• Sonuç bulunamadı

ÖZEL ESKIŞEHIR OSB MESLEKI VE TEKNIK ANADOLU LISESI EĞITIM ÖĞRETIM YILI ÖĞRENCILERI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÖZEL ESKIŞEHIR OSB MESLEKI VE TEKNIK ANADOLU LISESI EĞITIM ÖĞRETIM YILI ÖĞRENCILERI"

Copied!
122
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)
(4)

ÖZEL ESKIŞEHIR OSB

MESLEKI VE TEKNIK ANADOLU LISESI

2019-2020 EĞITIM ÖĞRETIM YILI

ŞIIR YILLIĞI

100 ÖĞRENCI 100 ŞIIR

YILLIK SAHIBI

ESKIŞEHIR ORGANIZE SANAYI BÖLGESI

YÖNETIM VE DENETIM KURULU

BIRINCI YIL HATIRASI

“BIR ŞIIR OKUMAK, BIR KALPLE KONUŞMAKTIR”

GENÇLERIN SESINE KULAK VERELIM!

OKUL MÜDÜRÜ RAHMI ÖZYIĞIT

SORUMLU YAZI IŞLERI MÜDÜRÜ

(5)

ÖZEL ESKIŞEHIR OSB

MESLEKI VE TEKNIK ANADOLU LISESI

2019-2020 EĞITIM ÖĞRETIM YILI

ŞIIR YILLIĞI

100 ÖĞRENCI 100 ŞIIR

YILLIK SAHIBI

ESKIŞEHIR ORGANIZE SANAYI BÖLGESI

YÖNETIM VE DENETIM KURULU

BIRINCI YIL HATIRASI

“BIR ŞIIR OKUMAK, BIR KALPLE KONUŞMAKTIR”

GENÇLERIN SESINE KULAK VERELIM!

OKUL MÜDÜRÜ RAHMI ÖZYIĞIT

SORUMLU YAZI IŞLERI MÜDÜRÜ

(6)

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana va’dettigi günler hakk’ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:

Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım;

O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

ISTIKLAL MARŞI

(7)

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana va’dettigi günler hakk’ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:

Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım;

O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

ISTIKLAL MARŞI

(8)

Nadir KÜPELI

EOSB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Sevgili Öğrenciler;

Eskişehir OSB Yönetimi olarak, uzun yıllardır en büyük hedeflerimizden biri bu güzel okulu hayata geçirmekti. 2019 yılında bu konuda önemli bir adım attık ve siz çok değerli öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve okul yönetimimizle birlikte tarihi bir yolculuğun başlangıcına tanıklık ettik. Bu okulun kurulmasını sağlayan ekibin bir parçası olmaktan her zaman büyük bir mutluluk ve onur duydum.

Bu okul ve sizler; bizim için, Eskişehir sanayisi için ve en önemlisi ülkemiz için, özel ve çok kıymetlisiniz. Sizler bizim ilk öğrencilerimiz, ilk göz ağrılarımızsınız. Sizler, bizim geleceğimiz; Eskişehir sanayisinin ve ülkemizin aydınlık yarınlarısınız. Geleceğe bıraktığımız en kıymetli mirasımızsınız. Henüz ilk yılımız olmasına karşın yürüttüğünüz güzel çalışmalar, yapmış olduğunuz örnek projelerle doğru bir karar almanın mutluluğunu ve gururunu bizlere yaşattınız.

Sevgili gençler ve değerli öğretmenlerim;

Hazırlamış olduğunuz “şiir yıllığı” ile çok güzel bir çalışmaya imza atmışsınız.

Her biriniz çok güzel şiirler kaleme almışsınız. Böylesi güzel bir çalışmaya imza atan başta Okul Müdürümüz Rahmi Özyiğit’e, değerli öğretmenlerimize ve siz sevgili öğrencilerimize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

(9)

Nadir KÜPELI

EOSB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Sevgili Öğrenciler;

Eskişehir OSB Yönetimi olarak, uzun yıllardır en büyük hedeflerimizden biri bu güzel okulu hayata geçirmekti. 2019 yılında bu konuda önemli bir adım attık ve siz çok değerli öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve okul yönetimimizle birlikte tarihi bir yolculuğun başlangıcına tanıklık ettik. Bu okulun kurulmasını sağlayan ekibin bir parçası olmaktan her zaman büyük bir mutluluk ve onur duydum.

Bu okul ve sizler; bizim için, Eskişehir sanayisi için ve en önemlisi ülkemiz için, özel ve çok kıymetlisiniz. Sizler bizim ilk öğrencilerimiz, ilk göz ağrılarımızsınız. Sizler, bizim geleceğimiz; Eskişehir sanayisinin ve ülkemizin aydınlık yarınlarısınız. Geleceğe bıraktığımız en kıymetli mirasımızsınız. Henüz ilk yılımız olmasına karşın yürüttüğünüz güzel çalışmalar, yapmış olduğunuz örnek projelerle doğru bir karar almanın mutluluğunu ve gururunu bizlere yaşattınız.

Sevgili gençler ve değerli öğretmenlerim;

Hazırlamış olduğunuz “şiir yıllığı” ile çok güzel bir çalışmaya imza atmışsınız.

Her biriniz çok güzel şiirler kaleme almışsınız. Böylesi güzel bir çalışmaya imza atan başta Okul Müdürümüz Rahmi Özyiğit’e, değerli öğretmenlerimize ve siz sevgili öğrencilerimize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

(10)

Rahmi ÖZYIĞIT

EOSB TEKNİK KOLEJ OKUL MÜDÜRÜ

Sevgili Öğrencilerim, Saygıdeğer Şiirsever Gönül Dostları,

Şu an elinizde bulunan şiir yıllığı; yeni, yepyeni olmanın verdiği heyecanın ve duyguların ürünü olan okulumuzun yüz öğrencisinin her birinin yazmış olduğu şiirlerden oluşmaktadır. Yeni kurulmakta olan bir okulun müdürü olarak; Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi yönetim kuruluyla birlikte ilmek ilmek dokuduğumuz okulumuzun ve birebir bu doğrultuda dokunduğumuz öğrencilerimizin birinci kitabını takdim etmekten onur duyuyorum.

Uzun emekler harcanarak hazırlanan bu yıllık; 2020’de yaşanılan zor süreçlerin öğrencilerimizin duygu dünyasında bıraktığı izleri, onlara yaşattığı gerçekleri içeriyor.

Öğrencilerimizin yaşadıklarından, gördüklerinden süzerek yazdıkları her bir şiir; sizi bir başka atmosfere götürüp getirecek!

Bu ilk şiir kitabımızda; çocuklarımızın Korona’dan, depremlerden duygusal olarak nasıl etkilendiğini görecek, onların gözünden hayata bakma fırsatı bulup,

Sevgili Öğrenciler,

Sizler; Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde 2019 yılında eğitim ve öğretim hayatına başlayan OSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (Teknik Kolej)’ nin değerli ilk 100 öğrencisi, ilk “100 Akı” sınız!

Sizler bize; erdemli, başarılı, güçlü, Atatürkçü birer meslek lisesi öğrencisi olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne en iyi şekilde hizmet edecek olmanızın haklı gururunu yaşatıyorsunuz.

İnanıyorum ki; duygu ve düşüncelerinizi ortaya koyarak oluşturduğunuz bu şiir yıllığı gibi gelecekte ortaya koyacağınız nice başarılı projelerle bizi gururlandırmaya devam edeceksiniz.

Metin SARAÇ

EOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yönetim Kurulu Okul Kurucu Temsilcisi

(11)

Rahmi ÖZYIĞIT

EOSB TEKNİK KOLEJ OKUL MÜDÜRÜ

Sevgili Öğrencilerim, Saygıdeğer Şiirsever Gönül Dostları,

Şu an elinizde bulunan şiir yıllığı; yeni, yepyeni olmanın verdiği heyecanın ve duyguların ürünü olan okulumuzun yüz öğrencisinin her birinin yazmış olduğu şiirlerden oluşmaktadır. Yeni kurulmakta olan bir okulun müdürü olarak; Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi yönetim kuruluyla birlikte ilmek ilmek dokuduğumuz okulumuzun ve birebir bu doğrultuda dokunduğumuz öğrencilerimizin birinci kitabını takdim etmekten onur duyuyorum.

