PROF. DR. ARİF ÖNDER
Dersin Haftası: 11. Hafta
Dersin Öğr. Üyesinin Adı: Prof Dr. Arif Önder
E-Posta: aonder@gelişim.edu.tr Telefon: 0532 2663323
Bölüm Adı
Dersin Adı
GERONTOLOJİ
YAŞLILIK HASTALIKLARI
Ders Günü ve Saati
Görüşme Gün ve Saatleri
Dersin Öğretim Üyesinin Konumu
Dersin Kredisi
GBS Linki
DERS BİLGİLERİ
26 Ekim 2021 Salı
3, AKTS 5 Kredi
https://gsf.gelisim.edu.tr/bolum/gerontoloji301/mufredat
Salı günleri 10.30-11.30
B Blok Kat: 0, 015 Numara
OSTEOARTRİT (OA)
(OSTEOARTROZ,
DEJENERATİF EKLEM HASTALIĞI)
Eklem Kıkırdağının Yapısı
Kollajen (Tip 2),
Proteoglikan;
Hiyaluronik asit,
Glikozamin,
Su,
Kondrosit,
Rejenerasyon ve dejenerasyon özelliği vardır.
Osteoartrit dejeneratif ve kronik bir hastalıktır.
Kas-İskelet Sisteminin hastalığıdır, sistemik tutulum
göstermez,
Sinoviyal eklemlerin noninflamatuvar hastalığıdır,
Hastalık seyrinde eklem ankilozu gelişmez.
Osteoartritin Özellikleri;
Sinoviyal eklemleri tutar,
Eklem kıkırdağında yıkıma neden olur,
Çevresindeki kemik ile yumuşak dokularda proliferatif değişiklikler en büyük karakteristiğidir.
En yaygın eklem hastalığıdır,
Diz eklemi osteoartrit’i, 60 yaş üzerinde yaklaşık %70 oranında görülmektedir.
Radyolojik bulgular %90’nın üzerinde görülmektedir.
Yaşlılarda kas-iskelet sistemi kaynaklı fonksiyon kaybı nedenlerinin başında gelmektedir.
Fonksiyonel Kısıtlılık;
Günlük yaşam aktivitelerinde kayıplar olur.
Yürümede kısıtlanmaya yol açar,
İleri yaşta dizabilite veya özürlülük (engellilik) nedenidir,
Eklem replasman cerrahisinin en başta gelen nedenidir.
Eklem kıkırdağının dejenerasyonu ile karakterize,
Etyolojisi tam bilinmeyen,
Metabolik, genetik ve diğer etkileyen nedenlerle birlikte oluşan multifaktöryel bir hastalıktır.
Dünyada bilinen en yaygın eklem hastalığı’dır.
75 yaş üzeri %80 radyolojik olarak osteoartrit teşhis edilir,
55 yaş altında kadın ve erkekte benzer sıklıkta görülür
55 yaş üzeri ise kadınlarda daha sık görülmektedir.
Eklem kıkırdağı’nın bölgesel kaybıyla birlikte kıkırdak
altındaki bölge ve eklem kenarlarında meydana gelen kemik değişiklikleri, eklemi çevreleyen eklem kapsülünde
kalınlaşma ve eşlik eden değişik derecelerde eklem
zarı iltihabı (sinovitis) ile karakterize dejeneratif yani
eklemde yıpranma ile giden bir eklem hastalığı’ dır.
Tüm dünyada en sık görülen ve fiziksel bozukluğa yol açan eklem sorunu’dur.
Tüm ırkları ve her iki cinsi etkilemektedir.
Başlangıç yaşı: Genellikle 40 yaş üstüdür.
55 yaş üstü bireylerin %80’inden fazlasında film çekildiğinde saptanmaktadır.
Klinik ve radyolojik taramalarda sıklığı;
<30 yaş bireylerde %1.2
40 yaş civarında %10
60 yaş bireylerde %50’nin üstündedir.
En Sık Etkilenen Eklemler
Diz eklemi,
Kalça eklemi,
El bileği eklemi (Başparmak karpometakarpal eklemi),
Proksimal interfalangeal eklemler,
Dİstal interfalangeal eklemler,
Servikal ve lomber omurga (boyun ve bel omurları),
Subtalar eklem,
Metatarsofalangeal eklemlerde görülmektedir.
Nadiren Etkilenen Eklemler
Omuz eklemi,
El bileği eklemi (başparmak dışındaki metakarpofalangeal eklemler,
Dirsek eklemi,
Osteoartrit Risk Faktörleri Nelerdir?
