İ . Ü . D i ş H e k i m l i ğ i F a k ü l t e s i Dergisi C İ L T : 27, S A Y I : 4, A R A L I K 1993
T i F / Ü N DİŞ ÇÜRÜKLERİNE V E Ç Ü R Ü K İLERLEME H I Z I N A ETKİSİNİN İKİ Y I L L I K
KLİNİK U Y G U L A M A İLE İNCELENMESİ
İnci Oktay*, Gülçin S a y d a m " , F e r d a Doğan***, İdil A l a t l T "
Yayın kuruluna teslim tarihi: 20.1.1992
Ö Z E T
A r a ş t ı r m a , % I T i F4 ( % 0.61 F~) i ç e r e n b i r preparatm d i ş ç ü r ü k l e r i n e k a r ş ı k o r u y u c u e t k i s i n i n i n c e l e n m e s i a m a c ı y l a y a p ı l m ı ş t ı r .
1 2 - 1 4 y a ş g r u b u n d a k i 1 4 4 o r t a o k u l ö ğ r e n c i s i k o n t r o l g r u b u n a , 138 ö ğ r e n c i de deney g r u b u n a a l ı n m ı ş v e d i ş ç ü r ü k l e r i i l e s o n u ç l a n D M M F - S i n d e k s i y l e d e ğ e r l e n d i r i l m i ş t i r . D e n e y g r u b u n a 6 a y l ı k aralarla t o p l a m 4 defa T i F4 u y g u l a n m ı ş v e a r a ş t ı r m a sonunda, D M F v e Dt.4 M F - S i n d e k s l e r i n de d e n e y v e k o n t r o l g r u p l a r ı a r a s ı n d a a n l a m l ı f a r k l ı l ı k l a r b u l u n m a m a s ı n a k a r ş ı n d e n e y g r u b u n d a ç ü r ü k i l e r l e m e h ı z ı n ı n a n l a m l ı derecede ( p < 0 . 0 5 ) a z a l d ı ğ ı s a p t a n m ı ş t ı r . D i ş ç ü r ü k l e r i n i n l o k a l i z a s y o n a g ö r e d a ğ ı l ı m l a r ı i n c e l e n d i ğ i n d e ise d e n e y g r u b u n d a , o k l ü z a l y ü z d e h e m a r a ş t ı r m a s ü r e s i n c e o l u ş a n y e n i ç ü r ü k l e r d e h e m de b u y ü z e y d e ç ü r ü k İ l e r l e m e h ı z ı n d a a n l a m l ı ( p < 0 . 0 5 ) d ü ş ü ş l e r s a p t a n m ı ş t ı r . K a n ı m ı z c a d a h a y ü k s e k d ü z e y d e b i r k o r u y u c u e t k i s a ğ l a m a k i ç i n k u l l a n d ı ğ ı m ı z k o n s a n t r a s y o n d a k i T i F4 y e t e r l i o l m a m a k t a v e h e m k o n s a n t r a s y o n d a h e m de u y g u l a m a y ö n t e m i n d e y e n i d ü z e n l e m e l e r i n y a p ı l m a s ı g e r e k m e k t e d i r . A n a h t a r s ö z c ü k l e r : Y ü z e y e l T İ F4 u y g u l a m a s ı , ç ü r ü k i l e r l e m e h ı z ı
G İ R İ Ş
Fluoridler, diş çürüklerine karşı koruyucu etkile
rinin ortaya çıkarıldığı 1900'lü yıllardan bu yana, diş hekimliğinin başta gelen çalışma alanlarından birini oluşturmuştur.
Zaman içinde fluoridli preparatlardan daha yük
sek derecede koruyucu etki elde edebilmek için deği-
* Prof. Dr. İ.Ü. Diş Hek. Fak. Toplum Ağız - Diş Sağlığı.
