OYUNCAKLARI KURULTAYI
14 - 17 MAYIS / ESKİŞEHİR
Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.
© Pegem Akademi
Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları
Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir.
Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri,
kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt
ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.
Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında
yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları
satın almamasını diliyoruz.
1. Baskı: Aralık 2015, Ankara
Yayın-Proje: Neslihan Gürsoy
Dizgi-Grafik Tasarım: Ayşe Nur Kutlu
Kapak Tasarımı: Dilek Karakurt
Baskı: Vadi Grup Ciltevi A.Ş.
İvedik Organize Sanayi 28. Cadde 2284 Sokak No:105
Yenimahalle/ANKARA
(0312 394 55 91)
Yayıncı Sertifika No: 14749
Matbaa Sertifika No: 26687
İletişim
Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA
Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51
Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60
Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08
Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38
Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60
İnternet: www.pegem.net
E-ileti: pegem@pegem.net
İÇİNDEKİLER
ÖN SÖZ ...iii
PREFACE ...iv
ПРЕДИСЛОВИЕ ...v
ONUR KURULU ...vii
DÜZENLEME KURULU ...viii
BİLİM KURULU ...ix
Geleneksel Çocuk Oyunları’nın Eği mdeki Önemi İle Okullarda Oynanma Oranının Karşılaş rılması Hakkında Okul Müdürlerinin Görüşleri; Balıkesir Örneği ... 3
Kazakistan’da Dokuzkumalak Kütahya’da Mangala(Dokuztaş) ... 18
Kyrgyz Tradi onal-Folk Games And It’s Infl uence On Educa on... 25
Zekâ Oyunları Dersi Öğre m Programının Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi ... 32
Okul Öncesi Dönemdeki Çocukların Kültürel Oyuncaklara ve Oyunlara Dair Algılamaları ... 43
Türk Dünyasını Oyunlarla Öğrenmek ... 55
Learning about Turkish World via Games ... 55
Türk Dünyasından Çocuk Oyunları Örnekleri ... 73
Examples of Child Games from the Turkish World ... 73
Türkiye’de Dijital Kültür Ürünleri Olarak Oyunlar ve Gelenek Unsurlarının Aktarımı Üzerine Bir Deneme: Facebook Örneği ... 86
Kırgız Çocuk Oyunlarının Eği m Açısından İncelenmesi ... 98
Kültürel Oyun, Oyuncak ve Sağlık ... 104
Tradi onal Children Games Associa on (GEÇODER) ... 107
Geleneksel Çocuk Oyunlarının Anadili Eği mine Etkisi ... 108
The Eff ect Of Traditonal Children Games On Mother Tongue ... 108
Karabağ Çocuk Oyunlarının Özellikleri ... 116
The Use Of The Mongolıan Folk Tasks For Ingenuıty In Teachıng Mathema cs ... 121
Türkmenistan’ın Millî Çocuk Oyunları ... 140
Turkmenistan’s Na onal Children’s Games ... 140
Farklı Kökenli Üniversite Öğrencilerinin Çocukluklarında Oynadıkları Oyun ve Oyuncaklar ... 152
Türkiye’de Oyuncak Kütüphaneleri ve Gezici Eği mli Oyuncak Kütüphanesi Projesi ... 165
Türk Dünyasında Çocuk Oyunları: Bir Saha Çalışması ... 175
Türk Dünyasında Aşık Oyunları ... 186
Kırgız Seyirlik Çocuk Eğlence Oyunu: Tak Teke ... 195
Kyrgyz Theatrical Child Entertainment Play: Tak Teke ... 195
Çocukluk Oyunları ... 201
Kosova’da Unutulmaya Yüztutan Çocuk Oyunları ve Türkiye’deki Oyunlarla Karşılaş rılmaları ... 207
Geleneksel Giysi Kültürünün Porselen Bebekler İle Yaşa lması ... 215
Somut Olmayan Kültürün Gelecek Kuşaklara Aktarılmasında Oyunun Önemi/
Bir Örneklem Olarak Çankırı’da Çocukların ve Ye şkinlerin Oynadığı Ortak Geleneksel Oyunlar ... 245
The Importance Of Game While Transferring Not Being Concrete Culture To The Future Genera on/ As A Sample Of Çankırı Children’s And Adults Playing Common Tradi onal Games ... 246
Özbek Çocuk Oyunlarının İncelenmesi, Mitolojik Temelleri ve «Döndürek “Oyunu ... 254
Türk ve Rus Sihirli Çocuk Masalları (Karşılaş rmalı Araş rma Örneği) ... 259
Turkish and Russian Children’s Tales (Compara ve Research Model) ... 260
Geleneksel Çocuk Oyunları İçin Sokak Temelli Geleneksel Oyun Alanlarının Yeniden Keşfi ... 264
Depremle Mücadele Etmede Disiplinler Arası İşbirliği ve Oyunların Kullanımı ... 270
Öğretmen Adaylarına Mangala Öğre yorum ... 275
7-11 Yaş Arası Çocukların Oynadığı Oyunlar ... 283
The Games Whıch The Chıldren Aged 7 -11 Play ... 284
Mangala Öğre minin İlköğre m 4. Sınıf Öğrencilerinin Ru n Olmayan Problemleri Çözme Başarısı Üzerine Etkisi ... 287
Türk ve Akraba Topluluklarındaki Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Ortaklıkları Üzerine Bir Deneme ... 295
Okul Öncesi ve Birinci Sınıf Öğrencilerinin Oyun/Oyuncak Hakkındaki Görüşlerinin Karşılaş rılması .... 300
‘Kentleşmede Çocuğa Görelik’ İlkesinin Oluşturulması ve Bu Çerçevede Çocukluğumuzdaki Oyunların Önemi ... 315
‘Urbaniza on According to Child” as a New Urbaniza on Concept ... 315
Somut Olmayan Kültürel Miras, Türk Sineması ve Çocuk Oyunları İlişkisi ... 324
The Usage Of Children Games And Toys In Turkish Cinema And Intangible Cultural Heritage ... 324
Yöresel Çocuk Oyunlarının Çocukların Gelişimine Olan Etkilerinin Değerlendirilmesi ... 334
