• Sonuç bulunamadı

Koyunbaba Mağarası (Kırklareli-Türkiye) yarasa faunasının mevsimsel populasyon değişimleri ve tünek seçimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Koyunbaba Mağarası (Kırklareli-Türkiye) yarasa faunasının mevsimsel populasyon değişimleri ve tünek seçimi"

Copied!
109
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FEN B MLER ENST TÜSÜ

KOYUNBABA MA ARASI (KIRKLAREL – TÜRK YE) YARASA FAUNASININ MEVS MSEL POPULASYON

DE MLER VE TÜNEK SEÇ Serbülent PAKSUZ

Doktora Tezi Biyoloji Anabilim Dal

2009 ED RNE

(2)

FEN B MLER ENST TÜSÜ

KOYUNBABA MA ARASI (KIRKLAREL – TÜRK YE) YARASA FAUNASININ MEVS MSEL POPULASYON

DE MLER VE TÜNEK SEÇ

Serbülent PAKSUZ

DOKTORA TEZ

YOLOJ ANAB M DALI

Dan man: Yrd. Doç. Dr. Beytullah ÖZKAN

2009

(3)
(4)

ÖZET

Doktora Tezi

KOYUNBABA MA ARASI (KIRKLAREL – TÜRK YE) YARASA FAUNASININ MEVS MSEL POPULASYON

DE MLER VE TÜNEK SEÇ

Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Biyoloji Anabilim Dal

Bu çal mada, K rklareli il s rlar içinde yer alan Koyunbaba Ma aras yarasa faunas n mevsimsel populasyon de imleri ve tünek seçimleri ara lm r. Ma ara Eylül 2007-A ustos 2008 tarihlerinde toplam 15 ara rma gezisi düzenlenerek incelenmi tir. Yarasa türlerinin populasyon say , s cakl k ve nispi nem ölçümleri için Koyunbaba Ma aras nda yarasalar n tünek olarak kulland 7 istasyon belirlenmi tir. Yarasalar n tünek seçimi 3 parametreye (tünek yeri, tünek tipi, tünek yüksekli i) göre kaydedilmi tir. Elde edilen veriler istatiksel olarak de erlendirilmi tir.

Ma aran n mevsimsel s cakl k (Xyaz=14.50; X =9.78) ve nem (Xyaz=78.70; X =83.63) de erleri aras ndaki fark istatiksel olarak anlaml r. Ayr ca, ma aran n çe itli bölümlerindeki yaz s cakl k fark anlaml iken, k s cakl k fark anlaml de ildir.

Koyunbaba Ma aras nda Rhinolophidae (Rhinolophus ferrumequinum, R. hipposideros, R. euryale, R. mehelyi, R. blasii), Vespertilionidae (Myotis myotis, M. blythii, M. emarginatus, M. capaccinii, Plecotus austriacus) ve Miniopteridae (Miniopterus schreibersii) familyalar na ait toplam 11 yarasa türü kaydedilmi tir. R. blasii ve P. austriacus türleri Koyunbaba Ma aras için yeni kay tt r.

En büyük populasyon yo unlu u kre kolonisi olarak 29.451 birey say lm r. Koyunbaba Ma aras yarasa populasyonlar n % 92’si taraf ndan daha çok üreme ve yavru yeti tirme bar na olarak, daha az olarakta % 8’i taraf ndan hibernasyon bar na olarak kullan lmaktad r. Koyunbaba Ma aras R. ferrumequinum ve R. mehelyi taraf ndan hem yazl k hem de k k tünek olarak kullan rken, R. blasii, R. euryale, M.

(5)

myotis/blythii, M. capaccinii ve M. schreibersii taraf ndan ise daha çok yazl k tünek olarak kullan lmaktad r. M. emarginatus ise sadece yazl k tünek olarak kullanmaktad r.

Koyunbaba Ma aras n farkl bölümleri yarasa türlerine göre farkl derecelerde kullan lmaktad r. Ma aran n salon ve oda özelli indeki bölümleri yazl k tünek olarak kullan rken, koridor bölümleri k k tünek olarak kullan lmaktad r. Ma aradaki tüneklerin yarasalar taraf ndan seçimi ve kullan da türlere göre farkl derecelerdedir.

R. ferrumequinum, R. hipposideros, R. euryale, R. mehelyi ve M. emarginatus türlerinin tünek yeri seçimleri farkl de ildir ve tüm tünek yerlerini de kullanmaktad rlar. R. blasii, M. myotis/blythii, M. capaccinii ve M. schreibersii türlerinin tünek yeri seçimleri farkl r ve daha çok salonda tünerler. Yarasa populasyonlar n tünek yüksekli i seçimleri farkl k göstermektedir. S cak ve ferah olan yüksek tünekler daha çok yazl k tünek olarak kullan lmaktad r. R. ferrumequinum (0-3 m), R. hipposideros (0-3 m), M. myotis/blythii (5-30 m), M. capaccinii (5-30 m) ve M. schreibersii (5-30 m) türlerinin tünek yüksekli i seçimleri farkl k göstermektedir. Duvar özelli indeki tünekler yarasalar taraf ndan hem hibernasyon hemde yavrulama ve yavru yeti tirme populasyonlar taraf ndan tercih edilirken, tavan ve baca özelli indeki tünekler ise daha çok yavrulama ve yavru yeti tirme populasyonlar taraf ndan tercih edilmektedir.

cakl k tünek seçiminde neme göre daha önemli bir faktör olarak bulunmu tur. Özellikle yavrulama ve yavru yeti tirme tüneklerindeki s cakl k tercihi türlere göre farkl k göstermektedir.

Koyunbaba Ma aras büyük giri lere ve büyük bir salona sahip olmas ndan dolay çok say da yarasa türünün büyük populasyonlar na yaz n ev sahipli i yapmaktad r. Buna göre, Koyunbaba Ma aras n s cak bölge Avrupa yarasa populasyonlar n üreme ba ar ve gelece i aç ndan uluslar aras bir öneme sahip oldu u anla lm r.

Ekim 2009, 96 sayfa

Anahtar Kelimeler: Yarasa, Tür, Populasyon Dinamikleri, Tünek Seçimi, Mikroiklim, Koyunbaba Ma aras , K rklareli, Trakya, Türkiye.

(6)

ABSTRACT

Ph. D. Thesis

SEASONAL POPULATION CHANGES AND ROOST SELECTION OF BAT FAUNA IN THE KOYUNBABA CAVE (KIRKLAREL – TURKEY)

Trakya University Institute of Science Department of Biology

In this study, seasonal population changes and roost selection of bat fauna in the Koyunbaba Cave located in boundary of K rklareli was investigated. For this aim, between September 2007 and August 2008 total 15 surveys were carried out. The 7 stations used as roost by bats in the Koyunbaba Cave were determined for population count of bat species and measurement of temperature and relative humidity. Roost selection of bats were recorded as 3 parameters (roost location, roost type, roost height). Collected data was evaluated statistically.

There was a statistically significant difference between seasonal (summer/winter) temperature (Xyaz=14.50; X =9.78) and humidity (Xyaz=78.70; X =83.63) of the cave. Also, while the temperature difference in different parts of the cave was significant in summer, it was not significant in winter.

In the Koyunbaba Cave, totally 11 bat species belong to Rhinolophidae family (Rhinolophus ferrumequinum, R. hipposideros, R. euryale, R. mehelyi and R. blasii), Vespertilionidae family (Myotis myotis, M. blythii, M. emarginatus, M. capaccinii and Plecotus austriacus) and Miniopteridae family (Miniopterus schreibersii) were determined. R. blasii and Plecotus austriacus are new records for the Koyunbaba Cave.

The largest total population abundance of bats was recorded as 29.451 in nursery in the Koyunbaba Cave. The Koyunbaba Cave was used by 92 % of the total bat population for breeding and nursery and by a minority 8 % of the bat population as a shelter for hibernating. The Koyunbaba Cave was used by species of R. ferrumequinum

(7)

and R. mehelyi for both nursing and hibernating, species of R. blasii, R. euryale, M. myotis/blythii, M. capaccinii, M. emarginatus and M. schreibersii for nursing.

Different parts of the Koyunbaba Cave are used by bats to various degrees. Parts of room and hall in the Koyunbaba Cave were used by bats for nursery while parts of corridor were used for hibernating. Selection and use degree of roost in the cave by bats differed according to the species.

Roost selection of R. ferrumequinum, R. hipposideros, R. euryale, R. mehelyi and M. emarginatus were not different and they used all roost types. Roost selection of R. blasii, M. myotis/blythii, M. capaccinii and M. schreibersii were different and they usually roosted in hall. Selection of roost height of R. ferrumequinum (0-3 m), R. hipposideros (0-3 m), M. myotis/blythii (5-30 m), M. capaccinii (5-30 m) and M. schreibersii (5-30 m) showed difference. While wall as a roost type was prefered by bats for both hibernating and breeding/nursing, ceiling and dome as roost type were prefered usually for breeding/nursing

Temperature is found more important factor than moisture for roost selection. Temperature selection particularly in nursery roost shows difference among species.

The Koyunbaba Cave is a host to big populations of many species in summer due to having a big enterance and hall. Thus, it is understood that the Koyunbaba Cave have international importance in terms of reproduction success and future of warm Europe bat population.

October 2009, 96 pages

Key Words: Bat, Species, Population Dynamics, Roost Selection, Microclimate, Koyunbaba Cave, K rklareli, Thrace, Turkey

(8)

TE EKKÜR

Tez çal malar m süresince deste ini her zaman hissetti im ve arazi çal malar nda beni yaln z b rakmayarak destek olan dan man hocam Yrd. Doç. Dr. Beytullah ÖZKAN’a, tez konumu tavsiye eden, k ymetli bilgi ve tecrübelerinden yararland m de erli hocam Prof. Dr. Cengiz KURTONUR’a, tezimin istatiksel analizlerinin yap lmas nda yard mlar esirgemeyen Yrd. Doç. Dr. ahin DÜNDAR’a, tezimin her a amas nda büyük yard mlar gördü üm Ar . Gör. Dr. E. P nar PAKSUZ’a ve herzaman bana destek olan aileme te ekkür ederim.

“Koyunbaba Ma aras Yarasa Faunas n Mevsimsel Populasyon

De imleri ve Tünek Seçimi” ba kl ve TÜBAP-921-2008 numaral proje ile

yürütülen doktora tez çal mam, Trakya Üniversitesi Bilimsel Ara rma Projeleri Ba kanl taraf ndan desteklenmi tir.