Uzun emekler harcanarak hazırlanan bu yıllık; 2020’de yaşanılan zor süreçlerin öğrencilerimizin duygu dünyasında bıraktığı izleri, onlara yaşattığı gerçekleri içeriyor.

Öğrencilerimizin yaşadıklarından, gördüklerinden süzerek yazdıkları her bir şiir; sizi bir başka atmosfere götürüp getirecek!

Bu ilk şiir kitabımızda; çocuklarımızın Korona’dan, depremlerden duygusal olarak nasıl etkilendiğini görecek, onların gözünden hayata bakma fırsatı bulup,

Sevgili Öğrenciler,

Sizler; Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde 2019 yılında eğitim ve öğretim hayatına başlayan OSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (Teknik Kolej)’ nin değerli ilk 100 öğrencisi, ilk “100 Akı” sınız!

Sizler bize; erdemli, başarılı, güçlü, Atatürkçü birer meslek lisesi öğrencisi olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne en iyi şekilde hizmet edecek olmanızın haklı gururunu yaşatıyorsunuz.

İnanıyorum ki; duygu ve düşüncelerinizi ortaya koyarak oluşturduğunuz bu şiir yıllığı gibi gelecekte ortaya koyacağınız nice başarılı projelerle bizi gururlandırmaya devam edeceksiniz.

Metin SARAÇ

EOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yönetim Kurulu Okul Kurucu Temsilcisi

(12)

ÖĞRENCILERIMIZ, Bizim okul bahçemizde açan Taze birer çiçek!

Onlar,

Aydınlıklarıyla,

Karanlıklara kafa tutacak Onlar,

Gelecekle aramızda Kuvvetli bir “bağ”!

Dört mevsim,

Bu bahçede öğrenip gelişecekler Bu okuldan

Mezun olduktan sonra,

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne Can veren Taze birer nefese

Dönüşecekler

Öğrencilerimiz; bizim yüz akımız Gelecekten ümidimiz

Geleceğe yazdığımız İyi dileklerimiz ...

Rahmi ÖZYIĞIT

EOSB TEKNİK KOLEJ MÜDÜRÜ

MESLEK LISESI MARŞI

Sanayiye can veren taze fidanlarız biz Teknolojiyle birlikte büyüyüp yükseleceğiz

“Gelişen Türkiye”dir ortak hedefimiz

Atamızın yolundan, bilimin ışığında ilerleyeceğiz!

Meslek lisesiyiz, ürettiklerimizle onur duyarız Çalışkan, yetenekli Türk evladıyız

Ulusumuz, vatanımız bizim hassas tarafımız, Şanlı Türk bayrağını, “Arş”ta şahlandıracağız’

Teknoloji elimiz, kolumuz, mihenk taşımız En büyük inancımız, bilime merakımız OSB’ nin yüz akı olmak, büyük gayemiz Bunun için durmadan, yorulmadan çalışacağız.

Gönül TÜRÜT KESIM /2020

(13)

ÖĞRENCILERIMIZ, Bizim okul bahçemizde açan Taze birer çiçek!

Onlar,

Aydınlıklarıyla,

Karanlıklara kafa tutacak Onlar,

Gelecekle aramızda Kuvvetli bir “bağ”!

Dört mevsim,

Bu bahçede öğrenip gelişecekler Bu okuldan

Mezun olduktan sonra,

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne Can veren Taze birer nefese

Dönüşecekler

Öğrencilerimiz; bizim yüz akımız Gelecekten ümidimiz

Geleceğe yazdığımız İyi dileklerimiz ...

Rahmi ÖZYIĞIT

EOSB TEKNİK KOLEJ MÜDÜRÜ

MESLEK LISESI MARŞI

Sanayiye can veren taze fidanlarız biz Teknolojiyle birlikte büyüyüp yükseleceğiz

“Gelişen Türkiye”dir ortak hedefimiz

Atamızın yolundan, bilimin ışığında ilerleyeceğiz!

Meslek lisesiyiz, ürettiklerimizle onur duyarız Çalışkan, yetenekli Türk evladıyız

Ulusumuz, vatanımız bizim hassas tarafımız, Şanlı Türk bayrağını, “Arş”ta şahlandıracağız’

Teknoloji elimiz, kolumuz, mihenk taşımız En büyük inancımız, bilime merakımız OSB’ nin yüz akı olmak, büyük gayemiz Bunun için durmadan, yorulmadan çalışacağız.

Gönül TÜRÜT KESIM /2020

(14)

ÖMÜR ...SERCAN DEMİRKOL...16

ÖLÜMSÜZ SEVGİ...FURKAN GAYRETLİOĞLU ...17

SESİMİ DUY...SELİME BUSE YALAMA...18

2020...ELİF ÇALIŞKAN...19

ZOR GÜNLER...İBRAHİM DOĞRUK...20

DÜN, BUGÜN, YARIN...ABDURRAHMAN AY...21

GİDEN ZAMAN...SELEN TOĞRAL...22

YALNIZ...ALPARSLAN ORÇUN TARHAN...23

HAYALLERİN HAYATI...AHMET ARDA ÖÇŞENLER...24

CANIN SAĞOLSUN...EMİRHAN KARTAL...25

SONBAHAR...KAMİL BARKIN KURT... 26

YARALI KALP...MELİH GÜNGÖR...27

BİR DELİ SEVGİ...EMİRHAN AYDOĞAN...28

KARA KUTU...UTKU TÜRKOĞLU...29

ANLATACAKLARIM...AHMET BARAN UĞUR...30

ACI...MUSA SERT...31

YAĞMUR SESİ...MEHMET BALLI...32

AH SEVDİĞİM...ONUR DEMİRTAŞ...33

EY AŞK ...BARIŞ TÜRK...34

KIYMETLİM...CAĞRI GÜNER...35

BENİ BIRAKMA...BERK AKKOL...41

YOKTUR ÖLÜMSÜZLÜK...BERKAY SEVİNÇ...42

YOLCULUK...HASAN EREN SÖZSOY...43

BENİM ANNEM BİR MELEK...İLKİM ŞUARA FINDIK...44

SON KEZ...BARIŞ YILMAZ...45

BEKLİYORUM...MEHMET BÜYÜKŞENGÜR...46

ISSIZ...MEHMET CAN DUMLU...47

SESSİZ GURBET...ONUR KEMERKAYA...48

MİKROFON...SAMET DOĞRUPARMAK...49

KAYBEDİYORUM KENDİMİ...SELİM ÖZEK... 50

GÜLÜMSE...SEMİH ÖZEK...51

DOSTLARLA...ALPERENGİN DAĞCI...52

O GÜNDEN BERİ...ARDA KAYMAK...53

YARALI KALP...SERHAT PERÇİN...54

SENSİZLİK...İLKER AKDOĞAN...55

BAHARIM...ARDA KURUTAN...56

BİR ELMA MİSALİ...KAĞAN BAŞ...57

BIRAKTIĞIN GÜNDEN BERİ...FURKAN KOŞAR...58

AZ KALDI HAYALLERİME...ALİ YAĞIZ GÜREL...59

O GÜN...YAFES ÇINAR...60

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

(15)