İleri Yaş,
Kadın cinsiyet,
Genetik,
Beslenme,
Osteoporozun olmaması,
Meslek,
Sportif aktiviteler,
Önceki bir yaralanma,
Mekanik etkenler
(tekrarlayıcı kullanım),
Proprioseptif defisitler,
Kas zayıflığı,
Endokrin ve metabolik
bozukluklar (Akromegali),
Kalsiyum kristal depo hastalığı.
Nörolojik bozukluklar (charcot eklemi)
Osteoartrit Risk Faktörleri Nelerdir (devamı)
OSTEOARTRİT PATOGENEZİ
Yaş
Osteoartrite yatkınlık Sistemik
faktörler Genetik
Lokal biyomekanik faktörler
Osteoartrit’in yeri ve şiddeti
OSTEOARTRİT PATOGENEZİ
Anormal stres
Normal eklem fizyolojisi
Obezite Travma Fokal defekt
Kemik remodellingi Bozulmuş eklem
Eklem hasarı Ağrı
Disabilite
Hücre/matrix yıkımı Kıkırdak tamiri Enzimatik yıkım Proteoglikan kaybı
Normal stres Anormal eklem
fizyolojisi
Yaşlanma
İnflamasyon sekeli Sepsis sekeli Genetik mutasyon
1) Normal eklem kıkırdağının fiziksel güçlerle hasarı: makrotravma ile veya tekrarlayan mikrotravmalar ile oluşur. Kondrositlerden
(kıkırdak hücreleri) yıkım enzimlerinin salınması ve yetersiz bir tamir cevabı ortaya çıkar,
2) Başlangıçta defektif/hasarlı olan kıkırdak normal eklem
yüklenmesine yeterli yanıtı veremez: tip II kollajen gen defekti, okronotik kıkırdak (homogentisik asit oksidaz enzim eksikliğine
bağlı gelişen nadir görülen otozomal resesif metabolik bir hastalık).
Osteoartrit oluşumundaki 2 temel mekanizma;
Günümüzde ortalama yaşam süresinin uzaması,
İnfeksiyonlar,
Nutrisyonel kaynaklı hastalıklar ve
Kardiyovasküler sistem (KVS) kaynaklı hastalıkların azalması ile toplum sağlığı açısından osteoartrit’in önemi daha da
artmıştır.
Osteoartrit’le ilişkili faktörler
1. Genetik faktörler;
Cinsiyet
2. Tip II kollajen geninin kalıtsal defektleri;
Irk/etnik yapı,
3. Kişiye özel, genetik olmayan faktörler;
İleri yaş,
Aşırı kilo,
Kadın seks hormonlarının azalması (postmenopozal dönem),
Gelişimsel (konjenital) veya kazanılmış kemik ve eklem hastalıkları,
Önceki eklem cerrahisi (menisküs..)
4. Çevresel Faktörler;
Uğraşılar ve iş gereksinimleri,
Ekleme major travma,
Bayılma atakları ve spor aktiviteleri.
Osteoartritte Egzersiz’le İlgili Neler Bilmeliyiz?
Yeterli egzersiz yapılmıyorsa nöroanatomik olarak normal eklemlerde osteoartrit gelişim riski artmaktadır.
Tekrarlayıcı düşük yoğunluklu rekreasyonel egzersiz (insanların
fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü geri kazanmak için isteyerek yaptıkları aktiviteler)’ lere maruz kalan nöroanatomik olarak normal
eklemlerde osteoartrit gelişimi riski artmaz.
Tekrarlayıcı düşük yoğunluklu rekreasyonel egzersizlere maruz kalan nöroanatomik olarak anormal eklemlerde osteoartrit gelişimi riski artar.
Tekrarlayıcı yüksek yoğunluklu egzersizlere maruz kalan nöroanatomik olarak normal eklemlerde osteoartrit gelişimi riski artar.
Özetle ekleminiz sağlıklı ise ve hiç egzersiz yapmıyorsanız daha fazla kireçlenme riskine sahip olusunuz, hafif egzersizler sağlıklı eklemde
kireçlenme riskini artırmaz. Ekleminiz sağlıklı ama aşırı yüklenerek spor yapıyorsanız kireçlenme riskinizi artırmış olursunuz.
Daha önce herhangi bir nedenle hasarlanmış eklemde düşük yoğunluklu egzersiz bile kireçlenme için risk oluşturur.
Osteoartritte Egzersiz’le İlgili Neler Bilmeliyiz?
Her kireçlenme vakasında günlük yaşam etkilenmeyebilir.
Osteoartriti olanlarda sakatlık gelişimine, yani günlük yaşam
aktivitelerinin kısıtlanmasına neden olan risk faktörleri şunlardır?
