• Sonuç bulunamadı

Leptospirozun en ciddi formu olan Weil hastalığı sarılık, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Leptospirozun en ciddi formu olan Weil hastalığı sarılık, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

LEPTOSPİROZ Mustafa SÜNBÜL

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, SAMSUN msunbul@omu.edu.tr

ÖZET

Leptospiroz Leptospira cinsi bakterilerle oluşan bir infeksiyondur. Hastalık hayvanlardan insanlara bulaşan, yaygın, genellikle teşhis konamayan ve sık rastlanan hastalıklardan biridir. Ilıman ve tropikal iklimlerde endemik olarak görülür. Klinik özellikleri hafif grip benzeri bir hastalıktan akut hayatı tehdit edici forma kadar değişir. Leptospirozun en ciddi formu olan Weil hastalığı sarılık, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir. Kesin tanı başlıca serolojik testlerle konur. Mikroskobik aglütinasyon testi referans standart testtir. Ciddi hastaların tedavisinde penisilin ilk tercih edilecek antibiyotiktir. Oral doksisiklin tedavisi hastalığın hafif formlarında hastalık süresini kısaltmaktadır.

Anahtar sözcükler: Leptospira, mikroskobik aglütinasyon testi, penisilin, Weil hastalığı

SUMMARY Leptospirosis

Leptospirosis is an infection with bacteria of the genus Leptospira. The disease is one of the most common, widespread and underdiagnosed infections transmitted from animals to human. Human infections are endemic in most temperate and tropical climates. Clinical features vary from a mild flu-like illness to an acute life-threatening condition. Weil disease, the most severe form of leptospirosis, characterized by jaundice, impaired hepatic and renal functions, hemorrhagic diathesis, and high mortality. The definitive diagnosis of leptospirosis depends mainly on serologic tests. Microscopic agglutination test is the reference standard serodiagnostic test. Penicillin is the drug of choice for severely ill patients. Oral doxycycline therapy in persons with mild illness also appears to shorten the course of illness.

Keywords: Leptospira, microscopic agglutination tests, penicillin, Weil disease

219

çalışmada 4 serum örneğinde L.icterrohaemorragiae, 4 serum örneğinde L.grippotyphosa, bir serum örneğinde de L.bovis’e karşı yüksek titrelerde antikor cevabı tespit edildiğini bildirmektedir. Fazlı(4) da Orta ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yabani kemiricilerin birinden L.grippotyphosa izole edildiğini, ülkemizin farklı bölgelerinden toplanan 1405 şüpheli serum örneğini mikroaglütinasyon yöntemi (MAT) ile değerlendirdikleri bir çalışmada 42 (% 3) örneğin seropozitif olduğunu, pozitif örneklerde de sıklık sırası ile L.butembo (%

42.9), L.icterroheamorrhagiae (% 38) ve L.grippotyphosa (% 8)’ya karşı antikor cevabının olduğunu belirtmektedir.

Bölgemizde kliniğimiz tarafından yapılan epidemiyolojik bir çalışmada leptospiroz için riskli meslek grubunda yer alan çiftçi, veteriner, çeltik işçisi 279 kişi ile 200 sağlıklı insanda mikroskopik aglütinasyon testi (MAT) ile leptospiroz araştırılmış, riskli grubun % 4.3’ü ve kontrol grubunun

% 0.5’i seropozitif bulunmuştur(11).

Klinik bulgular

Leptospira infeksiyonları subklinik hastalıktan renal yetmezlik, karaciğer yetmezliği ve hemorajik diyatez ile birlikte olan ölümcül hastalığa kadar değişebilir. İnkübasyon dönemi ortalama 5-14 gündür. Leptospirozlu hastaların

% 90’ında hastalık hafif, anikterik ve kendi kendini sınırlayan ateşli bir hastalık şeklindedir. Kalan % 10 olguda ise Weil hastalığı şeklinde rastlanır ve ateş, sarılık, kanama, renal yetmezlik ve nörolojik bulgular ön plandadır(1,9).

Anikterik leptospiroz

Yüksek ateş, titreme, ciddi baş ağrısı, bulantı, kusma ve miyalji gibi akut influenza benzeri semptomlarla başlar.

Özellikle sırt, karın ve baldır kaslarını tutan miyalji leptospiral infeksiyonun önemli bir özelliğidir. Birçok olguda öksürük, göğüs ağrısı ve az sayıdaki hastada hemoptizi pulmoner tutulumun bulgularıdır. Fizik muayenede en sık saptanan bulgu ateştir. Önemli klinik bulgular konjuktival hiperemi, fotofobi, göz ağrısı, kas tonusunda artış, hepatosplenomegali ve lenfadenopatidir. Hastaların çoğunda aseptik menenjit vardır. Semptomatik hastalar bitemporal ve frontal yoğun ağrıdan şikayet ederler. Lenfositik pleositoz meydana gelir ve artan hücre sayısı mm3’de 500’ün altındadır. BOS proteini hafif artmıştır, glukoz düzeyi normaldir. Hastalığın başlangıcından 5-7 gün sonra Leptospira’lar idrardan izole edilebilir(8).

