• Sonuç bulunamadı

Bu kararla şehrin en fazla okula ihtiyaç hissedilen muhtelif semtlerinde kü- çük basit ve ucuz 30 ilk okul inşası programlanmıştır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bu kararla şehrin en fazla okula ihtiyaç hissedilen muhtelif semtlerinde kü- çük basit ve ucuz 30 ilk okul inşası programlanmıştır"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yeni Amerikan okulları. «İllinois de Deerfield» okulu, bol ışık. hava ve basit bir inşa tarzındadır.

« O K U L » B İ N A L A R I

Yazan: Y. Mimar Zeki SAYÂR

İstanbul geçen devre, Umumî meclisinin faaliyeti- ni bitirmeden önce, şehre yaptığı mühim hizmetlerden bir de gelecek senelere sâri tahsisat ile "30» ilk okul in- şası için verdiği karar olmuştur. Bu kararla şehrin en fazla okula ihtiyaç hissedilen muhtelif semtlerinde kü- çük basit ve ucuz 30 ilk okul inşası programlanmıştır.

Gerek Maarif ve gerekse Bayındırlık komisyonunun müşterek tutanaklarında yapılacak mekteplerin, geçmiş senelerden alman intiba ve - tecrübelerle, ucuz, basit olmasına vilâyet makamının nazarı dikkati çekilmişti.

İstanbul vilâyeti içinde 430 kadar ilk okul mevcut olduğuna göre, bunlardan modern öğretim esaslarına gö- re tadil edilmeğe ve bilhassa yenilenmeğe muhtaç pek çok bina olduğu maarif komisyonu tarafından tesbit edil- miştir.

Geçen seneler zarfında İstanbul hususî idaresi ta- rafından birkaç büyük ilk okul inşa edilmiş, bunların ma- liyetinin yüksekliği her bütçe devresinde Umumî Mec- liste, âzanın haklı olarak itirazını mucip olmuştur. 10-12 dershaneli ilk okul binalarının beherine bir milyon lira- ya yakın para sarfı, bütçede okullar tahsisatının

(2)

Sınıf içinde canlı renkler hâkimdir, koridorun üzerindeki uzun pencere sınıfın ışığını çoğaltmakta, bilhassa hava değiştirmeğe yaramaktadır.

senelerce birkaç okula inhisar ettirilmesini mucip olu- yor, şehrin okula ihtiyacı olan diğer semtlerine sıra gel- miyordu.

Komisyonlardaki âza ile Belediye erkânı arasındaki münakaşalar, bilhassa basit binalar ile esaslı ve büyük okul inşası prensipleri üzerinde tebarüz etmekte idi. Vi- lâyet erkânı, büyük ve masraflı binalara meyyal idiler.

Hattâ görüşmelerde, alâkalı bir müdürün asırlar boyun- ca dayanacak okul inşa edilmesini müdafaa etmesi hayli tartışmalara sebep olmuştur.

Umumî Meclis âzaları ise, okul binalarmda daha kü- çük plânların basit inşaat usullerinin kabulünü ve in- şaatta, karkas betonarme, mermer, fayans gibi pahalı malzemenin kullanılmamasını istemekte idiler.

Umumî Meclisin kararından sonra, Vilâyet ve Bele- diye makamı 30 ilk okul için bir şartname tanzim ettire-

rek, proje müsabakası açmış bulunuyor.

Önce, alâkalı müdürlerin ve yüz yıllar boyunca da- yanacak büyük, betonarme veya kârgir okul binaları te- zi ile eski umumî meclis üyelerinin basit okul binası te- zini münakaşa edelim.

ikinci dünya harbinden sonra birçok memleketlerde, her sahada olduğu gibi okul meselesinde de birçok araş- tırma ve çalışmalar yapıldı ve el'an yapılmaktadır. Bu memleketler arasında bilhassa isviçre, İngiltere sistemli bir okul inşa programı tatbik etmektedirler. Birleşik A - merikada yenilikleri ihtiva eden okul binaları inşa edil- miştir. Bu işle uğraşanlar, okulda esas unsur olan sınıf ile uğraşıyorlar. Sınıfların aydınlatılması, havalandırıl- ması ve sınıflara verilecek iç ölçü üzerine derin ve esaslı çalışmalara tesadüf ediyoruz. Bu memleketlerin son se- nelerdeki tatbikatmdan bilhassa şunu öğreniyoruz ki, o - kul binaları mimarî nazariyatı durmadan inkişaf etmekte

(3)

İyi havalarda çocuklar sınıfın önündeki bahçede ders görürler.