Diz eklemi osteoartriti için en önemli risk faktörü kas güçsüzlüğüdür,
Propriyosepsiyon (vücut farkındalığı) duyusunun bozukluğu,
Eklemdeki kemiklerde dizilim bozukluğu,
Hareket kısıtlılığı,
Aerobik kondisyon (maksimal oksijen transportu ve kas
dokusunun oksijen kullanım kapasitesi)’un azalması (Periferik
damar direnci düşer, sempatik aktivite azalır. Sonuç olarak hem sistolik hem de diastolik kan basıncında düşmeye neden olur).
Komorbiditelerin olması (hipertansiyon, diyabet gibi eşlik eden
diğer hastalıkların olması).
Osteoartritte Sınıflandırma
1) Birincil /İdiyopatik (primer) osteoartrit dediğimizde
eklemde daha önce herhangi bir problem olmadan oluşan hastalığı kastediyoruz. Bu da iki şekilde olabilir.
Bölgesel/Lokalize (el, ayak, kalça, diz, omurga gibi) veya
Yaygın/Generalize (3 veya daha fazla eklem bölgesinin
etkilenmesi).
2) İkincil/Sekonder osteoartrit: Kireçlenme gelişimini tetikleyen, altta yatan bir hastalık/durum varlığında ikincil osteoartritten
bahsederiz. Bu durumda altta yatan neden travmatik, konjenital veya gelişimsel bozukluklar, kalsiyum pirofosfat dihidrat depo
hastalığı (CPPD), diğer kemik ve eklem hastalıkları (osteonekroz, romatoid artrit, gut, septik artrit, Paget hastalığı), diğer hastalıklar (Diyabetes Mellitus, Akromegali, hipotroidi, nöropatik artropati) olabilmektedir.
SEKONDER OSTEOARTRİT
Bir nedene bağlı olarak
Metabolik
Okronosis
Akromegali
Hemakromatozis
Ca kristal depo hastalığı
Anatomik
Femoral epifizin kayması
Epifizyel displaziler
Legge-Perthe hastalığı
Kalçanın doğumsal çıkığı
Bacak boyu farklılığı
Hipermobilite sendromları
SEKONDER OSTEOARTRİT
Travmatik
Major eklem travması
İntraartiküler kırık veya osteonekroz
Eklem operasyonu (menisektomi)
Kronik travmalar (mesleki artropatiler)
İnflamatuar
Septik artrit
Tüm inflamatuar artropatiler
Özel Görünümlerine Göre
İnflamatuar OA
Eroziv OA
Atrofik veya destrüktif OA
Osteoartrit ve
osteokondrokalsinoz
Osteoartrit gelişimi 3 evreye ayrılır.
Evre 1; Kıkırdak matrix’inin proteolitik yıkımı,
Evre 2; Kıkırdak yüzeyinden yıkım ürünlerinin sinoviyal sıvıya salınması, Evre 3; Sinoviyal inflamasyon safhası.
OSTEOARTRİT
Eburnasyon; Kıkırdağın aşınması ve altında bulunan kemik dokuda skleroz (subkondral skleroz),
Skleroz; Kemikte lokal mekanik streslere bağlı olarak oluşan proliferatif yanıt,
Osteofit; Eklem kenarlarında bulunan kıkırdağın dışarı doğru büyümesi ve
Osteoartritte patolojik olarak;
Özellikle ekleme yük binen bölgelerde daha fazla olmak üzere düzensiz kıkırdak doku kaybı,
Subkondral kemikte skleroz,
Subkondral kistler,
Eklem kenarlarında osteofitler,
Metafizyal kan akımında artış ve değişebilen sinoviyal
inflamasyon olması çok tipiktir.
Tutulan eklem sayısına göre de
Monoartiküler (tek bir eklemde),
Oligoartiküler (birkaç eklemde) veya
Poliartiküler (yaygın, pek çok eklemde) tutulum olarak ta sınıflandırabiliriz.
Tutulum gösteren bölgeler eklemden ekleme göre de değişmektedir.
Kalçada: superolateral, medial veya konsantrik
Dizde: medial, lateral veya patellofemoral
Elde: İnterfalanjial (İF) eklemler ve 1. Karpo-Metakarpal (KMK) eklem
Omurgada: Faset eklemleri veya intervertebral eklemler.
Osteoartritli hastaların yakınmaları
Ağrı: aktivite ile artan, istirahat ile azalan karakterdedir.
Eklemlerde şişlik.
Eklemlerde 30 dakikadan az sabah sertliği.
Eklemde instabilite ve burkulma Fonksiyon kaybı.