Ciddi leptospiroz (Weil hastalığı)

Leptospirozun ciddi formu olan Weil hastalığı daha çok L.icterrohaemorrhagiae/copenhagi infeksiyonlarında tarif edilmekle birlikte Leptospira’ların diğer serotipleriyle de görülebilir. Sarılık, renal disfonksiyon, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir. Başlangıçtan 4-9 gün sonra

sarılık, kardiyak aritmiler, renal ve vasküler disfonksiyon gelişir. Weil hastalığı seyrinde görülen sarılık ciddi olabilir ve deriye portakal sarısı bir renk verir. Sarılık tipik olarak hepatik kapillerlerin vasküler hasarı nedeniyle oluşur, hepatosellüler nekroz yoktur. Hepatomegali ve batın sağ üst kadranda hassasiyet bulunur. Serum bilirubin seviyeleri genellikle 20 mg/dl’nin, serum transaminaz seviyeleri ise 200 U/l’nin altındadır. Akut olarak ikter gelişen hastada, serum transaminaz seviyeleri orta derecede yükselmişken, kreatinin fosfokinaz düzeyinin belirgin artmış olması, leptospirozun diğer akut hepatitlerden ayırt edilmesinde yardımcı olur. Akut renal yetmezlik, sıklıkla sarılığın eşlik ettiği hastalığın ikinci haftasında üremi ve oligürinin hızlı başlangıcı ile karakterizedir. Kan üre azot düzeyleri 100 mg/dl’nin altındadır ve serum kreatinini hastalığın akut döneminde 2- 8 mg/dl düzeyindedir. Trombositopeni gelişebilir ve ilerleyici böbrek disfonksiyonuna eşlik edebilir. Anürinin gelişmesi kötü prognoz işaretidir. Pulmoner tutulum sıktır. Öksürük, dispne, göğüs ağrısı görülebilir. Weil hastalığında epistaksis, peteşi, purpura ekimoz gibi hemorajik bulgular görülür(2,3).

Laboratuvar tanı

Nonspesifik laboratuvar incelemelerinde lökositoz, eritrosit sedimentasyon hızında artış saptanır.

Mikroskobik inceleme

Plazma, idrar ve BOS örneklerinden hazırlanan preparatlar, karanlık alan mikroskobunda incelendiğinde spiral bakteriler beyaz pırıltılar şeklinde ve hareketli olarak görülürler.

Mikroskopik aglütinasyon testi (MAT)

Halen leptospiroz tanısı için temel referans testtir ve oldukça duyarlıdır. Canlı, geç logaritmik faz kültürü 5x107- 108 Leptospira/ml olacak şekilde standardize edilerek kullanılır.

≥ 1/200 titre pozitif olarak kabul edilmektedir . ELISA

Hastalık etkenine karşı gelişen IgM ve IgG tipi antikorları gösterir. IgM pozitifliği akut infeksiyonu gösterir.

Kültür

Leptospira içerdiği düşünülen tüm örneklerden kültür yapılabilir, uzun zaman alır ve başarısı düşüktür.

Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)

Leptospira’ları doku, serum ve idrarda tespit etmek için PCR metotları geliştirilmiştir. Kültür ve direkt tespit yöntemlerine göre daha hassastır, ayrıca bu metotla canlı ve ölmüş bakterilerin tümü belirlenebilmektedir(10).

Tedavi

Hafif leptospiroz olgularında doksisiklin (100 mg/günde iki kez), ampisilin (500-750 mg/6 saat arayla, oral) veya amoksisilin (500 mg/6 saat arayla, oral), orta ve ciddi olgularda penisilin G (1.5 MU/6 saat arayla), ampisilin (0.5-1 g/6 saat arayla) intravenöz olarak verilir. Antibiyotik tedavisi yanında

220

dehidratasyon, hipotansiyon, ciddi kanamalar ve uzamış renal yetmezlik gibi hayatı tehdit edici komplikasyonlar açısından yakın takip ve destekleyici tedavi önem taşır(9).

KAYNAKLAR

1. Bharti AR, Nally JE, Ricaldi JN, Matthias MA, Diaz MM, Lovett MA, Levett PN, Gilman RH, Willig MR, Gotuzzo E, Vinetz JM: Leptospirosis: a zoonotic disease of global importance, Lancet Infect Dis 2003;3(12): 757-71.

2. Faine S: Leptospirosis, “Alfred SE, Philip SB (eds): Bacterial Infections of Humans. Epidemiology and Control” kitabında s. 367-94, Plenum Publishing Corp., New York (1991).

3. Farr RW: Leptospirosis, Clin Infect Dis 1995;21(1):1-8.

4. Fazlı ŞA: Leptospirolojide son gelişmeler ve şimdiye kadar Türkiye’de tesbit edilen leptospira serotipleri, Mikrobiyol Bült 1970;4(4):215-30. 5. Hakioğlu F: Türkiyede insan ve hayvan leptospirozisleri üzerine araştırmalar,

Mikrobiyol Derg 1964;XVII (1-2):63-70.

6. Katz AR, Manea SJ, Sasaki DM: Leptospirosis on Kauai: investigation of a common source waterborne outbreak, Am J Public Health 1991;81 (10):1310-2.

7. Kelley PW: Leptospira, “Gorbach SL, Bartlett JG, Blacklow NR (eds): Infectious Diseases, 3. baskı” kitabında s.1832-6, W.B. Saunders Company, Philadelphia (2004).

