• Sonuç bulunamadı

Bulutun önlenemez yük selişi!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Bulutun önlenemez yük selişi!"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KOBİ tanımı yeniden yapıldı,

KOBİ sayısı arttı Havacılıkta girişimcilik merkezi

İGA Hub

Lojistik sektörünün geleceği yeni nesil teknoloji anlayışıyla kurgulanıyor

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin tespitinde kullanılan kriterler güncellendi. Artık çok daha fazla işletme KOBİ sınıfına girecek. KOBİ olmak için gerekli kriterlerden biri olan net satış hasılatı veya mali bilanço limiti, 125 milyon TL’den 250 milyon TL’ye çıkartıldı.

İGA İstanbul Havalimanı, İTÜ ARI Teknokent ile işbirliğiyle hayata geçen İGA Hub girişimcilik programı kapsamında akıllı havalimanı, robotik, sürdürülebilirlik, dijitalleşme, IoT, güvenlik, mobilite alanlarındaki girişimlerin olgunlaşması için girişim ekosistemi oluşturulacak.

Dinçer Lojistik, teknoloji yatırımları ile müşterilerine sunduğu hizmetin kalitesini artırırken, geleceğin lojistik dünyasının önemli oyuncularından biri olma yolunda önemli adımlar attı.

CEO’ların öncelikleri değişiyor

GÜNDEM 3 BİLİŞİM DÜNYASI 5 TEKNOLOJİ YATIRIM 10

Penta'dan “ IBM Cloud

Marketplace” hizmeti Stil, teknoloji ile

büyüyor

KPMG’nin pandeminin etkilerini ele alan “2021 Küresel CEO Araştırması”

yayınlandı.

Penta Teknoloji, “IBM Cloud Marketplace” hizmetini devreye aldı.

Kiğılı, hazır giyim perakendesi ve e-ticaret alandaki dört teknolojisini duyurdu.

1 1 - 1 7 N İ S A N 2 0 2 2 S A Y I : 1 3 5 0

CxO YUVARLAK MASA

E-TOPLUM 4 BİLİŞİM DÜNYASI 5

11

CxO 7

w w w . b t h a b e r . c o m . t r

Bulutun önlenemez yükselişi!

BThaber tarafından gerçekleştirilen CxO Yuvarlak Masa Toplantıları’nın dördüncüsü 23 Şubat günü, İstanbul’un önemli tarihi mekanlarından Mahkeme Lokantası’nda gerçekleşti. 1300’lü yıllarda hapishane ve mahkeme binası olarak inşa edilen ve geçen sürede farklı amaçlarla kullanılan mekanda gerçekleşen etkinlik Veritas ve Bulutistan’ın sponsorluğunda yapıldı.

(2)

Bilgi için:

man@m2s.com.tr

M S M

M

Ü

Ü Ü

Ü Ü Ü

Ü Ü

Ü Ü Ü Ü

Ü

Ü Ü

Ü

Ü Ü

Ü

Ü Ş

Ş

Ş

Ş T

T

E

T E

R R

İ

P

P P

P

P

A

R A

R R

A A

A R A

Z T

T

T

C

C

C İ

İ

C C

C

C C

C

C

A A

A

Ü

Ü C

A A A A

C C

C C

C C

C

C C

C

C C

Z

Z Z

C Z

Z

Z Z Z

Z C C

C Z C

Z C C

C C

C C C C

B

B B B

B B B

B B

B

B

B

B

B B

Ö Ö Ö Ö Ö

Ö

Ö

Ö Ö

Ö Ö

Ö Ö Ö

Ö

Ç Ç

Ö

Ö Ö

V

V V V

Buyrun, bizi aramışsınız..

(3)

GÜ N DE M

www.bthaber.com.tr

11 - 17 NİSAN 2022

3

KPMG’nin pandeminin etkilerini ele alan “2021 Küresel CEO Araştırması” yayınlandı.

Pandeminin seyri boyunca düzenli olarak dünyanın dört bir yanındaki iş liderleriyle temasta bulunarak hazırlanan araştırmada 11 önemli pazardan bin 325, Türkiye’den ise 25 CEO’nun gelecek ile ilgili öngörüleri alınarak dünya genelinde yaşanan gelişmeler ve değişen yaklaşımlar derlendi.

KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan, “Araştırmamız, CEO’ların çevreleriyle etkileşimde olmaya önem verdiğini, şirketlerinin büyümesine katkı sağlamak ve bu süreçten güçlenerek çıkmak için güncel gelişmeleri takip ederek bu

gelişmelere ayak uydurduğunu, insana öncelik verdiğini ve amaç odaklı hareket ettiğini gösteriyor.

CEO’lar bir yandan yeni iş dünyasında çevik bir iş gücüne sahip olunması için çalışanların becerilerini geliştirirken bir yandan da net amaçlar belirleme ve dijital dönüşüm üzerinde durmaya devam ediyor” değerlendirmesini yaptı.

Araştırmaya göre, devam eden belirsizliğe ve risk ortamına rağmen CEO’lar büyüme konusunda kendilerinden emin ve iyimser bir tablo çizerken, büyümeyi sağlamanın yollarını arıyorlar. İş dünyasında eskisinden daha da iyi bir konuma gelinmesi yönünde artan paydaş baskısı sonucunda

CEO’lar, çevre, sosyal ve yönetişim anlayışını (ÇSY) iş stratejilerine dahil etmeye de başladı. Toplumsal sorunlar konusunda sorumluluk alınırken, sürdürülebilirliği güçlendirmek için iş birlikleri yapılıyor, ÇSY stratejisi ile finansal getiriler arasında ilişki kuruluyor.

CEO’ların gelecekte hem işverenler hem de çalışanlar için uygun olan bir çalışma modeline karar vermesi gerekiyor. Katılımcıların sadece

yüzde 37’si çalışanlarının büyük kısmının haftada en az iki gün uzaktan çalışacağını belirtirken, yüzde 51’i ise ortak ofis alanlarına yatırım yaptıklarını söylüyor.

Türkiye’de ise çalışanlarının haftada en az iki gün uzaktan çalışacağını belirtenlerin oranı yüzde 24.

Bunula birlikte esnek çalışmaya uygun ortak ofis alanlarına yatırım yaptıklarını belirtenlerin oranı ise yüzde 40.

CEO’ ların öncelikleri değişiyor

KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan

Bireysel ve kurumsal kullanıcılara yönelik birçok yeniliği ve fırsatı sunacak olan Metaverse kavramı, ilerleyen yıllarda çeşitli alanlarda yeni iş kollarını da beraberinde getirecek. Generali Sigorta, Metaverse ile hayatımıza girecek meslekleri şöyle sıraladı:

Dijital satış uzmanı: Metaverse, bireysel kullanıcılar ve markalar için yeni bir pazar yeri fırsatı ve Metaverse evrenine yapılacak yeni yatırımlarla dijital satış uzmanlarına ihtiyaç olacak. Markaları Metaverse evreninde temsil edecek dijital satış uzmanları, avatarlarıyla (sanal karakterleriyle) birlikte bireysel ve kurumsal katılımcılara hizmet verecek.

Sanal gayrimenkul danışmanı: Mevcut Metaverse platformları bireysel ve kurumsal kullanıcıların sanal ev, arsa ve ofis gibi ihtiyaçlarına cevap vererek bir emlak ekonomisi oluşturuyor. Gelecekte Metaverse platformları üzerinden alım- satım yapacak sanal emlak uzmanları da Metaverse dünyasında yerini alacak.

Blockchain uzmanları: Metaverse evreninde yapılan tüm işlemler blockchain teknolojisinin sunduğu

imkanlardan faydalanarak

gerçekleştiriliyor. Gelecekte Blockchain uzmanları e-ticaret, pazarlama, finansal hizmetler ve teknolojik yatırımlar konusunda Metaverse’te kullanıcılara hizmet verecek.

Dijital finansal danışmanlar: Metaverse ile kripto varlıklar ve NFT gibi yatırım araçları da önem kazandı. Metaverse evreninde yapılacak yatırımların içerdiği risklerin en aza indirilmesi için özellikle iş dünyası dijital finansal danışmanlara ihtiyaç duyacak.

Siber güvenlik uzmanları: Siber güvenlik artık bir zorunluluk. Gelecekte siber güvenlik uzmanlarına verilen önem de bu yönüyle artacak ve siber güvenlik uzmanları Metaverse evreninde bireysel ve kurumsal kullanıcıların güvenliğini sağlayacak.

SPK lisansıyla Amerikan Borsalarına kolay yatırım imkânı sunan ve anlaşmalı banka sayısını artırmaya devam eden Midas son olarak Vakıfbank ve Fibabanka’nın da katılımıyla anlaşmalı banka sayısını 10'a yükseltti. Midas kullanıcıları anlaşmalı bankalardan yapacağı para transfer işlemlerini SWIFT ücreti ödemeden gerçekleştirebiliyor.

Anlaşmalı bankalarda dolar hesabı olan kullanıcılar para transferi yaparak

Amerikan Borsalarında işlem gören şirketlerin hisselerine kolay, hızlı ve güvenilir şekilde yatırım yapabiliyor.

Midas uygulamasına yeni eklenen özellikler ile kullanıcılar yakın zamanda takip ettikleri hisseleri gruplandırabildikleri birden fazla takip listesi özelliği ile tanıştı. Midas kullanıcıları artık takip ettikleri hisse senetlerini sektörlere ya da kendi belirledikleri özelliklere göre

isimlendirdikleri listeler ile takip ediyor, listelerindeki hisselerdeki günlük hareketlerle ilgili bildirim alabiliyor.

Uygulamanın yeni sürümü ile bir kullanıcılar ile buluşan bir diğer özellik ile kullanıcılar satın alacakları hisse senetleri ile ilgili analistlerin tahminlerini görerek yatırım kararı almalarını kolaylaştırıyor.

Böylece kullanıcılar ilgilendikleri hisse ile ilgili analistlerin öngörülerini ve hedeflerini inceleme şansını yakalıyor.