Osteoartrit; hyalin eklem kıkırdağı kaybı olan bir hastalıktır.
Ancak son yıllarda tüm organ hastalığı olarak yeniden
tanımlanmıştır. Çünkü periartiküler kas, ligaman, sinovyum, sinir doku, ve kemikte de patolojiler saptanmıştır.
Osteoartritli hastaların muayenesinde;
Krepitasyon (eklemden ses gelmesi),
Kemik büyümesi-sivrileşmesi,
Eklem hareket açıklığında azalma,
Palpasyonda/dokunmakla duyarlılık (hassasiyet-ağrı),
Eklemde deformite /şekil bozukluğu.
Distal interfalanjial eklemlerde (DİF) Heberden nodülleri,
Proksimal interfalanjial eklemlerde (PİF) Bouchard nodülleri görülür.
Osteoartritli hastalarda radyolojik bulgular
Eklem aralığında asimetrik daralma (kıkırdak aşınmasına bağlı),
Subkondral kemikte (paraartiküler) skleroz (eburnasyon),
Eklem kenarlarında marjinal (osteoartrite özel) osteofitler,
Subkondral kistler.
Osteoartritli hastalarda laboratuvar testleri
Osteoartrite özgü laboratuvar tanı testi yoktur.
Tetkiklerde amaç ayırıcı tanıyı yapmak, yani başka hastalıkları dışlamaktır.
Özellikle şişlik saptadığımız eklemlerde şiş eklemden
aldığımız sıvı (sinoviyal sıvı analizi) incelemesi ile iltihaplı romatizmal hastalıkları veya infeksiyonu dışlamayı
hedefleriz.
Osteoartrit şüphe edilen hastalarda, özellikle kalça veya diz tutulumu olanlarda mümkünse aşağıdaki laboratuvar
incelemeleri yapılmasını önerilir.
Eritrosit sedimentasyon oranı (ESR),
Romatoid Faktör (RF),
Sinoviyal sıvı analizi,
Etkilenmiş eklemin radyografik görüntülemesi.
Osteoartrit için tipik semptomların olması ile birlikte yapılan fizik muayene bulguları, laboratuvar ve görüntüleme
yöntemleri ile tanı konulmaktadır.
İdiyopatik osteoartrit için ayırıcı tanının yapılmış olması
önemlidir. Sensitif veya spesifik bir klinik tanı bulgusu yoktur.
Şayet nadiren etkilenen eklemlerde tutulum varsa, altta
yatan bir neden var mı araştırılmalıdır.
Eklem kıkırdak kalsifikasyonu varsa (kondrokalsinozis)
osteoartrite yatkınlığa neden olan endokrin, metabolik veya kalıtsal bir hastalığa dair bir ipucu olabileceği hatırda
tutulmalıdır.
Şiddetli akut eklem ağrısı osteoartrit için nadir bir
durumdur. Bu durumda ayırıcı tanı için sinoviyal aspirasyon
yapılması önerilir.
Diz Ekleminin osteoartriti (Gonartroz)
Obez kadınlarda daha yaygındır,
50 yaş üzerinde prevalansı artar,
Eklem sertliği <30 dakika,
Mekanik ağrı (kas-iskelet kökenli ağrı) vardır,
Fizik muayenede krepitasyon,
Ekleme bastırmakla ağrı,
Eklem hareketleri ağrılıdır,
Eklem hareketleri açıklığı (EHA) kısıtlanması ileri dönemde (önce ekstansiyon),
Laboratuvar bulguları normal sınırlardadır.
Patellofemoral eklem tutulumu ailesel geçişlidir, Heberden nodüleri ile birliktedir,
Tibiofemoral eklem tutulumu şişmanlarda cerrahi geçirenlerde sıktır.
Şiddetli vakalarda instabilite ve luksasyon ile genu varus veya genu valgus deformiteleri gelişebilir.
Eklem içi serbest cisimler (eklem faresi) dizde kilitlenmeye yol açabilir.
Kalça Eklemi Osteoartriti; Koksartroz
Erkeklerde sık görülür ve 40 yaş üzerinde daha yaygındır, Bir önceki ayın çoğu günlerinde kalça ağrısı,
Eklem sertliği, ESR 20mm/saat’in altında olacak,
Kalça, gluteal ve kasık bölgesinde ağrı - dize kadar yayılma (Nervus obturatorius) (Kalça eklemine ait hastalıklarda ise ağrı sıklıkla kasık
bölgesinde hissedilir, buna C bulgusu adı verilir. Hasta ağrısını, elini C şeklinde açarak kasık ön kısmında gösterir),
Mekanik ağrı (kas-iskelet sistemine ait),
Yürüme fonksiyonunda kısıtlanma <1000m,
Koksartroz Fizik Muayene:
Antaljik yürüyüş, topallama,
EHA kısıtlanması (önce internal rotasyon),
Ağrılı EHA,
Trendelenburg testi pozitifleşebilir,
Bacak uzunluğu farkı değerlendirilir,
Laboratuvar bulguları normal sınırlardadır.