Döşemeden tavana kadar mütesavi ışık temin eden sınıflara misal.

Okulun kesiti binanın ne kadar basit bir inşa şeklinde olduğunu gösteriyor.

(4)

ve bunlarla yeni yeni kanaat ve fikirler ortaya atılmak- tadır.

Yakın zamanlara kadar, sınıfların aydınlatılmasında, iklim de nazarı dikkate alınmak şartile doğu-güney ciheti tercih edilirdi. Bu gün bazı tatbikatta, sınıfların havalan- dırılma işi de derpiş edilerek koridor cihetinden de iki veçheli olarak aydınlatılmaktadır. Birleşik Amerika okul- larında, ısıtma meseleleri diğer memleketlere nazaran da- ha kolay ve mütekâmil halledildiği için cihet meselesi ilk plânda gelmiyor. Sınıf şekillerinde de daimî bir de- ğişiklik görülüyor. 5x8; 5,5x8,5 gibi klâsik ölçüler ye- rine iç eb'adları çok mütehalif sınıf teşekküllerine tesa- düf ediyoruz.

Okullarda smıftan sonra kapalı teneffüshaneler, ko- ridorlar ve sairede de değişmeler görüyoruz.

Bütün bunları, yüz yıllara intikal edecek kunt ya- pılar yerine, Belediye Meclisi üyelerinin, müdafaa ettik- leri basit, hattâ kısmen ahşap okul binalarının inşasına hak verdiriyor.

Bu basit yapıların maliyeti diğerlerine nazaran çok ucuz olacağı gibi, Eğitim sistemlerinde vukua gelecek değişiküklere daha kolayca adapte olacağmdan, bu sa- hifelerde birkaç misalini verdiğimiz basitlikte yapılara gitmekliğimizin lüzumlu olduğuna kanaat getiriyoruz.

Şimdi gelelim; vilâyet, Bayındırlık Müdürlüğünün açtığı okul proje müsabaka şartlarına; programda, mü- sabıklardan, istenilen mühim şartlar şunlardır:

a) Mahallî karakteri haiz, b) Basit, ucuz ve sağlam.

olması ve bu itibarla, şartnameye eklenmiş bir malzeme rayiç cetveli ile projelerin maliyetlerinin bildirilmesi is- tenmektedr.

5 dershaneli bu okullarm programında sınıf, teneffüs ve yemekhane, öğretmen, hademe odaları, müze, helalar ve kömürlük gibi unsurlar da zikredilmiştir.

Bu program yukarıdaki esasları havi olduktan başka, 6 ncı maddesinde bilhassa, «iktisadî plân, inşaat tarzı tek- niği bakımından muvafık bulunacak proje mükâfatına

ait maddeler yazıh şartlar dahilinde alınacaktır» diye de pek vazıh olmıyan bir ibareyi de taşıyor.

Bu satırların ifade etmek istediği mânayı tam bir şekilde anlayamamakla beraber, gayenin ne olduğunu fakat, iyi bir program karşısında bulunmadığımızı anlı- yoruz.

Bayındırlık Müdürlüğü kifayetsiz programında mü- sabıklardan şunu istemek arzusundadır: inşa edilecek 30 okul için bize öyle bir proje yapınız ki, bu proje:

I — İnşaat sistemi itibarile ucuz olsun, bu itibarla projeyi kâgir betonarme, aglomere, planş ve nihayet prefabrike usullerine göre tertip ediniz!

II — Arsa göstermediği için proje mecburen (tip) esasma göre olacaktır. Ayrıca İstanbulda arsa temini güç- lüğünü de şartnamede zikretmekle iktifa ederek, proje- lerin iki katlı olabileceğini kaydedemiyor, yalnız, plân- ların «kabil olduğu kadar derli toplu» tertibini müsa- bıktan istiyor.