Yeni meslekler Metaverse dünyasından çıkacak

Yatırım yapmak isteyenler için yeni iş birlikleri

(4)

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin tespitinde kullanılan kriterler güncellendi. Artık çok daha fazla işletme KOBİ sınıfına girecek. KOBİ olmak için gerekli kriterlerden biri olan net satış hasılatı veya mali bilanço limiti, 125 milyon TL’den 250 milyon TL’ye çıkartıldı. Düzenlemeye ilişkin yönetmelik değişikliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

‘Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri

ve Sınıflandırılması Hakkındaki Yönetmelik’te yapılan değişiklik yürürlüğe girdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye ile birlikte işletmelerin de büyüdüğünü ifade ederek “İşletmelerimizin iş hacimleri genişledi. Ciro ve bilançoları arttı. Daha fazla işletmeyi destek kapsamına almak için bu değişikliğe gittik” ifadesini kullandı. Yönetmelik ile KOBİ tanımında kullanılan kriterler güncellendi. Buna göre 250 kişiden

az çalışan istihdam eden, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 250 milyon lirayı aşmayan işletmeler KOBİ olarak tanımlanacak. Önceki düzenlemede KOBİ sınıfına girmek için üst limit, 125 milyon liraydı.

Yönetmelik değişikliğiyle KOBİ olan işletmeler daha teknoloji odaklı olacak

Yönetmelikle ayrıca 10 kişiden az çalışanı olan mikro işletmelerin yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 3 milyon liradan 5 milyon liraya çıkartıldı. Yine 50 kişiden az personeli olan küçük işletmeler için limit, 25 milyon liradan 50 milyon liraya yükseltildi. Düzenleme ile 250’den az çalışanı olan orta büyüklükteki işletmeler için üst limit 125 milyon lirayken 2 katına

çıkartıldı yani 250 milyon lira oldu.

Yönetmelik değişikliğiyle KOBİ olan işletmelerin daha nitelikli, verimliliği yüksek, teknoloji odaklı, cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacak projeler üreteceğine inandığını kaydeden Bakan Varank, “Günümüz koşullarına göre düzenlenen yeni KOBİ tanımıyla daha çok işletme KOSGEB desteklerinden olduğu gibi devletin diğer teşviklerinden de yararlanabilecek” dedi. TÜİK’in 2021 yılında yayımladığı KOBİ istatistiklerine göre Türkiye’de 3 milyon 427 bin 891 işletme bulunuyor.

3 milyon 419 bin 773 olan KOBİ sayısı, yapılan düzenlemeyle 3 milyon 427 bin 891’e çıkacak. Yani 2 bin 44 işletme KOBİ sınıfına dahil olarak devletin KOBİ’lere yönelik verdiği destek ve teşviklerden yararlanabilecek.

E- TO PL U M

4

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan ‘Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü 3 Aylık Pazar Verileri Raporu’nu değerlendirdi. 2021 yılında hemen hemen tüm göstergelerde sektördeki büyümenin ve gelişmenin devam ettiğine dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, “Geçen yıl BTK tarafından yetkilendirilmiş 442 şirket, sahip oldukları 792 yetki belgesiyle vatandaşlarımıza elektronik haberleşme hizmeti götürdü.

2021 yılında elektronik haberleşme sektöründeki operatör gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 92,4 milyar TL’ye ulaştı. 2021 yılı son çeyreğinde ise bu gelir 25,4 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamlar sektörün büyümeye devam ettiğini gösteriyor ve gelecekle ilgili umut vaad ediyor” dedi.

M2M abone sayısı yıllık bazda yüzde 17 büyüme gösterdi

Sektördeki tüm operatörlerin yatırımlarının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 31 artarak 22 milyar TL’ye yaklaştığını vurgulayan Karaismailoğlu, sektördeki gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi:

“2021 yılı sonu itibarıyla mobil abone sayısı 86,3 milyon oldu. Mobil abone yaygınlığı yüzde 102’ye yaklaştı. Mobil abonelerin 80,2 milyonu 2016 yılında hizmete başlayan 4,5G aboneliğini tercih etti. 4.5G hizmeti toplam abonelerin yüzde 93’ünü oluşturdu. Bu aboneler 5G ve ötesi teknolojiler için ülkemizde büyük bir potansiyel oluşacağının sinyallerini veriyor. Nesnelerin interneti teknolojisinin yaygınlaşmasıyla çok daha fazla artması beklenen makineler arası iletişim (M2M)

abone sayısı 7,4 milyona ulaştı ve yıllık bazda yüzde 17 büyüme gösterdi.

Ülkemizde 2008 yılında başlayan ve dünya çapında en iyi uygulama örneklerinden biri olan numara taşıma uygulamasıyla operatör değiştiren abone sayısında artış da sürüyor. 2021 sonu itibarıyla taşınan toplam mobil numara sayısı 157,7 milyona ulaştı. 2021 yılı içinde taşınan numara sayısı ise 10,3 milyonu geçti.”

Toplam genişbant internet abone sayısı 88,2 milyona çıktı

“Günümüzün en vazgeçilmez hizmeti haline gelen internet konusunda ülkemizdeki istikrarlı büyüme sürüyor ve her geçen gün bu hizmet daha çok insana ulaşır hale geliyor” ifadesini kullanan Bakan Karaismailoğlu, 70 milyonu mobil olmak üzere toplam genişbant internet abone sayısının 88,2 milyona çıktığının altını çizdi. 2020 yılı sonuyla kıyaslandığında abone sayısının 5,8 milyonun üzerinde artarak yüzde 7 büyüdüğünü dile getiren Karaismailoğlu,

‘Eve Kadar Fiber’ hizmeti abone sayısında yıllık yüzde 29,4 artış yaşandığını aktardı ve şu bilgileri verdi: “Genişbant internet abone sayısı artarken aynı zamanda abonelerin kullanımları da önemli ölçüde artış gösterdi. 2021 yılında sabit genişbant abonelerinin ortalama aylık veri kullanımı yüzde 27,5 artarak 204,5 GByte’a çıktı. 2020 yılının son çeyreğinde sabit genişbant abonelerinin ortalama aylık veri kullanımı 177,6 GByte iken 2021 yılının son çeyreğinde bu rakam yüzde 15’in üzerinde artarak 204 GByte’a yükseldi.

Mobil aboneler için ise 2020 yılı dördüncü çeyreğinde 9,9 GByte olan veri kullanımı yüzde 10,3 artışla 11 GByte’a çıktı.”

Fiber yatırımları artıyor

Mobil ve sabit şebekelerdeki ses trafiği hakkında detayları aktaran Adil Karaismailoğlu, “Ülkemizdeki telefon trafiğinin önemli ölçüde mobil şebekeler kaynaklı olma durumu 2021 yılında da devam etti. 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 5’lik artışla ülkemizdeki toplam trafiğin 318 milyar dakika olduğu belirlendi. Bu trafiğin yaklaşık yüzde 98’inin mobil şebekelerden başlatıldığı, sabit şebekelerde başlatılan trafiğin 5,2 milyar dakika olarak gerçekleştiği tespit edildi. Yılın son çeyreği itibarıyla mobil şebekelerde aylık ortalama kullanım süresi 565 dakika, sabit şebekelerde ise 92 dakika oldu” açıklamasını yaptı.

Fiber altyapının hem genişbant internet hem de mevcut 4.5G’nin yanı sıra 5G ve Ötesi mobil teknolojilerin gelişimi için kritik önemde olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, 2021 yılında operatörlerin yatırımlarında görülen memnuniyet verici artışın fiber yatırımlarına da yansıdığını kaydetti. Fiber altyapının bir yılda yüzde 11 civarında artarak 471 bin kilometreye ulaştığının altını çizen Karaismailoğlu, fiber internet abone sayısının da yaklaşık yüzde 21 artışla 4,8 milyonu geçtiğini kaydetti. Hayatı kolaylaştıran hizmetlerden birinin de elektronik imza olduğuna dikkat çeken Karaismailoğlu, “Ülkemizde hâlihazırda toplam 6 adet yetkilendirilmiş elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı bulunuyor. Bu elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının 2021 sonu itibarıyla oluşturdukları sertifika sayısı yaklaşık 5,5 milyonu elektronik imza ve 767 bini mobil imza olmak üzere toplam 6,2 milyon oldu”

dedi.

Elektronik haberleşme verileri açıklandı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu

KOBİ tanımı

yeniden yapıldı,

KOBİ sayısı ar ttı

(5)

Bİ Lİ Şİ M D Ü N YA SI

5

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

İGA İstanbul Havalimanı, İTÜ ARI Teknokent ile iş birliği yaparak sektörde yenilikçi fikirlerin gelişmesi adına “İGA Hub” girişimcilik programını hayata geçiriyor. İGA Hub girişimcilik programı kapsamında

“Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde akıllı havalimanı, robotik, sürdürülebilirlik, dijitalleşme, IoT, güvenlik,

mobilite alanlarındaki girişimlerin olgunlaşması için girişim ekosistemi

oluşturulacak. Bu odak alanları ile İGA’nın tüm kurumsal gücünü havacılığın tüm bileşenlerini de yanına alarak, havacılıkla etkileşen diğer tüm sektörleri de kapsayacak şekilde; yolcular, çalışanlar, iş ortakları ve otoriteler için daha kaliteli, hızlı, ekonomik çözümler sağlayacak projelerin desteklenmesi hedeflendi.

“Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yenilikçi proje

geliştiren girişimler başta olmak üzere İGA İstanbul Havalimanı çalışanları ve İstanbul Havalimanı ekosistemi içerisindeki tüm paydaşların da yenilikçi ve teknolojik tabanlı iş fikirleri ile İGA Hub girişimcilik programına başvuru yapabilecek.

Girişimlerin eğitim, mentörlük, prototipleme, network, yatırım gibi alanlarda gelişim göstermeleri için İTÜ ARI Teknokent’in kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek’in deneyiminden faydalanarak, girişimlere destek olunacak. İlk çözüm ortağı ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi oldu. İGA Hub girişim programına kabul edilen girişimlere ihtiyaç duyacakları tüm desteklerin sunulmasının yanı sıra; girişimciler, İTÜ Çekirdek’in her yıl düzenlediği Big Bang Start-up Challenge’ta toplam

800 bin TL’lik İGA ödül havuzundan pay alma şansı yakalayacaklar.

