• Sonuç bulunamadı

SULAMA İŞLETMECİLİĞİNDE SULAMA BİRLİKLERİNİN ÖNEMİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SULAMA İŞLETMECİLİĞİNDE SULAMA BİRLİKLERİNİN ÖNEMİ"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

SULAMA İŞLETMECİLİĞİNDE SULAMA BİRLİKLERİNİN ÖNEMİ

Dr. Betül GÖÇMEN

DSİ Genel Müdürlüğü İşletme ve Bakım Dairesi Başkanlığı, Ziraat Yüksek Mühendisi, Ankara

1. GİRİŞ

Bilindiği üzere tarım sektörü, sosyal ve ekonomik kalkınma ile gıda güvenliği açısından hayati öneme sahiptir. Sulu tarım ile mahsul verim artışı, ülkenin gıda güvenliğine büyük katkıda bulunmakta olup tarımsal sanayiye de önemli girdiler sağlamaktadır.

Sulama projeleri, birçok kurak ve yarık kurak bölgede uygulanmakta olup Türkiye’de de yağış miktarının düzensiz bir dağılıma sahip olması tarımsal sulamayı gerektirmektedir. Ülkemizde uzun vadeli ve yüksek maliyetli sulama yatırımlarının büyük bir bölümü devlet tarafından finanse edilmektedir. Tarımın gelişmesine sulama sektöründe önemli yatırımlarla katkıda bulunan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), su kaynaklarının planlanması, geliştirilmesi ve yönetiminden sorumlu ana yatırımcı kuruluş olarak bugüne kadar yaklaşık 3 milyon hektar alanı sulamaya açmıştır.

Ancak büyük yatırımlar yapılarak işletmeye alınan sulama tesislerinin, genel olarak proje hedeflerine ulaşamadığı ve tesislerin potansiyellerinin altında işletildiği bilinmektedir. DSİ, 1993 yılı itibariyle sulama işletmeciliğinde katılımcı sulama yönetimi çalışmalarına hız vererek 2014 yılı sonu itibariyle işletmeye açılan sulama alanının % 78,3’ünü su kullanıcı kurum/kuruluşlara devretmiştir.

Bu bağlamda sulama işletmeciliğinde; tesisin işletme, bakım ve yönetim sorumluluğunu devralan kurum/kuruluşun teknik, idari ve mali açıdan yeterli olması, sulama tesislerinden beklenen faydanın sağlanmasında büyük rol oynamaktadır.

ÖZET

Küresel ısınma nedeniyle, kurak ve yarı kurak bölgelerde her zamankinden daha fazla sulama suyuna ihtiyaç duyulmaktadır. Sulama tarımsal üretim ve gıda güvenliği açısından hayati öneme sahip olduğundan büyük ölçekli sulama projeleri birçok kurak ve yarı kurak alanda uygulanmaktadır.

Türkiye'de uzun vadeli ve yüksek maliyetli sulama ve drenaj projelerinin büyük kısmı kamu kaynakları tarafından finanse edilmektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), su kaynaklarının planlanması, geliştirilmesi ve yönetiminden sorumlu ana yatırımcı kurum olmakla birlikte bu güne kadar yaklaşık 3 milyon hektar alanı sulamaya açmıştır.

Kar amacı gütmeyen sulama birlikleri, sulama kooperatifleri, köy tüzel kişilikleri gibi su kullanıcı kurum/kuruluşlara DSİ'nin büyük ölçekli sulama sistemlerinin işletme, bakım ve yönetim sorumluluğunun devri 1993 yılından beri devam etmektedir. 2014 yılı sonu itibariyle DSİ tarafından işletmeye açılan sulama alanının % 78,3’ü su kullanıcı kurum/kuruluşlara devredilmiş olup, devralan kurum/kuruluşların % 89,1’ini sulama birlikleri oluşturmaktadır.