Ba lılaşma Dönemi Osmanlı Saraylarında Oyuncak ... 343
Toys in the O oman Palaces During The Westerniza on Period ... 343
Oyun İle Yalnızlaşan Çocuklar ... 353
Ata Yur an Anayurda Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları Tradi onal Living Children Games from Anchester Homeland to Motherhomeland ... 357
Aşık’a İlgisiz Kalma Değerlerinden Olma ... 368
Don’t Be Irrelevant To Knucklebone, Don’t Lose Your Values... 369
İlk Okuma Yazma Öğre minde Oyun ve Oyuncakların Rolü ... 384
Unutulmaya Yüz Tutmuş Emirdağ Yöresi Çocuk Oyunları ve Bu Oyunların Eği msel Değeri ... 392
Children’s Play of Emirdag Region Which Are Sinking into Oblivion and Educa onal Value of These Games ... 392
Dünden Bugüne Türk Oyun ve Oyuncakları “Eği me Heyecan Katan Oyunlar” “Okullarda Kültürel Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Yaygınlaş rılması” ... 404
Tarihimizde Çocuk Oyunlarımızın Yeri Günümüzde Çocuk Oyunlarımızdan Uzak Kalışımızın Nedenleri ve Sonuçları+ Oyunlarla Büyüyenler ... 408
Ezize Ceferzade`nin Romanlarinda Oyun ve Oyuncaklar ... 417
Türk Devletlerinde Ortak Çocuk Oyunları... 421
Halk Oyunlarinda “Kari” (Kadin) Karakteri ... 429
Character “Karı” (Woman) In Folk Games ... 429
xv
Tüm Yönleriyle Dokuztaş ... 439
Beyond Cultural Iden ty: Refl ec ons on the Study of Central Asian Games and Toys ... 448
ANAMUR VE ÇEVRESİ YÖRÜKLERİNDE TARİH BOYU OYUN OYUNCAK İLİŞKİSİ ... 450
Denizli-Yatağan’da Çocuk Oyunları ve Oyuncakları ... 469
Games And Toys Of Children In Denizli Yatağan ... 469
Çocuk Oyunlarının Çocuklara Milli Kültürel Değerlerin Aşılanmasında, Onların Ahlak ve Eği minin Gelişmesinde Rolü ... 475
The Role of Children Games in Indoctrina ng Na onal–cultural Values to Children and in Development of Their Ethics and Educa on ... 475
Muhteşem Osmanlı ... 480
Tuva Ulusal ‘Tevekteeri’ Oyununun Günümüzdeki Durumu ... 484
Тувинская детская игра САЙЗАНАК ... 485
Bir Türk Zekâ Oyunu Olarak Satranç Satrancın Kökeni ... 490
Юсуп Идрисов, Махачкала, Российская Федерация Türk ve Terek Kumukların Oyunları (Дагестанский институт народного хозяйства) ... 526
Kırım Tatar Oyunları ve Oyuncaklarının Etnik-Kültorolojik Özellikleri ... 528
Qırımtatar Oyuncağınıñ Keçmişi ve Zemaneviy Ömürdeki Yeri ... 533
Ermenistan Türklerinin Çocuk Oyun ve Oyuncakları Üzerine (Sisyan İli, Desdegerd Kasabası Örneğinde) ... 536
Тувинская детская игра САЙЗАНАК ... 544
Tuva Çocuk Oyunu Sayzanak ... 544
Geleneksel Oyunların Derslerde Kullanılmasına Yönelik Öğretmen Görüşlerinin Belirlenmesi ... 550
I. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı ... 560
‘KAZIKTAAR’ TUVA HALK OYUNU ‘AŞIK’ ... 561
Nahçıvanda Çocuklarin Fiziksel ve Zihinsel Gelişiminde Taş Oyunlarının Rolü ... 570
Role Of Stone Game In Chıldren’s Physıcal And Mental Development In Nakhıchevan ... 570
Zeka Oyunları Arayıcılığıyla İnterne n ve Telefonun Zararlı Kullanımının Azal lması ... 575
Çocuk Oyunlarında Ritüel-Mitolojik Öğeler ... 587
The ritual-mythological elements in the children’s games ... 587
Kültürel Ekonomik ve Endüstriyel Bir Alan Olarak Oyun ve Oyuncak Sektörü ... 592
Game and Toy Sector as a cultural economic and industrial fi eld ... 592
Çocukların Oyunları Esnasında Öğretmenin Üstlendiği Roller ile Öğretmenin Oyun Tanımı Arasındaki İlişki Üzerine Nitel Bir Çalışma ... 611
Türkçede Çocuk, Oyun ve Oyuncak Dünyasına Ait Sözcükler ... 624
Geleneksel Oyun ve Oyun Materyallerine İlişkin Veli Görüşleri ... 629
Parents’ Views about Tradi onal Game and Game Materials ... 630
Türk Kültürüne Ait Oyun ve Oyuncakların Okul Öncesinde Origami Materyalleri İle Kullanımı ... 640
Kıbrıs Türk Kültüründe Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncakları ... 648
Tradi onal Children Games And Toys In The Cyprus Turkish Culture ... 648
Karabağ`da “Padişah Oyunu” ... 661
“Padshah oyunu (game of king)” in Karabax ... 661
Çocukların Hayallerindeki Oyuncaklar ... 669 I. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı
Çocuk ve Genç Oyunları -Dışarıda Oynanan Oyunlar ... 677
Kırım Tatarların Çocuk Oyunları. Kırım Tatar Geleneksel Oyunlar ve Oyuncaklar Konuda Bügüne Kadar Yapılan Araş rmalar Tarihinden. ... 691
Детские игры крымских татар. История изучения крымскотатарских игрушек и традиционных игр. ... 692
Kırklareli’nde Oyun ve Oyuncak ... 697
Game And Toy In Kırklareli... 698
Dünyada ve Türkiye’de Değişen Çocukluk, Oyun ve Oyuncak ... 715
“Duygu Çemberim” ... 723
Türk Dünyası Çocuk Oyunlarının Kıyaslamalı İncelenmesi (Azerbaycan, Türkiye, Başkurt Türklerinin Örneklerine Dayanarak) ... 728
Çocuk Oyun Alanlarının Bitkilendirilmesi ... 729
Azerbaycanlı, Kırgız, Başkırt, Gagauz ve Kazak Çocuk Oyunlarının İçerik ve Yapı Bakımından Seferihisar-Türkiye Örnekleriyle Karşılaş rılması ... 734
Barbie Bebeklerin Çocukların Sosyo–Duygusal Gelişimlerine Etkisi ... 747
Eği m Tarihimizde Çocuk Oyunları: Ahmed Edib’in Terbiyevi Çocuk Oyunları Eseri Üzerine Bir İnceleme ... 757