** Prof. Dr. İ.Ü. Diş Hek. Fak. Toplum Ağız • Diş Sağlığı.
*** Doç. Dr. İ.Ü. Diş Hek. Fak. Toplum Ağız • Diş Sağlığı.
**** Dt. Karolinska Enstitüsü (İsveç).
T H E E F F E C T S O F T W O Y E A R S T i F4 A P P L I C A T I O N O N D E N T A L C A R I E S A N D D E C A Y P R O G R E S S
ABSTRACT
This study was designed to investigate the caries inhibiting effect of a material consist of 1% TiF4 (0.61F'%).
144 junior high school students of 12-14 years old age gro
up were in the test group and 138 in the control The caries experience was measured by D M MF-S index.
After the baseline examinations, TiF4 was applied 4 times with 6 months intervals in the test group.
The alterations in me DMF andD1A MF-S indices of both groups were statistically analysed and found no difference however decayed lesion's progress was significantly less in the test group than control (p<0.05).
In regard to the distribution of caries localization, in the occlusal surfaces of the test group, both the newly formed caries and the decayed lesion's progress were signifi
cantly lower than control (p<0.05).
As a result, testing more concentrated TiF4 material pro
bably applied İn a different approach than we used in this study may result in higher caries prevention of TiF^
Key words: Topical TiF4 application, decay progress
şik fluorid bileşikleri ile çalışılmış, pH düzenlemeleri yapılmış ve ön uygulamalı kullanımlar denenmiştir.
Bilindiği gibi, fluoridli preparatlann uygulanma
sından sonra; tükürük akış hızı ile dişin üzerinden uzaklaşmayan F A gibi sıkı bağlı fluoridlerin yanı sıra dişin yüzeyinde kalsiyum fluorür, tri fluoro kalay fos
fat, titanyum oksit gibi gevşek bağlı fîuorid bileşikleri
de oluşmaktadır (i, n, 12).
Son yıllarda, gevşek bağlı fluoridlerin de diş çü
rüklerine karşı korunmada önemli bir rol oynayabile
ceği belirtilmektedir (3,6,8).
Dİş hekimliğinde kullanılan fluorid bileşikleri
nin önemli bir kısmı minenin inorganik yapısıyla kimyasal bir etkileşime girmesine karşın titanyum or
ganik materyal İle kompleks oluşturmakta ve mine yüzeyini koruyucu bir tabaka ile örtmektedir. Elekt
ron mikroskopisi incelemelerinde aside dirençli bu tabakanın varlığı tespit edilmiş ve T i 0
2yapısında ola
bileceği bildirilmiştir (3,7,12).
Meydana gelen bu koruyucu tabakanın asitlere karşı dirençli olmasının yanı sıra, mineden fluorid kaybını önlediği de bildirilmektedir (2).
Araştırmamızda TiF
4'ün diş çürüklerine karşı ko
ruyucu etkisi 2 yıllık bir süreyle incelenmiş ve özel
likle çürük ilerleme hızını nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur.
G E R E Ç V E Y Ö N T E M
Araştırma, sosyoekonomik düzeyi birİbirine benzer İstanbul, Bağcılar semtindeki 2 ortaokulda gerçekleştiriliri iştir.
Her iki okulun orta 1. sınıfındaki 250'şer öğrenci deney ve kontrol gruplarını oluşturmuş, ancak okul
dan ayrılmalar nedeniyle araştırma sonunda deney grubunda 138, kontrol grubunda ise 144 öğrenci kal
mıştır.
Ayna ve sondla gün ışığında öğrencilerin diş çü
rükleri ve sonuçları açısından muayeneleri yapılmış ve ekte örneği verilen araştırma formu doldurulmuş
tur. Diş çürüklerinin durumu D ^ M F - S indeksi kulla
nılarak saptanmıştır (4).
Deney grubuna, İsveç Karolinska Enstitüsü'nde hazırlanan "Fluor-Coat" isimli T i F
4preparatı uygu
lanmıştır. Kullanılan Fluor-Coat materyali % 1 T i F
4(% 0.61 F') içermektedir.
Jel kullanmadan önce, bir kişi için kullanılacak miktar iki, üç damla suyla karıştırılmış ve temizlen
miş, nemlendirilmiş diş yüzeylerine pamuk peletlerle sürülerek 2 dakika beklenmiştir. Daha sonra öğrenci
nin ağzı suyla çalkalatılmış ve 30' herhangi bir şey ye
memesi istenmiştir.
