Aydınlık a konuşan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, PKK ya destek iddialarını Türk Hükümeti nin ortaya attığını söyledi

BAYAZI

ABD mengenesi

Serhan Bolluk

Türkiye’yi yönetirmi gibi yapyorlard.

Artk ondan da vazgeçtiler.

Rusya’ya silah kaçakçs muamelesi yap- malarna baknca çkyor bu.

Uça indirmek, Suriye’ye yaplacak son kö- tülük deil. am’a kar çok daha ar tezgah- larn içindeler zaten.

Putin’e ne zarar gelir?

Güldürmeyin adam.

Burada boaz sklan Türkiye’dir.

ABD istihbaratyla deniyor. Doru sözcük

“emriyle”.

Washington emrediyor. AKP iktidar, ülke- mizi kstran mengeneye bir di daha attryor.

Enerji Bakan’nn oturduu koltuktan bakalm m?

Neredeyse tüm enerji girdisi Rusya ve

ran’dan.

ran uçan da benzer bir gerekçeyle indir- milerdi.

Mekanizma ayn. O da ABD emriyle.

Bir Hükümet, böyle eylemlerin altna girer mi?

Ama bouna yazp çizmiyoruz.

Bunlar “Hükümet” deil.

BOP Ebakanl.

Merak bu ya, iki de soru takld aklma.

Bir yumruk da Kars’ta kalkar m?

Ya Devlet Bahçeli?

“Evet” dedii tezkere bütün yabanc ülkeleri kapsyor da...

@aydinlikgazete.com MEHMET ALİ GÜLLER 7’de

3 tuzak: F4, Akçakale, Moskova uçağı

12 EKİM 2012 CUMA - 50 KURUŞ KURULUŞ 1921

6’da

Dalkavukluk tarifesi

ÖZDEMİR İNCE yazdı

‘Babosan Özel’

‘Babasın Barzani’

DENİZ HAKAN 2’de

Misilleme

TÜRKER ERTÜRK 6’da

ISSN 2146-2356

MHP’nin Suriye’ye NATO müdahalesi istemesinin küresel anlamı? “Diyarba- kır’ı merkez yapma” projesin-

de MHP’nin işi ne? İkiz İhanet Sözleşmeleri’nin al- tında Devlet Bahçeli’nin imzası ne arıyor? O imzayı kim attırdı? Küresellik yarı- şını kim kazanacak?

DOU PERNÇEK

MHP yönetimi küresel oyunların

neresinde

8’de

Olağanüstü halin ilanı ve Yeltsin’in rolü

MEHMET PERİNÇEK 13’te

‘TÜRK HALKI İNANMAZ’

Esad, “Suriye PKK’ya destek vermiyor.

Türk Hükümeti, silahlı gruplara verdi- ği desteği meşrulaştırmak için bu id- diaları ortaya atıyor. Türk halkının bu id- dialara inanacağını sanmıyorum” dedi.

‘BEŞ DENİZ BİRLEŞMELİ’

Esad, “Batı Asya Birliği” konusunda da şunları söyledi: “Beş deniz birleşmeli. Bir araya gelerek siyasi ve ekonomik birlik kurmalıdır. Bu birliğin yakın bir gele- cekte sağlanabileceğini düşünüyorum.”

BEŞAR ESAD KONUŞTU BEŞAR ESAD KONUŞTU BEŞAR ESAD KONUŞTU BEŞAR ESAD KONUŞTU ₂

9’da

BUGÜN

KİTAP GÜNÜ

Aydınlık’a konuşan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, PKK’ya destek iddialarını Türk Hükümeti’nin ortaya attığını söyledi

YARIN: ERDOĞAN’LA BODRUM TATİLİ TESADÜF MÜ, DAVET Mİ? YARIN: ERDOĞAN’LA BODRUM TATİLİ TESADÜF MÜ, DAVET Mİ? YARIN: ERDOĞAN’LA BODRUM TATİLİ TESADÜF MÜ, DAVET Mİ?

‘PKK’YA DESTEK VERMİYORUZ’

8’de

HEDEF RUSYA HEDEF RUSYA HEDEF RUSYA

HEDEF RUSYA

Atatürk öldü mü ki?..

MEHMET FARAÇ 9’da

10’da

Provokasyona sazanlık...

SABAHATTİN ÖNKİBAR

yazdı

CIA’dan aldığı istihbaratla Moskova’dan kalkan Suriye uçağını “silah taşıdığı” gerekçesiyle indiren AKP

Hükümeti, Rusya’yı silah kaçakçılığıyla suçlamış oldu CIA’dan aldığı istihbaratla Moskova’dan kalkan Suriye uçağını “silah taşıdığı” gerekçesiyle indiren AKP

Hükümeti, Rusya’yı silah kaçakçılığıyla suçlamış oldu CIA’dan aldığı istihbaratla Moskova’dan kalkan Suriye uçağını ‘silah taşıdığı’ gerekçesiyle indiren AKP

Hükümeti, Rusya’yı silah kaçakçılığıyla suçlamış oldu

RUSYA İZAHAT İSTEDİ

Türkiye, Suriye ve Irak’tan sonra Rusya’yla da karşı karşıya geldi. Uçak kriziyle An- kara, Rusya’yı silah kaçakçılığıyla suç- lamış oldu. Moskova, Ankara’dan “İza- hat” istedi. Uçakta, “Sivil havacılığa aykırı kargo bulunmadığı” anlaşıldı.

MOSKOVA’YLA KIRILMA

asıl hedefin Rusya olduğuna dikkat çe- kerken, yaşananların Türkiye-Suriye ilişkilerinden çok, Türkiye-Rusya Fe- derasyonu ilişkilerinde kırılmaya neden olacağına dikkat çektiler.

‘Ekonomi felç olur’

Doğalgaz ve petrol alımının yüzde 76’sını Rusya’dan yaptığımızı ha- tırlatan Enerji Uzmanı Necdet Pa- mir, “Rusya’dan enerji gelmezse Türk ekonomisi felç olur” dedi.

Suriye: Düşmanca!

Suriye Dışişleri Bakanlığı, uçağın indirilmesinin, “düşmanca ve kı- nanması gereken bir davranış”

olduğunu ifade etti. Türkiye ise uçakla ilgili Suriye’ye nota verdi.

EREN ERDEM 7’de

Uçaktan tank çıkar mı?

‘ALANLARDAYIZ’

Şehit ve Gazi Der- nekleri Başkanları, 29 Ekim’de alan- larda olacaklarını belirttiler. Gazi Ko- ray Gürbüz, “Bizler bu topraklara birer parçamızı verdik, kanımızı döktük.

Tutuklu komutan- larımız suçluysa o zaman tüm ordu suçlu. Bu 29 Ekim bir milat olacaktır”

diye konuştu.

Gaziler: 29 Ekim milat olacak

Balyoz tutuklusu Deniz Kurmay Albay Faruk Doğan’ın ‘29 Ekim çağrısı’na gazilerden yanıt geldi: 29 Ekim’de alanlara çıkacağız

 Üniversite öğrencisi Fahri Töre’ye, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili gö- rüşleri soruldu. Samanyolu TV’de ya- yınlanan ropörtajda dershanelerin önemini anlatan Töre, gittiği dersha- neden üniversiteye giriş sınavının şif- relerini aldıklarını da itiraf etti.

‘Şifreleri verdiler’

10’da

10’da

7’de

CHP’nin “vatandalk” tanmn netletirememesi Anayasa Uzlama Komisyonu görüme- lerini tkad. Komisyon’un CHP’li üyeleri, tanmn Anayasa’da “Türk vatandal” m yok- sa “Türkiye vatandal” m eklinde yer almasnda uzlaamad. Bunun üzerine Süheyl Ba- tum 110 CHP’li vekile anketle görülerini sordu. 90 vekil “Türk vatandal” dedi.