Sulama birlikleri faaliyetlerini, 2011 yılına kadar 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’na göre yürütmekte ancak söz konusu kanun teknik, idari ve mali konularda ihtiyaca yeterince cevap verememekteydi. Bu nedenle uygulamada yaşanılan sıkıntılara çözüm üretebilmek ve sulama birliklerine devredilen tesislerin inşa maksatlarına yönelik olarak hizmet üretimlerini sağlamak amacıyla 2008 ve 2011 yılları arasında ilgili kurum ve kuruluşlar ile ortaklaşa yürütülen yoğun çalışmalar ile “Sulama Birlikleri Kanunu Tasarısı” hazırlanmıştır.

Sürdürülebilir bir sulama işletmeciliği ile teknik, idari ve mali konularda denetlenebilir, hesap verebilir ve şeffaf bir birlik yapısı oluşturulabilmesi maksadıyla hazırlanan 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu, 22.03.2011 tarih ve 27882 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu çalışmada DSİ’ce inşa edilerek işletmeye açılan sulama tesislerinin işletilmesi ve yönetimi ile yasal düzenlemeler ve Türkiye’deki sulama birliklerinin işletme faaliyetleri açıklanmaya çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sulama işletmeciliği, sulama birlikleri, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu,

(2)

2

Özellikle ekonomik olarak sulanabilecek alanların hızla sulamaya açılması, sulama şebekelerinin planlama ve proje kriterlerine uygun olarak işletilmesini zorunlu kılmakla birlikte ideal sulama işletmeciliği için gerekli düzenlenmelerin yapılmasını ve yeni modellerin geliştirilmesini gerektirmektedir.

2. İŞLETMEYE AÇILAN SULAMALARDA MEVCUT DURUM

Birçok ülkede ve Türkiye’de yapılan araştırmalarda su kullanıcılarının sulama yönetiminde yer almalarının; çiftçilerin tesisi sahiplenmeleri, yürütülen çalışmalara katkıda bulunmaları ve söz konusu işletme modelini benimsemeleri açısından büyük önem arz ettiği ve sulama sistemlerinin performansını olumlu yönde etkilediği görülmektedir.

2014 yılı sonu itibariyle DSİ’ce inşa edilerek işletmeye açılan 2 935 483 ha net sulama alanının, 130 587 hektarı (% 4,5’i) DSİ’ce, 2 298 026 hektarı (%78,3’ü) ise tesislerin işletme bakım ve yönetim sorumluluğunu devralan kurum/kuruluşlar tarafından işletilmiştir [1].

Grafik-1. DSİ’ce İşletmeye Açılan Sulamaların Dağılımı

2014 yılı sonu itibariyle işletmeye açılan ve devredilen sulama tesislerinin su kullanıcı kurum/kuruluşlara göre dağılımı incelendiğinde; 393 adet sulama tesisinin (% 42,1) sulama birliklerine devredildiği ve alansal olarak toplam devredilen alan içerisinde % 89,1’lik bir paya sahip olduğu görülmektedir (Çizelge 1).

Çizelge 1. Devredilen sulama tesislerinin su kullanıcı kurum/kuruluşlara göre dağılımı Devralan

Kurum/Kuruluş

Tesis Sayısı (Adet)

Dağılımı (%)

Alan (ha)

Dağılımı (%)

Köy Tüzel Kişiliği 222 23.8 37 861 1.7

Belediye 141 15.1 69 589 3.0

Sulama Birliği 393 42.1 2 048 464 89.1

Kooperatif 157 16.8 116 302 5.1

Diğer 21 2,2 25 810 1,1

TOPLAM 934 100.0 2 298 026 100.0

Devralan kurum/kuruluşlar, mülkiyeti DSİ’de kalmak şartıyla tesislerin işletme bakım ve yönetim sorumluluğunu üstlenmekte olup devir sözleşmesi hükümleri uyarınca tesise ilişkin hizmetleri yerine getirmekle yükümlüdür. DSİ’ce devredilen sulama tesisinin karakteristiki bilgilerini içeren devir protokolü devralacak kurum/kuruluş yetkilisi ile tesis gezilerek hazırlanır ve karşılıklı imza altına alınır.