Araştırma 1988 Ekim ayında başlamış ve 6 aylık aralarla 1990 Mayıs'ına kadar 4 uygulama yapılarak, Ekim 1990'da son muayene bulguları kaydedilmiştir.
B U L G U L A R
Araştırmamıza ilişkin veriler ve değerlendirme
ler Tablo 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9,10'da özetlenmiştir.
Tablo 1: Kontrol grubunda diş çürüklerinin dağılımı
n=144
Ç ü r ü k prevalans
% D M F
D l
.
2/ s
D3.4/ S M / S F/S D1 4M F / SO k l ü z a l y ü z ç ü r ü k l e r i
%
A r a y ü z ç ü r ü k l e r i
%
Serbest V ü z ç ü r ü k l e r i
%
l.Muayene 85.4 2.75 1.96 1.69 0.73 0.03 4.42 62.0 17.7 20.3
2.Muayene 89.6 3.55 2.25 2.49 1.15 0.16 6.05 58.86 18.01 23.13
3.Muayene 89.6 4.17 2.42 3.42 1.46 0.26 7.56 • 55.89 18.31 25.8
Tablo 2 : Deney grubunda diş çürüklerinin dağılımı
n = 1 3 8
Ç ü r ü k p r e v a l a n s
% D M F » 1 . 2 ^ D3.4/ S M / S F/S D1 4M F / S
O k l ü z a l y ü z ç ü r ü k l e r i
%
A r a y ü z Ç ü r ü k l e r i
%
Serbest Y ü z ç ü r ü k l e r i
%
l.Muayene 84.1 2.74 1.69 1.68 0.87 0.17 4.41 63.7 17.8 18.5
2.Muayene 87.0 3.41 2.02 2.48 1.27 0.3 6.07 57.8 20.3 21.9
3.Muayene 87.7 4.03 2.12 3.5 1.67 0.37 7.66 52.3 20.8 26.9
TiF4'ün Diş Çürüklerine ve Çürük İlerleme Hızına Etkisinin 2 Yıllık Klinik Uygulama İle İncelenmesi 285
Tablo 3 : Kontrol grubunda yeni diş çürükleri ve çürük ilerlemesi
Y e n i Ç ü r ü k l e r İ ç i n M e v c u t ç ü r ü k l e r e eklenen ç ü r ü k y ü z e y i Ç ü r ü k ilerlemesi
D D , D: D3 D4 D , D2 D3 D „ 1—2 2—3 3 - 4
İlk î yıl 0.8 0.4 0.28 0.15 0.02 0.1 0.08 0.21 0.23 0.29 0.39 0.28
İkinci l y ı l 0.63 0.26 0.26 0.15 0.08 0:1 0.12 0.27 0.14 0.35 0.49 0.39
2 yıl 1.42 0.67 0.55 0.29 0.1 0.2 0.2 0.49 0.37 0.65 0.88 0.68
Tablo 4 : Deney grubunda yeni diş çürükleri ve çürük ilerlemesi
Y e n i Ç ü r ü k l e r İ ç i n M e v c u t ç ü r ü k l e r e eklenen ç ü r ü k y ü z e y i Ç ü r ü k ilerlemesi
D D , D2 D3 D4 D, D2 D3 D4 1—2 2—3 3—4
İlk 1 yıl 0.67 0.3 0.22 0.18 0.01 0.1 0.07 0.22 0.32 0.2 0.29 0.27
İkinci l y ı l 0.62 0.2 0.23 0.28 0.02 0.07 0.09 0.25 0.28 0.22 0.38 0.25
2 yıl 1.29 0.51 0.45 0.46 0.04 0.17 0.16 0,47 0.59 0.42 0.67 0.52
Tablo 5 : Kontrol grubunda yeni diş çürüklerinin lokalizasyonu
n = 1 4 4
İ l k 1 y ı l ( 1 . ve 2. muayene f a r k ı ) İ k i n c i 1 y ı l (2. ve 3. muayene f a r k ı ) 2 yıl ( 1 . ve 3. muayene f a r k ı ) n = 1 4 4 Kİşi başına d ü ş e n D a ğ ı l ı m
