0-15 YAŞ GRUBUNDA ÇÜRÜK
EPİDEMİYOLOJİSİ, DSÖ HEDEFLERİ,
ÜLKEMİZ GERÇEKLERİ
Prof.Dr.Serap ÇETİNER
Çürük sıklığının değerlendirilmesi için kullanılan en yaygın yöntem toplumun
DMFT/dmft değerlerinin saptanmasıdır.
Diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının
prevalansı ve şiddeti yaşla birlikte artış gösterdiğinden yaşa bağımlıdır. DSÖ
çocuklarda çürük sıklığının belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmalarda 3 ayrı yaş grubunun değerlendirilmesini
önermektedir.
Mümkün olduğu durumlarda 5-6 yaş grubu çocuklarda dmft değerleri saptanmalıdır. Bu yaş çocukların süt dişlerinin hepsinin ağızda olduğu, daimi dişlenmeye geçmeden önceki dönemdir. Ayrıca bir çok ülkede 5 yaş okula başlama yaşı olduğundan, bu yaş grubu
çocuklara ulaşmak kolaydır. Okula başlama yaşının 6 veya 7 olduğu ülkelerde bu yaş grubu da
değerlendirilebilinir. Ancak, 6-7 yaş grubunda dmft değerlendirmelerinde ağızda olmayan süt keser
dişler kayıp (Missing) olarak değerlendirilmemelidir.
Çünkü bu dişlerin fizyolojik rezorbsiyona bağlı olarak mı kaybedildiği veya çürük/travma gibi bir nedenle mi kaybedildiği ayırdedilemeyebilir.
5 YAŞ:
12 yaş çoğunlukla tüm süt
dişlerinin değiştiği ve 3. azı dişler hariç tüm daimi
dişlerin sürdüğü, daimi diş
sürmesinin tamamlandığı yaş olarak kabul edilir.
12 YAŞ
Bu yaş grubunda tüm daimi
dişler sürmüş ve 3-9 senedir ağız ortamındadır. Bu
nedenle çürük sıklığının
değerlendirilmesi için 12 yaş grubuna göre daha uygundur.
15 YAŞ
Çocuklarda süt ve sürekli dişlerde yaş önemli bir
faktör olduğundan, her yaş grubu için ayrı ayrı
dmft/DMFT değerlerinin saptanması da
önerilmektedir
1974 yılında, DSÖ' nün yayınladığı raporda diş
çürüğü olan çocuk yüzdeleri
5 YAŞ GRUBU 12 YAŞ GRUBU
Danimarka 95 100
Finlandiya 74 99
Almanya 68 91
Norveç 93 98
İsveç 88 9
Türkiye -- 45
DMFT ortalamaları
5 YAŞ GRUBU 12 YAŞ GRUBU
Danimarka 7 10
Finlandiya 8 11
Almanya 2.9 4.3
Norveç -- 10
Hollanda 7 8.6
Türkiye -- 1.6
İngiltere'de son 20 yılda 5 yaş grubunda dmft %50
oranında azalma göstermiştir
Finlandiya'da 1975 yılında, 5 yaş grubunda dmft 5.0 iken 1991 yılında 1.4'e düşmüştür.
12 yaş grubunda ise DMFT 1975 yılında 6.9 iken 1997 de
1.1 e düşmüştür.
Hollanda'da 6 yaş grubunda çürüksüz çocuk yüzdesi 1989 yılında % 60 iken, 1996 yılında %78.9 a yükselmiştir.
Çürüksüz çocuk oranındaki bu artış oral hijyenin iyi olmasına ve fluoridli diş
macunu kullanılmasına bağlanmaktadır.
Bir çok Avrupa ülkesinin aksine Hollanda 'da 1973 yılından sonra sulara fluorid
eklenmemektedir.
İsviçre'de 7 yaş grubunda dmft 1968 yılında 6.4,
1976 yılında 3.6, 1984 yılında 1.8 iken
1992 yılında 1.5'a düşmüştür.
12 yaş grubunda DMFT 1968 yılında 5.6 iken
1996 yıllında 0.84 e düşmüştür.
DSÖ’ nün genel verilerine baktığımızda, dünya genelinde DMFT 1.74 dür.
DMFT < 3 olan ülkeler yani 2000 yılı
hedefine varmış ülkeler , tüm ülkelerin ( 128 ülke) % 70 ini oluşturmaktadır.
Bu 128 ülke ise dünya nüfusunun % 85 ini oluşturmaktadır.
