• Sonuç bulunamadı

OKSİTOSİN İLE DOĞUM İNDÜKSİYONUNU İZLEYEN MİYOKARD İNFARKTÜSÜ VAKASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "OKSİTOSİN İLE DOĞUM İNDÜKSİYONUNU İZLEYEN MİYOKARD İNFARKTÜSÜ VAKASI"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İst. Tıp F a k . Mecmuası 62:4,1999

OKSİTOSİN İLE DOĞUM İNDÜKSİYONUNU İZLEYEN MİYOKARD İNFARKTÜSÜ VAKASI

Berrin UMMAN*, Aytaç ÖNCÜL*, Zehra BUĞRA*, Sabahattin UMMAN*, Aytekin GÜVEN**, İbrahim ERTUĞRUL**, Yılmaz NİŞANCI*, Önal ÖZSARUHAN*

Gebelik ve puerperium d ö n e m i n d e miyokard infarktüsü nadir g ö r ü l e n bir durumdur. Nadir gö­

r ü l m e s i ve hastanın y a ş ve cinsiyetinin tanıdan uzaklaştırıcı etkisi nedeniyle tanıda gecikme ve y a n ı l m a l a r o l m a k t a d ı r . M i y o k a r d i n f a r k t ü s ü r e p r o d ü k t i f y a ş l a r d a k i k a d ı n l a r d a koroner arter h a s t a l ı ğ ı n d a n ç o k koroner arter s p a z m ı n a b a ğ l ı olarak ortaya ç ı k m a k t a d ı r . B u y a z ı d a ; intraute- rin fetus ö l ü m ü s a p t a n m a s ı ü z e r i n e uygulanan sentetik oksitosin i n f ü z y o n u n u takiben m i y o ­ kard i n f a r k t ü s ü g e l i ş e n , anjiografik olarak koroner arterleri normal bulunan bir vaka takdim edilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Koroner arter s p a z m ı , miyokard infarktüsü, gebelik, oksitosin

SUMMARY

A case of myocardial infaretion following lahor induetion with oxytocin. Myocardial infarc- tion d u r i n g pregnaney and İn the puerperium period is rare. Its diagnosis may be often laie be- cause o f the rarİty o f the event and age and sex o f the patient. Myocardial infaretion i n repro- duetive age women is caused primarily coronary artery spasm rather tlıan coronary artery obs- truetion. W e preseni a case o f myocardial infaretion f o l l o w i n g syııthetic oxytocin infusiun whieh was given for induetion o f delivery o f inutero-dead fetus. N o r m a l c o r o n a ı y arteries we- re demonstrated after stabilisation o f the patient.

Key Words: Coronary artery spasm, myocardial infaretion, pregnaney, oxytociıı.

ÖZET

GIRIŞ

siyel miyokard infarktüsü sebepleri arasın­

dadır t1»1 0). Gebelikte görülen koagulabilite artışı durumuna rağmen; mitral darlığı, atri- yal fîbrilasyon, kardiyomyopati, eııdokardit, intrakardiyak şant gibi hazırlayıcı faktörler olmaksızın koroner embolizasyonu b i l d i r i l ­ memiştir t1-9).

Kadınlarda doğurganlık çağında koroner ar­

ter hastalığı seyrek olarak g ö r ü l m e k t e d i r . Gebelik ve postpartum d ö n e m l e r d e m i y o ­ kard infarktüsü gelişmesi ile i l g i l i vakalara

ise l i t e r a t ü r d e ç o k nadir r a s t l a n m a k t a d ı r (1,3,9) Diabetes mellitus ve hipertansiyonu bulunan, aterosklerotik koroner arter hastalı­

ğı erken gelişmiş kadınlarda gebelikte miyo­

kard infarktüsü vakaları bildirilmektedir 0).