CHP’de ‘Türklük’ anketi CHP’de ‘Türklük’ anketi CHP’de ‘Türklük’ anketi CHP’de ‘Türklük’ anketi

7’de

Sabah’tan Öcalan

reklamı

Hayatça

Ahmet Davutolu, Faruk El ara’y nereden buldu; 28 Nisan 2011 tarihinde The Econo- mist’te, Cumhurbakan Yardmcs El a- ra’nn rejimden ayrabilecei, “some predict that Farouk Sharaa, the vice-president . . . may break with the regime” yazlmt. AKP’nin SE- TA’s ite bu bilgiyi 2012 ubat’nda, Suriye’yi ele alan “Kim Kimdir” üst balkl bir rapora dönütürmütü; alt balk olarak da “Suriye’de aktörler: Rejim, muhalefet, dini yap ve med- ya” seçilmiti. Burada El ara’dan söz edili- yordu. El ara’nn uzun yllar BAAS içerisin- de yer ald; hem Hafz, hem de Bear Esad hükümetlerinde Dileri Bakanl yapt;

sistemi bildii ve muhalefetçe de kabul edile- bilecek bir isim olduu raporda yazlyd.

AKP’nin El Şara açıklaması

Ama SETA’nn raporu sekiz ay öncesine aittir ve eskimitir. Çünkü rapordakinden fark- l olarak bugün El ara’nn ismi, ÖSO’cu mu- halefetin onu kabulü çerçevesinde deil, Su-

riye’deki BAAS sisteminin El ara’y kabulü çer- çevesinde gündeme gelmektedir. Davutolu açklamasnda unlar söylüyordu: “Suriye’de- ki son 20-30 yl içinde sistemi anlama, yönetme kabiliyeti kadar da Faruk ara’nn var . . . Sis- temi herhalde Faruk ara’dan daha iyi bilen yok.” Öyleyse Suriye’deki sistemin El ara’y

kabulü, açklamadaki temel mesele olmaktadr.

Davutolu’nun sistemini çökertemedii Suri- ye’de bir tür Esad’szla yol açmak istedii; ba- ka deyile sistem kalsn, Esad gitsin noktasna geriledii açktr. Bear Esad hükümetinin bu açklamaya yant, Suriye Enformasyon Bakan

Ümran Ez Zabi’nin azndan, “Davutolu’nun söyledikleri, aleni bir siyasi ve diplomatik gaf- tr. Artk Osmanl mparatorluu günlerinde de-

iliz. Türk hükümetine iktidar, Türk halk ta- rafndan kabul edilebilir kiilere brakmasn tav- siye ediyorum” biçiminde oldu. Öneri olarak dahi kabul etmedikleri anlalmaktadr.

El ara’nn bir süredir Bear Esad hükü- metine uzak durduu ve rejimle ters dütüü, geriye çekildii biliniyordu. Hatta bir dönem ül- keyi terk ettii dedikodular dahi çkmt.

imdi Davutolu tarafndan “BAAS sistemini iyi bildii” gerekçesi ile ön plana çkarlmaya

çallmaktadr. AKP’nin Suriye’de BAAS’

devirmeye yönelik onca eyleminden ve haka- retamiz açklamasndan sonra, ÖSO ve El Kai- de ile umduunu bulamayan Davutolu imdi El ara’ya snmaktadr. AKP’nin Suriye’de içi- ne dütüü çaresizliin itirafdr. Nitekim Fran- sz Cumhurbakan Hollande bu çaresiz açk- lamay pek ciddiye almad ve “eer kabul edi- lirse neden olmasn” demekle yetindi. BAAS sistemi ise, yukarda yazdmz

üzere, Davutolu’nu sert bir ya- nt vererek reddetti.

Sınırda

top atışı tiyatrosu

Üstelik Davutolu’nun bu açklamas, Suriye-Türkiye s- nrnda top atlarnn yaan- d bir zamanda geldi. Peki tüm bu snr gerginlii bir ti- yatro mu, sormak duru- mundayz. The National’dan Henri Barkey’in 9 Ekim ta- rihli yazs, bunun böyle ol- duunu zmnen kabul et- mektedir. Barkey Türki- ye’nin beklentisini, “What the Turkish government really hopes is that the United States and Nato will intervene if the crisis escalates, and do the job

for Ankara” biçiminde özetliyordu.

Barkey, Türkiye tarafnn, krizin iddetlen- mesiyle ABD ve NATO’nun devreye girecei;

böylelikle meseleyi Ankara’nn yerine halle- decekleri düüncesinde olduunu yazyordu.

Öyleyse AKP’nin beklentisi ve provokasyo- nu iç içedir, diyebiliriz.

Bununla birlikte, bu provokasyon ancak, ABD’nin söz konusu ökse otuna tutulmas ha- linde söz konusu olabilir. Barkey’in buna ya- nt ise, ABD’nin seçimler öncesinde de, son- rasnda da bu meseleye dahil olmayacadr:

“But the United States will not intervene, now or after the elections...” Barkey yazsnda sa- dece bir koulda ABD’nin mese- leye dahil olaca kaydn

da dümektedir; bu kaydn ise Türkiye’nin beklentileri ile uzaktan yakndan ilgisi bu- lunmamaktadr. Barkey’e gö- re, ABD ancak bir jenosidin gerçeklemesi halinde, “unless there is irrefutable proof of ge- nocide”, Suriye krizine dahil olacaktr. Baka deyile, ordu- nun snrdaki tiyatrosunun tek izleyicisi AKP’dir ve ABD bu- nun bir tiyatro olduunun far- kndadr.

İtidal tavsiyesi

Barkey’in ateli Türkiye’ye, bunu AKP olarak anlamakta bir saknca görmüyoruz, tavsiyesi ise, Bear Esad ile uzun soluklu bir mücadeleyi düünmesi olmaktadr.

te tam da bu srada Davutolu ta- rafndan El ara kefedilmektedir.

Hem bir geri adm, hem de bir çaresizliktir.

ÖSO’cu muhalefetin Suriye’deki güçsüzlüü ve beceriksizlii ile, bunun yaratt çaresizlik ar- tk saklanamamaktadr.

12 EKİM 2012 CUMA BAKIŞ

D ^ENİZ

H ^AKAN ‘Babosan Özel’, ‘Babasn Barzani’

O ^KAN İ ^RTEM

Bir gün;

Frtna dindiinde, Ve gökyüzü tekrar safir camgöbei mavisindeyken, Biz bir tepenin üstünde oturarak,

Seyredeceiz günein öfkeli krmzsn, Erimi kurun denizine batarken.

Bir gün;

Yaamn uzun çabas sona erdiinde, Ve bo ellerimiz kucaklarmzda dinlenirken,

Biz bir tepenin üstünde oturacaz, Ve günlerin tantanal geçit törenini izleyeceiz:

Bir gülümseme ile birkaç gözya ile ve içimizi çekerek.

Bir gün;

Sen ve ben, bir tepenin üstünde oturarak, Gariplikler yapmaktan holanan ve kendimizle alay eden bir kahkaha ile, Balarmz sallayacaz bilgece:

Çünkü hiçbir gün, o zaman göründüü kadar parlak olmamt,

Ve hiçbiri o denli kapkara, bir umut 

barndrmayacak kadar.

Ölüm yıldönümünde Behice Boran’ın

kaleminden Frtna

dindiinde

lker Babu’un, “öncelikli tehdit Kuzey Irak’taki oluumdur” sözünü unutmuyoruz.

imdi Babu Silivri’de; Barzani’yse AKP Kongresinde eref konuu. Kongre salonu

“Türkiye seninle gurur duyuyor” yollu inliyor, medya alk tutuyor. Biz unutmuyoruz ama TSK’da yeni kuaklar unutsun, dorusu, bir daha hiç aklna getirmesin diye TSK imam ha- tiplilere açlyor. Genelkurmay’n itiraz yok- tur; Genelkurmay Bakan Özel, Erdoan’n kendisi için tek çk yolu görerek sarld bom- balarn patlad Akçakale’ye gidiyor ve Ka- ra Kuvvetleri Komutan’na dönüp gülerek,

“Daha iddetlisini yaparz , deil mi?” soru- suyla resim vermeyi baaryor. Medya alk tu- tuyor, “en büyük asker bizim asker” oluyor.

Türkiye siyasal tarihinde bir ‘baba’ vard.

Türkiye’de mantar gibi biten Amerikan üsleri için, ‘üs yok tesis var’ dedi, mam Hatip üstü- ne mam Hatip açt, Said-i Nursi’ye, Gülen’e destek verdi. Refah’n yolunu açt. Artk Cum- huriyet’i savunuyor; egemenlerin ve medyann yeni baba figürlerine ihtiyac var ve açlm dö- nemindeyiz, medya alklyor, “Büyüksün Necdet Özel”, “Babosan Necdet Özel” diyor.