Eklem aralığında daralma (kıkırdakta incelme)
Subkondral kemikte skleroz (yeni kemik yapımı)
Marjinal osteofit oluşumu (kıkırdak ve kemikte proliferasyon)
Kemikte kistler ve kollaps (subkondral mikrofraktürler)
Subluksasyon, serbest cisim, gros deformite (mekanik zorlanma, ligament gevşemesi)
Ankilozun olmaması, Osteoporozun olmaması karakteristiktir.
Koksartrozda Radyolojik Bulgular;
Osteoartritte Tedavi
Tedavi bireysel (kişiye özel) olarak düzenlenmektedir.
Tedavi hedefleri nelerdir;
Hastanın hastalığı ile ilgili bilgilendirilmesi,
Yakınmaların azaltılması,
Günlük yaşamın kolaylaştırılması,
Yapısal hasar ve/veya ilerlemenin yavaşlatılması amaçlanır.
1) Eğitim ve koruyucu önlemler, 2) Psikolojik destek,
3) Fizik tedavi ve egzersiz, 4) Sistemik ilaç tedavileri,
5) İntra-artiküler ilaç tedavileri, 6) Hastalık modifiye edici ajanlar, 7) Topikal ilaç tedavileri,
8) Yardımcı aletler (ortez, ayakkabı ve yürüme cihazları), 9) Hidroterapi ve kaplıca tedavisi,
Bu hedeflere ulaşmak için neler yapılmalıdır.
1) Eğitim ve koruyucu önlemler
Eklemin aşırı yüklenmesine neden olan etkenlerin bilinmesi,
Tutulan ekleme aşırı yük bindiren aktivitelerden kaçınılması,
Kalça ve diz osteoartrit: uzun süre ayakta durulmaması, diz üstüne çökülmemesi,
Osteoartritte bazı risk faktörleri giderilebilir türdendir. Bunlar;
Bunlar aşırı kiloların verilmesi,
Vücudun aktiviteleri sırasında vücut ağırlığının yaklaşık 3 katına kadar ağırlık diz ve kalçalara yüklenmektedir.
Kazaya veya hasara uğramış eklemin korunması,
Mesleki olarak sık kullanılan eklemlerin korunmasıdır.
1) Eğitim ve koruyucu önlemler
Kilo verme ve diğer beslenme önerileri
5 kilo kaybı ile semptomatik diz osteoartrit riskini %50 azaltmaktadır.
Hastaların osteoartriti tanımaları; yapmaları ve yapmamaları gereken şeyleri bilerek ve gönüllü olarak doğru uygulamalarını sağlayacaktır.
Hasta eğitimi ve psikososyal destekle daha daha az ilaç kullancak, böylece ilaç toksisitesi minimal düzeye inecektir.
2) Fizik tedavinin yeri nedir-Ne zaman yapılmalıdır.
Eklem hareketinde kısıtlanma varsa,
Kas atrofisi ve eklem instabilitesi varsa,
Eklemlerde uyum bozukluğu ve anormal eklem kullanımı varsa,
Diğer yöntemlere cevap vermeyen ağır semptomlar varsa fizik tedavi önerilir.
Fizik tedavi yöntemleri osteoartritin tedavi programı içerisinde önemli bir yer tutar.
Bunların en büyük avantajları sistemik yan etkilerinin hemen hemen olmamasıdır.
Bundan dolayı birçok ilaca karşı duyarlılığı olan yaşlı kişilerde daha güvenilir olarak uygulanabilmektedir.
Fizik tedavi ile ağrı ve sertlik azalmakta, kas spazmı hafiflemekte, periartiküler yapılar güçlenmektedir. Böylece hastanın fonksiyonel kapasitesi artmakta ve yaşam kalitesi yükselmektedir.
Osteoartritte egzersizler genellikle etkilenen eklemin etrafındaki kas kuvvetinin artırılmasına, Eklem Hareket Açıklığı’nın artırılmasına ve ağrının dindirilmesine yönelik olarak uygulanmalıdır.
