• Sonuç bulunamadı

PSİKOMETRİK GELİŞİMSEL ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 10. ÜNİTE ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ALANINDA KULLANILAN ÖLÇEKLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "PSİKOMETRİK GELİŞİMSEL ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME 10. ÜNİTE ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ALANINDA KULLANILAN ÖLÇEKLER"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PSİKOMETRİK GELİŞİMSEL ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

10. ÜNİTE ÇOCUK RUH SAĞLIĞI ALANINDA KULLANILAN ÖLÇEKLER

Ölçekler, ruh sağlığı alanında çalışanlar için doğru kullanıldığında çok faydalı olabilen ölçüm araçlarıdır. Bunun için ölçeğin kullanım amacını ve sınırlılıklarını iyi bilmek gerekir. Ayrıca, ölçeğin kullanılacağı kültürde geçerli ve güvenilir olduğunun bilimsel olarak gösterilmiş olması gereklidir. Ölçeği kullanmayı planlayan kişi, ölçeğin amaç ve sınırlılıklarını iyi bilmeli ve geçerlik-güvenirlik çalışmasını dikkatli bir şekilde okumalıdır.

Ölçme işleminde kullanılan araçlardan biri olan ölçekler, ruh sağlığı alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. Ölçeklerin klinikte kullanımının önemli faydaları vardır:

Ölçekler, soyut psikolojik sorunların sayısallaştırılmasını sağlamasıdır.

Örneğin, çocuğunun kaygılı olduğunu söyleyen ebeveyne çeşitli önerilerde bulunulduktan ve tedavi başlandıktan sonra annesi çocuğun kaygısının azaldığını söyleyebilir. Bu noktada ölçek kullanımı, iyileşme miktarının sayısal hale getirilip sürecin nasıl ilerleyeceğini belirlemek açısından önemlidir.

Ölçekler, geniş bir belirti kümesinin hızlı bir şekilde incelenmesini sağlar.

Mesela, çocuğunun dikkat problemleri için kliniğe başvurmuş bir ebeveynle yapılacak görüşme daha çok dikkatle ilişkili sorunlara

odaklanacaktır; ancak aile işlevselliği, çocuğun kaygıları ve davranışlar problemleri gibi farklı alanlar, ilgili ölçekler yardımıyla kolaylıkla

taranabilir.

Ölçekler, çocuğun anlatmakta zorlandığı şeyleri ifade etmesi için farklı bir yol sağlar. Mutsuzluğunu anlatmakta zorlanan bir çocuk, ilgili ölçekte doldurduğu maddeler üzerinden sorunlarını ifade etme fırsatı bulabilir.

(2)

Ölçekler, tarama amaçlı olarak kullanılabilmektedir. Örneğin, okulda muhtemel dikkat problemleri olan çocukların belirlenmesi için ölçekler kullanılabilir.

Bu yararları ile birlikte ölçek kullanımının tanı koydurucu olmadığı, ölçekten edinilen bilgilerde hatalar olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Ölçek kullanımının klinik değerlendirmeye alternatif olmayacağı

unutulmamalıdır. Bu bölümde klinik uygulamada sık kullanılan ölçekler tanıtılacaktır.

10.1. Psikolojik Problem Tarama Amacıyla Kullanılan Ölçekler

Psikolojik problem tarama amacıyla kullanılan ölçekler, çeşitli davranışları tarayarak çocuğun çok çeşitli psikolojik problemler konusundaki riskini ortaya koymayı amaçlar. Bu kısımda tanıtılan ölçekler, birçok dilde geçerli olup

uluslararası araştırmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ölçeklerin normları kullanılarak geniş kitlelerde psikolojik problemi olan kişiler tahmin edilmektedir.

Bu ölçekler, muayene imkanı olmayan geniş örneklemli araştırmalarda psikolojik problemleri tespit etmek için kullanılmaktadır. Klinik değerlendirmede ise,

çocuğun çeşitli psikolojik bozukluklar konusundaki riskini taramak için kullanılabilir; ancak bu ölçeklerin psikolojik görüşmenin yerini tutmayacağı unutulmamalıdır.