ortalama %
Kişi başına d ü ş e n D a ğ ı l ı m ortalama %
Kişi b a ş ı n a d ü ş e n D a ğ ı l ı m ortalama %
O k l ü z a l 0.52 48.1 0.47 43.0 0.99 45.6
A r a y ü z 0.21 19.2 0.22 19.6 0.42 19.4
Serbest y ü z 0.35 32.7 0.41 37.4 0.76 35.0
Tablo 6 : Deney grubunda yeni diş çürüklerinin lokalizasyonu
n=138
İ l k 1 yıl ( 1 . ve 2. m u a y e n e f a r k ı ) İ k i n c i 1 yıl (2. ve 3. muayene f a r k ı ) 2 yıl ( 1 . ve 3. muayene f a r k ı ) n=138
Kişi başına d ü ş e n D a ğ ı l ı m ortalama %
Kişi başına d ü ş e n D a ğ ı l ı m ortalama %
Kişi b a ş ı n a d ü ş e n D a ğ ı l ı m ortalama %
O k l ü z a l 0.46 40.4 0.34 30.3 0.80 35.4
A r a y ü z 0.31 27.6 0.25 22.6 0.57 25.1
Serbest y ü z 0.36 32 0.53 47.1 0.89 39.5
Tablo 7: Kontrol grubunda diş çürüklerinin lokalizasyonuna göre çürük ilerleme hızı
İ l k 1 yıl İ k i n c i 1 yıl 2 yıl
1—2 2—3 3—4 1—2 2—3 3—4 1—2 2—3 3—4
Kişi b a ş ı n a K i ş i b a ş ı n a Kişi b a ş ı n a d ü ş e n ort. d ü ş e n ort. d ü ş e n ort.
Kişi başına d ü ş e n ort.
Kişi başına d ü ş e n ort.
Kişi b a ş ı n a d ü ş e n ort.
Kişi b a ş ı n a d ü ş e n ort.
Kişi başına d ü ş e n ort.
Kişi b a ş ı n a düşen ort.
O k l ü z a l 0.27 0.3 0.17 0.31 0.38 0.23 0.58 0.67 0.40
A r a y ü z 0.007 0.007 0.06 OE+22 0.03 0.11 0.007 0.04 0.17
Serbest y ü z 0.01 0.09 0.06 0.05 0.08 0.06 0.06 0.17 0.12
Tablo 8: Deney grubunda diş çürüklerinin lokalizasyonuna göre çürük ilerleme hızı
İ l k 1 yıl İ k i n c i 1 yıl 2 yıl
1^-2 2—3 3—4 1—2 2—3 3—4 1—2 2—3 3—4
Kişi b a ş ı n a K i ş i b a ş ı n a Kişi b a ş ı n a d ü ş e n ort. d ü ş e n ort. d ü ş e n ort.
Kişİ başına d ü ş e n ort.
Kİşi başına d ü ş e n ort.
Kişi başına d ü ş e n ort.
Kişi b a ş ı n a d ü ş e n ort.
Kişi başına d ü ş e n ort.
Kişi başına düşen ort.
O k l ü z a l 0.17 0.18 0.15 0.20 0.26 0.14 0.37 0.45 0.29
A r a y ü z OE+22 0.03 0.09 OE+22 0.05 0.07 OE+22 0.08 0.15
Serbest y ü z 0.04 0.07 0.03 0.01 0.07 0.05 0.05 0.14 0.08
Tablo 9 : Deney ve kontrol gruplarında 2. yılın sonundaki indeks değerlerinin istatistik analizi
Tablo 10 : Çürük ilerleme hızının istatistik analizi
İ n d e k s l e r t~e P
D M F 0.4309 A . B *
D ^ M F - S 0.1988 A . B .
D , ,2 derecesindeki
yeni d i ş ç ü r ü k l e r i 1.5999 A . B . (Sınırda)
Dj.4 derecesindeki
yeni diş ç ü r ü k l e r i 0.9896 A . B .