8. Leblebicioğlu H, Sünbül M: Leptospirosis: Diagnosis and treatment, Infect Dis Clin 2003;27(1):172-4.

9. Levett PN: Leptospirosis, “Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases, 6.baskı” kitabında s.2789- 94, Churchill Livingstone, New York (2005).

10. Levett PN: Leptospirosis, Clin Microbiol Rev 2001;14(2):296- 326.

11. Şencan I, Leblebicioğlu H, Sünbül M, Esen C, Eroğlu C, Günaydın M: Samsun’da insan ve hayvanlarda leptospirosis sıklığı, Flora 1999;4 (1):58-63.

12. Unat EK: Temel Mikrobiyoloji, Beta Basım Yayın, İstanbul (1985).

221

Leptospiroz, Leptospira interrogans grubunda yer alan serotipler tarafından oluşturulan ve çoklu organ tutulumları ile seyreden bir zoonozdur. Başta tropikal ve subtropikal iklim kuşağında yer alan ülkeler olmak üzere, canlıların yaşadığı tüm bölgelerde görülmektedir. İnsan ve hayvanlarda hastalık oluşturabilen L.interrogans grubu içerisinde 23 serogrup altında yer alan yaklaşık 240 serotip bulunmaktadır. Coğrafi bölgelerin iklim şartları, toprağının yapısı ve infeksiyon kaynağı olan hayvan türlerinin farklılıkları nedeni ile Leptospira suşları arasında bölgeler, ülkeler ve kıtalar arası farklılıklar bildirilmiştir. Ancak deniz taşımacılığı ile kemiricilerin kıtalar arası taşınmaları suşların coğrafi sınırlarını ortadan kaldırmıştır.

Doğadaki en önemli kaynak kemiricilerdir. Tilki ve gelincik gibi vahşi kemiriciler ile fındık ve lağım fareleri gibi şehir kemiricileri, tüm çiftlik hayvanları ve köpekler infeksiyonun yayılmasında önemli kaynak ve taşıyıcılardır. Leptospira’lar

taşıyıcı hayvanların böbrek tübüllerine yerleşirler ve infekte hayvanların idrarları ile çevreyi sürekli olarak kontamine ederler. Su içerisinde 1 ay kadar canlı kalabilirler. İnsanlara bulaş, infekte hayvan idrarı ile kontamine olmuş sularla bütünlüğü bozulmuş derinin veya muköz membranların temas etmesi, Leptospira içeren partiküllerin inhalasyonu, kontamine eller ile konjuktivaya temas, idrar karışmış su ve sütlerle kontamine etler ve çiğ sebzelerin tüketilmesi ile olur(7,9).

Epidemiyoloji

Leptospiroza dünyada bazı bölgelerde endemik olarak rastlanmaktadır. Yağmurların bol olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında daha sık görülmektedir(6). Türkiye’de leptospiroz ilk defa 1915 yılında Nüzhet ve Reşat Rıza bey tarafından bildirilmiştir(5). Unat(12) farklı bölgelerden toplanan kuşkulu 100 hastaya ait serum örneklerinin değerlendirildiği bir

ANKEM Derg 2006;20(Ek 2):219-221.

(2)

LEPTOSPİROZ Mustafa SÜNBÜL

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, SAMSUN msunbul@omu.edu.tr

ÖZET

Leptospiroz Leptospira cinsi bakterilerle oluşan bir infeksiyondur. Hastalık hayvanlardan insanlara bulaşan, yaygın, genellikle teşhis konamayan ve sık rastlanan hastalıklardan biridir. Ilıman ve tropikal iklimlerde endemik olarak görülür. Klinik özellikleri hafif grip benzeri bir hastalıktan akut hayatı tehdit edici forma kadar değişir. Leptospirozun en ciddi formu olan Weil hastalığı sarılık, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir. Kesin tanı başlıca serolojik testlerle konur. Mikroskobik aglütinasyon testi referans standart testtir. Ciddi hastaların tedavisinde penisilin ilk tercih edilecek antibiyotiktir. Oral doksisiklin tedavisi hastalığın hafif formlarında hastalık süresini kısaltmaktadır.

Anahtar sözcükler: Leptospira, mikroskobik aglütinasyon testi, penisilin, Weil hastalığı

SUMMARY Leptospirosis

Leptospirosis is an infection with bacteria of the genus Leptospira. The disease is one of the most common, widespread and underdiagnosed infections transmitted from animals to human. Human infections are endemic in most temperate and tropical climates. Clinical features vary from a mild flu-like illness to an acute life-threatening condition. Weil disease, the most severe form of leptospirosis, characterized by jaundice, impaired hepatic and renal functions, hemorrhagic diathesis, and high mortality. The definitive diagnosis of leptospirosis depends mainly on serologic tests. Microscopic agglutination test is the reference standard serodiagnostic test. Penicillin is the drug of choice for severely ill patients. Oral doxycycline therapy in persons with mild illness also appears to shorten the course of illness.

Keywords: Leptospira, microscopic agglutination tests, penicillin, Weil disease

219

çalışmada 4 serum örneğinde L.icterrohaemorragiae, 4 serum örneğinde L.grippotyphosa, bir serum örneğinde de L.bovis’e karşı yüksek titrelerde antikor cevabı tespit edildiğini bildirmektedir. Fazlı(4) da Orta ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yabani kemiricilerin birinden L.grippotyphosa izole edildiğini, ülkemizin farklı bölgelerinden toplanan 1405 şüpheli serum örneğini mikroaglütinasyon yöntemi (MAT) ile değerlendirdikleri bir çalışmada 42 (% 3) örneğin seropozitif olduğunu, pozitif örneklerde de sıklık sırası ile L.butembo (%

42.9), L.icterroheamorrhagiae (% 38) ve L.grippotyphosa (% 8)’ya karşı antikor cevabının olduğunu belirtmektedir.

