Eski Türkçe
ı-,...
yı- Hakkında*Gerhard Doerfer (Göttingen)
. 1. Daha önceleri de değindiğimüzere Halaçça, Türkçe içinbirincilolması gereken h- sesinikorumaktadır.Buh- Gagauz lehçesindeki hateş 'ateş'< Far.litefI veya Azeri lehçesindeki haftamabel 'otomobil' <Rus. avtomobil-örneklerindekih-ile kesinliklekarşilaştınlamaz;aynca Halaççada dayabancı
dillerden alınmasözcüklerde, ödünç veren dillerde bulunmayan ikincil
ol-duğu açıkolan sonradan eklenmiş birjı- bulamayız. DahasıHal. h-'nin bi-rincil ve eskicil bir yönü olduğunu başka kanıtlarlabirlikte bir çok. kez göstermiştim.3
2. Bununla birlikte bir noktada, "h-'ninkorunması dolayısıylaHalaçça en eskicil Türk dili sayılabilirdi,oysah-'ninçoktankaybolduğu7.,8. yy.'a ait olan Orhon Türkçesi ondan da eskicildir.?" demekleyanılgıya düşmüş tüm (ZDMG118,1968: 106).
Bu konudayanıldığımıbana Louis Ligeti- ileöğrencimve dosturn Semih
*
1 2 3 4 5Daha önce "K voprosu o drevnetyurkskomı-
-
yı-" başlığıylaProblemı sovremen-noy tyurkologii. Materialı II vsesoyuznoy tyurkologiçeskiy konferentsii 27-29 sentyabrya 1976 g.adlıkitapta (Alma-ata 1980,379-85) Rusça olarakyayımlananbuyazıyıAlmanca ve Türkçe çevirisiyle birlikteyayımlamaktayız.
A.M. Şçerbak,Sovetskaya Tyurkologiya 1973:2, 113b.
M.Şiraliyev:Azarbaycandialektologiyasının dsasları, Bakı 1962, 100.
ÖrneğinZDMGl18(1968),105. s.da;Khalaj Materials,Bloomington, The Hague 1971, 163-165. s.;Lautgesetz und Zufall,Innsbruck 1973, 16-19. s.
Şüphecibirşekilde-biraz dahaklıolarak-KhalajMaterials'ın165.sayfasında "Ha-laççanın h-'yikoruması,buaçıdan onun en eskicil Türk dili, h-'yiçok eskiden
kaybetmişolan (ya da enazından yazıdakorumayan) 7.yüzyıldankalma RT [Runik Türkçel'den bile daha eskicilolduğunugösteriyorolmasıdemektir"demiştim. A propos du "Rapport sur les rois demeurant dans le Nord", Etudes tibetaines dedieeslıla memoire de Marcelle Lalou,Paris 1971, 188. s.
6 GERHARD DOERFER ET (olmasıgereken) had~ ha:la huyğurf had~' ha:la 'ayak' 'ala'
Tezcanvgösterdiler. Her iki yazar da, HaL. h-'ye Tibet dili ve alfabesiyle yazılmış eski bir belgede ~e aynı şekildeh-'nin denk geldiğini? ve bu (Ligeti'nin gösterdiğigibi) durumun Çin kaynaklannda da aynı olduğunu
göstermişlerdir.Örnekler .
ET Tibet HaL.
(bugünedeğin)
adak ha-dag
a:la ha-la
'Uygur' uygtır Ho-yo-hor
Öte yandan Ud-hadag-leg 'sığır ayaklı' (boyadı)=ET utdhadakleg yazımındakih-,Tibetçeye ait sıradanbir öntüremeolmayıp sözbaşıh-'nin
varlığıiçinaçıkbirkanıttır.
3.Her ikiaraştırmacıdan bağımsızolarak, tamamenbaşkabir yolla, -her ne kadar benim için yeterli kanıt varsa da- ET'de, 8. yy. 'da hala h-'nin
korunduğugörülebilirdi.