(9)

NDEK LER

ÖZET... i

ABSTRACT ...iii

TE EKKÜR... v

MGELER VE KISALTMALAR D ... vii

EK LLER D ... viii

ZELGELER D ... ix

1. G ... 1

1.1. Yarasalar ve Genel Özellikleri... 1

1.2. Ma aralar ve Genel Özellikleri... 5

1.3. Yarasalar ve Ma aralar ... 8

1.4. Türkiye’de Yarasa Faunas Çal malar ... 12

2. MATERYAL VE METOD ... 15

2.1. Çal ma Alan ... 15

2.2. Çal ma Teknikleri ve Veri Toplama ... 19

2.3. statiksel Analiz ... 22

3. BULGULAR... 23

3.1. Mikroiklim... 23

3.1.1. S cakl k... 23

3.1.2. Nem ... 28

3.2. Yarasa Tür Kompozisyonu ve Mevsimsel Populasyon De imi ... 34

3.3. Yarasa Türlerinin Tünek Seçimi ... 41

3.3.1. Tünek Yeri (Koridor, Salon, Oda)... 41

3.3.2. Tünek Yüksekli i (0-3 m, 3-5 m, 5-30 m)... 44

3.3.3. Tünek Tipi (Tavan, Duvar, Baca) ... 47

3.3.4. Tünek Korunakl ... 52

3.3.5. Tünek S cakl ... 53

3.3.6.Tünek Nemi ... 56

3.4. Yarasa Türlerinin Fenolojik (Davran ) Özellikleri ... 58

4. TARTI MA VE SONUÇ... 67

KAYNAKLAR ... 81

(10)

MGELER VE KISALTMALAR D kHz Kilohertz C° Derece celcius % Yüzde m Metre mm Milimetre K Kuzey D Do u km Kilometre < Küçük > Büyük X2 Ki-kare n Örneklem say R Da m X Ortalama SS Standart sapma sd Serbestlik derecesi p Anlaml k düzeyi r Korelasyon katsay

(11)

EK LLER D

ekil 2.1. Koyunbaba Ma aras n bölümleri ve yarasa kolonilerinin mevsimsel tünek yerleri (s cakl k ve nem ölçümlerinin yap ld istasyonlar) ….. 16 ekil 2.2. Koyunbaba Ma aras n yatay olarak geli mi olan ana giri i...… 17 ekil 2.3. Koyunbaba Ma aras n kuyu giri leri …... 18 ekil 2.4. Yarasalara ait örneklerin toplanmas , istasyonlardaki s cakl k ve nem

de erlerinin kaydedilmesi …... 20 ekil 3.1. Koyunbaba Ma aras nda belirlenen istasyonlar n ve d atmosferin

ayl k s cakl k de imleri ……...…... 27 ekil 3.2. Koyunbaba Ma aras nda belirlenen istasyonlar n ve d atmosferin

ayl k nem de imleri ... 33 ekil 3.3. Koyunbaba Ma aras yarasa populasyon yo unlu unun toplam

populasyon yo unlu una olan yüzdelerinin ayl k da ... 36 ekil 3.4. Koyunbaba Ma aras nda tavanda tüneyen R. ferrumequinum, R.

mehelyi ve M. capaccinii türlerinin hibernasyon kolonisi ... 48 ekil 3.5. Koyunbaba Ma aras ndaki tünek tiplerinden duvarda tüneyen M.

schreibersii türünün hibernasyon kolonisi ... 49 ekil 3.6. Koyunbaba Ma aras ndaki tünek tiplerinden bacada tüneyen M.

myotis ve M. blythii türlerinin yavrulama kolonisi ... 50 ekil 3.7. Koyunbaba Ma aras ndaki ana giri te yer alan 1, 2 ve 3 numaral

tüneklerin yaz aylar nda hayvan a olarak kullan lmas ... 52 ekil 3.8. Koyunbaba Ma aras nda M. myotis/blythii, M. capaccinii ve M.

schreibersii türlerinin hibernasyon kolonileri ... 59 ekil 3.9. Koyunbaba Ma aras nda M. myotis/blythii, M. capaccinii ve M.

schreibersii türlerinin yavrulama kolonileri ... 59 ekil 3.10. Koyunbaba Ma aras nda tüneyen R. mehelyi, M. capaccinii ve M.

schreibersii türlerinin olu turdu u hibernasyon kolonisi ... 60 ekil 3.11. Koyunbaba Ma aras nda R. ferrumequinum türünün çiftle me

davran lar ... 60 ekil 3.12. Koyunbaba Ma aras nda kaydedilen yavrulu M. myotis di isi ... 61 ekil 3.13. Koyunbaba Ma aras nda M. myotis/blythii türlerinin olu turdu u

yavru yeti tirme kolonisi ... 61 ekil 3.14. Koyunbaba Ma aras nda tüneyen M. myotis/blythii, M. capaccinii ve

M. schreibersii türlerinin olu turdu u çok türlü koloni ... 62 ekil 3.15. Koyunbaba Ma aras nda M. myotis/blythii türlerinin olu turdu u

yavrulama kolonisi ... 63 ekil 3.16. Koyunbaba Ma aras nda R. ferrumequinum ve M. emarginatus

türlerinin olu turdu u yavru yeti tirme kolonisi ... 63 ekil 3.17. Koyunbaba Ma aras nda yazl k tüneklerde birlikte tüneyen M.

emarginatus ve R. ferrumequinum türlerinin yavrular ... 64 ekil 3.18. Koyunbaba Ma aras nda soliter tüneyen R. hipposideros türü ... 65 ekil 3.19. Koyunbaba Ma aras nda Rhinolophidae familyas na ait türlerin

oldukça seyrek ve serbest olu turdu u hibernasyon kolonisi ... 65 ekil 3.20. Koyunbaba Ma aras nda Vespertilionidae ve Miniopteridae

(12)

ZELGELER D

Tablo 2.1. Koyunbaba Ma aras nda belirlenen istasyonlar n tünek yeri, tünek yüksekli i, tünek tipi ve korunakl k özellikleri ... 21 Tablo 3.1. Koyunbaba Ma aras n ve d atmosferin istasyonlara göre

mevsimsel s cakl k de erlerine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ... 23 Tablo 3.2. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre mevsimsel (yaz/k )

cakl k de erlerine ili kin ANOVA sonuçlar …... 24 Tablo 3.3. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre yaz s cakl k de erlerine

ili kin Tukey Post-Hoc fark testi sonuçlar ... 24 Tablo 3.4. Koyunbaba Ma aras ndaki istasyonlar n mevsimlere göre s cakl k

de erlerine ili kin t testi sonuçlar ………... 25 Tablo 3.5. Koyunbaba Ma aras ndaki istasyonlar ve d atmosfer aras ndaki

cakl k de erlerine ili kin Pearson Çarp m Momentler Korelasyon Katsay sonuçlar ... 26 Tablo 3.6. Koyunbaba Ma aras n ve d atmosferin istasyonlara göre

mevsimsel nem de erlerine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ………... 28 Tablo 3.7. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre mevsimsel (yaz/k ) nem

de erlerine ili kin ANOVA sonuçlar ………... 29 Tablo 3.8. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre yaz nem de erlerine

ili kin Tukey Post-Hoc fark testi sonuçlar ……... 29 Tablo 3.9. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre k nem de erlerine ili kin

Tukey Post-Hoc fark testi sonuçlar ……... 30 Tablo 3.10. Koyunbaba Ma aras ndaki istasyonlar n mevsimlere göre nem

de erlerine ili kin t testi sonuçlar ………... 31 Tablo 3.11. Koyunbaba Ma aras ndaki istasyonlar ve d atmosfer aras ndaki

nem de erlerine ili kin Pearson Çarp m Momentler Korelasyon Katsay sonuçlar ………... 32 Tablo 3.12. Koyunbaba Ma aras ndaki yarasa türlerinin mevsimsel (yaz/k )

populasyon büyüklüklerine ili kin t testi sonuçlar ... 34 Tablo 3.13. Koyunbaba Ma aras yarasa faunas n türlere göre mevsimsel

populasyon büyüklüklü ü de imleri ve oranlar ... 37 Tablo 3.14. Koyunbaba Ma aras ndaki istasyonlar n mevsimsel (yaz/k )

kullan na ili kin t testi sonuçlar ………...…... 38 Tablo 3.15. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre yarasa tür çe itlili ine

ili kin X2 testi sonuçlar ………..…... 39 Tablo 3.16. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ... 39 Tablo 3.17. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin ANOVA sonuçlar ………... 40 Tablo 3.18. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin Dunnett C Post-Hoc fark testi sonuçlar ... 40 Tablo 3.19. Koyunbaba Ma aras daki istasyonlara göre yarasa türlerinin

(13)

Tablo 3.20. Koyunbaba Ma aras n tünek yerine göre yarasa populasyon büyüklü üne ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ... 41 Tablo 3.21. Koyunbaba Ma aras n tünek yerine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin ANOVA sonuçlar …………... 42 Tablo 3.22. Koyunbaba Ma aras n tünek yerine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin Dunnett C Post-Hoc fark testi sonuçlar ... 42 Tablo 3.23. Koyunbaba Ma aras ndaki tünek yeri seçiminin mevsimsel (yaz/k )

kullan na ili kin t testi sonuçlar ………... 43 Tablo 3.24. Koyunbaba Ma aras ndaki tünek yerine göre yarasa türlerinin

kullan na ili kin X2 testi sonuçlar ………... 43 Tablo 3.25. Koyunbaba Ma aras n tünek yüksekli ine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ... 44 Tablo 3.26. Koyunbaba Ma aras n tünek yüksekli ine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin ANOVA sonuçlar ………... 45 Tablo 3.27. Koyunbaba Ma aras n tünek yüksekli ine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin Dunnett C Post-Hoc fark testi sonuçlar …... 45 Tablo 3.28. Koyunbaba Ma aras ndaki tünek yüksekli i seçiminin mevsimsel

(yaz/k ) kullan na ili kin t testi sonuçlar …... 46 Tablo 3.29 Koyunbaba Ma aras ndaki tünek yüksekli ine göre yarasa türlerinin

kullan na ili kin X2 testi sonuçlar ………... 46 Tablo 3.30. Koyunbaba Ma aras n tünek tipine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ... 47 Tablo 3.31. Koyunbaba Ma aras n tünek tipine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin ANOVA sonuçlar …………... 48 Tablo 3.32. Koyunbaba Ma aras n tünek tipine göre yarasa populasyon

büyüklü üne ili kin Dunnett C Post-Hoc fark testi sonuçlar ... 49 Tablo 3.33. Koyunbaba Ma aras ndaki tünek yeri seçiminin mevsimsel (yaz/k )

kullan na ili kin t testi sonuçlar ………... 50 Tablo 3.34. Koyunbaba Ma aras ndaki tünek tipine göre yarasa türlerinin

kullan na ili kin X2 testi sonuçlar ………... 51 Tablo 3.35. Koyunbaba Ma aras ndaki tüneklerin korunakl na göre yarasa

populasyon büyüklüklerine ili kin t testi sonuçlar …... 53 Tablo 3.36. Koyunbaba Ma aras ndaki türlere göre yaz tüneklerindeki s cakl k

tercihine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ... 53 Tablo 3.37. Koyunbaba Ma aras ndaki yarasa türlerine göre tercih edilen yaz

tüneklerinin s cakl na ili kin ANOVA sonuçlar ... 54 Tablo 3.38. Koyunbaba Ma aras ndaki türlere göre k tüneklerindeki s cakl k

tercihine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar ... 55 Tablo 3.39. Koyunbaba Ma aras ndaki yarasa türlerine göre tercih edilen k

tüneklerinin s cakl na ili kin ANOVA sonuçlar ... 55 Tablo 3.40. Koyunbaba Ma aras ndaki türlere göre yaz tüneklerindeki nem

tercihine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar …... 56 Tablo 3.41. Koyunbaba Ma aras ndaki yarasa türlerine göre tercih edilen yaz

tüneklerinin nem de erlerine ili kin ANOVA sonuçlar ... 56 Tablo 3.42. Koyunbaba Ma aras ndaki türlere göre k tüneklerindeki nem

tercihine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar …….. 57 Tablo 3.43. Koyunbaba Ma aras ndaki yarasa türlerine göre tercih edilen k

(14)

1. G

1.1. Yarasalar ve Genel Özellikleri

Günümüzde dünyada yakla k olarak 4.800 memeli türü ya amaktad r (Nowak, 1999). Memeliler s görünü ve i levlerinde çok büyük bir farkl k sergilerler. Memeliler dünyadaki hemen hemen tüm karasal, sucul ya da havasal habitatlarda yürürler, ko arlar, s çrarlar, yüzerler ya da uçarlar (Nowak, 1999). Yarasalar tüm memeliler aras nda en çe itli ve en büyük gruplardan biridir. Bu da onlar memelilerin sosyal yap ndaki ara rmalar için ilgi çekici yapar. Ancak primat, karnivor ve rodent gibi di er sosyal memeli gruplar ile kar la ld nda yarasalar n sosyal yap ndaki detayl ara rmalar azd r.