Child Games in Our History of Educa on: A Review on the Book of Educa ve Child Games wri en by Ahmed Edib ... 757
Geleneksel Kültür Ürünlerinin Okulöncesi Eği m Materyaline Dönüştürülmesi ... 771
JİPTO Sana ve Sanat Eği minde JİPTO ... 777
Geleneksel Kültür ve Modern Bilimin Sentezi Bir Oyun: JİPTO ... 794
Millî Bilincin Kazandırılması, Millî Kimliğin İnşasında Kültürel Oyun ve Oyuncakların Yeri ve Önemi ... 800
Aşık Oyunu: Kars Yöresinde Eski Bir Türk Çocuk Oyunu ve Günümüzdeki Süreklilikleri ... 812
BEL OMURGASININ SEKİZ ÖZELLİĞİ (Türk-Moğol Halklarının Bulmaca Oyunu) ... 817
Место и важность национальных игр и игрушек в усилении (стимулировании) национального самосознания и в становлении национальной идентичности ... 820
Kültürel Oyun ve Oyuncakların Hastanede Yatan Çocuklar Tara ndan Kullanımı ... 825
Spiritual And Prac cal Origins Of Tradi onal Sport Events ... 830
TÜRK DÜNYASI ÇOCUK OYUNLARININ KIYASLAMALI İNCELENMESİ (AZERBAYCAN, TÜRKİYE, BAŞKIRT TÜRKLERİNİN ÖRNEKLERİNE DAYANARAK) ... 834
Çocukların Problem Çözme Becerisi ve Dil Gelişiminde Bilmece ve Tekerlemelerin Önemi ... 839
Child’s Problem Solving Skills and Importance of Riddles and Rhymes in Language Development ... 840
Inves ga ng Pre-Schoolers’ Social and Emo onal Skills When They Play Cultural Games with Technology and Solid Materials ... 854
Başkurt Oyunu Ustu Ustu (Uçtu Uçtu)’nun Eği msel Öğeler Açısından İncelenmesi ... 864
Examina on of the Bashkir Game “Flew Flew” in terms of educa onal elements ... 865
Milli oyunların Eği mdeki sosyal-pedagojik yönü Инсанды тарбиялоодо улуттук оюндардын социалдык- педагогикалык орду. Социально – педагогическая роль национальных игр в воспитании личности. Socio - pedagogical essence of folk games in educa ng children... 872
Türk Dünyası ile Amerika Yerlilerinin Geleneksel Çocuk Oyunları ve Oyuncakları Arasında Bir Karşılaş rma ... 880
Geleneksel Çocuk Oyunları İçin Sokak Temelli Geleneksel Oyun
Alanlarının Yeniden Keşfi
Yasemin Çakırer-Özservet1
Marmara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Yerel Yönetimler Bölümü, Anadolu Hisarı Kampüsü, Beykoz-İSTANBUL
Email: yasemincakirer@yahoo.it Özet
Şehirde, dış mekânlarda oluşan/oynanan oyunlarla iç mekânlarda oynananlar birbirlerinden oldukça farklıdır. Bu günümüzde yaşadığımız hızlı şehirleşme gerçeği üzerinden yeniden ele alınıp değerlendirilmelidir. Bugün yaşam alanlarımız, insan ölçeğini oldukça aşan ve hiç nefes alma, oyun oynama yeri bırakmayan çok katlı yapılaşmayla doludur ve sokaklar çocuklar yerine araçlara terkedilmiş durumdadır. Evlerimiz daralırken komşuluk ilişkileri kaybolmaya yüz tutmakta ve şehirde insana sadece önceden kurgulanmış, yapılı çevreler sunulmaktadır. Dostlukları pekiştirme, paylaşarak öğrenme ve sıcak sosyal ilişkiler kurmaya katkı sağlayan geleneksel oyunun yerini teknolojik aletlerle ve genellikle kapalı mekanlarda oynanan bir etkinliklerin alması söz konusudur.
Çocuğun temel gereksinimlerinden biri olan oyun oynama, şehir yaşamında oldukça engellerle dolu bir faaliyete dönüşmüştür. Çocukla oyun birlikteliği sadece çocuk parklarıyla ilişkilendirilerek sınırlı ve kısır kalmıştır. Oyun alanlarının küçük yaştaki çocukların yeni oyun metodları keşfetmeleri ve risk almaları yönünde geliştirilmesi gerekmektedir. Ancak önceden kurgulanmış, yapılı çocuk oyun parkları bunu çocuğa sunmaktan uzak görünmektedir. Çocukların mekan ve sosyal ilişki yoksunluğundan dolayı hayal etme gücü de gün geçtikçe zayıfl amaktadır. Geleneksel
oyunların çocukların dünyasından çekilmeye yüz tuttuğu bugünlerde, yeniden eski oyunları hatırlamak, yeniden onları öğrenmeye çalışmak nasıl önemli bir katkı ise, geleneksel oyun mekanı olarak yaşamda oldukça büyük yer eden sokakların da yeniden keşfedilmesi bir zarurettir. Sokakların yeniden insani boyuta bürünmesi, insana teslim
edilmesi ve çocukla dolması kaybolan geleneksel değerleri geri getirmek için de gereklidir. Elbette ki, sokağın günümüz kültürüyle yeniden biçimlenmesi, sokak temelli yeni alanların üretilmesi ve bunun bugüne özgün şekilde yeniden tasarlanmasından söz edilmektedir. Yoksa donmuş bir cisim olarak eski sokağı, sosyal ilişkilerin çok değiştiği bugüne müze biçiminde getirmekten bahsedilmemektedir.
Bu çalışma, geleneksel oyunlarımızın mekanla ilişkisini çözümlemek ve geleneksel oyun alanlarını sokak temelli yeniden hatırlamak anlamında katkı sunmak niyetindedir. Çalışma, şehirleşme oranı 2012 yılı itibariyle %77 olan Türkiye’de şehirde çocuğa oyun alanı olarak sunulan mekanların yeniden geleneksel oyun alanı olan sokak üzerinden kurgulanmasına ön ayak olma çabasıdır. Çalışma, geleneksel oyunlar için sokağın ve sokak merkezli alanların yeniden nasıl çocuklar için oyun mekanları olarak kullanılabileceğine dair bir arayışı içermektedir. Çalışma, Türkiye’deki 1970’lerden bugüne çocuk ve oyun alanlarına ilişkin yapılmış akademik çalışmaların sokakta oynanan geleneksel oyunlarla birlikte ele alınarak bir değerlendirilmesini içermektedir.