Yaş Yıl dmft Çürüklü çocuk yüzdesi
Avusturalya 6 1998 1.4 %40 Belçika 5-7 1991 1.7 %40 Danimarka 5 2001 1.0 %29.1 Finlandiya 6 1991 1.5 %48.2 Fransa 6 1993 1.7 %43 Hollanda 5 1993 1.7 %45 Norveç 5 1993 1.4 %36 İsviçre 7 1992 1.5 %53 İngiltere 5 2000 1.57 %40.4
İsveç 6 %30
ABD 6 1991 1.8 %46.8 Türkiye 6-7 1988 4.4 --- Romanya 6 1995 4.4 %83
12 YAŞ GRUBU
YIL DMFT Çürüklü çocuk yüzdesi
Avusturalya 1998 0.8 36.7
Belçika 1998 1.6 50
Danimarka 2001 0.9 39.6
Finlandiya 1997 1.1 65
Fransa 1998 1.9 61
Hollanda 1998 0.6 30
Norveç 1998 1.5 46
İsviçre 1989 0.9
İsveç 2001 0.9 39
İngiltere 2001 0.9 37.9
ABD 1994 1.28
Bosna-H. 2001 6.1 97.4
Romanya 1998 7.3 96
Türkiye 1988 2.7
1990 2.7
1998 1.2
DSÖ HEDEFLERİ
Sağlık konusunda uluslar arası planlamalar yapan ve bu konuda uluslar arası yönlendirici otorite kabul edilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) bu
görevlerinin gereği olarak ve evrensel sağlık
sorunlarının çözümüne getirilecek köklü uygulamalara ilişkin olarak 1975 yılında bir girişimde bulunmuştur.
Gelecek 25 yıl içinde herkesi, makul bir sağlık
seviyesine getirebilmek için, bireyleri, toplumları, sağlık bakanlıklarını ve diğer sağlık sorunlarını
faaliyete geçirmek gereği üzerinde durulmuştur.
DSÖ ve üye ülkeleri tarafından ilk olarak 1975 yılında dile getirilen bu yaklaşım, 1979 yılında " 2000 yılında
herkes için sağlık" şeklinde formüle edilmiş ve genel bir plan çerçevesinde
varılmak istenen hedef:
5-6 yaş grubunun %50 sinin çürüksüz olması ve 12 yaş
grubunda DMFT 3 veya 3 ten az olmasıdır.
DSÖ 2010 ve 2025 YILI HEDEFLERİ
1- Ağız ve genel sağlık kalitesinin kontrolü ve maliyet etkileri için daha iyi geliştirilmiş
kompütürize analitik epidemiyolojik sistemler dereceli olarak oluşturulacaktır.
2-Toplumdaki tüm bireylerin en ucuz ağız
sağlığı koruma yöntemi olan kendi kendine tanı ve bakım uygulamalarında eğitimine ağırlık
verilmelidir.
3-Yetişkinlerde çürük ve periodontitis kontrolü ve önlenmesinin yanı sıra, çocukların %90 ının çürüksüz olması hedeflenmektedir.
2010 da ulaşılması planlanan hedefler
1)Ağız sağlığı ve genel sağlık için tüm ülkelerin verilerini kapsayan tamamen
elektronik DSÖ veri tabanı oluşturulacaktır.
2)5 yaş grubunun %80 ı çürüksüz olacaktır.
3)12 yaşındaki çocuklarda ikiden fazla çürük, kayıp veya dolgulu diş (DMF <2)
olmayacaktır.
4)20 yaşındakilerin %75 i çürük inaktif olacaktır.
5)20 yaşındakilerin % 75 inde yıkıcı periodontal hastalık olmayacaktır.
6)Çocukların ve genç yetişkinlerin % 75 inden fazlası oral hastalıkların
etiyolojisi ve korunması hakkında bilgi sahibi olarak kendi kendine tanı ve
korunma için motive olacaklardır.
2025 Yılı Hedefleri
1- 5 yaşın %90 ı çürüksüz olmalı 2- 12 yaşında DMFT< 1 olmalı
3- 20 yaşın %90 ı çürük inaktif olmalı 4- Toplumun %90 ında ileri
periodontal hastalık gelişmeyecek
ÜLKEMİZ GERÇEKLERİ
1987 yılına kadar yapılan araştırmalarda, 5-6 yaş grubunda df/dmft 3-6.78, 6-12 yaş grubunda DMFT 1-5 arasında saptanmıştır.
90 lı yıllardan sonra araştırmalarda 5-6 yaş
grubunda dft/dmft 4-5 arası, 12 yaş grubunda DMFT 1-3 arası
değerlerde saptanmıştır
Anabilim Dalımızda yapılan 4500 çocuğu kapsayan bir çalışmada 5-6 yaş grubunda dmft 4.5 , 11 yaş
grubunda DMFT 1.22 olarak bulunmuştur.
DSÖ değerlendirme kriterlerine göre DMFT;
0.1-1 arasında ise çok düşük 1.2- 2.6 arasında ise düşük
2.7-4.4 arasında ise orta 4.5-6.5 arasında ise yüksek
> 6.5 ise çok yüksek olarak değerlendirilmektedir
Bu değerler göz önüne alındığında ülkemizde
5-6 yaş grubunun orta-yüksek seviyede,
12 yaş grubunda ise düşük-orta
seviyede olduğumuz görülmektedir.