ÖMÜR ...SERCAN DEMİRKOL...16

ÖLÜMSÜZ SEVGİ...FURKAN GAYRETLİOĞLU ...17

SESİMİ DUY...SELİME BUSE YALAMA...18

2020...ELİF ÇALIŞKAN...19

ZOR GÜNLER...İBRAHİM DOĞRUK...20

DÜN, BUGÜN, YARIN...ABDURRAHMAN AY...21

GİDEN ZAMAN...SELEN TOĞRAL...22

YALNIZ...ALPARSLAN ORÇUN TARHAN...23

HAYALLERİN HAYATI...AHMET ARDA ÖÇŞENLER...24

CANIN SAĞOLSUN...EMİRHAN KARTAL...25

SONBAHAR...KAMİL BARKIN KURT... 26

YARALI KALP...MELİH GÜNGÖR...27

BİR DELİ SEVGİ...EMİRHAN AYDOĞAN...28

KARA KUTU...UTKU TÜRKOĞLU...29

ANLATACAKLARIM...AHMET BARAN UĞUR...30

ACI...MUSA SERT...31

YAĞMUR SESİ...MEHMET BALLI...32

AH SEVDİĞİM...ONUR DEMİRTAŞ...33

EY AŞK ...BARIŞ TÜRK...34

KIYMETLİM...CAĞRI GÜNER...35

BENİ BIRAKMA...BERK AKKOL...41

YOKTUR ÖLÜMSÜZLÜK...BERKAY SEVİNÇ...42

YOLCULUK...HASAN EREN SÖZSOY...43

BENİM ANNEM BİR MELEK...İLKİM ŞUARA FINDIK...44

SON KEZ...BARIŞ YILMAZ...45

BEKLİYORUM...MEHMET BÜYÜKŞENGÜR...46

ISSIZ...MEHMET CAN DUMLU...47

SESSİZ GURBET...ONUR KEMERKAYA...48

MİKROFON...SAMET DOĞRUPARMAK...49

KAYBEDİYORUM KENDİMİ...SELİM ÖZEK... 50

GÜLÜMSE...SEMİH ÖZEK...51

DOSTLARLA...ALPERENGİN DAĞCI...52

O GÜNDEN BERİ...ARDA KAYMAK...53

YARALI KALP...SERHAT PERÇİN...54

SENSİZLİK...İLKER AKDOĞAN...55

BAHARIM...ARDA KURUTAN...56

BİR ELMA MİSALİ...KAĞAN BAŞ...57

BIRAKTIĞIN GÜNDEN BERİ...FURKAN KOŞAR...58

AZ KALDI HAYALLERİME...ALİ YAĞIZ GÜREL...59

O GÜN...YAFES ÇINAR...60

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

(16)

SILAM...ZİYA CEBİR...66

DALGALAR...YUSUF PİLİÇ...67

İNSANLIĞIN ZARARI...DOĞUKAN EKER... 68

ORMANLAR...MUHAMMET TALHA GECENGİ...69

EY GÜZEL CUMHURİYET...İSMAİL ENES ŞİMŞEK...70

VATAN...YUSUF ÖZGÜR...71

TÜRKÜZ TÜRK KALACAĞIZ...YUSUF ESEN ÖZDEMİR...72

MUSTAFA KEMAL’E...İZZET KARADAĞ...73

İSİMSİZ KAHRAMANLARA...BURAK CAN DERTSİZ...74

ASKER...BUĞRA YİĞİT KABAR...75

GÜNLER GEÇİYOR...ARDA ASTARCI...76

KIŞ...FATİH OKYAY...77

BİL SEVGİNİN KIYMETİNİ...ARDA GÜNAY...78

SEVDİĞİM...BAYRAM ENES DEİRYÜREK...79

ÖLÜMÜNE SEVMEDİK Mİ?...BUĞRAHAN ODABAŞI...80

SIRTIMDA YARA...BURHAN BAŞ...81

UZAK...ENİS ARDA GENÇOL...82

KAPAT GÖZLERİNİ...EFE BATIN METİN...83

SESİN...EFEHAN ŞANLI...84

İNSANLARIN EN GÜZELİ... İSMAİL YİĞİT GÖRGÖZ...85

HER GÜN...YAĞMUR AKMEŞE...91

DEĞER...SAMET KAYA...92

GÖRÜYORSAN ANLATSANA!...ALİHAN ŞENTÜRK...93

YALNIZLIK...ATAKAN BAYIR...94

KAFAM KARIŞIK...BAKİ ÇELİK...95

İÇİM ÇOK SOĞUK...BAHADIR BAHAR...96

BIRAK ...BERKE ATÇI...97

AŞK...BERKE ŞAFAK... 98

HEY ÖLÜM! ...EFE BARAN ARDIÇ... 99

ÖLÜM...ENES CESUR...100

YOLUN SONU...ERDEM ARDA İNAN...101

ANADOLU...EREN AKÇA...102

VATAN...FAHRETTİN DEMİR...103

BAHAR...HASAN PELVAN...104

DUYGU ...İDRİS EMİR DEMİREL...105

UZAKLARDA...İHSAN BERAT ENGİZ...106

KOLAY DEĞİL...MUHAMMET YASİN BOZKURT...107

SEVİYORUM SENİ...OĞUZHAN ÖZCAN...108

ELLERİMİ ÖYLE SICAK TUT Kİ!...ÖZER NECMETTİN ERTAN...109

NEDİR ÖĞRENCİLİK?...SADIK SAVURAN...110

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

(17)

SILAM...ZİYA CEBİR...66

DALGALAR...YUSUF PİLİÇ...67

İNSANLIĞIN ZARARI...DOĞUKAN EKER... 68

ORMANLAR...MUHAMMET TALHA GECENGİ...69

EY GÜZEL CUMHURİYET...İSMAİL ENES ŞİMŞEK...70

VATAN...YUSUF ÖZGÜR...71

TÜRKÜZ TÜRK KALACAĞIZ...YUSUF ESEN ÖZDEMİR...72

MUSTAFA KEMAL’E...İZZET KARADAĞ...73

İSİMSİZ KAHRAMANLARA...BURAK CAN DERTSİZ...74

ASKER...BUĞRA YİĞİT KABAR...75

GÜNLER GEÇİYOR...ARDA ASTARCI...76

KIŞ...FATİH OKYAY...77

BİL SEVGİNİN KIYMETİNİ...ARDA GÜNAY...78

SEVDİĞİM...BAYRAM ENES DEİRYÜREK...79

ÖLÜMÜNE SEVMEDİK Mİ?...BUĞRAHAN ODABAŞI...80

SIRTIMDA YARA...BURHAN BAŞ...81

UZAK...ENİS ARDA GENÇOL...82

KAPAT GÖZLERİNİ...EFE BATIN METİN...83

SESİN...EFEHAN ŞANLI...84

İNSANLARIN EN GÜZELİ... İSMAİL YİĞİT GÖRGÖZ...85

HER GÜN...YAĞMUR AKMEŞE...91

DEĞER...SAMET KAYA...92

GÖRÜYORSAN ANLATSANA!...ALİHAN ŞENTÜRK...93

YALNIZLIK...ATAKAN BAYIR...94

KAFAM KARIŞIK...BAKİ ÇELİK...95

İÇİM ÇOK SOĞUK...BAHADIR BAHAR...96

BIRAK ...BERKE ATÇI...97

AŞK...BERKE ŞAFAK... 98

HEY ÖLÜM! ...EFE BARAN ARDIÇ... 99

ÖLÜM...ENES CESUR...100

YOLUN SONU...ERDEM ARDA İNAN...101

ANADOLU...EREN AKÇA...102

VATAN...FAHRETTİN DEMİR...103

BAHAR...HASAN PELVAN...104

DUYGU ...İDRİS EMİR DEMİREL...105

UZAKLARDA...İHSAN BERAT ENGİZ...106

KOLAY DEĞİL...MUHAMMET YASİN BOZKURT...107

SEVİYORUM SENİ...OĞUZHAN ÖZCAN...108

ELLERİMİ ÖYLE SICAK TUT Kİ!...ÖZER NECMETTİN ERTAN...109

NEDİR ÖĞRENCİLİK?...SADIK SAVURAN...110

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

(18)

ÖMÜR

Ömür dediğin bir ayrılmazlık uykusu Gökyüzünün anlamsız gürültüsü Her sarıldığımızda güne, umut diye!

Bir ömür kor olup yanmakla geçti

Sevdaları kayıp bir şehrin sadakatiyle Bir gece bir yerde kavuşuruz diye!

“Hep sanmakla geçti”

Aç kaldık.

Susuz kaldık.

Bir lokmaya hasret, Bir merhabaya yitik.

Gözyaşımıza gurbet banmakla geçti!

Dilimizdeki o mahsun şiiri İklim iklim aramak

Mevsim mevsim anmakla geçti!

Sercan DEMİRKOL 9/A

ÖLÜMSÜZ SEVGI

Ruhumun içinde bir bombardıman Zayıfladı içimdeki kale duvarı Surları alınmış, korunaksız bir kale Issız gurbet, buralar sanki yalancı Herkes birbirine hırçın, herkes yabancı Herkesin içinde kuvvetli öfke, amansız acı Her yer sis pus sanki yayla dumanı, Gözgözü görmüyor

Unutulmuş vefanın, sevginin adı Bekliyordum huzur yağmurlarını Ferahlasın içimiz, yayılsın mutluluk Yıkılsın karşısındakine duyduğun öfke!