Çocukların en temel çocuk haklarından biri olan oyun oynama haklarına vurgu yapacak mekansal planlamaların gelenekten beslenerek yapılması acilen gerekmektedir. Şehirler çocuklar için dört mevsim yaş anabilecek yerler olmalıdır. Kış geldi diye eve kapanan ve teknolojik aletlerin oyunlarına esir düşen ya da tek alternatif olarak alış veriş merkezlerine sığ ınan çocuklarımızı, artık temel değerlerin aktarımını içeren gerçek mekanlarda oynanan geleneksel oyunlarla oynamaya yönlendirmek temel arzudur.
Anahtar Kelimeler: Geleneksel Çocuk Oyunları 1, Oyun Alanı olarak Sokak 2, Mekan Yoksunluğu 3, Oyun Alanları 4
Giriş
Kentler insanlar içindir ve insanlar otomobil odaklı planlamalardan dolayı sosyal dokularını ve fiziksel mekanlarla ilişkilerini kaybetmek üzeredirler. Bu kopuştan en çok etkilenen de mekansal hareketliliği daha sınırlı olan ve mekanla ilişkiyi henüz yeni öğrenmeye başlayan çocuklar olmaktadır. Yoğun yapılaşmanın olduğu ve otomobil odaklı gelişen şehirlerde yaşayan çocukların mekan algılarında kopmalar olacağı varsayılabilir. Bisikletle ya da yürüyerek şehirdeki mekanı doğrudan hissetme ve yaşama imkanlarından uzak büyümektedirler. Mekanı yaşayamadıkları için de yaşadıkları yere ait hissetmemektedirler.
Seyrek ve sakıncasız taşıt araçları, sokakta insanların, satıcıların ve oyun oynayan çocukların bir arada bulunmalanna elveriyor, çocuk komşularını ve mahallesini yavaş yavaş keşfedebiliyordu. Küçük bir özel mekan ve serbest bir genel mekan arasında yer alan bir dizi yer ve kişi, birey ile toplumu, aile ile kenti birbirine bağlıyordu. Günümüz kentlerinde yaşayan çocuklar bu ilişki biçimlerinin ve bu yerlerin tümüyle yabancısıdırlar.
I. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı
265
Plansız ve çarpık gelişmiş şehir mekânları, davranış, tutum ve reaksiyon anlamında çocukları kötü yönde etkilemektedir (Al-Khalaileh, 2004).
“Yoğun ve düzensiz yapılaşma nedeni ile kentsel alanlarda açık alanların hızla azalması, otomobil sahipliğinin artmasına bağlı olarak trafik yükünün artması şehir mekanlarını çocuklar için tehlikeli mekanlar haline getirmektedir. Günümüz çocukları konut yakın çevresi olarak adlandırılan alanların, özellikle sokakların kendisine tanıdığı olanaklardan mahrum kalmakta, sosyal, kültürel, zihinsel gelişimleri olumsuz yönde etkilenmektedir.” (Tandoğan, 2014).
Çocuk, gelişimi süresince fiziksel, zihinsel ve bilişsel yetişkinlerden farklı gereksinimlere sahiptir ve yetişkinlerden farklı olarak da çoğunlukla bu gereksinimlerini karşılamaya gücü yetmemektedir. Çocuğun yaşamının geçtiği ortamlar ne ölçüde elverişli olursa, çocuk o ölçüde sağlıklı ve estetik duygusuna sahip olarak yetişecektir. Eskiden çocuklar, her yaştan bireylerin bir arada bulunduğu geniş bir ailede yaşar, evinin bahçesinde ve sokakta arkadaşları ile birlikte, oyun araçlarını kendi yaratarak ya da doğal ögelerden yararlanıp çevreyi zihinsel olarak dönüştürerek gelişimini sağlayan oyunları oynarlardı. Şehirlerde artan trafik ve hızlı bir şehirleşme, oyun konusunda çocuğa sağlanan bu olanağı da ortadan kaldırmıştır. Bunun sonucunda, şehirlerde çocuklara mekan ayırma kaygısı ortaya çıkmıştır. Deneysel gereksinmelerini yerine getirınek için şehir çocuklarının dolaşacak ve el hünerlerini gösterecekleri doğal çevresi artık yoktur.
“Günümüzün, eğitilmiş, sakınılmış, hasta olunca tedavi edilmiş, izlenmiş, yönlendirilmiş ve hoş tutulup eğlendirilmiş çocuğu, evine ve ailesine ancak üretim dışı zaman dilimlerinde kavuşabilmektedir. Çocukta bir ait olma duygusunun, bağlılıklar/yakınlıklar ağının ve mekansal bir aile gerçeğinin oluşabilmesi için, evin, çevrenin ve çocuğun denetimi altındaki yakın mekanların, ona, toplumu bir arada tutan “harcı” ve nirengileri sağlaması gerekir. Çocuğun, sağladığımızın çok ötesinde bir simgesellik ve karmaşıklık aradığını, çıkmaya, inmeye, tırmanmaya, mevsimleri algılamaya, sıcağı ve soğuğu tanımaya, ışığa ve gölgeye ve hepsinden önemlisi akıp giden zamanın yavaş yavaş bıraktığı izlere gereksinimi olduğunu uzun bir süredir biliyoruz” (Barre, 1984).
Çocuk oyun alanının konut bölgesine uzaklığı azaldıkça kullanım süresi ve sıklığı ile çocuklar arasında arkadaşlıklar artmakta, dolayısıyla şehir çocuğunun toplumsallaşrnası daha kolaylaşmaktadır. (Akt. Özgen ve Aytuğ, 1992). Yapılan bir çok çalışma sonucunda çocuğun davranışlarının, zeka ve kişilik özelliklerinden çok, içinde bulunduğu mekânlar tarafından belirlendiği kanıtlanmıştır (Barker, 1968, Bechtel, 1977, Wicker, 1979).
Amaç ve Yöntem
Bu çalışma, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel çocuk oyunlarını yeniden gündeme taşırken, çocuk için geleneksel oyun alanı olan sokağın da yeniden ele alınması gerekliliğinden hareket etmektedir. Sokağın yeniden oyun alanı olarak modern yaşamda ele alınması gerekmektedir. Çalışma sokağı yeniden gündeme taşımak amacındadır. Çalışmada yöntem olarak, ülkemizde 1970-2015 yılları arasında çocuk ve oyun ilişkisinin mekan üzerinden ele alındığı akademik çalışmalar ele alınarak değerlendirme yapmak benimsenmiştir.
