; 25:203-11.

Sayg G. Temel Tbbi Parazitoloji. 2. Bask. Sivas: Esnaf Ofset Matbaas, 2002.

Ok ÜZ, Balcolu C, Taylan Özkan A, Özensoy S, Özbel Y. Leishmaniasis in Turkey. Acta Tropica 2002;

84:43-8.

KAYNAKLAR

1.

2.

3.

Denton H, Mcgregor JC, Coombs GH. Reduction of anti- leishmanial pentavalent antimonial drugs by a parasite- speci c thiol-dependent reductase, TDR1. Biochem J 2004; 381(2): 405-12.

Sundar S, More DK, Singh MK. Failure of pentavalent an- timony in visceral leishmaniasis in India: report from the centre of the Indian epidemic. Clin Infect Dis 2000; 31:

1104-7.

4.

5.

(6)

Netto EM, Merdsen PD, Lianos-Cuentas EA, Costa JM, Cuba CC, Barreto AC, Badaro R, Johnson WD, Jones TC.

Long-term follow up of patients with Leishmania brazili- ensis infection and treated eith Glucantime. Trans R Soc Med Hyg 1990; 84(3): 367-70.

Hammarton TC, Mottram JC, Doerig C. The cell cycle of parasitic protozoa: potential for chemotherapeutic exploitation. Prog Cell Cycle Res 2003; 5: 91-101.

Pegg AE, McCann PP. Polyamine metabolism and functi- on in mammalian cells and protozoans. Atlas of Science:

Biochemistry 1988. 1: 11-8.

Beheshti M, Ghotbi S, Amirizade S. Therapeutic and ad- verse effects of glucantime used for treatment of cu- taneous leishmaniasis. Shiraz E-Medical Journal 2007;

8(4).

Adinol LE, Bonventre PF, Pas MV, Eppstein DA. Syner- gistic effect of glucantime and a liposome-encapsulated muramyl dipeptide analog in therapy of experimental visceral leishmaniasis. Infect Immun 1985; 48(2): 409- 16.

.Pontin K, Ademar A, Filho DS, Santos FF, Silva MLA, Cunha WR, Nanayakkara NPD, Bastos JK, Albuquer- que S. In vitro and in vivo antileishmanial activities of a Brazilian green propolis extract. Parasitol Res 2008;

103:487-92.

.Wallace RJ. Symposium on ‘Plants as animal foods: a case of catch 22?’ Antimicrobial properties of plant se- condary metabolites. Proceedings of the Nutrition Soci- ety 2004; 63: 621-9.

Chang ST, Chen PF, Chang SC. Antibacterial activity of leaf essential oils and their constituents from Cinna- momum osmophloeum. Journal of Ethnopharmacology 2001; 77: 123-7.

Elgayyar M, Draughon FA, Golden DA, Mount JR. Anti- microbial activity of essential oils from plants against selected pathogenic and saprophytic microorganisms.

Journal of Food Protection 2001; 64:1019-24.

Shapiro S, Meier A, Guggenheim B. The antimicrobial activity of essential oils and essential oil components towards oral bacteria. Oral Microbiology and Immuno- logy 1994; 9: 202-8.

Nakamura TU, Mendonço-Filho RR, Morgado-Diaz JA. An- tileishmanial activity of Eugenol-rich essential oil from Ocimum gratissimum. Parasitol Int 2006; 55: 99-105.

Croft SL, Coombs GH. Leishmaniasis-current chemothe- raphy and recent advances in the seach for novel drugs.

Trends Parasitol 2003; 19: 502-8.

llum brasiliense leaves against Leishmania amazonensis.

Parasitol Res 2007; 101(3): 715-22.

Çeliksöz A, Sayg G, Özçelik S, Öztop AY, anlda T.

Trimethoprim-sulphametaxole ve o axsasin’in Leishma- nia promastigotlarna in vitro etkilerinin aratrlmas. T Parazitol Derg 1998; 22(4):343-7.

Luize PS, Tiuman TS, Morello LG, Maza PK, Ueda- Nakamura T, Dias Filho BP, Cortez, DAG, Mello JCP de, Nakamura CV. Effects of medicinal plant extracts on growth of Leishmania (L.) amazonensis and Trypanoso- ma cruzi. Revista Brasileira de Ciências Farmacêuticas 2005; 41(1): 85-94.

Davies CR, Kaye P, Croft SL, Sundar S. Leishmaniasis, New approaches to disease control. BMJ 2003; 326: 377- 82.

Weigle K, Saravia NG. Natural history, clinical evolution and the host-parasite interaction in new world cutaneo- us leishmaniasis. Clin Dermatol 1996; 14: 433-50.

Özçelik S, Sümer Z, Deerli S, Ozan F, Sökmen A. Sarm- sak (Allium sativum) özütü skolosidal ajan olarak kulla- nlabilir mi?. T Parazitol Derg 2007; 31(4):318-21.