Y e n i o l u ş a n o k l ü zal ç ü r ü k y ü z d e l e r i a r a s ı n d a k i fark
2.6014 0.001<p<0.01
Y e n i o l u ş a n ara
y ü z ç ü r ü k l e r i n i n y ü z d e l e r i a r a s ı n
daki fark
1.6992 A . B .
Y e n i o l u ş a n ser
best y ü z çürükleri
nin y ü z d e l e r i ara
s ı n d a k i fark
1.1679 A . B .
İ n d e k s l e r t~e P
2 y ı l d a 1. dereceden 2.
dereceye g e ç e n diş ç ü
r ü k l e r i 2.0511 0.02<p<0.05
2 yılda 2. dereceden 3.
dereceye g e ç e n d i ş ç ü
rükleri 1.6407 A . B . (sınırda)
2 y ı l d a 3. dereceden 4.
dereceye g e ç e n diş ç ü
r ü k l e r i 1.3291 A . B . (sınırda)
O k l ü z a l y ü z d e 1. derece
den 2. dereceye g e ç e n diş
ç ü r ü k l e r i (2 y ı l d a ) 2.3387 0.02<p<0.05
O k l ü z a l y ü z d e 2. derece
den 3. dereceye g e ç e n diş
ç ü r ü k l e r i (2 y ı l d a ) 2.0434 0.02<p<0.05
O k l ü z a l y ü z d e 3. derece
den 4. dereceye g e ç e n diş ç ü r ü k l e r i (2 y ı l d a )
1.153 A . B .
* A . B . = A n l a m l ı b u l u n m a d ı .
TiF4'ün Diş Çürüklerine ve Çürük İlerleme Hızına Etkisinin 2 Yıllık Klinik Uygulama İle İncelenmesi 287
Adı Soyadı : Doğum Tarihi :
Araştırmacının Adı Soyadı;
Tarih
# # # # # # # # * S 4 i # i
T a r i h
n • n n n
Diş çürüğünün değerlendirilmesinde kullanılan ölçüler
Fissür ve çukurcuklar için Ara ve serbest yüzler için
0 Sağlıklı 0 Sağlıklı
o
t fnce çizgi, tebeşirimst Dı Çapı 2 mm'den az tebeşirgörünüş lekesi
D2 İnce kahverengi-siyah D2 Çapı 2 mm'den büyük
çizgi tebeşir lekesi
D3 Çapı 2 mm'den az D3 Çapı 2 mm'den az çürük
çürük lezyonu
D4 Çapı 2 mm'den D4 Çapı 2 mm'den büyük
büyük çürük Çürük lezyonu
T A R T I Ş M A
Titanyum'un dişin organik bileşenlerini etkiledi
ği, F iyonu ile mine arasında organometalik bir bağ oluşmasında rol oynadığı ve dişin üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturduğu bilinmektedir (3,8,9, ıo).
Daha önce de belirttiğimiz gibi bu koruyucu ta
baka ile hem depolanan fluoridin yüzeyden uzaklaş
ması engellenmekte hem de asitlere karşı daha di
rençli hale gelmektedir (2).
Yapılan bir araştırmada koruyucu tabakanın 3 hafta sonra hâlâ yüzeyde kalabilmiş olduğu ifade edilmektedir (9).
Titanyum aynı zamanda mine çözünürlülüğünü de önemli ölçüde etkilemektedir.
TiF
4'ün değişik konsantrasyonlarda uygulanma
sıyla eriyebilirliğin azalması arasında bu ilişkinin in
celendiği bir araştırmada en etkili konsantrasyonun % 1 olduğu bildirilmektedir (7).
Aynı araştırmada NaF (% 0.9 F~), asitlendirilmiş fosfat-sodyum fluorür (% 1.23 F~), S n F
2(% 1.94 F~)
ve T i F
4(% 0.61 F ~ ) gibi değişik fluorid bileşiklerinin eriyebilirliğe etkisi incelenmiş ve en yüksek etkinin T i F
4uygulamasında görüldüğü ifade edilmiştir (7).