OSTEOARTRİTTE Egzersizlerin temel amacı
1) Fizyolojik bozuklukları gidermek ve fonksiyonu iyileştirmek. Örnek: Eklem ağrısını azaltarak, Eklem hareket açıklığı ve kas gücünü artırmak ve
bundan dolayı yürümeyi ve günlük yaşam aktivitelerinin normal düzeyde yapılmasını sağlamak.
2) Osteoartritli eklemin üzerindeki yükü, gerilimi azaltmak ve biomekaniğini düzelterek eklemin ilerde hasar görmesini engellemek.
3) Hastaların inaktif durumlarından dolayı gelişebilecek fonksiyonel
yetersizlik ve genel sağlık durumunun bozulmasını engellemek amacıyla günlük fiziksel aktiviteleri artırmak, fiziksel kapasiteyi iyileştirmek.
Eklemlerde hareket açıklığını (genişliğini) sağlayıp korumak için;
Kasların gücü artırılmal ve devam ettiririlmelidir.
Eklem biyomekaniği düzeltilerek, eklemin aşırı yüklenmesi engellenmelidir,
Ağrı, tutukluk ve diğer semptomları giderilmelidir.
Egzersizlere başlamadan önce iki şeye dikkat edilmelidir
1.
Akut enflamasyonlu veya belirgin eklem şişliği olan durumlarda, egzersiz yapmak için akut enflamasyon dönemi geçinceye kadar beklemek gerekir.
2. Aerobik egzersiz programına başlamadan önce, kardiak patoloji
varsa tespit etmek için egzersiz stres testi yapılmalıdır ve
aerobik egzersiz programında kalp atış hızı hedef hızının
% 60-80 inde tutulmalıdır.
3) Farmakolojik tedavi (İlaç tedavisi)
OA tedavisinde ilk seçilmesi gereken basit ağrı kesici ilaç olan tam doz asetaminofendir (parasetamol).
NSAİD (NSAİİ)’ların en önemli etki mekanizmaları siklooksigenazı inhibe ederek PG sentezini baskılamalarıdır.
İnflamasyonda rol oynayan bir diğer mediyatör olan lökotrienler, araşidonik asit metabolitleridir. Nötrofiller, monositler, eozinofil ve mast hücrelerinde lipo-oksijenaz enzimi (5-Lipoksijenaz) yoluyla
sentezlenirler. Bu enzimi inhibe ederler.
NSAİ ilaçlar supresör T lenfositlerini stimüle ederek
yardımcı T lenfositlerinin IL-1 salgılamalarını baskılarlar
NSAİD’ların kıkırdak üzerine farklı etkileri vardır. Örneğin;
indometazin eklem kıkırdağındaki proteoglikan sentezini bozarken, tiaprofenik asidin kıkırdak üzerine zararlı
etkisinin olmadığı, kondraprotektif (kıkırdak koruyucu)
olduğu üzerinde durulmaktadır.
Opioid analjezikler;
Opioidler nosiseptif ağrılara iyi yanıt verirler,
Ağrı eşiğini yükseltirler,
Ağrı algılanması ve limbik sistemdeki ağrı işlemini modüle ederler,
Tramadol; zayıf µ-opioid reseptörüne bağlanır NE ve serotonin geri alımını inhibe eder,
Antidepressanlar,
Lokal uygulamalar: Sıcak-Soğuk uygulamalar,
4) İntraartiküler (eklem içi) enjeksiyonlar;
Glukokortikoidler; araştırmalarda eklem içi yapılan glikokortikoid (örn; triamsinolon heksaselat) enjeksiyonlarında ağrı ve
fonksiyonel yarar 1 hafta süreyle sağlanmış, 4-6 hafta sonra semptomlar placebo grubuyla aynı olmuştur.
Glukokortikoid enjeksiyonlarında bazı komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Özellikle diabeti olanlarda ve immün sistem savunması düşük olanlarda bu enjeksiyon sonrası enfeksiyon görülme sıklığı artabilir.
Enjeksiyonlardan 4-12 saat sonra kortikosteroidlerin neden olduğu kristal artritler oluşabilir.
El eklemleri gibi cilt altına yakın eklem enjeksiyonlarında cilt atrofisi görülebilir.
Tendonların içine yapılan glukokortikoid enjeksiyonlarında tendon rüptürleri gelişebilir.
Zaman zaman da steroidlere bağlı allerjik reaksiyonlar gelişebilir.
İntraartiküler olarak uygulanan kortikosteroidler hızlı etki eden semptomatik ilaçlardır. Kıkırdak üzerinde uzun dönem zararlı bir etki oluşturmadığı yönünde kanıt vardır.
Ağrı üzerinde etkisi 1-4 hafta olması nedeniyle kısa süreli etki dezavantajdır.