Babu, Doan, Frtna, Örnek Silivri’dedir; Ba- bosan Özel, Babosan Barzani dönemi içindir.

AKP programı, CFR raporu

Resmin küçük bir bölümüdür. Mays aynda önemli bir CFR raporuna deinmi- tim. Rapor TSK’nn öznel ve nesnel kontro- lünden söz ediyor; Ergenekon, Balyoz ham- lelerinden sonra Türkiye egemenlerine 28 u- bat operasyonlarndan ziyade iki önemli ad- ma odaklanmalar gerektiini salk veriyordu:

Harp okullarnn müfredatnn deimesi ve iç hizmet kanunun 35. maddesinin kaldrl- mas. Müfredat deiimi, Barzani’ye “Türki- ye seninle gurur duyuyor” sloganlarnn atl- d AKP Kongresi’nde sunulan 64 madde- lik program önerisinde geldi. 35. madde ise, Hilmi Özkök tarafndan tekrar gündeme ta-

nd. Bu arada, Hollanda’daki De Telegra- af gazetesi, Kürt Yönetimi Bakan Mesut Bar- zani’nin olu Masrur Barzani’nin srailli sa- vunma heyeti ve üç sralli iadamnn sahibi olduu bir Amerikan irketi ile 20 milyar do- larlk silah anlamas yaptn yazyordu.

İsrail’in Asya’daki en büyük müşterisi

De Telegraaf gazetesi bu anlamayla, Bar- zani’nin hükmettii Kürt bölgesinin, srail’in As- ya’daki en büyük müterisi haline geldiini ve s- rail’in, silahlar Kuzey Irak’a Irak-Suriye snrn- dan ulatracan haber verdi. Barzani, Türki- ye egemenleriyle birlikte, Amerika ve srail’in böl- gedeki öncelikli oyuncularndandr. Dolaysyla, Amerika ve srail Türkiye’deki Kürt sorununu Barzani üzerinden çözmek ve bölgede Kürtler’i Barzani liderlii altnda toplamak istemektedir.

Esad’n Suriye’nin Kuzeyi’nde PYD’ye serbes- ti tanmasyla birlikte Türk medyasnda boy gös- teren bütün Türk ve Kürt uzman Amerikallar’n Kürtler’in liderliini PYD’nin deil, Barzani’nin alacan söyleyip durmalarnn ardnda yatan bu- dur. Sanki yeterince tekrarlarlarsa gerçeklee- ceini umar bir halleri var.

‘PKK Baasçı’

AKP Barzanici çözüm için ilk daveti Ke- mal Burkay’a yapmt. Burkay, havalima-

nnda VIP statüsünde karlanmt. Karla- yanlar arasnda vali yardmcs ile “genç siviller”

de bulunuyordu. Burkay’ stanbul emniyeti ko- ruyordu ve Burkay’a yakn Nasname sitesi, PKK’nn Türkiye’de Kemalist, Suriye’de ve Irak’ta Baasist, ran’da Humeynici rejimlerin ibirlikçisi olduunu yazyordu. Temo sui- kastiyle Kürtler’i bir bütün olarak Esad kar- t safa çekme planlarnn ile-

meyeceinin ortaya çkt

günlerde Nasname

“Esad’a hizmet et- meyen her Kürt PKK’nn hedefi- dir” yollu yaz- yordu. Büyük bir dümanlkla ya- zld ve pek abartl olduu kesindir. PKK’nn Suriye konusun- daki tavrn, daha önce KCK iddianame- lerine dayanarak aktar- mtk. ddianamade, avukatla-

rn Öcalan’dan “Suriye’de Kürtler’e belirli haklarn tannmas ve baz belediyelerin ve- rilmesi durumunda, Esad rejimini destekle- yecekleri ve bu konunun Esad’a yazl ve söz- lü iletilmesi talimatn aldklar” söz konusu edi- liyordu. Öte yandan, Öcalan, Esad’n Kürt- ler’e srtn dönmesi durumunda, “muhalif” ha- reketin içinde yer alabilecekleri uyarsnda da bulunmay ihmal etmiyordu.

‘PKK Kemalist’

Buradan bir Baasçlk’a varmak mümkün deil. Ancak Kemalistlik ve Baasçlk “suçla- mas” PKK’ya yalnzca Nasname’nin getirdi-

i bir suçlama deil. Liberaller, AKP’liler, ce- maatçiler, Taraf, Akit gazeteleri zaman zaman benzer suçlamalarda bulunuyor, biliyoruz. Akit gazetesi, “Apo’dan ateist Türk’e hürmet, Müs- lüman Kürt’e hakaret” manetleriyle çkmay

pek sevmekte ve defalarca açklanm baz ol- gular kendi çarpk diliyle hatrlatmay eksik et-

memektedir. Akit’ten aktaryorum, “Bugün ETÖ san olan Dou Perinçek ve Yalçn Kü- çük’ü geçmite törenlerle karlayan ve ba kö-

ede arlayan Öcalan’n, Pemerge-PKK ça- tmalarn engellemek için kendisi ile görümek isteyen eyh Said’in torunu Abdülmelik Frat’a ar hakaretlerde bulunduu ortaya çkt”.

Akit’in söylemek istedii açktr: Apo canavar ve “ateist” Kemalistleri, Barzanici ve s- lamc Kürtler’den daha çok se-

viyor.

Amerikancı, İsrailci,

İslamcı Kürt arayışı

Taraf’n, Akit’in bak Taraf ile Akit’in bakdr ve ngiliz- ler’in pek yerinde söy- leyiiyle, bundan daha ar bir söz söylemeye de gerek yoktur. Ancak bunlarn duyduu büyük rahat- szln temelini görmemiz gerekiyor.

Safn Amerika-srail-AKP ve cemaat yannda tutmu Barzani varken, köken itibariyle laik, tarihinde srail’le ve Barzani’yle çatma bulu- nan, Esad’a “talimat alr almaz” saldrmayan etkili bir Kürt hareketini istememeleri anla- lrdr. Ancak Türkiye Kürtleri Barzani’yi de, Bur- kay olsun, Frat olsun, Zana olsun Barzanici isimleri de kabul etmiyor; demek ki, istemeseler de Öcalan’la müzakereye mahkumlar.

PYD KUK ve ÖSO’ya karşı

Emperyalizmin Ortadou planlar ile Su- riye macerasnn Kürtler’e tarihi bir frsat sun- duu doru. Ancak Suriye Kürtler’inin belir- leyici çounluunu oluturan ve sklkla PKK’nn Suriye kolu olarak anlan PYD kendi frsatn emperyalistlerin yannda yer al- mayarak yaratt. Bölge Kürtleri’yle bir birlik anlamas imzalasa da ne Barzani liderliini, ne dier Kürtler’in Kuzey Suriye’den Esad’a saldrmasn kabul etti. PYD lideri her frsat-

ta açkça “Esad’a da karyz” dedi, ama Esad kart seferberlii baltalayan konumunu sür- dürdü.

Amerika’nın Kürtler’le imtihanı

Amerika elbette PYD’nin durumundan hiç ama hiç memnun deil, ancak kendi kendi- ni düürmü olduu Ortadou batanda Türkiye egemenleri bir yana, Kürtler’den ba- ka oynayabilecei önemli bir aktör de yok. Bu nedenle, bir yandan Türkiye’yi PKK ve PYD’ye kar yattrmaya çalrken, dier yanda bu hareketleri bazen komplolar ve ile- ride büyük olaslkla büyük vaatlerle kendi sa- fna çekmeye çalacaktr.

‘PYD’nin etkisini kırmak’

lk iaretleri almaya baladk. Önce bir Su- riyeli milletvekilinin Kaml’daki patlama ar- kasnda Türk istihbarat olabilecei uyars gel- di. Vekil, Suriye muhalefetini destekleyen güç- lerin Suriye Kürtleri’ni Esad yönetimine kar-

 kkrtmaya çaltn söyledi. kincisiyse, ANF’nin Erbil’de Kuzey Irak Bölgesel Yöne- timi yetkilileri ile Türk, Amerikan ve srailli dip- lomatlar arasnda Kuzey Suriye’de PYD’nin etkisini krmak için gizli görümeler yapld-

nn ortaya çkt haberidir.