1- Çocuk ve oyun
İnsan hayatının en önemli ve hassas dönemi olan çocukluk dönemi oyunla kendini gösterir. Çocuk ve oyun ikilisi ayrılmaz bir ikilidir. Oyunun, tüm gelişim alanlarının yanı sıra motor ve bedensel gelişimdeki yeri de çok önemlidir. Çocukların motor gelişimleri çok hızlıdır. Çocuk 7-8 yaşına gelinceye kadar yaşamını sürdürmek için tüm becerileri kazanırlar. İlkokul çocuklarının hareketlerindeki önemli bir prensip, onların durağan aktivitelerden çok işe karıştıkları, aktif oldukları aktivitelerle uğraşmalarıdır (Santrock, 1988). Bebeklik ve çocukluk döneminde ise hareket koordinasyonunda çevrenin etkileri dışsal olarak kabul edilir ve çevre hareket sürecinin kontrol sisteminde bilgi girişini sağlar. Motor gelişimdeki bu tür etken ve engellerin desteklenebilmesi veya ortadan kaldırılmasını sağlayabilmek için her dönemde çocuğun oyuna ihtiyacı vardır. Oyun sayesinde tüm gelişim görevleri yerine getirilebilir ve özellikle sinir sisteminin ve dolayısıyla motor becerilerin gelişimi de olumlu yönde etkilenebilir. Oyun sayesinde çocuk etrafında olup bitenlerden haberdar olur ve onlarla etkileşime girer. Çocuklar oyun sayesinde kişisel özelliklerini öğrenirler ve hayallerini gerçekleştirirler (Patrick, 1996). Oyun çocuğun eğitiminde ve kişiliğin gelişiminde önemli bir ter tutmaktadır. Aynı zamanda çocuğun çevresi ile ilişki kurmasına (sosyal gelişimini destekleyici), duygu ve düşüncelerini yansıtmasına (dil gelişimi ve bilişsel gelişimini destekleyici) yardımcı olmaktadır (Hazar, 2005, Kuru ve Köksalan, 2012) Oyun çocuğun hiçbir dış baskı etkisinde kalmadan kendi isteği ile giriştiği tüm etkinlikleri kapsar. Bu nedenle Montaigne’e göre oyun, çocukların en gerçek uğraşıdır ve bizim işe gitmemiz gibi onlar oyuna gider. Piaget’nin sınıfl aması, oyunun zihinsel gelişmedeki yerini en açık ortaya koyandır. İki-12 yaşları arasındaki çocuk, yaşadığı
olayları ve çevresindeki kişi, nesne ve hayvanları taklit ederek, insan yaşamı için önemli olayları yaşamaya başlar. Bu dönemin sonlarına doğru oyunun gerçeğe yakınlığı artar. On iki yaşın üstündeki çocuk artık daha mantıklı, gerçekçi ve sosyaldir. Bu nedenle kendi çevresindeki fantezi dünyası azalır ve oyuna belli kurallar getirilirse, oyunlar daha karmaşık durum alır. (Akt. Egemen ve diğ., 2004). Çocuklar içerisinde çeşitlilik barındıran ve kendi oyunlarını tasarlayabildikleri ortamlardan fayda sağlarlar ve keyif alırlar. Açık hava oyunları koşmaca ve öykünme oyunlarıdır ve belirli büyüklükte mekanlara ihtiyaç duyarlar. İnsana, doğaya, hayvana, bitkiye taşıtlara öykünerek oynanan oyunlardır. (Canlı, 2014).
1959 yılında BM İnsan hakları yasası ile bağlantılı olarak yayınlanan Çocuk Hakları Bildirgesi’nin 7. Maddesi “Çocuğa eğitimde olduğu gibi, oyun oynamada da fırsat tanınmalıdır” demektedir. Yani oyun oynamak çocuğun temel bir hakkıdır ve oyuna fırsat tanıyacak alanları sunmak da devletin sorumluluğundadır.
2- Çocuk için oyun alanları
Gürkaynak (1996), fiziksel çevrenin davranış üzerinde tek etki kaynağı olmasa da en önemlilerinden biri olduğundan bahsetmektedir. Bir çok çocuk dış mekanda oyun oynamak için öncelikle güvenli ve konforlu buldukları sokakları ve evlerine yakın olan açık alanları tercih etmektedir. Fiziksel çevrenin için oyun değerini artırmada şu kriterler önemlidir:
• Yakın çevre ve trafik güvenliği, • Tanıdık arkadaş grubu, • Doğal öğelerin bulunması,
• Oyun araç ve gereçlerinin uygun ve yeterli donatımı (Çukur, 2009).
Oyun mekanı, esnek kullanıma, yaratıcı fikirlere izin vermelidir, çünkü aşırı kontrol oyunun doğasını mahveder. Dış mekanda oynama, kendi yeteneklerini test etme anlamında çocuk için oldukça önemlidir. Günlük hayata dahil olma fırsatı çocuğun yetişkinlerin dünyasına adapte olması için dış mekanda çocuğa sunulmalıdır. Çocuklar aktivite olarak en çok planlanmamış enformel oyunları sevmektedirler. Malesef çocuk parkları bugün çocuklar için planlanmış tek resmi dış mekanlar konumundadır. Çocukların bulundukları ev-okul gibi iç mekanlarda zaten yeterince kısıtlanmış, sınırlandırılmış olduğunu göz önüne alırsak açık, kamusal mekanlarda da bunun devamı niteliğinde oyun oynama aktivitelerini sınırlandırmak ve bir şablona sığdırmak tehlike içermektedir. Apartmanlarda yaşayan çocukların dış dünya ile ilişkisi çok zayıft ır. Oyun oynayacak alan bulamamak, çocukları evde oturarak ev içi oyunlarına, televizyon seyretmeye, bilgisayar, vb. oyunları oynamaya yöneltmekte, bu durum da çocuğun gelişiminde bazı sorunlara neden olmaktadır. Şehirlerimizde çocuklar için zengin deneyim alanı olan sokaklar da kaybolmuştur. Çok yakın zamana kadar çocuklar için sokaklar birincil oyun alanlarıydı ve yaşamı şehirle bütünleşerek sokakta öğrenebiliyorlardı. Ancak, trafiğin artması, sokakları, çocukların güvenle bırakılabileceği bir yer olmaktan çıkarmıştır. Yerini çok katlı bloklara bırakan bahçeli evler de giderek yok olmuş, oyun olanakları sağlayan boş arsalar da hızla azalmıştır. Böylece çocukların emin ve özgür bir ortamda birlikte olma olanakları giderek kaybolmuştur (Gökmen, 2006).