Mutluluk sarsın ruhunu,

Ellerine dolanan sarmaşıklar yerine Huzur sardı etrafı: kış sesleri, kuş sesleri Şiirler söylendi, sustu haykırışlar Memnundu artık, öfke yoktu içinde Haykırdı mutluluk kendi sesini Öfke ufalanmıştı durduğu yerde

Furkan GAYRETLİOĞLU 9/A

(19)

ÖMÜR

Ömür dediğin bir ayrılmazlık uykusu Gökyüzünün anlamsız gürültüsü Her sarıldığımızda güne, umut diye!

Bir ömür kor olup yanmakla geçti

Sevdaları kayıp bir şehrin sadakatiyle Bir gece bir yerde kavuşuruz diye!

“Hep sanmakla geçti”

Aç kaldık.

Susuz kaldık.

Bir lokmaya hasret, Bir merhabaya yitik.

Gözyaşımıza gurbet banmakla geçti!

Dilimizdeki o mahsun şiiri İklim iklim aramak

Mevsim mevsim anmakla geçti!

Sercan DEMİRKOL 9/A

ÖLÜMSÜZ SEVGI

Ruhumun içinde bir bombardıman Zayıfladı içimdeki kale duvarı Surları alınmış, korunaksız bir kale Issız gurbet, buralar sanki yalancı Herkes birbirine hırçın, herkes yabancı Herkesin içinde kuvvetli öfke, amansız acı Her yer sis pus sanki yayla dumanı, Gözgözü görmüyor

Unutulmuş vefanın, sevginin adı Bekliyordum huzur yağmurlarını Ferahlasın içimiz, yayılsın mutluluk Yıkılsın karşısındakine duyduğun öfke!

Mutluluk sarsın ruhunu,

Ellerine dolanan sarmaşıklar yerine Huzur sardı etrafı: kış sesleri, kuş sesleri Şiirler söylendi, sustu haykırışlar Memnundu artık, öfke yoktu içinde Haykırdı mutluluk kendi sesini Öfke ufalanmıştı durduğu yerde

Furkan GAYRETLİOĞLU 9/A

(20)

“Depremde hayatını kaybedenler için...”

SESIMI DUY

Evinin önünde yıkık, yorgun duvarlar Arası yosun tutmuş taşlar, sarmaşıklar Evladını sarıp sarmalayan analar misali Soğuktan titriyor ağaç yaprakları

Bahçede rüzgarın salladığı boş bir salıncak Damla damla gözyaşları akıtıyor kuş yuvası!

Kimseyi beklemeyen kimsesiz kapılar, yıkık, çökük

Çatılarda hasretliklerin açtığı büyük yaralar yarıklardan da derin!

Askerdeki yarini bekler gibi bekliyor sahiplerini, Sahipsiz oyuncaklar

Duvarlarda minik el izlerinin bıraktığı çığlıklar Sobanın üzerindeki portakal kabukları savruldular Pencerenin kenarında o naif kokular silindiler Ezilerek, boğularak sonsuzluğa gittiler!

Küçük yavrusunu sakınıp koklayan aldığı nefesten bile sakınan Ana, çığlık çığlığa

Son bir kez sesini duyayım diye yalvarıyor!

Ne gören vardı onu orda ne duyan

Yavaş yavaş taşlar eziyordu yavrusunun narin bedenini, Duymasalar da sesini

Anasının sesini duymak yetiyordu o minik bedene biraz nefes için Ufak ruhuna acı bastırıyordu sürekli, son çığlıklarını duydu annesi

2020

Seni de diğer yıllar gibi hevesle beklemiştik...

Pastalar kestik, mumlar üfledik, Dilek tuttuk hatta, güzellikler diledik!

Müjdeler getirmek yerine,

Bin bir türlü acılarla donanıp geldin bize Günlerce süren yangınlar,

Kaçamayan hayvanlar

Canlı canlı, cayır cayır yandılar Üzülürken biz dünyanın derdine Depremler vurdu kendi memleketimize!

Günler geçtikçe geldi, kötü haberler Elazığ’da, Malatya’da Van’da Enkaz altında

Canlarımız, canlarını verdiler!

Enkazdan çıkanlarda acı, korku ve keder Acı çığlıklar yükseldi yine

Karanlık yıkıklardan Unutulmazdı o haykırışlar Silinmedi kulaklardan

Tam geçti acılar, bitti sıkıntılar derken Virüslerle tanıştık,maskeler, eldivenler Kısıtlama günleriyle kısıtlandı neşemiz Değişti hayatımız,

(21)

“Depremde hayatını kaybedenler için...”

SESIMI DUY

Evinin önünde yıkık, yorgun duvarlar Arası yosun tutmuş taşlar, sarmaşıklar Evladını sarıp sarmalayan analar misali Soğuktan titriyor ağaç yaprakları

Bahçede rüzgarın salladığı boş bir salıncak Damla damla gözyaşları akıtıyor kuş yuvası!

Kimseyi beklemeyen kimsesiz kapılar, yıkık, çökük

Çatılarda hasretliklerin açtığı büyük yaralar yarıklardan da derin!

Askerdeki yarini bekler gibi bekliyor sahiplerini, Sahipsiz oyuncaklar

Duvarlarda minik el izlerinin bıraktığı çığlıklar Sobanın üzerindeki portakal kabukları savruldular Pencerenin kenarında o naif kokular silindiler Ezilerek, boğularak sonsuzluğa gittiler!

Küçük yavrusunu sakınıp koklayan aldığı nefesten bile sakınan Ana, çığlık çığlığa

Son bir kez sesini duyayım diye yalvarıyor!

Ne gören vardı onu orda ne duyan

Yavaş yavaş taşlar eziyordu yavrusunun narin bedenini, Duymasalar da sesini

Anasının sesini duymak yetiyordu o minik bedene biraz nefes için Ufak ruhuna acı bastırıyordu sürekli, son çığlıklarını duydu annesi

2020

Seni de diğer yıllar gibi hevesle beklemiştik...

Pastalar kestik, mumlar üfledik, Dilek tuttuk hatta, güzellikler diledik!

Müjdeler getirmek yerine,

Bin bir türlü acılarla donanıp geldin bize Günlerce süren yangınlar,

Kaçamayan hayvanlar

Canlı canlı, cayır cayır yandılar Üzülürken biz dünyanın derdine Depremler vurdu kendi memleketimize!

Günler geçtikçe geldi, kötü haberler Elazığ’da, Malatya’da Van’da Enkaz altında

Canlarımız, canlarını verdiler!

Enkazdan çıkanlarda acı, korku ve keder Acı çığlıklar yükseldi yine

Karanlık yıkıklardan Unutulmazdı o haykırışlar Silinmedi kulaklardan

Tam geçti acılar, bitti sıkıntılar derken Virüslerle tanıştık,maskeler, eldivenler Kısıtlama günleriyle kısıtlandı neşemiz Değişti hayatımız,

(22)

“Korona’dan hayatını kaybedenlere”

ZOR GÜNLER

Ölümden geçtik, sayılarla yol alabildik Gördük, duyduk acıyı! Dilerim ders alabildik Bir rüzgâr misali geçmedi zaman

Acıyla, sıkıntıyla ancak; yoğrulabildik

Yandı yürekler, tutuştu evler Elini bile tutamadan ayrıldı eşler Anlatsan anlatılmaz geçen bu zor günler Yaşanmasın bundan sonra, buna benzer çileler

İbrahim DOĞRUK 9/A

“Korona için”

DÜN, BÜGÜN, YARIN

Dün... Dün, güzeldi, Gezdik, dolaştık, Sarıldık... Yaşadık

Bugün...

Bügün, zor, kasvetli, bugün maskeli...

Çin’den yayılıp dünyaya Korku saldı insanlığa

Sayısız canımız kurban gitti covid-19’a

Yarın... Umut için..

Sonra bulundu çaresi Ümitlendirdi herkesi

Derman buldu Türk doktorlar Dünyaya umut oldular...

Abdurrahman AY

(23)

“Korona’dan hayatını kaybedenlere”

ZOR GÜNLER

Ölümden geçtik, sayılarla yol alabildik Gördük, duyduk acıyı! Dilerim ders alabildik Bir rüzgâr misali geçmedi zaman

Acıyla, sıkıntıyla ancak; yoğrulabildik

Yandı yürekler, tutuştu evler Elini bile tutamadan ayrıldı eşler Anlatsan anlatılmaz geçen bu zor günler Yaşanmasın bundan sonra, buna benzer çileler

İbrahim DOĞRUK 9/A

“Korona için”

DÜN, BÜGÜN, YARIN

Dün...