Bir diğer peripartum akut miyokard infark­

tüsü sebebi olarak koroner arter disseksiyon- ları sayılabilir & \ Bunlar dışında koroner ar­

ter spazmı, koroner arter embolizasyonu, ko­

roner arterde insitu tromboz, kollajen doku hastalıkları (Stili H a s t a l ı ğ ı , Antifosfolipid Sendromu gibi), Kavvasaki Hastalığı, orak hücreli anemi, feokromositoma diğer potan-

Peripartum akut miyokard infarktüsünde ko­

roner arterler genellikle normal bulunmakta- ( jı r (1,3,5,9) Laktasyonu veyauteral hemoraji- yi baskılamak için kullanılan ilaçlardan er- gonovin ve bromokriptin ile ilişkili koroner s p a z m ı ve miyokard infarktüsü vakaları az sayıda da olsa literatürde mevcuttur QMM\

Literatürde peripartum d ö n e m d e oksitosin kullanımı ile ilişkili olabilecek miyokard i n ­ farktüsü i k i kez bildirilmiştir (-5-7\ B u yazıda, intrauterin fetus ö l ü m ü saptandıktan sonra

Mecmuaya Geldiği Tarih: 05,01.2000

* İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabüim Dalı, Çapa, İstanfeull

** İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabiiim Dalı, Çapa, istanbul

441

(2)

Oksitosin ile Doğum İndüksiyonuııu İzleyen Miyokard İnfarktüsü Vakası

d o ğ u m u n i n d ü k l e n m e s i a m a c ı y l a sentetik oksitosin infüzyonu yapılan, infüzyonu taki­

ben göğüs ağrısı, hipotansiyon, şuur k a y b ı gelişen 36 haftalık gebe, 28 yaşında bir hasta takdim edilmektedir. Hasta stabilize olduk­

tan sonra yapılan koroner anjiografide koro­

ner arterlerin normal b u l u n m a s ı dolayısıyla, miyokard infarktüsüniin, oksitosinin presipi- te ettiği koroner arter s p a z m ı n a bağlı olarak geliştiği düşünülmüştür.

V A K A

28 yaşında primipar ve 36 haftalık hamile olan hastanın, bir b a ş k a şehirdeki kadm has­

talıkları ve d o ğ u m kliniğinde yapılan mua­

yenesinde fetusun ölü olduğu saptanmış ve hastaneye yatırılarak takibe alınmış. Fetusun tahliyesi karan alınarak intravenöz olarak toplam 10 ünite sentetik oksitosin infüzyonu yapılmış. Hastada infüzyonun sonlanna doğ¬

ru fenalık hissi, göğüs bölgesinde ağrı ve sı­

kıntı, terleme yakınmaları başlamış. D o ğ u m gerçekleşmeden Önce kendinden geçme, şu­

ur kaybı ve siyanoz ortaya çıkmış. Bu esna­

da periferik nabızlar a l m a m ı y o r m u ş . Hızla hava yolu ve damar yolu sağlanarak ambu

ile ventilasyon ve ekstemal kardiyak masaja başlanmış. Kısa sürede kalp sesleri duyul­

maya ve periferik nabızlar palpe edilmeye başlanmış. İki ayrı damar yolundan hızlı sıvı perfuzyonu y a p ı l m ı ş . İlk m ü d a h a l e l e r d e n soma kan basıncı 90/60 m m H g ve nabız da­

kika sayısı 140 olarak ölçülmüş ve E K G çe­

kilmiş. EKG'de sinüzal taşikardi, D i l ve aVF deriv as yon 1 arında 2 m m , DlII'de 3 m m ST elevasyonu, D l ' d e 1 m m ve aVL'de 2 m m ST depresyonu tesbit edilmiş (Şekil 1). Has­

tada akut inferiyor miyokard infarktüsü dü­

şünülmüş, üniversite hastanesine şevki plan­

lanmış, bu işlemler sırasında vaginal d o ğ u m gerçekleşmiş, plasenta tam olarak ayrılmış.

İ n t r a v e n ö z sıvı tedavisine devam edilerek hastanemiz acil servisine getirildi.