Birçok ekosistemde anahtar rol oynayan yarasalar, tür çe itlili i, çoklu u ve tüm dünyadaki da mlar yla memelilerin önemli bir ordosunu te kil eder. Yarasalar taksonomik aç dan Chiroptera ordosu olarak s fland r. Chiroptera ordosu tüm dünyaya yay lan 2 altordo Megachiroptera (186 tür) ve Microchiroptera (930 tür), 18 familya, 192 cins ve 1116 tür ile ya ayan tüm memeli türlerinin yakla k 1/4’nü olu turur (Altringham, 1996; Simmons, 2005). Chiroptera ordosu arboreal böcekçil bir atadan yava yava geli mi tir. Yarasalar n ilk ortaya ç 65-70 milyon y l önce dinozorlar n yok olu unu izlemektedir (Nowak, 1994; Altringham, 1996; Schober ve Grimmberger, 1997). Yarasalar gerçek kanad olan ve gerçek uçu özelli i gösteren tek memeli hayvan grubudur. Fosil kay tlar uçma yetene inin yarasalarda ve dolay yla memelilerde bir defa elde edildi ini gösterir, uçan nesiller çabucak geli meye

ilimliydi ve bu nedenle yarasalar çe itli habitatlara yay ld lar.

Yarasalar n uçma kabiliyeti ile ilgili olarak vücutlar nda birçok de iklik meydana gelmi tir. Bu de iklikler onlar n evrimsel geli imlerinin bir yans mas göstermektedir. Yarasalar, memelilerin di er ordolar ndan onlar ay rt eden önemli özelliklere sahiptirler. Bu morfolojik, duysal, üreme, tünek ya am , göç, beslenme ve avlanma al kanl klar ndaki özellikleri yarasalar n tüm dünyaya da lmalar na temel olu turmu tur (Kunz ve Racey, 1998).

(15)

Yarasalarda boyun bölgesi k sad r ve vücut dorso-ventral olarak bas kt r. Kemikleri zay f ve hafiftir. Uçmayla ilgili olarak iskeletin ön k sm n iyi geli mesine kar n kalça, bacak ve kuyruk kemikleri zay ft r. Ön ve arka üyeleri 5 parma a sahiptir. Arka üyeleri küçüktür ve parmak uçlar nda çengel eklinde t rnak vard r. Bununla birlikte yarasalar n arka bacaklar n yönlenmesi e sizdir. Bacaklar n yana, dizin hemen hemen arkaya yönelmesi ile kalça eklemi s rt tarafa kaym tr ve bu özellik arka bacaklar 180o döndürebilmelerine olanak sa lam r. Bu yüzden femurlar d a do ru döndüklerinden diz, di er memeli hayvanlardaki gibi öne de il, arkaya do ru bükülür. Bu kabiliyet yarasalara, uçu esnas nda yönlendirme ve tüneklerde dinlenme esnas nda ise ba a as lmay sa lamaktad r. Ayn zamanda ba a pozisyonda t rnaklar kilitlemek için ayak parmaklar nda tendon sistemine sahiptirler ve böylece hiç enerji harcamaks n ba a as durabilmektedirler (Nowak, 1994; Schober ve Grimmberger, 1997; Schutt, 1998).

Yarasa kanad modifiye olmu ön kollard r, çok uzam parmaklar ve kol taraf ndan desteklenen deri bir membrandan olu ur. Kolda radius kemi i uzun ve kavislidir. El kemikleri (metacarpuslar) ile ba parmaktan ba ka, bütün di er parmaklar ince ve çok uzundur. Ba parmak k sa ve daima t rnakl r. Elin ikinci parma ya üç falanjl ve t rnakl , ya da iki falanjl , t rnaks z olur ve üçüncü parma a iyice yana bulunur. 3. 4. ve 5. el parmaklar daima k rdak uçlu ve t rnaks zd r. Omuz eklemini gö üs kemi ine ba layan köprücük kemi i kal n ve kavisli olur, bu suretle kolun üst sm için sa lam bir destek te kil eder. Gö üs kemi inin üzerinde ku larda oldu u gibi, bir karina vard r. Uçma esnas nda kanatlar n a ya do ru çarpmas sa layan kaslar bu kemi e ba lan r. Kanad n yukar ya kalkmas nda omuz kaslar i görür. Uçma ras nda kanatlar, ku larda oldu u gibi üstten a ya ve sonra geriye do ru ç rp larak de il, sadece bir dönme hareketi gösterir. Bu s rada kanatlar n uç k mlar elips eklindeki bir yörünge üzerinde hareket eder. Uçma membran omuzdan ba layarak kol, parmaklar, vücudun yan ve ayak d ta kalmak üzere, bacak ve kuyruk aras nda geli mi tir. Memeliler için yeni olan bir kemik (calcar) topuktan ç karak kuyruk membran destekler. Miniopterus schreibersii, Nyctalus noctula gibi dar ve uzun kanatlara sahip türler daha çevik ve h zl uçarlarken, Rhinolophus hipposideros gibi geni ve k sa kanatlara sahip türler ise daha yava uçarlar.

(16)

Ayr ca uçmayla ilgili olarak, ekolokasyon sistemi geli mi tir. Ekolokasyon asl nda yarasalara ses yard yla etraflar görmeyi mümkün k lan bir adaptasyondur. Ekolokasyon ultrasonik sesleri kullanarak yer tespiti anlam na gelmektedir. A zdan ve burundan ç kan seslerin yay lmas ve bu seslerin çevredeki cisimlere çarp p, yank olarak geri yans mas esas na dayan r. Bu suretle meydana gelen yank lardan yarasalar çevrelerindeki eyler ve onlar n yak nl k, uzakl k veya ekli hakk nda bilgi edinirler. Bu alg lama mekanizmas “ ekli duyma” olarak da isimlendirilir. Bu sesler insan n duyma n üzerindeki 20 kHz ile 215 kHz aras ndaki seslerdir (Schober ve Grimmberger, 1997; Neuweiler, 2000). Microchiroptera’da olan ve Megachiroptera’da (Rousettus cinsi hariç) olmayan bu kabiliyet iki altordoyu ay rt eden temel özelliklerden biridir (Nowak, 1994).

Yarasalar n koku, dokunma ve tat alma duyular oldukça iyi geli mi olmas na ra men, görme duyular k smen zay ft r. Renk ve yeterli derece de ekil görmezler, daha ziyade ayd nl k ve karanl ay rt ederler. Baz yarasalar (Microchiroptera) küçük gözlere sahip iken, ço u da (Megachiroptera) büyük ve kompleks gözlere sahiptirler. itme duyular çok iyi geli mi tir. Tüm yarasa türlerinin yar ndan daha fazlas gece yönlerini bulmak ve av yakalamak için ekolokasyon sistemini kullan rlar.

Yarasalar ak am karanl nda ve gece aktiftirler, gündüz saatlerini genellikle köprü, ev ve benzeri gibi insan yap yap larda veya a aç, kaya yar klar ve ma aralarda, kuytu ve karanl k tüneklerde toplu halde ba a as larak geçirirler. Yarasalar mevsime ba olarak farkl tünekleri tercih ederler ve hayatlar n yar ndan fazlas tüneklerde geçirirler. K n s cakl n 2-10 °C aras nda dü ük ve sürekli oldu u ma ara, ta yar klar ve eski binalar gibi tünekleri kullan rlar. Yaz n ise s cakl n daha yüksek oldu u çe itli tünekleri kullan rlar. Baz lar yirmi milyonu a n bireyin birlikte bulunabildi i kolonilerde bulunurken, baz lar da soliterdir (Altringham, 1996).

Yarasalarda ba bölgesi ekil bak ndan di er birçok memeli grubunda oldu undan çok daha fazla çe itlilik gösterir. Yedikleri besin ve ba yap aras nda bir ili ki vard r. Ak am karanl na do ru gündüz tüneklerinden ayr larak aktif olmaya ve beslenmeye ba larlar. Yarasalar et, böcek, bal k, meyve, nektar ve çe itli besinlerle beslenmeye adapte olmu lard r. Kanla beslenen sadece Orta ve Güney Amerika’da ya ayan üç yarasa türü (Desmodus rotundus, Diphylla ecaudata ve Diaemus youngi) vard r. Yarasalar n hepsi muntazam su içer. Fakat kediler gibi durup suyu yalayacak

(17)

yerde, k rlang çlar gibi su yüzeyinde uçarken a zlar suya dald rarak su damlac klar yutarlar. Yarasalar n en büyük dü manlar ise; bayku lar, y rt ku lar,

lanlar, di er yarasalar ve memelilerdir (Nowak, 1994).

Yarasalar n nerede ya ad klar besin elde edilebilirli ine ba r. Mevcut besin miktar azald nda, genellikle mevsimden dolay , yarasalar n iki tercihi vard r. Elde edilebilir besin miktar az oldu u veya bulunmad süreç geçene kadar k uykusuna yatabilir veya elde edilebilir besin miktar n bol oldu u bir yere göç edebilir. Baz bölgelerde, yarasalar iki tercihten birini yapar. Genellikle, k uykusuna yatan yarasalar yaz n sonlar nda iyi beslenerek k uykusu için vücut a rl klar artt rarak ya biriktirirler ve ilkbahara kadar torpor (uyu ukluk) haline girerler (Findley, 1993). Yarasalar n k uykusu süresince metabolizmalar nda büyük bir yava lama vard r. Böylece biriktirmi olduklar vücut ya k uykusu boyunca gereksinim duyduklar enerjiyi sa layacakt r. Enerji kayb en aza indirmek için vücut s cakl klar tünedikleri ortam s cakl na kadar dü ürürler. Bu nedenle yarasalar, k uykusuna yatacaklar tüne i seçerken, hem d ar daki s cakl k dalgalanmalar ndan koruyacak hem de kurumalar engelleyecek nem oran na sahip tünekleri seçerler (Altringham, 1996). Baz yarasa türlerinin k aylar nda daha s cak bölgelere göç ettikleri bilinir. Ancak ço u yarasa türü k lama yerlerine dönmek için k sa mesafeler de göç eder.