İGA CEO’su Kadri Samsunlu, hedeflerinin, sivil havacılık ve havalimanı işletmeciliği alanında inovatif fikirlerin hayata geçirilmesini ve teknolojik girişimlerin desteklenmesini sağlamak olduğunu kaydetti. İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof.

Dr. Attila Dikbaş ise “Bu iş birliği, önümüzdeki yıllarda bu alanda uluslararası programlarımız ve diğer dikey alanlarımızda yapacağımız disiplinler arası iş birliklerimizle birçok başarı hikâyesinin doğmasına da katkı sunacak; ‘teknolojiye dayalı milli kalkınma seferberliğinde önemli bir çarpan etki yaratacak”

değerlendirmesini yaptı. Detaylı bilgi ve başvuru süreçleri için adres https://iGAhub.aero/

Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye, siber koruma firması Acronis ile dağıtım anlaşması yaptı. Bu anlaşma ile Tech Data'nın Türkiye'deki iş ortakları, her büyüklükteki kuruluş için proaktif, aktif ve reaktif siber güvenlik çözümleri sunabiliyor.

Yeni iş birliğinin bir sonucu olarak, Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye, tümleşik yedekleme, felaket kurtarma, yapay zeka ile geliştirilmiş kötü amaçlı yazılımdan koruma, uç nokta

güvenliği, yönetim araçları, otomatik yama yönetimi, URL filtreleme, dosya senkronizasyonu ve paylaşımı dahil olmak üzere kapsamlı siber koruma çözümleri yelpazesine dayalı hizmetler sunacak ve Acronis Cyberprotect yönetim ara yüzü üzerinden tek bir ajan ile yönetim imkânı sunacak.

Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye Satış Direktörü Cemil Şetvan iş birlikleri hakkında şunları söyledi: “Dijitalleşmede yaşanan hız ve iş sürekliliğini sağlamak isteyen kurumların giderek artan bulut tercihleri, beraberinde güvenlik ile ilgili farkındalığı getirdi. Bunun sonucunda bu alanda yatırımlar da arttı. Türkiye’nin güvenlik çözümleri pazarının önümüzdeki yıllarda istikrarlı bir şekilde büyümesi ve 2020’de 247,43 milyon dolar olan pazar büyüklüğünün 2025’te 344,89 milyon dolara yükselmesi bekleniyor. Önde gelen siber saldırı çeşitlerinin tehdidi altındaki

ülkeler arasında yer alan Türkiye’de 2020 yılında her dakika ortalama üç adet kötü amaçlı yazılım saldırısı gerçekleşti.

Saldırıların büyük bölümü ‘Exploit’ ve

‘Truva Atı’ gibi kötü amaçlı yazılımlar üzerinden yapıldı. Ülkemizi hedef alan siber saldırıların sayısı her yıl katlanarak artıyor. Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye olarak biz de bu konuda

müşterilerimize en güvenilir hizmeti vermek adına çalışmalar yapıyoruz.”

Anlaşma hakkında açıklamada bulunan Acronis Türkiye Satış Müdürü Cüneyt Atınç ise “İş ortaklarımızın Acronis hizmetlerinden kolay, verimli, güvenli biçimde yararlanmaları, siber koruma çözümleriyle güvenlik portföylerini güçlendirebilmeleri için Tech Data ile çalışmayı dört gözle bekliyoruz. Türkiye’ye yatırımlarımızı sürdürüyor, geçen sene İstanbul’da açtığımız veri merkezimizi de büyütmeye devam ediyoruz” dedi.

Penta Teknoloji, son dönemin en yenilikçi bulut çözümlerini sağlayan

“IBM Cloud Marketplace” hizmetini devreye aldı. Bu sayede müşterilerinin

dijital pazaryerlerine erişimini kolaylaştırmayı hedefleyen Penta Teknoloji iş ortakları, otomatik olarak kullanıma hazır hale gelen ve çalışmaya başlayan IBM Cloud Marketplace ile müşterilerine modern teknolojiye uygun bir tecrübe sunma ve hızlı servis sağlama imkanına sahip oluyor. IBM iş ortakları portalinden sözleşmeyi onaylayan firmalar, Penta Teknoloji’yi IBM Cloud Aggregator olarak seçip, ürüne özel yetkilendirme gerekmeden, ilk günden itibaren satış yapmaya başlayabiliyor.

İş ortaklarının dijital dünyadaki

geleceğini güvence altına almak adına efektif ve yenilikçi çözümler sunduklarını belirten Penta Teknoloji Genel Müdürü Fatih Erünsal, “İş ve satış süreçlerinin dijitalleştiği günümüzde IBM’in dijitalleşme yolunda attığı adımların bir parçası olan bu satış modelini, Türkiye’de ilk ve tek, MEA Bölgesi’nde ise tek yerel sağlayıcı olarak biz pazara sunuyoruz. Şu an IBM tarafında açık olan tüm SaaS – Cloud çözümleri ile hizmet veren Penta IBM Cloud Marketplace, IBM tarafındaki geliştirmelere paralel olarak daha geniş bir ürün portföyüyle ilerlemeye devam edecek” dedi.

Tech Data Türkiye, Acronis’in dağıtıcısı oldu

Penta'dan “ IBM Cloud Marketplace” hizmeti

Havacılıkta

girişimcilik merkezi

İGA Hub

(6)

eİ N SA N A DA İR

6

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Yıllar önce bir eğitime katılmıştım “Yöneticiyi Yönetmek”. Eğitimin ismi çok ilginç gelmişti ve büyük bir hevesle katıldım. Bu eğitimi alınca yöneticime iş vereceğimi artık düzeni tersine çevirebileceğimi düşünmüş olsam da :) içerik hiç beklediğim gibi değildi ama çok şey öğrendim. Bir örnek vereyim “Her insan aynı şekilde iletişimi sevmez.

Kimisi yazılı iletişime yakınken kimisi konuşmayı sever. Yöneticinizin hangi tip iletişimi tercih ettiğine dikkat edin ve o şekilde iletişim kurun”.

Çok güzel ve çok net bir yönlendirme ama ben konuya birazcık daha farklı açıdan bakacağım. Yöneticilerimizi kullanıyoruz bazen bilinçli bazen bilinç dışı ama bu insan kullanmak değil de mevkisini kullanmak şeklinde oluyor. Meşhur bir marka var bilirsiniz aldığınız eşyayı evde kılavuzuna bakarak siz kuruyorsunuz bizim burada bahsedeceğimiz kılavuz kurulum için değil. Çok şükür ki bize gelen yöneticiler kurulumu tamamlanmış geliyor. Bir de kurulumu yapacak olsak hem bizim hem yöneticinin vay haline:) Peki nedir yöneticiyi kullanma kılavuzu?

Örneklerle açıklamaya çalışayım;

Yöneticinizi kaldıraç olarak kullanabilirsiniz, nasıl mı?

- 28 Ekim tarihi çok geç, Ayşe Hanım da bizden bilgi bekliyor, önümüzdeki hafta ona aktarım yapacağız. 3-4 güne çözmemiz lazım.

Ayşe Hanım üst düzey bir yöneticimiz, yukarıda bahsedilen konudan ise belki hiç haberi yok ama çözüm beklenen ekibi ayağa kaldırmak için bunları söyleyen arkadaş tarafından kaldıraç olarak kullanılmıştır.

Arşimed ne demiş “bana yeterince uzun kaldıraç verirseniz dünyayı kaldırırım” ben de diyorum ki “bana güçlü bir pozisyon verin her ekibi ayağa kaldırırım”.

Yöneticiden mengene olur mu? OlurC

- Ahmet Bey; proje gecikecek gibi siz toplantıda arkadaşları biraz sıkıştırırsanız biraz daha toparlanırlar.

Bu örneğimizde yöneticinin mengene olarak kullanıldığını görüyoruz.

Sıkıştırılmak istenen ekibi asla hayır diyemeyeceği bir pozisyonla sıkıştırmak iş dünyasında sıklıkla kullanılan bir yöntemdir.

Efendim yöneticiden kaydırak olmaz demeyin buyurun birlikte bakalımC

- Burcu Hanım benim bugün atacağım e-postayı karşı firmaya iletirseniz çok sevinirim. Talep sizden gidince daha öncelik veriyorlar.

Burcu Hanım şu an sadece aracı oldu kendisine gelen bir e-postayı üzerinden kaydırdı. Evet o konu Burcu Hanım ile de ilgili bir konu aynı zamanda ama belki onun ajandasında alt sıralarda kalan bir iş ama olsun az önce o iş üst sıralara çıktı.

Yöneticinin amplifikatör (yükselteç) fonksiyonuna bakalım şimdi de;

- Erkan Bey az önce firmaya bir e-posta ilettim. Sizi de CC’ye ekledim rica etsem o e-posta üzerinden siz de kendi cümlelerinizle konunun önemini hatırlatırsanız çok iyi olur. Biliyorsunuz konu çok önemli.

Erkan Bey için de o konu önemli evet ama bu hatırlatmayı almasa o e-postayı atacak kadar da önemli olmayabilir. Yine de “tamam yazarım”

dediği için biraz da talep sahibini kırmamak için yazıyor e-postayı.

Pelin Hanım’a bakalım şimdi de çünkü az sonra ekibe önemli bir motivasyon konuşması yapacak ama öncesinde kendi ekibinden bir başka yönetici kendisine;

- Pelin Hanım ekip biraz düştü, son zamanlarda çok mesaiye kaldılar, projede iyi gidiyor ama bir motivasyon konuşması çok iyi olur gerçekten

Pelin Hanım iyi bir motivatör ve az sonra da ekibin moralini yükseltecek bir nevi şarj edecek. Ne oldu şimdi Pelin Hanım? Şarj cihazı C

Öte yandan Kağan Bey’in az sonra isminin bir toplantıda adının kullanılacağından hiç haberi yok.