Eklem içi injeksiyon: ozon, hyaluronik asit, PRP (Platelet rich
plasma) vb.
5) Hastalık modifiye edici ajanlar;
Glikozamin;
Glukozamin vücuda kıkırdak formasyonu ve tamiri için kullanılan glikozaminoglikan molekülünün prekürsörüdür (öncü). Dışarıdan
verildiklerinde kıkırdağın formatif ve rejeneratif reaksiyonları artırabilirler.
Kıkırdağa etkileri tam bilinmemekle beraber hastalarda ağrının ve fonksiyonun iyileşmesine yol açtığı izlenimi vardır.
Kondroitin;
Kondrotin sülfat kıkırdakta daha fazla bulunur ve esnekliğini sağlar.
Diaserin.
6) Topikal ilaçlar;
Çeşitli nedenlerden dolayı oral ilaç alımı riskli ve kontrendike olan
hastalarada topikal tedavi uygulanabilir. Hastalar genellikle ağrılı eklem etrafına ve ağrılı kasların üzerine uygularlar. Kontrol gruplu yapılan bazı çalışmalarda topikal kapsaisin uygulamasının OA’lı hastalarda eklem
ağrısını iyileştirdiği belirtilmiştir.
Topikal kapsaisin uygulaması bir nöropeptid olan substans-P’nin periferik sinirlerden salınımını uyaracaktır ve bunun hücre gövdelerinden ve sinir uçlarından merkezi ve periferik sinir sistemine geçmesini sağlayacaktır.
Substans-P ağrının periferden merkezi sinir sistemine iletilmesini sağlayan kimyasal mediatördür.
OA’lı hastalarda substans-P’nin sinovyal konsantrasyonu artmaktadır.
Ağrı modülasyonu yanında substans-P’nin eklem
enflamasyonunda da mediatör rolü vardır.
7) Osteoartrit tedavisinde kullanılan Ortez ve Yardımcı Cihazlar
Ortez; Brace, splint ve korselerin hepsine birden verilen genel bir isimdir.
OA’de ortez kullanmanın belli başlı amaçları;
Ekleme binen yükü azaltarak ağrının azaltılması,
Ağrılı eklemlerde hareketin kısıtlanması,
Stabilitesi bozuk eklemlerde stabilizasyonun sağlanması ve
hareket paternlerinin düzeltilmesidir.
Üst ekstremite ortezleri;
El istirahat splintleri, el ve el bileğini destekler.
El başparmağı splinti ağrılı karpo-metakarpal eklem
patolojilerinde yararlıdır. Baş parmağı fonksiyonel olarak abdüksiyon pozisyonunda stabilize eder.
Distal İnter Falanjial eklem osteoartritinde ise yüzük
splintler kullanılır.
Alt Ekstremite Ortezleri;
Patellar tendon destekli ayak bileği-ayak ortezi (AFO), ağrılı OA’lı ayak bileğine binen yükü patellar tendona kaydırmak suretiyle etkili olur.
Metatarsaljili hastalarda, ayakkabı içerisine metatarsal ped veya
ayakkabı dışına eksternal metatarsal pençe yerleştirilmesi yarar sağlar.
Alt ekstremite ve lomber OA’i olan hastalarda şok absorbe edici viskoelastik ayakkabı tabanı ve tabanlığının kullanımı ağrıları
azaltabilir.
Varus ve valgus deformitelerine bağlı diz eklemine binen yükü azaltmak amacıyla ayakkabı modifikasyonları
önemlidir.
Diz eklemi ağrılı durumları ve instabilitesinde eklemin
desteklenmesi gerekebilir. İsveç diz brace’si veya menteşeli diz brace’leri dizi ekstansiyonda destekler ve ağrının
azalmasına yardımcı olur.
Spinal Ortezler
Her ne kadar osteoporozu artırdığı ve kasları zayıflattığı iddia edilse de bel ve boyun ağrıları tedavisinde sık kullanılırlar.
Ortezler inflamasyonlu dokuları immobilize ederek istirahate alır, lordozu ve omurganın yükünü azaltır ve karın kaslarını destekler.
Lumbosakral korseler üç nokta destek esasına dayanır. Bunlar posterior pelvik ve torasik kayışlar, abdominal destek ve paraspinal bandlardan oluşmaktadır. Spinal ortezler, ağrıyı azaltmak, fonksiyonu artırmak,
omurga yükünü azaltmak ve omurgayı stabilize etmek amacıyla kullanılır.
Semptomlar düzeldikten sonra kullanım süresi azaltılarak
sonlandırılmalıdır. Spondilolistezis gibi kalıcı patolojilerde uzun süreli kullanım gerekir.