10.1.1. Çocuk ve Gençler için Davranış Değerlendirme Ölçeği

Çocuk ve Gençler için Davranış Değerlendirme Ölçeği, 1983 yılında Achenbach ve Edelbroch tarafından geliştirilmiş olup farklı yaş gruplarındaki çocukların sorun davranışlarını taramaktadır

Ölçeğin; 1,5-5 yaş, 6-18 yaş ebeveyn ve öğretmen değerlendirme formlarının yanı sıra 11-18 yaş özdeğerlendirme formu da bulunmaktadır. Ölçek, 113 maddeden oluşur. Sorun davranışlar, son altı ayda görülme sıklıklarına göre değerlendirilir; 0 (doğru değil), 1 (bazen, biraz doğru) ve 2 (çok, sıklıkla doğru) şeklinde

derecelenir.

Ölçeğin puanlaması için bilgisayar programı bulunmaktadır. Ölçeğin anksiyete/depresyon, somatik yakınmalar, dikkat sorunları, saldırgan

(3)

davranışlar, düşünce sorunları, sosyal sorunlar kurallara karşı gelme, sosyal içe dönüklük şeklinde sıralanabilecek sekiz alt boyutu vardır. Ayrıca içe yönelim, dışa yönelim ve toplam puan da hesaplanır. Artan puanlar artmış psikolojik sorun riskini gösterir.

10.1.2. Güçler ve Güçlükler Anketi

Güçler ve Güçlükler Anketi, çocuk ve gençlerde psikolojik sorunların taranması için 1997 yılında Goodman tarafından geliştirilmiştir (Goodman, 1997). Anketin 2- 4 yaş ve 4-17 yaş ebeveyn ve öğretmen formları, 11-17 yaş özdeğerlendirme formu bulunmaktadır. 25 maddeden oluşan ölçek, son 6 ay içindeki olumlu ve olumsuz davranışları sorgulamaktadır. Her madde, çocuğun son altı aydaki davranışları düşünülerek “doğru değil”, “kısmen doğru” ve “kesinlikle doğru”

şeklinde derecelenmektedir

. Davranış sorunları, dikkat eksikliği, akran problemleri ve duygusal sorunlar olmak üzere psikolojik riski gösteren dört alt boyut, bir de sosyal davranışlar adında koruyucu özellikleri gösteren alt boyuttan oluşur. Sosyal davranış dışındaki dört alt test puanları toplanarak ölçek toplam puanı hesaplanır

). Her alt test ve toplam skor için alınan puanlar, yaş ve cinsiyete göre oluşturulan norm tablolarına bakarak psikolojik problem riski belirlenebilir. Ölçeğe ve

skorlama bilgilerine ücretsiz ulasılmaktadır

10.2. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun Değerlendirilmesinde Kullanılan Ölçekler

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağının en sık görülen nörogelişimsel bozukluklarından biridir. Çocukluk çağında ortalama sıklığı %5-7 arasındadır

DEHB, yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtilerinin bireyin yaşamını belirgin şekilde olumsuz etkilediğinde konulan bir tanıdır.

DEHB belirtileri, genellikle gelişimin erken dönemlerinden itibaren gözlenebilir;

ancak yeni tanı kriterlerine göre belirtilerin 12 yaşından önce başlaması gerekmektedir

(4)

DEHB tanısı, ayrıntılı klinik değerlendirme ve gelişim öyküsü ile konur. DEHB’de ölçekler, riskli durumdaki çocukların saptanması, klinik değerlendirmede saptanan bulguların sayısallaştırılması ve tedavinin takibinde kullanılır.