- Arkadaşlar Kağan Bey’in gösterdiği yolda ilerlerken bizi negatif etkileyen şu konulardan da uzak durmamız gerekiyor…

Kağan Bey çok yol göstermişti ama bu yolu sorsanız gösterdiğini hatırlamaz. Ancak soramazsınız kimse de soramaz çünkü üst düzey bir yöneticiye gidip “şöyle bir yol gösterdiniz mi?” denmez. Kağan Bey ise bu örnekte bilgisi haricinde fener oluverir. Bu örnekte fenere değil o feneri tutan ele bakmak gerekir.

Benim favorilerimden bir tanesi de mıknatıs yönetici C

- Selin Hanım bu toplantıya siz de katılabilir misiniz?

- S: Katılmama gerek var mı gerçekten?

- Selin Hanım aslında yok size göre biraz detay ama siz katılınca herkes katılıyor

Selin Hanım aslında mıknatıslık yapıyor toplantıya katılımcı çekiyor.

Yönetici toplantıya katılınca diğer katılımcılar toplantıya katılmakla kalmıyor kendilerini göstermek için katılımcı da olabiliyorlar. Böylece bir toplantı yapılabiliyor.

Çok tercih etmeyiz ama bazı konularda yumruğu masaya vurmak gerekir. Hiyerarşik bir düzende en büyük yumruk kimindir? Erişilebilir en yüksek rütbeli yöneticinin.

- Murat Bey ben bu işi anlamadım. Müşteri biz miyiz, onlar mı?

Tamam ben de tepkimi gösteririm ama bir de sizden rica ederim benzer şekilde bir tepki verebilirseniz o zaman anlayacaklardır müşterinin kim olduğunu.

Burada Murat Bey yumruk ya da bir başka deyişle çekiç yönetici.

Vuracaksın çakacaksın çiviyi, öyle yok öyle, bak en büyük yumruğu getirdim. Hadi bakalım bundan sonra bana böyle davran da göreyim.

Örnekler artırılabilir belki okurken keyifli gelmiştir size ama ben yazarken karşılaştığım örnekleri hatırlayıp üzüldüm. Öte yandan bu yaklaşımın negatif tarafları vardır. Bu yöntemleri sık kullanan kişinin bir süre sonra foyası ortaya çıkar. Örneğin; Ahmet Bey’in haberi var ya da Ayşe Hanım acil haber bekliyor gibi söylemlerle (gerçek dışı söylemler için) işini ilerletmeye çalışan kişilerin bir süre sonra bu taktiği bir şekilde anlaşılır ve yalancı çoban hikayesindeki gibi kimse bir süre sonra kendisini ciddiye almaz. Bu yöntemleri uygulayan kişilerin yöneticileri durumu bir süre sonra fark eder, tepki verir ve kişinin saygınlığı azalır.

Bunlar gibi çok negatif etken de sayılabilir.

Keşkelerim var benim keşkelerim;

- Keşke anlasak bu iş birisinin diğerini kullanarak yapacağı bir şey değil (titri ne olursa olsun)

- Keşke anlasak yönetici de bir insan ve ekibinin desteğine ihtiyacı var

- Keşke anlasak (yönetici olarak) takımın üstünde değil kimse, içinde - Keşke anlasak bu tam olarak bir takım oyunu

Evet paslaşılabilir ki olması gereken budur ama paslaşmak bazı küçük oyuncuklarla sonuç almaya çalışmak değildir. 20 seneyi aşkın iş hayatımda gördüğüm tek şey şudur; doğru ve dürüst yollardan yapılmayan her iş mutlaka bir gün başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Keşke sadece kendi işimizi düşünmesek ve küçük hesapların peşinde olmasak da herkesin paydaşı olduğu büyük resmi görüp sahiplenebilsek çünkü er ya da geç kazanır bütünü düşünen ve birleştirmek için çalışanlar.

Yöneticilerimizi kullanıyoruz bazen bilinçli bazen bilinç dışı ama bu insan kullanmak değil de mevkisini kullanmak şeklinde oluyor.

Peki nedir yöneticiyi kullanma kılavuzu?

Örneklerle açıklamaya çalışayım…

Yönetici Kullanma Kılavuzu

Devrim Zımba devrimzimba@yahoo.com

(7)

a

Lojistik sektörünün geleceği yeni nesil teknoloji anlayışıyla kurgulanıyor

Cx O

7

Dinçer Lojistik, yaptığı teknoloji yatırımları ile müşterilerine sunduğu hizmetin kalitesini artırırken diğer yandan da geleceğin lojistik dünyasının en önemli oyuncularından biri olma yolunda önemli adımlar attı.

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Son yıllarda hızla gelişen teknoloji, birçok sektörü olduğu gibi lojistik sektörünü de değişime, dönüşüme ve gelişime zorluyor. Üretim sektörü, son 10 yılını “dördüncü endüstri devrimi” olarak tanımlanan endüstri 4.0’a uyum sağlamaya çalışmakla geçirdi. Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer’e göre lojistik sektörü ise endüstri 4,0’a karanlık depolar, otonom taşıma ve depolama sistemleri, akıllı teslimat yöntemleri gibi teknolojilerle uyum sağlayama çalışıyor. Mustafa Dinçer, lojistik sektöründeki teknoloji temelli gelişmeleri ve Dinçer Lojistik’in bu doğrultuda yaptığı çalışmalar konusunda sorularımızı yanıtladı.

Dijital dönüşüm çalışmaları, lojistik sektöründeki gelişmeleri nasıl etkiliyor?

Rekabet edebilir, sürdürülebilir ve verimli lojistik süreçlerin yolu artık teknolojiden geçiyor.

Robotik sistemler, nesnelerin interneti, dijital zeka, siber sistemler, veri analitiği, bulut teknolojisi, artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler ise “lojistik 4.0”ın olmazsa olmazları. Endüstri 4.0 ile birlikte gelen dijitalleşme eğilimi, lojistik sektöründen talep edilen hizmet türlerini de çeşitlendiriyor.

Lojistik sektörünün, neredeyse diğer tüm üretim ve hizmet sektörleriyle yakın ilişki içinde olması, bu çeşitliliğe uyum sağlama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Lojistik süreçlerinin dijitalleştirilmesi ise

günümüzde bir standart haline geldi. Öte yandan teknolojinin günlük yaşantımızdaki hakimiyeti pandemiyle birlikte bir kat daha arttı, bu süreçte milyonlar online raflara yöneldi. Dijital dönüşüm, hiç olmadığı kadar günlük yaşamda hissedilir hale geldi. Bu yeni eğilimlere ayak uydurmak zorunda olan lojistik sektöründe dijitalleşme hızlandı. Son yıllarda ortaya çıkan tüm bu zorunluluklar, lojistik şirketlerini aynı zamanda birer “teknoloji şirketi” olmaya teşvik etti. Sektörünün öncü şirketleri, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de artık Ar-Ge merkezleri olan, teknoloji üretip satan, yeni teknolojilerin önünü açmak için start-up yatırımları yapan komplike yapılar haline geldi.

Bu kapsamda Dinçer Lojistik’in teknoloji yatırım yaklaşımları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Dinçer Lojistik olarak yenilikçi yaklaşımlarımızla iş dünyasındaki değişimi ve müşteri ihtiyaçlarını zamanında okuyarak, teknolojiye ve dijitalleşmeye yatırım

yaptık. Bu sayede bu süreçte müşterilerimize sunduğumuz hizmetin kalitesini artırırken diğer yandan da geleceğin lojistik dünyasının en önemli oyuncularından biri olma yolunda önemli adımlar attık. Sektörde fark yaratabilmenin ve geleceğin dünyasında da var olabilmenin dijitalleşme ve teknolojik dönüşüme adaptasyondan geçtiğine inanıyoruz. Sadece teknolojik donanım ve yazılımları kullanarak değil aynı zamanda bu imkanları, mevcut iş modellerine entegre ederek ve uçtan uca

hizmet sağlayarak verimliliği arttırmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Teknolojiyi satın almanın yeterli olmadığının, dijital dönüşümün, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm olduğunun bilincindeyiz. Depo, otomasyon, servisler, robotik uygulamalar, analiz süreçleri ve otonom teknolojilerdeki gelişmelerle lojistik sektörünün holistik bir bakış açısına ihtiyacı var. Bu noktada artık sadece sektörün oyuncusu olarak değil aynı zamanda bir teknoloji şirketi gibi düşünerek hizmetleri geliştirmek önem taşıyor.

Burada sadece teknolojiyi işe entegre etmekten değil, müşteri deneyiminden de bahsediyoruz.

Bu köklü değişimi zamanında öngörerek teknolojik yatırımlara zamanında başlamamız, bize ve müşterilerimize çok önemli avantajlar sağlıyor. Örneğin kısa süre önce RPA (Robotic Process Automation - Robotik Süreç Otomasyonu) sistemini devreye aldık. Bu sistem iş süreçlerimizde yüzde 70-80 verimlilik artışı sağladı. Üstelik RPA kullanılan projelerde hata oranı da yüzde sıfır olarak gerçekleşti.

Dinçer Lojistik olarak yaptığınız Ar-Ge temelli çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu

çalışmalardan ne tür kazanımlar elde ettiniz?

Pandemi öncesinde çoklu kanal (omnichannel) ve e-ticaret teknolojilerine yönelik çalışmalarımız başlamıştı.

Pandemiyle birlikte teknik altyapı çalışmalarını hızlandırdık. Dağıtım ağı yazılımlarımızı, içinde harita teknolojilerini de barındıran

dinamik ve akıllı sistemlerle yeniliyoruz. 50 kişilik uzman bir ekipten oluşan, hali hazırda 2’si TÜBİTAK olmak üzere toplam 30 proje üzerinde çalışmaların devam ettiği AR-GE merkezimizde, ürün yelpazemizi teknolojik imkânlarla zenginleştirmek için yeni projeler geliştiriyoruz. Dinçer Lojistik olarak, mikro dağıtımı daha verimli kılan mobilite tabanlı uygulamalara yatırım yapıyoruz. Türkiye’nin önde gelen e-ticaret şirketlerine yönelik robotik ve sektörde çok fazla yer almayan FMCG sorter otomasyon sistemlerini devreye aldık.

Hizmetlerimize her yerden, anlık ve hızlı bir şekilde ulaşılmasını sağlayacak entegre uygulama ve web tabanlı teknolojik yapıları da süreçlerimize dahil ettik.