BDP’den çatlak ses

Türkiye, Amerika ve srail Irak’la birlikte Suriye’yi de bölme peindeler. BDP ise pek kark. Bir gün Baydemir’in Bülent Arnç gü- zellemesini ve “Ayn Rabba inanyoruz” açk- lamalarn dinlerken, dier gün tezkereye ha- yr oyu ile Selahattin Demirta’n AKP Kon- gresi’ne Barzani davetiyesi için “Biz birlik di- yoruz, siz Barzani çaryorsunuz” çkn ha- trlyoruz. Anlalan, Erdoan’n her zaman- ki esip gürlemeleri bir yana ve tam da bu esip gürlemeler eliinde, Türk egemenlerinin ne bölge ülkelerini, ne de kendi topraklarn

bölmeye itiraz var. Yeter ki ihaleye katlan- lar Amerikanclk’ta, srailcilik’te, slamc- lk’ta kusur etmesin.

Amerika,

srail, AKP ve cemaat yanda Barzani varken, köken itibariyle laik, tarihinde

srail’le çatma bulunan, Esad’a

“talimat alr almaz” saldrmayan etkili bir Kürt hareketini istememeleri anlalrdr.

‘Babosan Barzani’

dönemidir

Musa Kart, 3 Nisan 2012 Cumhuriyet Gazetesi

Behice Boran: 1910 ylnda Bursa’da dodu. Lise örenimi ald Amerikan Kz Lisesi’ni birincilikle bitirdi ve stanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü kazand.

Daha sonra ABD’de Michigan Üniversi- tesi’nde sosyoloji eitimi ald.

Ülkeye dönüünde, 1939 ylnda, An- kara Üniversitesi Dil, Tarih ve Corafya Fakültesi-Sosyoloji Bölümü’ne doçent olarak atand. Ayn yl Yurt ve Dünya ile Admlar dergilerinde yaz yazmaya bala- d. 1946 ylnda çevirmen Nevzat Hatko ile evlendi. ki yl sonra, 1948’de Pertev Nail Boratav, Niyazi Berkes ile birlikte üniversiteden siyasal nedenlerle uzakla- trld.

1950 ylnda, kurucusu ve bakan ol- duu Barseverler Cemiyeti adna, Men- deres Hükümeti’nin Kore’ye asker gön- dermesini knayan bir bildiri yaymlayn- ca 15 ay hapis cezas ald. 1962’de Tür- kiye çi Partisi’ne girdi ve 1970 ylnda, TP’in 4 Büyük Kongresi’nde genel ba- kan seçilerek Türkiye’nin ilk kadn parti genel bakan oldu.

4. Kongre’de alnan ve 12 Mart Dar- besi’nin ardndan TP’in Anayasa Mah- kemesi tarafndan kapatlma nedeni ya- plan, “Türkiye’nin dousunda Kürt halk

yaamaktadr” karar gerekçe gösterile- rek 15 yl hapis cezasna çarptrld.

1974 ylnda çkarlan genel afla serbest kald ve 1975 ylnda yeniden TP genel bakanlna seçildi. 12 Eylül Darbesi’nin ardndan yurt dna çkt. 10 Ekim 1987 tarihinde yaama veda etti.

Çaresiz Davutolu’nun Suriye kumpanyas

24/19

12.46 15.55 18.23 19.49

13.02 16.09 18.38 20.05

13.09 16.19 18.47 20.11 16/26

30/25 9/16

36/25 10/21

18/8 10/22

18/25

4/16

14/26 13/24 10/18

10/21

14/28

7/17

10/18

12 EKİM 2012 CUMA

17/29

STHBARAT SERVS

Balyoz Davası’nda 18 yıl hapse mahkum edilen Deniz Kurmay Albay Faruk Do- ğan’ın askerhaber.com internet sitesi üze- rinden gazilere gönderdiği mektuba yanıt geldi. Tutuklu askerler adına Doğan ta- rafından kaleme alınan mektupta, “Vatanı için canını feda eden sizler, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun vahametini en derinden anlayabilecek kimselersiniz.

Bu 29 Ekim etkinliklerine katılımı- nız ve Mustafa Kemal’in askerleri- ne vereceğiniz destek, tarihe altın harflerle nakşedilecek” ifadeleri yer almıştı.

Aydınlık’a konuşan gaziler 29 Ekim’de alanlarda olacağını be- lirterek şunları söyledi:

‘Oynanan oyunları görüyoruz’

Gazi Koray Gürbüz: Komutanlarımı- zın vatan hainliğiyle suçlanmalarını idrak edemiyoruz. Oynanan oyunları görüyoruz.

Türk ordusunu küçültmek için kimlerin ne yaptığını biliyoruz. Ordu, ABD empre- yalizmi karşısında bir güç olduğu için güç- süzleştirilmek isteniyor. Biz Mardin’de

Hakkari’de ölüme koştuk. Biz ora- daki askerlerle beraber görev yaptık. Eğer onlar suçluysa tüm ordu suçlu.

29 Ekim Cumhriyet Bayra- mı’dır. Aynı zamanda vatan hainlerine de tepkidir. Bu 29 Ekim bir milat olacaktır. Halkı uyarmak istiyoruz. Bizler bu top- raklara birer parçamızı verdik, ka-

nımızı döktük. Gaziler ve şehit ailele- ri bu ülkenin kurtulmasında söz sa- hibidir. Amerika uşaklarının istediği Suriye savaşının bir parçası olmak istemiyoruz. Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözünün cahil- ce boşaltılmasını istemiyoruz. Her- şeyden önce onurlu bir dış po- litika istiyoruz. Bu yüzden 29 Ekim’de alanlardayız.

‘Komutanlarımızla beraberiz’

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Gazi Reşit Can: Biz bu çağrıya her zaman amadeyiz. Bugün Atatürk’ün bıraktığı

resmi bayramların bir anlamı bıra- kılmamıştır, çünkü yitirilmiştir.

Amaç ülkeyi Atatürk’süzleştir- mektir. Cumartesi Tandoğan Meydanı’nda teröre karşı halk mitingi var. Eğer başkent Tan- doğan’ı doldurursa, komutanı- mızın yaptığı çağrı da bir nebze ce- vap bulmuş olur. Gönlümüz de kendimiz de onlarla beraberiz.

‘Bu vatan bizim demek için...’

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Ye- timleri Kayseri Şubesi Başkanı Gazi Ali Yavuz:

Biz her zaman terörle mücadele eden- lerin yanındayız. Biz terörle mücadeleye engel olanların da karşısındayız.

Şehit aileleri ve gaziler olarak bu vatan için bedel ödedik, öde- meye de devam ediyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’dır.

Cumhuriyetimize sahip çıkıyo- ruz. Biz zaten her zaman alan- lardayız. 29 Ekim’de Cumhuri- yet’imize sahip çıkmak, bu vatan bizimdir için demek için yine meydanlarda olacağız.”

Sosyalist hareketin önderlerinden Hikmet Kı- vılcımlı’nın ölümünün 41. yıldönümünde açık- lama yapan İşçi Partisi Genel Başkan Yardım- cısı Arslan Kılıç, Kıvılcımlı’nın mücadale ada- mı olduğunu söyledi. Kılıç, Kıvılcımlı’nın genç kadrolara Bilimsel Sosyalist teoriyi taşıyanların başında geldiğini

belirterek şunları söyledi: “Kıvılcımlı, sosyalist saflardaki dağınıklık ve par- çalılığa karşı her za- man birliği ve ör- gütlü mücadeleyi savundu. Türkiye devriminin önün- deki adımın Milli Demokratik Dev- rim olduğunu ve bu aşamanın progra- mının da Kemalist

Devrim’i tamamlamak olduğunu savundu. Hik- met Kıvılcımlı, Cumhuriyet Devrimini gerçek- leştiren askeri güç olmasının, Türk Ordusu’na milli ordu olmayı dayattığını, Cumhuriyet Dev- rimi’nin geleneklerine bağlılık görevi yükledi- ğini vurguladı. Bu özellik ve görevden kaçınıl- ması halinde, ordunun milli ordu ve Türkiye Cumhuriyeti Ordusu olmaktan çıkacağını an- lattı. Ölümünün 41’inci yıldönümünde onun devrimci anısına layık bir anmanın ancak bu derslerin hatırlanması ve onlardan öğrenilme- si ile mümkün olacağını belirtiyoruz.”