Ayrıca sulama sahasını yani devralan kurum/kuruluşun hizmet sahasını gösterir vaziyet planı ve devralan kurum/kuruluşun teknik faaliyetlerini sağlıklı olarak yürütülebilmesi maksadıyla işletme talimatı,

(3)

3

planlı su dağıtım rehberi, bakım-onarım yönergesi gibi arşivinde bulunması gerekli tüm dokümanlar DSİ tarafından ilgili kurum/kuruluşa teslim edilir.

3. SULAMA İŞLETMECİLİĞİ

Sulama tesislerinden beklenen fayda; iyi bir yönetim sisteminin oluşturulması, planlı su dağıtım çalışmalarının yürütülmesi, proje kriterlerine göre tesislerin düzenli bakım-onarım çalışmalarının yapılması, gerektiğinde tesislerin modernizasyonu ve yenilenmesi ile sağlanabilecektir.

Ancak uygulamada işletme faaliyetlerinin, sadece tesisin bakım ve onarım çalışmalarını yapmak olarak algılandığı görülmektedir. Bu nedenle devralan kurum/kuruluşlar; mevzuat uyarınca yükümlü oldukları görevleri yerine getirmek ve DSİ’ce yayınlanan “Sulama Tesisleri İşletme Talimatı”, “Planlı Su Dağıtım Rehberi” ve “Bakım-Onarım Yönergesi”ne göre işletme faaliyetlerini yürütmek zorundadır.

Devralan kurum/kuruluş, tabi olduğu mevzuat ve devir sözleşmesi hükümlerine göre yerine getirmekle yükümlü olduğu başlıca işletme faaliyetleri;

1. Sulama sezonu öncesi tüm su kullanıcılardan “Sulama Beyannamesi” toplamak,

2. Sulama beyannamelerine göre sulanması öngörülen alan ve bitki çeşidine göre sulama sezonuna ilişkin bitki su ihtiyacını belirleyerek Genel Sulama Planlamasını hazırlamak,

3. Genel sulama planlaması esas alınarak DSİ ile su kullanım protokolü yapmak,

4. Su dağıtımının disipline edilebilmesi için su dağıtım programını hazırlamak ve uygulamak, 5. Şebekeye alınan sulama suyu miktarlarını ölçerek kayıt altına alınmak ve DSİ’ye bildirmek, 6. Sulama mevsiminde beyansız ve kaçak su kullanımlarını tespit etmek amacıyla tahakkuka esas

mesaha kontrollerini yapmak,

7. Tespit edilen beyansız ve kaçak su kullanıcılarına cezai yaptırım uygulamak,

8. Tesisi korumak, tesise müdahalede bulunulmasını engellemek, müdahalede bulunanlara cezai yaptırımlarda bulunmak ve ilgili kurum ve kuruluşlara durumu bildirmek,

9. Tesislerin bakım ve onarım ihtiyaçlarını düzenli olarak tespit etmek, sulama sezonunda akışa engel teşkil edecek arızaları ve bakım ihtiyaçlarını zamanında gidermek,

10. Tesis muayene heyetlerine katılmak ve muayene raporlarını mevzuata uygun biçimde ve zamanında eksiksiz olarak hazırlamak,

11. Tesislerin bakım ve onarım çalışmalarını tekniğine uygun olarak yapmak, 12. Gerçekleştirilen bakım ve onarım çalışmalarını kayıt altına alınmaktır.

Ancak 2000 ile 2014 yılları arasında DSİ’ce yayınlanan “DSİ’ce İşletilen ve Devredilen Sulama Tesisleri Değerlendirme Raporları” incelendiğinde; son on beş yılın ortalama sulama suyu ihtiyacının 4 623 m3/ha, birim alanda kullanılan su miktarının 10 577 m3/ha, sulama randımanının % 44 ve sulama oranının ise

% 63 olarak gerçekleştiği görülmektedir (Çizelge 2).