Aynı konsantrasyonda fluor içeren ve pH'sı aynı olan A P F ve T i F
4solüsyonlarının uygulandığı ve 8 hafta asitlendirilmiş jelde bırakıldığı mine örnekleri- de A P F uygulanan gruptaki çürük benzeri lezyonun T i F
4uygulananlardan 2 kat daha derin olduğu saptan
mıştır (10).
T i F
4uygulamalarından sonra, minede tutulan fluorid miktarının incelendiği çalışmalarda ise, TİF
4uygulanmasıyla yüzeye] tabakalarda yüksek miktar
da F~ tutunmasına karşın F~ iyonunun derin tabakala
ra penetrasyonunun az olduğu bildirilmektedir (2, ıo,
12).A P F uygulamalarında fluorun penetrasyon de
rinliğinin daha yüksek olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır (2, ıo, 12).
Araştırma bulgularımıza göre 2 yıllık kontrolta- rın sonunda, başlangıç değerlerinde de olduğu gibi D M F ve D
MMF-S indeksleri arasında anlamlı farklı
lıklar bulunamamıştır (Tablo 1, 2, 9).
Başlangıçta var olan ve iki yıl süresince yeni ila
ve olan toplam diş çürüklerinde, deney grubunda kontrol grubuna oranla, 1 ve 2 dereceli çürüklerde gö
rülen % 6.5'lik, 3 ve 4 dereceli çürüklerde görülen % 5.2'lik düşüşler istatistik olarak değerlendirildiğinde yine anlamlı sonuçlar bulunamamıştır (Tablo 9).
2 yıl boyunca oluşan yeni çürüklerden 1 ve 2 de
receli olanların (D1-2-S)* ortalaması deney grubunda 0.96, kontrol grubunda 1.22 bulunmuş ve aradaki fark istatistik olarak incelendiğinde anlamlılık sınırında olduğu görülmüştür (Tablo 9).
3 ve 4 dereceli(D3-4"S)*'* yeni çürüklerde ise an
lamlı bir değişme ortaya çıkmamıştır (Tablo 9).
Ayrıca, araştırma süresince başlangıçta varolan ve yeni ortaya çıkan diş çürükleri çürük ilerleme hızı açısından da incelenmiştir. Bir başka deyişle, diş çü
rüklerinin yüzeyde kapladıkları alanın genişleme miktarı da değerlendirmeye alınmıştır.
1. dereceden 2. dereceye geçen çürük yüzey orta
laması deney grubunda 0.42 iken kontrol grubunda
* Kişi başına düşen ive 2 dereceli çürük yüzey ortalama
sı.
** Kişi başına düşen 3 ve 4 dereceli çürük yüzey ortalama
sı.
0.65 olarak saptanmış ve aradaki % 35'Iik bu fark ista
tistik olarak da anlamlı bulunmuştur (Tablo 10).
2 yıl süresince 2. dereceden 3. dereceye geçen yü
zey ortalamaları (0.67-0.88) deney grubunda % 24'lük bir düşüş, 3. dereceden 4. dereceye geçen yü
zey ortalamaları (0.52-0.68) ise yine deney grubunda
% 24'lük bir düşüş göstermiş ve yapılan istatistik ana
lizlerde bu farkların anlamlılık sınırında olduğu gö
rülmüştür (Tablo 10).
Yukarıdaki bulguları tüm olarak değerlendirdi
ğimizde kullandığımız T i F
4preparation! çürük yü
zeylerde sayısal olarak bir azalmaya neden olmama
sına karşın, çürüğün kapsadığı alanı anlamlı derecede azalttığı, yani çürük ilerleme hızını düşürdüğü görül
mektedir.
Diş çürüğünün lokalizasyonlara göre dağılımı başlangıç muayenelerinde bir farklılık göstermez
ken, araştırma süresince yeni oluşan oklüzal yüz çü
rükleri oranı (tüm diş çürükleri içindeki yüzdesi) Tab
lo 6 ve 7'de de görüldüğü gibi deney grubunda % 35.4, kontrol grubunda ise % 45.6 olarak saptanmış ve ara
daki fark istatistik olarak da anlamlı bulunmuştur.