Bölgemizde kliniğimiz tarafından yapılan epidemiyolojik bir çalışmada leptospiroz için riskli meslek grubunda yer alan çiftçi, veteriner, çeltik işçisi 279 kişi ile 200 sağlıklı insanda mikroskopik aglütinasyon testi (MAT) ile leptospiroz araştırılmış, riskli grubun % 4.3’ü ve kontrol grubunun

% 0.5’i seropozitif bulunmuştur(11).

Klinik bulgular

Leptospira infeksiyonları subklinik hastalıktan renal yetmezlik, karaciğer yetmezliği ve hemorajik diyatez ile birlikte olan ölümcül hastalığa kadar değişebilir. İnkübasyon dönemi ortalama 5-14 gündür. Leptospirozlu hastaların

% 90’ında hastalık hafif, anikterik ve kendi kendini sınırlayan ateşli bir hastalık şeklindedir. Kalan % 10 olguda ise Weil hastalığı şeklinde rastlanır ve ateş, sarılık, kanama, renal yetmezlik ve nörolojik bulgular ön plandadır(1,9).

Anikterik leptospiroz

Yüksek ateş, titreme, ciddi baş ağrısı, bulantı, kusma ve miyalji gibi akut influenza benzeri semptomlarla başlar.

Özellikle sırt, karın ve baldır kaslarını tutan miyalji leptospiral infeksiyonun önemli bir özelliğidir. Birçok olguda öksürük, göğüs ağrısı ve az sayıdaki hastada hemoptizi pulmoner tutulumun bulgularıdır. Fizik muayenede en sık saptanan bulgu ateştir. Önemli klinik bulgular konjuktival hiperemi, fotofobi, göz ağrısı, kas tonusunda artış, hepatosplenomegali ve lenfadenopatidir. Hastaların çoğunda aseptik menenjit vardır. Semptomatik hastalar bitemporal ve frontal yoğun ağrıdan şikayet ederler. Lenfositik pleositoz meydana gelir ve artan hücre sayısı mm3’de 500’ün altındadır. BOS proteini hafif artmıştır, glukoz düzeyi normaldir. Hastalığın başlangıcından 5-7 gün sonra Leptospira’lar idrardan izole edilebilir(8).

Ciddi leptospiroz (Weil hastalığı)

Leptospirozun ciddi formu olan Weil hastalığı daha çok L.icterrohaemorrhagiae/copenhagi infeksiyonlarında tarif edilmekle birlikte Leptospira’ların diğer serotipleriyle de görülebilir. Sarılık, renal disfonksiyon, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir. Başlangıçtan 4-9 gün sonra

sarılık, kardiyak aritmiler, renal ve vasküler disfonksiyon gelişir. Weil hastalığı seyrinde görülen sarılık ciddi olabilir ve deriye portakal sarısı bir renk verir. Sarılık tipik olarak hepatik kapillerlerin vasküler hasarı nedeniyle oluşur, hepatosellüler nekroz yoktur. Hepatomegali ve batın sağ üst kadranda hassasiyet bulunur. Serum bilirubin seviyeleri genellikle 20 mg/dl’nin, serum transaminaz seviyeleri ise 200 U/l’nin altındadır. Akut olarak ikter gelişen hastada, serum transaminaz seviyeleri orta derecede yükselmişken, kreatinin fosfokinaz düzeyinin belirgin artmış olması, leptospirozun diğer akut hepatitlerden ayırt edilmesinde yardımcı olur.

Akut renal yetmezlik, sıklıkla sarılığın eşlik ettiği hastalığın ikinci haftasında üremi ve oligürinin hızlı başlangıcı ile karakterizedir. Kan üre azot düzeyleri 100 mg/dl’nin altındadır ve serum kreatinini hastalığın akut döneminde 2- 8 mg/dl düzeyindedir. Trombositopeni gelişebilir ve ilerleyici böbrek disfonksiyonuna eşlik edebilir. Anürinin gelişmesi kötü prognoz işaretidir. Pulmoner tutulum sıktır. Öksürük, dispne, göğüs ağrısı görülebilir. Weil hastalığında epistaksis, peteşi, purpura ekimoz gibi hemorajik bulgular görülür(2,3).

Laboratuvar tanı

Nonspesifik laboratuvar incelemelerinde lökositoz, eritrosit sedimentasyon hızında artış saptanır.

Mikroskobik inceleme

Plazma, idrar ve BOS örneklerinden hazırlanan preparatlar, karanlık alan mikroskobunda incelendiğinde spiral bakteriler beyaz pırıltılar şeklinde ve hareketli olarak görülürler.

Mikroskopik aglütinasyon testi (MAT)

Halen leptospiroz tanısı için temel referans testtir ve oldukça duyarlıdır. Canlı, geç logaritmik faz kültürü 5x107- 108 Leptospira/ml olacak şekilde standardize edilerek kullanılır.