Albay Faruk Doğan’ın çağrısına gazilerden yanıt:

‘29 Ekim’de alanlardayız’

Şehityakınlarıvegaziler

CumartesigünüTandoğan’da

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul Yetimler Der- neği Ankara Şubesi 13 Ekim Cumartesi günü saat 13:00’de Ankara Tandoğan Meydanı’nda ‘Teröre Kar- şı Halk Mitingi’ düzenleyeceğini açıkladı. Artan terör olaylarının protesto edileceği mitingde siyasi parti tem- silcileri yerine şehit yakınları ve gazilerin konuşma ya- pacağı belirtildi. Miting alanında sadece Türk Bayrağı ve Atatürk posteri taşınacağı duyuruldu. Siyasin par- tilerin terörü bitirmek yerine taviz verdiği belirtilen çağ- rı metninde “Gaziler olarak biz, ülkeyi bölmek iste- yen ve bu gücü dayandıkları emperyalist ülkelerden alan terör örgütlerine karşı doğru bir siyaset uygu- lanmasını talep ediyoruz. Buradan tüm siyasi parti- lerimizi uyarıyoruz; sesimize kulak veriniz. Vatanımızı bölmeye, birliğimizi yok etmeye kalkışmayınız” denildi.

Ölümünün 41. yılında

Hikmet Kıvılcımlı

Burdur Sivil Toplum Platformu Başkanı Ke- mal Arslan, Burdur ili ve çevresinde kurulu bu- lunan mermer ocaklarının çevreyi ve doğayı tahrip ettiğini söyledi. Burdur’da 2007 yılın- da 30 civarında olan mermer ocağı sayısının 2011 yılında 270’e ulaştığını, bölgede 257 sa- hanın daha ihaleye çıkartıldığını anımsatan Arslan, “AKP İktidarının getirdiği bir dü- zenleme ile 25 hektar-

dan küçük maden-mer- mer sahaları ya da re- zervi 5000 metre küpten az gösterilen mermer ocakları için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) zorunluluğu kal- dırıldı. Hiçbir ön koşul is- tenmeden mermer ocak-

larına ruhsat verildi. Bu ocakların yerleşim böl- gelerinin üstünde ürettikleri toz, yarattıkları gürültü ve sarsıntılar yollarımızda ve doğal ya- pıda tahribata yol açtı. Mermer tozu verimli tarım arazilerimizin toprak yapısını bozdu”

diye konuştu.

Burdur Gölü havzasının da tahribatla kar- şı karşıya olduğunu belirten Arslan “İçme ve tarımsal sulama amacıyla çıkarılmış yer altı su kaynaklarının mermer ocaklarına tahsisi ya- sak olmasına rağmen önlenememesi nedeniyle fazla çekilen yer altı suları tehlike sinyali vermektedir. Sulak alanların özel hükümler- le korunma altına alındığı bir dönemde Göl- ler Bölgesi olarak tanımlanan Burdur ve çev- resinde ki 7 adet sulak alandan sadece Burdur Gölü için 2007 yılında Koruma Yönetim Pla- nı kabul edilmiş, aynı zamanda Ramsar Sulak Alanlar Korumasında olmasına rağmen Bur- dur Gölü havzası, mermer ocakları talanından korunamamıştır” dedi.

Göller yöresinde mermer tehlikesi

Kemal Arslan Albay

Faruk Doan

Koray Gürbüz

Reit Can

Ali Yavuz

Kvlcml

Hikmet

TOPLUM SERVS

AKP Hükümeti’nin hekimlere “ya has- tane ya muayene” tercihi getirdiği

‘Tam Gün Yasası’na ilişkin tartışma- lar devam ederken bir öneri de İs- tanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Yunus Söylet’ten geldi. Akşam Gazetesi’ne konuşan Prof. Söylet, ya- sanın ardından İÜ’de 270 öğretim üye- sinin ayrıldığını belirterek şunları söyle- di: “Dört yıldır bir türlü netleşmeyen şey- lerden ötürü bu insanların motivasyonunu çok kırdık. Bu insanların yaklaşık 300 kadarını İÜ’den kaçırdık. Bu arada bunların bir kısmı ücretsiz izin- le bağlarını koparmadılar ama bizden uzaklaştılar.

Böyle 270 kişi var.”

Başbakan’a illettiği raporun ayrıntılarından da sö- zeden Söylet, Tam Gün Yasası’na çözüm olarak da

“muayenehanelerin sistemin içersine alınarak bü-

tün işlerin döner sermaye üzerinden yürü- tülmesi ve denetleme yetkisinin üçüncü bir tarafa verilmesi” önerisinde bulun-

du.

‘Şirin gözükme çabası’

Prof. Söylet’in önerisini değerlen- diren İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ise,

“Üniversiteleri finansal ve idari yönden desteklemeyen hiçbir yaklaşım çözüm olarak görülemez” dedi. Dr. Çerkezoğlu şun- ları söyledi: “Tamamen popülist bir öneri ve sa- mimiyetten uzak. Rektörlük seçimleri öncesinde öğ- retim üyelerine şirin gözükme çabası. Hiçbir karşı- lığı olmayan bir söylem. Çünkü mevcut Sağlık Ba- kanlığı’nın ve Başbakanlığın uyguladığı politikanın kapsamı biliniyor. Üniversitelerde kapsamlı bir po- litika güdülüyor. Şimdiye kadar atılan adımların hiç- biri bu ve buna benzer önerileri karşılamaya dönük

olmadığ için samimi olarak değerlendirilemez. Öğ- retim üyelerinin teşvik göreceği bir eğitimin esas alı- nacağı ama hiçkimsenin de özelde çalışamayacağı bir üniversite olmalıdır. Şu anda bütün kamu üni- versiteleri çökertilmek üzere. Bu nedenle üniversi- teleri finansal ve idari yönden desteklemeyen hiç- bir yaklaşım çözüm olarak görülemez.”

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu

Söylet’in ‘Tam gün’ önerisi samimiyetsiz

STHBARAT SERVS

İstanbul Barosu Genel Kurul Toplantısı 13-14 Ekim’de Haliç Sütlüce Kongre Merkezi’nde ger- çekleşecek. Toplantının ikinci gününde yapılacak se- çim ile yeni başkan ve yönetim kurulu belirlenecek.

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun desteklediği mevcut başkan Ümit Kocasakal, Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun desteklediği Rıza Saka, Önce İlke Çağ- daş Avukatlar Grubu’nun diğer adayı Eski İstanbul Barosu Başkanı Muamer Aydın, Çağdaş Avukatlar Grubu, Katılımcı Avukatlar Grubu ve Özgürlükçü Hukuk Platformu’nun desteklediği Filiz Keresteci- oğlu başkanlık için yarışacak. Yaklaşık 30 bin avukatın oy kullanacağı İstanbul Barosu seçiminin

yanısıra İzmir ve Ankara Baroları da haftasonu seçim heyecanı yaşayacak.

Vaatler sıralandı

İstanbul Barosu başkan adayları, sayılı gün kalan seçimleri Aydınlık’a değer- lendirdi. Avukat Muammer Aydın geçmiş başkanlık döneminde eksik kalan işler ol- duğunu belirterek “Mevcut yönetim bu

eksiklikleri giderecek bir çalışma yürütmedi. Hu- kuksuzluk sadece Ergenekon, Balyoz davalarında gö- rüldü. İstenildiğinde avukatların yanında durulma- dı. İstanbul Barosu bütün davaları takip etmelidir.

Örgütsüz bir İstanbul Barosu ricacı olur, talepçi ola- maz” diye konuştu.

Baro için avukatlık mesleğinin öncelikli olduğu- nu ifade eden Avukat Rıza Saka ise “Daha çok si- yasetin konuşulduğunu görüyoruz. Güçlü bir yargı-

dan söz edebilmek için güç- lü bir savunmanın gelişme- si lazım. Mesleki sorunlar hukuk fakültesi eğitimden başlayıp stajla ve büro aç- makla devam ediyor. Baro hukuk fakülteleriyle iç içe olmalı. Staj için üniversite- lerle işbirliği yapmalı, genç meslektaşlarımızın yanında olmalı” şeklinde konuştu.