Buna karşm arayüz ve serbest yüz çürükleri için aynı değerlendirmeler yapıldığında anlamlı {arlılık
lar ortaya çıkarılamamıştır (Tablo 9).
Oklüzal yüz çürükleri çürük ilerleme hızı açısın
dan incelendiğinde ise yine 1. dereceden 2. dereceye ve 2. dereceden 3. dereceye geçen diş çürükleri ortala
maları deney grubunda kontrol grubuna oranla an
lamlı derecede düşük bulunmuştur (Tablo 10).
Arayüzlerde diş çürükleri miktarında herhangi bir değişiklik görülmemesi bu durumun; büyük ihti
malle jelin pamuk peletlerle sürülmesi esnasında, bu yüzeylere yeteri kadar ulaşılamamasına bağlı olabile
ceğini düşündürmektedir.
Oklüzal yüzlerde görülen azalmalar ise büyük oranda jelîn kolaylıkla bu bölgelere süriilebilmesin- den kaynaklanmaktadır.
Yapılan bîr klinik araştırmada 11-13 yaş grubun
daki 144 çocuğun bir yan çenesine 1 dakika süreyle T i F
4(% 0.61 F~) diğer yarı çenesine ise 4 dakika sü
reyle APF (% 1.25 F~) uygulanmış ve yılda bir defa ol
mak üzere aynı uygulamaya 2 yıl devam edilmiştir
(5).
2. yıl muayenelerinde T i F
4ile APF uygulaması arasında yeni oluşan çürük yüzeyler açısından anlam
lı bir fark olmamasına karşın, kontrol grubuna oranla anlamlı derecede bir düşüş belirlenmiştir (5).
3. yıl sonundaki muayenelerde ise kişi başına dü
şen yeni çürük yüzey ortalaması T i F
4grubunda 3.10, APF grubunda 4.60 ve kontrol grubunda 5.8Ö olarak bulunmuş ve T i F
4grubunda istatistik olarak her iki gruba oranla yine anlamlı bir düşüş saptanmıştır.
Araştırma bulgularımızın bir kısmıyla çelişir gibi görünen bu durumun hem henüz 3. yıl sonu muayene bulgularımızın elimizde olmamasına hem de uygula
madaki farklılıklara bağlı olabileceği düşünülmekte
dir.
Çalışmamızda T i F
4(% 0.61 F") preparatı sulan
dırılarak kullanılmış, ancak uygulama süresi 2 daki
kaya çıkarılarak süre sonunda öğrencinin ağzı suyla çalkalatıJmıştır.
Beklenenden daha düşük yüzeyde elde edilen bu etki uygulama süresinin uzamasına ve 6 ayda bir uy
gulanmasına rağmen kullanılan konsantrasyonun ye
terli olmadığını göstermektedir.
Uygulanan konsantrasyonda oluşan koruyucu ta
bakanın İstenilen düzeyde etkili olmadığını ve dişin üzerinden uzaklaşmasından sonra derinlere penetre olamamış fluor iyonunun da yeterli bir koruyuculuk gösteremediğini düşünmekteyiz.
Bu nedenle kanımızca, TiF
4'ün uygulama yönte
minde ve konsantrasyonunda yeni düzenlemelerin yapılması uygun olacaktır.
Her ne kadar yapılan çalışmalarda TiF
4'ün çözü- nürlülüğü önemli ölçüde etkilediği bildiriliyorsa da bu konuda kesin bir yargıya varabilmek için uygula
madan birkaç ay sonraki duruma, tükrük akış hızını da hesaba katarak değerlendirmek gerekmektedir.