≥ 1/200 titre pozitif olarak kabul edilmektedir . ELISA

Hastalık etkenine karşı gelişen IgM ve IgG tipi antikorları gösterir. IgM pozitifliği akut infeksiyonu gösterir.

Kültür

Leptospira içerdiği düşünülen tüm örneklerden kültür yapılabilir, uzun zaman alır ve başarısı düşüktür.

Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)

Leptospira’ları doku, serum ve idrarda tespit etmek için PCR metotları geliştirilmiştir. Kültür ve direkt tespit yöntemlerine göre daha hassastır, ayrıca bu metotla canlı ve ölmüş bakterilerin tümü belirlenebilmektedir(10).

Tedavi

Hafif leptospiroz olgularında doksisiklin (100 mg/günde iki kez), ampisilin (500-750 mg/6 saat arayla, oral) veya amoksisilin (500 mg/6 saat arayla, oral), orta ve ciddi olgularda penisilin G (1.5 MU/6 saat arayla), ampisilin (0.5-1 g/6 saat arayla) intravenöz olarak verilir. Antibiyotik tedavisi yanında

220

dehidratasyon, hipotansiyon, ciddi kanamalar ve uzamış renal yetmezlik gibi hayatı tehdit edici komplikasyonlar açısından yakın takip ve destekleyici tedavi önem taşır(9).

KAYNAKLAR

1. Bharti AR, Nally JE, Ricaldi JN, Matthias MA, Diaz MM, Lovett MA, Levett PN, Gilman RH, Willig MR, Gotuzzo E, Vinetz JM: Leptospirosis:

a zoonotic disease of global importance, Lancet Infect Dis 2003;3(12):

757-71.

2. Faine S: Leptospirosis, “Alfred SE, Philip SB (eds): Bacterial Infections of Humans. Epidemiology and Control” kitabında s. 367-94, Plenum Publishing Corp., New York (1991).

3. Farr RW: Leptospirosis, Clin Infect Dis 1995;21(1):1-8.

4. Fazlı ŞA: Leptospirolojide son gelişmeler ve şimdiye kadar Türkiye’de tesbit edilen leptospira serotipleri, Mikrobiyol Bült 1970;4(4):215-30.

5. Hakioğlu F: Türkiyede insan ve hayvan leptospirozisleri üzerine araştırmalar,

Mikrobiyol Derg 1964;XVII (1-2):63-70.

6. Katz AR, Manea SJ, Sasaki DM: Leptospirosis on Kauai: investigation of a common source waterborne outbreak, Am J Public Health 1991;81 (10):1310-2.

7. Kelley PW: Leptospira, “Gorbach SL, Bartlett JG, Blacklow NR (eds): Infectious Diseases, 3. baskı” kitabında s.1832-6, W.B. Saunders Company, Philadelphia (2004).

8. Leblebicioğlu H, Sünbül M: Leptospirosis: Diagnosis and treatment, Infect Dis Clin 2003;27(1):172-4.

9. Levett PN: Leptospirosis, “Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases, 6.baskı” kitabında s.2789- 94, Churchill Livingstone, New York (2005).

10. Levett PN: Leptospirosis, Clin Microbiol Rev 2001;14(2):296- 326.

11. Şencan I, Leblebicioğlu H, Sünbül M, Esen C, Eroğlu C, Günaydın M: Samsun’da insan ve hayvanlarda leptospirosis sıklığı, Flora 1999;4 (1):58-63.

12. Unat EK: Temel Mikrobiyoloji, Beta Basım Yayın, İstanbul (1985).

221

Leptospiroz, Leptospira interrogans grubunda yer alan serotipler tarafından oluşturulan ve çoklu organ tutulumları ile seyreden bir zoonozdur. Başta tropikal ve subtropikal iklim kuşağında yer alan ülkeler olmak üzere, canlıların yaşadığı tüm bölgelerde görülmektedir. İnsan ve hayvanlarda hastalık oluşturabilen L.interrogans grubu içerisinde 23 serogrup altında yer alan yaklaşık 240 serotip bulunmaktadır. Coğrafi bölgeleri n iklim şartları, toprağı nın yapısı ve infeksiy on kaynağı olan hayvan türlerinin farklılıkları nedeni ile Leptospira suşları arasında bölgeler, ülkeler ve kıtalar arası farklılıklar bildirilmiştir. Ancak deniz taşımacılığı ile kemiricilerin kıtalar arası taşınmaları suşların coğrafi sınırlarını ortadan kaldırmıştır.

Doğadaki en önemli kaynak kemiricilerdir. Tilki ve gelincik gibi vahşi kemiriciler ile fındık ve lağım fareleri gibi şehir kemiricileri, tüm çiftlik hayvanları ve köpekler infeksiyonun yayılmasında önemli kaynak ve taşıyıcılardır. Leptospira’lar

taşıyıcı hayvanların böbrek tübüllerine yerleşirler ve infekte hayvanların idrarları ile çevreyi sürekli olarak kontamine ederler. Su içerisinde 1 ay kadar canlı kalabilirler. İnsanlara bulaş, infekte hayvan idrarı ile kontamin e olmuş sularl a bütünlüğü bozulmuş derinin veya muköz membranların temas etmesi, Leptospira içeren partiküllerin inhalasyonu, kontamine eller ile konjuktivaya temas, idrar karışmış su ve sütlerle kontamine etler ve çiğ sebzelerin tüketilmesi ile olur(7,9).