III — Ortada arsa olmadığı halde, sınıflar için or- yantasyon isteniyor ve «varyant» projelerden bahsedi- liyor.

Bu şartnameyi inceledikten sonra, bunu tertip eden- lerin de, dâvayı iyi anlamamış ve ne istediklerini vazıh bir şekilde ifade edememiş olduklarına hükmetmemek kabil değildir. Arsası, inşaat sistemi, kat adedi malûm ol- mayan «tip» bir projenin programını hazırlamak hakika- ten güçtür. Ancak, bu gibi ahvalde de, başka memleket- lerde yapılmış çalışmaları, hattâ tatbikatı da göz önünde tutmak iktiza ederdi.

(Arkası 237 sahifede)

«Zürih» de Pavlyon usulünde okullar, (Das Werk, 1947) Mimar A. H. Steiner

(5)

zaten bu teşebbüsler artık gayrıkâfi hale gelmiştir. Bu- gün yalnız Devlet mesken davasına, hâkim olabilir onu heyeti umumiyesi ve müstakbel durumu ile mütalea edebilir. Bu da Devletin her yerde ve her şeyde hususî teşebbüse kaim olması demek değildir. Fakat Devletin, fert menfaati ile umumun saadetine tetabuk edecek şe- kilde kontrol etmesi elzemdir.

Bugün ve belki de daha pek çok zaman inşaat için malzeme ve işçi luzuma kâfi değildir ve bu yüzden de istediğimiz sür'at ve ritmde hemen şimdi inşaat yapa- mamaktayız. Bu sebeple muhafaza edilmesi lâzım gelen ve mazinin şan ve şerefine bu kadar beliğ bir şekilde şahit olan eserleri vakit kaybetmeden korumalıyız.

XVIII inci asra ait pek çok binalar sıhhîleştirilip es- ki hâl ve tarzlarına irca edilebilir. Sokaklar belki biraz dar ve karanlık kalacaktır fakat esas cephelerin arka- sındaki bahçeler, heyeti umumiyeye çirkin bir manzara arzettiren o yeni derme çatma binalardan kurtulduktan sonra, güzelce tekrar yeşillenecek ve bu bahçe tarafın- dan güneş tekrar o eski yapıların yüksek tavanlı ve du- varlarının her birinde yerli dolap gizliyen odalarına bol bol girebilecektir. Gayet tabiîdir ki, bu binalara yeni sistemde banyo ve helâlar tesis edilmesi ve eski ocak ve şöminelerden daha iyi, hastalıkların membaı olan ru- tubeti giderecek mükemmel bir teshin tertibatı yaptır- mak lâzımdır.

Bu çalışmaların ve tatbikatta inşaatların başına ga- yet hassas ve malûmatlı, kültürlü ve temkinli kimsele- rin getirilmesi şarttır. Bugün Pariste meşhur «Marais»

mahallesinin ihyası işinde böyle kimseler çalışmaktadır.

Diğer tarafdan tamamen yeni mahallelerin inşaatına

geçildiği vakit bu muhafazakâr temkinlilik yaratıcı bir cesarete yerini bırakmalıdır. İşte o zaman mimar ve şe- hirciler şahsiyetlerini inkişaf ettirip maharet ve kabili- yetlerini ifade edebileceklerdir. Gayet tabiidir ki yeni harabeler ve uydurma villâlar yapmamak için teknik ve san'at adamları asgarî bile olsa. bir nizama riayet etmek mecbuıiyetindedirler. Ahaliyi şehrin aktif merkezinden ya çok uzak tutan yahut işçi ve ailesini fabrikanın veya atöl- yenin hemen yanma yerleştiren bu ifrazları veya cansız siteleri artık istemiyoruz. Maliyet fiatı gayet dikkatli ve doğru hesap edilmiş bu yeni mesken binalarında her tür- lü konfor mevcut olmalıdır.

Bir evin, mimar tarafından halk için inşa edildiği prensibini esas tutarsak, hava, ışık ve güneşin bol bol girdiği oturma odaları iyi aydınlanmış ve her türlü tesi- sat ve konforu havi mutbaklar, her bakımdan elzem olan en az bir duşu havi yıkanma yerleri elde etmeliyiz.