Chiroptera ordosu üreme stratejileri, morfoloji ve fizyolojilerinde çok geni bir varyasyon gösterir. Farkl ekolojik ve çevresel ko ullara uyum sa lamak için yarasalarda farkl üreme stratejileri geli mi tir (Neuweiler, 2000). Bu stratejiler ile yavrular ve di iler do umun do ru zamanda meydana gelmesini sa layarak, hayatta kalmak ad na büyük bir avantaj sa larlar. Il man bölgelerde yaz mevsimi çok k sa sürdü ü için yavrulama dönemi, böceklerin bollu u ile ayn zamanda olur ve çok k sa bir periyodu kapsar (Racey, 1982). Ço u yarasa türü y lda bir defa ve her do umda bir yavru do ururken, çok az tropikal yarasa türü ise y lda birkaç defa do urabilir. Tek lilik sadece birkaç yarasa türünde görülürken, ço u yarasa türünde her iki e ey de birden fazla e le çiftle ir. Genelde yumurtlama ve çiftle me farkl zamanlarda olur. Bir sm genellikle k uykusuna yatanlar, sonbaharda çiftle ir ve spermler di inin genital ayg nda depolan r. Yumurtlama ilkbaharda olur ve bu yumurtalar depolanan spermler taraf ndan döllenir. Baz lar nda ise döllenme ve embriyonik geli me sonbaharda olur, süresince embriyonik geli me durdurulur. K uykusuna yatmayan baz türlerde ise

(18)

çiftle me ve döllenme ilkbaharda olur. Gebelik süresi ortam s cakl na ba r ve genellikle 50-90 gün aras ndad r. Do um genellikle Haziran ve Temmuz aylar nda olur.

Yarasalar n temel sosyal yap anne ve yavrusu taraf ndan olu ur (Nowak, 1994). Yavrular ç plak ve kör olarak do arlar. Yeni do an yavrular ilk birkaç gün anneleri taraf ndan ta r, daha sonra anneler avlanmaya gittiklerinde yavrular tüneklerde rak rlar. Yavrular n gözleri 7. günden sonra aç r, ilk uçu lar 20-22. günde olur. Emzirme süreleri yakla k bir ay kadard r. Böcek yiyen yarasalar n yavrular 6-7 haftada, meyve yiyen yarasalar n yavrular ise 4 ayda erginle ip anadan ba ms z olarak ya amaya ba lar. Erkekler yavru bak na kat lmazlar. Yarasalar benzer büyüklükteki memelilerle kar la ld klar nda 4-30 y l kadar oldukça uzun bir ya am süresine sahiptirler (Nowak, 1994; Findley, 1993; Wilkinson ve South, 2002).

Böceklerle ve meyvelerle beslenen yarasalar, zararl böcek ve mikroorganizma populasyonlar dengede tutarak ve s tma amili sivrisinekleri de yediklerinden insan sa ve biyolojik mücadele bak ndan önemli rol oynamaktad rlar (Nowak, 1994). Ayr ca yarasalar tozla ve tohum da olmalar nedeniyle de tar msal ve ekonomik aç dan oldukça önemlidirler (Anthony ve Kunz, 1977; Whitaker, 1995). Pek çok yabani hayvan gibi, baz yarasalar n kuduz virüsü ve pek çok patojen ta bilinmektedir (Jüdes, 1988).

1.2. Ma aralar ve Genel Özellikleri

Ma ara, yeralt nda bulunan, toprak yüzeyine aç lan ve en az bir insan n girebilmesine olanak verecek geni lik ve yüksekli e sahip do al ya da yapay yeralt bo lu u olarak tan mlanm r. Karbonatl ve sülfatl kayaçlar n, yeralt sular na ba bir dizi fiziko-kimyasal süreçlerle erimesi sonucu olu an do al ma aralar; bulunduklar bölgenin jeolojik, jeomorfolojik, hidrolojik, hidrojeolojik, antropolojik ve paleoekolojik özellik ve geli imi karakterize ettiklerinden; bilimsel çal malarda da önemli verileri içlerinde saklarlar.

Tarih öncesi dönemlerden beri, insanlar n sosyo-kültürel faaliyet ve geli imlerinde vazgeçilmez bir ortam olu turan ma aralar, ayn zamanda sahip olduklar canl -cans z varl klar ile büyük bir ekosistemi, meydana getirirler. Ma ara

(19)

ekosistemleri özel sistemlerdir ve bugün çevremizde gördü ümüz birçok ekosistemden farkl klar gösterirler. Genellikle dura an ve kararl ekosistemler olduklar ndan de imlere aç k de ildirler. Bunun esas sebebi, ma ara ortam n d ar daki ortamdan farkl jeolojik ve meteorolojik özelliklere sahip olmas ve buna ba olarak da farkl bir ekolojik yap ve kendine özgü çevre ko ullar göstermesidir. Bu temel farkl klar ana faktörler olan k, nem ve s cakl k etkisiyle ekillenmektedir. Öncelikle ma aralar n derinliklerinde tümüyle karanl k egemendir. Ayr ca nem oran fazla, ise oldukça dü üktür.

Güne n girmemesi nedeniyle ma aralarda ye il bitkiler yeti medi inden ma aralarda besin maddeleri de olu maz. Besin maddelerinin s rl sonucu ma aralardaki tüm canl lar n ya amlar için temel ko ul enerji art r. Bu nedenle ma aralar n do al canl lar olabildi ince küçük ve az hareket ederler. Tamamen ks z bir ortamda gereksiz hale gelen renk pigmentleri yok olmu tur (depigmentasyon). Hemen dikkati çeken di er bir yap ise neredeyse görülemeyecek kadar ufalm ya da kaybolmu gözlerdir (anophtalmy). Ma arada ya ayan böceklerin kanatlar yitirmeleri de oldukça s k rastlanan bir olayd r. Bu böcekler hem etraflar göremediklerinden hem de enerji kayb azaltmak istediklerinden uçmamay tercih ederler.

Bu farkl ekosistemi olu turan bir di er önemli faktör de nemdir. Özellikle aktif ma aralarda nem tüm ma ara içinde yüksektir. çlere do ru ilerledikçe bu nem oran sabit bir de ere ula r. Ortamdaki yüksek nem oran vücuttaki suyun korunmas kolayla r. Vücut yeryüzündeki kadar su kayb riskine maruz kalmaz. Bu nedenle de ma arada ya ayan canl lar n suyu vücutta tutan katmanlar azalm r. Böylece nem oran ndaki farkl klara çok hassas hale gelmi lerdir. Sonuç olarak özellikle nemin dü ük oldu u ko ullar nda; örne in aç k havada hemen ölürler.

cakl k da ma ara ekosistemini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Ma arada fark pek yoktur, en az ndan yeryüzündeki kadar büyük de iklikler göstermez. Gece ve gündüzü ma ara içindeyken anlamak imkans zd r. Mevsimsel farklar d nda da pek bir de iklik olmaz. Mevsimsel farklar da 5-10 dereceyi geçmez. Di er sebeplerden dolay da incelmi olan vücudun koruyucu tabakas canl lar n ani s cakl k de imlerine kar da hassas hale gelmesini sa lam r. De ik

(20)

Ma aralar sahip olduklar bu özellikler sayesinde di er ekosistemlerden farkl çe itte ve birçok canl ya ev sahipli i yapmaktad r. Ma aralar n en belirgin özelli i olan

k yoklu u, besin k tl , yüksek nem oran ve neredeyse sabit say labilecek buralarda ya ayan canl lar n bu ortama adapte olabilmeleri sorununu do urmu tur. Bu nedenle, ma aralar n geriye dönü süz olarak yok edilmeden önce biospeleolojik aç dan incelenmesi artt r. Biospeleolojik ara rmalar, ma ara canl türlerinin saptanmas n yan s ra bu türlerin özelliklerini, ya ama artlar , üreme eklini ve beslenme al kanl klar gibi tüm özelliklerini saptamay gerektirmektedir. Bunu gerçekle tirebilmek için ma ara içinde de ik mevsimlerde yap lacak ölçüm ve gözlemlerle veri toplamak, deneyler yapmak zorunludur (Ba ar, 1971). Bu artlarda bir ma aran n biospeleolojik incelemesinin yap lmas y llar sürecek titiz bir çal may öngörmektedir (Zima vd., 1994).

Farkl ortam ve yap sal özelliklere sahip birimlerin yan yana geldi i ülkemiz, karbonatl kayalar ile kapl yüzeylerin geni li i bak ndan Avrupa ülkeleri aras nda ilk ralarda bulunmaktad r. Kireçta , dolomitik kireçta ve dolomitlerden olu an karbonatl kayalar; yurdumuz yüzölçümünün yakla k % 35-40’ olu turmaktad r. Bu kadar geni bir yüzeylenime sahip olan bu kayalarda, yeralt ve yerüstü sular n olu turdu u do al ma aralar n da çok yo un bir ekilde geli ece i üphesizdir. Ma ara ara rmalar yetersiz olmakla birlikte karstik bölgelerde yap lan ara rmalara ba olarak ülkemizde, ortalama 30.000 civar nda do al ma aran n oldu u tahmin edilmektedir (Nazik vd., 2003).

Geli mi ülkelerde 18. yüzy ldan beri de ik amaçlarla kullan lan ma aralar n önemi yurdumuzda henüz yeni yeni anla lmaya ba lam r. Özellikle 1970’ler den sonra ma ara ara rmalar ve buna ba olarak da ekonomik amaçlarla kullan m artm r. Ma aralar n jeolojik, jeomorfolojik, hidrolojik-hidrojeolojik, meteorolojik ve biyolojik özellikleri incelenerek ekonomik olarak kullan m alanlar belirlenmektedir. Herhangi bir ma aran n olu um ve geli im özellikleri ile klimatik durumu, o ma aran n hangi amaçlarla kullan laca belirler. Günümüzde çok say da ma ara ba ta turizm olmak üzere, sportif, do al so uk hava depolamac , hayvan a , hayvansal ürünlerin olgunla lmas ve korunmas , kültür mantarc , askeri amaçlarla s nak ve korunak, guano (yarasa gübresi) üretimi, plaser mineral ç kar ve yeralt suyu temini gibi amaçlarla kullan larak yöre ve ülke ekonomisine önemli katk lar

(21)

sa lamaktad r. Büyük bir bölümü ekonomik olarak de ik amaçlarla kullan ma uygun olan ma aralardan baz lar h zl bir bozulma ve kirlenme ile kar kar yad r.

Türkiye’de ma ara turizminin yayg nla mas konusunda yo un bir iste in oldu u görülmektedir. Bunun için ma aralarda detayl bilimsel ara rmalar yap lmas ve ma ara canl lar n tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi halde birçok ma ara canl zarar görebilir. Tokat’taki Ball ca Ma aras nda 1977 y nda çok say da yarasa tespit edilmi ken, Ma aran n turizme aç lmas ndan sonra yarasa populasyonlar n azald gözlenmi tir (Albayrak, 2005). Bu yüzden ma ara yarasalar n biyolojik özellikleri ve ma aray kullan detayl bir ekilde bilinmelidir. Ma ara canl lar n taksonomik ara rmalar ile birlikte mutlaka biyolojik ve ekolojik ara rmalar n yap lmas gerekmektedir. Bilimsel olarak ara lan ma aralar, ancak ba ka amaçlar için kullan labilir veya de erlendirilebilir bir noktaya gelmelidir. Ma aralar n geli i güzel kullan lmas sahip oldu umuz canl lar yok etmek ve ma ara ekosistemini tahrip etmek demektir. Yarasalar ma ara ekosistemi ile d ar daki karasal ekosistemle aras nda ileti im kuran canl lard r. Bu sayede ma ara içindeki ve d ndaki canl lar bir besin a ile sürekli ileti im içinde bulunurlar. Yarasalar n yok edilmesi besin zincirinin kopmas na ve milyonlarca y ll k bir evrim sürecinin ortaya koydu u do al dengenin bozulmas na sebep olacakt r.

