1 1/I"K J<.0/"(1/)'01 Uem AI"Ş LUUL; JU.' L:J'I-LO'I
Koroner Ateroskleroz Tanısında Damariçi Ultrason
Dr. Cengiz ERMiŞ, Dr. Mustafa KILIÇKAP*, Dr. E. Murat TUZCU
Cleveland Clinic, Department ofCardiology, Cleveland, Ohio, *Ankara Vniversitesi
TıpFakültesi, Kardiyoloji Anabilim
Dalı,Ankara
ÖZET
Koroner
ateronıatöz plak/amı de,~erlendirilnıesinde,son 20
yıldaelde edilen teknolojik ilerlemeler sayesinde yeni
yöntenı/er kul/cmılnıaya başlanmıştır.
Bunlardan biri de koroner arteriyograf iyi
tamamlayıcıbir rerkik olarak ka- bul edilen damariçi ultrason
(IVUS)'dur. Bu teknikle pe- riferik arterden koroner arter sistemine iletilebi/en bir ka- teteri n ucuna
yerleştirilmişyiiksek
frekans/ıultrason transdiiseri sayesinde liimen
çapıve alam, arteriyel duvar
yapısı,
arerosklerorik p/ak
genişliğive
darlık oluşturanlezyondaki arteriyel
akımözellikleri
lıakkmdabilgi
salıibiolunabilmektedir. Damariçi u/trasomm in vivo olara ate- rosklerotik
hastalıksiirecini göstermedeki yelisi
eşsizdir.Bazı sımrlanıalara rağmen
intrakoroner ultrason telkikin- den elde edilen bu primer bilgiler
başkahiçbir göriintiile- me
tekniğiile elde edilememekle ve
girişimselkardiyoloji- de verilen klinik
kararlarıbiiyiik ölçiide etkilemektedirler.
Türk Kardiyol Dem Arş 2002; 30: 254-264
Anahtar kelime/er: Koroner aterosk/eroz, damariçi u/Ira- son.
Ateroskle ro tik koroner arter
hastalığı(KAH) damar
duvarının
bir
hastalığıdır.Koroner aterosk lerozun ta-
nısında altın
standart olarak kabul edilen koroner an- jiyografi ise
daınar lüıneninde darlıkolusturan plak-
ların belirlenınesi
prensibine
dayanır. Başkabir de-
yişle
anjiyografi aterosklerozu
yanlışyerde yani lü-
ınende aramaktadır.
Koroner ateromatöz
plakların değerlendirilmesinde,son 20
yıldae lde edile n teknoloj ik ilerlemeler saye- s inde yeni yöntem ler
kullanılmaya başlanmıştır.Bunların arasında
koron er kateter
uçlarına yerleştirilmiş
ultrason kris tallerinin
kullanılması,ultrason doku karakte rizasyonund ak i ilerlemeler , ultrason devrele rinin küçültülmesi, koroner arter lümen ve
duvarının
üç boy utlu gösterimi
sayılabilir.Koroner arteriy ografiyi
tamamlayıcıbir tetkik olara k kabul edilen intravasküler ultrason (!YUS)
tekniğinde, periferik arterden koroner arter sistemine iletile-
Alındığı tarih: 2 Ekiııı2001, revizyon S Şubat2001
Yazışma adresi: Dr. E. Murat Tuzcu, Cleveland Clinic, Department of Cardiology, Des k 25, 9500 E uel id Av e, Cleveland, OH 44195, A.B.D.
E-posta: ıuzcue@ccf.org
bilen bir kateterin ucuna
yerleştirilmişyüksek fre-
kanslı
ultrason transdüseri sayesinde li.imen
çapıve
alanı,
arteriyel duvar
yapısı,ateroskl erotik plak ge-
nişliği
ve
darlık oluşturanlezyondaki arteri ye l
akımözellikleri
hakkındabilgi sahibi olunabilmektedir.
Toınografik
bir perspektif
sağlamasıve aterom pla-
ğının doğrudan
görüntüle nebilmesi IYUS'u n
değerini
artıraniki temel
özelliğidir (1).Bu
farklıözell ikle- rine
rağmenIVUS' un uygula nabilmesi floroskopi ve anjiyografik yol bulma ile
gerçekleşir.Bu nedenl e, bu yeni teknikle r bilinen radyografik yöntemlere a l- ternatif
değil tamamlayıcıolarak
değerlendirilmelid ir.
IVUS TEMELi
Koroner anjiyografi ve
diğeryöntemlerin
getirdiği sınırlamalar
Koroner anjiyografinin sahip
olduğu bazı sınırlılıklarkoroner damariçi görüntülemenin
gerekliliğininesa-
sını oluşturmaktadır.
Koroner anjiyografi
yıllardanberi koroner arter
hastalığınınanatomik cidd iyetinin belirl enmes inde öncelikli bir yöntem olarak
kullanıl masına rağmenbirçok
çalışmada doğruluğusorgu- lanm aya
başlamıştır (2,3).Anjiyografinin yorumlan-
masında
klinik olarak anl am
taşıyangözle mci içi ve gözlemciler
arası değişkenlikler açığa çıkmıştır (4).Anjiyog rafik
lezyonlarınciddiyetinin belirlenm esin-
de en
sık kullanılanyöntem görsel ya da bilgisayar
desteği
ile
darlıkyüzdesinin ölçülmes id ir ve bu öl- çüm lezyon iç indeki lümen
çapının,lezyon olmayan
komşu
bir lümen
çapıile
karşılaştırılmasıile olur.
Ancak koroner arter
hastalığıgenellikle damar du va-
rı
boyunca
yaygın olduğundan, darlık bulunmadığıkabul edilen ve referans olarak
alınansegmentte de aterosklerotik lezyonun bulunma
olasılığıyüksektir.
Bu durum koroner
anjiyografınin darlıkciddiyetini
belirlemedeki
değeriniazaltmakta ve
darlıkderecesi-
ni gerçek
değerindendaha az göste rebi lmek tedir.
C. Ermiş ve ark.: Koroner Areroskleroz Tamsmda Damariçi Ulrrason
Hatta damar boyunca diffüz, konsantrik ve simetrik lezyonun
bulunduğukoroner arterin anjiyografik de-
ğerlendirilmesi
damar lümenini daraltan cidd i lez- yondan çok, küçük damar
şeklindeolabilmektedir.
Koroner anji yograf i, damar lümeni içindeki kentrast maddenin
oluşturduğulümen görüntülerini
sağlarken
(5,6),ekzantrik
yerleşimli lezyonlarıtam göstere- memesi, disseksiyon ve
troınbüsgibi damar
duvarına ve lüme nine ait patolojik
durumları tanımlamasındaki belirsizliği
ve
ateroınatöz plağın büyüklüğüve kompozis yonu
hakkındayeterli bilgi verememesi gibi eksiklikleri de
vardır (Şekil1). Ortegonal anji- yogramlar kompleks
lezyonlarınciddiyetini
yansıtsalar da bifürkasyon ve
kıvrımlıbölgelerde arzu edi- len görüntü leri elde etmek hemen he men
olanaksızdır.
Perkütan
girişimselteknikler de,
ateromlarıpar-
çaladıkları
ya da disseke ettikleri iç in lümen görün- tülerini bozarak anji yografinin
değerini azaltırlar (7,8),Koroner a rter
hastalığıciddiyetinin anjiyografi ile belirlenmesini daha da
zorlaştıranbir durum da, ilk kez Olagov
tarafından tanımlanan'koroner yeniden biçimlenme' dir
(9).Bu s üreçte ateroskleroz içe ren segmentlerde da ma r
dış duvarının dışa doğruyer de-
ğiştirmesi
görülür. Bu sayede koroner arte r
plağıda- mar
duvarıkesit
alanının %40'ı büyüklüğe ulaşıncaya kadar lümen
azalmasınayol açmayabi lir hatta plak
alanınınındamar kesit
alanının %40'ındanaz
Şekil 1. Anjiyografinin sınırlılığı. Sağ koroner arter anjiyogra-
rnında belirgin bir darlığın gözlenmediği bir trifukasyon izlen- mektedir (A). Ultrason ise trifukasyon bölgesinde tüm lümeni kaplayan bir plak göstermektedir (B). Bu lezyon anjiyografide ko- roner dalların üst üste gelmesi nedeniyle değerlendirilenıemiştir.
Sol sirkuınneks arterin anjiyogramında orta derecede ciddi bir lezyon tesbit edilmiştir (C). Ultrasonografik görüntüler ise daha ciddi bir darlığın varlığını ortaya koymaktadır (D). Kal si Cikasyon ve lüınen düzensizliği nedeniyle bu lezyonun ciddiyeti hiçbir anji- yografik projeksiyanda gösterileıneıniştir.
olması
durumunda damar lümeninde
genişlemegö- rülebilir
(aşırıkompansasyon). Akut koroner send-
romların oluşmasında
bu
şekildeki plaklarınönemli bir yeri vardtr.