Avukat Filiz Kerestecioğlu da ‘Bizler yüzde 99’uz sloganıyla hareket ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Mesleğe yeni başlamış gençler, üc- retli çalışanlar, stajerler, kadın avukat- lar olarak yüzde 99’uz. Meslek sorun- larımıza çözümler getirecek bir sosyal baro oluşturmak istiyoruz. Genç mes- lektaşlarımız için ortak bürolar, adliye ve barolarda kreşler ve nitelikli bir baro kütüphanesi kurmak istiyoruz.

Mahallelerde halka başvuru yollarını öğ- retebileceğimiz hak minibüsü proje- miz var. En

önemlisi ise avukatın dim- dik ayakta durabilmesini sağlamak. ‘sadece’ yüksek siyaset yapılmasına karşı- yım. Ülke siyasetine dair elbette sözümüz olacak.

Hukuk siyaseti de bir si- yasettir. Haksızlık nerede olursa orada olacağız.”

İstanbul Barosu’nda

başkanlık yarışı heyecanı

Av. Rza Saka

Av. Filiz Keresteciolu Av. Muammer Aydn

Türkiye’de bu yıl ilk kez kutlanan 11 Ekim Dünya Kız Günü’nde açıklama yapan Emniyet Genel Müdürlüğü, kayıtlara göre 18 yaş altı 417 kız ço- cuğunun kayıp olduğu bilgisini ver- di. Kayıp çocuklar kız çocuklarından çoğu 3 ile 10 yaşları arasında. Genel Müdürlük, Türkiye genelinde bin

800 kayıp çocuğun arandığını belir- tirken, çocukların bin 600’ünün 13- 18, 200’ünün ise 0-12 yaşları arasın- da olduğu kaydedildi. Kayıp çocuk- larının çoğunluğunun Sosyal Hiz- metler ve Çocuk Esirgeme Kuru- mu’ndan kaçan çocukların olduğu ifade edildi.

EmniyetGenelMüdürlüğü:417kızçocuğukayıp

Kütahya’nın Simav İlçesi’nde, 19 Mayıs 2011’de meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından, TOKİ’nin yaptığı evleri satın alıp yer- leşen depremzedeler, TOKİ’nin yalnış hesap yapıldığı gerekçesiyle ek ödeme istemesini pro- testo etti. Konut başına 2 bin ile 12 bin lira ara- sında değişen fark isteğinin geri çekilmesini is- teyen depremzedeler evlerinin anahtarlarını yere attı.

TOKİ depremzedeye anahtar attırdı TOKİ depremzedeye anahtar attırdı TOKİ depremzedeye anahtar attırdı

Rektör Yunus Söylet

Dr. Ali Çerkezolu

Aydınlık okurları gazete sattı

AYDINLIK / ANKARA

Aydınlık okurları gazetemizin Beşar Esad ile yaptığı röportajı duyurmak için Ankara cadde ve sokaklarında Aydınlık sattı. Ankaralılar Aydınlık haberine yoğun ilgi gösterdi. Okur- larımızla birlikte Aydınlık satan İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey şunları söyledi:“Ay- dınlık Gazetesi her zamanki gibi yine son derece olağanüstü bir ha- bere imza attı. Meşru Suriye hükü-

metinin Devlet Başkanı Sayın Beşar Esad’la önemli bir röportaj yaptı. Sa- yın Beşar Esad Akçakale’nin pro- vokasyon olabileceğini, Türkiye ile bir sorunlarının olmadığını soru- nun AKP iktidarından kaynaklan- dığını belirtiyor. Çok önemli bir ha- ber bu. Aydınlık Gazetesi bayilerde satılıyor ancak biz bu önemli habe- ri İşçi Partisi olarak yurttaşlarımıza duyurmak ve Türkiye Suriye kar- deşliğinin daha da sağlamlaşması için Aydınlık satıyoruz.”

12 EKİM 2012 CUMA

*Serbest piyasa satış fiyatları

İMKB-100 Cumhuriyet

Perşembe 1,8096 Çarşamba 1,8147

DOLAR EURO BORSA ALTIN

Perşembe 2,3411

Çarşamba 2,3391 Perşembe 69.597,69

Çarşamba 68.426,31 Perşembe 707.00 TL Çarşamba 707.00 TL

Çin İnşaat Bankası Başkanı Wang Hongz- hang, Ekim ayında büyük bir kazanç sağla- mak için 15 milyar dolar harcamaya hazır ol- duklarını açıkladı. Financial Times’a konuşan Hongzhang, “Bazı bankaların satışı onaylandı.

Biz doğru seçimi yapmak için araştırıyoruz”

dedi. Wang, Avrupa’da 15 milyar dolar harca- yarak bir bankanın tamamını veya hisselerinin bir kısmını satın almak istediklerini söyledi.

Orta Vadeli Plan’daki rakamlar tutarsız

Çin Avrupa’dan banka satın alacak Volvo’nun 100 km’de 23.88 litre başarısı

Volvo Kamyon, kısa bir süre önce kamyon ve çe- kicilerinin sağladığı yakıt tasarrufunu göstermek için noter huzurunda Bolu - İstanbul arasında bir test sürüşü gerçekleştirdi. Test sürüşünde kullanılan 38.5 ton katar ağırlığındaki I-Shift şanzımanlı Volvo FH 460 4x2 Euro 5 çekici, 100 km’de 23.88 litre yakıt tüketimiyle Volvo’nun ya- kıt tasarrufu konusundaki iddiasını kanıtladı.

Yakıt tasarrufunun yanı sıra en üst seviyede işle- tim süresi ve düşük bakım maliyetleri ile de müşterilerinin karlılığını arttıran Volvo kamyon ve çekiciler, büyük maliyet avantajları sağlıyor.

Çelik İihracatçıları Birli- ği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, çelik sektörünün ihracatta artış ivmesi ya- kaladığını, Almanya’nın ardından Avrupa’da ikinci sıraya, Brezilya ve Ukrayna’yı geride bıra- karak dünya sıralama- sında da 8’inciliğe yük- seldiklerini açıkladı. Bir-

liğin temel amacının ülke ihracatını artırmak olduğunu belirten Ekinci, “2011 yılında 15.3 milyar dolar ile Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 11.6’sını gerçekleştiren çelik sektörü, Türkiye’nin 2023 yılı 500 milyar dolarlık toplam ihracat hedefi içinde 55 milyar dolarlık pay al- mayı, hatta bu rakamın daha da üstüne çıkmayı gaye edinmiştir” dedi. Bu hedef doğrultusunda sektörün büyük bir yatırım atağına geçerek, üretimini 2012’nin ilk 8 aylık döneminde 2011’in aynı dönemine göre yüzde 9.2’lik artışla 24.1 milyon tona çıkardığını anlatan Ekinci,

“Bu sayede Brezilya ile Ukrayna’yı geride bıra- karak dünya çelik üreticileri arasında 8’inci;

Avrupa’da ise Almanya’nın ardından 2’nci sıra- da yer almayı başardık” şeklinde konuştu.

EKONOM SERVS

İç talepteki daralma sonucu sürekli aşağı yönlü revize edilen ekonomik büyümeye rağmen, makro gösterge- lerle iyi tablolar çizilse de ticari ilişki- lerde işler ters gidiyor. Bunun en önemli göstergelerinden olan karşılık- sız çek sayısı 2012 yılında rekor düzey- lere çıktı. Eylül ayında mahkemeler ta- rafından Merkez Bankası’na yapılan bildirimlere göre karşılıksız çek kestiği için verilen yasaklama kararı sayısı ge- çen yılın aynı ayına göre 13 kat artışla 43 bin 380 adet oldu. Geçen yıl Ey- lül’de haftalık ortalama 717 adet düze- yinde olan yasaklama kararı sayısı, bu yıl Eylül ayında 10 bin 970 adete yük-

seldi. 9 aylık birikimli yasaklama kararı sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 604 oranında artışla 337 bin 663’e ulaştı.

İbraz edilen çek sayısı azaldı

Merkez Bankası ve Bankalar- arası Takas Odaları Merkezi (BTOM) verilerine göre Ey- lül ayında ibraz edilen çek sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 52 oranında azalmayla toplam 1 milyon 94 bin 419 adet düzeyine gerile- di. Toplam ibraz edilen çek tutarı yüzde 26.7 azalışla 24

milyar 93 milyon 471 bin lira dü- zeyinde gerçekleşti. İbraz edilen çek sayısı bir önceki aya göre yüzde 31.8, çek tutarı yüzde 18.8 oranında geriledi.