1.3. Yarasalar ve Ma aralar

Yarasalar hayatlar n yar ndan daha fazlas tünekte geçirirler. Ço u yarasa türü hava ko ullar ndan ve predatörlerinden kendilerini korumak için günlük tüneklere ba ml r. Bu nedenle tünekler yarasalar n ya am sürdürebilmesi için temel elementlerden biridir (Neuweiler, 2000). Bir kaç tür hariç yarasalar kendileri tünek in a etmezler (Kunz, 1982; Kunz ve Lumsden, 2003). Farkl yarasa türleri tüneklere çe itli düzeylerde ba ml k gösterirler. Bundan dolay tüneklerin varl yarasalar n sosyal yap ve da etkileyen önemli bir faktördür (Chaverri vd., 2007). Genel olarak Megachiroptera türleri tünek olarak a açlar kullan rken, Mikrochiroptera türleri tüm tünek tiplerini kullan r (Altringham, 1996). E er uygun tünekler s rl ysa yarasalar toplanmak için ma ara veya a aç kovuklar gibi uygun yerlere ihtiyaç duyarlar. Bugüne

(22)

kadar yap lan çal malarda en büyük yarasa kolonilerinin do al ko ullar alt nda ma aralarda olu tu u gözlenmi tir (Russell vd., 2005).

Il man bölge yarasalar tünekleri yaz n yavrular yeti tirmek, yaz sonu ve sonbaharda çiftle mek ve k nda k uykusuna yatmak için kullan rlar. Yarasalar kulland klar birçok farkl tünek tipine (ma aralar, a açlar, insan yap lar ) göre özel veya genel tüneyiciler olarak tan mlan r. Sadece tek bir tünek tipini seçenler özel tüneyiciler, belirgin bir tünek tipi seçmeyenlerde genel tüneyiciler olarak adland r. Ayr ca, baz türler di erlerine göre daha seçici davran rlar. Yarasa koruma program n etkili olabilmesi için bu tüneklerin belirlenmesine ihtiyaç vard r (Humphrey, 1975; Fenton, 1997). Yarasalar n tercih etti i tünek tipini ve bu tüne in yap sal ve klimatik özelliklerinin bilinmesi zorunludur (Kurta ve Kennedy, 2002). Ayr ca, mevsimsel populasyon dinamiklerinin bilinmesi koruma program için büyük önem arz eder. E er bir tüne in belirli özellikleri bilinirse, tünekleri koruma ve artt rma yöntemi de bilinebilir.

Ma ara yarasalar n ekolojisi ile ilgili ilk bilimsel ara rmalar, Ryberg (1947) taraf ndan ba lat lm r. Ma ara yarasalar yla yap lan çal malar oldukça azd r ve bu çal malar n da ço u hibernasyon boyunca s cakl k tercihleri üzerine odaklanm r (Gaisler, 1970; Bauerova ve Zima, 1988). Tünekler aras ndaki mevsim içi ve mevsimler aras hareketlerin ekolojideki rolü ku larda kapsaml bir ekilde çal lm iken yarasalarda çok az çal lm r (Fleming ve Eby, 2003; Kerth vd., 2006; Popa-Lisseanu vd., 2007).

Hayvanlar n da m alanlar onlar n biyolojik gereksinimlerine ve çevresel ko ullara ba r. Bu ko ullardaki farkl klardan dolay bu hayvanlar n bölgesel yerle imi ve çevrenin yap aras ndaki ili kiyi çal mak için yarasalar n potansiyel tünekleri olan ma aralar, iyi bir model olarak hizmet edebilir. Ma aran n farkl bölgelerindeki duvar ve kubbenin morfolojik yap ve iklimindeki farkl klar dikkat çekici olabilir (Smirnov vd., 2008).

Ma aralar n farkl yerlerindeki tavan ve duvar gibi di er yap sal çe itliliklerden dolay tünek yerlerindeki mikroiklim farkl r. Bu da tünekteki tür ve yarasa say etkiler. Baudinette vd. (2000) ma ara yarasalar n farkl tünek s cakl k ve nem de erlerini tercih ettiklerini bildirmi tir. Rodriguez-Duran (1998) ma ara yarasalar n tüneklerdeki bir araya toplanman n rastgele olmad göstermi tir. Rodriguez-Duran

(23)

ve Soto-Centeno (2003) tünek s cakl klar n ve türler aras ndaki farkl s cakl k tercihlerinin ma aradaki yarasalar n tür kompozisyonunu, da ve onlar n bir araya gelmelerini etkiledi ini belirtmi tir.

Ma aralar n mikroiklimi yaz n gebelik kolonileri ve k n hibernasyon kolonileri boyunca yarasalar için en etkili faktördür. Ma ara içi ortam özelliklerinin da ma ara yarasalar n çe it ve da nda önemli rol oynamaktad r (Tuttle ve

Stevenson, 1978; Raesley ve Gates, 1987; Thomas, 1995). Uygun tünek ko ullar n

seçimi yarasalar n hayatta kalmalar için kritik olabilir (Kunz, 1982; Maloney vd., 1999). Yarasa türleri aras ndaki mikroiklim tercihleri ile ilgili çok az çal ma vard r ve bunlar da daha çok hibernasyon problemleri üzerinedir (Twente, 1955; Herreid, 1967; Daan ve Wichers, 1968; Gaisler, 1970). Yarasalar n biyolojisini ve ekolojisini de erlendirebilmek ve mevsimsel de iklikleri aç klayabilmek için tünek seçimlerinin bilinmesi önemlidir.

Yarasalar n tünek seçimi biyolojik, kimyasal ve fiziksel özelliklerin birle imine ba r. Bundan dolay tünek çe itlerinin çok az yarasalar taraf ndan sürekli olarak kullan r (Borda vd., 2004). K uykusundaki ve yavrulam yarasalar rahats zl klara kar çok hassast r (Speakman vd., 1992; Tuttle, 1994; Thomas, 1995; Pierson vd., 1999). Bu dönemlerde yap lacak olan rahats zl k yarasa kolonilerinin y na ve yavrular n terk edilmesine sebep olabilir. Uygun yuvalar n azl göz önüne al rsa da lm bir koloni için yeni s nak bulmak neredeyse imkans z olacakt r. Yarasalar uzun zamanlardan beri üstün düzeyde ma ara sakinleri olarak bilinir. Ancak ma aralar n ço u sadece az say da yarasa taraf ndan kullan r. Birkaç ma ara ise, özellikle k uykusu ve gebelik dönemlerinde, binlerce yarasay bar nd r. Bu ma aralar yarasa topluluklar için azami önem arz etmektedir (Humphrey, 1975; Kunz, 1982; Fitzgerald vd., 1994; Altringham, 1996; Pandurska ve Beshkov, 1998a; Speakman ve Thomas, 2003).

Dünyan n her yerinde ma aralar ve maden ocaklar büyük yarasa populasyonlar na ev sahipli i yapar, ancak özellikle hassas türler bu yeralt bar naklar ndan sadece birkaç na yüksek ba ml k gösterir (Tuttle, 1976; Altringham, 1996). Yarasalar taraf ndan seçilen mevsimsel tüneklerin mikrohabitat tipleri türlere özgüdür ve farkl co rafik bölgelerde çe itli olabilir (Gaisler, 1970; McNab, 1974; Kokurewicz ve Kovats, 1989; Webb vd., 1996). Uygun tünek yerleri yarasalar

(24)

donmaktan ve kurumaktan korumak zorundad r, bir yerin mikroiklimi, özellikle de

cakl k ve nemi onun uygunlu unu belirler (Hock, 1951). Yarasalar n tünek

gereksinimlerinin bilinmesi, koruma ve yönetim çal malar için hayati öneme sahiptir bu nedenle yarasalar hibernasyon veya yavru yeti tirme gereksinimlerine göre özel yerler bulmak zorundad rlar. Bu yerleri belirlemek türlerin habitat ihtiyaçlar anlamam za yard mc olacakt r (Siivonen ve Wermundsen, 2008).

Yarasalar yeryüzündeki en büyük memeli topluluklar ndan biridir ve tekbir yer baz türlerin toplam populasyonlar n önemli bir k sm için bar nak olabilir. Böyle yerler yarasalar için büyük bir öneme sahiptir ve populasyon büyüklü ü ve da için rlay olabilir. Ço u yarasa türü ya amlar sürdürmek için yeralt bar naklar na bel ba lar, ma aralardaki rahats zl k ve tahribat tüm dünyada yarasa populasyonlar n azalmas na neden olan en büyük sorundur, bu nedenle böyle önemli yerlerin belirlenmesi, çal lmas ve korunmas yarasalar n gelece i aç ndan hayati öneme sahiptir (Hutson vd., 2001). Il man bölgelerde yap lan önceki çal malar ba ca hibernasyon yeri olarak ma aralarda odaklanm , ancak ilgi son zamanlarda o ul olu turma (swarming) yerlerine yönelmi tir (Glover ve Altringham, 2008). Yavru yeti tirme (nursery) yerleri, tünek yap ve seçimi daha az oranda ara lm r.

Uygun yuvalar n azl n yan s ra günümüzde ola an üstü h zl ehirle me, h zl nüfus art ve insanlar n do ayla iç içe olma merak n artmas sonucu yarasalar n do al bar naklar n giderek azalmas ve zarar görmesi yarasa populasyonlar büyük bir azalma riski alt na sokmaktad r (Kunz ve Racey, 1998; Hutson vd., 2001). Çünkü yarasalar dü ük üreme oran na sahiptirler, ço u y lda bir kez ve bir yavru do urur ve çok yüksek ölüm oran etkisi alt ndad rlar. Ma ara yarasalar en çok ziyaretçiler ve insan aktiviteleri tehdit etmektedir (Thomas vd., 1990; Speakman vd., 1992; Tuttle, 1994; Thomas, 1995; Johnson vd., 1997; Pierson vd., 1999). Bölgede ma ara turizminin z kazanmas ve bu yeralt bar naklar n kanuni olarak korunmamas nedeniyle güneydo u Avrupa’daki önemli yeralt bar naklar ve yarasa populasyonlar tehlike alt ndad r ve gerekli çal malar n yap larak acil koruma plan n olu turulmas gerekmektedir (Türkiye: Özgül vd., 2000; Furman ve Özgül, 2002, 2004; Albayrak, 2005; Yunanistan: Paragamian vd., 2004; Papadatou vd., 2009; Bulgaristan: Beshkov, 1998). Ülkemiz yarasa faunas ndaki birçok türün neslinin tehlike alt nda olmas ve yeralt bar naklar n yok olmas bu alandaki büyük eksikli i ortaya koymaktad r.

(25)

Güneydo u Avrupa’daki Trakya bölgesi, yarasalar için önemli bir buzul dönemi nad r. Trakya’n n kuzey ve kuzeybat ndaki Istranca (Y ld z) Da lar kapsayan alanda uzanan mermer ve kireçta lar nda, de ik uzunluk ve derinlikte çok say da ma ara geli mi tir. Bu nedenle Trakya bölgesi Avrupa yarasa populasyonlar n gelece i aç ndan önemli bir yere sahiptir.