Daha öncede belirttiğimiz gibi son yıllarda fluor uygulamalarından sonra dişin üzerinde oluşan gevşek bağlı fluoridlerin diş çürüklerine karşı koruyucu etki
leri üzerinde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bugün bu fluoridlerin önemli bir kısmının (CaF
2-Ti0
2gibi) çözünürlüğü azalttığı ve sıkı bağlı fluorid (Fluorapa- tit, Fluorhidroksİapatit) oluşumu için depo görevi yaptığı bilinmektedir
(2,6,7).Kanımızca, uygulanan değişik fluorid bileşikle
rinin pH, yoğunluk, süre, ön uygulama koşullarına bağlı olarak yüzeyde oluşan gevşek bağlı fluoridlerin miktarının ve dişin üzerinde kalma sürelerinin belir
lenmesi fluoridli preparatlardan daha yüksek derece
de koruyucu etki elde edebilmek için önemli bir geliş
me olacaktır.
TiF4'ün Diş Çürüklerine ve Çürük İlerleme Hızına Etkisinin 2 Ytlbk Klinik Uygulama İle İncelenmesi 289
Zira, çözünürlülüğü etkileyen en önemli faktör
lerden biri yüzeyde oluşan koruyucu tabakadır ve kısa süreli incelemelerde bu tabakanın varlığı nedeniyle Çözünürlük etkilenmiş görünmektedir.
Oysa incelenmesi gereken temel noktalardan bi
ri, koruyucu tabakanın dişin üzerinde kalabilme süre
si ve bu sürenin sonundaki çözünürlük değişmeleri
dir.
Bu zamanın saptanması, bize hem uygulama sık
lığı, hem de kullanılan preparatın konsantrasyonu açısından önemli olabilecek bilgiler verecektir.
K A Y N A K L A R
1- Caslavska, V . , Moreno, E.C., Brudevold, F.: Determination o f the calcium fluoride formed from i n v i t r o exposure o f human enamel to fluoride solutions, Archs Oral Biol 1975:20: 333-9.
2- Clarkson, B . , W e f e l , J.: Titanium and fluoride concentrati
ons i n titanium t e t r a f l u o r î d e and A P F treated enamel, J Dent ffesl979: 58: 600-3.
3- Mundorff, S.A., Little, M . F . , Bibby, B.G.: Enamel Dissolu
t i o n : I I . action o f titanium tetrafluoride. J Dent Res 1972: 51:
1567-71.
4- M ü h l e m a n n , H.R.: Introduction to oral preventive medici
ne, Bush u n d Zeitschriften-Verlag "Die Quintessennz", B e r l i n 1976: 73-103.
5- Reed, A . J., Bibby, B . G.: Preliminary report on effect o f t o pical applications o f titanium tetrafluoride o n dental caries. / Dent Res 1976: 55: 357-8.
6- Rolla, G.: O n the role o f calcium fluoride in the carioslatic mechanism o f fluoride. Acta Odontol Scand 1988:46: 341¬
5.
7- Shrestha, B . M . , Mundoiff, S. A , Bibby, B . G.: Enamel Dis
solution: I . effects o f various agents and titanium t e t r a f l u o r i d e . / Dent Res 1 9 7 2 : 5 1 : 1 5 6 1 - 6 6 .
8- T w e i t , A . B . , Hals, E . , Isrenn, R., T o t d a l , B . : H i g h l y acid S n F2 and T i F4 solutions. Caries Res 1983:17: 412-8.
9- T w e i t , A . B . , Totdal, B .( K l i n g c , B . , N ü v e u s , R., Selvig, K . A . : Fluoride uptake by dentin surfaces f o l l o w i n g topical applicati
o n o f T i F4, NaF and fluoride varnishes i n v i v o . Caries Res 1985:
1 9 : 2 4 0 - 7 .
10- W e f e l , J. S.: Artificial lesion formation and fluoride upta
ke after T i F4 applications. Caries Res 1982:16: 26-33.
1 1 - W e i , S. H . Y . , Forbes, W . C : Electron micropiobe investi
gations o f stannous fluoride reactions w i t h enamel s u r f a c e s . / Dent Res 1 9 7 4 : 5 3 : 5 1 - 6 .
12- W e i , S. H . Y . , Soboroff, D . M „ Wefel, J. S.: Effects o f tita
nium tetrafluoride o n human enamel. J Dent Res 1 9 7 6 : 5 5 : 426¬
3 1 .