Karşılıksız çek sayısı 609.742 adede yükseldi

Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan karşılıksız çek sayısı Eylül ayında geçen yı- lın aynı ayına göre yüzde 5.5 aza- lışla 50 bin 850 adetten 48 bin 40 adete geriledi.

Eylül ayı gerçekleşmesiyle birlikte birikimli karşılıksız çek sayısı geçen yılın aynı dönemine

oranla yüzde 48.7 artışla 410 bin 34 adetten 609 bin 742 adete

yükseldi. Eylül ayında ibraz edilip karşılıksız çıkan çek adeti ve çek tutarının, ib- raz edilen çek adeti ve tuta- rı içindeki payı geçen yılın aynı ayına göre artarken, bir önceki aya göre geriledi.

BTOM verilerine göre ibra- zında karşılıksız kalan çek adedi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33.3 oranında azalışla 45 bin 906 adet, ibrazında karşılıksız kalan çek tutarı yüzde 1 azalışla 1 mil- yar 135 milyon 247 bin lira ola- rak açıklandı.

2011 yılı Eylül ayında karşı- lıksız çıkan çek adeti sayısının ibraz edilen çek adetine oranı yüzde 3.01 düzeyindeyken, 2012 yılının aynı ayında yüzde 4.19 olarak belirlendi. Geçen yıl Ey- lül’de yüzde 3.5 düzeyinde olan karşılıksız çıkan çek tutarının toplam ibraz edilen çek tutarına oranı ise yüzde 4.71 oldu.

Yılın ilk 9 ayında karşılıksız çek sayısı 609.742 adete

yükselirken, kesilen karşılıksız çekler için mahkemelerce verilen yasaklama kararları yüzde 604 artışla 337.663 adete ulaştı

Sayı :2012/389 Esas

MALİYE HAZİNESİNE İZAFETEN İSTANBUL MUHAKEMAT MÜDÜRLÜĞÜ vekili tarafından davalı KAYYIM aleyhine açılan gaiplik ve tescil davası nedeni ile;

Davacı vekili dava dilekçesi ile dava konusu Fatih İlçesi, Sinanağa mahallesinde bulunan 2312 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın maliki Ab- dullah oğlu Halil Hilmi’nin (tapu kayıtlarında yanlışlıkla Halit olarak yazılmış) gaip olması nedeniyle İstanbul 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2002 tarih ve 2001/1027 esas 20002/378 karar sayılı kararı ile İstanbul Defterdarı kayyım tayin edildiğini, İstanbul Sulh Hukuk Mahkeme- since kayyım edilen kişinin akıbeti ve adresi tespit edilemediğini, HMK’nın 558 maddesinin aradığı yasal sürenin dolduğunu adı geçen şahsın

gaipliğini, bu şahıs adına kayıtlı Fatih ilçesi, Sinanağa mahallesinde bulunan 2312 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tesciline ve ta- pu kaydında bulunan takyidatların da kaldırılmasına karar verilmesi istenmiştir.

Gaipliğine karar verilmesi istenen kişi hakkında bilgisi bulunanların 1 Ay içerisinde bizzat mahkememize başvurmaları veya mahkememizin 2012/389 esas sayılı dava dosyasına gerekli bilgi vermeleri aksi takdirde gaipliğine karar verilmesine istenen kişi hakkında gaiplik kararı verile- ceği ve gaibe ait Fatih İlçesi, Sinanağa mahallesinde bulunan 2312 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın tamamı Abdullah oğlu Halil Hilmi adına ka- yıtlı Tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verileceği HMK 33. maddesi uyarınca ilan olunur. 31/07/2012

BASIN: 63118 (www.bik.gov.tr)

T.C. STANBUL 20. ASLYE HUKUK MAHKEMES LANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

(Dosya No: 2010/399 Esas 2010/519 Karar)

Tarsus Asliye (2) Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 23.12.2010 gün ve 2010/399 Esas 2010/519 Karar sayılı ilamı ile Tarsus Ticaret ve Sicil Memurluğunun 6309 sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halindeki S.S. KALEBURCU KÖYÜ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİ- Fİ’nin FESİH ve TASFİYESİNE, Tasfiye işlemlerini yürütmek üzere Tarsus 1.İcra Müdürü olarak görevli 17881418862 TC kimlikli Yücel ÖZDE- MİR’ın Tasfiye Memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

Tarsus Ticaret Sicil Memurluğunda 6309 sicil numarasında tescilli bulunan Kooperatif 16.02.2011 tarihinde tasfiyeye girmiş ve tasfiye karan .21./.09./2012 tarihinde tesci edilmiştir.

Tasfiyenin ilfas hükümlerine göre ve BASİT TASFİYE şeklinde icrası karar verilerek, TMK.nun 53 TTK.nun ilgili maddeleri ile İİK.nun 218 (İİK’nun 217s maddesi saklıdır) maddesi uyarınca; söz konusu şirketten borçlu ve alacaklılarının, ellerindeki belgelerle birlikte; bu ilanın Ticaret Sicil Gazetesinde üçüncü defa yayınlanmasından itibaren en geç bir yıl içinde Tarsus 2.Asliye Hukuk Mahkemesi Tasfiye Memurluğu Tarsus 1.İc- ra Müdürlüğü Hükümet Konağı Tarsus adresine müracaatları gerektiği, alacaklıların süresi içinde alacaklarını bildirmemeleri halinde kendileri- ne pay ayrılmayacağı ve her türlü sorumluluğun ilgilisine ait olacağı, Müflise borçlu olanların aynı süre içinde kendilerini ve borçlarını bildirme- leri, aksi halin İcra ve İflâs Kanununun 336 ncı maddesi uyarınca cezai sorumluluğu gerektireceği hususu ilan ve tebliğ olunur. 04.10.2012

BASIN: 63071 (www.bik.gov.tr)

TARSUS 2. ASLYE HUKUK MAHKEMES TASFYE MEMURLUU’NDAN LAN

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

Esas No : 2008/250 Esas

Davacı İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ile davalılar MEHMET HELVACI, HALİL ÖKÇE, AHMET DEMİR, ADNAN ERSÖZ, OSMAN EKEN, AHMET ÖZ AYDIN, MUSTAFA ATLIHAN, METİN EKİNCİ, LOUAİ SAKA, MEMİŞ ARLI, SÜLEYMAN UĞURLU, CEM AKSU, SEYİT ERTUL, SERKAN ALTAY, ABDULLAH DEMİR, RAMAZAN TAHTA, CAHİT ÖZTÜRK, GÜNGÖR MANDACI, CEM AKSU, ÖMER ÖZTÜRK, MURAT İDRAK, HAMED OBYS, YUSUF POLAT, EVREN HIDIROĞLU, ALİ ÜZÜM, HAYRETTİN BASINLI, ÜMİT BAYRAK, ABDULMENAF DAĞAÇ, MEDİHA YILDIRIM, AYSUN ÇA- BUK, MEHMET KUŞ, HARUN İLHAN, BAKİ YİĞİT, NURETTİN GÜNDÜZ, BURHAN PERK, MEHMET YILMAZ, YUSUF DURAL, FEVZİ TİTİZ, SU- AT ŞARMAN, TARKAN KALAYCI, ALİ YAMAN, GÜRCAN BAÇ, HIDIR ELİBOL, CEMİLE AKDAŞ, BURHAN KUŞ, ZAFER MERT, AHMET AY- DOĞMUŞ, HABİB AKDAŞ, SERVET ÖZCAN, SEÇKİN MANDACI, İSMAİL DURU, HÜSEYİN SUAT ÖZ, ŞÜKRÜ HAKAN YİĞİT arasında mahke- memizde görülmekte olan Alacak davası nedeniyle;

Davalılardan; İSMAİL DURU adına 26/12D Sk. Yavuzselim Mah. No:24 İçkapı No:7 Bağcılar/İSTANBUL adresine, SERVET ÖZCAN adına Büyükkovanağzı mah. Çakıl Harmanlar cad No: 160 İç kapı No:2 Meram/KONYA adresine,