Polat, Z.A., Vural A, Ozan F, Ozcelik S, In vitro evaluation of the amoebicidal activity of garlic (Allium sativum) extract on Acanthamoeba castellanii and its cytotoxic potential on corneal cells. J Ocul Pharmacol Ther 2008;

24(1): 8-14.

Tripathi SC, Singh SP, Dube S. Studies on antifungal pro- perties of essential oil of Trachyspermum ammi (L.) sprague. Journal of Phytopathology 1985; 116:113-120.

Habtemariam. In vitro antileishmanial effects of anti- bacterial diterpenes from two Ethiopian Premna speci- es: P. schimperi and P. oligotricha. BMC Pharmacology 2003; 3(6).

Cosentino S, Tuberoso CIG, Pisano B, Satta M, Mascia V, Arzedi E, Palmas F. In vitro antimicrobial activity and chemical composition of Sardinian thymus essential oils.

App Microbiol 1999; 29: 130-5.

Lacoste E, Chaumont JP, Mandin D, Plumel MM, Matos FJ. Antiseptic properties of essential oil of Lippia sido- ides cham. aplication to the cutenous micro aria. Ann Pharm Fr 1996; 54(5): 228-30.

Robledo S, Osorio E, Munoz D, et al. In vitro antileish- manial activities of thymol and hemisynthetic derivati- ves. Antimic Ag Chem 2005; 49(4): 1652-5.

Asslani U, Vilma T. Chemical composition of Albanian thyme oil (Thymus vulgaris L.). J Ess Oil Res 2003; 15(3):

165-7.

19.

20.

21.

22.

23.

24.

25.

26.

27.

28.

29.

30.

6.

7.

8.

9.

10.

11.

12.

13.

14.

15.

16.

17.

(7)

Boyraz N, Koçak R. Baz bitki ekstraklarnn in-vitro anti- fungal etkileri. SÜ Ziraat Fakültesi Dergisi 2006; 20(38):

82–7.

Asha MK, Prashanth B, Murali B. Antihelmintic activity of essential oil of Ocimum sanctum and eugenol. Fitotera- pia 2001; 72(6): 669–70.

Rosa MSS, Mendonça-Filho RR, Bizzo HR. Antileishmanial activity of a linalool-rich essential oil from Croton caju- cara. Antimic Ag Chem 2003; 47(6): 1895-901.

Ata AD, Özçelik S, Sökmen A. Deri leishmanisisi etkenle- ri üzerine, Sivas yöresinde endemik ve endemik olmayan

bitkilerin (özütlerinin) antileishmanial etkilerinin arat- rlmas. T Parazitol Derg 2003; 27(3):170-5.

Khalid FA, Abdalla NM, Mohomed HEO, Toum AM, Magzo- ub MMA, Ali MS. Treatment of cutaneous leishmaniasis with some local Sudanese plants (Neem, Garad & Gar- lic). T Parazitol Derg 2004; 28(3):129-32.

Karamenderes C, Khan S, Tekwani BL, Jacob MR, Khan IA. Antiprotozoal and antimicrobial activities of Centa- urea species growing in Turkey. Pharmaceutical Biology 2006; 44(7): 534-539.

31.

32.

33.

34.

35.

36.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunda GABAerjik ve seratonerjik sistemin etkin olduğu düşünülmektedir (13). Sensoryal korteksin bu mekanizmalarda aktif rolü izlenmemektedir. Oysa stimülasyon etkisinin

Bu çalışmanın bulguları da, Çim Biçme adlı modelleme probleminde Grup1 ve Grup 2’deki öğrencilerin kendi matematiksel fikirlerini puanlama olarak geliştirdiklerini ve

Kariyer yolu olarak da anılan kariyer patikası kavramı, bireylerin ilerleyen zamanlarda iş ile ilgili sorumluluklarını ve ilerlemelerini karşılamak amacıyla bireysel

We believe that the evidence in the literature—which links the strength of social ties, the level of disagreement, the social context of network ties, and the political sophisti-

In order to do this we followed the paradigm of [34]. In their study, they ad- ministered an animal detection task and concluded that shape and texture are the most effective cues

ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulması hakkında görüşme yapılması ve sonucunun bildirilmesini” (a.g.e.) ister. Ancak asıl görüşmeler Moskova'da iki ülkenin

79 “Zeyd icare-i muaccele ve müeccele ile mutasarrıf olduğu vakıf menzili Amr’a şu kadar akçe mukabelesinde farağ ve kabz-ı bedel ettikden sonra Amr zaman-i

Bu derlemede tarçın (Cinnamomum sp.), çörek otu (Nigella sativa L.), kudret narı (Momordica charantia L.), çemen otu (Trigonella foenum-graecum L.), zencefil (Zingiber