Dün, güzeldi, Gezdik, dolaştık, Sarıldık...

Yaşadık

Bugün...

Bügün, zor, kasvetli, bugün maskeli...

Çin’den yayılıp dünyaya Korku saldı insanlığa

Sayısız canımız kurban gitti covid-19’a

Yarın...

Umut için..

Sonra bulundu çaresi Ümitlendirdi herkesi

Derman buldu Türk doktorlar Dünyaya umut oldular...

Abdurrahman AY

(24)

GIDEN ZAMAN

Her gecenin, bir sabahı O sabahın, çıkmazları vardır!

Hayatta, dalıp gidersin O eşsiz yola

Hiç bitmesin dediğin anda Açılır perde!

Sıkarsın kendini Ama olmaz gelmez geri Derin nefes alışların, İçinde boğulursun!

Ah o günler, bir rüya gibidir Uçar gider, tutamazsın!

İşte hayat , senin için artık

Belki de bir serçenin gözyaşı kadar değerlidir.

Bu hayat senin

Kıymetini bildiğin her gün Belki de yeniden

Doğduğun gündür!

Selen TOĞRAL 9/B

YALNIZ

Gün doğdu, insan doğdu İnsan kendi içinde Bir mutluluk buldu. Seven oldu, sevmeyen oldu Büyüdü acısı, labirent oldu!

Kendi ayaklarının üstünde durarak Düştü, ağladı, kalktı yeniden ağlayarak Kimisi cahil dedi, kimisi güldü

Hayat onu başta çok üzmedi Daha hiçbir şeyin farkında değildi

Saftı ve temizdi aklıyla, dünyayı iyi zannetti Sevdi, sevildi, dostlar edindi

Yavaş yavaş öğrendi

Dünyayi, dünyadakilerin gerçek rengini Şairlerle tanıştı, şiirleri çok sevdi Sevmekle kalmadı, o da yazmak istedi Acıları kuvvetlenince

Kendini aşkına bağladı; ama sevdikleri onu Yüzüstü bıraktı

Hem kendinden hem dünyadan yeniden şüphe etti Korkuyu öğrendi

Ama insanlar ona korkusuyla savaşmayı değil Korkularından kaçmayı öğrettti

(25)

GIDEN ZAMAN

Her gecenin, bir sabahı O sabahın, çıkmazları vardır!

Hayatta, dalıp gidersin O eşsiz yola

Hiç bitmesin dediğin anda Açılır perde!

Sıkarsın kendini Ama olmaz gelmez geri Derin nefes alışların, İçinde boğulursun!

Ah o günler, bir rüya gibidir Uçar gider, tutamazsın!

İşte hayat , senin için artık

Belki de bir serçenin gözyaşı kadar değerlidir.

Bu hayat senin

Kıymetini bildiğin her gün Belki de yeniden

Doğduğun gündür!

Selen TOĞRAL 9/B

YALNIZ

Gün doğdu, insan doğdu İnsan kendi içinde Bir mutluluk buldu.

Seven oldu, sevmeyen oldu Büyüdü acısı, labirent oldu!

Kendi ayaklarının üstünde durarak Düştü, ağladı, kalktı yeniden ağlayarak Kimisi cahil dedi, kimisi güldü

Hayat onu başta çok üzmedi Daha hiçbir şeyin farkında değildi

Saftı ve temizdi aklıyla, dünyayı iyi zannetti Sevdi, sevildi, dostlar edindi

Yavaş yavaş öğrendi

Dünyayi, dünyadakilerin gerçek rengini Şairlerle tanıştı, şiirleri çok sevdi Sevmekle kalmadı, o da yazmak istedi Acıları kuvvetlenince

Kendini aşkına bağladı; ama sevdikleri onu Yüzüstü bıraktı

Hem kendinden hem dünyadan yeniden şüphe etti Korkuyu öğrendi

Ama insanlar ona korkusuyla savaşmayı değil Korkularından kaçmayı öğrettti

(26)

HAYALLERIN HAYATI

Bir hayal kuruyorum İçinde sonsuzluğun nehri Yanıbaşımda bir kız çocuğu Kokluyor karanfilleri Bir hayal kuruyorum Yanı başımda Neşat Ertaş Kıpraşıyor içim bir anda Her saza dokunuşunda Bir hayal kuruyorum Küçük bir terzi dükkanında Kendime bakıyorum her gün Küçük bir cep aynasından Hayalim bitmiyor bir seferde Issız köyde solmuyor çiçek Her kokladığımda gelir aklıma Umutlarım yok olduğunda

Hayaller işte kimi yalan kimi gerçek Geliyor insanın aklına birdenbire İçindeki umut çığlıklarıyla beraber

Yeniliyorum hayallerimi her günün gecesinde

CANIN SAĞOLSUN

“Gül” idin benim için bir anda soldun Hiç ayrı gayrı yokken, birden el oldun Sevgiyi yok sayıp yalanla doldun Mutlu ol sen yeter, canın sağolsun Karanlık gündüzler, uzayan geceler Dilimde hep ismin, gönül heceler Alıp götürüp de idam etseler Yine de çok sevdim, canın sağolsun Elinden olsa da bir gün ölümüm Tükenip bitiyor, bu fani ömrüm Hiç laf dinlemiyor, bu asi gönlüm Yine de kızamam, canın sağolsun Hatıralardır, beni böyle avutan Sevgidir, bedenimi ayakta tutan O güzel gözlerin, cana can katan Ölürsem de boş ver, canın sağolsun Yazacak derman yok, bu son satırım Sorulmasın isterse, bin yıl hatırım Boş ver anılarım, gönülde olsun Son nefesimi versem de, Canın sağ olsun!

(27)

HAYALLERIN HAYATI

Bir hayal kuruyorum İçinde sonsuzluğun nehri Yanıbaşımda bir kız çocuğu Kokluyor karanfilleri Bir hayal kuruyorum Yanı başımda Neşat Ertaş Kıpraşıyor içim bir anda Her saza dokunuşunda Bir hayal kuruyorum Küçük bir terzi dükkanında Kendime bakıyorum her gün Küçük bir cep aynasından Hayalim bitmiyor bir seferde Issız köyde solmuyor çiçek Her kokladığımda gelir aklıma Umutlarım yok olduğunda

Hayaller işte kimi yalan kimi gerçek Geliyor insanın aklına birdenbire İçindeki umut çığlıklarıyla beraber

Yeniliyorum hayallerimi her günün gecesinde

CANIN SAĞOLSUN

“Gül” idin benim için bir anda soldun Hiç ayrı gayrı yokken, birden el oldun Sevgiyi yok sayıp yalanla doldun Mutlu ol sen yeter, canın sağolsun Karanlık gündüzler, uzayan geceler Dilimde hep ismin, gönül heceler Alıp götürüp de idam etseler Yine de çok sevdim, canın sağolsun Elinden olsa da bir gün ölümüm Tükenip bitiyor, bu fani ömrüm Hiç laf dinlemiyor, bu asi gönlüm Yine de kızamam, canın sağolsun Hatıralardır, beni böyle avutan Sevgidir, bedenimi ayakta tutan O güzel gözlerin, cana can katan Ölürsem de boş ver, canın sağolsun Yazacak derman yok, bu son satırım Sorulmasın isterse, bin yıl hatırım Boş ver anılarım, gönülde olsun Son nefesimi versem de, Canın sağ olsun!

(28)

YARALI KALP

Her gün bir tepenin yamacında Rastlıyorum sana.

Bir gün yeşilsin, başka gün mavi!

İçimi heyecan kaplıyor amansızca Kaybolacaksın diye ödüm kopuyor!

Sana bakınca yıldızlar yere iniyor Kamaşıyor gözlerim, gecem aydınlanıyor!

Ay, hürmetinden sana bakmıyor Kaybolacaksın diye ödüm kopuyor!

Ya hüzün dolarsa gecelerime,

Ya yine yalnızlık, kaplarsa senin yerini Kapkara düşünceler beynimin içinde Bekliyorum kendimi,

Yalnızlık kokan karanlık bir ev misali!