Çizelge 2. DSİ’ce geliştirilen sulama projelerine ilişkin sulama sonuçları Yıllar

Toplam İşletmeye Açılan Sulanan Alanı

Sulama Oranı

Sulama Randımanı

Birim alanda kullanılan su miktarı

Net sulama suyu ihtiyacı

(ha) (%) (%) (m3/ha) (m3/ha)

2000 2 251 625 65 41 10.926 4.491

2001 2 296 350 60 47 9.848 4.633

2002 2 340 197 63 44 10.435 4.639

2003 2 353 360 63 41 10.867 4.456

2004 2 396 384 66 38 11.602 4.426

2005 2 458 805 65 43 10.553 4.589

2006 2 527 502 63 43 10.948 4.682

2007 2 573 801 61 45 10.007 4.542

2008 2 638 404 63 46 9.853 4.498

2009 2 690 035 61 40 11.353 4.488

2010 2 727 440 63 47 10.000 4.654

2011 2 762 967 64 46 10.614 4.858

2012 2 805 540 62 41 11.132 4.805

2013 2 847 382 64 43 10.948 4.733

2014 2 935 483 63 51 9.562 4.847

Ortalama 63 44 10.577 4.623

(4)

4

Sulama tesislerinin performans değerlendirmesi sonuçlarından ve yerinde yapılan incelemelerden;

sulama işletmeciliğinde istenilen hedefe ulaşılamadığı ve dolayısıyla da sulama projelerinden beklenen faydanın halen tam olarak sağlanamadığı anlaşılmaktadır.

Özellikle sulama tesisini devralan kurum/kuruluşların işletme faaliyetlerini başarılı bir şekilde yürütmesi; bünyesindeki mühendis, sulama teknisyeni ve işçilerin bilgi, beceri ve su kullanıcıları ile olan ilişkilerine bağlı olup, uygun bir sulama planlaması ve buna istinaden hazırlanan su dağıtım programının adil bir şekilde uygulanmasında kurum/kuruluş çalışanları büyük önem taşımaktadır. Ancak fiili durumda devralan kurum/kuruluş personelinin sayıca yetersiz ve kalifiye olmadığı ve genel olarak DSİ’ce yayınlanan işletme ve bakım talimatlarına uyulmadığı görülmektedir.

Sonuç olarak iyi bir sulama işletmeciliği için; tesislerin işletme, bakım ve yönetim sorumluluğunu devralan kurum/kuruluşlar teknik, idari ve mali yönden yetersiz kalmakla birlikte DSİ de mevzuattan kaynaklanan sorunlar nedeniyle yaptırım uygulama noktasında yasal sıkıntılar yaşamaktadır.

4. SULAMA BİRLİKLERİ MEVZUATI

1993 yılından itibaren DSİ’ce inşa edilerek işletmeye açılan sulama tesislerinin işletme, bakım ve yönetim sorumluluğu, başta sulama birlikleri olmak üzere su kullanıcı kurum/kuruluşlara devredilmektedir.

Ancak devralan kurum/kuruluşların tabi oldukları mevzuatta farklılıklar olması ve

mevzuattan kaynaklanan yetki karmaşalarının yaşanması

, kurumlar arası koordinasyon eksikliği, tarım politikalarının sulama yönetimi ile örtüşmemesi, çiftçi alışkanlıklarının değiştirilememesi gibi faktörler nedeniyle sulama işletmeciliğinde istenilen düzeyde başarı elde edilememiştir.

Sulama birlikleri, 03.04.1930 tarihli 1580 sayılı Belediye Kanunu hükümlerine göre kurulmakta iken yürürlüğe giren 07.12.2004 tarih ve 5272 sayılı Belediye Kanunu’nda birlik kurulmasına ilişkin hüküm bulunmaması sebebiyle oluşan hukukî boşluk 26.05.2005 tarih ve 5355 sayılı “Mahalli İdare Birlikleri Kanunu” ile giderilmeye çalışılmış ancak bu kanun da ihtiyaca cevap verememiştir.