Eğer böyle düşünülürse bu meskenlerde yaşamak bir zevk olacaktır ve içindeki aileler neşeli ve sıhhatli olacaktır. Böyle bir programın hakikat olabilmesi için herkesin anlaması lâzımdır ki, bu binaların geliri bazan rakkamla değil, insan hayatı, ve hastahane, sanatoryum ve hapishane gibi tesislerin işletme masrafları ile ölçülür.

Fransada İmar ve Şehircilik Bakanlığı faaliyetini bu bakımdan ayarlamaktadır. Mesken davası için herkes ta- rafından pek çok gayret ve fedakârlık yapılacağı muhak- kaktır. Fakat elde edilecek netice için buna değer, çün- kü bir memleketin hayatı, şerefi ve istikbali bu davaya bağlıdır.

Echange Mecmuasından nakleden : Y. Mimar Şemsa DEMİREN

Baştaraft 226 ncı sayfada

Meselâ, îngilterede amele hükümeti, geniş bir (pre- fabrike) okul inşaatı programı tatbik etmektedir. Önce- den iyi düşünülüp tatbik edilen bu prefabrike inşaatta»

«beton precontraint» sistemi tatbik edilmiş. Sınıflar, te- neffüshaneler, W cl. koridor, öğretmen, hademe odala- rı, birer yapı elemanı gibi kabul edilerek bu hazır hüc- relerin, okulun büyüklük ve küçüklüğüne arsasının or- yantasyonuna göre tertip işi kalmıştır.

Mimarlar plânlarını, en, boy ve yükseklikleri muay- yen bir smıf elemanını diğerlerile yanyana getirerek, ko-

lûm bu hazır elemanlara göre, yekdiğerleri yanyana ge- tirerek, oryantasyona göre hazırlamışlardır.

Bu usul, toplu okul inşaatında şüphesiz ki, ekono- miyi sağlar, çünkü bir umumî şantiyede yüzlerce sını- fın, döşeme tavan ve duvararı, yüzlerce teneffüshanenin döşeme ve çatı kirişleri, yan duvarları, bir ölçüde aynı kalıplarda, en kat'î statik hesaplara göre hazırlanmakta ve yalnız okulun inşa edileceği yerde montajları kalmak- tadır. Bu sayede okulları aynı sınıflar, jimnastikhaneler- le, ayrı ayrı oryantasyonları olan arsalarda «Tip» olmı- yarak inşa etmek imkânını elde etmektedirler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Okul öncesi öğretmenlerinin ilköğretime hazırlık kapsamında okuma yazmaya hazırlık niteliğinde çalışmalar yapması ele alındığında, öğretmenlerin % 35’i

Nakil ve montajları için bir kaç milyon liraya ihtiyaç gösteren bu ba- rakalar yerine, her zaman tavsiye etti- ğimiz gibi basit inşa metodlarıyle kü- çük ilk okul

büyük boşlukiaı yeniden tanzim edilerek şehir dağınıklığı bertaraf edilmiş ve halkın eski yerleri inkişaf ettirilmiştir. Buna göre; şehrin karakteri muhafaza olunmuş

sınıf düzeyindeki öğrenciler eğitsel oyun öncesi dostluk değeri ile ilgili olarak 7 kelime ilişkilendirirken uygulama sonrası ilişkilendirdikleri kelime sayısı 13’e

AB'nin 2006 yılında 44 milyar milyar dış yardımda bulunduğunu ileri sürmesine rağmen bunun 13,6 milyar avrosunun üye ülkelerde kaldığına dikkat çeken CONCORD, Irak ve

Önümüzdeki süreçte hakem inceleme raporlarımız, yazıların hakem önerileri doğrultusunda revize şekilleri, düzenli yayın, zamanında baskı, araştırma ağırlıklı

Çalışmamızda, kalça kırığı operasyonu geçiren yaşlı hastalarda, spinal anesteziden önce intravenöz olarak uygulanan ketamin, meperidin ya da fentanilin operasyon sonrası ilk

zen Âşık, bazen Şatıroğlu, bazen de Veysel efendi diye çağırırlar, nedense kimse Veysel bey de­ mez,.. Veysel’in Sivrialandakl adı İsa Veysel Emmi, ama