1.4. Türkiye’de Yarasa Faunas Çal malar

Dünyada k ta özelli i gösteren, Avrupa ile Asya’y birle tiren ve tür çe itlili i aç ndan Afrika’ya do ru bir köprü gibi uzanan Türkiye, her üç k tan n kesi ti i noktada bulunu u ve bunlar n etkisi alt nda kalmas nedeniyle geçmi teki jeolojik ve iklimsel de ikliklerden etkilenen birçok türe anavatan ve bar nak olmu tur. Bu nedenle, Türkiye dünyadaki birçok kara parças ndan çok daha fazla biyolojik çe itlili e sahip oldu u gibi yarasa türleri aç ndan da oldukça zengindir (Benda ve Horá ek, 1998; Demirsoy, 2002).

Türkiye’de yarasa faunas çal malar yakla k yüzy ll k bir geçmi e sahiptir (Benda ve Horá ek, 1998). Bu çal malar neredeyse sadece yarasa türlerinin sistemati i ve da mlar üzerine odaklanm r (Benda ve Horá ek, 1998). Bu güne kadar yap lan taksonomik çal malara göre, Türkiye’de 2 altordo (Megachiroptera ve Microchiroptera)’ya ait 6 familya (Pteropodidae, Emballonuridae, Rhinolophidae, Vespertilionidae, Miniopteridae ve Molossidae)’dan 38 yarasa türünün; Rousettus aegyptiacus (Geoffroy, 1810), Taphozous nudiventris Cretzschmar, 1830, Rhinolophus ferrumequinum* (Schreber, 1774), R. hipposideros* (Bechstein,1800), R. euryale* Blasius, 1853, R. mehelyi* Matschie, 1901, R. blasii* Peters, 1866, Myotis myotis* (Borkhausen, 1797), M. blythii* (Tomes, 1857), M. bechsteinii* (Kuhl, 1817), M. nattereri* (Kuhl, 1817), M. emarginatus* (Geoffroy, 1806), M. alcathoe* von Helversen and Heller, 2001, M. mystacinus* (Kuhl, 1817), M. aurescens Kusjakin, 1935, M. brandtii (Eversmann, 1845), M. daubentonii* (Kuhl, 1817), M. capaccinii* (Bonaparte, 1837), M. nipalensis (Dopson, 1871), Nyctalus noctula* (Schreber, 1774), N. leisleri* (Kuhl, 1817), N. lasiopterus (Schreber, 1780), Pipistrellus pipistrellus* (Schreber, 1774), P. pygmaeus* (Leach, 1825), P. kuhlii* (Kuhl, 1817), P. nathusii*

(26)

(Keyserling and Blasius, 1839), Hypsugo savii (Bonaparte, 1837), Eptesicus bottae (Peters, 1869), E. serotinus* (Schreber, 1774), Vespertilio murinus Linnaeus, 1758, Plecotus auritus* (Linnaeus, 1758), P. austriacus* (Fischer, 1829), P. kolombatovici (Dulic, 1980), P. macrobullaris (Kusjakin, 1965), Barbastella barbastellus* (Schreber, 1774), Otonycteris hemprichi Peters, 1859, Miniopterus schreibersii* (Kuhl, 1817), Tadarida teniotis (Rafinesque, 1814) ya ad tespit edilmi tir (Ça lar, 1968, 1969; Albayrak, 1990, 1993; Koopman, 1994; Benda ve Horá ek, 1998; Sachanowicz vd., 1999; Horá ek vd., 2000; Benda vd., 2003a; Spitzenberger vd., 2003; Juste vd., 2004; Benda ve Karata , 2005; Niermann vd., 2007).1 Bu türlerden 25 (% 66)’nin Trakya bölgesinde de ya ad tespit edilmi tir (Albayrak, 1993; Benda ve Horá ek, 1998; Niermann vd., 2007; Paksuz ve Özkan, 2008). Trakya bölgesi birçok yarasa türünün büyük populasyonlar na ev sahipli i yapmaktad r. Bölgedeki yeralt bar naklar n tespit edilmesi ve de erlendirilmesi ma ara yarasa türleri Avrupa populasyonlar n gelece i aç ndan hayati önem arz etmektedir.

Ülkemizde yarasalarla ilgili çal malar yap lmakla birlikte, ma ara yarasalar ve onlar n ekolojileri, biyolojileri, populasyon dinamikleri ve korunmalar na yönelik çok az çal ma vard r (Furman ve Özgül, 2002, 2004; Paksuz, 2004; Rudolph vd., 2005; Paksuz vd., 2007). Bu çal malar n büyük ço unlu u az say da gözleme dayal fauna çe itlili i ve büyüklü ü üzerinedir. Bilgin (2000) Marmara bölgesindeki baz ma aralar n yaz mevsimindeki yarasa populasyon büyüklüklerine ve yarasalar n tür da mlar etkileyen habitat tercihlerine ait bilgiler vermi tir. Furman ve Özgül (2002, 2004) bölgedeki ma aralarda ya ayan yarasa türlerinin mevsimlik populasyon büyüklüklerine ait bilgiler kaydetmi ve önemli yeralt bar naklar belirleyerek korunmas gerekti ini bildirmi tir. Rudolph vd. (2005) Türkiye’nin bat nda Havran yak nlar ndaki bir ma ara sistemindeki yarasa türlerine ait yaz populasyon büyüklüklerini kaydetmi ve tehlike alt nda olan bu ma ara sisteminin korunmas gerekti ini belirtmi tir. Paksuz (2004), Paksuz ve Özkan (2006) ve Paksuz vd. (2007) turizme aç lan Dupnisa Ma ara Sisteminin yarasa türleri ve bu yarasalar n ma aray kullanma ekli, biyolojileri ve ekolojileri ile ilgili bilgiler sunmu tur. Bu çal malarda ilk defa uzun süreli bir ara rma sonucunda elde edilen bilimsel verilere göre turizme aç lan bir ma aran n ziyaret takvimi ç kar lm ve baz öneriler getirilmi tir. Elde edilen

1

(27)

verilere göre ma ara yarasa populasyonlar n korunmas na yönelik yap lan çal malar n ve al nan önlemlerin etkili oldu u ve yarasa populasyonlar n azalma riski alt nda olmad klar gösterilmi tir (Paksuz ve Özkan, 2006). Ma ara yarasalar ve tüneklerini koruma çal malardan elde edilen sonuçlar, ma ara yarasalar n korunmas na yönelik sürdürülebilir bir koruma program olu turabilmek için yarasalar n mevsimsel populasyon büyüklükleri, ma aray kullan ve tünek tercihi gibi detayl fenolojik bilgilere ihtiyaç oldu unu göstermektedir.

Ma arac a olan ilgi tüm dünyada oldu u gibi ülkemizde de h zla artmaktad r. Ancak artan bu ilgi ma aralara ve ma ara canl lar na bir tak m zararlar vermektedir. Bu nedenle ma arac n en önemli konular ndan biri ma aralar n korunmas olmu tur. Trakya bölgesindeki en önemli alanlar Dupnisa Ma ara Sistemi, Koyunbaba Ma aras ve Kocakuyu Ma aras r (Furman ve Özgül, 2004). Furman ve Özgül (2004) çal ma alan olan Koyunbaba Ma aras n 9 türe ait yakla k 23.000 bireyle bölgedeki en büyük yavru yeti tirme tüne i oldu unu bildirmi tir. Ancak veriler sadece 2001 y n ubat ve Nisan aylar yla s rl ve yetersizdir. Koyunbaba Ma aras n yarasalar için önemini ve mevsimsel kullan belirlemek için daha fazla ve periyodik verilere ihtiyaç vard r.

Yeralt bar naklar n yarasalar n hayat nda daha büyük öneme sahip oldu u, bu yeralt bar naklar n belirlenmesinin ve korunmas n gereklili i oldukça a ikard r. Avrupa yarasa populasyonlar için büyük öneme sahip olan Koyunbaba Ma aras ndaki tüneklerin yap , bu tüneklerin yarasa türleri taraf ndan mevsimsel kullan n ve mevsimsel populasyon hareketlerinin ortaya konmas bu populasyonlar n gelece i aç ndan büyük öneme sahiptir.

Bu çal mayla do al bir ma ara olan Koyunbaba Ma aras n yarasa tür çe itli i, mevsimsel populasyon yo unlu u de imleri ve tünek seçimi ortaya konabilecektir. Yarasa türlerinin tercih etti i tünek tipi ve bu tüne in yap sal ve klimatik özellikleri incelenecektir. Ayr ca yarasa türlerinin üreme ve davran sal özellikleri elde edilmi olacakt r. Böylece, yarasalar için hayati öneme sahip olan yeralt bar naklar artt rma yöntemleri ve koruma programlar olu turulabilecektir

(28)

2. MATERYAL VE METOD

2.1. Çal ma Alan

Trakya bölgesi, co rafik olarak di er alanlarla ba lant ve yükseltisi çok fazla olmayan bir aland r. Bölgenin ortalama yüksekli i yakla k olarak 180 m olmakla birlikte en yüksek alan 1031 m ile Mahya Tepe’dir. Bölgenin kuzeyi (Y ld z Da lar ) ve güneyi (Ganos Da lar ) da k ve ormanl k, di er bölümleri ise genelde düz arazidir. Ergene Ovas na do ru da lar iyice alçalmakta ve yerini dü ük yükseltili platolar almaktad r. Kara iklimi hakim olan bölgede, k lar sert ve ya , yazlar s cak ve kurak geçer. Bölge genelinde en so uk ay Ocak (2-3 °C), en s cak ay ise Temmuz ve ustos’dur (22-23 °C). Y ll k ortalama s cakl n 12-13 °C oldu u çal ma alan nda, ortalama ya 800 mm dir.

Trakya’n n kuzey ve kuzeybat ndaki Istranca (Y ld z) Da lar kapsayan alanda uzanan mermer ve kireçta lar nda, de ik uzunluk ve derinlikte çok say da ma ara olu mu tur (Nazik vd., 1998). Geli imlerine ba olarak, bu ma aralar farkl uzunluklara ve özelliklere sahiptirler. Bunlardan önemli olan en büyükleri Dupnisa Ma ara Sistemi (2720 m), Yenesu Ma aras (1620 m), Ceneviz Ma aras (570 m) ve Koyunbaba Ma aras (532 m)’d r (Nazik vd., 2003).

Koyunbaba Ma aras K rklareli’nin 15 km güneybat nda bulunan Koyunbaba Köyünün 3 km kuzeyinde, Kayal Baraj ndan gelen Teke Deresinin sa yamac nda yer almaktad r. Ma araya K rklareli-Kayal Köy veya K rklareli- nece-Koyunbaba Köy yollar ile ula labilinmektedir.

Çal ma alan olan Koyunbaba Ma aras , uzunlu u 532 m olan yatay olarak geli mi , kaynak konumlu, fosil bir ma arad r. Ma ara geli imine ba olarak çe itli özelliklerde farkl bölümlerden olu maktad r (Nazik vd., 1998) ( ekil 2.1). Koordinatlar 41o44 54 K, 27o07 27 D ve deniz seviyesinden yüksekli i 155 m olarak kaydedilmi tir. Koyunbaba Ma aras , çevresinde tar m arazileri ve meralardan olu an nispeten düz bir alanda yer almaktad r. Bu alan Istranca Ormanlar a aç s n ndad r. Ma aran n yak n çevresinde Teke Deresi ve Kayal Baraj olmak üzere önemli su kaynaklar bulunmaktad r.