Çocuklar özellikle fiziksel aktivite içeren oyunlar oynayabilmek için rahat mekânlara ihtiyaç duyduklarını ortaya koymaktadırlar (Cunningham ve Jones, 2004; Hamilton, 2002). Apartman dairelerinde yaşayan, okula servisle giden, televizyon ve bilgisayar karşısında vakit geçiren çocuğun, çarpık kentleşme nedeniyle çocuk oyun alanı ve parklara da hasret kaldığı ifade edilmektedir (Ruhi, 1993. Akt. Çelik ve Şahin, 2013).
Çocukların oyun oynamaları ile ilgili olarak yetişkinlerin üzerinde durdukları önemli konulardan birisi de, oyun sırasında güvenliktir.
“Çocuk oyun alanları, çocukların ilgilerini, hayal güçlerini ve büyük kas motor becerilerinin gelişimini destekleyen, çocukların rahatça hareket etmelerine fırsat verecek şekilde düzenlenmiş alanlar olmalıdır. Bu alanlar çocukların motor becerilerini ve sosyal gelişimlerini sağlayacak biçimde teşvik edici olmalı, yaratıcı özelliklerini geliştirecek materyal ve araçları içermelidir. Bu alanlarda sanat, ağaç, çamur, kum ve su alanları, sessiz aktivite alanları, doğa gözlemleme alanları (hayvanlar, bahçe, ağaç ve çalılar), gerçek hayat deneyimlerini ve olayları dramatize etme fırsatı (oyun araba, araba vb.) gibi çeşitli bölümler yer alabilir. Ayrıca bu alanlarda tırmanma aletleri, denge aletleri, top oyun alanları bulunmalıdır. Açık oyun alanlarında yer alan materyallerin güvenli, ekonomik, çocukların gelişimlerine uygun, pratik ve ilgi çekici olması gerekmektedir” (Mengütay, 1997. Akt. Deretarla-Gül, 2012)
I. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı
267
3- Geleneksel oyunlar için yeniden sokağın keşfi
Çocuğun sınırlardan uzaklaşabildiği ilk yer kapı önü, varsa konut önündeki bahçe ve ardından konut girişine ulaşan yol olmaktadır. Çocukların oynayabilecekleri boyut ve niteliklerde konut bahçesi tasarlamaktan, gerek tek yapı, gerek imar mevzuatı düzlemlerinde çoktan vazgeçilmiştir. Çocuk oyun parkları bugün için çocuklara sunulan tek alternative durumundadır. Çocuğun şehir ölçeğindeki diğer büyük yasağı doğayla ilişkinin yasak olmasıdır. Çimen, çiçek, ağaç, zorunlu tasarlanmış yapaylıklarıyla çocuk bahçelerinin aslında yok nesneleridir ve çoğunlukla onlarla ilişki yasaktır. Geriye parklarda yer alan salıncak, kaydırak ve varsa kum havuzu kalmaktadır ki, bunlan barındıran zeminin yağmurda çamur olan toprağı, ya da kaskatı betonu, anılan yapaylığın örneği olmaya devam etmektedir (Şahin, 1984).
Bugün sokak, kural gereği, çocuğa yasaktır, çünkü şehirlerin en ara, en kör sokakları bile otomobile teslim olmuş durumdadır. Yine de çocuklar, sokağı yeniden ele geçirmenin umutsuz mücadelesini vermekten geri kalmamakta ve çocukların üçte birlik nüfusu hala sokakta oynamaya devam etmektedir. Kendi ritimlerinde büyüyebilmeleri ve doğal bir biçimde toplumun parçası haline gelebilmeleri için mekana ve zamana sahip olma hakkı çocukların elinden alınmış durumdadır (Şahin, 1984).
Başakşehir ve Fatih- Küçük Ayasofya da iki okul çocuklarına yönelik yaptığı alan çalışmasında Tandoğan ve Ergun (2013) sokakta oyun oynamayan çocukların başlıca neden olarak sokakların taşıt trafiği açısından güvenli olmamasını gerekçe olarak gösterdiklerinden bahsetmişlerdir. Sokakta oyun oynamak için olanaklar yok ve sokak yeterli genişlikte değil de diğer nedenler arasındadır. Yine aynı çocukların yarıya yakını çocuk oyun alanına gitmediklerini belirtmişlerdir. Bunun en önemli nedeni ise çocuk oyun alanlarının küçük çocuklara uygun olması, bu yüzden de sıkıcı olmasıdır.
Sokaklar gündelik yaşam içerisinde insanların kamusal alanların içerisinde yarı kamusal ve yarı özel alan olarak da nitelenebilecek insanların en yakın temasta bulundukları alandır. Özel alandan kamusal alana geçişte tampon bölge olan sokaklar, bir yaşam biçimi ifadesidir de. Sokaklar, kullanıcıları arasında tanışıklığın ve samimiyetin gelişebildiği özleliklere sahiptirler. (Engin, 2009). Sokak gündelik hayatın aktığı yaşayan bir organizma gibidir. Çocuğun kültürel kimliği okuyabileceği en önemli alandır. Çocuklar evden okula giderken, komşuya arkadaşa giderken hep bu mekanları kullanır. Ama en çok da oyun için kullanmayı ister, kimi zaman şanslıdır kullanabilir, ya da tehlikelere ragmen kullanmakta ısrarcıdır. Yetişkin dünyasıyla çocuğun direk ilişkiye geçtiği ilk yer olan sokak, çocuğun doğal çevreyi tanımasına da olanak verir. Çocuklar, ağaçları, böcekleri, bitkileri, varsa hayvanları tanır burada. Çocuklar heran her yeri oyun alanına dönüştürebilir ve zaten bunu istemektedirler. Buna da en iyi olanak tanıyacak olan mekan yine sokaktır. Sokaklar içerisinde bulundurduğu çeşitlilik ve sürprizlerden dolayı çocuklar için her zaman caziptir.
Günümüzde sokaktaki çocuk sayısı gittikçe azalmakta ve otomobil odaklı kentsel tasraımlardan dolayı da sokaklar güvenliği sağlamaktan uzak ve komşuluk ilişkilerinin de zayıfl amasından dolayı yabancıyla karşılaşmak istenilmeyen ve hızlıca kaçılan bir mekan durumundadır. Çağdaş mimari ile konut-sokak bütünlüğünün bozulması, çocukların oyun oynama alanlarını elinden alınmasına da neden olmuştur (Engin, 1982).