BugünedeğinOrhonyazıtlannın yazımıylailgiliçözülmemiş sorunların
Halaçça örneklerinyardımıylakolaycaçözülebileceğini göstermiştim.?
Söz-başı(ya da sözdesözbaşı)a:Runikyazıtlardagerçekte sadece iki sözcükte a:ç /aıç- 'aç, acıkmak'vea:t 'ad, isim' sözcüklerindeyazılmıştır.Ancak du-rum öteki örneklerin tümünde böyle değildir.Bunlarda tam da söziçinde
olduğugibi(örneğinkr 'kar' =kair) yazılrnamıştır. Karşılaştınrsak:
OrhonYazıtlan
'aç, acıkmak' a:ç(-) 'ad, isim' a:t (...t)
'yükselrnek'
g-'ara' ra: 'yorulmak' r-Türkmence a:ç a:t a.ğ-a:ra a:r-Halaçça a:ç a:tha.ğ-a 'geri, tekrar' ha:ra
harka:n'uyku' (ayncaha:r)
6
7
s
9
"1283 numaralı Tibetçe Pelliot elyazmasındageçen adlar üzerine", Bilimsel Bildiriler 1972: 1. Türk Dili BilimselKurultayınaSunulan Bildiriler (Ankara, 27-29eylül 1972), Ankara 1975, 299-307.
Jacques Bacot: "Reconnaissance en Haute Asie Septentrionale par cinq envoyes ouigours Vlll? siecle",JA244 (1956), 137-153.
"Çince hui-hu'nun daha eski bir lehçeye aitsöyleyişi hui-hu'dur. Çinceho-lan'ın eskişekliha-lan 'ala' ilekrş.
En basitinden Drevnetyurkskiy slovar', Leningrad 1969 ve Sir Gerard Clauson: An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford 1972 ile
'ay' y a:y ha:y
'az' z a:z ha:z (-ha'z)
'sapmak' z- a.z-
ha:z-Dolayısıyla çok yalın bir kuralortaya çıkıyor. ET a: runik yazıda sözbaşındamutlakayazılıyor (tıpkısözsonundaolduğugibi); ancak h-'den sonrakia:,dolayısıylasöziçia: öteki örnekler gibi yazılıyor, yani hiçyazıl mıyor. BaşkabirdeyişleET içinokuyuş şekli şöyledir:a:ç, a:t,ha.ğ-,ha:ra, hair-, ha:y, haiz; haiz-.
Bu çözüm ancak Halaçça sayesinde mümkün olmuştur.Bu da
Halaç-ça'nıneskicilözelliğiolanh-aracılığıyla kanıtlanmıştır.Elbette ETa:(.t)'nın yazılmasınıya dayazılmamasını%50 ihtimalolarak alabiliriz, yukanda
an-latılanlan sıradanbir tesadüfolayı sayalım (şimdiyekadarsayıldığıgibi) ve bunun 8 sözcükle ilgili olduğunugöz önünde bulunduralım; şans,burada gösterilenETIHaL. koşutluğunun apaçık rastlantı oluşudur, bu ise 1: 28
=
1: 256, yani oldukça büyük birsayıdır.Bizim tezimiz 255 : 256, anlamlıolan rakamsa 1: 256 olarak ortayaçıktı; dolayısıylabizim tezimizin kuramdeğil,tersine sadece birvarsayım olduğu
söylenebilir.
4. Türkolojide oldukça eskibaşkabir sorun daha var. Belli birbağlam
içerisinde ET sözcükler üç başlık altında toplanır("Eski Türkçe" artık Uy-gurca veKarahanlıcayıdakapsamaktadır).
a)ı-ilebaşlayansözcükler,örneğin ı't 'köpek'
b)yı-ilebaşlayanlar, örneğin yı'l 'yıl' _
c) Kaynaklardaı-- yı-olarakdeğişken şekliolan sözcükler,örneğin ığaç
- yığaç 'ağaç'
Bugüne değin niye hiç *yı 'ı 'it' ya da niye hiç "ıl 'yıl' biçiminin
bulunmadığını açıklayamıyoruz.Neden belli değişken şekilleribelirli durumlarlasınirlıyoruz?