(29)

ekil 2 .1 . Koyunbaba Ma aras n bölümleri ve y arasa kolonilerinin mevsims el tünek yerleri ( cakl k ve nem ölç ümle rinin yap ld istas yonlar: 0-d atmosfer; 1 -ana giri ; 2 -oda; 3 -ko ridor; 4-kuyu gi ri i; 5 -oda; 6-salon; 7 -koridor) (N

azik vd., 1998’den uya

rlanm

(30)

Koyunbaba Ma aras çevresi Istranca masifinin temelini olu turan milonitik gnays ve granitik gnayslar ile bunlar n üzerine gelen eosen ya K rklareli kireçta lar , miyosen ve pliyo-kuvaterner çökellerinden olu mu tur. Koyunbaba Ma aras , eosen kireçta lar üzerinde bulunan kuzeybat -güneydo u yönlü belirgin bir fay hatt üzerinde geli mi tir. Kireçta lar n çatlakl yap , ma aran n kafesli bir yap olmas na ve birçok girinti ç nt n meydana gelmesine neden olmu tur (Nazik vd., 1998).

Kuzeybat -güneydo u yönlü belirgin bir fay hatt üzerinde geli en ma aran n üç giri i vard r. Farkl ekilde geli en ve farkl özelliklere sahip bu giri ler birbirleri ile ba lant r. Teke Deresine bakan ana giri , vadi taban ndan 20 m yukar da geli mi tir. Buna kar k kuyu eklindeki ikinci giri ana giri ten +13 m, üçüncü giri ise +6 m yukar dad r (Nazik vd., 1998) ( ekil 2.1; 2.2).

Ana giri Koyunbaba Ma aras n oldukça yüksek ve geni olan en büyük giri idir. Yatay konumlu olarak geli mi ve ula oldukça kolayd r. Büyük ta bloklar aras nda olu an ana giri , yol kenar nda olmas nedeniyle kolayca fark edilebilir. nsan ve evcil hayvanlar ma araya giri i buradan sa lamaktad r. Ma aran n bu bölgesi (1, 2 ve 3 numaral istasyonlar) yöre halk taraf ndan May s, Haziran, Temmuz ve A ustos aylar nda hayvan a olarak kullan lmaktad r ( ekil 2.2).

ekil 2.2. Koyunbaba Ma aras n yatay olarak geli mi olan en büyük giri i

(31)

Ma aran n ikinci ve üçüncü giri i kuyu giri i olarak adland lmaktad r. Birinci kuyu giri i birlerine birkaç metre yak nl kta olan 7-8 m dü ey konumlu geli en üç aç kl ktan olu maktad r. Ma aran n son giri i ise önce dü ey daha sonra yatay konumlu olarak devam etmekte ve oldukça dard r. Bu giri lerden ma araya giri oldukça zor ve tehlikelidir. Ancak, bu giri lerden ma araya giri sadece özel ekipmanlar ile yap labilmektedir ( ekil 2.3). Ma aran n bu bölgesi (3, 4, 5, 6 ve 7 numaral istasyonlar) yöre halk taraf ndan hayvan a olarak kullan lmamaktad r.

ekil 2.3. Koyunbaba Ma aras n kuyu giri leri; 1. kuyu giri inin d ar dan

görünü ü (üstte), 1. kuyu giri inin içeriden görünü ü (alt-solda), 2. kuyu giri inin d ar dan görünü ü (alt-sa da).

(32)

Ba lang çta kuzeybat -güneydo u yönünde geli en ma ara, orta bölümden (ikinci giri in oldu u kesim) itibaren kuzeydo u-güneybat veya kuzey-güney do rultusunu al r. Bu iki farkl yönün kesi im noktas nda geni li i 50x60 m, tavan yüksekli i yer yer 30 metreyi bulan büyük bir çöküntü salonu geli mi tir. Taban iri blok ve molozlarla kapl olan bu bölüm, ma aran n kuvaterner gömülmelerine kar k gelen kesimleridir. Koyunbaba Ma aras n 150-200 m güneybat nda bulunan ve belirgin bir fay hatt üzerinde geli en büyük bir karstik kaynak, ma aran n ve çöküntü salonun olu umunda son derece etkili olmu tur. Ba lang çta ana giri ten ç kmas gereken bu kaynak, bölgedeki morfolojik gençle meye ba olarak yüzey sular n ak yönüne uygun ekilde yata na gömüldü ü gibi, güneye do ruda kaym r. Büyük çöküntü bloklar nedeniyle bu kayna a, ma aradan ula lamam r. Genel olarak bu kayna n gerisinde de büyük bir ma ara sisteminin bulunaca üphesizdir (Nazik vd., 1998).

Toplam uzunlu u 532 m olan Koyunbaba Ma aras n kireçta lar n çatlaklar na ba olarak girintili-ç nt bir yap vard r. Özellikle ikinci bölümdeki salonun kuzey ve bat nda belirgin olan bu girintilerin geli imi, yukar da sözü edilen yeralt deresine do rudur. Geni li i ve tavan yüksekli i çok de ken olan ma aran n giri e göre en derin yeri -15 m, en yüksek yeri ise +13 m’dir. Buna göre ma ara 28 metrelik bir kal nl k içinde geli mi tir. Taban nda kal n bir kültür ve fosil birikimi toprak, kum, çak l, moloz blok ve guana y nlar ve çanak çömlek parçalar olan Koyunbaba Ma aras nda damlata birikimi yok denecek kadar azd r. Kireçta kal nl son derece az olu u ve ya azl damlata olu umuna engel olmu tur (Nazik vd., 1998). Vadi taban ndan 20 m yukar da vadoz zonda bulunan Koyunbaba, geli imini tamamlam fosil bir ma arad r. Bu nedenle bütün mevsimler kurudur. Birbirine ba üç giri i ve çok say da girinti-ç nt ya sahip olan Koyunbaba Ma aras n de ken bir havas vard r (Nazik vd., 1998).

2.2. Çal ma Teknikleri ve Veri Toplama

Bu ara rmada, Koyunbaba Ma aras Eylül 2007-A ustos 2008 tarihlerinde periyodik olarak ayda bir ve yarasalar n üreme dönemlerinde (May s,Haziran,Temmuz) ayda iki kez olmak üzere toplam 15 ara rma gezisi düzenlenerek incelenmi tir.

(33)

Ziyaretler özellikle yarasalar n tüneklerinde olduklar gündüz saatlerinde, gerekti inde gecede olmak üzere 1-2 günlük yap lm r. Ara rma gezileri esnas nda Koyunbaba Ma aras n yarasa faunas , türlerin populasyon yo unluklar , tünek seçimi, davran ve üreme biyolojisi hakk nda veriler kaydedilmi tir. Yarasa faunas n ve tüneklerdeki tür çe itlili inin belirlenmesinde kullan lmak üzere tünekler foto raflanm r.

Yarasalar n populasyon say , türlerin tünek seçimi, s cakl k ve nispi nem ölçümleri için Koyunbaba Ma aras nda farkl bölgelerde yarasalar n tünek olarak kulland 7 istasyon belirlenmi tir ( ekil 2.1). Ayr ca ma ara içindeki istasyonlardan ba ka d ortamda istasyon olarak de erlendirilmi , s cakl k ve nispi nem ölçümleri yap lm r. Ölçümler, yerden yakla k 1 m yukar dan al nm r. Bu nedenle ölçümler tünek de erlerini tam yans tmamakta ve yakla k de erlerdir. S cakl k hassasiyeti 0.1 °C olan dijital s cakl k ölçerle (Prima long thermometer), nispi nem ise hassasiyeti % 0.1 olan dijital nem ölçerle (Penta instruments hygrometer) ölçülmü tür ( ekil 2.4).

Dinlenme halinde iken el ve atrap ( ekil 4), uçarken ise yarasa a yard yla toplanan yarasa örneklerinin tür tayini, Dietz ve von Helversen (2004)’e göre yap lm r. Myotis myotis ve Myotis blythii türlerinin arazide gözleme dayal olarak ay rt edilmesi zor oldu undan (Arlettaz vd., 1991), bu türler M. myotis/blythii olarak birlikte de erlendirilmi tir. Giderek azalan yarasa populasyonlar n zarar görmemesi için mümkün oldu unca az say da örnek müze materyali haline getirilerek tür, cinsiyet ve ya tayini yap lan populasyon örnekleri standart d vücut ölçüleri al narak serbest

rak lm r.

ekil 2.4. Yarasalara ait örneklerin toplanmas (solda), istasyonlardaki s cakl k ve nem de erlerinin kaydedilmesi (sa da).

(34)

Yarasa populasyonlar n mevsimsel büyüklü ü ve ma aray kullan de erlendirilirken yaz-k mevsimi olarak incelenmi tir. Yarasalar n aktif olduklar 7 ayl k süre yaz periyodu (Nisan-Ekim), yarasalar n inaktif olduklar 5 ayl k süre ise k periyodu (Kas m-Mart) olarak de erlendirilmi tir.

Soliter bireyler ve birey say <100 olan populasyonlar direkt olarak do rudan say lm r. Birey say daha çok olan populasyonlar küçük alanlara ayr larak (quadrat), bir el feneri yard ile ayd nlat lan bu küçük alanlardan biri direkt olarak say larak ve toplam alan say yla çarp larak tüm populasyon say hesaplanm r. Ayr ca, büyük ve çok türlü olan yavrulama ve yavru yeti tirme kolonilerindeki yarasa türlerinin say lar , koloniden rastgele 3 kez örneklem yap larak her bir örneklem için 10 birey say larak türler te his edilmi ve kolonideki toplam say ile oranlanarak türlerin birey say lar hesaplanm r. Yarasa populasyonlar n say mlarda hata pay % 10 olarak de erlendirilmi tir.

Ma arada belirlenen istasyonlar ayn zamanda yarasa kolonilerinin olu turuldu u tüneklerdir. Yarasalar n kulland bu tünekler, ma aran n morfolojik ve yap sal özelliklerine göre; tünek yeri, tünek yüksekli i ve tünek tipi olmak üzere yarasalar n tünek seçimi olarak de erlendirilmi tir (Tablo 2.1). Yarasa türlerinin tünek seçimleri; tünek yeri (oda, salon, koridor), tünek yüksekli i (0-3 m, 3-5 m, 5-30 m) ve tünek tipi (tavan, duvar, baca) eklinde s fland larak incelenmi tir. Ayr ca ma arada belirlenen tüneklerin korunakl , insan giri i ve kullan na göre; korunakl veya korunaks z olarak de erlendirilmi tir. Yarasa türlerinin tünek seçimleri populasyon büyüklü üne ve kullan m s kl na göre test edilmi tir.

Tablo 2.1. Koyunbaba Ma aras nda belirlenen istasyonlar n tünek yeri, tünek yüksekli i, tünek tipi ve korunakl k özellikleri.

stasyonlar Tünek Yeri Tünek Yüksekli i Tünek Tipi Korunakl k

1 Salon 0-5 m Tavan-Baca Korunaks z

2 Oda 0-3 m Tavan Korunaks z

3 Koridor 0-3 m Tavan Korunaks z

4 Salon 0-30 m Duvar-Tavan-Baca Korunakl

5 Oda 0-5 m Tavan-Baca Korunakl

6 Salon 0-30 m Duvar-Tavan-Baca Korunakl

(35)

Yarasa türlerinin mevsimsel mikroiklim tercihleri, yaz ve k mevsiminde kulland klar tüneklerin s cakl k ve nem de erlerine göre belirlenmi tir. Yarasa türlerine göre kulland klar tüneklerden elde edilen mikroiklim de erleri test edilerek, türün tünek s cakl k ve nem seçimi olarak de erlendirilmi tir.