H a s t a n ı n ö z g e ç m i ş i n d e özellik o l m a d ı ğ ı , soygeçmişinde babasında koroner kalp has­

talığı olduğu, kötü alışkanlık olarak ise 5 yıl­

dır günde 1 paket sigara içtiği öğrenildi. F i ­ zik muayenesinde solukluk dışında patolojik bulgu s a p t a n m a d ı . N a b ı z sayısı dakikada 120 ve ritmik, kan basıncı 100/50 m m H g bulundu. Vaginal kanamasının artması üze­

rine y a p ı l a n j i n e k o l o j i k d e ğ e r l e n d i r m e d e uterus atonisi saptandı ve uterus masajı ile

Ş e k i l 1. G ö ğ ü s ağrısı, fenalık hissi, terleme, hipotansiyon ve şuur k a y b ı gelişen hastada i l k m ü d a h a l e d e n hemen sonra alınan E K G : sinüzal taşikardi, D E ve a V F derivasyonlannda 2 m m , D İ E ' d e 3 m m ST elevasyonu, D l ' d e 1 m m ve aVL'de 2 m m ST depresyonu

442

-J1

V3

AİI.

V5 V 6

(3)

Umman B-, Öncül A., Buğra Z., Umman S., Güven A., Ertuğrııl İ., Nişancı Y . , Özsaruhan Ö.

kanama kontrol altına alındı. Hastanın ola­

yın b a ş l a n g ı c ı n d a n toplam 3.5 saat sonra geldiği acil servisimizde ç e k i l e n kontrol EKG'sinde inferiyor ST elevasyonlarının ve lateral resipvokal ST depresyonlarının düzel­

diği, D I I I , aVF, V 2 , V 3 derivasyonlannda T dalgalarımn negatifi eştiği görüldü (Şekil 2).

Ekokardiografı yatak başında yapıldı. İnferi- or ve lateral duvarların orta ve apikal seg- mentleri hipokinetik, diğer bulgular normal idi. Diğer laboratuar tetkiklerinde hemoglo­

bin 7.5 gram, hematokrit %17, trombosit sa­

yısı 109000, lökosit sayısı 19800, aktive par- siyel tromboplastin z a m a n ı 52.3 saniye (kontrol=26 saniye), p r o t r o m b i n z a m a n ı 16.6 sn, fibrinojen 123 mg/dl (N=200~400), f i b r i n y ı k ı m ü r ü n l e r i 20 m g / m l ( N = 5 m g / m l ) , kreatin fosfokinaz total 673 u / l (N-30-220), kalitatif troponin T ise pozitif bulundu. Hastaya bu arada i l k 8 saat içinde 2 ünite taze kan, 2 ünite eritrosit süspansiyo­

nu, 5 ünite taze d o n d u r u l m u ş plazma infüz­

yonu yapıldı. Uterus içi ölü fetus vakaların­

da komplikasyon olarak y a y g ı n damar içi pıhtılaşması ve buna bağlı ciddi hemorajiler g e l i ş e b i l e c e ğ i n d e n h a s t a n ı n hematolojik t e t k i k l e r i p e r i y o d i k olarak t e k r a r l a n d ı .

Başlangıçta trombosit ve fibrinojen düzeyle­

rinin düşük, aPTT değerinin uzun ve fibrin y ı k ı m ü r ü n l e r i n i n y ü k s e k o l m a s ı y a y g ı n damar içi p ı h t ı l a ş m a s ı tehdidini d ü ş ü n ­ d ü r d ü ğ ü n d e n hastaya taze kan ve taze don­

d u r u l m u ş plazma i n f ü z y o n l a r ı y a p ı l d ı . Trombosit sayısı tedricen y ü k s e l d i , diğer testleri giderek normalleşti. Yattığı süre için­

de endometrit geliştiği için gentamisin ve kiindamisin tedavisi uygulandı. Kardiyolojik açıdan tedavide kan basıncı kontrolü ile ön­

ce intravenöz daha soma oral nitrat tedavisi verildi.

Hasta stabilize olduktan sonra olayın 13. gü­

n ü n d e koroner anjiografi yapıldı. Koroner arterler ve, ventrikülografi normal bulundu.

Kardiyak şikayeti tekrarlamayan, EKG'de ilave değişiklikler gelişmeyen hasta i y i du­

rumda eksterne edildi.