ETı-, yı-veı- - yı- bulduğumuzörnekleri mümkünolduğuncaHalaçça sözcükler ilekarşılaştırdım,sonuç şöyle:
a)ET ıt'it, köpek'I" ı:ş 'iş' HaL. i't i:şll
fo
11: tam (diftong).uzunluğu, .yarım (basit) uzunluğu, gösterilmeyen yerler ise kısalığı ifade etmektedir. Ana Türkçede ünlü niceliğinin üç aşamalı oluşu için Khalaj Materials§13 ilekrş.
8 *ışı-l,c 'ışık' b) ET yıd 'koku' yıI 'yıl' yıla:n 'yılan' yılki'sürü ' yıp 'ip' yık- 'yıkmak' yırt- 'yırtmak' GERHARD DOERFER HaL. yid yil yila:n ilki y . yip yik-yirtuk'yırtık'.
Bu da şu kuralıveriyor: ET'deyı-ile dönüşümlü olmayanl-'lar
Halaç-ça'dai-ilekarşılanır. O halde kuralETyı-=HaL.yi-şeklindedir.
c) Sırailginç ve farklıbir gruba geliyor:ET l- - yı-'yaHalaçça'da ne
denk gelmektedir?Bulduklarırnız:
ET HaL.
ığaç- yığaç 'ağaç' hağaç
ığla-- yığla- 'ağlamak'
hiğla-. iıra.k- yıra.k'uzak' hira.k
ığ-- yıg- 'yığmak' hiğ-iştur-, hiğ-ul-ılgun- yılğun 'ilgın' hulğun.U
O haldekuralırnızı"ET'de l- - yı-ile bulduğumuzörnekleri Halaççada
hi-olarak buluruz" diye koyabiliriz.l"
12
13
14
ünlüsü sesyasaları gereği bütün durumlarda iolmuştur: ı:ş> i.ş, ti.ş 'diş' >ti:ş, bış- 'pişmek' >biş-, sı.ş- 'şişmek' >şi.ş-; (bir-iki lehçe yapısına bağlı olarak) sadecekış 'kış'sözündesözbaşık-'dandolayı ı korunmuştur.
işa'r- 'parlamak,ışımak' gibi benzer türernelerOğiızcada, örneğinEskiOsmanlıca da daışı-'tır.ETya- >EskiOsmanlıcave Halaççaı-lı'-,-u-/-ı- denkliği olmadığı için busözcüğünETyaşu-ile bir ilgisi yoktur.ışan- 'inanmak' (sonraları çoğun
luklaiştin- için 11. nota bk.) 'aydınlık, aydınlanmışolmak' burasıyla ilişkilidir. Kök için E.V. Sevortyan: Etimologiçeskiy slovar' tyurkskilj yazikov, Moskva 1974, 673-676 ile krş. Bu ET'de (bu da bir Türk lehçesiydi!) doğrudantespit edilemiyor, ancak esas itibariyle eski bir Türkçe biçim olarak kabul edebiliriz, Al-Kaşğarl'deki i:n 'in, mağara',yi:n -yı:n (verme durumuylayı.n-ka) örneği, i'nin daha eski birı'dan (Türkçede sıklıkla olduğu gibi)gelişi dolayısıylaburaya aittir; HaL.hi:n(Az.hin ve Türkmencebi:n) ilekrş.
