• Sonuç bulunamadı

Optik Karadelikler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Optik Karadelikler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Karadelikler, Einstein’ın kütleçe-kimini açıklayan genel görelilik kura-mının öngördüğü ve evrende etkileri yoluyla varlıklarını kanıtlayan cisimler. Bir başka deyişle kütleçekiminin, için-den ışığın bile kaçmasına izin verme-yen en uç değerleri. Einstein’ın kura-mına göre, her kütle uzay-zaman doku-sunu, gerili bir çarşaf üzerine konmuş ağır bir top gibi çukurlaştırıyor. Bu bü-külmüş uzay-zamandan geçen başka bir kütle, “kuyu”nun merkezine doğru bir çekilme duyuyor. Eğer hızlıysa çu-kurun üzerinden geçerken yalnızca bir sapmaya uğruyor; yavaşsa içine düşü-yor. Ancak karadelikler öylesine yoğun kütleli ve uzay-zamanda yarattıkları kuyular da öylesine derin ki, ışık hızıy-la bile gitseniz, ohızıy-lay ufku denen bir sı-nırı geçerseniz, uzay-zamandaki dipsiz kuyuya düşüyor ve bir anlamda evreni terk ediyorsunuz.

Ancak İsveçli bir bilim adamı, kara-delikleri, hiç de evrenden ayrılmaya gerek kalmaksızın rahatça laboratuva-rınızda oluşturabileceğinizi ve bu yolla araştırmacıların onyıllardır çözemedik-leri bazı temel fizik sorularını zahmet-sizce yanıtlayabileceğinizi öne sürüyor. Büyük kütlelerine ve güçlerine karşın karadeliklerin bile yakalamakta en çok zorlandıkları şey ışık. O halde laboratuvar koşullarında ışık nasıl ka-çamayacağı bir tuzağa hapsedilecek? İsveç Kraliyet Teknoloji Akademisi

araştırmacılarından Ulf Leonhardt’a göre, soruna tersinden yaklaşmak ye-terli. Eğer evrende hız rekorunun ra-kipsiz sahibi olan ışığı yakalayacak ka-dar büyük kütleye sahip değilseniz, neden ışığı yavaşlatmayı denemiyorsu-nuz?

Aslında Leonhardt’ın önerisi ger-çekleştirilmiş bulunuyor. Işık, saniye-de 300 000 km’lik sabit hızına ancak boşlukta ulaşabiliyor. Daha yoğun or-tamlarda bu hız, önemli ölçüde azalı-yor. Su bile ışığı neredeyse üçte bir oranında yavaşlatıyor. Geçen yıl bilim adamları bunun çok daha ötesini ger-çekleştirerek, rubidyum atomlarından oluşan bir buhar içinden geçirdikleri ışığı saniyede 8 metreye kadar yavaş-lattılar. Daha sonraki bir deneydeyse, mutlak sıfır (-273°C) yakınlarına kadar soğutulmuş bir Bose-Einstein Yoğuş-ması kullanarak ışık hızını saniyede 50 cm’ye kadar düşürdüler. Leonhardt, ve çalışma arkadaşı Paul Piwnicki, daha önce ışığı yavaşlatan bir ortamın hare-ket ettiğinde ışığı birlikte sürükleye-bileceğini gösterdiler. Dolayısıyla ya-vaşlatılmış ışık, yeterince hızlı bir rüz-gârla karşılaştığında geri bile gidebilir. Leonhardt ve Piwnicki, böyle bir or-tam içinde dönen bir girdap (vorteks) yaratabildikleri taktirde bunun, ışığı içine çekip yok edebileceğini düşünü-yorlar. Eğer girdap yeterince hızlı dö-nüyorsa, merkezine yaklaşan bir ışık