Bu nedenle sulama birliklerine devredilen sulama tesislerinin amacına yönelik olarak işletilmesinde yaşanılan sıkıntıların giderilmesi ve hizmet üretiminin sürdürülebilirliliğinin sağlanması için; 2008 yılı itibariyle idari, mali ve teknik hususlarda yeni ve ihtiyaca cevap verebilecek düzenlemeleri içeren “Sulama Birlikleri Kanunu Tasarısı”, ilgili kurmların (İçişleri, Maliye, Bayındırlık ve İskan, Tarım ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar Çevre ve Orman Bakanlıkları ile Hazine ve DPT Müsteşarlıkları) katkılarıyla hazırlanmıştır. Söz konusu kanun tasarı 08.03.2011 tarihinde 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu olarak 22.03.2011 tarih ve 27882 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.

6172 Sayılı Sulama Birlikleri Kanunu’na göre sulama birliklerinin faaliyetlerine yönelik en önemli yeniliklerden bazıları;

 Görev alanı içerisinde su miktarına bağlı olarak ekilecek bitki desenini Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimleri ile işbirliği yaparak planlamak (Madde 3-4.fıkra-d bendi),

 Su kullanım hizmet bedelini, Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan yılı sulama ve kurutma tesisleri işletme ve bakım ücret tarifelerinde dekar başına tespit edilen en düşük ücret tarifesinden aşağı olmamak üzere belirlemek (Madde 6-15. Fıkra-ı bendi),

 Denk bütçe yapmak ve birlik bütçesini ilgili DSİ Bölge Müdürüne onaylatmak (Madde 10- 1.

Fıkra),

 Birliğin borç stok tutarının, DSİ’nin izni alınmak suretiyle yapılan büyük çaplı yenileme işleri borçlanması hariç, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamını aşmamasını sağlamak (Madde 10- 1. Fıkra),

 Sulama beyannamesi vermeden ya da eksik beyanname ile sulama yapanlara, su dağıtım programına uymayanlara yönetim kurulu kararıyla idari para cezası vermek (Madde 12),

(5)

5

 Birliğin amacına uygun idari, teknik ve yardımcı teknik personeli 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırmak (Madde14 - 1. Fıkra),

 Birliklerde istihdam edilecek teknik personeli; sulama işletmeciliğinin gerektirdiği amaca yönelik eğitimin verildiği fakülte veya yüksekokul mezunları arasından çerçeve ana statüde belirlenen esaslar dahilinde seçmek (Madde14 - 2. Fıkra),

 Birliklerde istihdam edilen en üst yöneticinin görevine son verilebilmesi için DSİ Bölge Müdürü’nün uygun görüşünü almak (Madde14 - 5. Fıkra),

 Birliğin devraldığı sulama tesisi ve bütünleyici parçaları Devlet malı olup, bunlara zarar verenler hakkında 5237 sayılı Kanunun devlet malına zarar verme ile ilgili ceza hükümlerini tatbik etmek (Madde 18-7. fıkra),

 Birliğe üye olmayan su kullanıcılarının, sulamadan faydalanmayla ilgili hakları kısıtlanmayarak mali yükümlülüklerinin iki katına kadar artırılabilmesi hususunda birlik meclisi kararı almaktır (Madde 19).

Ayrıca söz konusu kanunun 18. maddesinde “B

irliklerin idari ve mali denetimi, her yıl valiler tarafından yapılır veya

yaptırılır. Birlikler, Bakanlığın idari ve teknik denetimine tabidir. Birlikler, Sayıştay tarafından doğrudan denetlenebilir.” hükümleri gereği Orman ve Su İşleri Bakanlığın’ın görevlendirmesi ile DSİ’nin, sulama birliklerini idari ve teknik yönden denetleyebilmesi mümkün kılınmıştır.

Yapılan yasal düzenlemeler ile sulama birliklerinin işletme, bakım ve yönetim sorumlulukları disipline edilmeye çalışılmış olup, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu’nda “Geçici Madde 1-Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununa göre kurulmuş olan sulama birlikleri, onsekiz ay içinde durumlarını bu Kanuna uygun hale getirmek zorundadır.” hükmünce kanuna uyum çalışmaları için 22.09.2012’ye kadar süre tanınmıştır. Sulama birliklerinden uyum çalışmalarını tamamlayanlar faaliyetlerine devam ederken tamamlayamayanlar Valiliklerin oluşturduğu komisyonlar marifetiyle fesh edilmiştir.