Buna karşı ETyi- için düzenli olarak Hal.da yi-'yi buluruz (yit- 'kaybolmak, yitmek' örneğinde olduğugibi); ETi- - yi-içinyalnız şuörnekvardır:ignaiyigna
Genelkuralıbir kez daha ortayakoyalım: ET HaL. ı ı-"" yı- i- yi-hi-o
Bu durumu ikişekilde açıklayabiliriz:
a) Bunu açıkçabir tesadüf sayabiliriz. O halde ET' de ı- ....yı-
değişik-liklerini bulduğumuzherörneğin Halaççasındatesadüfi olarakh-bulunur;
'ay~~abu örnekler ET ile her zaman için tam birkoşutlukiçindedir, o halde ETsözbaşıünlüsü
=
HaL. sözbaşı ünlüsü; ETy-=
HaL.y-'dir. Biz burada Toplam 16tanıkortaya koyduk, açıkbir tesadüf olmaşansıise 1: 216= 1: 65.536olacaktı.Ancak bu çok az birşanstır,pratik olarak daO'dır,b) Öteki tez deşu olabilirdi: Yukarda anılan aynm tesadüf değildir. Ter-sine bu ET'ninözelliğinikorumaktadır.Başkabiranlatımla:ETı-, ı- kalmış; yı-, yı- kalmıştır;bunakarşındaha eski olanhı-(Halaçça'dakorunmuşolan) ET'de lehçeözelliğiolarak kimi yerde>ı-,kimi yerde deyı- olmuşturl>,Bu tezingerçekleşebilirliğiise '65.535 : 65.536, yani pratik olarak 1'dir.
5. Şimdi yukanda daha önce değindiğimkonulara geliyoruz. Halaçça sözcüklerin Tibetçe yazmadaki tamtamınaiki dengine, dahadoğrusu a:-'nın
veha:-'nınRunik Türkyazısındaki yazınıina(8 denklik) geliyoruz. Bunun toplam 24 tanekarşılığı vardır.Öyle ise şans,Halaçça sözcüklerin ET söz-cükleredenkliğinde apaçıkbir tesadüfolmasınakalmıştır,= 1: 224 ,yani 1: 16.777. 216'dır.Ancak bu aşırı düşükbirsayıdır. (Eğersadece 2 Tibetçe, 8 runik verinin ve 5örneğin,Hal.dahi-, ET'de
t::
yı- olduğudurumlan he-saplarsak, 1: 2 =1: 32.768 ortayaçıkıyor). BaşkabirdeyişleHalaçça söz-cüklerin ETyapılargöz önünealındığındaiki türolduğuortayaçıkar:a) Daha eski ET için de (örneğinRunikyazıtlar)h-'yi kabul etmemiz ge-rekiyor. (Ancak daha sonralan buh-,örneğin Karahanlıcada kaybolmuştur.
Bugün ise Halaççadışında ancak dağınık olarak Azeri, Özbek, Yeni Uygur
15
-ETi-'yekarşılıkHalaççada bazeni-görülür:ilgdr'önde, öne' (ETilgarü), iç 'iç',
iç- 'içmek'; bazen dehi-: hissi'sıcak' ,hislı 'ateş,hararet' (Halaçça biçim ET'deki ısı-'adeğildeisi-yanbiçimine gider),hidi:ş'kap, bardak' ,histak'istek'.
Tabiişuda olabilirdi, değişken ı-- yı- yazımı (eğerözellikleTTI'i.78yırak,139
ırak-ta olduğugibiaynıyazmada ise) h-'ninvarlığınıdestekleyen biryazım şeklidir.
Uygur yazısındanormalolarak hiçin hiç bir işaret yoktur. (Bu durum Soğd yazısından kaynaklanmaktadır,Eski Far.h-buyazıda kaybolmuştur, örneğinEFar.
10 GERHARD DOERFER
ve Karakalpakyazıdilinde, aynca Türkmen, Anadolu ve Horasan Türkçele-rindekorunmaktadır).
b) Hal. h-tesadüfi ikincil biröğe olmayıp,tersine ta Ana Türkçeye giden bir özelliktir.lv
Ancak, bunungerçekleşebilirliğiaçıkçasıbirvarsayımdançok, 16.777. 215 :16.777.216'lıkbir olasılıkla sağlambirkurarndır.
6.Eğerher biriçözümsüz görünen, birbiriyleilişkileriispatlanan ve bir yolla çözülenfarklısorunlar söz konusu ise,olasıbir kuram için tek bir kamt yeterli olabilir. Bu da tam olarak bizim kuramımıza,"HaL.h- = ETh_"
kuralınadenkdüşmektedir.