Epidemiyoloji

Leptospiroza dünyada bazı bölgelerde endemik olarak rastlanmaktadır. Yağmurların bol olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında daha sık görülmektedir(6). Türkiye’de leptospiroz ilk defa 1915 yılında Nüzhet ve Reşat Rıza bey tarafından bildirilmiştir(5). Unat(12) farklı bölgelerden toplanan kuşkulu 100 hastaya ait serum örne klerinin değerlendiri ldiği bir

ANKEM Derg 2006;20(Ek 2):219-221.

(3)

LEPTOSPİROZ Mustafa SÜNBÜL

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, SAMSUN msunbul@omu.edu.tr

ÖZET

Leptospiroz Leptospira cinsi bakterilerle oluşan bir infeksiyondur. Hastalık hayvanlardan insanlara bulaşan, yaygın, genellikle teşhis konamayan ve sık rastlanan hastalıklardan biridir. Ilıman ve tropikal iklimlerde endemik olarak görülür. Klinik özellikleri hafif grip benzeri bir hastalıktan akut hayatı tehdit edici forma kadar değişir. Leptospirozun en ciddi formu olan Weil hastalığı sarılık, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir. Kesin tanı başlıca serolojik testlerle konur. Mikroskobik aglütinasyon testi referans standart testtir. Ciddi hastaların tedavisinde penisilin ilk tercih edilecek antibiyotiktir. Oral doksisiklin tedavisi hastalığın hafif formlarında hastalık süresini kısaltmaktadır.

Anahtar sözcükler: Leptospira, mikroskobik aglütinasyon testi, penisilin, Weil hastalığı

SUMMARY Leptospirosis

Leptospirosis is an infection with bacteria of the genus Leptospira. The disease is one of the most common, widespread and underdiagnosed infections transmitted from animals to human. Human infections are endemic in most temperate and tropical climates. Clinical features vary from a mild flu-like illness to an acute life-threatening condition. Weil disease, the most severe form of leptospirosis, characterized by jaundice, impaired hepatic and renal functions, hemorrhagic diathesis, and high mortality. The definitive diagnosis of leptospirosis depends mainly on serologic tests. Microscopic agglutination test is the reference standard serodiagnostic test. Penicillin is the drug of choice for severely ill patients. Oral doxycycline therapy in persons with mild illness also appears to shorten the course of illness.

Keywords: Leptospira, microscopic agglutination tests, penicillin, Weil disease

219

çalışmada 4 serum örneğinde L.icterrohaemorragiae, 4 serum örneğinde L.grippotyphosa, bir serum örneğinde de L.bovis’e karşı yüksek titre lerde antik or cevabı tespit edild iğini bildirme ktedir. Fazlı(4) da Orta ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yabani kemiricilerin birinden L.grippotyphosa izole edildiğini, ülkemizin farklı bölgelerinden toplanan 1405 şüpheli serum örneğini mikroaglütinasyon yöntemi (MAT) ile değerlendirdikleri bir çalışmada 42 (% 3) örneğin seropozitif olduğunu, pozitif örneklerde de sıklık sırası ile L.butembo (%

42.9), L.icterroheamorrhagiae (% 38) ve L.grippotyphosa (% 8)’ya karşı antikor cevabının olduğunu belirtmektedir.

Bölgemizde kliniğimiz tarafından yapılan epidemiyolojik bir çalışmada leptospiroz için riskli meslek grubunda yer alan çiftçi, veteriner, çeltik işçisi 279 kişi ile 200 sağlıklı insanda mikroskopik aglütina syon testi (MAT) ile lepto spir oz araştırılmış, riskli grubun % 4.3’ü ve kontrol grubunun

% 0.5’i seropozitif bulunmuştur(11).

Klinik bulgular

Leptospira infeksiyonları subklinik hastalıktan renal yetmezlik, karaciğer yetmezliği ve hemorajik diyatez ile birlikte olan ölümcül hastalığa kadar değişebilir. İnkübasyon döne mi orta lama 5-14 gündür . Leptospiroz lu hastaların

% 90’ında hastalık hafif, anikterik ve kendi kendini sınırlayan ateşli bir hastalık şeklindedir. Kalan % 10 olguda ise Weil hastalığı şeklinde rastlanır ve ateş, sarılık, kanama, renal yetmezlik ve nörolojik bulgular ön plandadır(1,9).

Anikterik leptospiroz

Yüksek ateş, titreme, ciddi baş ağrısı, bulantı, kusma ve miyalj i gibi akut influenza benze ri semptomlarla başlar.

Özellikle sırt, karın ve baldır kaslarını tutan miyalji leptospiral infeksiyonun önemli bir özelliğidir. Birçok olguda öksürük, göğüs ağrısı ve az sayıdaki hastada hemoptizi pulmoner tutulumun bulgularıdır. Fizik muayenede en sık saptanan bulgu ateştir. Önemli klinik bulgular konjuktival hiperemi, fotofobi, göz ağrısı, kas tonusunda artış, hepatosplenomegali ve lenfadenopatidir. Hastal arın çoğunda aseptik menenjit vardır. Semptomatik hastalar bitemporal ve frontal yoğun ağrıdan şikayet ederler. Lenfositik pleositoz meydana gelir ve artan hücre sayısı mm3’de 500’ün altındadır. BOS proteini hafif artmıştır, glukoz düzeyi normaldir. Hastalığın başlangıcından 5-7 gün sonra Leptospira’lar idrardan izole edilebilir(8).