5. SULAMA İŞLETMECİLİĞİNDE SULAMA BİRLİKLERİNİN ÖNEMİ

2014 yılı sonu itibariyle DSİ’ce inşa edilerek işletmeye açılan ve devredilen sulama tesislerinden 393 adedinin (% 42) sulama birliklerine devredildiği ve söz konusu bu sulama tesislerinin, 2 048 464 ha’lık bir alana hizmet ettiği (% 89) düşünüldüğünde sulama birliklerinin sulama işletmeciliğindeki önemi bir kez daha anlaşılmaktadır.

Sulama birliklerinin varlık nedeni; devraldıkları tesisleri planlama ve proje kriterlerine uygun olarak işletmek, yönetmek ve gerekli bakım-onarım çalışmalarını yürütmektir. Ancak hali hazırda faaliyet gösteren 417 adet sulama birliği olup, ideal bir sulama yönetimi sağlanmasında çeşitli sıkıntılar yaşanmaktadır.

Uygulamadaki aksaklıkları ve mevzuat karmaşasını giderebilmek amacıyla sulama işletmeciliği açısından teknik, idari ve mali yönden denetlenebilir ve hesap verebilir şeffaf bir birlik yapısı oluşturulabilmesi için hazırlanan ve 22.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu’nun uygulanmasında da faklı problemlerle karşılaşılmıştır.

Genel olarak uygulamada 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu’nun 14. maddesi ve Ana Statünün 43. maddesi gereği sulama birliklerinin, halen teşkilatlanmalarını tamamlayamadıkları bu çerçevede DSİ ile koordinasyonu sağlayacak ve sulama yönetimi konusunda teknik çalışmaları yürütecek birlik müdürü (mühendis) istihdam etmedikleri görülmektedir. Bu nedenle sulama birliklerinin çoğunda nitelikli hizmet üretimi gerçekleştirilmemektedir.

Oysaki işletme faaliyetlerine yönelik olarak su dağıtımının disipline edilebilmesi için mutlaka genel sulama planlaması yapılarak su dağıtım programının hazırlanması ve uygulanması gerekmektedir. Ancak

(6)

6

sulama birliklerinin çoğunda teknik çalışmaları yürütecek birlik müdürü ve kalifiye personel (işletme teknisyeni, inşaat teknisyeni, su dağıtım teknisyeni, pompa operatörü vb.) bulunmaması sebebiyle sulama ve bakım-onarım çalışmaları tekniğine uygun olarak yürütülememekte, çiftçilerin su dağıtım programına göre düzenli ve zamanında su almaları sağlanamamaktadır.

Yapılan incelemelerde birliklerin çoğunluğunun teknik, idari ve mali konularda 6172 sayılı kanuna göre faaliyet gösteremedikleri ve kanunun yürürlüğe girmesinden önce edindikleri alışkanlıklara göre işletme hizmetlerini yerine getirmeye çalışmaları sulama yönetiminde risk oluşturmaktadır.

Bu nedenle kanunun uygulanmasında yaşanılan sıkıntıların giderilmesi amacıyla sulama yönetiminde DSİ’nin en önemli paydaşı konumunda olan sulama birlikleri ve ilgili kurum/kuruluşlar ile birlikte sulama yönetimi risk analizi yapılarak düzeltici ve önleyici tedbirlerin belirlenmesi, ideal işletme modellerinin oluşturulması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması hususunda çalışmalar sürdürülmektedir.

6. SONUÇ ve ÖNERİLER

Sulamaların gelişmesini engelleyen, sulama alanı içerisinde bazı alanların sulanmamasına sebep olan faktörlerle ilgili değerlendirme çalışmalarının sonuçları göstermektedir ki, tesis noksan ve yetersizliği, bakım onarım yetersizliği gibi DSİ’nin kurumsal işlevi ve görev alanı içinde kalan problemler oransal olarak tüm problemlerin %15-20’si düzeyinde kalmaktadır [1].