Özellikle verimliliği artıracak yapay zekâ kullanan sistemlere de tam entegrasyon sağlamak için çalışıyoruz.

Müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunabilmek adına farklılaştırılmış hizmetleri, iş birimlerini ve verileri tek platformda sunan güçlü bir CRM altyapısına sahibiz. Bu sayede iş birimleri arasında etkin koordinasyon sağlayarak, yönetilebilir, denetlenebilir, entegre ve güvenli bir hizmet modeli oluşturduk. Bu altyapı sayesinde anlık olarak portala yansıyan müşteri taleplerine de hızla dönüş yapıyor, gerekli iyileştirmeleri çok hızlı şekilde gerçekleştiriyoruz.

Dinçer Lojistik olarak startup’lara yaklaşımınız nedir? Bu kapsamda ne tür yatırımlar yapıyorsunuz?

Lojistik sektöründe oyunun Dinçer Lojistik

Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer

Ayhan Sevgi

(8)

kuralları yeniden yazılırken Dinçer Lojistik olarak, sektörün geleceğinin bu yeni nesil teknoloji anlayışıyla kurgulanacağına inanıyoruz.

Bu misyonla, yerli startupları ekosisteme kazandırmaya çalışıyoruz. Özellikle ana iş kolumuz lojistik, tedarik zinciri, perakende sektörlerinin tamamını kapsayacak şekilde mobilite, yapay zeka, blockchain, iş zekası, Iot, endüstri 4.0 alanlarında yenilikçi çözümler sunan start-up kuruluşlarla iş birliklerine önem veriyoruz. Ürün ve hizmetlerini

kendi süreçlerimize de dahil ediyoruz. Bu anlayışla, iki önemli start-up yatırımı gerçekleştirdik.

Lojistik sektöründe dijital entegrasyonların kritik olduğu bilinci ve e-ticaretteki değişim hızının etkisiyle, lojistik operasyonlarında rota ve yük optimizasyonu ile verimliliği artırmayı hedefleyerek Optiyol’a ve Birleşmiş Milletler’in ‘2030 Sürdürülebilir Küresel Kalkınma Hedefleri’ kapsamında atıl ürünlerin geri kazanımını sağlayan bir teknoloji platformu olan Fazla Gıda’ya yatırım yaptık.

Önümüzdeki dönemde de start- up kuruluşlarla iş birliklerimizi ve ekosistemi genişletmek amacıyla yatırımlarımızı sürdüreceğiz.

Bu yatırımların geri dönüşünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Start-up yatırımlarının bizim için ön önemli dönüşü, sektöre yeni teknolojiler kazandırmaya ön ayak olmak diye düşünüyorum. Geçen yıl kasım ayında düzenlediğimiz Demo Day sayesinde tanıştığımız start-up’larla görüşmelerimiz

devam ediyor. Aynı zamanda lojistik sektöründe start-up ekosisteminin gelişimine katkı sağlıyor olmak bizi mutlu ediyor. Öte yandan, start-up yatırımları riskli ancak getirisi yüksek yatırımlar… Start- up’ların değerlemesi, büyük köklü şirketlere nazaran daha sık yapılıyor. Bizim yatırım yaptığımız start-up’lar da 1,5 sene öncesine göre 4-5 kat artan değerlere ulaştılar. Bu değer artışı, konvansiyonel dünyaya göre, yatırımcısına önemli kazanımlar sunuyor.

OBJEKTIFIME TAKILANLAR . . Cem Kıvırcık

Instagram | Twitter | Facebook

@cemkivircik

ELİF KARŞISINDA VAV OLMAK

Çocukluğumun Ramazanları bir başka olurdu. Akşamları oflaya puflaya fırında sıcak pide kuyruğuna girer, eve dönerken o mis gibi sıcak pideden bir lokma almamak, orucumu bozmamak için kendimi tutardım. İftar açılıp üzerine çaylar da içildikten sonra, mahalleden arkadaşlarla buluşup teravih namazına gidilirdi. Birkaç yıl önce annem Kuran Kursu’na yollamış, Elifba’yı öğrenmiştim. Ama Elif karşısında Vav olmak ne demektir bilmiyordum.

Tasavvufta “Vav” kainat, “Elif”

kainatın anahtarı anlamına geliyor.

Osmanlı döneminde padişahın namaz kıldığı yerin (hünkâr

mahfilinin) kapısı bir insan boyundan çok daha kısa olurmuş. Kapısının

üzerinde ise iki "Vav" harfi, 66 ifadesi, yani yüce Allah'ın isminin sembolü muhakkak bulunurmuş. Padişah başını eğsin, kul olduğunu bilsin, ayakları yere bassın diye... Çünkü bu âlemi yaratan, sonsuz kudret sahibini unutmasın diye..

Hz.Mevlana "-İnsan 'vav' şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini 'elif' sanır. İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür.

Kulluğun manası 'vav' 'dadır, 'elif' uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir. O yüzden Lafz-ı İlahi 'elif' 'le başlar. 'Elif' kainatın anahtarıdır, 'vav' kainattır.

Rabbi 'vav' gibi mütevazı olsun ister kulları. Musa (as.) 'dal' olmuştur ama firavunun gözü 'Elif' 'te kalmıştır. İbrahim ateşte 'vav' `dır, nemrut bizzat ateşe odun." der.

Bu fotoğrafı çekerken de aklımda hep bu iki harf vardı. Elif karşısında vav olmanın fotoğrafı buydu bence... Mütevazılığın fotoğrafı... Sonsuzluğun karşısında, fani olmanın fotoğrafı... Herkese hayırlı Ramazanlar...

a

Cx O

8

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

(9)

Ödeme

yönteminde

‘uzun vade’

avantajı

N AN S

9

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Fibabanka, Paynet ile iş birliği anlaşmasına imza attı. Bu doğrultuda, Fibabanka müşterisi olsun olmasın herkes, Paynet üye işyerleri üzerinden sunulan 50 bin TL’ye varan kredi ile alışverişlerini kredi kartından daha uzun vadede ödeme imkânına sahip oluyor.

Fibabanka Ekosistem ve Platform Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu iş birliği ile Paynet’in iş ortağı olarak çalışan KOBİ’lerin ürün satışlarında müşterilerine sunacakları “şimdi al taksit taksit öde” alternatifi ile cirolarını arttırmaya destek olurken

tüketicilerin de kredi kartı limitlerine takılmadan, bütçelerine uygun vade ve taksitlerle

ihtiyaçlarını başka bir platforma gitmeden doğrudan Paynet üzerinden gerçekleştirebildiği dijital kredi hizmetini hayata geçirdik. Hedefimiz; KOBİ’lerin ve tüketicilerin günlük hayatlarında kullandıkları platform, uygulama ve mağazalarda işlem yaparken aynı noktadan bankamız hizmetlerine de ulaşmasını sağlayarak hem KOBİ’lerin hem tüketicilerin her an ve her yerde yanlarında olmak.”

Paynet CEO’su Serkan Çelik ise

“Ağırlıklı olarak B2B2C pazarında faaliyet gösterdiğimiz için sepet

ortalamamız sektör ortalamasının üzerinde. Online kartlı ödemeler sırasında müşterilerin sıklıkla limit sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını ya da kredi kartı limitlerinin tamamını alışverişte kullanmaktan kaçındıklarını gözlemledik ve fiziksel ticarete de dokunan PayKredi ürünümüzü geliştirdik. Bu ürünle KOBİ müşterilerimizin son kullanıcıya yeni ödeme seçenekleri sunabilmesini ve KOBİ’lerin işlem hacimlerinin büyümesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.

Fibabanka ile yaptığımız iş birliği ve entegrasyon sayesinde tüketiciye ödeme anında kredi kullanarak alışverişlerini kesintisiz bir şekilde tamamlama ayrıcalığını sunuyoruz, işletmelerin de enerjilerini

tahsilatlarına değil büyümelerine odaklamalarını sağlıyoruz. Üye işyeri, tamamen dijital ve ön onaylı kredi ile dakikalar içinde ödeme alarak ödeme yöntemlerini çeşitlendiriyor ve müşteri kaybının önüne geçerek satış rakamlarını artırabiliyor” dedi.

Aktif Bank’ın yakın dönemde faaliyetlerine başlayan iştiraki Aktif Ventures, Türkiye’nin ilk servis bankacılığı platformu Apilion’u tanıttı. Aktif Bank’ın ve iştiraklerinin oluşturduğu fintech ekosistemi sayesinde Aktif Ventures; girişimlerin ihtiyaç duyduğu birçok farklı lisansı tek bir iş konseptinde bir araya getirerek yeni bir API pazaryeri oluşturdu. Böylece fintech girişimleri, ihtiyaç duydukları temel bankacılık, yatırım, ödemeler, sigorta ve lisanslama

altyapısı hizmetlerini Aktif Ventures’tan alarak, kurdukları ekosistemle farklı dikeylerde yeni ürünler sunabilecek.

Servis bankacılığı alanındaki gelişmeleri değerlendiren Aktif Bank Genel Müdürü Ayşegül Adaca, “BDDK tarafından yakın dönemde yayınlanan servis bankacılığı yönetmeliği ile finansal kapsayıcılığı artırma, finansal inovasyonu ve rekabeti teşvik etme, girişimlerin odaklanacağı müşteri kitlesiyle birlikte finansal hizmetleri tabana yayma anlamında çok büyük fırsatlar ortaya çıktı” dedi.

Adaca, “Stratejimizin merkezine finansal teknolojiler ekosistemi kurmayı almış bir yatırım bankasıyız. Dijital bankacılık hizmetleri, ödeme ve e-para kuruluşları, biletleme ve otomasyon çözümleri, sigorta aracılığı, etkinlik hizmetleri gibi çok geniş bir yelpazede sunduğumuz ürünlerle güçlü bir finansal teknoloji ekosistemi inşa ettik. İştirakimiz Aktif Ventures’ın hayata geçirdiği Apilion ile bankamız artık Fintech girişimlerinin partner bankası olarak hizmet verebilecek. Bu girişimler, dijital bankacılık ve servis bankacılığı imkanlarının tamamını Aktif Bank ve iştiraklerinden alabilecek.