Türkolojideşimdiye değin"çözümsüz bir sorun"umuzvardı:Niçin kesin bir şekilde(çok eski) Tibetçe yazıdabirh-ortayaçıkıyor(üstelik ünlüyle
başlayansözcüklerde)?"? çözüm: h- : 0-dağılımınınHalaçça'ya denk gel-mesidir.
İkincibir "çözümsüz sorun"umuzvardı:Niçin eski Türk runikyazısında
sözbaşıuzun "a:" belirli durumlardayazılıyor,belirli durumlardayazılmıyor?
çözüm: Runikyazıdaa:-yalmz gerçektensözbaşındaiseyazılıyor,söziçinde (yani h-'densonra) öteki ünsüzlerden sonraolduğugibi gösterilmiyor. Bu özellik Halaççaaracılığıyladakanıtlanmaktadır.
Üçüncü bir "çözümsüz sorun"umuz daha var: ET' de bu denli çokı- - yı
farklılığımn yanısıraniçin kimi örnekte sürekliı-ya da sürekliyı-görülüyor? Çözüm Halaçça yoluyla mümkündür: ı-=eskiden de ı-'ya, yı- =ise daha eski biryı-'yagitmektedir,ı-- yı- değişimiise daha eski birhı-'yadenk
ge-lir,
ı-veyı-'mneski şekilleri sırasıylayineı-veyı-'dır, ı-- yı- değişimide daha eski birhı-'yagitmektedir.Tüm bunlar, bugünedeğinTürkolojinin çözümsüz görünen bu üç soru-nunun ancak birincil bir h-'nin kabulüyle çözülebileceğinigösterir. Söz konusuh-de günümüzde Halaçça'dakorunmaktadır.Dolayısıylada Semih
Tezcan'ın"buşaşırtıcı buluş[Halaçça], V. Thomsen'in Runik Türkyazısını
çözmesinden beri bizimalammızda yapılmışen büyükbaşandır."18demekte
16
18
HaL.hark'dışkı'=Mongol.hargal=Mançucafacan<*pargalörnekleri ETh~'nin AT*p~'ye gittiğini kanıtlamaktadır.
Tibetyazısıyla yazılmışdaha sonraki döneme ait bir metinde ünlüyle başlayan
biçim görülüyor, ClausonTurkish and Mongolian Studies, London 1962, 97'de gösteriyor, ancak tek bir örnekte: HaL. ha:y 'ay'a'i (a:y okunacak) sözüne denk gelmektedir.
"Zum Stand der Chaladsch-Forschung", Sprache, Geschichte und Kultur der altaisehen Völker,yay. G. Hazai, P. Zieme, Berlin 1974,618.
haklı olduğunu düşünmekteyiz. (Tabii Orhon yazıtlannınçözümünün bir zeka, dehaolayı; Halaççanın bulunuşununise oldukça sevindirici bir tesa-düften ibaretolduğugözdenkaçınlmamasıgereken birnoktadır).
Bununla birlikteHalaççanınbirçok yönden son derece eskicil özellikler
taşıdığınıbelirtmek gerekir. ÖrneğinbugünedeğinTürkçeya:g 'yağ' sözü-nün kök olduğu düşünülürdü;Halaçça bu sözün ya:- 'yağ çıkartmak' anlamındabir eylemden türerne olduğunu göstermiştir. ET'de ü.n- ya da
ü 'n- 'çıkmak,bitmek' (= HaL.hin-I hün-) diye bir kök vardır,ancak bu
ü:-'çekip çıkarmak',dahadoğru şekliyle*hü- (HaL.hi:-/hü:-)eyleminin
dö-nüşlü çatısıdır.Bu ve benzeri başkaeski kökler Türk dilleri içerisinde bugün sadece Halaççadakorunmaktadır.Semih Tezcan ve ben Halaçça malzeme-lerimiziyakınzamandayayınlayabileceğiz.(Harrab lehçesine ait) 5000 söz-cüklük bir sözlük. bu yıl tamamlanıyor(ya. 400 sayfalık)metin ise birkaç