Bütün
bunların yanındaflo rosko pik görüntülemede rezolüsyonun
sınırlı olması,intrakoroner
troınbüsya da plak içi kalsifikas yon gibi 0.2 mm'den küçük ya-
pıların görüntülenemeınesi,
koroner arterierin her kalp siklusunda
yaptığıhareketlerin
değerlendirmeyietkilemesi koro ner anjiyografin in sahip
olduğu diğer sınırlılıklardır.Ultrasonun
avantajlarıIVUS görüntülemesine özgü birçok özellik aterosk- lerotik koroner arter
hastalığının değerlendirilmesinde ö nemli bir yere sahiptir. Ultrasonun tomografi k
görüşü
Iümenin 360°'lik gö rüntülenmesi ne olanak verir.
Aynızamanda kesit görüntüle rinde lümen ala-
nının planiınetrik
olarak ölçek
kullanınayaihtiyaç duyulmadan ve anj iyografide
olduğug ibi
görüş açısı bağımlılığıolmadan ö lçülebilmesi önemli bir öze lli-
ğidir (ll).
Konvans iyonel anjiyografi teknikleri ile aterosklero- zun c iddiyetini
değerlendirmeninzor
olduğu yaygın hastalıklısegmentlerde, bifürkasyon
noktalarında,ostiyal bölge le rde ve e kzantrik
yerleşimlerde,to- mografik
görüş açısınasahip ultrasonun
avantajıbü- yüktür
(8).Bütün bu durumlarda özellikle anatomik
yapıların
üs tüste gelmes i ve 'foreshortening'
(kısalına, damarın
tam olarak
görüntüleneınemesi) olayı doğruanjiyografik
değerlendirmeyiengelle mektedir.
IVUS ise bu gibi faktörlerden etki lenmeden lezyo- nun
doğru tanımlanmasını sağlar (ll)_DONANlM VE
TEKNİKUltrason kateterleri
Günümüzde iki ayrı !YUS sistemi kullanılmaktadır (ı ı-13l:
I) Mekanik sistemler (mekanik olarak dönen transduser- ler), 2) Elektronik sistemler (Elektronik çok elemantı
transduserler, sabit düzenlenmiş sistemler).
Mekanik sistemlerde bir kateter kılıfının uç kısmında katc- ter içine yerleştirilmiş tek bir transduser mevcuttur. Bu sis- temlerde, ya bu transduser veya transduser komşu I uğunda
ki bir ayna, kateter proksimaline yerleştirilmiş bir motor
aracılığıyla döndürülür. Motor ile transducer veya ayna
arasındaki bağlantı bükülebilen bir gövde aracılığıyla ol-
maktadır. Transduser veya aynanın dönme hızı 30 devir/sn
civarındadır.
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2002; 30: 254-264
Elektron ik sistemlerde mekanik sistemlerden
farklıolarak dönen bir piyezoelektrik transrluser yoktur. Bu sistemle rde
kateter uç kısmınadairesel o
larak yerleştirilmişküç ük
transduserler (64'e kadar varan sayıda) vardırve
ultrasondalgaları
ile tarama e
lektroniko
larak bir transduserdenötekine
kaydınlarak yapılmaktadır.Transduserlerin prok- simaline
yerleştirilmiş ınikroçipler kullanılarak salınanve geri döne
n ultrason dalgaları değerlendirilir.He r iki sistem d e görüntü
sağlanması, depolanmasıve gö- rüntü
ayarlarının yapılınasınaolanak veren bir ko nsola
bağlıdır.
Son zamanlarda IVUS görüntülerne
lerine dijital görüntü saklama teknolojisi de
girmiştir.Bu s istemlerde 60 saniyeye kadar v aran sürelerde görüntü
kaydı yapılıpbu görüntüle
rüzerinde pek çok
çalışmayaolanak
tanın nıaktadır.He r iki sistem de 360°'lik bir alanda tarama yapabilme kle birlikte birbirler ine göre
bazıavantaj ve dezavantajlara sa-
hiptirle r. Mekanik sistemlerde döndürme
işleminigerçek-
leştiren
motor
kısmıile kateter ucundaki transducer (veya ayna)
arasındaki bağiantıyı sağlayangövde
kısmı(drive- shaft), bu sistemle
rin bükülebilirliklerini (fleksibilitelerini)azaltmaktadır.
Bu ne de
nle kıvrımlıdamarl arda me ka nik siste mlerin sürücü gövde
kısmınınsürtünmesine
bağlıola-
rak "non-uniforınrotasyone
l distorsiyon(N URD)" denen anefakt
gelişebilir.Elektronik sistemlerin bükülebilirlikle- ri daha fazla
olduğundanbu artefakt gözlenmez. Elektro- nik sisteml erin
hazırlanmasıve
kullamınıdaha kolay ol- makl a birlikte ,
bazı araştırıcılargörüntü kalitesi
açısındanmekanik siste mlerin d aha üstün
olduğunu düşünnıektedirle
r. Ancak son zamanlarda mekanik ve elektronik siste m-
lerinbirbirine göre
dezavantajları anlamlıölçüde
azaltıl ınıştır.Kateter
çaplarıgene llikle korone r arterler iç in 2.9-3.5 Fr ( 1 Fr= 0.33 mm), periferik arterle r ve intrakard i yak görün- tüietne için 1 O Fr' e kadar
değişen çaplardadır.Ultrason
dalgasının frekansı ile dalga boyu ters
orantılıdırve frekans
arttıkçadalga boyu
azalır,ultrason
dalgasınındokuya pene trasyon
u azalır,transrluser yüzey
ine yakınalandaki dokunun görüntü kal
itesi derindeki dokulara gö-re daha y üksek olur. Bu nedenle küçük
damarların incelen-
nıesinde yakın
alan görüntü
leri dahaiyi olan yüksek fre- kanslar seçilir.
İntrakoroner incelemelerde genellikle 20-40 M Hz gibi yüksek fre kanslar
kullanılır.Görüntüietne
tekniğiİntraluminal
ultrason
görüntüleınedede
diğer intrakoronerkate te
r taşımateknik
leri kullanılır. İşlemöncesi intrakoro- ner nitrogliserin ve
antikoagülasyontın gerekliliğinigöste-
renkontrollü
çalışmalaro
lmasa da builaç
lar rutinolarak verilir. Genelli kle kuvvetli
desteğesahip 6F, 7 F veya SF
kılavuz
kateter ve 0.014 inch anjiyoplast
i kılavuzteli kul-
lanılır.
Ultrason kateteri operatör
tarafındanilerle tilerek ya da geri çek ile
rek görüntüler e
lde edilir. Son dönemde ge-
liştirilen
siste mle rde otomatik geri çekim uygula
nabilmek- tedir. Bu yönt emde ö zel bir c
ihaz ile kateter 0,25-
1 nını/sn hızında (sıklıkla0,5 mm/sn
hızında)geri çekilerek görün- tüleme
yapılır.Yan dallar
ardışıkgözlemlerde yorumlama-
yı
ve
karşılaştınnayı kolaylaştıran işaretlerdir. Bazıuygu-
lamacılar ise 'üniform rotasyonel
oriyentasyon' denen te k-
niği kullanırlar.
B
una göre solön inen (LAD) korone r ar-
te r görüntüsü elektronik olarak döndürülerek
sirkunıfleksarterin 'saat 9'
hizasındaizlenmesi
sağlanır. Aynı şekilde sirkunıfleksarte r görüntüsünd e LAD 'saa
t3'
hİzasındagözlenir.
Sağkoroner arte r oryentasyonu 'saat 9'
hİzasındaolan
sağventrikül marjinal
dalınagöre
yapılır cııı.Güven
iriilikintravask üle
rultrason birçok klinik
durunıdave
çoğure- vaskülarizasyon
işleminitakibe
n güvenle
yapılmış,az sa-
yıdaciddi istenmeyen etkile
reyol
açmıştır <ı4>.Özellikle ince
damarlarıntelkiki
sırasında gelişebilecekdisseksiyon ve
tronıbüs oluşumue nder görülür. En
sık rastlanan konıplikasyon
%5-10 oranındaizle nip intrakorone r nitrogliseri- ne cevap vere n fokal koroner
spazmdır.GÖRÜNTÜ YORUMLAMASI Normal arter morfolojisi
intravasküler ultrason incelemesinde damar lüme ni ekodan fa kir
karanlıkbir alan olarak gözlenir. Ultrason kateteri lü-
ınen ortasında, etrafı
ekodan
yoğunparlak bir ha
le ile çev-rili olan küç ük, y uvarlak
karanlıkbir alan olarak görülür.
Kateterin
etrafındakiekodens bu hale tra nsrluserin oss
ilas-yonuna
bağlıolarak
oluşurve "ring-down
artefaktı"olarak
adlandırılır.
Damar lümeni iç inde ultraso
n dalgalarınınka-
nın
hareketli
elemanlarından yansımasma bağlıolarak olu-
şan
ha re ketli be nek lenmeler görülür. Bazen disseks
iyongibi lüme
nle ilişkiliolabilen patolojile rin
değerlendirilmesinde
faydalıolabile n bu
beneklenınegörünlüsünün yo-
ğunluğu kullanılan
ultrason
dalgasının frekansınave kan
akım hızına
göre
değişir.Kan
akını hızının yavaşlamasıveya yük sek
frekanslıtransrluserin
kullanılmasıbu be
nek-J e
nme görüntüsünü daha belirgin hale getirir ve bazen bune de nle kan-doku y üzeyinin
ayırımında güçlüğenede n olabilir.
Normal bir koroner arterde
lünıen duvarınıçevreleye n
ekodan
yoğuntabaka
intiınadır.Mediya
ise subintiınalbölgede ekodan fakir
ayrıbir tabaka olarak gözle nir. Onun da
dışındaekodan
yoğunadven
tisya tabakası izlenir. Ad-
ventisyanın dış tabakası
perivasküler
bağdokusu
içine gir-
diği
iç in
sınırlarınet
ayırtedilemez.Ekodan
yoğunintima ve adventisya ile ekodan fakir
nıediyaltabaka damar duva-
rına
üç
katınanitbir görüntü verir. Ancak bu karakteristik
görüntü özellikle genç yaşlardabaze
n ince intimal tabaka-nın görülemenıesi ile
boz ulur ve sonuç ta normal koroner arte
rierin%30-50'sinde koroner segme
ntte tekkatmanit bir görüntü elde edi
lir cı ı ı (Şekil2).
IVUS ile
yapılanölçümler
Damar
lüınen alanıve
çapı hesaplaınalarında fVUS ileanatomik ölçümler
arasındamükemmel bir korelasyon bu-
lunmuştur cısı. Aynı
korelasyon damar duvar
kalınlığıiçin de
bildirilmiştir. Bazı takip çalışmalarındada
gösterildiğigibi IVUS normal ya da
hastalıklı arıerlerde lümen
alanı,damar
alanı,plak
alanıve duvar
kalınlığı hakkındag üveni- lir
ölçüıniereolanak
tanır. TVUS ile
yapılan bazıölçümler
aşağıda tanımlanmıştır cı3ı:
A) L
ümen ile ilgiliölçümler: Lümen ö lç ümleri intimal
tabakanın
e
niç tek
ikenan esa s
alınarak yapılmaktadır.Genç
yaşlardaçok
ince olanintima
l tabaka IVUSile gös-
terilenıemekte
ve damar görüntüsü te k tabaka olarak
izle-C.
Ermiş ve ark.: Koroner Aleroskleroz Tamsında Damariçi U/o·asonŞekil 2. Nomıal koroner arter görüntüsü. Gençlerde normal inti- manin daınariçi ultrason ile ayırt edilememesi nedeniyle tek kat- manlı görünüm elde edilir (sol panel). Ilerleyen yaşlarda ise kalın
laşan intima ayrıca görülür, böylece media ve adventisyanin iz- lendiği üç katınanlı görüntüler alınabilir (sağ panel). Yüksek bü- yütme görüntüleri şekil üzerinde belirtilmiştir.
nebilmektedir. Bu gibi durumlarda genellikle damar duva-
rının
en iç
tabakasında intima vemediaya
karşılıkgele
nçok ince e kolusen bir bant iz le ne bilir. Lümen ölçümlerin- de bu
bandın sınırlarıesas
alınır.rvus incelemesinde
aşağıdaki lümen ölçümleri yapılabilmektedir:
Liinıen kes il ala m: İnıimal tabakanın
e n içte ki kenan esas
alınarak
çizi
len alan.
Minimum liimen çap1: Lünıenin
bir ke nanndan
diğerke-
narına doğru
uza nan ve lümenin merkezinden geçen e n
kısa mesafe.
Maksimum/iimen çapı: Lümenin bir kenanndan diğer ke-
narına doğru
uzanan ve
lümenin merkezindengeçen en uzun mesafe ..
Lümen egzantrisitesi: "[maksimum
lümen
çapı -mini- mum lümen
çapı]1 maksimum lümen
çapı"formülünden
hesaplanır.
Lümen alanı darlığı:
"[referans lümen kesit
alanı- mini- mum lümcn kesit
alanı]1 referans
lümen kesit alanı"for- mülünden
hesaplanır.B) Eksternal elastik membran
ile ilgili ölçümler: Ad-ventisya ile
medianın birleştiğiparlak ekolu
sınıreksternal elastik
membranın(EEM)
sınırlarını oluşturur.EEM ile il- g ili ölçümlerde bu
sınırıne
niç te ki kenan esas
alınır.EEM kesit a/am: EEM'nin sınırlarının
çiz
ilmesiyleelde edilen
alandır.Bu ölçüm iç
inalte rnatif olarak "damar ala-
nı",
"total
daınar alanı"gibi
tanınılarda
kullanılmaklabir-
likte"EEM kesit
alanı" tanımının kullanılmasıte rcih edil- m ektedir. Bu ölçüm yan dal veya kalsifikasyona
bağlıakustik
gölgelennıe varlığındag üveni
lir olarak
yapılamaz.Maksimum ve minimum EEM çapı/arı: Hastalıklı
koroner arte
rlerde yeniden biçinılenmeye bağlıolarak
daınarınyu- varlak görüntüsü
bozulduğunda, EEM'nınbir ucundan di-
ğer ucuna doğru
uzanan ve
damarınmerkezinden geçen en uzun ve en
kısa mesafele
r hesaplanabilir.C) Aterom ile ilgili ölçümler: Media
tabakasınıniç kena- n (internal elastik me mbran) IVUS ile ne t olarak gösterile- mez. Bu nedenle IVUS incelemelerinde
ateroınile
ilgiliölçümler EEM ve tüme n ölç ümlerinin
farkı alınarak yapılır.
Bu
şekildekiölçü m a
terom tabakasınaek olarak
ınedia tabakasınıiçeriyor olsa da, media
tabakasıince
olduğundan pratik
uygulaınalardabu ölçümlin
kullanılmasıönemli
bir problem
oluşturınaınaktave kabul görmektedir.
Aynınede nle
ateroınile ilgili ölç ümler
"plak+ınedia"ölçümleri olarak da ifade edilmekte dir.
Plak+nıedia (aterom) kesit a/am: "EEM
kesit
alanı- lü-
ınen
kesit
alanı"formülüyle
hesaplanır.Maksimum plak+media (aterom) kalınlığı:
EEM ile
lü-ınen
kenan
arasındaki uzaklığınmaksimum
olduğu ınesafedir. Her iki kenan
birleştiren doğrunun uzantısı lüıneninme rkezinden geçecek
şekildeö
lçüm yapılmalıdır.Bu ö l- çüm özellikle çevresel ve
yaygıno
lma eğilimiyüksek olan
transplanı
vaskülopatisinde,
lezyonunciddiyetini göster-
ınede
ve klinik seyri
öngörınede kullanılan yararlıbir in-
dekstir<ı6-ı9>.
Minimum p/ak+media (aterom) kalınlığı:
EEM ile
lüıncnkenan
arasındaki uzaklığınminimum
olduğumesafcdir.
He
r iki kenan
birleştiren doğrunun uzantısı lüıneninmer- kezinden geçecek
şekildeölçüm
yapılmalıdır.Plak+media ( aterom) egzantrisitesi: "[maksimum aterom
kalınlığı -
minimum aterom
kalınlığı)1 Maksimum aterom
kalınlığı"
formülüyle
hesaplanır.Plak (ateronı) yiikii: "Aterom
kesit
alanı1 EEM kesit ala-
nı"
formü
lüyle hesaplanır.Bu kavram anjiyografik
lünıen darlıkderec
esi kavramından farklıo
laraksadece alerom
tabakasının büyüklüğü hakkında
fikir verir,
lümendaral-
ması hakkında
fikir vermez.
D) Kalsifikasyonlarla ilgili ölçümler: Koroner kalsifikas-
yonları gösterınede
en
duyarlıyöntem intravasküler ultra- sonografidir
(20-22).Kalsifikasyo nlar ekodan
yoğunparlak
oluşumlar
olarak gözlenir ve ul trason
dalgalarınınpenet- rasyonunu
engellediğindenparlak eko
arkasında"akustik gölgelenme" denen ekolusen bir görüntüye neden olur.
Kalsifıkasyonlar ayrıca
ultrason
dalgalarınıntransduser ve kal sifik
yapı arasında salınımına bağlıo larak, arka planda çok
sayıdaparlak
yansırnalara(reverbe
rasyon) neden ola-bilirler. Gerek akustik gölgelenme ve gerekse reverbe ras- yon, kalsifik damarlarda ölçüm
yapılmasınıengelleyebilir.
Lokalizasyonuna göre, kalsifikasyonun en
içteki kena n
plağın
lüme ne
yakın %50 iç kısmındaise
yüzeyel, %50dış kısmında
ise derin kalsifikasyon olarak
adlandırılır.Ayrıca
kalsiyum
arkınındamar
duvarıenine kesitinde
kaçderecelik bir
açıdayer
kapladığıda hesapla nabilmektedir.
Kalsifikasyonun damar boyunca
uzunluğuise ultrason ka- teterinin otomatik makinalarla geri çekilmesiy le elde edi-
len görüntülerden hesaplanabilir.Anjiyografi ile
uyuşmazlıklarGenellikle ultrason
ile belirlenen yüzde darlık oranıanji- yografi ile görüntü
lenen daralmadan daha büyüktür
<S>. Budurum, koroner aterosklerozun anjiyografik ola rak normal denile
nbölge
leride tutan diffüz
doğasıve ateroskle rozun erken
safhalarında lümen
daralmasına karşındamar duva-
rının gösterdiği
adaptif büyüme ile
açıklanabilir <9>.Bir
diğer uyuşmazlıkkonusu ateromun egzantrisitesidir.
Koroner arter
hastalığındaateromun
yerleşimiçevresel
yerleşimden,
ateromun sadece tek tarafta
görüldüğüek-
zantrik
yerleşimekadar
değişebilir.Pek çok
karşılaştırmalı çalışmadaanjiyografide görülen plak
dağılımıile ultrason-
da gösterilen görüntü
arasında zayıfbir korelasyon
olduğuTürk Kordiyat Dem Arş 2002; 30:254-264
bildirilmiştir (23>. Bu
gözle
minözellikle direksiyonel a
te-rektoıni
gibi
selektif plak çıkarılınasının gerekli olduğukoroner girişimiere rehber olması açısından
ö
nemi büyük- tür.Koroner aterosklerozun önemli
bir sonuc
u olan ateroınkalsifikasyonunu
değerlendirmedede anjiyografi ile ultra- son
arasındabelirgin farklar
vardır.Ultrason ile tesbit edi-
len kalsifikasyonlarına
ncak %45 kadarının anjiyografi ilegösterilebileceği bildirilmiştir (2ıı. 1 155 koroner lezyonun
incelendiği
bir
başka çalışmadaultrason ile %73, anjiyog- rafi ile %38
oranındakalsifikasyon tesbit
edilmiştir (22J_Sınırlamalar ve artefaktlar
Genelde !YUS cihazlarıyla
birlikte görülen
artefakılargö-
rüntü kalitesini azalttığıgibi, yorumlama
zorluğunu arıtımve kantitatif
ölçüınierin doğruluğunu sınırlar (ıı.ı3J.Non-uniform rotasyonel distorsiyon (NURD ):
Mekanik kateter sistemle
rineözgü
bir artefakııır.Bu sistemler in,
transduser' e hareketi ileten sürücügövdeye
bağlıolarak
fleksibiteleri
düşüktür. Bu nedenleözellikle
kıvrımlıda-
marlarda sürtünmeye bağlıolarak dönme
hızındasiklik sa-
lınım lar ve buna bağlı
olarak d a görüntüde bozulma
oluşmaktadır (Şekil
3). Bu artefakt
kıvrıınlıdamarla ra ek ola- rak sistemdeki
heınostatik kapağın aşırı sıkılınası, kılıfta kıvrılına, tümen çapıçok küçük olan
kılavuzkate ter kulla-
nıını
gibi durumlarda da
oluşabilnıektedir.Hareket artefaktı:
Gene
lliklekate
ter pozisyonunun stabilolmamasına bağlı
o
larak oluşanbu a
rtefakt,
zaman zamangörüntünün tam ola
rak oluşmadan kaybolmasınaveya gö-
rüntüde aralıklı bozulmalara neden olur."Ring-down" artefak/ı ve yakmalan artefaktı:
Tüm ultra-
son sistemlerinde görülebile
nbir
artefakıtır.Transduserin akustik
salınırnma bağlıo
larak transdusere yakınbölgede yüksek amplitüdlü ultra
son sinyalleri oluşur.Bu d
urum transdusere yakın olan damar bölgesinin sağlıklıgörüntü-
lenınesini engeller (Şekil
3).
Ayrıcakateter
etrafında görü- len parlak hale de bu artefakta bir örnektir ve kateter çapının normalden daha fazla görünmesi ne nede
n olur.
Ul11·ason kateterinin çapma bağlı olarak oluşan sınırlı/ık:
Ultrason kateterler inin
çapıImm kadar küç ük boyutta ol-
masına
ve birçok ciddi
darlığakolay
ulaşılabilnıesine rağmen, ciddi darlıklarda bazen lezyon nıorfolojisi
kateter ta-
rafından değişir ve ölçüm hatalarma neden olu
r.
Şekil 3. Ulırasoıı Arıefaktları. Noııuııifomı roıasyonel distorsiyon (sol panel, ok) en çok karşılaşılan artefaktır. Ulırason görüntüle- rinde bozulmalara yol açıp yanlış ölçüıniere sebep olur. Yakın
alan artcfaktı (sağ panel, ok) ise transduser çevresindeki ultrason sinyallerinin reverberasyonu ile oluşur. Katetere yakın olan yapı
ların görüntülenmesine engel olur.
Geometrik bozulma: Görüntünün damar e
ksenine göre oh-
lik alınmasına bağlıola
rak oluşur. Ölçüınierin yanlış ya-pılnıasıyla sonuçlanır. Geometri
k distorsiyon
daınarın kıvrınııııa
ve transduserin
daınar eksenine göre eğimine bağlıola
rak gelişir. Transduserin eksene paralel olnıayışını da- marve kate
ter çaplarınınbirbirine göre
göreceli oranıbe- lirler. Bu nedenle özellikle büyük damarlarda oblik görün- tü alma
olasılığıve buna
bağlıo
larak da damarı olduğundan daha büyük gösterme olasılığı
sözkonusudur.
Kanlll Jıareketli elemanlarınlll beneklenmesine bağlı ola- rak oluşan sımrlılıklar: Bazen disseksiyon ve lünıen iliş
kisini
belirlemede
faydalı olmasına rağmen,beneklenme-
nin
fazla olması halinde lünıenve doku
ayrımı(özelli kle
tronıbüs, neointima ve yumuşak plak) net yapılanıayabilir.
Yüksek
frekanslıtransduserle
rin kullanılması ve kan akım hızının yavaşlanıasıbenekie
nmeyi artırır. "Gain" ayarla-rında değişiklik yapılarak
veya katete
r içinden kontrasıve- ya izotonik verilere
k tümenve doku
ayırımı yapılabilir.ATEROSKLEROZU ANLAMADA IVUS Aterom morfolojisi
IVUS aterom
plağının yapısıve
içeriği hakkındafi- kir vermekle birlikte
plağıngerçek histolojik
içeriğini
ayrıntılıolarak belirleme k için
kullanılmaz.Koro- ne r ateroskleroz
gelişimininhistol oji ile gözlene n, 'fatty streak'
(yağçizgileri ) gibi ilk dönemleri, 30 MHz'Jik ultrason
cihaziarıile
görüntüleneınez. Sınırlı hastalığı
olan segmentlerde intimal yüzeyin genel ya da fokal
kalıniaşmasıizlenirken, da ha ileri tez- yonl arda
lüınenikapata n ekodan
yoğun oluşumlargörülür.
Aterom
plakları görünüşlerinegöre
farklıg rupla ra
ayrılırlar. Yumuşak
(ekolusen) plaklar ekojenitesi adventisyaya göre
düşükolan
plaklardır. Yumuşakplak
tanımlaması plağın yapısal özelliğini yansıtmaz, ekojenitesini belirtme k
amacıyla kullanılır.Bu plaklar genellikle lipid
içeriğiyüksek, hücre
içeriğizengin
plaklardır (24-26). Yumuşak plakların çoğunun kollajen ve e lastin
içeriği düşüktür.Ancak eka- lusen
yapınınplak iç indeki nekrotik materyal ve int- ramural
heınorajiveya
troınbüsüde gösteriyor olabi-
leceği unutulmamalıdır.
Fibröz
plaklarınekojenitesi
adventisyanın
ekoje nites ine benzer ol up
yumuşakplaklara göre daha yüksek, kals ifik plak lara göre da- ha
düşüktür.Fibröz doku
içeriğiyüksek olan bu plakla r aterosklerotik
plaklarınbüyük bir
kısmını oluşturmaktadır.Kalsifik plaklarda oldukça
yoğuneko dans itesine
bağlıolara k parlak bir görünüm ve
bu görüntünün
arkasındaakustik gölgelenme ve ba-
zen reverberasyon gözlenir.
Karışık(fibrokalsifik,
C. Emıiş ve ark.: Koroner Ateroskleroz Tamsında Damariçi Ultrason
"fibrofatty") plaklarda
farklıekojenitede
oluşumlargözlenir.
Aterosklero tik plak
bileşimininultrason görüntüle- me ile belirlenmesinin
güvenilirliğini araştıranbir
çalışınada
21 taze insan koroner arterinden elde edi- len 1 12
kadranın %96'sındaultrason
görüntüleıneile plak
bileşimi doğruo larak
gösterilmiştir (26).Çoklu ve
dağınık ınikrokalsifikasyonlarbir yana
bırakılırsa
ultrason kalsifiye
plağın belirlenınesindeyüksek
duyarlılığave
özgüllüğesahiptir.
Karşılaştırmalı
bir
çalışmada postınorteınkoroner arter kesitle- rinin histolojik olarak
değerlendirilmesiso nucu IVUS'un
yoğun kalsifikasyonlarıtesbit etmede %89,
ınikrokalsifikasyonları
tesbit etmede %64
oranında duyarlı olduğu bildirilmiştir (27).Bu
özelliğin tanı yanındatedavi stratejilerini belirleme gibi
yararları vardır.His tolojik olarak
yırtılmariski en yüksek plak türü ince fibröz bir örtüsü olan lipid yüklü
plaktırve bu plaklar ultrason görüntülemede ekodan fakir plaklar olarak izlenir Ol. Anjiyografi ise
yırtılınaihtimali yüksek
plaklarıyeterince öngöremez.
Yırtıldıktansonra ise
plağıntek ya da daha fazla küçük kanallar- la lümene
bağlanışı,egzantrisitesi,
düzensizliğive ülserli görünümü gösterilebilir.
Akut koroner
sendromlarınteme l unsuru olarak gös- terilen
daınariçindeki trombüs, yüksek frekans gö- rüntüleme özelliklerine
rağmenIVUS
tarafındanekodan fakir plaklardan
ayırtedilemiyebilir.Bunun nedeni plak iç indeki lipid,
bağdokusu ve trombüsün eko
yoğunluklarınınbenzer
olmasıdır. Troınbüs tanısında
IVUS'un anjiyoskopi ile
karşılaştırıldığıbir ça-
lışmada
ultrasonun
duyarlılığı%57,
özgüllüğü%9 1 olarak
bulunmuştur (28).Plak
dağılımıDarlığın
ciddiyeti ve plak morfolojis i
yanındahasta-
nın
klinik görüntüsü ve tedavi stratejilerini etkileyen
bi r
diğerkonu da
plağındairesel
yerleşimidir (Şekil4). Plak egzantrisitesi
aynızamanda koroner
girişimin
sonuçlarınıda e tkiler; anj iyoplasti
sonrasıhasta-
lıklı
olmayan segmentin etkis iyle erken ve geç dö- nemde görü lenelastik 'recoil' buna örnek olarak gös- teri lebilir. IVUS'un tezyon egzantrisitesini koroner anj iyografiye göre daha iyi tespit
ettiğigös terilmis- tir.
Şekil 4. Plak Dağılımı. Ateroskleroıik lezyonlar damar çeperinde bir bölgede yoğunlaşmış (egzantrik plak, sol panel) ya da çeperio
tanıanıını kaplamış (konsantrik plak, sağ panel) olabilir.
ARTERiYEL YENİDEN BİÇİMLENME
Koroner ateroskleroz
gelişimiile birl ikte arter çapla-
rında
gözlenen
değişiklikleri karşılayanbu terim, ilk dönemlerde plak birikimi ile birlikte arterin
genişlem esi
anlamında kullanılınaktaydı.Glagov ve
ark.'nın yukarıda
da sözü e dile n
çalışmalarındaEEM
alanı
ile aterom
alanı arasındapozitif korelasyon
gözlenmiştir (9).
Damar
alanının %30-40'ındandaha
azının
plak
tarafından kaplandığıdurum larda, arter
duvarındaki genişleme
plak yüküne göre daha fazla
olabilnıekte
ve lümen
alanı genişlemektedir (aşırıkompansasyon). Plak
alanı%30-40'tan fazla ise ye- niden
şekillennıedaha az oranda olmakta ve lümen
alanı
küçülmektedir. Bu durum
araştırnıacılarca,lü- men
çapınıkorumaya yönelik b ir kompansasyon
mekanizması
olarak
değerlendirilmişve %40 gibi belirli bir
darlık sınırıgeçilince bu
mekanizmanın lüınenküçülmesini
artık önleyemeyeceği anlaşılmıştır (9).
Yeniden
biçiınlenmeninkesin
mekanizmasıtam ola- rak bilinmemekle birlikte klinik uygulamalar üzerin- de önemli etkil ere sahiptir. Anjiyografi
sırasındaate- rosklerotik
hastalığınderecesini gizleyebilmesi bun-
ların arasında sayılabilir.
Son
yıllarda yapılan çeşitlihistopatolojik
çalışmalarve IVUS
çalışmalarısonucunda "negatif yeniden bi- çimlenme" ya da "arteriyel büzülme" olarak
tanınılanan yeni bir kavra m ortaya
çıkarılmıştır.Negatif ye- niden
biçimlennıededamar
çapı(EEM
çapı)hasta-
lıklı
bölgede küçülerek
lüınen alanınındaha fazla
azalmasına katkıda bulunmaktadır (Şekil
5). 5 J in-
san
feınoralarterinin
incelendiğibir
çalışmada,!ez-
yon bölgelerindeki arter
alanının, komşureferans
segmentlere göre belirgin olarak küçük
olduğubu-
lunmuştur (29). İnsankoroner arterlerinde
yapılanTürk Kardiyol Dem Arş 2002; 30:254-264
Şekil S.
Yeniden
biçiınlenmeniıı lüınen daralnıasındaki rolü.Lez-
yon bölgesindeki damar alanıdaha büyük (pozitif yeniden bi çim-
lenme) ya da daha küçük (negatif yeniden biçimlenme) olabilir. A ve C lezyon, B ve D referans bölgelerini göstermektedir.benzer bir
çalışmada, kararlıa ngina
kliniğiile gelen ve foka l de novo koroner
darlıktesbit edilen hasta- larda lezyon bölgesindeki EEM
alanıile proksimal refe rans bölges indeki EEM
alanı karşılaştırılmış,bu
oranın
0,78'den küçük
olmasıo larak
tanımlananne- gatif yeniden biçimlenme 603 lezyonun
%ı5'inde(9 1 lezyon)
izlenmiştir (30).Bu
çalışmadanegatif bi- çimlenmenin tek
bağımsızöngörüc üsü yüzeysel kal- sifikasyon olarak
bulunmuşve sonuç ta
araştırıcılar damarınbu yete rsiz
cevabınınlezyona özgü bir olay
olduğu
sonucunda
birleşmişlerdir.Koroner a rter
hastalığınıns unumu ile yeniden bi- çimlenme
tarzları arasındaki ilişkilerde
çeşitli çalışmalarda
incelenmiştir_Akut koro ner sendrom ile ge- len 76 hasta ile
kararlı anginasıolan 40
hastanın!ez- yon bölgelerinin
karşılaştırıldığıbir
çalışmadapozi- tif yeniden biçimlenme nin kararsız angi na grubu~da,
negatif yenide n biçimlen me nin ise
kararlıangina grubunda daha belirgin
olduğu bulunmuştur (31).Plak
kırılganlığınınhistolojik belirteçleri nin yeniden biçimlenme
varlığıile
ilişkilerinin araştırıldığıbir
başka çalışmada
ise daha büyük plak ve damar
alanıolan kesitlerde daha çok makrofaj ve lenfosit ve da- ha az kollajen ve düz kas hücresi (u-aktin)
izlenmişti r
(32). Kınlgan plağınözellikle rinden olan bu belir- teçler daha büyük ve d aha fazla yenide n biçimien-
ıneye uğramış
pl aklarda
anlamlıolarak fazla bulun-
muştur.
Pozitif yeniden biç imlenme
anlatılırken, aşırıkom- pansasyon
varlığındalüme n
alanında genişleme oluştuğu yukarıda belirtilmişti_Bunun
dışındakom- pansasyonun derecesine göre alte rnatif
tanımlarda ortaya
atılmıştır (13). Eğerplak
artışıile EEM
alanı artışıparalel ise ve bu nedenle
lüınen alanı değişmiyorsa bu durum tam kompansasyon olarak
tanımlanmaktadır. Eğer
EEM
alanıplak
artışınagöre daha az oluyorsa (lümen
alanı daralır)bu durum yeters iz ye- niden biç imlenme veya kompansasyonu tam olma- yan yeniden biç imlenme olarak
tanımlanır.Yeniden biçimlenmenin tipini ve dereces ini
tanımlamak üzere
birtakımindeksler
kullanılmaktadır.Bunlardan biri "lezyon bölgesindeki EEM
alanı1 re- ferans segmentteki EEM
alanı" oranıdır.Bu
oranını
'den büyük
olmasıhalinde pozitif yeniden bi- çimlenmenin, 1 'den küçük
olmasıhalinde ise negatif yeniden biçimlenmenin
olduğusöylenir. Ancak daha önceden de
belirtildiğig ibi aterosk lerotik damar
hastalığı
diffüz ve progres sif bir
hastalıktır.Bu ne- denle referans segmentte de zaman içinde yeniden biçimlenme
gelişebileceğinden,bu indeks yen ide n biçim lenmenin ancak indirekt bir göstergesi olarak
kullanılabilir.
Yen iden biç imlenmenin d irekt
kanıtıise
aynıbölgenin EEM
alanınınzaman iç inde seri
değişikliği
gözlenerek elde edilebilir. Buna göre za man iç inde EEM
alanıile plak
alanında oluşan değişikliğin ilişkisinigösteren
grafiğin eğimi,ye- niden bi çimlenmenin t ipi ve derecesi
hakkındad irekt bilgi verir.
Eğimin
>ı olmasıpozitif yeniden biçim le nme, <I
olmasıyetersiz (kompansasyon u tam olmaya n) yeniden biçimlenm e ve <0
olması(yan i EEM
alanınınzaman içinde küçülmesi) ise negatif (kons triktit) yeniden bi ç imlenme olarak ta-
nımlanır.
TANISAL UYGULAMALARDA IVUS Anji yografik olarak normal koroner arterler
Koroner arter
hastalığıklinik
şüphesibulunan vaka- larda anjiyografi
uygulandığında yaklaşık %ı0-
ı5
oranında
normal koroner arte rle r tes bit edilir. Ancak
bu arterler IVUS ile
incelendiğindegene llikle ate-
roskleroza
rastlanır (8,33,34).Fakat bu
şekildesadece
IV US ile gösterilebilecek de recedeki korone r ate-
roskleroz un kötü prognostik bir kriter olup
olmadığı belirlenmemiştir.·C. Ermiş ve ark.: Koroner Areroskleroz Ta111S111da Damariçi U/o·ason
Orta Dereceli
Lezyonların DeğerlendirilmesiAnjiyografi
esnasında bazılezyonlar
çeşitliprojeksi- yonlarda görü ntülenmelerine
rağmentam olarak ta-
nımlanamazlar.
Bu lezyonlar klinik durumu yorum-
lamanın
zor
olduğuostiyal lezyonlar, bifürkasyon
lezyonları
ve derecesi %40 ile %75
arasındakalan
lezyonlardır.
Ultrason bu tip lezyon larda tornagrafik bir perspektif
sağlayarakyorumlanmal
arını kolaylaştırır.
Sol ana koroner arter
dışındaki diğerarterlerde JVUS ile elde edil en anatomik parametrelerle fraksi- yonel koroner
akımrezervini (FFR)
karşılaştıranbir
çalışmada, miniınal
lümen
alanının3 mm
2'den kü - çük,
lünıen alanı darlığının0,6'dan büyük
olmasının, darlığınfonksiyonel
açıdanciddiyetini belirleyen güçlü göstergeler
olduğu saptanmıştır (35).So l ana koroner
dışındaki diğerkoroner arterlerdeki
darlıklariçin IVUS
kılavuzluğunda girişimertelenen hastala-
rın
1
yılı aşkıntakiplerinin
yapıldığı başkabir
çalışnıada
ise, IVUS'la hesaplanan minimal lümen
alanının
4 mm
2veya üzerinde
olmasınıniste nmeyen
olayların
(ölüm,
ınİyokardin farktüsü veya ilgili da-
marın
revaskü larizasyonu) az
olacağınıngüveni lir bir göstergesi
olduğusonucuna
varılınıştır (36).Bu bulgular, IVUS ile elde edi len
bazıanatomik ölçüm- terin, orta derecedeki
darlıklarınfonksiyonel öne mi- ni ve
dolayısıyla girişim yapılıp yapılınamasınıbe- lirlemede, FFR gibi fonksiyonel parame treler yoksa,
kullanılabileceğini
göstermektedir.
Sol ana koroner arter
lezyonlarının değerlendirilmesibir
diğerönemli anj iyografik
probleındir.Bunun se- bepleri olarak aortik
kapakçıktakalan kontrast mad- den in ostiumu gizlemesi, sol ana koroner gövdesinin
kıyaslamaya
izin vermeyecek derecede
kısa olması,distal bölgenin bifürkasyon veya trifükasyon
yapılarınedeniyle iyi
görüntülenenıemesi sayılabilir.Bu noktada IV US güvenli ve kolay bir teknik olarak ön plana
çıkmaktadır (37).Bununla birlikte, IVUS sol a na koroner arterde ateroskle roz
şüphesinin aydınlatılnıasında
çok
yararlıiken, orta derecede bir
darlığın
revaskülarizasyo n gerektirecek ciddiyette olup
olmadığının anlaşılmasında
e n uygun yöntem
değildir.
Transplant vaskülopati
Kalp transplantasyonu
uygulanmışhastalarda ilk bir
yıldan
sonra görülen mortalitenin en büyük sebebi
'allograft vaskülopati' dir
(38).Kardiyak allograftlar fonks iyonel olarak denerve
olduğuiçin bu hastalarda
seınptonı
olmadan
ınİyokardinfarktüsü
gelişebilir.Bazı
merkezlerde
yıllıkanjiyogramlar uygulansa da
hastalığın
son dönemlerine gelinmeden ve kardiyak olay meyda na gelmeden
tıkayıcı tezyonlarıngüveni- lebilir bir biçimde ortaya
çıkarılmasımümkün olma-
maktadır (39,40).
intravasküler ultrason ise kard iyak transplant
alıcılarında
intimal proliferasyonu gösteren önemli bir tet- kiktir
(Şekil6).
Transplanıasyon sonrasıbirinci
yılda hastaların%80'inde, 4.
yıldanitibaren de %92's inde anormal intimal
kalıniaşma gösterilmiştir (41). Aynı çalışınadakoroner aterosklerozun hete rojen bir
dağı lımgösterip, fokal olarak proksimal, diffüz olarak da daha çok distal segmentleri
tuttuğuortaya
çıkarılmıştır.
Transplant vaskülopatide aterosklerotik
plaklarındo- nör kalp ile mi
geçtiğiyoksa immün
aracıltbir vas- külopati sonucu mu
oluştuğupek çok
çalışmadain-
celenmiştir.
Sonuçta donör
geçişligeleneksel ate- rosklerozun damarda
uzunlamasınave yama
tarzındabir plak
dağılımınasebep
olduğu,immün
aracılthas-
talığın
ise daha çok dairesel ve diffüz
seyrettiğibu-
lunmuştur (39,4 ı>.
GELECEK
YÖNELİMLERGörüntüietne ve terapötik
donanımları birleştirenkombine cihazlar koroner
girişim sırasında, anındarehberlik
sağlamakiçin
geliştirilmişlerdir.Anjiyop- lasti balonu ile bir transdüseri
birleştirencihaz kulla-
nıma girmiştir.
Transdüseri bir a terektom i
cihazıile
birleştiren
sistem test
edilmişolmakla birlikte ticari olarak mevcut
değildir (42).Ultrason kateterleri üze-
Şekil 6. Transplanı vaskulopatisi. Transplanı hastasının proksimal LAD kesitinde erken dönem görüntülerinde (sol) belirgin intimal kalıniaşma izlenmezken, bir yıllık takip görüntülerinde intimal kalınlıkta artma ile karakterize allografl vaskülopatisi (sağ) dikka- ti çekınektedir.
Türk Kardiyol Dem Arş 2002; 30:254-264
rine
yerleştirilmişstentler, radyasyon katete rleri ve Doppler
akını uçlarıplanlanan
diğerbirlikte liklerdir.
intravasküler ultrasonun önemli
sorunlarındanbiri olan doku karakterizasyonu , yani özellikle bir
troınbüs ya da lipid birikimi gibi
farklıdoku tiplerini
ayırt
edebilmesi için
çeşitliteknikler
geliştirilmektedir
(43).Bun lardan biri radyofrekans (RF) ultrason s inyallerinin
değerlendirilmesidiLNormalde doku- dan
yansıyanultrason s inyallerine ait ham veriler bilgisayar
aracılığıyla işlenip,bilinen 2 boyutlu vide- odansimetrik görüntüler elde edilir. Bilgisayar tara- findan henüz
işlenmemişham ultrason s inyallerinin frekans, amplitüd ve güç
dağılımlarının değerlendirilmesi RF analizinin
esasını oluşturur.Bu yöntem damar
duvarındakidoku tipinin özellikleri
hakkındavideodansime trik yönteme göre daha
ayrıntılıbilgi vermektedir
(44-46).Değişik toınografik
kesitlerde
yapılar arasındaki açısal
ilişkiyi anlamayı kolaylaştırmakiç in üç boyutlu rekonstriks iyon lar
geliştirilmiştir (47).Bu teknikte ge rekli olan
donanımbelirli mesafelerde
ardışıkke- sitlerin
alınmasını sağlayanhareket sistemidir. Tek-
niğin
umut verici özellikleri
yanındadamar
kıvrımlarını
yok
saymasıve kardiyak siklüsteki damar ha- reketlerinin artefakt
oluşturması, güvenilirliğini azaltmaktadır.SONUÇ
Daınar
iç i ultrasonun in vivo olarak aterosk lerotik
hastalık
sürecini göstermedeki yetisi
eşsizdir.Verdi-
ği
kalitatif ve kantitatif parametre ler hem güvenilir he m de klinik uygu lamalarda yönle ndiricidir. Ate- rosklerotik
plağın doğal oluşumuve
gelişimiseri ult- rason terkikie ri ile
sıralandırılabilmektedir.Hatta bir
plağın
bir gün
yırtılıpakut bir sendroma sebep olabi-
leceği
de IVUS görüntüleri ile öngörülebilecektir.
Ulaşılan
son noktada plak
alanıile kalsifikasyon böl- ge leri
kolaylıklatespit edilebili rken trombüs, yumu-
şak
plak ve sert plak
ayırımındaproblemler devam etmektedir. Bu
sınırlarnalara rağmenintrakoroner ultraso n
tetkiğindene lde edi len bu pri mer bilgiler
başka
hiçbir görüntüle me
tekniğiile elde edileme- mekle ve kardiyak kateterizasyon
laboratuvarlarındaverilen kli nik
kararlarıçoktan etkilemeye
başladığıgö rülmektedir.
Yakıngelecekte, daha
gelişmişsinyal
işleme
tekniklerinin
kullanımıve
yapılanklinik ko-
relasyon
çalışmalarıile kardiyolojide yeni ufuklar
açacağına
kesin gözüyle
bakılmaktadır.KAYNAKLAR
I. Nissen SE, Di Mario C, Tuzcu EM: Jntravasc ular ult- rasound, angioscopy, Doppler, and pressure
measurenıent.Topol EJ,
editor.Textbook of Cardiovascular Medicine.
Philadephia, Lippincott-Raven, 1
998. p. 2ı ı9.2. Roberts WC, Jones AA: Quantitati
on of coronary arte-ri al narrowing
atnecropsy in
sudden
coronary dcaıh:analysis
of 3
ıpatients and
comparisian w ith 25
controlsubjecıs.
Am J Cardiol 1979; 44: 39-45
3. Isner JM,
KisheıJ, Kent KM, Ronan JA Jr, Ross AM, Roberts WC: Accuracy of angiographic
deternıination of left main coronary arterial narrowing. Angiographic-
histologic correlative analysis in 28 patients.
Circulationı
98
ı;63: 1056-64
4. White CW, Wright CB, Doty DB, et a
l: Does visualinıerpretation
of the coronary
aneriogram predicıthe physiologic
İnıportanceof a coronary
sıenosis?N Engl J Med 1984; 3 10:8
19-24S. Spear s JR, Sander T, AlsA et al: Computerized
ima- ge analysis for quantitative measurementof vessel diame-
ıer
from
cineangiogranıs. Circulaıion1
983; 68: 4 I3-6 I 6. Carlier SG, Di Mario C, Kern MJ, Serruys PW:
Inıracoronary Dopple r and pressure monitoring. Topo l EJ,
ediıor.
Textbook of Interventional Cardiology. Philadep- hia, WB. Saunders, 1999; p.748
7. Hodgso
n JM, Reddy KG, Suneja R, Nair RN, Les-
nefsky EJ, Sheehan HM: lntracoronary ultrasound
ima- ging: correlation ofp
laque morphology with angiography,el
ini
cal syndrome and procedural results in patienısunder- going coronary angiopl asty. J Am Co
ll Cardiol I993;
2ı:35-44
8. Topol EJ, Nissen SE: Our preoccupation
wiıh coronaryluminology. The dissociation between coronary and angi- ograph ic find
ings in ischemicheart disease. Circulation
ı
995; 92: 2333-42
9
. Glagov S, Wcisenberg E, Zarins CK, Stankunavicius
R,Kolcttis GJ: Compensatory
enlargenıentof human at- herosclerotic coronary arteries. N En gl J Med
1987; 3 I6:
137
1-510. Littlc WC, Constantinescu M, App1egate RJ , et al:
Can coronary angiography
predicıthe site of a subseq
uentmyocard
ial infaretion inpatients wit
h mild-to-nıoderatecoronary artery disease? Circulation 1988; 78: 1157-66
ll. Ziada KM, Kapadi a SR, Tuzcu EM, Nissen SE: The current
statusof intravascular ultrasound imaging. Curr Probl Cardiol 1 999; 24: 541-66
12. Görge G, Ge J, Er bel R: Role of intravascular ultra-
sound in evaluation of nıechanisnısof coronary interventi-
ons and restenosis.
Anı J Cardioll998; 81(12A): 910-95013. Mintz G, Nissen SE, Anderson W
D, et al: AmericanCollege of Cardio
logy Clinical Expert Cansensus Docu-
C. Ermiş ve ark.: Koroner Ateroskleroz Tamsuıda Damariçi Ultrason
menı
on Standaris for
Acquisiıion,M easurement and Re- poting of
Inıravascular UlırasoundStudies (IVUS). A Re- po rt of the American College of Cardiology
experıcan- sensus
documenısdeveloped in collaboration with the Eu- ropean Society of Cardiology endorsed by the society of cardiac
angiograplıyand interventions. J Am Coll Cardiol 2001 ;37: 1478-92
14. Hausmann D, Erbel R, Alibelli-Chemarin MJ, et al: The safety of intracoronary ultrasound: A multicentre evaluation of 2207 examinations. Circulation 1995; 9 1:
623-30
15. Pandian NG, Kreis A, Brockway B, et al: Ultraso- und angioscopy: real -time,
two-dinıensional, intralunıinalultrasound imaging of blood vessels.
AnıJ Cardiol 1988;
62:493-4
16. Rickenbacher PR, Pinto FJ, Lewis NP, et al: Prog- nostic
İnıportanceof intimal
tlıicknessas measured by int- raco ronary ultrasound afte r cardiac trana splantation. Cir- culat ion 1995;92:3445-52
17. Mehra MR, Yentura HO, Stapleton DD,
SnıartFW, Collins TC, Ramee SR: Presence of severe intimal thickening by intravascular ultrasonography predicts cardi- ac events in cardiac a llograft vasculo pathy. J
HearıLung
Transplanı 1
995; 14:632-9
18. Wiedermann JG, Wasserman HS, Weinberger JZ:
Severe intimal
tlıickeningby intravasc ular ultrasonog- raphy predicts early
deaılıin cardiac
transplanırecipients.
Circulation 1 994;90:1 93
19. Kapadia SR, Ziada KM, Boparai N, et al: Coronary artery intimal thickening during the first year of cardiac transplanlation predicts
Iate elinical ouıcome:A serial IVUS study. J
AnıColl Cardioi1 999;33:218A
20. Mintz GS, Douek P, Pichard AD, Kent KM, Satler LF, Popma JJ, et al: Targel lesion calcification in coro- nary
arıerydisease: an intravascular ultrasound study. J
Anı
Co ll Cardiol 1 992;20: 1149-55
21. Tuzcu EM, Herkalp B, De Franco AC, et al: The di-
lenınıa
of diagnosing coronary calcification: Angiography
versus intravascul ar ultrasound. J Am Coll Cardiol 1 996;
27: 832-8
22. Mintz GS, Popma JJ, Pichard AD, et al: Patterns of calcification in coronary artery disease: A statistical analy- sis of intravascular ultrasound and coronary angiography in l155
1esions. Circulation 1995; 91: 1959-65
23. Mintz GS, Popma JJ, Pichard AD, et al: Limitations of angiography in the
assessnıentof plaque distribution in coronary artery disease: A
systenıaticstudy of targel lesi- on eccentricity in 1446 1 esions. Circulation 1996; 93: 924- 31
24. Gussenhoven EJ, Essed CE, Frietman P, et al: Int- ravascular ultrasonic
inıaging:histologic and echographic correlation. Eur J Vasc Surg 1989;3:571-6
25. Rasheed Q, Dhawale P J, Anderson J, Hodgson JM:
Intracoronary ultrasound-defined plaque composition:
conıputer-aided
plaque
clıaracterizationand correlation with histologic samples obtained during directional coro- nary atherectomy. Am Heart J
1995;
129:631-7
26. Potkin BN, Bartorelli AL, Gessert JM, et al: Coro- nary artery imaging with intravascular high-frequency ult- rasound. Circulation 1990; 8 1: 1575-85
27. Fried rich GJ , Moes NY, Muhlberger MA, et al: De- tection of
inıralesionalcalcium by intracoronary ultraso- und depe nds on
hisıologicpattern .