Ülkemizde çürüksüz çocuk oranı 1981 yılında 6 yaş grubunda %12, 9-10 yaş grubunda %4, 1998 yılında 6-7 yaş grubunda % 19, 9-10 yaş grubunda % 10'dur
DSÖ 2000 yılı hedefi 5-6 yaş grubu çocukların % 50 sinin çürüksüz, 12 yaş grubunda da DMFT< 3 olmasıdır. 5-6 yaş
grubunda ülkemiz 2000 yılı hedeflerinin çok gerisindedir. 12 yaş grubu için hedefe
ulaşılmış gibi görülmektedir.
0-15 YAŞ GRUBUNDA TOPLUMUN ÇÜRÜK AKTİVİTESİNE GÖRE
TOPLUM AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI
PROGRAMLARININ PLANLANMASI VE UYGULANMASI
Toplum ağız diş sağlığı programının
planlanabilmesi için öncelikle toplumun sağlık problemlerinin, etnik yapısının, beslenme
alışkanlıklarının, eğitim düzeyinin ve hastalığın şiddetinin bilinmesi gereklidir. Bu bilgiler
toplandıktan sonra önceliğin nelere ve kimlere verileceği saptanır. Çürükten korunma
programları planlanırken toplumun yaş dağılımı önemli bir faktördür. Etkili ve en ucuz yöntem için en geniş hedef grup seçilmeli ve bu gruba öncelik verilmelidir.
Planlama yapılırken:
- hangi kaynaklar kullanılacak?
- tedavileri kim, nerede gerçekleştirecek?
-finansmanı kim sağlayacak?
sorularının cevapları belirlenmelidir.
DSÖ; TADS programlarının düzenlenmesinde ülkenin kaynaklarına ve çürük sıklığına göre şu önerileri getirmiştir.
Kaynakları düşük-orta düzeydeki toplumlarda;
çürük henüz düşük seviyede ancak yükselme eğilimi gösteriyorsa
· içme suyuna veya tuza fluorid eklenmesi
· fluoridli gargara programları
· fluoridli diş macunu kullanımının yaygınlaştırılması
· şeker tüketiminin azaltılması( yılda kişi başına 20kg.
dan az)
· düşük şekerli veya şekersiz çerezlerin geliştirlmesi
· oral hijyen eğitimi
TOPLUMUN ÇÜRÜK AKTİVİTESİNE GÖRE
TADS PROGRAMLARI
Yüksek çürük insidans ve prevalansı:
Yüksek çürük değerlerine sahip toplumlarda
· içme suyuna veya tuza fluorid eklenmesi
· okullarda fluoridli gargara programları
· fluoridli diş macunu kullanımının yaygınlaştırılması
· şeker tüketiminin azaltılması( yılda kişi başına 20kg. dan az)
Düşük-orta çürük insidansı Çürük riskine bakılmaksızın, tüm
bireylerin kişisel ağız bakımı yapmaları ve hijyen alışkanlıklarının yerleştirilmesi sağlamak en ucuz yöntemdir. Böyle
toplumlarda, bireysel risk saptanması ve ihtiyaca yönelik korunma yöntemleri
gereklidir.
ÇÜRÜK RİSKİNE GÖRE KORUNMA
Çürük oluşma riski farklı yaş gruplarına, bireylere,dişlere ve diş yüzeylerine göre önemli farklılıklar gösterir. Bu nedenle
çürükten koruma önlemleri yaş gruplarından diş yüzeylerine kadar inerek planlanmalıdır.
Risk gruplarından biri hamile anneler ve 1-2 yaş grubu
çocuklardır.
5-7 yaş grubu:
1. ve 2. daimi azı dişinin oklüzalinde görülen hemen hemen tüm çürük lezyonları, dişlerin distal ve orta fossasından başlar. Bunun nedeni süren dişte plak birikiminin sürmesini tamamlamış dişe göre daha hızlı olmasıdır. Ayrıca dişin maturasyonu tamamlanmadığından süren dişler çürüğe daha hassastırlar. Bu nedenle bu dişlerin sürme yaşı olan 5-7 yaş grubu diğer risk grubunu oluşturmaktadır. Bu grupta alınacak
önlemler:
*ebeveynlerin günde iki defa fluoridli diş macunuyla çocuklarının dişlerini fırçalamalarını sağlamak,
*profesyonel mekanik diş temizliği
*Fluoridli cila,jel uygulaması
Çürüğü çok hassas bir çocuksa fissürlerin cam ionomer ile örtülmesi
11-14 yaş grubu
İkinci daimi molar dişin sürme yaşı olduğundan yukarıda belirtilen riskler bu yaşta da geçerlidir.
Görüldüğü gibi 7-8 yaşına kadar çocuğun ağız sağlığının sorumluluğu ebeveynlere aittir. 8-9
yaşından sonra çocuklar ağız-diş sağlığı konusunda motive edilmeli ve eğitilmelidir.
Ayrıca profesyonel düzeyde mekanik diş temizliği, fluorid uygulamaları, fissür örtücü uygulamaları yapılmalıdır.