CEMİLE AKDAŞ adına Devlet Mah. No:67 Savur/MARDİN adresine, ŞÜKRÜ HAKAN YİĞİT adına Büyükkovanağzı Mah. Suruç Sk N:56/4 Meram/KONYA adresine çıkartılan dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden; 15.11.2003 tarihinde Şisli’de bulunan SİNAGOG’a düzenlenen bom- balı terör saldırısı sonucu meydana gelen patlamada sinagogun bitişinde bulunan AKkuş Tekstil Örme San ve Tic. Ltd.Şti.’nde zarar meydana geldiğini, İstanbul 4. İdare Mahkemesinde İçişleri Bakanlığı aleyhine 2004/1085 esasla açılan dava sonucu 80.062,74 TL tazminatın ilgilisine öden- diğini, ödenen bu zararın eylemden sorumlu olanlara rücu edilmesi gereğinin hasıl olduğu belirtilerek dava dilekçesine karşı beyanlarını yazılı olarak bildirmesi hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 28/09/2012

BASIN: 63120 (www.bik.gov.tr)

T.C. STANBUL 13. ASLYE HUKUK MAHKEMESNDEN LAN

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de 2011/8742 Esas

ALACAKLI : MALİYE HAZİNESİ

VEKİLİ : AV. EMİNE AYGÖREN

BORÇLU : UĞUR ATABEYOĞLU Caferağa Mah. Dr. Esat Işık Cd No:36/1 KADIKÖY BORÇ MİKTARI : 290.173,17.TL (Faiz ve masraflar hariç)

TAKİP KONUSU : KİRA BEDELİ

Dosyamıza olan borcundan dolayı yukarıda yazılı adresine örnek no 49 ödeme emri gönderilmiş olup, adresinizi terk ettiğinizden ödeme emri bila tebliğ iade edilmiştir. Zabıtaca yapılan tetkik ve tahkikatta da adresinizin tespiti mümkün olmadığından iş bu ödeme emrinin normal

sürelere 15 gün ilavesi ile ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda yazılı borcu ve takip masraflarını iş bu ilanen gazete neşri tarihinden itiba- ren (22) gün içinde ödemeniz, borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazımz varsa senet altındaki imza size ait değilse yine bu (22) gün içinde ayrıca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde bu senedin sizden sadır olmuş sayılacağı, imzayı red etti- ğiniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itirazınızın muvakkaten kaldırılacağı, senet veya bor- ca itirazınızı yazılı veya sözlü olarak icra dairesine (22) gün içinde bildirmeniz, bildirmediğiniz takdirde borcun kesinleşmiş sayılacağı, yine aynı müddet içinde 74.madde gereğince mal beyanında bulunmanız, şayet bulunmazsanız veya hakikate aykırı beyanda bulunursanız hapisle ce- zalandırılacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse icraya devam edileceği, iş bu ödeme emrinin yukarıda yazılı borçluya tebliği kaim olmak

üzere ilan olunur. 08.02.2007 BASIN: 63122 (www.bik.gov.tr)

T.C KADIKÖY 3. CRA MÜDÜRLÜÜNDEN ÖRNEK 7 ÖDEME EMRNN LANEN TEBLDR

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

Karşılıksız çeklerde mahkeme kararı yüzde 604 arttı

ÇİB: Dünya çelik üretiminde 8. olduk

Namk Ekinci

RECEP ERÇN Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler den- gesi verilerine göre 2012 yılı Ağustos ayında ‘net hata noksan’ kaleminde 550 milyon dolarlık kay- nağı belirsiz para girişi yaşandı. Bu girişle birlik- te yılın ilk 8 ayında kay-

nağı belirsiz para girişi toplamı 4 milyar 243 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

Kaynağı belirsiz para girişlerini hükümetin dış dünya ile gri ve si- yah ilişkilerinin mali alana yansı- ması olarak nitelendiren Prof. Dr.

Korkut Boratav, kaynağı belirsiz para girişlerini Aydınlık’a değer- lendirdi. Kriz döneminde dahi kaynağı belirsiz para girişlerinin sürdüğüne dikkat çeken Boratav, geçen yıla göre yaşanan azalmanın ise dünya ekonomisindeki durgun- luktan kaynaklandığını söyledi.

Kaynağı belirsiz para girişleriyle il- gili olarak İran’a yapılan altın ih- racatına ve Suriye’deki isyancılara sağlanan finansal desteğe işaret

eden Boratav, şunları kaydetti: ‘’ Türkiye altın üreticisi olmadığı halde İran’a altın ihracatı ya- pıyor gösteriliyor. Ma- kul seviyede altın ticare- ti yapılması doğal karşı- lanabilir ancak ticaretin boyutu milyar dolarlar seviyesinde. Suriye’deki olaylar dolayısıyla bura- ya Türkiye üzerinden veya Türkiye’nin buradaki faali- yetlerinde dolayı da Katar’dan ve

Suudi Arabistan’dan para akta- rımları söz konusu olabilir.’’

Kaynağı belirsiz para girişi ge- çen yılın aynı döneminde 9 milyar 26 milyon dolar düzeyinde gizemli para girişi yaşanmıştı. Ödemeler dengesinde nereden geldiği ya da nereye gittiği tam olarak ayırt edi- lemeyen girişin yer aldığı kalem olarak ifade edilen net hata nok- san kaleminde, 2011 yılı sonunda 11 milyar 416 milyon dolar düze- yinde kaynağı belirsiz para girişi gerçekleşmişti.

Kaynağı belirsiz para girişi, gri ve siyah ilişkilerin yansıması

Cari işlemler açığı, 2012 yılının ilk 8 ayında geçen yılın aynı dö- nemine göre yüzde 33.4 oranın- da ve 18 milyar 128 milyon do- lar tutarında azalarak 36 milyar 82 milyon dolara geriledi. Bu gelişmede dış ticaret açığının 16 milyar 148 milyon dolar aza- larak 45 milyar 191 milyon do- lara gerilemesi, hizmetler den- gesinden kaynaklanan net gelir-

lerin 1 milyar 476 milyon dolar artarak 13 milyar 138 milyon dolara ulaşması ve gelir denge- sinden kaynaklanan net gider- lerin de 718 milyon dolar azala- rak 4 milyar 853 milyon dolara gerilemesi etkili oldu. Cari iş- lemler hesabı Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüz- de 70.7 oranında azalışla 1 mil- yar 181 milyon dolar açık verdi.

8 aylık cari açık 36 milyar dolar

Uluslararası finans derecelendir- me şirketi JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, 2013- 2015 Orta Vadeli Progra- mı’nda (OVP) öngörülen cari açığın, büyüme ra- kamlarının ve tahmin edilen enerji ithalatının birbiriyle matematiksel olarak eşleşmediğini söy- ledi. OVP’da büyüme oranlarının düşük tahmin edilmesinin, cari açığın azaltılma hedefi ve iç ta- sarruf oranlarının düşüklüğüyle ilgili olduğuna dikkat çeken Ök- men, ‘’Büyümenin aşağı, enflas- yonun yukarı doğru revize edil- mesi stagflasyon riskinin göster- gesidir’’ dedi. Bütçe dengeleri ko- nusunda OVP’ın hedeflerine ka-

tılmadıklarını belirten Ökmen, öngörülenden daha fazla bozul- ma beklemekte olduklarını ifade

etti. ‘’Zımnen öngörülen kur seviyeleri ile petrol fi- yatların OVP’ın en zayıf varsayımlarıdır’’ diyen Ök- men, ‘’Vergi gelirlerinin GSHY içerisindeki kom- pozisyonunun durağan olarak hedeflenmiş olması vergi sisteminin değiştiril- mesinde ve kayıt dışılıkla mücadelede Türkiye’nin ye- terli sonuç alamayacağının resmi kabulü anlamındadır. Yüz- de16,7’ye ulaşmasının öngörüldü- ğü yurt içi tasarruf oranlarının program sonunda gerçekleşmesi programın en önemli başarısı ola- caktır’’ şeklinde konuştu.

Orhan Ökmen

Özelleştirme Yüksek Kurulu, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili kararı iptal etti.

Özelleştirme Yüksek Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Özelleştirme ça- lışmaları sürdürülen Türkiye Şeker fabrikaları A.Ş‘ye ait Portföy B Ma-

latya, Erzincan, Elazığ ve Elbistan Şe- ker Fabrikaları ile Portföy C: Kasta- monu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Ço- rum ve Çarşamba Şeker fabrikaları- nın nihai pazarlık görüşmeleri ta- mamlanmış olan ihalelerin iptal edil- mesine karar verilmiştir” denildi.

Şeker fabrikası özelleştirmeleri iptal edildi

Korkut Boratav Korkut Boratav