Avrupa’da da faaliyet göstermesini hedeflediğimiz Apilion ile tecrübemizi dış dünyaya açmaya ve güçlü iş birlikleri yapmaya hazırız” dedi.

Fintech’lerin büyüme yolculukları boyunca

yaşadığı problemlere dikkat çeken Aktif Ventures Genel Müdürü Yakup Sezer, şunları söyledi:

“Fintech endüstrisindeki boşlukları doldurmak üzere yola çıktık. Kendi lisansını almanın zorlukları, düzenleyici kurum yükümlülükleri, teknolojik yetersizlikler, ürün geliştirmede

odaklanma sorunları gibi birçok problemi servis bankacılığı modeli sayesinde çözebilecek güçteyiz. Apilion’u da servis bankacılığı ve lisans altyapısını tek bir platformda bir araya getirip büyüme ve inşa etme hizmetleri sunan bir girişim olarak tanımlayabiliriz. Apilion ile para transferi, yatırım ürünleri, krediler, banka hesabı, sanal ve fiziksel kart, dijital sigorta gibi sayısız Fintech API’sini ve gerekli tüm lisansları bir arada sunuyoruz. Herhangi bir Fintech’in işini daha hızlı kurabilmesi, başlatabilmesi ve büyütebilmesi için mevzuat, uyum ve banka ilişkilerinin ağır yükünü üstlenerek düzenlemelerin zorluklarını göğüslüyoruz. Farklı Fintech girişimleri arasındaki karşılıklı bağımlılık vazgeçilmez hale geldikçe ve büyümeye devam ettikçe, girişimcilik ve Fintech ekosisteminin gelişimine öncülük etmeye devam edeceğiz. Bu ilkeyi sadece sahiplenmekle kalmıyor, birlikte oluşturmaya devam ediyor, tecrübe ve bilgi birikimimizle bu fikre yatırım yapıyoruz.”

Servis bankacılığı platformu “Apilion” işbaşında

(10)

TE KN O LO Jİ Y AT IR IM

10

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Stil,

teknoloji ile büyüyor

Hazır giyim perakendesi ve e-ticaret alanında uzun yıllar çalışan Kiğılı, bu alandaki dört teknolojisini duyurdu. Dört teknolojiden biri olan

“QualisICT Teknoloji”, yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri aracılığıyla tüm süreçleri optimize ederken; “Octopus Teknoloji”, ekran yönetimini yapay zekayla bütünleştirip kişiye özel fırsatlar yaratmayı, “Q-Soft Teknoloji” ise tekrarlayan iş süreçlerini 7/24 sorunsuz yönetmeyi mümkün kılıyor. Yakın zamanda metaverse evreninde de yer alacak olan Kiğılı, teknolojiye 50 milyon TL yatırım yapmayı planlıyor. Kiğılı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem, şu bilgileri verdi:

“Uzun yıllar üzerinde çalıştığımız dört aktif teknoloji yatırımımız bulunuyor. 2022 başı itibarıyla teknoloji ekosistemimize 50 milyon TL’lik bir bütçe hedefledik. Ancak yatırımlarımız bununla sınırlı değil.

Stratejik planlama ve doğru yer- doğru zaman mottosuyla moda

endüstrisinde hem yatırımcı hem de oyun kurucu pozisyonlarımızı almaya devam edeceğiz.

Perakende ve e-ticaret teknolojileri alanında ürünler geliştiren, yüzde 100 Kiğılı girişimi olan ve Bilişim Vadisi’nde konumlandırdığımız QualisICT Teknoloji, tamamen start-up ruhu ile yönetilen bir yapıya sahip. QualisICT’nin Retail Suite ve Q-Commerce olmak üzere iki ayrı hizmeti bulunan bu teknolojimizdeki Retail Suite sayesinde perakende sektöründe özellikle saha ve merkez ofis arasında yaşanan sıkıntıları dijitalle çözüyoruz. Retail Suite platformu içerisinde sunulan çözümler arasında ‘tedarik zinciri yönetimi’, ‘shift optimizasyon’,

‘hedef dağılım’ ve ‘Talep Yönetim Platformu bulunuyor. Q-Commerce ise B2B, B2C ve özellikle global pazar yerlerinde stok, sipariş, satış ve lojistik operasyonlarını

tek platformdan, optimize ve yalın bir biçimde yönetme imkanı veriyor. Bu sayede globaldeki süreçleri kolaylaştırarak daha çok sayıda pazara açılmanın önündeki engelleri kaldırıyoruz. Octopus, perakende sektöründe yenilikçi bir yaklaşım olduğu için dikkatimizi çekti. Patentli bu teknolojiyi hem Türkiye hem de yurt dışı mağazalarda denedik. Ekran yönetimi konusu aslında bir maliyet avantajı yaratıyor ama Octopus'ta asıl motivasyon, globalde örneği olmayan bir ürün geliştirmek.

Ekranlara kimin baktığını analiz etmek ve sonrasında yapay zeka desteğiyle kişiye özel içerik ve kampanyalar sağlamak ön planda.

Q-Soft sayesinde de günlük periyodik iş süreçlerinin en sağlıklı şekilde yürümesini mümkün

kılıyoruz. Bilindiği üzere tekrarlayan süreçler çalışanları duygusal zeka, muhakeme, yargılama ve müşteri ile etkileşim gibi insana özgü yetenekler gerektiren diğer işlerden alıkoyuyor. Q-Soft’un geliştirdiği Zozi 360 platformu sayesinde kuralları ve mantığı belirli, çok sayıdaki sürekli tekrar eden görevleri, dijital robotlar aracılığıyla otomasyona taşınmasını

sağlıyoruz. Bu sistem 7/24 çalışarak tekrarlayan iş süreçlerini otomatikleştiriyor. GoArt firmasının erken dönem ve 2. yatırımcısı olarak yerimizi aldık. Kısa süre içinde NFT koleksiyonlarımızı bu platformda sergileyeceğiz.

Şu anda koleksiyonlarımıza dair yenilikçi ve sanal dünyaya uyum sağlayacak tasarımlarımız üzerinde çalışıyoruz.”

Gedik Yatırım, yeni nesil teknolojiler ve dijitalleşme alanında faaliyet gösteren startup’lara desteğini sürdürüyor. Şirket, son olarak aralarında hiBoost ve Appcent’in de bulunduğu yatırımcılarla birlikte mikrobirikim ve mikroyatırım uygulaması Yancep’e toplam 350 bin dolar yatırım yaptı.

Kademeli yatırım turunda ilk fazda alınan yatırım tutarı 130 bin dolar iken ikinci turda ise 220 bin dolar yatırım alınarak tur tamamlandı. Gedik Yatırım olarak sermaye piyasalarının gelişimine ve derinleşmesine önem verdiklerini ifade eden Gedik Yatırım CEO’su Onur Topaç, şöyle konuştu:

“Sermaye piyasalarının gelişiminin Türkiye’nin de gelişiminde önemli bir

rol oynayacağı bilinciyle hareket ediyor ve uzun vadeli yatırımcıların piyasaya katılmasına destek sağlıyoruz. Gedik Yatırım olarak yatırım ürünlerini geniş kitlelere ulaştırmak istiyoruz. Bunun en yeni örneği de Yancep. Yancep de bizim yaklaşımımıza paralel olarak birikim ve yatırım yapmayı kolaylaştıran bir fintech (finans teknolojileri) girişimi olarak yatırım sürecini demokratikleştirmeye odaklanıyor.

Kullanıcıların, risk profiline göre

modellenmiş portföylere yatırım yapmasını sağlayarak küçük tutarlarla birikim ve yatırım yapabilmeyi mümkün kılarak yatırım alışkanlığını daha geniş kitlelere yaymayı hedefliyor. Doğru zamanda, doğru değerden ve doğru ekibe yatırıma odaklanırken 30 yılı aşkın süredir elde ettiğimiz entelektüel sermayemizi ve süreç deneyimimizi yatırımlarımıza aktarıyoruz.”

Yancep Kurucu Ortağı Hilmi Kaya da yatırım turu ile öncelikli amaçlarının minimum uygulanabilir ürün (MVP) çıkarmak ve hızlı bir şekilde kullanıcılarla buluşturmak olduğunu vurgulayarak “Yatırım turuna

hem sermaye piyasalarından hem de girişim ekosisteminden güçlü isimlerin katılması yaptığımız işin potansiyelini gösterdi. Aldığımız tutarın büyük bir kısmını teknik ekibe ve ürüne harcayacağız. Önemli bir kısmını da pazarlama faaliyetleri için ayırıyoruz. Misyonumuz finansal anlamda fırsat eşitsizliklerini gidermek. Herkesin kolayca yatırım yapabilmesini ve birikim sahibi olabilmesini arzuluyoruz" dedi.

hiBoost Yönetim Kurulu Üyesi Bora Şahinoğlu ise “hiBoost’u, girişimlerde uzun vadeli yatırımcı pozisyonu üstlenen ve sürdürülebilir ölçeklendirmeyi sağlamak için onlarla yakın işbirliği içinde çalışan bir hızlandırma programı olarak kısa süre önce hayata geçirdik. hiBoost çatısı altında girişim kurma modelimiz aracılığıyla bir taraftan şirketlerin benzersiz ihtiyaçlarını tespit edip, özel stratejiler oluştururken diğer taraftan iş ortaklarımızın toplu bilgi tabanı ve uzmanlığı aracılığıyla bu stratejileri uygulama süreçlerinde girişimlere A’dan Z’ye rehberlik ediyoruz"

dedi.

Gedik Yatırım’dan Yancep’e yatırım

(11)

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

YUVARLAK MASA CxO

Bulutun önlenemez yükselişi!

BThaber tarafından gerçekleştirilen CxO Yuvarlak Masa Toplantıları’nın dördüncüsü 23 Şubat günü, İstanbul’un önemli tarihi mekanlarından Mahkeme Lokantası’nda gerçekleşti. 1300’lü yıllarda hapishane ve mahkeme binası olarak inşa edilen ve geçen sürede farklı amaçlarla kullanılan mekanda gerçekleşen etkinlik

Veritas ve Bulutistan’ın sponsorluğunda yapıldı.