Her sokakta tarfiğin olması ve araçların park etmesi sie çocukların ellerinde olan tek mekanın da araçlar tarafından zaptedildiğini göstermektedir. Bugün bir çok şehir dokusunda sokaklarda bu manzara bizlere tanıdıktır. Arnavutköy örneğinde çalışma yapan Özdiğer (2009) fazlaca mekanı olmayan çocukların en çok sokaklarda oynadığını ve bu nedenle de sokaklarda iyileştirme yapmanın esas olduğunu vurgulamaktadır. Çalışmada, çocuklara sorulan oyun oynadığınız sokakta yeni arkadaşlar ediniyor musunuz sorusuna yüksek oranda (%80lerde) evet cevabının alınması, sokağın halen ne kadar değerli bir oyun mekanı olduğunun göstergesidir. Çocuklar en çok, yerleşmelerinde trafiğin çok olması, çevrenin kirli olması, ağaçlandırmanın olmaması ve serbestçe hareket edecekleri oyun alanlarının olmamasından şikayet etmektedirler. Oyun oynadıkları yerlerde yüksek binaların olması, ıssız niteliksiz yerlerin olması, eğimli araziden dolayı sıkıntılar yaşamaları ve çocuk parklarının her zaman tekdüze olmasından da yakınmaktadırlar. Çocuklar %60 oranlarında oyun oynadıkları yerlerin evlerine yakın olmasını arzu etmektedirler. Çocuklar büyük oranda kendilerini yaşadıkları yerde güvende hissetmektedir.
Sokakta güvenliğin sağlanması ve sokağın yayalar tarafından kullanırlığının artırılması için ilk once taşıt trafiğinin o bölgede hafifl etilmesi gerekmektedir. Sokakta sosyalleşmenin sağlanması adına oturma mekanlarının yaratılması önemle üzerinde durulmalıdır (Özdiğer, 2009). Çocukların oyun oynarken düşme, incinme durumlarına yönelik sokağın zemin kaplaması da önem arz etmektedir. Sokakların sürekli temiz tutulması da önemlidir. Bunun için mekansal aidiyet bilincini de geliştirecek mahalle bazında komşuluk dayanışması ağları geliştirilmelidir. Ve belki sokaklar arası temiz sokak yarışması, yaşayan sokak yarışmaları düzenlenerek bu durum teşvik edilebilir. Macera, serüven ve sürpriz yaratmaya yönelik sokağın baştan ele alınması gerekmektedir ve bu süreçte sokakta yaşayanların katılımı ve özellikle çocukların katılımı esas alınmalıdır.
Sokaklar sosyal ve mekansal formların karşılaştığı kaynaştığı bütünleştiği alanlardır. Sokağın uzunluğu ile genişliği arasındaki oran 1/3’ten bütük olduğunda sokak yaşanılabilir ve dinamik hareketlere sahne bir yapıya kavuşmaktadır (Engin, 2009).
İslam kentlerinde sokak, yarı kamusal, çıkmaz sokaklar ile tam kamusal sokaklar olmak üzere iki şekilde gelişme göstermiştir. Çıkmaz sokakların özel konut bölgelerinde yer alması ve samimiyetin yoğun olduğu yerler olması söz konusu iken, diğer sokaklar daha merkezi ve herkese ait durumundadır (Özdirlik, 2000).
Sokağın fiziki özellikleri, anlık, doğal gelişmiş boşluklar ile, tasarımla oluşmuş bina arası alanlar ve düzenli gelişmiş sokak uzantısı gibi karmaşık bir çok kesite sahiptir. Sokak üzerinde birbirinden farklı yaşam ritimlerine ev sahipliği yapar. Sokaklar bir çeşit kentsel damarlardır. Damarların içinde akan kan gibi sokakların içinden de çocuk sesleri, yaya yürüyüşleri, konuşmalar, sohbetler akarsa yaşayan bir damar olur. Sokak sadece bir ulaşım aksı değil toplumsallaşma biçimidir ve toplumsallaşmayı sağlar.
Şehirlerde sokak dokuları detaylı haritalarla incelenerek, sokakların o şehirdeki karakterine ve mevcuttaki kullanımlarına ve kullanma taleplerine göre ve o sokağın kullanıcılarıyla ortak hareket ederek yeniden değerlendirilmeleri ve sosyal yaşamla birlikte geliştirilmeleri gerekmektedir. Sokakların özgün şekilde yeniden tasarlandığında bir yerel kimlik ve aidiyet hissi ortaya çıkacaktır. Bu o yerelin yerle temasını çok ciddi şekilde güçlendirecek ve yaşam kalitesini artırarak yaşam doyumu sağlayacaktır. Sokaktaki bina yükseklikleri sokağın genişliğinin çok üstünde bir oranda seyrederse o sokaklar boğucu bir etkiye sahip olur ve o sokakta gün ışığından da faydalanmak mümkün olmaz.
“Kentteki günlük yaşam serüveni evin kapısından sokağa adım atmakla başlar, özel alan olan evin kapısı açılır, merdivenler çıkılır, inilir kaldırımlar ve sokaklar yürünür, meydanlarda dolaşılır ve kent yaşanır” (Üstündağ, 2007).
Sokaklar çocuklar için ilk arkadaşlıkların edinildiği, sosyal hayatın bir labaratuvar gibi önlerine serildiği, bilinmeyen bütün oyunların paylaşarak, kavga ederek, sabrederek öğrenildiği, en önemlisi de ailesinin hemen yakınında gözetimine imkan verdiği için şehir yaşamında özellikle güvenilir olduğu bir yerdir. Sokak yanı zamanda geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir simge gibidir (Meşhur ve Özparlak, 2008).
4- Değerlendirme ve Sonuç
Kentlerde canlı bir yaşamın hüküm sürmesi için özel alandan bazı aktivitelerin kamusal alana, kamusal alandan bazı aktivitelerin yarı özel ve özel alana taşması, geçişlerinin sürdürülebilir ve akıcı şekilde gerçekleşmesi oldukça önem arz etmektedir. Bunun için en iyi araç da sokaklar olmaktadır. Sokaklar, hareketliliğin olduğu, insan için özel alandan kamusal alana çıktığında en yakın ve en erişilebilir alanlardır.
Sokakların, güvenli, kullanışlı, yaya odaklı ve kültürel etkileşimlere açık hale kavuşması gerekmektedir. Çocuğun kullanımına yönelik ve bu kullanımı kolaylaştırmaya dönük her türlü şehirdeki tasarım ve planlama yaklaşımı şehirlerde öncelikli olarak ele alınmalıdır. Mevcutta çocuğun yapılı çevrelerle kurduğu ilişkiler ve yapılı çevreyi nasıl algıladığı da detaylı analizlerle çözülmelidir ve böylece çocuğa yönelik tasarımlar ortaya çıkabilir.