Melih GÜNGÖR 9/A

“Korona’nın Yansımaları”

SONBAHAR

İçim sonbahar sanki, Her yer sarı, ağaçlar sarı!

Odama savrulmuş nemli yapraklar Göllerin kıyısından esip gelmişler Beni bir mateme sürükler bu renkler!

Gelsin artık bahar, bitsin içimdeki kış Kurusun ortalık kalmasın kimsede keder!

Gölde yüzüp zıplayan balıklar O güzel kuş sesleri

Geceleri parlayan ateş böcekleri Yağan yağmurun sesi

Dönsün artık geri!

Kamil Barkın KURT 9/D

(29)

YARALI KALP

Her gün bir tepenin yamacında Rastlıyorum sana.

Bir gün yeşilsin, başka gün mavi!

İçimi heyecan kaplıyor amansızca Kaybolacaksın diye ödüm kopuyor!

Sana bakınca yıldızlar yere iniyor Kamaşıyor gözlerim, gecem aydınlanıyor!

Ay, hürmetinden sana bakmıyor Kaybolacaksın diye ödüm kopuyor!

Ya hüzün dolarsa gecelerime,

Ya yine yalnızlık, kaplarsa senin yerini Kapkara düşünceler beynimin içinde Bekliyorum kendimi,

Yalnızlık kokan karanlık bir ev misali!

Melih GÜNGÖR 9/A

“Korona’nın Yansımaları”

SONBAHAR

İçim sonbahar sanki, Her yer sarı, ağaçlar sarı!

Odama savrulmuş nemli yapraklar Göllerin kıyısından esip gelmişler Beni bir mateme sürükler bu renkler!

Gelsin artık bahar, bitsin içimdeki kış Kurusun ortalık kalmasın kimsede keder!

Gölde yüzüp zıplayan balıklar O güzel kuş sesleri

Geceleri parlayan ateş böcekleri Yağan yağmurun sesi

Dönsün artık geri!

Kamil Barkın KURT 9/D

(30)

KARA KUTU

Bir yıldırım düştü

İçime, ciğerime, orta yerime Rotamdan çıktım, yere çakıldım, Bildiğin enkazın ortasındayım!

Ararsan bulursun, Ben bir kara kutuyum.

Benim sesimin sana ulaşma imkanı olsa da, Biliyorum ki senin sesin

Kulaklarıma değmeyecek asla!

Kalbimin sesinini daha az duyuyorum, Hissetmiyorum bedenimi

Sen misin üstümdeki ağırlık, Hasretin mi?

Bu kara kutudan ölçemiyorum?

İki gölge geldi sordular sual.

Burada kimse bulamaz moral!

Belki sen de gelirsin bir gün Kara kutunun gömüldüğü o yere.

Sorarsın hatır, hal!

Utku TÜRKOĞLU 9/A

BIR DELI SEVGI

İlkbahar mı geliyor nedir bu neşe?

Her yer cıvıl cıvıl kuş sesi, çümbüş Yüzümde anlamsız bir gülümseme Evet bahar geliyor tüm renkleriyle...

İlkbahar mı geliyor, bitti mi karanlık?

Karların arasında kardelen baş gösteriyor Karlar bırakıyor yerini yeşile

İlkbahar geliyor tüm heybetiyle

Kara bulutlar çekilsin gökkubbemizden Toprak yağmur gibi mis gibi koksun Güneş gelsin otursun baş köşesine Çekilsin karlar, ırmaklar çoşsun

Emirhan AYDOĞAN 9/C

(31)

KARA KUTU

Bir yıldırım düştü

İçime, ciğerime, orta yerime Rotamdan çıktım, yere çakıldım, Bildiğin enkazın ortasındayım!

Ararsan bulursun, Ben bir kara kutuyum.

Benim sesimin sana ulaşma imkanı olsa da, Biliyorum ki senin sesin

Kulaklarıma değmeyecek asla!

Kalbimin sesinini daha az duyuyorum, Hissetmiyorum bedenimi

Sen misin üstümdeki ağırlık, Hasretin mi?

Bu kara kutudan ölçemiyorum?

İki gölge geldi sordular sual.

Burada kimse bulamaz moral!

Belki sen de gelirsin bir gün Kara kutunun gömüldüğü o yere.

Sorarsın hatır, hal!

Utku TÜRKOĞLU 9/A

BIR DELI SEVGI

İlkbahar mı geliyor nedir bu neşe?

Her yer cıvıl cıvıl kuş sesi, çümbüş Yüzümde anlamsız bir gülümseme Evet bahar geliyor tüm renkleriyle...

İlkbahar mı geliyor, bitti mi karanlık?

Karların arasında kardelen baş gösteriyor Karlar bırakıyor yerini yeşile

İlkbahar geliyor tüm heybetiyle

Kara bulutlar çekilsin gökkubbemizden Toprak yağmur gibi mis gibi koksun Güneş gelsin otursun baş köşesine Çekilsin karlar, ırmaklar çoşsun

Emirhan AYDOĞAN 9/C

(32)

ACI

Su yok, acı var!

Hani ölümün kokusu yoktu!

Ölene göre kokunun çeşidi çokmuş Huzur yok, duvar var!

İyi kalpli olanlar altında kalmış!

Kurumuş bir yaprak gibiydi kalbim Açmak istedi, açacak dal bulamadı Bir faili mechul kurşun kadar kısaydı Ömrüm tetikten çıktı, o an sonlandı!

Elime baktım ki kırmızı olmuş Sessiz ve sakin yere uzandım Düştüm toprağa tohum misali Yandım, kandım, ufalandım Muhtemelen sen diye çiçek açarım!

Musa SERT 9/A ANLATACAKLARIM

Bizim hikaye;

İp gibi upuzun ve de çok ince Asılsam kopacak belli netice?

Benim çocukluğum, anılarım, Hayatım servet

Senin gözyaşların da var mı hikmet?

Para her şey değil! Anlaman uzun sürdü!

Sağlık elden gidince, uyandın uykulardan Eski günlerin rüyaymış, kabusun başladı, Hali hazırdan...

Evet, çok geç anladın!

Mutlu çoçukluk, servetti.

Bilinmeyen diyarlarda

Peter ve Wendy gibi savaşmıştık canavarlarla Bilemezdim kötülerin kazanıp iyilerin kaybedeceğini Senin beni bırakıp upuzun bir yolculuğa gideceğini

Ahmet Baran UĞUR 9/B

(33)

ACI

Su yok, acı var!

Hani ölümün kokusu yoktu!

Ölene göre kokunun çeşidi çokmuş Huzur yok, duvar var!

İyi kalpli olanlar altında kalmış!

Kurumuş bir yaprak gibiydi kalbim Açmak istedi, açacak dal bulamadı Bir faili mechul kurşun kadar kısaydı Ömrüm tetikten çıktı, o an sonlandı!

Elime baktım ki kırmızı olmuş Sessiz ve sakin yere uzandım Düştüm toprağa tohum misali Yandım, kandım, ufalandım Muhtemelen sen diye çiçek açarım!

Musa SERT 9/A ANLATACAKLARIM

Bizim hikaye;

İp gibi upuzun ve de çok ince Asılsam kopacak belli netice?

Benim çocukluğum, anılarım, Hayatım servet

Senin gözyaşların da var mı hikmet?

Para her şey değil! Anlaman uzun sürdü!

Sağlık elden gidince, uyandın uykulardan Eski günlerin rüyaymış, kabusun başladı, Hali hazırdan...

Evet, çok geç anladın!

Mutlu çoçukluk, servetti.

Bilinmeyen diyarlarda

Peter ve Wendy gibi savaşmıştık canavarlarla Bilemezdim kötülerin kazanıp iyilerin kaybedeceğini Senin beni bırakıp upuzun bir yolculuğa gideceğini

Ahmet Baran UĞUR 9/B

(34)

AH SEVDIĞIM

Sesin rüzgar gibi, Huzurumsun

Ama geçip gidiyorsun Kuvvetli esiyorsun geceleri Ah, sevdiğim beni korkutuyorsun Gerçekler yüzüme taş gibi çarpar Sesin hala kulaklarımda

Türküler yakar!

Ah, sevdiğim çokça ağlatıyorsun Deniz gibi kokar saçların Güneş gibi yakar gözlerin

Tüm duvarlarımda senin resimlerin Ah, sevdiğim bende çoğalıyorsun Su damlası gibisin

Şeffaf ve temiz

İçimde biriktikçe birikiyorsun.