Moderatörlüğünü BThaber Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi’nin yaptığı etkinlikte; kurum ve şirketlerin yöneticileri, bulut teknolojilerine yaklaşımları ve bu konuda yaptıkları ve yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdiler.

Katılımcı CxO’lar

• Agesa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı A. Fahri Arkan

• Ak Yatırım Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Eker

• Benoplast CIO’su Fatih Kaytancı.

• Boyner e-com System & IT Infra Manager Serkan Yükselir

• Bulutistan Satış ve Operasyonlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mutlu Ataç

• Denizbank İş Sürekliliği Grup Müdürü Özgüven Saymaz

• Edenred CIO’su Şirin Aktaş

• Erdem Holding – Genpa CIO’su Özalp Ahmet Tık

• Eren Holding CIO’su Baran Korukluoğlu

• İstanbul Büyükşehir Belediyesi CIO’su Erol Özgüner

• Kar Grup CIO’su Harun Çetin

• Tiryaki Agro CIO’su Timur Karaman

• Vakıf Katılım Bankası CIO’su Mehmet Bütün

Sponsorlar

(12)

12

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Yuvarlak Masa

CxO

Teknolojide takipçi

konumdayız

İBB büyük bir organizasyon. 32 tane iştirak şirketimiz, 90 bine yakın çalışanımız var. 16 milyon İstanbullu var ama 20 milyon tekil İstanbul kartımız var. İstanbul’a günlük gelen çok insan var.

Bu kartlar aktif, ayda en az bir kere kullanılıyor.

Bu önemli bir büyüklük. Ama bizdeki regülasyon biraz daha sıkı. Bizim avantajımız kendi veri merkezimiz. Şimdi Bulutistan’la da görüşüyoruz.

Farklı nasıl yönetebiliriz diye. Son dönemlerin en sıcak konusu yetişmiş insan kaynağını elde tutabilme veya bulabilme. Masanın en şanssızlarından biriyim. Çünkü kamunun özel sektörle maaş düzleminde avantajlarla rekabet etme şansı yok. Bizimkisi gerçekten gönüllük esasına dayanmaya başladı. İBB olarak son derece modern teknoloji ile kurulmuş ama verimli işletilmeyen bir veri merkezi organizasyonu vardı.

Son iki yılda orayı yüzde 300 büyüttük. Verimlilik de yüzde 12’den yüzde 87’ye çıktı. Veri merkezi ve KVKK Regülasyonlarının disiplinli bir şekilde ele alınmasıülkemize Microsoft, Amazon, Google, Alibaba gibi büyüklerin de yatırım yapmasını sağlar ve Türkiye’yi önemli bir merkez haline getirebiir. Ekonomik durumu düşünürseniz bu

yatırımın gelmesi, insan kaynağının burada kalması, verinin de burada kalması adına önemli.

İşin yatırım bacağı ve Türkiye’de yaratacağı ekonomisi açısından baktığımda, bizim bu büyük oyuncuları Türkiye’ye getirmemiz lazım diye düşünüyorum. Pandemi sonrasıdönemi ele aldığımızda, bu dönemin bacasız sanayisi teknoloji, teknolojik çözümler, teknoloji üreten şirketler, startup’lar veya olgunlaşmış şirketler.

Bu sebeple teknoloji konularında regülasyonların çok hızlı düzenlenmesi gerekiyor. Yerli bir veri merkezi yapalım dediğimiz zaman kaç yıl sürer, sorarız. Dünya bu kadar teknolojik hızla ilerlerken, biz an itibariyle teknoloji üreten değil, takip eden pozisyondayız. Üreten olma noktasına geldiğimiz zaman oturup konuşalım diyelim.

Ama böyle kısıtlamalar koyup o aradaki farkı uzatırsak olmaz. Mobile World Kongresi’ndeydim ve teknolojik olarak geriye doğru gitmeye başladığımızı hissetmeye başladım. İnsanlar orada ulaşımda mobilite kullanımlarında, bayağı ileri gitmişler. Biz de İstanbul kartı kare kodlu hale getirdik. Şehrin ne önemli dijital dönüşümlerinden birisi oldu diye düşünüyorum.

Şu anda19 milyon kart sahibi içince 100 bin kullanım var. Ama biliyoruz ki hemen herkeste bir akıllı telefon var. Kullanımın yaygınlaşması, insanlarımızın teknolojiyi içselleştirmesi son derece önemli. Çok iyi biliyoruz ki, ekonomiyi canlandıracak hamleler artık teknolojiden gelecektir. Tüketen değil, üreten ülke olma anlamında, teşviklerin ve regülasyonların o anlamda düşünülmesi ve ona göre hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. An itibariyle Türkiye en ucuz insan gücü kaynağı haline gelmiştir.

Ülkemizde ve dünya genelinde çok ciddi bir yetişmiş teknoloji insan gücü ihtiyacı var. 1 milyon yazılımcı yetiştiriyoruz programına başlıyoruz.

Eğitim bitiyor elimizde yazılımcı yok. Program içeriklerinin gerçekten zorlayıcı ve meslek sahibi yapacak nitelikte olması zorunludur. Zorunlu kılalım, gerçekten zorunlu kılalım. bir yıldan uzun süredir iş bulamamış üniversite mezunu akıllı telefonu olan herkesi yazılımcı, helpdesk uzmanı, network uzmanı, siber güvenlikçi yapmakla ilgili bir zorunluluğumuz olsun. Devlet koysun bu iradeyi ortaya. ‘Boşta gezme yok, seni teknoloji insanı yapacağım’ desin.

Erol Özgüner İstanbul Büyükşehir Belediyesi CIO’su

Stratejimizde bulut ve KVKK önemli yere sahip

Edenred Finansal servisler sunan bir şirket. 46 ülkede 10.000 çalışanı ile 900.000 müşteriye hizmet veriyor. 50 milyon kart kullanıcısına kart sağlayıp, 2.000.000 üzerindeki üye işyeri networkü üzerinden finansal servisleri sunuyor.

Türkiye’de de 30 yılı aşkın süredir, sektörün öncüsü olarak yer alıyor. Edenred’in sunduğu hizmetler arasında Ticket markası altında yer alan yemek kartı, akaryakıt ve hediye kartı sayılabilir.

Bankacılık regulasyonlarından farklı bir yapımız

var, fakat direkt tüketiciye ulaştığı için de verinin saklanması, veriye erişim, verinin gizliliği ile ilgili oldukça duyarlıyız. KVKK ile uyumluluk prensibi içinde uygulama, teknoloji ve servis seçimlerimizi yapıyoruz. Uluslararası bir şirket olarak birçok servis ve uygulamayı global ölçekte de kullanma ihtiyacı duyuyoruz; fakat ülkeye özel regulasyon, uyumluluk, müşteri beklentisi gibi ihtiyaçlarımız nedeniyle de lokal servis ve uygulamalarımızı da kullanıyoruz. Bulut teknolojiler gerek global gerek

lokal ihtiyaçlarımız için öncelikli tercihimiz. Bulut bilişim daha az maliyetli, sadece ilk yatırım değil yönetim maliyeti açısından da oldukça avantajlı.

Her yerden çalışmayı destekleyen, kapasite ve hız arttırmak konusunda da esneklik sağlaması da bizim gibi esneklik isteyen; sürekli modernizasyon aktiviteleri yapan firmalara fayda sağlıyor. Son olarak da dijital dönüşüm projelerinin yoğun olduğu bu dönemde operasyonel yükü şirketlerin IT ekiplerinin üzerinden alması verimliliği de arttırıyor.

Şirin Aktaş Edenred CIO’su

(13)

Bulut,

hızlı üretim imkanı demek

Geçiş, çok uzun sürmeyecek

Segment bağımsız, sektör bağımsız söylüyorum, ülkede hala tartıştığımız, bulut kullanımını en doğru şekilde nasıl regüle edeceğiz konusu devamlı gündemde. Bunun bir bacağında tabii ki ülkenin milli değerleri söz konusu, burada hiçbir sıkıntı yok. Duruş sergilememiz gereken yerler olduğuna kesinlikle inanıyoruz. Diğer tarafta da gerçek bir ticari dünya var. Günümüzde KOBİ’lerin ve tüm işletmelerin odaklarının ana işlerini geliştirmek ve kurumlarını büyük çarpanlarla büyütmek için doğru teknolojiler konumlandırma olması gerekiyor. Bulut konusu açıklığa kavuşturulamadığı için ülkemizdeki firmaların çoğunluğu yurtdışı rakiplerinden farklı olarak zamanını sunucu sayısı, sistem sayısı, patron nasıl ikna olur veya maliyeti karşılayabilir miyiz gibi ölçeklenmeden kaynaklı sorunlara harcıyabiliyor.Almanya, Finlandiya gibi ülkeler de bu tartışmaların aynısını 5-6 yıl önce yaptılar ve bittirdiler. Artı/eksileri ile kurallarını kararlaştırdılar.

Örneğin; Sabun üreten/satan bir firma olsanız ve Almanya’da kurulmuş olsanız, bulut üzerinden

ana işiniz veya bir kurumda olması gereken diğer ihtiyaçlarınızı teknoloji veya süreç olarak buluttan hızlı/maliyet odaklı ve belkide daha önemlisi doğru yapılar ile karşılayabiliyorsunuz. Türkiye’de aynı KoBi tüm problemlerini/konularını yerel çözümler ile ve/veya içeride çözmek durumunda. Hız ve maliyet en önemli rekabet ve büyüme faktörü iken ülkemizdeki kurumların önemli dezavantajları oluşuyor. Küresel ortamda belki10x (katı) büyüyecek firmalarımız ülkemizde 2x büyümelerle mutlu olmak durumunda kalıyor. Ben bunu büyük kayıp ve rekabet dezavantajı olarak görüyorum.

Dünyada rekabet edebilecek ve 100 milyon dolarlık değere ulaşabilecek bir şirketlerimiz belki 5 milyon dolarlık değerlerde kalıyorlar.