demeti yakalanacak ve bir daha çıkma-mak üzere merkeze çekilecektir. Öy-leyse gerçek karadelikler gibi, optik kara delikler de bir olay ufkuna sahip oluyor. Işığı ilk kez yürüme hızına ka-dar yavaşlatan ekibi yöneten Harvard Üniversitesi araştırmacılarından Lene Hau, düşünceyi “heyecan verici” ola-rak nitelendiriyor. Lau, gene Bose-Einstein yoğuşması kullanarak ışığı bu kez saniyede birkaç cm’ye kadar ya-vaşlatabilmeyi umuyor. Ancak Bose-Einstein yoğuşması, girdap oluşturma açı-sından sorunlu. Çünkü yavaşlatılmış ışığı hapsedebilmek için girdabın, ışıktan çok daha hızlı dönmesi gerekiyor. Işık hızı saniyede 1 cm’ye düşmüş olsa bi-le, karadelik oluşturmak için girdabın dönmesi gereken hız saniyede 2 metre. Bu hızda, Bose-Einstein yoğuşması içindeki atomlar merkezkaç kuvvetiyle ortada bir boşluk oluşturacaklar, ve merkezde ışığı hapsedecek bir ortam kalmayacak.

Ancak Leonhardt ve Piwnicki, so-runun soğuk yerine sıcaklıkla çözüle-bileceğini düşünüyorlar. Araştırmacı-lar, sıcak bir gazla, örneğin 100 derece-ye kadar ısıtılmış rubidyum atomlarıy-la da aynı sonucun alınabileceği görü-şündeler. Bunun için girdabın saniye-de 300 m gibi yüksek bir hızla dönme-si gerekiyor, ama iki fizikçi bu ve ben-zeri bazı sorunları aşılmaz güçlükler olarak görmüyorlar. Deneyin beş yıl içinde başarıyla gerçekleştirilebileceği-ni öne süren Leonhardt ve Piwgerçekleştirilebileceği-nicki, böylece kütleçekimin kuantum kura-mının sınanabileceğini, hatta gerçek karadeliklerde var olduğu kabul edilen Hawking Işımasının doğrudan kanıta kavuşturulabileceğini söylüyorlar.

New Scientist, 18 Mart 2000

Çeviri: Raşit Gürdilek

Nisan 2000 49

Optik

Karadelikler

Saat yönünde dönen bu girdaba çok yaklaşan ışık, yakalanıp sarmallar çizerek merkezde kayboluyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ekibin vard›¤› sonuçlara göre gökadam›z, flimdiye kadar varl›klar› belirlenememifl ve büyük ço¤unlu¤u fazla parlak olmayan X- ›fl›n kayna¤› y›ld›zlarla

California Üniversitesi’nden (Los Angeles) Michael Muno, buradaki istatistiklerin daha genifl bir alana uygulanmas› halinde, ço¤u yaln›z ve görünmez olmak üzere 10.000

Görünür diskinin çapı 38 000 ışık yı- lı (Samanyolu’nun yaklaşık üçte bi- ri), dinamik kütlesi de yaklaşık 15 milyar Güneş kütlesi olan ve küçük bir

Dünya’ya daha uzak olan karadelikler içinse durum tam tersi: Büyük kütleli karadelikler çoğunlukla madde yutarak, küçük kütleli karadeliklerse genellikle

Gökbilimciler gökadamızda çok daha fazla karadelik olduğunu tahmin ediyor çünkü gökadamızın yaşamı boyunca daha birçok büyük kütleli yıldızın yaşamları

Başlangıç kütleleri 25-30 Güneş kütlesini aşan yıldızların nükleer yakıtları tükendi- ğinde çöken çekirdekleri 3 Güneş kütlesini aşıyorsa, taşıdıkları o

Böylece meydana gelen olayın “görünür” parlaklığı azaldıktan sonra da gözlemler devam edebilmiş. AT2018cow’un görece “çıplak” olmasının da

ABD Ulusal Uzay Kurumu gökbilim- cileri, “Very Long Baseline Array” rad- yo teleskoplarını kullanarak iki kara- delik olduğunu düşündükleri bir böl- geyi ve bu