Dolayısıyla sulama sistemlerinin başarısı ve rasyonel kullanımının sağlanması; sadece tesislerin işletme, bakım ve yönetim faaliyetlerine değil aynı zamanda arazilerin küçük, parçalı ve dağınık olması, tarla içi geliştirme hizmetlerinin eksikliği, ülke genelinde üretim deseninin belirsizliği, çiftçi eğitimlerinin yetersizliği gibi tarımın yapısal sorunlarının giderilmesine bağlıdır.

Bu nedenle etkin ve sürdürülebilir bir sulama yönetimi için ilgili kurum ve kuruluşların politika ve programlarında koordinasyon sağlanmalı, çalışmalar eş zamanlı ve işbirliği içerisinde yürütülmelidir.

Sonuç olarak sulama yönetiminde DSİ’nin en önemli paydaşı konumunda olan sulama birliklerinin;

6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu’na göre teknik, idari ve mali yönden amacına uygun olarak çalışmaları sağlanmalıdır.

Sulama birliği personelinde mevzuatta belirtilen niteliklere haiz olma şartı aranmalı aksi durumda birliğin yükümlülüklerini yerine getirebilme yeterliliği mevzuat çerçevesinde değerlendirilerek yeni işletme modelleri geliştirilmelidir.

DSİ tarafından birliklere yapılan ziyaretler ve arazi incelemeleri sıklaştırılarak söz konusu kanunun uygulanması yakinen takip edilmelidir. Bu nedenle DSİ işletme ve bakım personeli sayısı arttırılmalı ve gerekli eğitimleri alması sağlanmalıdır.

İşletme faaliyetlerine yönelik olarak mevzuata ilişkin gerekli düzenlemeler yapılmalı ve mevzuat geliştirme çalışmalarına devam edilmelidir.

DSİ tarafından sulama birliklerine verilen teknik destek sürdürülmeli, işletme ve bakım-onarım faaliyetlerine yönelik olarak teknik eğitimler düzenlenmelidir.

KAYNAKLAR

[1] Anonim, “2014 Yılı DSİ’ce İşletilen ve Devredilen Sulama Tesisleri Değerlendirme Raporu”, DSİ Genel Müdürlüğü, İşletme ve Bakım Dairesi Başkanlığı, Ankara, 2015.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğitim Toplantıları, Yıl­ lık Bilimsel Öğretim Toplantıları, Eğitim Hizmet Ödülü, Eğitim Bilim Ödülü, Eğitim ve Bilim Dergisi, Araştırma Destekleme

Ulusal Eğitim Derneği, okuldan ayrılan çocukların ailelerinin yılda 75 milyon dolardan daha fazla bir harcama yaptıklarını; bunun da devlet için kayıp vergi

Diğer gelenekler üzerine karşılaştırmalı bir şekil- de çalışmanın, kişinin kendi geleneğinin sınırlılığını daha iyi anlamasına yardımcı olacağını

Yağmurlama makinası bir hidrant (dağıtma vanası) tan aldığı basınçlı suyu, parsel içinde yavaş yavaş hareket ettirdiği yağmurlama başlığına ileterek sulama yapar

yapılardan suyun alınıp, gerekli alanlara dağıtılmasını sağlayan yapılara su iletim ve dağıtım yapılar denir.  Su iletim ve dağıtım sistemi;

Sifonlar; giriş yapısı, asıl sifon kısmı, çıkış yapısı, boşaltma, kontrol ve emniyet yapılarından oluşur.. Boşaltma ve kontrol yapıları; temizleme bacaları ve su

Oymapınar Barajı / ANTALYA Manavgat Nehri üzerinde, Enerji amaçlı, Yüksekliği 185 m, 1984 yılında işletmeye

Dış çapı 90 mm olan sert PE lateraller için eşdağılım katsayısı grafiği.. Dış çapı 110 mm olan sert PE lateraller için eşdağılım