Ciddi leptospiroz (Weil hastalığı)

Leptospirozun ciddi formu olan Weil hastalığı daha çok L.icterrohaemorrhagiae/copenhagi infeksiyonlarında tarif edilmekle birlikte Leptospira’ların diğer serotipleriyle de görülebilir. Sarılık, renal disfonksiyon, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir. Başlangıçtan 4-9 gün sonra

sarılık, kardiyak aritmiler, renal ve vasküler disfonksiyon gelişir. Weil hastalığı seyrinde görülen sarılık ciddi olabilir ve deriye portakal sarısı bir renk verir. Sarılık tipik olarak hepatik kapille rlerin vasküle r hasarı nedeniyle olu şur, hepatosellüler nekroz yoktur. Hepatomegali ve batın sağ üst kadra nda hassasiyet bulunur. Serum bilirub in seviyele ri genellikle 20 mg/dl’nin, serum transaminaz seviyeleri ise 200 U/l’nin altındadır. Akut olarak ikter gelişen hastada, serum transaminaz seviyeleri orta derecede yükselmişken, kreatinin fosfokinaz düzeyinin belirgin artmış olması, leptospirozun diğer akut hepatitlerden ayırt edilmesinde yardı mcı olur.

Akut renal yetmezlik, sıklı kla sarılı ğın eşlik ettiği hastalığın ikinci haftasında üremi ve oligürinin hızlı başlangıcı ile karakterizedir . Kan üre azot düze yleri 100 mg/dl’nin altındadır ve serum kreatinini hastalığın akut döneminde 2- 8 mg/dl düzeyindedir. Trombositopeni gelişebilir ve ilerleyici böbrek disfonksiyonuna eşlik edebilir. Anürinin gelişmesi kötü prognoz işaretidir. Pulmoner tutulum sıktır. Öksürük, dispne, göğüs ağrısı görülebilir. Weil hastalığında epistaksis, peteşi, purpura ekimoz gibi hemorajik bulgular görülür(2,3).

Laboratuvar tanı

Nons pesifik labora tuvar incelemelerinde lökos itoz, eritrosit sedimentasyon hızında artış saptanır.

Mikroskobik inceleme

Plazma, idrar ve BOS örneklerinden hazırlanan preparatlar, karanlık alan mikroskobunda incelendiğinde spiral bakteriler beyaz pırıltılar şeklinde ve hareketli olarak görülürler.

Mikroskopik aglütinasyon testi (MAT)

Halen leptospiroz tanısı için temel referans testtir ve oldukça duyarlıdır. Canlı, geç logaritmik faz kültürü 5x107- 108 Leptospira/ml olacak şekilde standardize edilerek kullanılır.

≥ 1/200 titre pozitif olarak kabul edilmektedir . ELISA

Hastalık etkenine karşı gelişen IgM ve IgG tipi antikorları gösterir. IgM pozitifliği akut infeksiyonu gösterir.

Kültür

Leptospira içerdiği düşünülen tüm örneklerden kültür yapılabilir, uzun zaman alır ve başarısı düşüktür.

Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)

Leptospira’ları doku, serum ve idrarda tespit etmek için PCR metotla rı geliştir ilm iştir. Kültür ve dir ekt tespit yöntemlerine göre daha hassastır, ayrıca bu metotla canlı ve ölmüş bakterilerin tümü belirlenebilmektedir(10).

Tedavi

Hafif leptospiroz olgularında doksisiklin (100 mg/günde iki kez), ampisilin (500-750 mg/6 saat arayla, oral) veya amoksisilin (500 mg/6 saat arayla, oral), orta ve ciddi olgularda penisilin G (1.5 MU/6 saat arayla), ampisilin (0.5-1 g/6 saat arayla) intravenöz olarak verilir. Antibiyotik tedavisi yanında

220

dehidratasyon, hipotansiyon, ciddi kanamalar ve uzamış renal yetmezlik gibi hayatı tehdit edici komplikasyonlar açısından yakın takip ve destekleyici tedavi önem taşır(9).

KAYNAKLAR

1. Bharti AR, Nally JE, Ricaldi JN, Matthias MA, Diaz MM, Lovett MA, Levett PN, Gilman RH, Willig MR, Gotuzzo E, Vinetz JM: Leptospirosis:

a zoonotic disease of global importance, Lancet Infect Dis 2003;3(12):

757-71.

2. Faine S: Leptospirosis, “Alfred SE, Philip SB (eds): Bacterial Infections of Humans. Epidemiology and Control” kitabında s. 367-94, Plenum Publishing Corp., New York (1991).

3. Farr RW: Leptospirosis, Clin Infect Dis 1995;21(1):1-8.

4. Fazlı ŞA: Leptospirolojide son gelişmeler ve şimdiye kadar Türkiye’de tesbit edilen leptospira serotipleri, Mikrobiyol Bült 1970;4(4):215-30.

5. Hakioğlu F: Türkiyede insan ve hayvan leptospirozisleri üzerine araştırmalar,

Mikrobiyol Derg 1964;XVII (1-2):63-70.