Çocuklara yönelik sokağı birer oyun alanları olarak planlarken şu noktalara dikkat etmek gerekir.
1. Çocuklar için engelli bir arazi, düz bir araziden daha dikkat çekicidir. Tepeler, oyun bölmeleri ve çukurlar çocuk oyun alanlarını daha özgün, çeşitli ve hareketli duruma getirir. Sokağın eğimli doğası çocuğa heyecan verebilir.
2. Sokak alanları normal veya engelli tüm çocukların ihtiyaçlarına ve yaş-gelişim özelliklerine göre düzenlen-melidir.
3. Sokak alanlarında oyun materyalleri doğal, ucuz ve çabuk temizlenebilen basit malzemeler olmalıdır. Mater-yaller çocukların bireysel ve yaratıcı etkinlikler açısından uyarıcı nitelikte olmalıdır.
4. Sokak alanlarının zemini toprak, çimen, beton veya asfalt olmak üzere birbirinden farklı biçimde düzenlen-meli ve farklı oyun türlerine izin verebildüzenlen-melidir.
I. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı
269
Kaynakça
Al-Khalaileh, E. (2004) Understanding children’s environments:Th e eff ect of outdoor physical environments on children’s activities and quality of life within Al-Wihdat Palestinian refugee camp and environs, Amman, Jordan. Ph.D., North Carolina State University.
Barre, F. (Çev. Murat Güvenç). (1984). Çocuk ve mekan ya da yiritilmiş kent. Mimarlık dergisi 84/9:15-17. Barker, R. (1968) Ecological Psyhology, Stanford University Press, Stanford.
Bechtel, R. B. (1977) Enclosing Behavior, Dowden-Hutchinson and Ross.
Canlı, G.A. (2014). Gelişen dünyada Çağdaş Çocuk Oyun Alanları.Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi. MSGSÜ FBE İç mi-marlık bölümü. İstanbul.
Cunningham, C, & JoneS, M.A. (2004). Middle childhood and the built environment. NSW Parliamentary Committee, 1-37, 234- 278. Çukur, D. (2009) Çocuk Dinlenimi Açısından Oyunun Önemi ve Konut Yakın Çevresinde Oyun Değerini Artırıcı Mekansal
Düzenlemeler, Ege Mimarlık, 2009/2 69.
Deretarla-Gül, E. (2012). Ailelerin çocuk bahçelerine ve çocuk bahçelerindeki materyallere bakış açılarının incelenmesi. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 21, Sayı3, 2012, Sayfa 261-274.
Egemen, A., Yılmaz, Ö ve Akil, İ. (2004). Oyun, Oyuncak ve Çocuk. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi. 5(2): 39 – 42.
Engin, D. (2009). Kamusal mekan olarak sokak olgusunun değişen anlamı. Lisans Bitirme Ödevi. MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü. İstanbul.
Engin, Ş. (1982). Çocuğun oyun gereksinimi ve İzmir Alsancak Semtinde çocuğa yönelik Açık/Yeşil alan mekan olanakları-nın artırılmazı üzerine bir araştırma, Doçentlik tezi, İzmir.
Gökmen, H.S. (2006). Konutta “Çocuk” Var mı?. Ege Mimarlık. 2-57: 22-25.
Gürkaynak, İ. (1996). Çocuklar, Çevreler, Ev içleri. Diğerlerinin Konut Sorunları, Mimarlar Odası Yayınları.
Hamilton, I. (2002). Where do children play? CPIS factsheet. http://www.ncb.org.uk/cpis / c p i s _factsheet4_wherep-lay_20090824.pdf (Erişim Tarihi: 2809.2012).
Hazar, M. (2005). Beden Eğitimi ve Sporda Oyunla Eğitim. Ankara: Tutibay Yayıncılık.
Kuru, O. ve Köksalan, B. (2012). 9 Yaş Çocuklarının Psiko-Motor Gelişimlerinde Oyunun Etkisi. Cumhuriyet International Journal of Education. Vol 1 / No 2. ss.37-51. e–ISSN: 2147-1606.
Mengütay, S. (1997). Okul Öncesi ve İlkokullarda Hareket Gelişimi ve Spor.
Meşhur, Ç. M. ve Özparlak, F. (2008). Değişen mekan anlayışına direnemeyenler; Konya kentinden sokak örnekleri. 32. Dün-ya Şehircilik Günü Kolokyumu: Kentsel Yeniden Yapılanma: Kazananlar, Kaybedenler. MSÜ. İstanbul.
Özdiğer, Z. P. (2009). Çocuk Hakları Bağlamında Kentsel Mekan-Çocuk İlişkisi: Arnavutköy Örneği. Yayımlanmamış Lisans Tezi. MSGSÜ, İstanbul.
Özdirlik, B. (2000). Kentsel Açık Alan/Mekanlar ve Sistemler Üzerine Bir Araştırma. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. MSGSÜ, İstanbul.
Özgen, Y. ve Aytuğ, A. (1992). Kullanıcı eğilimleri açısından çocuk oyun alanları ve araçları üzerine bir inceleme. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi. Seri A, Cilt:42. No.2:99-118.
Patrick, T. (1996). Play: An Important Component Of Preventative Behavior Management. Arkansas: Archild Inc.). Santrock, J. W. (1988). Children. United States Of America: Wm. C. Brown Publishers.
Şahin, K. (1984). Çocuğun yasaklı mekanı üzerine notlar. Mimarlıkl degrisi 84/9:24-27.
Tandoğan, O. (2014). Çocuk İçin Daha Yaşanılır Bir Kentsel Mekan: Dünyada Gerçekleştirilen Uygulamalar. MEGARON; 9(1):19-33. Tandoğan, O. ve Ergun, N. (2013). Çocuk İçin Daha Yaşanır Bir İstanbul İçin Öneriler: Başakşehir Kiptaş Toplu Konut ve
Küçük Ayasofya Mahallesi Örneği. Planlama Dergisi. 23(3):134-146.
Üstündağ, K. (2007). Avrupa Birliği Sürecinde Düş Düşünce ve Günlük Yaşam”, Traji trafikten Beşeri Trafiğe Dergisi, Sayı:1. İstanbul. Wicker, A. W. (1979) An Introduction to Ecological Psychology, Wadsworth Inc., Belmont, California.