TARTIŞMA

T a k d i m edilen vaka; d o ğ u m kliniğinde ute­

rus içi ölü fetus tanısı ile oksitosin infüzyo­

nu u y g u l a n ı r k e n fenalık hissi, göğüs bölge­

sinde ağrı ve sıkıntı, terleme ve ardından şu-

R c s î m 2. H a s t a n ı n o l a y ı n b a ş l a n g ı c ı n d a n toplam 3.5 saat sonra g e l d i ğ i acil servisimizde çekilen kontrol Ü K G ' s i n d e inferiyor ST elcvasyonlannm ve lateral resiprokal ST d e p r e s y o n l a r ı n ı n d ü z e l d i ğ i , Din, a V F , V 2 , V 3 derivasyonlann­

da T dalgalarının nega l i f i eştiği g ö r ü l m e k t e d i r .

(4)

Oksitosin ile Doğum Indüksiyonunu İzleyen Miyokard İnfarktüsü Vakası

ur k a y b ı g e l i ş m e s i nedeniyle ve ç e k i l e n EKG'de ST elevasyonları ve resiprokal ST depresyonları görülmesi, troponin T ve CPK enzimlerinin y ü k s e l m e s i nedenleriyle akut inferiyor miyokard infarktüsü olarak değer­

lendirildi. Anjiografide koroner arterlerin normal b u l u n m a s ı ve g ö ğ ü s ağrısı ve sıkıntı başladığında çekilen EKG'de koroner arter spazmında da görülebilecek ST elevasyonla- n m n olması nedeniyle miyokard infarktüsü- n ü n koroner arter s p a z m ı n a bağlı olarak meydana geldiği sonucuna varılmıştır. Ola­

yın başlangıcında oksitosin infüzyonu dışın­

da etken olabilecek bir faktör söz konusu ol­

m a d ı ğ ı n d a n burada spazmı oksitosinin tetik- lediği, tabloya eklenen hipotansiyon ve do­

ğ u m d a n soma gelişen uterus atonisine bağlı kanamamn koroner p e r f ü z y o n b o z u k l u ğ u ­ nun uzun süre devam etmesine yol açtığı dü­

ş ü n ü l m ü ş t ü r . Hastada m i y o k a r d hasarını gösteren enzimlerin ciddi değil hafif derece­

de yükselmiş o l m a s ı ve ventrikülfonksiyon^

l a r m ı n b o z u l m a m a s ı ise, i l k andan itibaren enerjik bir şekilde tedavi edilmesine ve h i ­ potansiyon ve aneminin hızla kontrol altına alınmasına bağlı olabilir.

Gebelik ve puerperium d ö n e m i n d e miyokard infarktüsü nadir görülen bir durumdur 0.3,9) Nadir rastlanması ve hastanın yaş ve cinsi­

yetinin uygun o l m a m a s ı dolayısıyla akla ge­

tirilmeyen miyokard infarktüsüne ait semp­

tomlar, sıklıkla gebeliğe bağlı gelişen daha sık ve basit nedenlere bağlamr. Ayırıcı tam­

da reflü özofajit, hiatal herni, kolelitiazis, kostokondritis ve p n ö m o n i sayılabilir ®\

Genç hastalarda miyokard infarktüsü için en sık rastlanan risk faktörü sigara içümesidir.

Gebelik ve peripartum d ö n e m d e miyokard infarktüsü geçirenlerin %25'inde hipertansi­

yon mevcuttur fl-5).

Koroner arterlerin normal b u l u n d u ğ u akut miyokard infarktüsünde en muhtemel pato-

genetik açıklama, koroner arter spazmıdır.

Koroner arter s p a z m ı için predispozan fak­

törler arasmda gebeliğin tetiklediği hipertan­

siyon, migren ve Raynaud Hastalığı gibi d i ­ ğer vazospastik durumlar, laktasyon ve ute- ral k a n a m a y ı azaltmak amacı ile kullanılan ilaçlar (ergo alkaloidleri, prostaglandinler, oksitosin) sayılabilir 0), G e ç gebelik d ö n e ­ minde meydana gelen hemodinatnik değişik­

liklerin, hasta supin pozisyonda iken korion iskemisine neden olduğu, bunun uterin renin s a l g ı l a n m a s ı n a ve angiotensin o l u ş u m u n a yol açarak koroner spazma zemin hazırladığı ileri sürülmektedir (5>.

