I R N O K T A S I
/O R A L ÇALIŞLAR
oralcalislar@ yahoo.comSait Faik’in Pasaportu
“Bardaktan boşanırcasına yağm ur yağıyor... H a fif b ir kırıklık hissettiğim için, kendi kendim e b ir g ü n lük d in lenme ve düzelme izni verip evimden çıkm ayacağım... Yazılarımı g ö n d e rebild iğ im için p e k de huzursuz de ğilim.
Tam öğleye doğruydu... Eşim ka pıdan başını uzatarak: ‘Kalkman ge rekiyor... Gözleri cam gibi parlayan, belki de sahiden cam olan çizmeli bir adam geldi, ille de seni görmesi gerekiyormuş...Darılma ama üzerin den şarıl şarıl sular akarken burala ra getiremem. Salonda oturuyor, se nin oraya gitmenden başka yol yok!”
Bedii Faik, ülkemizin yaşayan en
önemli gazetecilerinden. Gazeteci lik anılarını yazdığı, “M atbuat Basın
Derkeen... M e d ya ” başlıklı kitabının üçüncü cildi Doğan Kitapçılıksan ya yımlandı. Günümüzün koşullarından oldukça farklı bir gazetecilik anlayı şının egemen olduğu bir dönemi an latıyor usta Bedii Faik.
Bedii Faik’in eşinin sözünü ettiği
evlerine gelen sulara batmış adam edebiyat dünyasının bilinen ismi Sa
it Faik’ti. Sait Faik, Fransa’ya gitmek
amacıyla pasaport başvurusunda bu lunmuş ve onu reddetmişlerdi. Ada vapurundan arkadaşı olan gazeteci Bedii Faik’ten yardım istemeye gel mişti. Gerisini Bedii Faik anılarında şöyle anlatıyor: “Karşımdaki Sait Fa
ik ’ten başkası değildi. Lastik çizm e lerinden süzülen sular, yarı halıya ya rı döşemeye yayılarak küçücük b ir bi rikim yapm ış adeta!.. Üzerim deki ya tak kıyafetini görünce, mahcup ve çe kingen hali bü sb ü tü n artıyor. ”
★ ★ ★
Bedii Faik, Sait Faik’in pasaportu nu alabilmek için uğraşıyor. Sonun da ona pasaport vermeyi kabul edi yorlar, tek şartları Bedii Faik’in kefil olması. Üstelik soyadı benzerliği ne deniyle Bedii Faik’in, kefaleti Sait Fa ik’in babası yerine imzalaması gere
kiyor. Bedii Faik, kefil olmayı kabul et mesini şöyle anlatır: “Belki gerekli, bel
ki de idareten uydurulm uş b ir form a lite ge re ğ i kefil olm uştum ama, aklı ma b ir an dahi ‘Ya dönmezse’ diye
b ir kü çü k çengel takılmamıştır! Sa i t ’in İsta n b u l’dan B u rg a z’daki balık çı dostlarından, B eyoğlu m eyhane lerinin dumanlı, ekşi kokulu havasın dan vazgeçeceğine akıl yatırmak için onu h iç tanımamak, tek hikâyesini dahi okumamış olmak belki yeterli ola bilir. A m a m eyhanedeki şarap fıçısı na d ik ilm iş gözle riyle akan şarabı
‘mor’ gördüğünü ve böyle yazmak
la kalmayıp, b u n u tu h a f bulanlara karşı, ‘Sen şarabı mor görmeye ka dar varamazsın ki, onu a n la y a b il sin’ diye bağırışına rastlamışsanız,
Burgaz iskelesinde iki balıkçıyı g ö rü r görm ez, nasıl bam başka b ir g ö rü nüşe b ü rünüp rüyaya d alar g ib i o n ların dostluklarına atladığını görm üş
seniz, hele hele Türkçe küfrü, Türk çe soluk koyverişi ve Türkçe pa tla
yışı ondan silip yerlerine Fransızca ke kelemeyi, Fransızca nefeslenmeyi ve Fransızca infiali koymanın imkânsız lığını biliyorsanız, S a it’in d önm em e si ihtim aline değil, daha ç o k ve ça buk, gidişinin suya düşm e olasılığı na rahatça yapışabilirsiniz!”
Bedii Faik’in beklediği gibi olur, Sa it Faik zorla aldığı pasaportla gittiği Paris’te on gün kalır ve döner. Bedii Faik’e şunları söyler:“...İs ta n b u l’u
sokaklan, meyhaneleri, vapuru, A d a ’yı hep gözlerim in önünde bularak, Pa ris kahvesinde o turm ak g ib i boktan b ir durum a ancak bu kadar dayana bildim . "
★★★
Bedii Faik’in anılan, gazetecilikte her şeyin zaman içinde ne kadar değiş tiğini ortaya koyuyor, örneğin Dün ya gazetesinin patronu Falih Rıfkı
Atay, eşinin bir haber nedeniyle Be
dii Faik’e tepki göstermesi üzerine eşinin hissesini Bedii Faik’e devret meye karar veriyor. Gerekçesi de çok önemli: Yarın ben ölürsem, bunlar gazete üzerindeki hisselerine dayanarak, senden gazeteciliğe ay kırı şeyler isteyebilirler. Bu nedenle sen de gazetenin yarı hissesine sahip ol ki, sesleri çıkmasın. Şimdi ise bırakın patronun isteklerini, iş takibi, yönetici çıkarları bile gazetecilikte bir marifet sayılmaya başlandı.
Aradan 60 yıla yakın bir zaman geçti. Türkiye hâlâ, düşünce özgür lüğünü, örgütlenm e özgürlüğünü çözemedi. Basın ise geçmişe göre, gerçeklerden daha fazla koptu. Sait Faik’in pasaportu zorlukla aldığı bir ülkeden, bugün nerelere gelebildik? İdam cezası, Kürtçe eğitim hâlâ
“ vatanseverlik” kapsamında kabul ediliyor.
Bedii Faik’in anıları, önemli dersler le ve hoş örneklerle bir solukta okunuveriyor.
+
? O 0
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi