• Sonuç bulunamadı

Özelleştirme itirafı. gecikmesinden dolayı şikayetler ve müşteri memnuniyetsizliği arttı denildi. TARIK TEKGÖZLİ nin haberi 6 da EVETÇİLERDE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Özelleştirme itirafı. gecikmesinden dolayı şikayetler ve müşteri memnuniyetsizliği arttı denildi. TARIK TEKGÖZLİ nin haberi 6 da EVETÇİLERDE"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)Özelleştirme itirafı Vatan bizden ‘hayır’ bekler TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, anayasa değişikliğine karşı mücadele planını açıkladı. “Türk bayrakları ile meydanlarda olacağız” diyen Cengiz, sloganlarının “Vatan Senden Hayır Bekler” olduğunu söyledi. 3’te. TEDAŞ Genel Müdürlüğü, mahkemeye sunduğu savunmada özelleştirmeyle amaçladıkları hizmet kalitesine ulaşamadıklarını vurguladı. ENERJİ-İŞ Sendikası, 300’ü aşkın personeli başka bir kuruma nakil eden TEDAŞ’a dava açmıştı. TEDAŞ Hukuk Müşavirliği, yaptığı savunmada “TEDAŞ’ın arzulanan yeni yapıya dönüşmesinin gecikmesinden dolayı şikayetler ve müşteri memnuniyetsizliği arttı” denildi. TARIKTEKGÖZLİ’nin haberi 6’da. ‘Milli sanayi şart’ SERAMİK sektörüne geçen yıl 40 milyon avro yatırım yapan Decovita Seramik’in Kurucu Ortağı Ercan Uyan, milli sanayinin önemine dikkat çekti. RECEPERÇİN’in haberi 5’te. Toplatılma nedeni: Bahçeli donanımsız. www.aydinlik.com.tr. VATAN EMEK NAMUS KURULUŞ: 1921. 14 ŞUBAT 2017, SALI. ARTIK Ortaçağ’ın Engizisyon Avrupası’nda bile olmayan şeyler oluyor Türk Adliyesi’nde! CIA casusu Fetullah bile bu kadarını göze alamamıştı. 30 yıldır her gün yazı yazan ve kitapları olan bir gazeteci olarak dehşet içindeyim. Bir siyasiye sadece ve sadece “donanımsız” dendiği için bu ülkede kitap toplatıldı! SABAHATTİNÖNKİBAR’ınyazısı10’da. 1.5 TL. EVETÇİLERDE ANKET KRİZİ. Grammy Ödülleri sahiplerini buldu Müzik dünyasının en önemli ödüllerinden Grammy, ABD’nin Los Angeles kentinde birbirinden ünlü isimlerin sahne aldığı törenle sahiplerini buldu. Staples Center’da düzenlenen törene 5 dalda ödül kazanan 28 yaşındaki İngiliz şarkıcı Adele damgasını vurdu. 13’te. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anketlerde ‘hayır’ oylarının önde gittiğini işaret eden açıklaması ‘evet’ cephesinde moralleri bozdu. KAYBEDİYORUZ HAVASI HAKİM. SONUCU KARARSIZLAR BELİRLER. AKP’Lİ bir yönetici Erdoğan’ın açıklamasından sonra yaşananları şu sözlerle anlattı: “Cumhurbaşkanımızın açıklaması bizi büyük sıkıntıya soktu. Bizler gittiğimiz yerlerde ‘yüzde 60’lardayız’ diyoruz. Örgütler zor da olsa kıpırdamaya başladı. İllerden, ilçelerden telefon edenler ‘Bizi kandırıyor musunuz?’ diye soruyor. Tabanda ‘kaybediyoruz’ havası oluştu.”. BAHÇELİ’NİN çevresinde de moral bozukluğunun hakim olduğu bildirildi. MHP Genel Merkezi’ndeki gelişmeleri aktaran muhalifler, “Erdoğan’ın açıklaması Bahçeli’nin kurmaylarında şok etkisi yarattı” dedi. Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür de “Referandumun kaderini belirleyecek yüzde 10 kararsız bir seçmen kitlesi var” ifadelerini kullandı. 8’de. Hayırcı dört isme ihraç talebi  MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, Isparta Milletvekili Nuri Okutan ve Sinan Oğan, tedbirli ve parti üyeliğinden kesin çıkarma talepli olarak Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildi. 9’da. Hasan Kormazcan. BaşkanlıklaCHP’ye milletin Perinçek’ten çağrı: önünde hesaplaşalım AYM’YE GİTMEYİN! Vatan Partisi lideri Perinçek, anayasa değişikliğinin iptali için AYM’ye başvurmaya hazırlanan CHP’ye seslendi: Başkanlığı milletin oylarıyla mahkum edelim. A. ABDULLAH Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilişinin yıl dönümü olan 15 Şubat’ta eylem yapma hazırlığında olan PKK’lılara yönelik 13 şehirde operasyon yapıldı. 234 şüpheli gözaltına alındı. 11’de. EVET DEMEYECEK 800 ÇİNLİ FİRMANIN İSTANBUL BİLETİ HAZIR. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz’un yanında yer almaktır’ sözlerine 15 Temmuz şehidinin oğlundan karşılık geldi. Alpaslan Cambaz. Bilal Erdoan. 15 TEMMUZ FETÖ darbe girişiminde şehit olan Yeni Şafak gazetesi çalışanı Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan Cambaz, “Neden evet diye-. TürkiyeveÇinarasındakiticariilişkileringelişmesindekatkısağlayan ChinaHomelifeFuarıbuyıl1-3Haziran 2017tarihleriarasındaİstanbulFuarMerkezi’ndedüzenlenecek.Fuara800’denfazla Çinlifirmanınkatılacağıbildirildi.5’te. mediğime dair” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Cambaz, “Epeydir milletçe bir partiye, bir kişiye muhtaçmışız gibi hava estiriliyor” dedi. 3’te. RIEKERINK DÖNEMİ BİTTİ GALATASARAY Süper Lig’de kötü gidişatın faturasını Hollandalı teknik direktör Jan Olde Riekerink’e kesti. Sarı-kırmızılı ekibin gündemindeki 1 numaralı isim ise Hırvat çalıştırıcı Igor Tudor... SPOR’da. sayfa. 6 sayfa. AKP liderliği, Devlet Bahçeli-Ahmet Türk üzerinden operasyon uyguluyor. Anayasa değişikliği AKP-Bahçeli ittifakıyla geçti. Referanduma da öyle gidiliyor. AKP, Devlet Bahçeli’ye Ahmet Türk’ün tahliyesi üzerinden makyaj yaptı. Her şey önceden hazırlandı. Etkisi henüz olmadı ama sıradaki sahne kameralar önünde Bahçeli-Türk buluşması olacak. RAFETBALLI’nınyazısı3’te. 15 Temmuz şehidinin oğlu. ğrı’da eski Van Caddesi üzerinde bulunan 6 bin metre kapalı alana sahip sebze pazarının çatısının bir bölümü biriken kar nedeniyle çöktü. Kazaya, çevredeki vatandaşlar, AFAD ve belediye ekipleri müdahale etti. Kazada iki kişi yaralandı. 11’de. PKK’YA 15 ŞUBAT OPERASYONU. SILAKEMAHLI’nınhaberi10’da. AKP’nin referandum yatırımı: Ahmet Türk. 7 sayfa.  Irak Savunma Bakanlığı, IŞİD lideri Bağdadi’nin içinde olduğu 3 araçlık konvoyun takibi sonucu tespit edilen toplantı yerinin bombalandığını ve örgütün 13 üst düzey yöneticisinin öldürüldüğünü duyurdu. 11’de. PARTİSİNİN İstanbul İl Başkanlığı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Doğu Perinçek, “Meclis’ten geçen başkanlık sistemi anayasanın temeline aykırıdır. Meclis iç tüzüğü çiğnenmiştir. Bunlara rağmen Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası için başvurulmaması çağrısında bulunuyoruz. AKP yönetimi halkoylamasını kaybettiğini görüyor” dedi.. 9 sayfa. IŞİD’in 13 yöneticisi öldürüldü. PAZARIN ÇATISI KARDAN ÇÖKTÜ. Soner Polat. 10 sayfa. Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Devlet Bahçeli hakkında ikinci kez uyarı yaptı. “Ele güvenen yolda kalır” diyen Türkeş, “Tarlayı kendiniz sürerseniz mahsulü alırsınız. Komşudan yardım bekleyen aç kalır, bunu bilin” şeklinde konuştu. 8’de. SEVGİLİLER Günü öncesinde her yıl kırmızı kalp temalı çeşit çeşit ürünler ışıltılı vitrinlerde boy gösterirdi. Ancak bu yıl 14 Şubat hediyelerine botoks, dudak dolgusu ve burun estetiği de eklendi. 4’te. YILDIRIM KOÇ Bu kriz 2001’den daha derin. ŞAHİN MENGÜ İhanet içindeki aydınlar. MEHMET FARAÇ ‘Hayır’a çalışan AKP’liler.... YAVUZ ALOGAN Aslı ve karikatürü. KEMAL ATEŞ Abdülhamit. 13 ISSN 2146-2356. MHP’lilerden umudu kesti. Kalbe estetik olur mu?.

(2) 2. 14 ŞUBAT 2017, SALI. MİLLİHÜKÜMETPROGRAMINI DERİNLEŞTİRİYORUZ. HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com. met ULUSAL Strateji Merkezi (USMER), Milli Hükü sıı kollar için i ilmes leştir derin Programımızın vadı. Bu amaçla, Milli Hükümetin, Mili eğitim, ekonomi, tarım, doş palitika, kültür- sanat, sağlık ve milli savunma gibi en temel konu , lardaki çözümlerini yayımlıyoruz. USMER, aydın leriyle öneri ve görüş i, rimiz etçile siyas ve n akademisye bu kampanyaya katkıda bulunmaya çağırıyor.. 5. İnsan odaklı. ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com. modern şehirler İstanbul gibi büyük şehirlerimizin belli nüfus büyüklüğünden sonra, teknik ve sosyal altyapının çökmemesi için; göçün önlenmesi ve nüfus artışını azaltmaya yönelik tedbirler almak gerekir İLKER DAĞLIOĞLU / Mimar. M. illi Hükümet döneminde uygulanmasını isteğim çevre ve şehircilik konularındaki görüşlerimi, aşağıdaki gibi özetlemek istiyorum. Görüşlerinize sunarım:. Atatürkçü devlet yeniden kurulmalı. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İklim şartlarının getirdiği değişikliklerden az etkilenmek ve su tasarrufu amacıyla; şehir ölçeğinde yapılacak, yağmur sularının yeraltında depolanmasını sağlayacak, devasa yeraltı su depolama ve filtreleme istasyonları kurulmalıdır. İmar planlarında bu yeni nesil depolama sahalarının ileri teknolojik yapım tekniklerinin icaplarına uygun olarak imar planlarına yeni düzenlemeler getirmek gerekmektedir. Binalarda çatı oluklarından yere inen yağmur sularının depolanması mecburi hale getirilmeli. Alınan yapı ruhsatına yönelik projelerde gösterilmesi ve işlenmesi gerekmektedir. (Avusturalya’da yaklaşık 15 yıldan bu yana uygulamaya geçildi ve bu tesisatın parasının tamamı devletçe karşılanıyor.) Binalarda atık su, bitki örtüsünü sulama amacıyla ‘yeşil musluk projesi’ adıyla yeni bir su tesisatı ilave edilerek değerlendirilmeli. İstanbul gibi büyük şehirlerimizin belli nüfus büyüklüğünden sonra, teknik altyapı ve sosyal altyapının çökmemesi için; göçün önlenmesi ve nüfus artışını azaltmaya yönelik tedbirler almak gerekir. Yüksek katlı binalara sınırlama getirilmesi, yeni yerleşim alanlarının uzak noktalarda planlanması gibi uygulamaları teşvik etmek gerekiyor. Hava kirliliği açısından elektrikli araçların üretim ve yaygınlaştırılmasını desteklemek gerekiyor. Halk oylamasına gidilmeden, demokratik kurallara hiç uygun olmayan bir. ALİ DEMİRCİ / KONYA. şekilde kapanan, nüfusu 5 binin üstündeki belde belediyelerinin yeniden açılması sağlanmalı. İmar yasalarında yeraltında yapılaşmayı ve doğal çevreye uyumlu evlerin, binaların yapılmasını kolaylaştıracak ve özendirecek değişikliklere gidilmeli. Bina çatılarında yeşil alan kullanımını arttırmaya yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı. İmar yönetmeliklerinde yeşil alan oranı %10 olarak kullanılabilmekte, bu oranı % 100’e kadar serbest bırakılmalı. Depreme dayanıklı yeni nesil ucuz, hızlı ve ileri teknolojik imkânlarla yapılan toplu konut projelerine geçmek gerekmektedir. Temiz ve çevreci enerji üretiminin arttırılması amacıyla, bina çatılarının güneye bakan yüzeylerinin güneş panelleriyle kaplanması belirli yerlerde mecburi hale getirilmeli. Rüzgâr güllerinin yerleşime yakın noktalarda bulunanlarının, eko sisteme yaptığı olumsuzluklar da göz önüne alınarak, denizlerde rüzgâr gülü tarlaları. oluşturulmalı. Trafik sıkışıklığına alternatif olarak, MONORAY uygulamalarının tüm büyük şehirlerimizde yaygınlaştırılması sağlanmalı. Ana arterlerde trafiği yeraltına almaya yönelik olarak, “aynalanmış ikiz yol projeleri”ne geçmek gerekmektedir. Prefabrik yapım yöntemiyle hızlı ve ekonomik yapımının sağlanması, ulaşımla birlikte, daralan alt yapının da bu projeyle birlikte yenilenerek, alt yapının rahatlaması sağlanmalı. Deprem tehlikesine karşı, yok edilen afet toplanma yerlerinin yerine, son teknolojik imkânlardan da yararlanarak geliştirilecek, yüksek ve geniş deniz platformalarının kurulması sağlanmalı. Geniş ve büyük ölçekli kent parkları kurulmalıdır. Bu parkları yaygınlaştırmak, sayılarını arttırarak, tüm şehirlere yaymak gerekir. Bu alanlarda, iklim ve bölgesel şartlarü uygun olarak, doğal yaşamı destekleyici, bitki örtüsü, ağaç çeşidi ve yabani hayvan türlerinin çoğaltılmasını sağlamak gerekmektedir. Ovaların ve verimli toprakların yapı-. laşmaya kapatılması. En azından yapılaşmayı seyreltecek tedbirlerin alınması... Gerçek kentsel dönüşümü yapabilmek amacıyla, ulusal ve uluslararası piyasadan uzun vadeli ve ucuz kredi temin edilerek, halkın bireysel ve biraraya gelerek kendi binalarının yeniden yapılmasına yönelik krediler verilmeli. Sivil havacılığı özendirecek ve önünü açacak düzenlemelere giderek, her şehre “özel pist projesiyle” küçük, sportif havalimanları kurulmalı. İmar planlarında sportif pist bırakma mecburiyeti getirilmeli.. TARIM VE ORMAN Yapraklı, yangına dirençli, kök yapısı kuvvetli karma ağaç türleriyle ağaçlandırma gerçekleştirilmelidir. Tarımın ve çiftçimizin içinde bulunduğu durum göz önüne alınarak, temel gıda maddelerinin üretiminden satışa, pazarlamaya kadar süreçte tarımsal kooreratif birlikleri oluşturarak, bunları organize ederek ve destek vererek, “tanzim satış mağazaları” hayata geçirilmeli.. Tarıma dayalı endüstri geliştirilmeli NURETTIN ERGÜN /ZEYTIN ÜRETICISI TARIM sektörümüzle ilgili veriler, tarımın temel sorunları ve “Bitkisel Tarımda Ulusal Tarım Politikaları” üzerine önerilerimiz aşağıdaki gibidir:  Tarım Bakanlığı bünyesinde Erozyon ve Toprak Planlaması ve İşlenmesi Genel Müdürlüğü adı altında münhasır bir teşkilatlanmaya gidilmeli, bir yandan ülke çapında erozyonla mücadele edilirken, diğer yandan “uygun toprakta uygun tarım yapılması” “tarımsal işletme ölçeklerinin ekonomik yapı ve boyutlara kavuşturulması”, tarım dışı sektörlere kayan kırsal kesimin terk ettiği tarım alanlarının başkasına kiralama yoluyla işletilmesi, birbirinden uzak tarım arazilerinin komşu arazilerle birleştirilerek ekonomik tarımsal işletme şartlarının yaratılması planlamaları ve mevzuatı yapılmalıdır..  Tarıma dayalı endüstrinin ürün bölgelerinde gelişiminin teşviki ve tarla-bağ-bahçedeki nüfusun ekim-bakım ve hasat dışı dönemlerde bu işletmelerde çalışmaları ve tarım ürünlerinin iç ve dış pazara katma değerli ürünler olarak sektörün payını genişletici politikalar geliştirilmeli ve uygulamalar planlanmalıdır.  Devlet-TÜBİTAK-Üniversiteler ve Ziraat Odalarının içinde olacağı Milli Tohumculuk Enstitüsü kurulmalı, bölgelere uyumlu, sertifikalı, nitelikli tohum, fide ve fidan üretiminin ARGE, üretim ve denetimini yapan bir teşkilatlanmaya geçilmeli, Türk tarımının tohumculuk üzerinden tamamen dışa bağımlı hale gelmesi önlenmelidir.  Toprak işleme, ekim, dikim, hasat, harman, nakliye alanlarında kullanılan her türlü tarım makinesi imalatı ülkemizde yapılmaktadır. Bununla birlikte ülkemizdeki tarım işletmelerinin iki milyondan fazlası. Sonucu kararsızlar belirleyecek BUGÜNE kadar yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımızda, araştırmaların hata sınırları içerisinde “Evet ve Hayır” oylarının birbirine yakın olduğunu görüyoruz. Parti aidiyeti ile kesin kararını vermiş olan, Evet veya Hayır oyu kullanacak vatandaşları kampanyalar pek etkilemeyecek. Ancak, referandumun kaderini belirleyecek yüzde 10 gerçekten kararsız bir seçmen kitlesi var. Yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında, kararsızım diyen yüzde 15 - yüzde 20 civarında bir seçmen grubunun olduğunu görüyoruz. Yüzde 20 gerçekten kararsız mı, geçmiş tecrübelere bakarak şunu söyleyebiliriz; Bu kararsızların yaklaşık yarısı, gerçek kararsız değil. Aslında bunlar sandığa gitmeyecek seçmenler. Ben sandığa gitmeyeceğim demek yerine, kararsızım demeyi tercih ediyorlar. En yüksek katılımlı seçimlerde bile katılımın yüzde 90’ın üzerinde olmadığını varsayarsak, katılım ne kadar yüksek olursa olsun, sandığa ilgisiz asgari yüzde 10 civarında bir seçmen grubu her zaman var. Öyleyse, kararsızların yarısının sandığa gitmeyecek seçmen olduğu düşünüldüğünde, yüzde 10 civarında gerçekten kararsız bir seçmen var ki, bunların kararı 16 Nisan’da yapılacak referandumun sonuçlarında hayati derecede önem taşıyor. Adil GÜR. 50 dönümün altında olması nedeniyle işletme ölçeğindeki makine ve traktör kapasitesinde eksik kullanım ve yatırım israfı gözükmektedir. İşlenen tarım arazilerinin traktör başına 100 dönüme ulaştırılması, işletme ölçeklerinin minimum 100-120 dönüme çıkarılması sağlanmalıdır.  Devlet-Üniversiteler-Ziraat Odaları-Gübre Üreticileri’nin katılımıyla Gübre Geliştirme Enstitüsü kurulmalı ve mevcut milli sanayi kapasitemizdeki atıl kapasitenin milli girdilerle tam olarak kullanılmasının şartları araştırılmalı ve geliştirilmelidir.  Tarımsal üretimde ilaç kullanımı toprak ve çevre kirliliği ve insan ve hayvan sağlığı açısından bilinçli uygulamalar gerektirmektedir. Mevcut iç üretimin artırılması ve bilinçli ilaç kullanımı eğitimi, denetimi ve destekleri geliştirilmelidir.  Dünyada azalan su kaynakları suyun verimli kullanımını gerektirmektedir. Kapalı sulama. kanalları ve işletmelerde damlama sulama sistemleri teşvik edilmelidir.. MEDYANIN HALLERİ.  ACİL davalara bakacak ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır.  AKP hükümetinin son 15 yılda peyderpey çıkardığı ve ülkemizin üniter yapısını tehlikeye sokan, Petrol Yasası, Kalkınma Ajansları Yasası, Bütün Şehir Yasası, Vakıflar Yasası gibi yasalara acilen son verilip, Milli bütünlüğümüz tehlikelerden arındırılmalıdır.  Şangay İşbirliği Örgütüne üye ülkelerle hızlandırılmış ve bağımsızlığımızı tehlikeye düşürmeyecek şekilde siyasal, ekonomik, askeri vb. ilişkiler kurulmalıdır.  Gerici vakıfların acilen tespit edilip kamulaştırılması gerekmektedir. Aç insanların karnını doyurmak için devlet eliyle aş evleri kurulmalıdır. Bunun da ötesinde onlara iş imkanları yaratmalıyız.  Komşu devletler ile (özellikle İran, Irak, Suriye ve Rusya ile) ekonomik, siyasal, kültürel, güvenlik, askeri, barışçıl ilişkiler acilen tesis edilmelidir.  Suriye yönetimi ve Beşar Esad ile derhal açıktan barışcıl görüşmeler başlamalı, Türkiye ve Suriye orduları Suriye’ nin kuzeyinde var olan terör örgütleriyle eş güdümlü olarak çalışmalı ve sonunda Suriye toprakları terk edilmelidir.  Komşu devletler olan Irak, İran, Suriye ve Rusya Federasyonu ile bölgesel işbirliği yapılmalı ve Amerika’ nın bölgede kullandığı PKK/PYD, İŞID, El Nusra, Öso gibi terör örgütleri bitirilmelidir.  Irak’ ta bulunan Barzani yönetimiyle olan bütün bağlar derhal kesilmeli, Bağdat yönetimiyle ilişkiye geçilmelidir.  Orta asya Türk dev-. letleriyle Atatürk ilke ve devrimleri ışığında soydaş ve kandaş ilişkiler acilen tesis edilmelidir.  Batı ile ilişkiler aciliyet durumuna göre baştan ele alınmalıdır.  Kıbrıs için Batılı emperyalist devletlerin sıkıştırmalarına anlamlı ve milli bir cevap verilmelidir, Gerekirse KKTC, Türkiye’ye katılmalıdır.  Ege Denizinde bulunan 153 Ada, adacık ve kayalıklar için Yunanistan hükümetine NOTA verilip boşaltılması istenmelidir.  AKP’nin düşündüğü Kanal İstanbul Projesi acilen rafa kaldırılmalıdır. Çünkü, Kanal İstanbul Projesi, Amerika ve batılı emperyalistlerinin işine yarayacak ve Montrö Boğazlar Sözleşmesini değiştirecek niteliktedir.  Yolsuzluk iddialı davalara öncelik verilmeli, çabuk sonuçlandırılmalı ve çalınan menkul, gayri menkuller hazineye devredilmelidir.  Son 15 yılda zengin olanlardan, zenginliğinin kaynağı sorgulanmalı ve yargılanıp hesabını veremeyenlerin menkul, gayri menkul ve banka hesaplarına el konulmalıdır.  FETÖ ile yıllarca iş birliği yapan ve menfaat elde eden, bürokrat, memur, iş adamı, siyasetciler hesap vermeli, yargılanmalıdırlar.  Denetim dışında bulunan tüm fonlar TBMM nin denetimi olacak şekilde hazineye devredilmelidir.  FETÖ’cü siyasiler hemen gözlem altına alınıp, yargılanmaları sağlanmalıdır.  Devlet kurumlarında laiklik ilkesine uymayan giyim ve kuşamdan vazgeçilmelidir.  PKK konusunda hatalı olanlar yargılanmalıdır.. Fatura yine halka çıkacak. KAMU bankalarını zorlamayın faturayı halk ödeyecek. Biliyor musunuz; 2001 yılında kamu bankalarının birikmiş görev zararı ve faizleri için tam 23 katrilyon liralık Ercan DOLAPÇI ercandolapci65@hotmail.com Hazine tahvili verildi. Bunun nedeni hükümetlerin sıkıştıkları zaman kamu bankalarını devreye sokmaları, onlar üzerinden popülizm yaparak oy almaya Fırıldaklara ne oluyor? Rusya’nın tavrı İran tehditmiş! çalışma alışkanlıkları idi. Bir başka deDEVLET Bahçeli’ye karşı en şedit muhalefeti CUMHURBAŞKANI’nın ziyaretleri ve KörRUSYA’nın Erdoğan’ın arzularındaki yeri de ayrı yişle; kamu bankalarını kullanıp halkın MHP’ye yakın olduğu düşünülen çevreler; yani Yenifez’i sarsan İran tehdidi. Telaffuz edilmese de, soru (idi). Moskova ilk yanıtı zaten Rus uçağının vurulgözünü boyayarak halktan oy aldılar, çağgazetesinin keskin sirkeleri, Meral Akşener’ciler, Türkiye ile İran arasında derin bir güvenlik krizi masının yıldönümünde vermişti. Erdoğan’ın sonra da faturayı yine halka ödettiler. Beyaz Türkler, FETÖ’cüler, FETÖ’yle dirsek temasında Trump/Pompeo teması vesilesiyle “tekrarladılar”. Önce söz konusudur. Bugünden geleceğe bakan herÖzel bir bankanın yöneticisi sicil affına olan “yerini bulamamış”ülkücüler yapıyor. Muhalefet Rus yetkililerin ağzından “PKK ve YPG’yi terörist görmü- kes, işin nerelere uzanacağına dair tahminler girmiş şirkete, ne yapıp eder, yeni kredi gerekçeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerdiği sisüretme gücüne sahip olacaktır. İki ülke arayoruz” ve “Suriye Kürtleri masada olmak zorunda” bevermez. Bu kolaylık daha çok kamu bankaları için çıkateme destek vermiş olması. yanları geldi. Yine “güvenli bölge” itirazı eşliğinde “Fırat sında, daha önce yaşanan krizler ideolojikti. rıldı. Buna rağmen zimmet maddesine takılma ihtimali Olabilir... Daha doğrusu, anlaşılabilir... Türkiye’nin reaksiyonları da İran’ın ideolojik olduğu için, maddeyi yumuşatıp, herkese kredi verilmeKalkanı’nın ancak Suriye’nin onayıyla yürür” denildi. ArFakat yeni bir “muhalefet cephesi” türedi: Bunlar, müdahalelerine yönelikti. İlk kez Türkiye’nin dından Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, Suriye hükümetiyle sinin yolunu açtılar. Kamu bankaları yöneticilerinin kredi Bahçeli’nin desteğinden memnun olülke olarak varlığı tehdit edilmiş- için gelen siyasi taleplere direnme imkânı kalmadı. Kürtler arasındaki müzakerelere aracıması gereken AK Partililer... Salih Tutir. İran, Suriye üzerinden Türkilık ettiklerini vurguladı. Bu retoriği Benzer yöntemleri 2000 yılı öncesindeki hükümetna’nın ifadesiyle, “AKP’li fırıldaklar...” ye’yi vurmuş, ulusal güvenliği TSK’nin Rusya Hava Kuvvetleri tarafınler de denemiş, sonunda kamu bankalarını 23 katrilyon Memnun değiller. Bir açığını ya da için ciddi bir tehdit oluşturmuş- Hazine tahvili alacak kadar zor duruma sokmuşlardı. dan vurulması izledi. Moskova; “kaza zaafını yakaladıklarında vuruyorlar. tur. Tıpkı Yemen’den, Husiler Özetle; pislikler bir süredir halının altına süpürülmeye ile oldu” diyerek ilk atılan TSK’yi doğNe vurması, ölümüne saldırıyorüzerinden S. Arabistan’ı vurması başladı, kağıt üzerinde kâr yazsalar da bankaların özelrular pozisyona geçmekle kalmadı, lar... “En çok kimden nefret ediyorsugibi. Dedim ya; önemli ziyaretlikle kamu bankalarının durumu eskisi kadar sağlam salt “başsağlığı” belirtmekle yetinilen nuz?” diye sorulsa, hiçbir arayışa girmeden, ittifakla ler, dikkatle izlenmesi gereken temaslar söz ko- değil. Bu tablo dış kaynaktaki sıkıntıyı iyice ağırlaştırbir açıklama eşliğinde “koordinasyon eksikliği” vurguDevlet Bahçeli’yi işaret edecekler. Öyle bir nefret ki, maya başladı... Unutmayalım; bu büyüyen fatura, harsuyla üste çıktı. Böylece TSK’yi yeni bir beyanat ile “As- nusu... Ekonomik ortaklıklar, “savunma adamcağızın izlediği dizileri bile “saldırı malzemesi” ekonomisi”ne dönüşüyor çünkü. cayıp giden politikacılara değil, yine halka çıkacak. kerlerimiz 10 gündür aynı yerdeydi, Rusya koordinatları yapıyorlar. Böyle düşük ruhlu adamlar. Ahmet KEKEÇ biliyordu” demek zorunda bıraktılar. Ceyda KARAN İbrahim KARAGÜL Erdal SAĞLAM.

(3) 3. 14 ŞUBAT 2017, SALI. z. halklailiskiler@aydinlikgazete.com halklailiskiler@aydinlikgazete.com. HAZIRLAYAN: EMİNE DÖLEK. Rafet BALLI rafballi@gmail.com. TGB’Lİ GENÇLERİN REFERANDUM SLOGANI BELLİ OLDU. VATAN SENDEN ‘HAYIR’ BEKLER TGB’li gençler anayasa değişikliğine karşı mücadele planını açıkladı. TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, ‘Seferberlik ilan ediyoruz. Ellerimizde Türk bayrakları ile meydanlarda olacağız 16 Nisan’da vatanseverlik ipi göğüsleyecek’ dedi. AYDINLIK / ANKARA TÜRKİYE Gençlik Birliği (TGB), referandum mücadelesi için kolları sıvadı. Gençlerin referandumda kullanacağı mücadele sloganı; Vatan Bizden Hayır Bekler, Vatan Senden Hayır Bekler... Türkiye denetimsiz cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliğini oylamak için 16 Nisan’da sandığa gidecek. Tarihi 60 günlük süreçte siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri meydanlarda olacak. AKP iktidarının yasaklarına rağmen ellerinde Türk bayrakları ile her milli bayramı milyonlarla birlikte meydanlarda kutlayan TGB’li gençler, tarihi 60 günlük süreçte yürütecekleri mücadeleyi dün Ankara’daki genel merkez binasında basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. Gençler açıklama boyunca sık sık, “Atatürk gençliği görev başında”. ve “Vatan senden hayır bekler” sloganları attı. 60 günlük süreçte Türkiye’nin dört bir yanında meydanlara ineceklerini söyleyen TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, “Referandum için seferberlik ilan ediyoruz. Bu süreçte ellerimizde Türk bayraklarıyla Türkiye’nin dört bir yanında üniversitelerde, meydanlarda vatanın bizden beklentilerini milletimize anlatacağız. Evet-Hayır kamplaşması yapmadan mücadelemizi yürüteceğiz. Göreceksiniz 16 Nisan’da vatanseverlik ipi göğüsleyecek” dedi.. ‘BELİRSİZ VE KARMAŞA DOLU BİR YÖNETİM’ Getirilmek istenen sistemin Meclis’in ve milletvekillerinin yetkilerini elinden aldığını vurgulayan TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, “Milli egemenliğimizi zaafa uğratacak şekilde yasama, yürütme ve yargı yet-. kileri tek elde toplanıyor. Cumhurbaşkanının partili olmasının yolunu açacak teklif, devletin bütün milleti temsil etme ve tarafsızlık ilkelerini ihmal ediyor. Bu sistem Meclis’e karşı sorumluluğu olmayan, Meclis tarafından denetlenmeyen bürokratların yönettiği gerçek bir vesayete zemin hazırlıyor. Teklif kabul edilirse, iki yıl sonra yürürlüğe giriyor! Bu kritik süreçte, iki yıl boyunca ülkemiz belirsiz ve karmaşa dolu bir yönetim şekline bırakılıyor” dedi.. ‘MİLLET VATANA SAHİP ÇIKMAMIZI BEKLER’ Türkiye’nin terör ve ekonomi gibi öncelikli sorunlarını Başkanlık Sistemi önerisiyle ertelediğini belirten Cengiz, sözlerine şöyle devam etti: Milletimizin önceliği terörün ve ekonomik bunalımın son bulduğu, güvenli, huzurlu ve kalkınmış bir Tür-. kiye! İhtiyacımız, İstiklal Savaşı ruhuyla Amerika destekli terörle mücadele eden Mehmetçiğin ve polisin arkasında birleşmektir. Bu ancak bütün milleti temsil eden güçlü bir Meclis’le mümkündür. Türk gençliği, 2. İstiklal Savaşı zamanlarında milletin geleceği için üzerine düşeni halk oylamasında ‘Hayır’ oyu vererek yapacaktır. Geleceğini ve egemenliğini memleketimizin her karış toprağında büyük bedeller ödeyerek kazanan Türk milleti, yine “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” diyecektir. Milletimiz bizden vatana sahip çıkmamızı bekler. Türk milleti okula gönderdiği kızına, cepheye gönderdiği oğluna her zaman “Vatana millete hayırlı olun” dedi. O temenni boşuna kurulmadı. Vatan bizden ve bu satırları okuyan senden ne ister biliyoruz; Vatan bizden hayır bekler! Vatan senden hayır bekler!. 15 TEMMUZ ŞEHİDİNİN OĞLU:. Evet demeyeceğim AYDINLIK / ANKARA 15 TEMMUZ FETÖ darbe girişiminde şehit olan Yeni Şafak gazetesi çalışanı Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan Cambaz, referandumda “Evet” demeyeceğini açıkladı. Cambaz’ın bu açıklamayı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz’un yanında yer almaktır” dedikten kısa bir süre sonra yapması dikkat çekti.. USMER’den sandık çağrısı İSTİHBARAT SERVİSİ. ‘ARAMIZI AÇIYORSUNUZ’ Cabaz, “Neden evet diyemediğime, oy kullanmayacağıma dair...” başlıklı açıklamasında şunları söyledi: Bizde epeydir milletçe bir partiye, bir kişiye muhtaçmışız gibi hava estiriliyor. Her seçimde istenilenin dışında bir karar verirsek devletin yanıp bitip kül olacağıyla tehdit ediliyoruz. Kulağınızı açın da dinleyin: 15 Temmuz’dan sonra korkacak hiçbir şeyimiz kalmadı! Yetkileri artıp güçlendikçe güçlenen, millete muhtaçlığı azalan muktedirin milletine daha da sağırlaştığı tarihi bir gerçektir. Sayın kravatlılar, biz el ele tutuşup vatan kurtarıyoruz, siz daha hemen ertesi gün söylemlerinizle aramızı açıyorsunuz. Bu kabalığınız ‘Evet’ dediğimizde yerini inceliğe mi bırakacak? Kandırılmalara doyduklarını belirten Cambaz, şu ifadeleri kullandı: Hiçbir savaş hukukuna sığmayacak bir ahlaksızlıkla, görülmemiş bir nefretle kendi savunmasız vatandaşına en zalim yön-. Alpaslan Cambaz. temlerle ölüm kusarak sevdiklerimizi katleden, zihinlerimizde, gönüllerimizde, bedenlerimizde onarılmaz yaralar açan, vatanımıza, yani namusumuza göz diken o alçaklar ortadan kaldırılmadıkça benim gibi şehit yakınlarından bir şey beklemeye hakkınız var mı? Keşke derdimizi anladığınızı görsek, keşke. Şeyh Edebali’nin sözüdür: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ben de benzer bir cümle olarak şöyle diyorum: Haini yaşatma ki devlet yaşasın. Kalp krizinden ölmekte olan birinin kolundaki, ayağındaki açık yaralarla ilgilenilmekten vazgeçilsin artık. Kandırılmalara, oyalamalara, günü kurtarma peşinde olmalara ziyadesiyle doyduk biz millet olarak. Aman ha.... ULUSAL Strateji Merkezi (USMER) ve Eğitim-İş İstanbul 4 No’lu Şubesi’nin önceki gün İstanbul’da düzenlediği “Cumhuriyet Hukuku ve Milli Seferberlik Hükümeti Çalıştayı”nın sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede sandığa gitme çağrısı yapıldı. Çalıştay katılımcıları adına yayımlanan bildiride, içinde bulunduğumuz süreçte milli birlik ve dayanışma ruhunun yaşamsal önemde olduğu vurgulandı. “İktidarın bu koşullarda apar topar bir anayasa değişikliğine giderek Cumhuriyet’in dayandığı temel esasları sarsması, milli birlik ruhuna zarar veriyor” denilen bildiride şu ifadeler yer aldı: “Kuvvetler ayrılığı ilkesi çağdaş demokrasinin temelidir. Siyasal gücün bir erkte giderek bir kişide toplanması milletin denetim yetkisini ortadan kal-. dırdığı için hem demokrasiye aykırıdır, hem de sakıncalıdır. “Türkiye’nin 150 yıllık demokrasi geleneği Meclis temelinde yükseldi. Meclis’ten vazgeçmek, Meclis’i zayıflatmak Cumhuriyet’i zayıflatmaktır. Referandum milleti bölmekte, kutuplaştırmakta, gerginliği artırmaktadır. Demokratik kuruluşlarca yapılan uyarılara iktidar partisi kulaklarını tıkamıştır. O halde görev millete düşüyor. Milletimizi 16 Nisan’da yapılacağı ilan edinen Anayasa referandumunda sandık başına gitmeye, hayır oyu kullanmaya çağırıyoruz. Milletimizi referandum ortamında her türlü baskıya, tertibe karşın milletimizi sağduyusunu korumaya, çatışma ve bölünmeyi derinleştirecek söylemlerden kaçınmaya davet ediyoruz. Ülkemiz için kararlılığımızın ve çabalarımızın ‘hayırlı’ sonuçlanacağına inanıyoruz.”. AKP-Devlet BahçeliAhmet Türk üçgeni. M. ecburen referandumu konuşacağız. Tayyip Erdoğan sıkıntılı. Körfez’e giderken açıkladı. “Şu anda sağlıklı bir anket döneminde değiliz. Anketler gelmiyor desek yalan olur. Asıl anketlerin bize akışı araziye çıkışla birlikte yoğunlaşacaktır. Ben halkımızın henüz cumhurbaşkanlığı sistemini anlama konumuna geldiğine ihtimal vermiyorum” (12.2.2017). Erdoğan anket aynasında gördüklerinden mutsuz Demek ki: Anketlerde “evet”ler önde değil. Yoksa “halkımız henüz anlamadı” demezdi.  Erdoğan cenahı üç alanda zaaflı. AKP’deki kararsızlar. MHP’nin “hayır”cıları. Önemli bir kısmı zaten HDP’den kopmuş seçmen tabanı.  Bugün HDP’ye oy vermiş seçmen üzerinde duralım. İki tecrübeyle başlayalım. İlki: 2010 Anayasa referandumu. Hatırlansın: AKP’nin yargıyı kontrol etme hamlesiydi. AKP açık ara kazanmıştı (%58%42). İkincisi: 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi. Erdoğan kıl payı seçildi. (T. Erdoğan % 51.8, E.İhsanoğlu %38.4, S.Demirtaş %9.8).  Hatırlansın: İkisinde de Erdoğan’ı kazandıran HDP olmuştu. 2010’da: Boykot dediler. 2014’te: Aday çıkardılar.  2017 referandumu... Anlaşılıyor ki, bıçak sırtı sonuçlanacak. Belki: Yüzde 1 ya da 2 farkla. AKP de farkında: Kürt kökenli seçmenin tercihi kritik.  Farklı kaynaklarla konuştum: Bölgeden, Ankara’dan, İstanbul’dan. Öğrendiğim: AKP, iki operasyonu birden yürütüyor. İlki: “İstihbarat” üzerinden. Hedef kitle: “Evet”e uzak duranlar. Öncelikli amaç: Mümkün olanı yapmak. Yani: “Hayır”ı “boykot”a çevirmek.  Böylece: Görüntüde: AKP’ye “evet” denmemiş olacak. Gerçekte ise: AKP’nin kazanması sağlanacak. Malum: HDP’ye oy verenler hâlâ “hayır” havuzunda hesaplanıyor.  İkinci operasyon: Siyasi. Devlet Bahçeli-Ahmet Türk üzerinden uygulanmakta. Projenin sahibi: AKP liderliği.  Önce olgulara bakalım. 17.11.2016: İçişleri Bakanlığı Ahmet Türk’ü görevden aldı. Mardin Büyük Şehir Belediye Başkanı. Demokratik Bölgeler Partisi’nden. DBP, HDP’nin ikizi. 21.11.2016: Türk gözaltına alındı. 24.11.2016: Tutuklandı. Suçlama: Terör örgütü üyeliği. Para aktarma.  Tepkilere bakalım. AKP: Görevden alan irade. Bahçeli cenahı: Ses yok.  Sonra... Anayasa değişikliği süreci başladı. Başkanlık teklifinin Meclis’ten geçeceği anlaşıldı. Ufukta referandum vardı artık. Bahçeli birden “vicdan” frekansına geçti. “74 yaşındaki Ahmet Türk, rahatsızlığı nedeniyle insani boyut gözönünde bulundurularak tedavisine fırsat verecek şekilde tu-. tuksuz yargılanmalı” (12.1.2017). Konuyu kendisi açtı gazetecilere. Kimse sormamıştı. Sonuç: Türk tahliye edildi. Adli tıbbın aksi raporuna rağmen (3.2.2017). Yaratılmak istenen algı: Bahçeli önünü açmış, Ahmet Bey serbest bırakılmıştı.  Türk, Bahçeli’yi karşılıksız bırakmadı elbette. Kendi rolünü oynadı: “Sayın Bahçeli, vicdani bir sorumluluğu yerine getirdi.” “Kendisine teşekkür etmek istiyorum. İmkanım olursa kendisini ziyaret edeceğiz. “ (5.2.2017). Bahçeli de Türk’ü fazla bekletmedi: “ Böyle bir randevu talebi gelmedi. Olursa niye randevu vermeyelim?” (10.2.2017). Görüntü cilalı: Vicdan, sağduyu, geniş görüşlülük, devlet aklı...  Keşke sebep bunlar olsaydı. Öğrendiklerim bir senaryoyu işaret ediyor. Özetleyelim. Bir: AKP’nin beklentisiyle sıkıntısı birbirine bağlı. Beklentisi: HDP’ye oy vermiş seçmeni “hayır”dan vazgeçirmek. Hiç olmazsa “boykot” dedirtmek.  Sıkıntısı: Anayasa değişikliği AKP-Bahçeli ittifakıyla geçti. Referanduma da öyle gidiliyor. Tamam: İttifak, muhafazakâr MHP’lileri “evet”e çekiyor. Fakat: HDP bağlantılı seçmende ise tam tersi. Tepki nedeni.  AKP’nin bulduğu çare: Devlet Bahçeli’ye makyaj yapmak. Ahmet Türk’ün tahliyesi üzerinden. Her şey önceden hazırlandı. AKP penaltıyı kendisi yaratmıştı. Topa vurması için Bahçeli çağırıldı. Kaleci de yoktu nasıl olsa. Sonuç. Gol!  Etkisi oldu mu? Henüz değil. Fakat senaryo tamamlanmadı. Sıradaki sahne: Kameralar önünde Bahçeli-Türk buluşması. Kampanya asıl o gün yükseltilecek.  PKK/HDP olaya nasıl bakıyor? Biliyorlar: “İş”in merkezinde değiller. (Not: Ahmet Türk zaten hiç “merkez”i temsil etmedi.) Bakıyorlar: “Açılım”ın canlandırılması için vesile olabilir mi? İhtimal güçlü değil. Fakat “yedek”te olmasında sakınca görmüyorlar.  Ahmet Türk de bunun işaretini verdi: Bir: “Herkesin yeniden düşünmeye ihtiyacı var. Biz de eksik ve yanlışlarımızı ortaya koymalıyız.” İki: “Diyalogdan başka bir seçenek yok. Umut ediyorum ki kısa bir süre içinde ortak bir akıl ortaya çıkar, silahlar tamamıyla Türkiye’nin gündeminde çıkar” (5.2.2017).  Zaten: “Açılım korosu” da hazır bekliyor. Yeni CIA Başkanı Mike Pompeo Ankara’ya geldi ya. Açılım görevlilerinden Cevat Öneş ekrana çıkarıldı hemen. MİT eski Müsteşar Yardımcısı. Çağrısını yaptı: Türkiye tekrar açılama dönmeliydi (9.2.2017). Görüntü: ABD bayrağıyla “açılım bayrağı” Ankara’da aynı anda hareketleniyor. Son not: Güneydoğu’da referandum notlarını ayrıca yazacağım..

(4) 4. 14 ŞUBAT 2017, SALI. ANKARA İmsak 06:11 Güneş 07:36 Öğle 13:10 İkindi 16:02 Akşam 18:31 Yatsı 19:49 Ankara: 8/-1. d. İstanbul: 16/8. c. İzmir: 17/10. c. Antalya: 16/10. İSTANBUL İmsak 06:27 Güneş 07:53 Öğle 13:25 İkindi 16:15 Akşam 18:44 Yatsı 20:05. d. Adana: 16/9. d. Diyarbakır: 5/-5. c. Erzurum: -4/-11. c. Sivas: 3/-4. k. İZMİR İmsak 06:34 Güneş 07:56 Öğle 13:33 İkindi 16:27 Akşam 18:56 Yatsı 20:13. Tunceli: 2/-6. k. Trabzon: 12/8. c. Zonguldak: 17/7. c. Bursa: 17/7. d. Konya: 4/-2. d. TOPLUM. Zirai ilaç tepkisi:. HAZIRLAYAN: ÖZLEM KONUR USTA halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Soframıza da ürüne de koymayız!. Sevginin yeni ölçüsü burun estetiği oldu! Geçimini örtü alt üretimden salayan Gümrü ailesinin büyüklerinden Düriye Gümrü, iddialar yantlad: “Biz burada doal üretim yapyoruz. Kesinlikle zirai ilaçlar kullanmyoruz.”. DEVRİM DÖNMEZ KOÇAK / ANTALYA ANTALYALI üreticiden ‘biberde zirai ilaç kalıntısı’ iddialarına bir tepki daha geldi. Demre ilçesinde üreticiler toptancı halinde bir araya geldi, ürünlerini biyolojik mücadeleyle ürettiğini belirtti, iddiaları ortaya atan televizyon kanalına tepki gösterdi.. BU ÜLKENİN ÇİFTÇİLERİYİZ Türkiye’de biber üretiminin merkezi olan Demre’de üreticiler, Hükümete yakınlığıyla bilinen bir özel televizyon kanalında, ‘biberlerin uzun ömürlü olması için zirai ilaç kullanıldığı’ iddiasına ateş püskürdü. İlçe merkezinde bir araya gelen üreticiler, “Köylü Milletin Efendisidir”, “ATV Kapatılsın Yerine AVM Yapılsın”, “Çiftçinin Ezilmesine #Hayır”, “Çiftçine Sahip Çık”, “Şamaroğlanı Değiliz Çiftçiyiz”, “Çiftçi Köle Değildir” yazılı dövizlerle önce şehir turu yaptı, ardından da traktörlerinin yönünü Toptancı Haline çevirdiler. Üreticiler adına konuşan Kubilay Fikri Boztepe şunları söyledi: “Bu ülkede çiftçi traktörüne mazot alamıyor. Mahsulü para etmediği için kredi borcunu ödeyemiyor. Tarlalarına haciz, ipotek geliyor. Sebze üreticisinin bütün dertleri bitmiş gibi ne şartlarda ürettiğimizi bilmedikleri, hatta fikirlerinin bile olmadıkları sebzelerimizi meyvelerimizi karaladılar, itham ettiler, iftira attılar.”. İLAÇ KULLANILIRSA YARARLI BÖCEKLER ÖLÜR Zirai ilaç değil, biyolojik mücadeleyle üretim yaptıklarını vurgulayan Boztepe, biyolojik mücadele de kullandıkları yararlı böceklerin, ilaç kullanılması halinde öleceğini söyledi. “Soframıza koymadığımızı sizin sofranıza koymuyoruz” diyen Boztepe; “Biz bu güne kadar saçma sapan uydurmalarla uğraştık. Salatalıklarımıza ‘kamyonda uzuyor’ dediler, domateslerimize ‘hormonlu’ dediler, biberlerimize ‘lastik gibi’ diyorlar. Desinler, biz üretmeye devam edeceğiz. Biz yılmayacağız” ifadelerini kullandı.. Ürünlerimiz kontrol edilir AÇIKLAMANIN ardından çitçiler Aydınlık’a konuştu. Ali Genç, biyolojik mücadeleyle üretim yaptıklarını vurguladı: “Çiftçimizin üzerinden siyasal ekonomik oyunlar oynanmaktadır. Bizim ürettiğimiz bütün ürünlerden numune alınıp, kontrol ediliyor. Ondan sonra piyasaya sürülüyor. Yapılan haber doğru değildir. Biz tamamen doğal ve organik üretim yapmaktayız. Bu haberini tekzip etmediği sürece o kanalı izlemeyeceğiz.” Üretici Müsamettin Akın da üretimde böceklerle yaptıkları biyolojik mücadeleye dikkat çekerek şunları kaydetti; “Yararlı böceklerle, zararlı böcekler yok ediliyor. Bu böcekler önemli rakamlarla satın alınıyor. Yani adamın deli olması lazım, zehir yaptığı zaman bu faydalı böcekleri öldürmesi için aklını kaybetmesi lazım, böyle bir şey mümkün değil...”. Sevgililer Günü’nde tek taş pırlanta reklamlarına alışmıştık. Işıltılı vitrinler, kırmızı kalpli çeşit çeşit ürün... Bu yıl, 14 Şubat hediyelerine botoks, dudak dolgusu ve burun estetiği de eklendi TOPLUM SERVİSİ BUGÜN 14 Şubat Sevgililer Günü... Albenili reklam panoları ve ışıltılı vitrinlerde sunulan hediyeler sevginizin ölçüsünü de belirliyor. Tüketim budalalığı sınır tanımıyor. Son 10 yılda Sevgililer Günü’nün gazete sayfalarını süsleyen hediyesi tek taş pırlanta yerini estetik ameliyat reklamlarına bıraktı. Sevgililer Günü’nde tüketim çılgınlığının ölçüsü kaçtı. Sevginin boyutlarının ölçüsü tek taş pırlantadan burun estetiğine, botoks uygulamasına sıçaradı. Sevgilinizin burnu biraz büyük mü? Üzülmeyin tam istediğiniz gibi bir buruna sahip olacak. 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel fırsatlar sizi bekliyor. İnternette, vapurdaki ekranlarda, yollarda reklam panolarında kırmızı kalpler eşliğinde, “Botoks, dudak dolgusu ve burun estetiği...” ilanları.... ANNEYE MEME ESTETİĞİ HEDİYE! Bir estetik cerrah anlatıyor: Kız arkadaşına ya da eşlerine medikal uygulamalar hatta estetik cerrahi hediye edenlerin sayısı hiç de az değil.. Bu da bir başka cerrahtan: 40 yaş grubundaki erkekler çocuklarının annesi olan eşlerine teşekkür amaçlı liposuction, karın germe, meme estetiği hediye edebiliyor. İşletme ve Finans Profesörü İsmail Melih Baş, Sevgililer Günü’nün kapitalizmin yarattığı özel günler ekonomisinin bir ürünü olduğu görüşünde. Baş, “Sevgililer Günü’nün mitolojik bir geçmişi var ama oradaki sevgi günümüzdeki gibi maddiyata dayanmıyor. Sevgiyi paylaşmanın maddiyata indirgenmesi popüler kültürün bizim kültürümüze yansıması. İnsanlar sevgililer gününde para babalarının kesesini doldurmuş oluyor. Bunu yaparken de karşımızdakine sevgimizi pahalı hediyelerle daha iyi gösteriyormuşuz gibi bir yanılsamaya düşüyoruz. Sevgiyi göstremenin ölçüsü sanıldığı gibi pahalı hediyeler değil” dedi.. ketmesi söz konusu. Güzellik denilen kavram ile kapitalist sistem bizlere Hollywoodvari bir güzelliği dayatıyor. Bizim Karac’oğlan, Aşık Veysel gibi değerlerimizin toprakla ilgili şiirlerinde, türkülerinde yer alan gerçek bir güzellik ve sevgi türü yerini, sistemin dayattığı güzelliğe bırakıyor. Medyada ‘güzel’ diye gördüğümüz kadınların hepsi tek tip ve cinselliği ön plana çıkarılan kadınlar. İnsanlar 14 Şubat’ı boykot edip, o gün birbirilerine mecburiyetten hediye almak yerine içlerinden geldiği zaman hediye almalılar. Kadınlar ve erkekler ise sistemin dayattığı estetik güzellik algısından uzak durarak dış görünüşe değil verilen değere, sevgiye göre bir birliktelik yaşamalılar.. KAPİTALİZMİN TEK TİP KADINLARI Sevgililer Günü’nü sistemin insanları robotlaştırması olarak gördüğünü belirten Melih Baş, sözlerine şöyle devam etti: Tüketim diyince sadece mal ve hizmetlerin tüketilmesi değil artık insanların da birbirini tü-. 65’inde okumanın mutluluğunu yaşıyor. DÜNYAYA geldiği Diyarbakır’da ‘kız çocukları okutulmaz’ zihniyetiyle okula gönderilmeyen Kadriye Pişkin, Yalova’daki Halk Eğitim Merkezi ve Kent Konseyi tarafından açılan kursta 65 yaşında okuma yazma öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor. Okula gidemediği için üzgün olduğunu söyleyen Pişkin, Halk Eğitim Merkezi ve Kent Konseyi tarafından yetişkinlere yönelik açılan kursu duyunca hemen başvurdu-. Mersin’de 12 saatlik inek operasyonu. ğunu anlattı. Okuma yazmayı öğrendikten sonra kendisini hayata yeniden gelmiş gibi hissettiğini dile getiren Pişkin, “Anne ve babam beni okula göndermedi, o nedenle cahil kaldım. Okuma yazmam olmadan önce adres bilmiyordum. Tarif üzerine gidiyordum. Şimdi serbestim. Okuma yazmayı çözdükten sonra kimseye sormadan Ankara’ya, Meclise kadar gidebilirim” dedi. Günlük işlerinde bile oku-. ma yazma bilmediği için zorluk çektiğini belirten Pişkin, “Eşimle yaşıyorum. Telefonuma bir mesaj geldiğinde okuyamıyor ve yanımdakilere okutuyordum. Okuma yazmayı öğrendikten sonra her yere gidebiliyor ve her mesajı da okuyabiliyorum. Kız çocukları okula gitsin. Anne ve babaları engel olmasın onlara, üniversitelere kadar okusunlar. Cahil kalmasın kimse” diye konuştu.. Bine yakın sarsıntı 1008 yapıda hasar Ç. ANAKKALE’nin Ayvacık ilçesinde 6 Şubat’ta meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremin ardından beşi 5 ile 5.3 şiddetinde olmak üzere 850’yi aşkın sarsıntı kaydedildi. İlçede önceki gün saat 16.48’de 5.3 büyüklüğünde bir deprem daha olmuştu. Çanakkale Valiliği, son 1 haftada meydana gelen depremlerde Ayvacık ilçesine bağlı Yukarıköy başta olmak üzere 24 yerleşim biriminde, 872’si konut, 6’sı cami olmak üzere bin. 8 yapının zarar gördüğünü açıkladı. Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, ön hasar tespit çalışmaları sona eren 895 konutta defterdarlık ekiplerince zarar bedeli belirlendi. AFAD Başkanlığından depremzedelerin ilk ve acil ihtiyaçları karşılanmak üzere 500 bin lira ödenek tahsis edildi. Artçı sarsıntılarla hasarın artması göz önünde bulundurularak 1 milyon 500 lira da ilave acil yardım ödeneği talep edildi. Depremlerde yaralanan 8 kişiden. 6’sı taburcu edilirken, tedavi altındaki 2 kişinin hayati tehlikesi bulunmuyor. İlk depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntılarda yaralanma vakası yaşanmadı. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekiplerince 18 küçükbaş, 1 büyükbaş hayvanın telef olduğu tespit edildi. AFAD tarafından bölgeye getirilen 500 yaşam konteynerinin kurulumları tamamlanma aşamasında. Konteyner sayısının 700’e çıkması bekleniyor.. MERSİN Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Arama Kurtarma (MAK) ekipleri, Erdemli İlçesi’nde dereye düşen ineği 12 saatlik operasyonla kurtardı. Besici Hayrullah Ergün ile eşi Durdu Fatma Ergün, dün saat 13.00’de ineklerinden birinin, 60 metre aşağıda kar sularının aktığı dere yatağına düştüğünü fark etti. Olay yerine önce Erdemli İtfaiye Grup Amirliği, ardından da Veteriner Daire Başkanlığından veteriner ile merkezden ekipler geldi. Hayvan yerinden kaldırılamayınca, iş makinesi çağrılarak yol açıldı. Büyükşehir Belediyesi MAK ekibi, gebe ineği sal üzerine yatırarak düştüğü yerden 12 saat sonra çıkardı. Durdu Fatma Ergün, Karakabış adını verdikleri ineğini kurtaran ekiplere teşekkür etti.. Ayvalık’ın vazgeçilmez lezzeti karadiken ÖZEL makas ile kesilen, limon ve zeytinyağı eklenerek yenilen karadiken cinsi deniz kestanesi, Ayvalıklıların sevdiği lezzetlerden. Deniz Emekçileri ve Su Ürünleri Derneği Başkanı Süreyya Dalga, “Başka illere karadiken gönderiyoruz. Ayvalık’ta ise hemen hemen her vatandaş severek yiyor” dedi..

(5) 5. 14 ŞUBAT 2017, SALI. ‘Güvenli imza’ 300 milyon TL getirecek mayı planlıyor. Güvenli dijital imza tüm sektörlerde kullanılmaya başlandığında ise bu rakam yaklaşık 300 milyon TL’ye ulaşacak. Terzioğlu, “İşlem sürelerini yüzde 20 ile yüzde 40 arasında azaltarak hepimizin zamandan da tasarruf etmesine imkan verecek güvenli dijital imza uygulamasının dijitalleşme adına ülkemiz için çok değerli bir uygulama olduğunu düşünüyorum” dedi.. HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN. 3.6758. 3.9040. dolar. avro. . . DÜNYANINen büyük 4. traktör pazarına sahip olan Türkiye’de, TürkTraktör, Ankara ve Sakarya Erenler’de bulunan fabrikalarında 2016 yılında toplam 46 bin 31 adet traktör üretimi gerçekleştirdi. Dün İstanbul’da düzenlenen toplantıda şirketin faaliyetlerine ilişkin bilgi veren TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta, TürkTraktör’ün yıl boyunca yurtiçi pazarda yaptığı toplam satışın 33 bin 605 adede ulaştığını bildirdi. Şirketin yurtdışı satışları ise 2016 yılında 12 bin 625 adet olarak gerçekleşti. “Kuruluşumuzun 62. yılı olan. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. 978 TL cumhuriyet alt›nı. . 88.799 BİST - 100. FASONU REDDETTI MILLI SANAYI DEDI Seramik sektörüne geçen yıl 40 milyon avro yatırım yaparak ithracata başlayan Decovita Seramik’in Kurucu Ortağı Uyan, tesis tanıtım toplantısında milli sanayinin önemine işaret etti RECEP ERÇİN. S. ERAMİK sektöründe faaliyet gösteren Decovita Seramik, ithalatçılıktan üretici ve ihracatçı konuma geçti. Dün İstanbul’da şirketin yeni yatırımına ilişkin düzenlenen toplantıda, geçen yıl Bilecik’teki Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi’nde 40 milyon avroluk yatırımın hayata geçirildiği bildirildi. Toplam 162 bin metrekare arsa üzerine 45 bin metrekarelik kapalı alanda faaliyete başlayan tesiste, ilk etapta hedeflenen 4 milyon metrekare duvar ve yer seramiği üretiminin, iki yıl içinde 10 milyon metrekareye çıkarılması hedefleniyor.. ‘ONLARA ÇALIŞIYORUZ’ Decovita Seramik Kurucu Ortağı Ercan Uyan, toplantıda yaptığı konuşmada yerli üretimin önemine dikkat çekerek, “Avrupa’ya rakip olmak için tesisi de Avrupalı firma ile planladık. Fırın dahil üretim proseslerinde kendi standartlarımızı belirledik. Ama temel hariç, yüzde 95’i ithal. Sanayi tesisi kurarken ithal ediliyor. Sanayide millileşmemiz lazım” dedi. Tesisler ithal edildiğinde 3-5 yıl çalışılıp elde edilen 3-5 kuruşun da yeni bir teknoloji çıktığında ithal edilerek ona yatırıldığı anlatan Uyan, “Yeniden onlara çalışıyoruz. Tesisi kurduğumuzda İtalya’dan geldiler. Bize fason üretim teklif ettiler. Kabul etmedik. Tekstil sektörümüz de fason kolaycılığına kaçmasaydı... Şimdi. dünyanın en büyük markalarına üretim yapıyorlar. Seramikte fasonu kabul etmedik. Her konuda milliyetçi olmamız gerekiyor” mesajı verdi.. YÜZDE 65 İSTİHDAM ARTIŞI Yabancı marka ve kalite algımızı değiştirmemiz gerektiğini belirten Ercan Uyan, istihdam seferberliğine destek vererek 2018’de yapacakları ikinci etap yatırımı da bu yıla çektiklerini söyledi. Tesiste 10 aydır üretim yaptıklarını açıklayan. Uyan, “Önce üretelim sonra konuşuruz’ dedik. İkinci etap yatırımı da derhal başlatma kararı aldık. Ülke olarak kutuplaşmadan, kardeşçe yarınlara yürüyelim” diye konuştu. Ercan Uyan’a ikinci etap yatırımla ne kadarlık istihdam sağlayacaklarını sorduğumuzda, “160 kişilik istihdamımızı 260-670 kişiye çıkaracağız. Nihai hedefimiz 22 milyon metrekare üretim 600 kişiye istihdam. 2017 ciro hedefimiz 150 milyon TL. Bunun 60 milyonu ihracattan gelecek” bilgisini verdi.. ‘Varlık Fonu’nun özelleştirme amacı yok’ TÜRKİYE Valık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bostan, “Fonun borçlanma yetkisi var, karar için henüz erken” dedi. NTV’de katıldığı programda TVF’ye ilişkin soruları yanıtlayan Bostan, Varlık Fonu’nun yıl başından Mehmet itibaren faaliyete geçtiğini haBostan tırlattı. Bostan, varlık satışının temel hedef olmadığını ve TVF’nin uluslararası standartlarda bağımsız denetime konu olduğunu bildirdi. Yabancıların TVF ile ilgilendiğini anlatan Bostan, “Varlık Fonu kendi kaynağını üretir hale gelecektir. Varlık Fonu’nun özelleştirme gibi bir amacı yok” diye konuştu.. Anketi, Merkez’in enflasyon tahmininden yüzde 10 fazla TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Beklenti Anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 8.87 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası Ocak ayı içerisinde açıkladığı enflasyon raporunda 2017 yıl sonu enflasyonunun yüzde 8 olacağını öngörmüştü. Buna göre Merkez Bankası’nın yaptığı anketteki tahmin resmi tahminin yüzde 10.8 üzerinde oluştu. Yıl sonu döviz kuru (dolar/TL) beklentisi ise anket döneminde 3.8807’ye yükseldi. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 3.9553 TL iken, bu anket döneminde 3.9600 TL’ye çıktı. 2017 yıl sonu cari işlemler açığı beklentisi, bir önceki anket döneminde 35.4 milyar dolar düzeyinde bulunurken, bu anket döneminde 35.6 milyar dolara yükseldi. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla 2017 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket dönemine göre değişim göstermeyerek yüzde 2.9 oldu.. Ticaret 28 milyar dolara çıktı 800 Çinli firma fuara bilet aldı ÇİN, 2016 itibarıyla Türkiye’nin dünyadaki ikinci büyük ticaret ortağı oldu. 2015 yılında 27 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaret hacmi, 2016 yılında 28 milyar dolara ulaştı.. BİRÇOK SEKTÖR VAR İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesinde katkı sağlayan China Homelife Fuarı ise bu yıl 1-3 Haziran 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek. Fuara 800’den fazla Çinli firmanın ka-. tılacağı bildirildi. Fuara ilişkin yapılan açıklamada, “Yeşilköy’de düzenlenecek olan fuar, 3 gün süresince tekstil, hazır giyim, kumaş, dekoratif kumaş, ev tekstili, inşaat malzemeleri, ev gereçleri, elektrikli ev aletleri, mobilya, aydınlatma ürünleri, hediyelik eşya, lojistik malzemeler, mutfak ve banyo armatürleri başta olmak üzere pek çok ürünün yer alacağı katılımcı profiline ev sahipliği yapacak” denildi. Uzakdoğu potansiyelinden faydalanmak isteyen girişimcilerin ilgisini çeken fuar. 2009’dan bugüne Brezilya, Dubai, Hindistan, Meksika, Mısır, Polonya ve Ürdün’de Meorient Uluslararası Fuarcılık tarafından düzenlenen dünya çapında Homelife fuar serisinin Türkiye ayağını oluşturuyor.. YÜZLERCE HEYET GELDİ 2016 yılında 12 bin metrekare alanda 50 binin üzerinde ürünün yer aldığı China Homelife Turkey fuarında, Anadolu’dan bin 500 VIP alım heyeti, Avrasya bölgesinden de bin 250 alım heyeti ağırlandı.. Dünya Çocuk İnovasyon Ödülleri Türkiye’de verilecek ELVAN Grubu’nun kurucusu Mustafa Kadiroğlu adına verilen Dünya Çocuk İnovasyon Ödülleri için başvuru süreci başladı. Ödüller için 4 farklı dilde www.childinawards.com adresli bir de web sitesi hazırlandı. Söz konusu site ve yapılan aktivite-. lerle Türkiye ve dünya çocuklarına tanıtılan ödüller, Eylül ayında İstanbul’da yapılacak ödül töreniyle sahiplerini bulacak. Elvan Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, konuya ilişkin açıklamasında, “Dünyada yenilik ve teknoloji denilince ilk. etapta iki yer akla geliyor; 1ABD’deki Silikon Vadisi, 2 -Hindistan’daki Banglore... Biz de bu ödüllerle Türkiye’yi komşu ve çevre ülkeleri de içine alan özellikle Afro-Avrasya bölgesinde yenilikçiliğin adresi haline getirmek istiyoruz” dedi.. 2016’da 800 bininci traktörümüzü ürettik; hem New Holland hem Case IH markalı traktörlerimizin yeni serilerini çiftçilerimizle buluşturduk” diyen Votta, şirketin cirosunun 3.4 milyar TL olduğunu bunun 974 milyon TL’snin yurtdışı satışlardan geldiğini bildirdi. Toplantıda TürkTraktör’ün kurumsal sosyal sorumluluk projesi “Filizlerin Mucizeleri” de tanıtıldı. Proje kapsamında 5 ilde 58 mesleki teknik anadolu lisesi ziyaret edilecek, 3 bin kız öğrenciyle biraraya gelinecek ve seçilen 100 öğrenciye burs ve staj imkanı tanınacak.. $ 56.14. 11.38. . TURKCELL,“güvenli dijital imza” uygulamasını başlattığını açıkladı. Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu’nun verdiği bilgiye göre, evraklı işlemlerin daha güvenli, hızlı ve kolay yapılmasının yanı sıra kâğıt tüketiminin azaltılmasını ve maliyetlerin düşürülmesini sağlayan uygulamayla Turkcell, şirket olarak ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 40 milyon TL katkıda bulun-. Ürettiği 100 traktörden 27’sini ihraç etti. faiz. . . b. petrol. UFKA BAKIŞ. H. Ufuk SÖYLEMEZ. Faks: 0312 467 78 93. ufuksoylemez@aydinlikgazete.com. Sırada onlar (mı) var?. B. ilindiği üzere, 15 Temmuz Amerikancı ve Cemaatçi hain FETÖ’cü darbe teşebbüsünün, etkilerini ve uzantılarını defetmek amacıyla, parlamento içi ve dışındaki muhalefetin de kabul ve desteğiyle OHAL ilan edildi. Buna bağlı olarak da terörle ve FETÖ’yle mücadele etmek üzere üst üste KHK’lar yayınlanmaya başlandı. Ama bir süre sonra OHAL ile alakası olmayan, TBMM’yi by-pass eden, yargı denetimine tabi olmayan, bankacılıktan, Varlık Fonu’na kadar, FETÖ ile de bir ilgisi bulunmayan konularda tartışmalı ve sakıncalı KHK’lar yayınlanmaya başlandı. Bu KHK’lardan birinde, Hazine’ye ait turizm amacıyla tahsis edilen taşınmazlarla ilgili tahsis kararları kaldırılıverdi. Devlet kamu mallarına ilişkin bir manada “müsadere” yaptı. Edimine bağlı kalmadı. Yatırımcıları, turizmin can çekiştiği böyle bir dönemde tam anlamıyla şoke etti-tedirgin etti. Bu gidişle, yarın -yandaş olmayan- özel sektörün mallarına, işletmelerine bir KHK ile el konulabilir mi? Devletle ve kamuyla yapılan sözleşme-taahhüt ve anlaşmalar tek taraflı bir KHK ile “iptal” edilebilir mi? yolunda kuşkular ve tereddütler oluşmaya başladı kamuoyunda. CHP Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu “...bugün bunları yapanlar, yarın bu yetkilerle, keyfi ve siyasi olarak, özel sektörün ve medya sahiplerinin mal ve işletmelerine el koyabilirler, bu Anayasa değişikliği ile önlerinde artık bir engel kalmıyor...” mealinde bir konuşma yaptı. Bu öngörü hiç de uzak ihtimal değil bence. Geçen gün bir işadamı, herkes-hepimiz tedirginiz, iktidarın dayatmacı ve baskıcı tavırlarının ötesinde, hukuka ve yargıya güvenebilmek imkânımızın da giderek kalmayacağını görüyoruz diyerek yakındı bana. Keyfilik, partizanlık, baskı ve hukuksuzluk ortamı toplumu geriyor, yatırımcılar ve işadamlarını ürkütüyor. Merkez medya olarak adlandırılan, yandaş ve havuz medyası dışında kalan medya da bu baskılar altında, tarafsızdengeli-bağımsız bir yayıncılık yapamaz hale getirilmek isteniyor. Medya patronları, yine medyadaki yandaş tetikçiler ve troller vasıtasıyla alenen, takibata uğratılmakla, tutuklanmakla, malına-mülküne el konulmakla doğrudan veya dolaylı olarak tehdit ediliyorlar. Öyle gözü dönmüş ve baskıcı bir ortam var ki, 30 TV kanalından, neredeyse 29’unda, 24 saat hepimizi bezdiren ve bıktıran, nutuklarının konuşmalarının, toplantılarının ve açılışlarının vb. canlı olarak naklen ve kesintisiz bir şekilde yayınlanması bile bu zihniyete kâfi gelmiyor. Referandumda “Hayır” çıkacağının endişesi ve paniği ile bir yandan “Hayır” diyecek yurttaşlara ağır hakaret, suçlama. ve aşağılama içeren konuşmalar ve yayınlar yapıyorlar, diğer yandan örtülü ödenek, havuz müteahhitleri ve Belediyelerin imkanlarını ve Devletin gücünü kullanarak propaganda yürütüyorlar.. ÖNCELİKLE ‘SOKULACAKLAR’ LİSTESİ Hala “benim başörtülü bacım” edebiyatıyla, din istismarcılığı yaparak bu milleti ayrıştıran, bölen TBMM’yi danışma meclisine dönüştüren, bu Anayasa değişikliğini dayatmaya çalışıyorlar. Ben medya patronlarına ve özellikle TÜSİAD bünyesindeki sanayici ve işadamlarına sesleniyorum. Bugün yapılanlar yarın olacakların habercisi niteliğindedir. Referandumdan “Hayır” çıkması için Türkiye’de bugün koşullar ve potansiyel son derecede müsait. Yandaş anketçiler bile bu nedenle tedirgin vaziyette. Partizan bir rektör evet diyor- öğrenciler ise hayır diyor. Dine siyaseti karıştıran imam vaazda evet diyor- cemaat hayır diyor. Eski FB’li şeytan lakaplı Rıdvan Dilmen evet diyor- taraftarlar ise hayır diyor. Statlar da, salonlar da hayır diyor. Kenan Evren’in yaptığı gibi devlet imkânları ve iktidar gücüyle halka evet baskısı yapıyorlar. Ama bu sefer farklı olacak gibi görünüyor. Bu yöntemlerin ters tepeceği ve referandumda “Hayır” çıkacağı görünüyor. O nedenle, medya patronları, TÜSİAD’ın sanayici ve işadamları -parlamenter- demokratik rejime, hukuk devletine, bağımsız ve tarafsız yargıya sahip çıkmak, sizin için artık zor olmamalı. Korkmayın, çünkü korkunun ecele faydası yok. Bugün çıkarılan KHK’larda hukuksuzluk yapanlar, bugün kamu mallarını müsadere edenler, yarın özel sektörün mülkiyetine ve varlığına el koymayı düşünebilir. O zaman çok geç olur. Hiç değilse medyada eşit ve tarafsız bir referandum sürecine imkân verin. Biliniz ki, siz ağzınızla kuş tutsanız bile siyasal İslamcı, radikal ve kinci zihniyet size asla acımaz, tahammül etmez ve yayın hakkı tanımaz. Gelin yol yakınken, sade yurttaşlar kadar cesaretli ve haysiyetli ve yürekli olun. Onurlu, demokrat ve uygar bir Türkiye’de, milli birlik ve bütünlük içinde, demokrasi ve Cumhuriyetimizi yaşatalım. Yoksa sırada büyük olasılıkla siz varsınız, sıra size de geliyor, aklınızı başınıza toplayın, bu son çıkış yolunuzdur. Çünkü eski günlerdeki gibi, “gelen ağam, giden paşam” bile diyemeyeceğiniz bir dönemi getirmek istiyorlar. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demeyin, aksine yılanın öncelikle sokulacaklar listesinde yer aldığınızı unutmayın. Kafanızı deve kuşu gibi kuma gömerek, bu tehdit ve tehlikeyi savuşturabileceğinizi sanmayın. Bizden dostça uyarması gerisi size kalmış!.