AnıHeart J 1994;
128:435-41
28. Siegel RJ, Ariani M, Fischbein MC, et al: Histopat- hologic
validaıianof angioscopy and intravascular
ulırasound. Circu lation 1991 ; 84: l 09-17
29. Pasterkamp G, Wensing PJ, Post MJ, Hillen B, Mali WP, Borst C: Paradoxical arterial wall shrinkage
nıay
contribute to luminal narrowing of human atheroscle- rotic
fenıoralarteries. Circulation !995; 91 : 1444-9 30. Mintz GS, Kent KM, Pichard AD, Satler LF, Pop- ma JJ, Leon MB: Contribution of inadeq uate arterial re- model ing to the development of focal coronary artery ste- noses. An intravascu lar
ulırasoundstudy. Circulation 1997; 95: 179 1-8
31. Schoenhagen P, Ziada KM, Nissen Se, Tuzcu EM:
Arterial remodeling
instable versus unstable coronary syndromes: an intravascular ultrasound study. Circulation 2000;
ıo
ı:598-603
32. Pasterkamp G, Schoneveld AH , van der Wat AC, et al: Relation of arterial geometry to
lunıinalnarrowing and histolojic markers for vu lnerability: the
renıodelingpara- dox. J
AnıCo ll Cardio1 1 998;32:655-62
33. Nissen SE, Gurley JC, Grines CL, et al: Intravascu- lar
assessnıentof lumen size and wall morphology in nor- mal subjects and in
paıientswith coronary a rtery disease.
Circulation 1991; 84:
ı087-99
34. Mintz GS, Painter JA, Pichard AD, et a
l: Atherosc-lerosis in angiographicall y normal coronary artery referen- ce segments: an intravascular ultraso und study
wiıhelini- cal
correlaıions.J Am Co ll Cardiol 1995; 25: 1479-85 35. Takagi A, Tsurumi Y, Ishii Y, Suzuki K, Kawana M, Kasanuki H
: Clinical poıentialof intravasc ular ultra- sound for physiolog ical assessment of coronary stenosis.
Relation ship
beıweenquantitative ultrasound tomog raphy and pressure-derived frac tio nal flow reserve. Circulation
ı
999;
ı00:250-5
36. Abizaid AS, Mintz GS, Mehran R, et al: Long-term follow-up after percutaneous transluminal coronary angio- lasty was not performed based on intravascular ultrasound findings. Im portance of lumen dimensio ns. Circulation
1999;
ı00:256-6
ı37. Hermiller JB, Buller CE, Tenaglia AN, et al: Unre- cognized left main coronary artery disease in patients un- dergoing interventional procedures. Am J Cardiol 1 993;
73:423-30
38. Uretsky BF, Murali S, Reddy PS, et al: Develop- ment of coronary artery disease in cardiac
transplanıpati- enis receiving immunosppre ssive
tlıerapywith cyclespori- ne and prednisone. Circulation
1987; 76:827-34
39. Tuzcu EM, Hobbs H, Rincon G, et al: Occult and
frequent transmission of atherosclerotic coronary disease
Türk Kardiyol Dem Arş 2002; 30:254-264
wiıh cardiac transplantation. Circulation
1995; 9
1: 1706-
1340. Johnson DE, Alderman EL, Schroeder JS, et al:
Transplanı
coronary artery disease:
Hisıopaıhologiccorre- lations with angiographic morphology. J Am Coll Cardiol
1991;17:449-57
41. Tuzcu EM, DeFranco AC, Goormastic M, et al:
Dichotonıous patıern
of coronary atherosclerosis in 1 to 9 years after transplantation: Insights from
systenıaticintra-
vascular ultrasound inıaging.J Am Co ll Cardiol 1 996; 27:
839-46
42. Fitzgerald PJ, Belef M, Connoly AJ, et al: Design and
iniıialtesting of an
ultrasound-guided directian athe-rectomy dev
ice. AnıHeart J
ı995;
ı 29:593-843. Yock PG, Fitzgerald P J: Intravascular ultrasound
:s
tate
of theart and future directions. Am J
Cardiol 1998;
81 (7 A): 27E-32E.
44. Linker DT, Kleven A, Gronningsaether A, et al:
Tissue
characterizaıionwith intra-arterial ultrasound:
spe-ciaı
promise
and probıems.Int J
Card Imaging
ı 99 ı ;6:255-63
45. Moore MP, Spencer T
, Salter DM, Sutherland GR,Fox KA: Characterization of coronary
arıerymorpho
logyby spectral analysis of radiofrequency
signaı:in
vitro inıravascular ultrasound study with
hisıologicaland radiolo- g
ical validation.H ean
ı998;79:459-67
46. Jeremias A, Kolz ML, lkonen TS et al:
Feasibiliıy ofin
vivointravascular ultrasound
ıissue characterizaıionin the detection of early vascular
transplanırejection. Circu-
laıion
1 999;100:2 127-30
47. Gil R, von Birgelen C,
CaınenzindE, et al: Useful- ness
of three dimensional reconsıructionfor
interpreıaıionand quantitative
analysisof intracoronary ultraso und du- ring
sıentdeployment. Am J Cardiol 1996; 77: 761-4
Türk Kardiyoloji Deı·neği'nden Habeı·Ieı· ...
Prof. A. Oto
Başkanlığa,Prof. O. Ergene Genel
Sekreterliğeseçildi
Türk Kardiyoloji
DerneğiGenel Kurulu 17
Şubat2002 tarihinde toplam 1025 üyemizden 728 üyenin
katılımıyla İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Oditoryumunda
gerçekleştirildi.Prof. Dr.
İsmetDindar oturum
başkanlı ğına,Doç. Dr.
Erdoğan İlkayile Yrd. Doç.Dr. Sedat Köse
katipliğeseçildiler. Dernek
Başkanıile Genel Sek- reter 2000 ve 2001
yıllarınaa it faaliyet
raporlarınıokudular.
Veznedarıniki
yıllıkmali raporunun üç üyeli Denetim Kurulu raporunca uygun
bulunmasıüzerine, eski yönetim ve denetim
kurullarıgenel kurulca oybir-
liği
ile ibra edildi.
Yönetim kurulunun
çeşitligörevleri için Aday Beli rleme Kurulu'nca ve
kendiliğindenöneril en adaylar
hazırbulunanlara yeniden duyuruldu. Yönetim ile Aday Belirleme Kurulu (gizli oyla), denetim ve onur
kurullarının
seçimine geç ilerek
aşağıdabelirtilen sonuçlar
alındı.Yönetim Kurulu
Başkan
Başkan Yardımcıları
Genel Sekreter Genel Sek. Yard.
Muhasıp
Veznedar Üyeler
Dr. Ali Oto
Dr. Ali Ergin ve Dr. Serdar Aksöyek Dr. Oktay Ergene
Dr. Liile
Tokgözoğluve Dr. Kamil Adalet Dr. Tuna Tezel
Dr. VedatAytekin
Dr. Hakan Kültürsay, Dr. Yelda
Başaranve Dr. Mahmut
ŞahinDönemin
başkanıDr. Altan Onat tüzük
uyarıncayeni dönem için Önceki
Başkanolarak görev
aldı.Yönetim Kurulu yedek üyeliklerine Dr. Vedat Sansoy, Dr. Çetin Erol, Dr. Osman
AkınSerdar, Dr. Esmeray Acartürk ve Dr. Atiye Çengel
yeraldı.Denetleme Kurulu Dr. Nazmi Gültekin, Dr.
Erdoğan İlkayve Dr. Servet Öztürk'ten
oluştu.Yedek üye olarak Dr. Kemal
Yeşilçimen,Dr. Ze hra
Buğrave Dr. Ethem Kumbay seçildil er.
Onur Kurulu'nu Dr. Jale Cordan, Dr. Necati
Sırmacı,Dr. Adnan Akçeral
teşkiletti.
Aday Belirleme Kurulu Dr. Altan Onat (tüzük uyannca
başkan),Dr. Faruk Erzengin, Dr.
SırrıKes, Dr. Necip Alp, Dr. Remzi
Karaoğuz'dan oluştu.Genel Kurul sonucunda Türk Kardiyoloji
Derneğitarihinde Yönetim Kurulu'nda ilk kez üç
hanımüye yer
almış