Ah sevdiğim, berraklığınla beni şaşırtıyorsun!

Onur DEMİRTAŞ 9/B

“Korona’nın Yansımaları”

YAĞMUR SESI

Yağmur yağıyor çok uzaklarda, Ben burda üşüyorum

Gözüm dalıyor dağlara, Orda çiçek kokluyorum.

Bir taşın arkasına bir keçi saklanıyor, Ağzında bir tutam ot, sesini duyuyorum Peşinden koşmak istiyorum, koşamıyorum

Yağmur yağıyor çok uzaklarda, Evde soba yanıyor

Odunun sesi, yağmurun sesine Meydan okuyor...

Onlar restleşiyor, Ben evde tutsak

Esaretim beni hüzünlendiriyor Hüzün sardı her yeri

Çamda yağmur taneleri Yağmur yağıyor uzaklarda Gözüm daliyor dağlara

Mehmet BALLI 9/A

(35)

AH SEVDIĞIM

Sesin rüzgar gibi, Huzurumsun

Ama geçip gidiyorsun Kuvvetli esiyorsun geceleri Ah, sevdiğim beni korkutuyorsun Gerçekler yüzüme taş gibi çarpar Sesin hala kulaklarımda

Türküler yakar!

Ah, sevdiğim çokça ağlatıyorsun Deniz gibi kokar saçların Güneş gibi yakar gözlerin

Tüm duvarlarımda senin resimlerin Ah, sevdiğim bende çoğalıyorsun Su damlası gibisin

Şeffaf ve temiz

İçimde biriktikçe birikiyorsun.

Ah sevdiğim, berraklığınla beni şaşırtıyorsun!

Onur DEMİRTAŞ 9/B

“Korona’nın Yansımaları”

YAĞMUR SESI

Yağmur yağıyor çok uzaklarda, Ben burda üşüyorum

Gözüm dalıyor dağlara, Orda çiçek kokluyorum.

Bir taşın arkasına bir keçi saklanıyor, Ağzında bir tutam ot, sesini duyuyorum Peşinden koşmak istiyorum, koşamıyorum

Yağmur yağıyor çok uzaklarda, Evde soba yanıyor

Odunun sesi, yağmurun sesine Meydan okuyor...

Onlar restleşiyor, Ben evde tutsak

Esaretim beni hüzünlendiriyor Hüzün sardı her yeri

Çamda yağmur taneleri Yağmur yağıyor uzaklarda Gözüm daliyor dağlara

Mehmet BALLI 9/A

(36)

“Güzel Annelerimize...”

KIYMETLIM

Hayat upuzun bir macera, Zorluklar da var, kolaylıklar da Zor durumlarda yanınızdadır bir dağ Sizi herkesten çok sever

Kıymetlidir, Candır cananınıza

Rüzgar değse teninize, yanar onun içi Siz demeseniz de üzgünüm diye Bilir o, hisseder tüm derdinizi!

Balıklar susuz nasıl nefes alamazsa?

O da sesinizi duymadan, duramaz asla!

Kendinden çok, sizi düşünür Sesiniz onun için bir şükür Eksilmez asla sevgisi Bir damla gözyaşınız Ölümdür ona sanki

Ona en güzel hediye sizsiniz!

Sizin gülüşleriniz, onda güneş açtırır.

Anneler destandır, anlatılmaz yaşanır Şu dünyada gözüken tek melek onlardır!

Çağrı GÜNER EY! AŞK

Ey! Gönlümün en güzel baharı, Seninle çiçek açtı bu sevda.

Yaz eyledin, gül eyledin, Seninle tutundum yepyeni aşka.

Vazgeçilmez bir tutkusun artık hayatımda!

Kokladığım her yerde, senin kokun Gündüz hayalimde, gece rüyalarımda Ellerimi öyle sıcak tut ki, ısınsın içim Kerem ile Aslı bizi kıskansın için için Bir an olsun aklımdan çıkmasın resmin!

Baktığım her yerde senin hayalin...

Gözlerinde ısınmak, Gamzende kaybolmak , Çiseli sabahlarda

Şiirler okumak, isterim sana Cırcır böceklerinin ıssızlığında Ey! Aşk...

Barış TÜRK 9/B

(37)

“Güzel Annelerimize...”

KIYMETLIM

Hayat upuzun bir macera, Zorluklar da var, kolaylıklar da Zor durumlarda yanınızdadır bir dağ Sizi herkesten çok sever

Kıymetlidir, Candır cananınıza

Rüzgar değse teninize, yanar onun içi Siz demeseniz de üzgünüm diye Bilir o, hisseder tüm derdinizi!

Balıklar susuz nasıl nefes alamazsa?

O da sesinizi duymadan, duramaz asla!

Kendinden çok, sizi düşünür Sesiniz onun için bir şükür Eksilmez asla sevgisi Bir damla gözyaşınız Ölümdür ona sanki

Ona en güzel hediye sizsiniz!

Sizin gülüşleriniz, onda güneş açtırır.

Anneler destandır, anlatılmaz yaşanır Şu dünyada gözüken tek melek onlardır!

Çağrı GÜNER EY! AŞK

Ey! Gönlümün en güzel baharı, Seninle çiçek açtı bu sevda.

Yaz eyledin, gül eyledin, Seninle tutundum yepyeni aşka.

Vazgeçilmez bir tutkusun artık hayatımda!

Kokladığım her yerde, senin kokun Gündüz hayalimde, gece rüyalarımda Ellerimi öyle sıcak tut ki, ısınsın içim Kerem ile Aslı bizi kıskansın için için Bir an olsun aklımdan çıkmasın resmin!

Baktığım her yerde senin hayalin...

Gözlerinde ısınmak, Gamzende kaybolmak , Çiseli sabahlarda

Şiirler okumak, isterim sana Cırcır böceklerinin ıssızlığında Ey! Aşk...

Barış TÜRK 9/B

(38)

“Depremden Arda Kalan”

ANILAR

Yanımdan gitmeyin anılar Hatırlamak isterim çocukluğumu Saf yürekli temiz ve renkli olduğumu Her bir renk, tek bir renge dönmeden Mutluydum, mutlu yaşadım ben Sevinçler boğuldu,

Hüzünler ve ağlamalar sardı her yeri, 6.8’lerle kapattık geceyi

Herkes kan revan içinde Ben ise yangın

Para için, mülk için ağlıyorlar Ben ise renkli hatıralarıma Geriye sadece gri betonlar

Bari yanımdan gitmeyin mutlu anılar

Biray SEVER 9/A

“Maziyi Özleyenlere”

ESKI DOSTUM

Sen bensiz ben sensiz, Gurbete düştük sanki Kayboldu toplarımız,

Yıkıldı saklanbaç duvarlarımız!

Eskisi gibi çıksak dışarı Oyunlar oynasak

Ben sana top atsam; ama gol olmasa!

Yenmesek ; sadece sevsek birbirimizi Sen saklansan ,ben de seni arasam En sonunda bulunca birbirimizi Sarılsak, sarılsak,hiç ayrılmasak Kayan yıldız gibi kaydı çoçukluğumuz Fakat dilek tutmaya fırsat olmadı Kayan yıldızlar geri dönemez tamam!

Dönülmez yollarda, Karşıma çıkamaz mısın?

Ömer Bora AKALIN 9/B

(39)

“Depremden Arda Kalan”

ANILAR

Yanımdan gitmeyin anılar Hatırlamak isterim çocukluğumu Saf yürekli temiz ve renkli olduğumu Her bir renk, tek bir renge dönmeden Mutluydum, mutlu yaşadım ben Sevinçler boğuldu,

Hüzünler ve ağlamalar sardı her yeri, 6.8’lerle kapattık geceyi

Herkes kan revan içinde Ben ise yangın

Para için, mülk için ağlıyorlar Ben ise renkli hatıralarıma Geriye sadece gri betonlar

Bari yanımdan gitmeyin mutlu anılar

Biray SEVER 9/A

“Maziyi Özleyenlere”

ESKI DOSTUM

Sen bensiz ben sensiz, Gurbete düştük sanki Kayboldu toplarımız,

Yıkıldı saklanbaç duvarlarımız!