2.3. statiksel Analiz

Koyunbaba Ma aras n her bir istasyonunun mevsimlere göre (yaz/k ) s cakl k ve nem de erleri aras ndaki farklar; yarasa türlerinin mevsimlere göre (yaz/k ) populasyon büyüklükleri aras ndaki farklar; mevsimsel (yaz/k ) kullan ma göre istasyonlardaki yarasa populasyonlar aras ndaki farklar; mevsimsel (yaz/k ) kullan ma göre yarasa populasyonlar n tünek (tünek yeri: oda, salon, koridor; tünek yüksekli i: 0-3 m, 3-5 m, 5-30 m; tünek tipi: tavan, duvar, baca) seçimine ili kin farklar; istasyonlar n korunakl veya korunaks z olmas na göre yarasa populasyonlar n da na ili kin farklar t testi ile analiz edilmi tir.

Ma aradaki istasyonlar n ve d atmosferin s cakl k ve nem de erleri aras ndaki ili ki Pearson Çarp m Momentler Korelasyon katsay ile test edilmi tir.

Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre mevsimsel (yaz/k ) s cakl k ve nem de erleri aras ndaki farklar; istasyonlara göre yarasa populasyon büyüklü ü aras ndaki farklar; tünek yerine (oda, salon, koridor), tünek yüksekli ine (0-3 m, 3-5 m, 5-30 m) ve tünek tipine (tavan, duvar, baca) göre yarasa populasyonlar n da mlar aras ndaki farklar; yarasa türlerine göre mevsimsel (yaz/k ) s cakl k ve nem tercihleri aras ndaki farklar tek yönlü ANOVA ile analiz edilmi tir.

Ma aradaki istasyonlar n kullan na ili kin; istasyonlara göre yarasa türlerinin çe itlili i aras ndaki farklar; yarasa türlerinin tünek yerine (oda, salon, koridor), tünek yüksekli ine (0-3 m, 3-5 m, 5-30 m) ve tünek tipine (tavan, duvar, baca) göre kullan mlar (görülme s kl ) aras ndaki farklar X2 testi ile test edilmi tir.

(36)

3. BULGULAR

3.1. Mikroiklim

Ma ara içindeki 7 farkl istasyona ait s cakl k ve nispi nem de erleri ma aran n mikroiklimini olu turmaktad r. Koyunbaba Ma aras ndaki istasyonlar n ve d atmosferin s cakl k ve nispi nem verileri mevsimsel (yaz/k ) olarak de erlendirilmi tir.

3.1.1. S cakl k

Koyunbaba Ma aras n ve d atmosferin istasyonlara göre mevsimsel s cakl k de erlerine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar a daki tabloda verilmi tir.

Tablo 3.1. Koyunbaba Ma aras n ve d atmosferin istasyonlara göre mevsimsel

cakl k de erlerine ili kin aritmetik ortalama ve standart sapma sonuçlar .

stasyonlar Mevsimler n R Maximum Minimum X SS

Yaz 7 16,50 37,20 20,70 28,23 6,64 0 5 11,50 15,60 4,10 9,14 4,69 Yaz 7 10,50 23,10 12,60 17,00 3,31 1 5 10,00 15,20 5,20 9,30 4,29 Yaz 7 6,80 18,00 11,20 15,06 2,60 2 5 2,20 14,10 11,90 12,82 ,89 Yaz 7 3,50 13,70 10,20 12,63 1,21 3 5 6,90 12,50 5,60 8,14 2,72 Yaz 7 5,80 19,20 13,40 17,11 2,05 4 5 7,30 13,80 6,50 9,42 3,39 Yaz 7 4,10 15,60 11,50 13,66 1,36 5 5 2,80 13,20 10,40 11,42 1,12 Yaz 7 4,00 15,70 11,70 13,79 1,60 6 5 5,00 12,80 7,80 9,48 2,00 Yaz 7 4,50 14,60 10,10 12,29 1,74 7 5 6,10 11,90 5,80 7,86 2,52

Tablo 3.1’de görüldü ü gibi, d atmosferin s cakl k ortalamas (Xyaz=28.23; X =9.14)’tür. Koyunbaba Ma aras ndaki 1 numaral istasyonun s cakl k ortalamas

(37)

(Xyaz=17.00; X =9.30); 2 numaral istasyonun (Xyaz=15.06; X =12.82); 3 numaral istasyonun (Xyaz=12.63; X =8.14); 4 numaral istasyonun (Xyaz=17.11; X =9.42); 5 numaral istasyonun (Xyaz=13.66; X =11.42); 6 numaral istasyonun (Xyaz=13.79; X =9.48); 7 numaral istasyonun (Xyaz=12.29; X =7.86)’d r.

Bu durumda ma ara içindeki yaz s cakl k ortalamas 1 ve 4 numaral istasyonlarda en yüksek iken, 3 ve 7 numaral istasyonlarda en dü üktür. Ma ara içindeki k s cakl k ortalamas ise 2 ve 5 numaral istasyonlarda en yüksek iken, 3 ve 7 numaral istasyonlarda ise en dü ük de erlerdedir.

stasyonlar aras mevsimsel s cakl k fark n anlaml na ili kin yap lan ANOVA testi sonucu a daki tabloda verilmi tir.

Tablo 3.2. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre mevsimsel (yaz/k ) s cakl k

de erlerine ili kin ANOVA sonuçlar .

Mevsimler Varyans n Kayna Kareler Toplam sd Kareler Ortalamas F p

Gruplar Aras 161,145 6 26,857 6,109 ,000 Gruplar çi 184,634 42 4,396 Yaz Toplam 345,779 48 Gruplar Aras 93,786 6 15,631 2,200 ,073 Gruplar çi 198,956 28 7,106 Toplam 292,742 34

Tablo 3.2’de görüldü ü gibi, ma aran n istasyonlar aras ndaki yaz mevsimi cakl k fark istatiksel olarak anlaml [F(6-42)=6.109, p<.001] iken, k mevsimi s cakl k fark ise istatiksel olarak anlaml de ildir [F(6-28)=2.200, p>.05].

stasyonlar aras ndaki mevsimsel s cakl k fark da mlar na ili kin bulgular daki tabloda verilmi tir.

Tablo 3.3. Koyunbaba Ma aras n istasyonlara göre yaz s cakl k de erlerine ili kin

Tukey Post-Hoc fark testi sonuçlar .

stasyonlar 1 2 3 4 5 6 7 1 17,00 - p<.01 - - - p<.01 2 15,06 - - - - -3 12,63 p<.01 - - -4 17,11 - - p<.01 5 13,66 - -6 13,79 -7 12,29

(38)

Görüldü ü gibi, ma aradaki istasyonlar n mevsimsel s cakl k de erleri aras nda; (1) 1 nolu istasyonla 3 nolu istasyon aras nda 1 lehine; 1 nolu istasyonla 7 nolu istasyon aras nda 1 lehine, (2) 3 nolu istasyonla 4 nolu istasyon aras nda 4 lehine, (3) 4 nolu istasyonla 7 nolu istasyon aras nda 4 lehine anlaml farkl klar bulunmu tur.

Bu durumda, ma aradaki salon özelli i gösteren 1 ve 4 numaral tüneklerin yaz cakl klar koridor özelli i gösteren 3 ve 7 numaral tüneklerden daha yüksek ve farkl r. Ma aradaki istasyonlar n k s cakl klar aras nda ise istatiksel düzeyde anlaml bir fark yoktur.

Ma aradaki istasyonlar n mevsimsel s cakl k de erlerinin fark na ili kin t testi bulgular a daki tabloda verilmi tir.

Tablo 3.4. Koyunbaba Ma aras ndaki istasyonlar n mevsimlere göre s cakl k de erlerine ili kin t testi sonuçlar .

stasyonlar Mevsimler n X SS t sd p Yaz 7 17,00 3,31 3,525 10 ,005 1 5 9,30 4,29 Yaz 7 15,06 2,60 1,828 10 ,098 2 5 12,82 ,89 Yaz 7 12,63 1,21 3,907 10 ,003 3 5 8,14 2,72 Yaz 7 17,11 2,05 4,919 10 ,001 4 5 9,42 3,39 Yaz 7 13,66 1,36 3,007 10 ,013 5 5 11,42 1,12 Yaz 7 13,79 1,60 4,169 10 ,002 6 5 9,48 2,00 Yaz 7 12,29 1,74 3,620 10 ,005 7 5 7,86 2,52 Yaz 49 14,50 2,68 7,654 82 ,000 Toplam 35 9,78 2,93

Tablo 3.4’te görüldü ü üzere, ma aran n mevsimsel s cakl k de erleri aras nda istatiksel olarak anlaml bir fark vard r (Xyaz=14.50; X =9.78) [t(82)=7.654, p<.001]. Ma aradaki istasyonlara bakt zda, 2 numaral istasyon (Xyaz=15.06; X =12.82) [t(10)=1.828, p>.05] hariç, 1 numaral istasyon (Xyaz=17.00; X =9.30) [t(10)=3.525, p<.01], 3 numaral istasyon (Xyaz=12.63; X =8.14) [t(10)=3.907, p<.01], 4 numaral istasyon (Xyaz=17.11; X =9.42) [t(10)=4.919, p<.01], 5 numaral istasyon (Xyaz=13.66;

Referanslar

Benzer Belgeler

Çal›flma- m›zda bu konuya yönelik yapt›¤›m›z analizler neticesin- de, VSD’de bakteriyolojik olmayan tan› yöntemleriyle akci¤er TB tan›s› koyma oran› % 35.6

Endoskopik olarak bezoara efl- lik eden gastrik ülser veya mide karsinomu saptanabilir.. US ve BT solid, kompleks bezoar kitlelerini göstere- bilen noninvaziv tekniklerdir

Ratlar da HSG ilemi için kullanılan radyasyon, tabakalanma, tafting, kromatin düzensizlii, nukleus kontür düzensizlii, nukleus boyutunda artı, Nukleus/Stoplazma oranında

Ayrıca rüzgar sonucu bir çok toz parçacığının atmosfere taşınması güneşten gelen ısınların geriye yansımasına bu da dünyanın olması gerektiğinden çok daha soğuk

• Uzun yanı kayaklarınız kadar olan bir dikdörtgen barınak yapmak için karı kazın.. • Duvarı, bloklarla 2 m kadar yükseltin ve kayaklarınızı iki uzun kısmı

Marchi (16) ’nin yaptıı açık faz 3 çok merkezli bir çalımada akut maksiller sinüzit tedavisinde klaritromisin ve amoksisilin etkinlik ve tolerası yönünden

California Üniversitesi’nde yar›m asra yak›n bir süre profesörlük yapt›ktan sonra ge- çenlerde kaybetti¤imiz Edward Goldberg, öbür dünyaya göç etmek için büyük

Ekibin lideri Christer Höög’e göre yeni mekanizma, difli yumurta hücrelerinde kromozom bozukluklar›n›n neden bu kadar yayg›n oldu¤unu aç›klamada yard›mc›