Ve bununla yetinebiliyorlar. SDDK, BDDK, BTK, KVKK gibi regülatif kurumlar ve bakanlıklarda komisyonların gayretli ve ülke menfaatlerimizi koruyucu çalışmalarına rağmen henüz tam bir netice alınamamış durumda.

Bulut teknolojileri kullanma konusunda ikinci olarak teknik bir boyuta değinmek isterim.

Hız çağında olduğumuz günlerdeyiz; çok hızlı teknolojik yazılım, ürün geliştirme yapmamız lazım. SDLC, yani ‘Software Development Lifecycle’ bir süreç. Kısaca analiz, yazılım ve test süreçlerinin tümünden oluşuyor. Ve bu süreç bir zaman alıyor. Toplam bulutta (public cloud) olmadan bile yazılım, analiz ve test yapılarının yerel (onsite) bulut yapısında (cloudready) ve kontayner yapısında (containerised) kurulması ile büyük avantajların olduğunu biz AgeSa’ da gördük.

Örneğin;bir geliştirme sürecinde test kısmının 10 günden 9 güne düşmesi, geliştirmenin 22 günden 18 güne düşmesi veya yazılım geliştirme döngüsünün de yüzde 15 azalması/iyileşmesi söz konusu. Bunun için herhangi bir regülasyonel kısıt yok. Agesa’da bizim deneyimimiz buluta hazır yapımız (cloudready) ile en az süreci % 15 iyileştirdik; bu kendi başına bulutun bize kazancını gösteriyor. O nedenle tüm firmalarımıza buluta hazır yapıları hayatlarına almalarını ve özellikle üretim (delivery) sürelerinde avantajlarını kullanmalarını tavsiye ederim.

Boru, catering ve tarım ve hayvancılık işleri ile uğraşan şirketlerimiz ve 1300 civarında çalışanımız var. Yaptığımız iş faaliyetlerini dikkate aldığımızda, üretim süreçleri yönetmede digital dünya işlerimizi kolaylaştırıyor. Şirketlerimiz açısından kritik veri diye nitelendirebileceğimiz datalar kendi veri merkezlerimizde tutuyoruz. Bulutun avantajlarından faydalanmak istemekle beraber, özellikle veri güvenliği tarafında bazı endişelerimiz nedeniyle kritik verimizi bünyemizde barındırıyoruz.

2018’de İran-Amerika gerginliği, Venezualla da

yaşanan ve en son Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yazılım ve lisanlarla ilgili olumsuz gelişmeler, verilerin özellikte yurtdışına çıkmaması gerektiğinin önemini ortaya koydu. Kurum bünyesinde yapılan yatırımlara kıyasla, bulut tarafında maliyetlerin avantaja dönüşmeye başladığını görüyoruz.

Maliyetler çok ciddi avantaj sağlamaya başladığını görüyoruz. Covid sonrası Bulut’a olan ilgimiz arttı.

Özellikle karar verici merciler sıcak bakmaya başladı.

50 yıl kadar önce elektrik şebekelerinin kurulması çok önemli iken, şimdilerde arka planda ciddi

bir operasyon olmasına rağmen bu şebekelerin varlığın farketmiyoruz bile. Benzer şekilde arka planda ciddi yapıların olduğu bulutta çalışan birçok uygulamanın olacağını öngörüyoruz. Muhtemelen önümüzdeki birkaç senede biz de tamamen bulutta olacağız.

Pandemi, patron şirketlerinin teknolojiye bakış açısını çok değiştirdi. Müşteriye birebir dokunma yerini video konferas sistemlerine bıraktı. Bu zorunlu değişim, bizim gibi şirketlerin buluta geçiş sürecini hızlandıracaktır.

A. Fahri Arkan Agesa Sigorta Genel Müdür Yardımcısı

Harun Çetin Kar Grup CIO’su

13

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Yuvarlak Masa

CxO

(14)

14

www.bthaber.com.tr 11 - 17 NİSAN 2022

Yuvarlak Masa

CxO

Regülasyonlara

tabiyiz ama buluttaki gelişmeleri de

yakından takip ediyoruz

Teknoloji geliştirme ve projeye dönüştürme konusundaki çalışmalarımız kesintisiz olarak devam ediyor. Bulut da bu konulardan bir tanesi fakat regülasyonlara tabi

olduğumuz için bu konuda yeterli çalışmayı gerçekleştiremiyoruz. Regülasyonların biraz daha fazla gelişmesini ve bize yol gösterici olmasını bekliyoruz. Tabii ki bulut alanında farklı çözümlerin olduğunu da biliyoruz. Public tarafı şu anda kapalı fakat biz daha farklı açılardan buluttan

nasıl yararlanabileceğimiz konusunda ön çalışmalar yürütüyoruz.

Buluta hazır olmak açısından da kendimizi yetiştirmeye gayret ediyoruz. Genç bir bankayız ve bulutta uygulamalar yapabilme yetkinliğini de kazanmaya çalışıyoruz. Tabii genç bir kurum olduğumuzdan dolayı da yeni teknolojilere sahip bir altyapımız var. Fakat yine de buluta hazır uygulamaların üzerinde koşabilecek platformları gündemimize kattık.

Devops’u işletmeye çalışıyoruz. Openshift

platformu üzerinde çalışmalarımız var. Ticari uygulamalarımızı çalıştırıyoruz. Bunların hepsini aynı zamanda buluta bir hazırlık olarak değerlendiriyoruz. Klasik çözümlerimizin hepsini bulut ile de uyumlu olabilecek şekilde tasarlıyoruz. Uygulama geliştirme ekiplerimize de bunu aşılamaya çalışıyoruz. Bu yolda ilerliyoruz, gerekli adımları attık. Fakat bulutla ilgili regülasyonların nasıl gelişeceğini de öngörmemiz gerekir ki attığımız adımlar boşa gitmesin.

Mehmet Bütün Vakıf Katılım Bankası CIO’su

Ekipler arasındaki sınırları kaldırmak şar t

Biz distribütör bir şirketiz ve dünyanın önde gelen tedarikçileriyle entegre durumdayız.

Mikroservis mimarisi ve esneklik, platform bağımsız olmak çok önemli. Özellikle

tedarikçilerin isteklerine hızlı cevap verebilme konusunda çok çevik hareket etmek,

erişilebilir olmak durumundayız. Bulut tarafında global düşünüp lokal uygulamaya çalışıyoruz. Globaldaki mimarileri lokalde uygulamaya çalışıyoruz. Çünkü globale gittiğimiz zaman orada şu anda bazı bariyerler var ve bu bariyerlerden en büyüğü regülasyonlar. Regülasyonların yanında lisanslar, lisansların yanında maliyetler, maliyetlerin yanında da bu global ortamda kullanım ile alakalı çok ciddi sıkıntı görüyoruz.

Çünkü konfigürasyon açısından bunların

konfigüre edilmesi belirli kurallar gerektiriyor.

Bu know how’ları barındırırken de maliyet avantajı var. Ama bu maliyet avantajını sağlarken insan kaynağı tarafına baktığımızda o maliyet avantajını bir anda daraldığını görüyorsunuz. Çünkü ciddi yetkinlik isteyen, bunu sağlayan personelin de çok ciddi beklentileri olduğu bir ortam burası aslında.

Farklı mikroservis mimarileri var. Burada ihtiyacımız olan mimarilerde, mesela Genpa açısından bir dönemde mevsimsel etkileri de göz önünde bulundurarak önümüzdeki dönemdeki satış tahminlerinin canlanması önemli. Burada kocaman uygulama almak yerine gidip Azure veya Google’daki bir metodu, uygulamayı kullanarak

geliştirmelerimize ona göre devam ediyoruz.

DevOps’un yanında DevSecOps güvenlik açısından çok önemli. Ekipler arasındaki sınırları ortadan kaldırmak için DevSecOps’un mutlak surette çok net bir şekilde bu dönemde uygulanması lazım. Öteki türlü çeviklik sağlanmıyor. Bizlerin de dönüşen bir rolü var. Biz artık ticari role dönüşüyoruz. Destek fonksiyonu olmaktan çıktık. Para kazanan modeller geliştirmek, bu modellere liderlik etmek, bu konuda iş birimlerini alıp peşimizde sürüklemek zorundayız. Platformları lokalde yapıp onlarla uğraşmak yerine bulutun güzel fonksiyonlarını kullanarak oradan kazanmış olduğumuz zamanı öbür tarafa aktararak bunu yapabileceğimizi düşünüyoruz. Pandemide de bunun çok örneğini yaşadık. Bunun doğrudan tatbikini de gördük.

Özalp Ahmet Tık Erdem Holding – Genpa CIO’su

Referanslar

Benzer Belgeler

okumasını ve ondan etkilenmesini anlatan bir sanatçı var öncülde. Buna göre bu kişiyle ilgili olarak A, B, C, E seçeneğindeki yargılar söylenemez. Ancak D

28. Öncül olarak verilenleri değer- lendirdiğimiz zaman esnaf olan Mısra, Seyhan ilçesinde oturma- maktadır. Kozan ya da Yumurtalık ilçelerinde oturmaktadır... Cevap

Bu hapsedici tabakalar, GaAs çukurunda tuzaklanmış olan elektronun (veya deliğin) dalga fonksiyonlarına karşı bir potansiyel duvarı meydana getirir (Verdeyen, 1989).. GaAs/AlGaAs

Tabancayı yeterli uzaklıktan yüzeye tutun Daha büyük çaplı meme kullanın Dar açılı meme kullanın Basınç kontrolü kısmı sorunlu (D) Graco Yetkili Servisi

Gerek veri merkezi yönetimi için insan kaynağı ihtiyacı gerekse teknolojik yatırımlar için bulut kullanımı iş sürekliliği açısından önemli kaynak yönetimi

• İri, sıkı kelleli, mükemmel şekle sahip tonajlı çeşit.. • Meyve burgulu yapraklar tarafından tamamen

İzinsiz dağıtılamaz, kopyalanamaz ve amacı dışında kullanılamaz.. 10 11 RG

Alman Baelz firması ile birlikte geliştirilen Metantech patentli Kondenstopsuz Kapalı Buhar Çevrimi buhar proseslerinde %20 - %50 tasarruf sağlamıştır.. Bu sistemin