Eskisi gibi çıksak dışarı Oyunlar oynasak

Ben sana top atsam; ama gol olmasa!

Yenmesek ; sadece sevsek birbirimizi Sen saklansan ,ben de seni arasam En sonunda bulunca birbirimizi Sarılsak, sarılsak,hiç ayrılmasak Kayan yıldız gibi kaydı çoçukluğumuz Fakat dilek tutmaya fırsat olmadı Kayan yıldızlar geri dönemez tamam!

Dönülmez yollarda, Karşıma çıkamaz mısın?

Ömer Bora AKALIN 9/B

(40)

SADECE SEN VE BEN

Güneşin doğmaya el uzattığı saatlerde Geceden yağan yağmur,

Bir güzellik katmış sana Camdan seni izliyorum Parlıyorsun gökyüzünde Parıldıyorsun durmadan, Gözlerimi alıyorsun İnci, mercan gibisin Çok zor bir bilmecesin

Güneş tam doğduğunda kayboluyorsun

“Seni özlüyorum”, Bana oyun oynuyorsun Gündüzleri küsüp gider gibisin Geceleri “özledim” diye geliyorsun Bir çare buldum kavuşmak için Bir rüyaya dalsam ve hiç uyanmasam Sen gidemesen, bana da mecbur kalsan

Enes Emre KIRAÇ 9/A

GÜLÜŞÜM OL

Sevgilim,

Bugün gülüşün ile uyandır beni Gülüşüm ol!

Işığın doğsun rüyalarıma, aydınlat beni Işığım ol!

Günlerin biri başlar biri biter Küçük Prens’te

Sen “ gül” üm ol!

Ben sende diken Sen yıldız ol!

Ben sadece ay

Leyla Mecnıun’u sevmiş.

Ferhat Şirin’i...

Biz de şimdi senle onlar gibi, İki deli sevgili

Onlar yanmış, bir türlü kavuşamamış Benim kalbim sana donmuş

Hangi mevsim gelirse gelsin Aşkım hiç bozulmamış

Emir Talha AVDAŞ

(41)

SADECE SEN VE BEN

Güneşin doğmaya el uzattığı saatlerde Geceden yağan yağmur,

Bir güzellik katmış sana Camdan seni izliyorum Parlıyorsun gökyüzünde Parıldıyorsun durmadan, Gözlerimi alıyorsun İnci, mercan gibisin Çok zor bir bilmecesin

Güneş tam doğduğunda kayboluyorsun

“Seni özlüyorum”, Bana oyun oynuyorsun Gündüzleri küsüp gider gibisin Geceleri “özledim” diye geliyorsun Bir çare buldum kavuşmak için Bir rüyaya dalsam ve hiç uyanmasam Sen gidemesen, bana da mecbur kalsan

Enes Emre KIRAÇ 9/A

GÜLÜŞÜM OL

Sevgilim,

Bugün gülüşün ile uyandır beni Gülüşüm ol!

Işığın doğsun rüyalarıma, aydınlat beni Işığım ol!

Günlerin biri başlar biri biter Küçük Prens’te

Sen “ gül” üm ol!

Ben sende diken Sen yıldız ol!

Ben sadece ay

Leyla Mecnıun’u sevmiş.

Ferhat Şirin’i...

Biz de şimdi senle onlar gibi, İki deli sevgili

Onlar yanmış, bir türlü kavuşamamış Benim kalbim sana donmuş

Hangi mevsim gelirse gelsin Aşkım hiç bozulmamış

Emir Talha AVDAŞ

(42)

BENI BIRAKMA

Neden bırakıp gittin? Unuttun her şeyi, kenara ittin Bu terkediş sana kolay, Bana ağır!

Benim ruhum sensiz kör, Sensiz sağır!

Neden terk eder insan sevdiğini?

Nasıl kalkar, düştüğü boşluklardan?

Madem terketmek, sana kolay Bilirsin sen cevaplarını

Kurtar beni hadi bu zor sorulardan?

Berk AKKOL 9/A

VEDA

Karanlıktır geceler İnsanı deli ederler Işıksız karanlıklar Yalnız kalpleri delerler...

Sensiz neylesin bu kalp?

Yollarını gözler hep

Issızlaştı dünyam sessizliğinle Kaldım bir başıma

Senin siyah gönlünle...

Efe Emre DUMLU 9/A

(43)

BENI BIRAKMA

Neden bırakıp gittin?

Unuttun her şeyi, kenara ittin Bu terkediş sana kolay, Bana ağır!

Benim ruhum sensiz kör, Sensiz sağır!

Neden terk eder insan sevdiğini?

Nasıl kalkar, düştüğü boşluklardan?

Madem terketmek, sana kolay Bilirsin sen cevaplarını

Kurtar beni hadi bu zor sorulardan?

Berk AKKOL 9/A

VEDA

Karanlıktır geceler İnsanı deli ederler Işıksız karanlıklar Yalnız kalpleri delerler...

Sensiz neylesin bu kalp?

Yollarını gözler hep

Issızlaştı dünyam sessizliğinle Kaldım bir başıma

Senin siyah gönlünle...

Efe Emre DUMLU 9/A

(44)

“Umreden Sonra”

YOLCULUK

Yolcuydum kendi içimde Sessizdim

Rahatsız etmedim kendimden başkasını Ruhum serinledi yine kendi sesimle Kapkaranlık yollarda

Kendi başıma Birkaç sokak lambası Aydınlatsa ya beni!

Yollar versin huzur garip başıma Huzursuzluk dört duvar

Ben garip esir

Kendimin zındanıyım kendi kabımda Sensiz olmuyor bu yolculuk

Boğazıma çöküyor, Çöllerin kırmızı kumu Ne içsem susuzum, Suya doyamıyorum

Ruhum tekrar zemzemden içmek istiyor.

Hasan Eren SÖZSOY 9/A

“Yaşarken Kıymetini Bilmediğimiz Aile Büyüklerine”

YOKTUR ÖLÜMSÜZLÜK

Sevdiğimizi söyleriz büyüklerimizi; ama bazen inanmayarak Vakit geçirmeye razı geliriz; ama çoğu zaman nazlanarak Kimse istemez sevdiklerini doğrudan kırmak

Canını yakmak

Ama kırılır, onların kalbi camdan bir bardak Elbette vardır herkesin bir vakti, zamanı Kimse istemez ecel erken gelsin çalsın kapıyı En beklemediğiniz o andır belki de Kara toprağa girmenin vakti saati Üzülürüz elbet arkalarından Yaslar tutarız,

“Yas”ımız “ yaş” olunca çabuk tükenir, Çoğu zaman kısalan bu süreç, işimize de gelir.

Pişman oluruz yaptığımız kötü şeylerden Yoktur geri dönüş için bir çare Üstüne atarken toprağı anlamak Biraz geç sadece

Yoktur ölümsüzlük!

Berkay SEVİNÇ 9/A

Referanslar

Benzer Belgeler

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TURGAY KAPLAN TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI FİLİZ KARABULUT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI HİLAL ŞENGÜL SENİÇELİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI VERDA AK. TÜRK

3-SALİH YILMAZ 4-SERPİL ÇİZMECİ 5-PINAR EŞİTKEN 6-BİRGÜL KARAÇALI. 1-AYNUR KOŞAR

Ancak 2019-2020 eğitim öğretim yılı başında Bilişim Teknolojileri, Elektrik-Elektronik Teknolojisi, Motorlu Araçlar Teknolojileri, Yenilenebilir Enerji Teknolojileri ve

Sınıf veya laboratuvar ortamında uygulama faaliyetine ait bilgiler öğrencilere uygulama öncesi anlatılmalı, dersin öğrenme kazanımlarının öğrenciye tam olarak

KONU: :DÖNGÜ KONTROL DEYİMLERİ Anlatma, Soru cevap gösterip yaptırma.. Tahta kalem, Modüller, Bilgisayar

Faaliyet 2.1.3: Öğrenci merkezli eğitim uygulamasına önem verip öğrencilerin hedef belirlemelerine yardımcı olarak akademik başarının arttırılması için

SINAV SINIFI GÖREVLİ ÖĞRETMEN TARİH SINAV OTURUM 1NOLU SINIF FERUDUN YILDIRIM SINAV HAFTASI SABAH. 2NOLU SINIF KÜBRA AÇIKKAR SINAV HAFTASI

[r]