Servikal patolojilerde yumuşak servikal yakalıklar yalnızca
ekstansiyonu minimal engellerler. Yarı sert ayarlanabilir servikal korse veya philadelphia korsesi daha fazla destek sağlar ve
ekstansiyona engel olur.
Yardımcı Cihazlar
Ambulasyon problemi olan hastalarda yürüme için yardımcı cihaz gerekebilir. Fonksiyonel defisit, kuvvet veya enduransa (uzun süre iş yapabilme kapasitesi) bağlı ise tekerlekli sandalye gerekebilir.
Denge problemi ön planda ise baston veya walker yeterli olabilir.
Vücut ağırlığındaki 1 kg azalma, diz eklemine binen yükü 3-4 kg azaltır.
Bastonların boyu büyük trokanter hizasında olmalıdır ve etkilenmiş ekstremitenin karşı tarafındaki ele verilmelidir.
Koltuk değnekleri klinik defisitin fazla olduğu durumlarda daha çok kullanılırlar.
Koltuk değnekleri ile etkili bir yürüyüş yapılabilmesi için üst ekstremite kas gücü ve hareket açıklığının normal olması gerekir.
Walker, baston ve koltuk değneğine göre daha fazla destek sağlar ve daha stabildir. Walker kullanabilmek için hastaların yeterli el kavrama gücü ve üst ekstremite kas gücüne sahip olmaları gerekir.
Bunlardan başka uzun saplı ayakkabı çekecekleri, elastik ayakkabı bağcıkları, diş fırçaları, özel makaslar, geniş saplı eşyalar vb. hastaların hayatını
8) Hidroterapi ve Kaplıca tedavisi
Termal suların banyo, içme veya inhalasyon yoluyla tedavi şekline balneoterapi (tıbbi hidroloji, termal tedavi veya spa)
denmektedir. Doğal tedavi edici unsurların, termal ve termomineral suların, çamurların ve gazların tedavi amacıyla kullanılmasıdır.
Bu tedavinin eklem ve ekstremite fonksiyonlarının sağlanması üzerine olan etkileri şunlardır: Kaslar üzerine uzun süre orta derecede sıcak uygulamanın sedatif etkisi vardır.
Termomineral su ve peloid banyo uygulamalarında vücut sıcaklık artışı ile g fibrillerinde aktivite azalmakta ve aynı zamanda taktil
uyaranlarla kaslarda refleks relaksasyon ve ağrı inhibisyonu ortaya çıkar. Kollagen dokunun esnekliği artmaktadır.
Ağırlıksızlığın etkisi ile de relaksasyon olmakta ve kaldırma kuvveti ile hareket kolaylaşmaktadır.
Sıcak ve soğuk uygulamaların uzun sürede anti-infiamatuvar etkileri vardır.
Termomineral suların bazı kimyasal komponentleri de bu etkiye katkıda bulunur. Bütün bu nedenlerle termomineral su ortamı
ekstremite fonksiyonlarının kazanılması ve sürdürülmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
9) Cerrahi tedavi; Diz, kalça protezi.
Diyet destekleri
Gıda takviyeleri
1. Sahin N. Osteoartritin patogenezine ilişkin veriler. Clinic Medicine 2010; 31-39 2. Paul E.Cesare, Steven B. Abramon. Osteoartrit Patogenezi. Kelley Romatoloji
2008; 1493-1499
3. Bodur H. Dünya’da ve Türkiye’de osteoartrite güncel bakış. Türk Geriatrik Dergisi 2011; 7-14
4. Sarıdoğan M.E. Romatolojik Hastalıklar Sempozyum Dizisi No:34 2003; 11-18 5. Doral M.N. Dejeneratif eklem hastalıkları. Türk Ortopedi ve Travmatoloji
Birliği Derneği Dergisi 2007; 6-65.
6. Zhang Y, Jordan JM. Epidemiology of osteoarthritis. Rheum Dis Clin N Am
7. Lievense AM, Bierma-Zeinstra SMA, Verhagen AP, van Baar ME, Verhaar JAN, Koes BW. Rheumatology 2002;41:1155–62.
8. Ishimori ML, Altman RL, Kohen MJ, et al. Arthritis Research & Therapy 2010;
R180.
9. Aslan Ş, Gökçe-Kutsal Y. Yaşlılarda özürlülüğün değerlendirimine yönelik çok merkezli epidemiyolojik çalışma. Turkish Journal of Geriatrics 1999;2(3):
103-14.
10. Hochberg MC. Mortality in osteoarthritis. Clin Exp Rheumatol 2008 Sep-Oct;
26 (Suppl. 51):120- 4.