Ergonovin, periferik vazokonstriksiyon, pe­

riferik adrenerjik blokaj, vazomotor merkez­

lerin depresyonu gibi etkilere sahiptir. Kate- ter laboratuarında koroner arter spazmı için provokasyon testi olarak ergonovin kullanı­

lır. Vazospazm yapacak doz, k i ş i d e n kişiye değişmektedir ( M *1 1) . Postpartum d ö n e m d e çok yaygın kullanılmasına rağmen, ergono­

v i n kullanımına ait kardiyak komplikasyon insidansı çok az sayıdadır. B u durumun bir nedeni d e postpartum periyodun monitori- zasyon koşullarında g e ç m e m e s i nedeniyle kısa süreli spastik epizodlaruı farkedilmeme- si olabilir W.

Bir ergo derivesi olan bromokriptin, dopa- m i n r e s e p t ö r agonist aktivitesi nedeniyle laktasyonun durdurulması amacıyla kullanı­

lır. K u v v e t l i alfa adrenerjik etkisiyle i l g i l i olarak periferik vazokonstriksiyon, hipertan­

siyon ve koroner spazma neden olabilir (-6'1\ Literatürde postpartum bromokriptin uygu­

lamasından soma gelişmiş olan miyokard in­

farktüsü vakaları bildirilmektedir & \

B i r nörohipofız hormonu olan oksitosinin sentetik preparatlan uterus atonilerinde, ge­

ciken doğumlarda, fetusun intrauterin ölmesi durumunda, postpartum kanamalarda kulla­

nılmaktadır. Oksitosin vasküler düz kaslar üzerinde geçici fakat belirgin gevşetici etki gösterir. Hipotansiyon, flaş hali, refleks taşi- kardilere neden olabilir. Obstetrik dozlarda bu etkiler pek görülmez, yüksek doz uygula­

malarda görülebilir. İ n v i t r o olarak renal, splanknik ve iskelet kaslarında hafif kons-

(5)

Umman B., Onciil A., Buğra Z., Umman S., Güven A., Ertuğrul I . , Nişancı Y . , Ozsartıhan O,

triktif etkisi vardır (-6\ Literatürde daha ö n c e bildirilmiş i k i ayrı vakada oksitosin uygula­

m a s ı n ı takiben miyokard infarktüsü ve nor­

mal koroner anatomi tesbit edilmiş olması, nadir de olsa oksitosin kullanımına bağlı ko­

roner spazmına örnek teşkil etmektedir (5-7).

1976 yılında Ginz ve arkadaşları tarafından migren anamnezi olan, postpartum oksitosin ve ergonovin ile tedavi edilen ve 20 dakika sonra akut miyokard infarktüsü semptomları ortaya çıkan bir vaka bildirilmiştir. Menega- kis ve Amsey tarafından 1991'de bildirilen bir vakada ise sigara anamnezi olan 37 ya­

şında, gebeliğinin 39.haftasında olan hasata- ya membran rüptürü endikasyonu ile intra­

v e n ö z oksitosin uygulamasını takiben 2.5 sa­

at sonra akut miyokard infarktüsü semptom­

ları ortaya çıkmış, fakat ancak 2 g ü n soma infarktüsden şüphe edilmiş ve EKG'de akut anteriör miyokard infarktüsü saptanmıştır.

H a s t a n ı n 5.gün yapılan koroner anjiografisi normal b u l u n m u ş ve akut miyokard infark­

t ü s ü oksitosinin etken olabileceği koroner arter spazmı ile açıklanmıştır (5>7).

B u vaka nedeniyle; incelenen literatür bilgi­

lerinin de ışığında, d o ğ u m u n indüksiyonu, d o ğ u m sonrası k a n a m a n ı n kontrolü ve lak- tasyonun inhibisyonda kullanılan ilaçların, predispozisyonu olan gebelerde koroner s p a z m ı n a ve miyokard infarktüsüne yol aça­

bileceği göz ö n ü n d e bulundurulmalıdır. Si­

gara içilmesi, gebelik hipertansiyonu, m i g ­

ren, Raynaud Fenomeni gibi spazm eğilimi­

ni işaret eden özellikleri bulunanlarda bu i h ­ t i m a l i n daha y ü k s e k o l d u ğ u d ü ş ü n ü l e r e k hastalar dikkatle izlenmelidir.