Referanslar

Benzer Belgeler

Deretarla-Gül, E. Ailelerin çocuk bahçelerine ve çocuk bahçelerindeki materyallere bakış açılarının incelenmesi. Oyun, Oyuncak ve Çocuk. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi.

İstekliler, son on beş yıl içinde yurt içinde veya yurt dışında kamu veya özel sektörde keşif bedelinin en az 3.000.000,00 ¨ Üç milyon Türk Lirası bina yapım iş

Aydınlık Gazetesi bayilerde satılıyor ancak biz bu önemli habe- ri İşçi Partisi olarak yurttaşlarımıza duyurmak ve Türkiye Suriye kar- deşliğinin daha da sağlamlaşması

Eczanelerden alınabilecek maskeler için bugüne kadar 32 milyon vatandaşımıza Sağlık Bakanlığının doğrulama kodunun yer aldığı mesaj gitmiştir.. Bu Perşembe gününe

İffet ve istikametini Hüseyin Nazım paşa ağzın­ dan dinleyince, hâdiselerin tafsilâtına vakıf olunca, birkat daha Ziya paşaya meclûb oldu.. Ziya paşanın

To conclude, dexmedetomidine is found to be an effective adjuvant to bupivacaine for local wound infiltration analgesia in terms of effective analgesic

Sonuç olarak, endotrakeal tüp kafı inflasyonunda manometre ile basınç ölçümünün klinikte kullanıl- madığını gözlemlediğimiz çalışmamızda kullanılan

DGM Savcısı Binbaşı Ülkü Coşkun, mevlidi düzenleyen Yeni Asya gazetesi yöneticilerinin gözaltı­ na alınması için İstanbul’a yazılı talimat verildiğini