6. Katz AR, Manea SJ, Sasaki DM: Leptospirosis on Kauai: investigation of a common source waterborne outbreak, Am J Public Health 1991;81 (10):1310-2.

7. Kelley PW: Leptospira, “Gorbach SL, Bartlett JG, Blacklow NR (eds):

Infectious Diseases, 3. baskı” kitabında s.1832-6, W.B. Saunders Company, Philadelphia (2004).

8. Leblebicioğlu H, Sünbül M: Leptospirosis: Diagnosis and treatment, Infect Dis Clin 2003;27(1):172-4.

9. Levett PN: Leptospirosis, “Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds).

Principles and Practice of Infectious Diseases, 6.baskı” kitabında s.2789- 94, Churchill Livingstone, New York (2005).

10. Levett PN: Leptospirosis, Clin Microbiol Rev 2001;14(2):296- 326.

11. Şencan I, Leblebicioğlu H, Sünbül M, Esen C, Eroğlu C, Günaydın M: Samsun’da insan ve hayvanlarda leptospirosis sıklığı, Flora 1999;4 (1):58-63.

12. Unat EK: Temel Mikrobiyoloji, Beta Basım Yayın, İstanbul (1985).

221

Leptospiroz, Leptospira interrogans grubunda yer alan serotipler tarafından oluşturulan ve çoklu organ tutulumları ile seyreden bir zoonozdur. Başta tropikal ve subtropikal iklim kuşağında yer alan ülkeler olmak üzere, canlıların yaşadığı tüm bölgelerde görülmektedir. İnsan ve hayvanlarda hastalık oluşturabilen L.interrogans grubu içerisinde 23 serogrup altında yer alan yaklaşık 240 serotip bulunmaktadır. Coğrafi bölgeleri n iklim şartları, toprağı nın yapısı ve infeksiy on kaynağı olan hayvan türlerinin farklılıkları nedeni ile Leptospira suşları arasında bölgeler, ülkeler ve kıtalar arası farklılıklar bildirilmiştir. Ancak deniz taşımacılığı ile kemiricilerin kıtalar arası taşınmaları suşların coğrafi sınırlarını ortadan kaldırmıştır.

Doğadaki en önemli kaynak kemiricilerdir. Tilki ve gelincik gibi vahşi kemiriciler ile fındık ve lağım fareleri gibi şehir kemiricileri, tüm çiftlik hayvanları ve köpekler infeksiyonun yayılmasında önemli kaynak ve taşıyıcılardır. Leptospira’lar

taşıyıcı hayvanların böbrek tübüllerine yerleşirler ve infekte hayvanların idrarları ile çevreyi sürekli olarak kontamine ederler. Su içerisinde 1 ay kadar canlı kalabilirler. İnsanlara bulaş, infekte hayvan idrarı ile kontamin e olmuş sularl a bütünlüğü bozulmuş derinin veya muköz membranların temas etmesi, Leptospira içeren partiküllerin inhalasyonu, kontamine eller ile konjuktivaya temas, idrar karışmış su ve sütlerle kontamine etler ve çiğ sebzelerin tüketilmesi ile olur(7,9).

Epidemiyoloji

Leptospiroza dünyada bazı bölgelerde endemik olarak rastlanmaktadır. Yağmurların bol olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında daha sık görülmektedir(6). Türkiye’de leptospiroz ilk defa 1915 yılında Nüzhet ve Reşat Rıza bey tarafından bildirilmiştir(5). Unat(12) farklı bölgelerden toplanan kuşkulu 100 hastaya ait serum örne klerinin değerlendiri ldiği bir

ANKEM Derg 2006;20(Ek 2):219-221.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Serum safra asitleri dışında LFT’ler karaciğer hastalıkları için spesifik değildir... Karaciğerin organik anyonları transport ve ilaçları metabolize etme

Pranab Kumar saha and Md.Monirul (2016) has conducted a study on The Effectiveness of Electronic word of mouth on consumers purchase decision .the paper explores the Question of

Transözofajiya/ ekokardiyografi (TÖE) ile 3 farklı tipde sol ventrikül (SV) Doppler doluş örneği gösteren SV sisto- likfonksiyon boz ukluğu olan hastalarda, SV doluş

Kadın cinsel fonksiyon bozukluğu tanı ve izleminde görüntüleme yöntemleri.. Kadında cinsel fonksiyon bozukluğu (KCFB), kadınlarda cinsel yanıt döngüsünü belirleyen

(15) yaptıkları çalışmada hepatit, akut böbrek yetmezliği ve konfüzyon şikayetiyle başvuran 40 yaşında erkek hasta- da klinik ve laboratuvar bulgularına dayana- rak

Ateş, sarılık, taşsız akut kolesistit ve ciddi trombositopeni birlikteliği olan hastalarda Weil hastalığı ayırıcı tanıda akıl- da tutulmalıdır.... Goldman L, Ausiello

Bizim olgu gru- bumuzda serum kalsiyum düzeyleri yüksek olan (13.5±1.7 mg/dl),ve bu düzeyleri normale indirmek için tedavi uygulananlarda, kalsiyum düzeyi normal olan (9,8±1.1

Plazma kreatinin düzeyi 4 mg/dL, idrar kreatinin konsantrasyonu 44 mg/dL ve 24 saatlik idrar miktarı 2880 mL ise kreatinin klerensi nedir..