K A Y N A K L A R

1. Elkayam U: Pregnaney and cardiovascular disease. Hem!

Disease; A tcxtbook of cardiovascular mediciııe, 5th edi- tîon, editör: Braunwald, E-, W.B.Saunders Company, Phiiadclphia (1997), sayfa 1854.

2. Emori, T., Goto, Y., Maeda, T.: Multipie coronary artery dissectioııs diagnosed in vivo in a pregnant woman.

Chcst 104:289 (1993).

3. Hankins.G. D. V., Wendel, G. D.,Leveno, K. J., Stone- ham, J.: Myocardial infaretion during pregnaney. Obstet Gynecol 65:139 (1985).

4. Liao, J. K., Cockrill B. A., Yıırchak, P. M . : Acute myo­

cardial infaretion after ergonovine adminİstration for ute- rine bleeding. A m J Cardiol 68: 823 (1991).

5. Mcncgakis, N . E., Amstey, M . S.: Case report of myo­

cardial infaretion in labor. Am J Obstet Gynecol 165:

1383 (1991).

6. Rall, T. W.: Drags affeeting ürerine motitity. The phar- macoiogical basis of therapeutics, eigth edition, editörler:

Gilman, A . G., Rall, T. W., Nies, A. S., Taylor, P., Per- gamon Press, New York (1991), sayfa 933.

7. Ruch, A., Duhring, J. L . : Postpartum myocardial infareti­

on İn a patient receiving bromoeriptine. Obstet Gynecoi 74:448 (1989).

8. Schroeder, J. S., Bolcn, J. L., Quint, R. A., Clark, D. A., Hayden, W. G., Higgens, C. B., Wexler, L . : Provocation of coronary spasm wifh ergonovin maleate. A m J Cardiol 40:487 (1977).

9. Sheikh, A. U., Harper, M . A.: Myocardial infaretion du­

ring pregnaney: Management and outeome of two preg- nancies. Am J Obstet Gynecol 169: 279 (1993).

10, Sugİishi, M . , Takatsu, E : Cigarette smoking is a majör risk factor for coronary spasm. Circulation 87:76 (1993) 11. Taylor, G. J., Cohen, B.: Ergonovin-induced coronaıy ar­

tery spasm and myocardial infaretion after normal deli- very. Obstet Gynecol 66:821 (1985).

Referanslar

Benzer Belgeler

zıda miyokardiyal bridging'e bağlı olarak miyokard nekrozu gelişen ve sonuç ta ileri kalp yetersizliği ne- deniyle kaybedilen bir olgu

O lg umuzda ekokardiyografik görüntülenınesiyle ilgili ciddi bir sıkıntı yaşanmadı ve sol ventrikül duvar hareketleri açık ve net olarak değerlendirilebildL

şekli miyokard infarktüsü olan ol!Jularda çok merkezli olarak yürütülen direkt (primer) PTKA ile trombolitik te- davinin karşılaştırıldığı çalışmada.. direkt

Sonuç olarak önduvar AMİ geçiren hastalarda, yüksek AKA lgG düzeyinin frombüs oluşumu için artmış bir risk bulgusu olduğuna karar verildi.. Anahtar kelime/er:

Aynı şekilde QTc dispersiyonu (QTcD) herhangi bir deri vasyondaki maksimum QTc aralığı ile mi- nimum QTc aralığı, QRS dispersiyonu (QRSD) ise maksi- mum QRS ile minumum QRS

Miyokard infarktüsü için pe- rioperatif dönemde risk faktörleri KAH artışı, şiddetli kanama (2 üniteden fazla eritrosit süspansiyonu), da- mar cerrahisi veya acil

In this paper, we present a case report of a 21 year old medical student experiencing acute inferior wall myocardial infarction secondary to the spontaneous coronary

Anjiografi ile koroner arter hastalığı olduğu doğrulanmış 469 hasta- nın 6 yıl izlendiği ileriye dönük bir çalışmada; diğer kardiyovasküler hastalık risk