10.2.1. Conners Anababa ve Öğretmen Değerlendirme Ölçekleri

Conners ana baba ve öğretmen değerlendirme ölçekleri, Keith Conners

tarafından 1970’li yıllarda çocukların davranış problemlerinin değerlendirilmesi için geliştirilmiştir

. Ölçeğin ebeveyn ve öğretmen tarafından doldurulan uzun ve kısa formları bulunmaktadır

Öğretmen değerlendirme ölçeğinin uzun formunda 39 madde, kısa formunda 28 madde bulunmaktadır. Ebeveyn değerlendirme ölçeğinin uzun formu 80, kısa formu 48 maddeden oluşmaktadır. Çeşitli davranışların sıklığının “hiçbir zaman”,

“nadiren”, “sıklıkla” ve “her zaman” olarak belirtilmesi gerekmektedir. Ölçekten toplam puanın yanı sıra dikkat eksikliği, hiperaktivite, karşı gelme, davranım bozukluğu, kaygı, psikosomatik problemler gibi alt boyut puanları da

hesaplanabilir

10.2.2. Dikkat Eksikliği ve Yıkıcı Davranış Bozuklukları için DSM IV'e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği

Atilla Turgay tarafından DEHB, karşıt olma karşı gelme bozukluğu (KOKGB) ve davranım bozukluğu belirtilerinin değerlendirilmesi için 1997 yılında

geliştirilmiştir

Ölçeğin DEHB belirtileri için 18, KOKGB belirtileri için 8 ve davranım bozukluğu belirtileri için 15 maddesi bulunmaktadır. Ölçekte her madde; “hemen hiç”,

”bazen”, “sıklıkla” ve “çok sık” seçenekleri üzerinden derecelenmektedir Artan puanlar, belirtilerin artışı ile ilişkilidir.

10.2.3. Weiss İşlevsellikte Bozulma Ölçeği

Weiss İşlevsellikte Bozulma Ölçeği, DEHB’li çocuklarda işlevsellikte bozulmayı değerlendirmek için Weiss tarafından 2007 yılında geliştirilmiştir

(5)

Ebeveyn ve özbildirim formları bulunan ölçeğin her iki formunun da Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır

Ebeveyn formu, 50 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin aile, okul, yaşam becerileri, benlik algısı, sosyal etkinlikler ve riskli eylemler alt boyutları bulunmaktadır. Her madde, çocuğun son bir ay içindeki davranışlarına göre “hiçbir zaman”, “bazen”,

“sık” ve “çok sık” olarak dört seçenek arasından derecelenir. Madde sıklıkları toplanarak her alt boyut ve toplam bozulma puanı hesaplanır. Ölçek, DEHB’li çocukların işlevselliklerindeki bozulmayı belirlemek ve tedaviyle değişimini takip etmek için kullanılabilir

10.3. Otizm Spektrum Bozukluğunun Değerlendirilmesinde Kullanılan Ölçekler Otizm spektrum bozuklukları, sosyal iletişimde güçlükler ve takıntılı davranış örüntüsü ile karakterize nörogelişimsel bozukluklardır.

Sosyal iletişim güçlükleri; göz teması kurmama, isminin seslenilmesine tepki vermeme, diğer insanlara karşı ilgisizlik, ilişki kurma ve sürdürme güçlükleri gibi belirtileri içerir. Takıntılı davranış örüntüsü; tekrarlayıcı hareketler, değişiklikten rahatsız olma, sınırlı ve sınırlayıcı ilgiler ve duyusal farklılıklar (hassasiyet ya da duyarsızlık) gibi belirtileri içerir

Otizmli çocukların çoğunu ailesi, konuşmadığı şikayeti ile iki yaşından sonra değerlendirmeye getirse de çocuğun konuşmuyor olması bozukluğun tanı kriterleri arasında bulunmamaktadır. Otizm spektrum bozukluklarının çekirdek belirtileri, iletişim ile ilgili problemlerdir. Konuşma ile ilgili problemlerin de bunların sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir

Otizm spektrum bozukluğu tanısı, dikkatli bir şekilde alınan hikaye ve muayene sonucunda konur. Otizm spektrum bozukluklarında ölçekler, tarama, tanı koyma ve belirti şiddetini belirleme ve takip amaçlı kullanılmaktadır.

10.3.1. Değiştirilmiş Erken Çocukluk Dönemi Otizm Tarama Ölçeği

Değiştirilmiş Erken Çocukluk Dönemi Otizm Tarama Ölçeği (M-CHAT-R), otizm belirtilerinin taranması için geliştirilmiş ve dünyada erken çocukluk döneminde tarama amaçlı olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır

Ölçek, 18-36 aylık çocuklarda otizm belirtilerini taramayı sağlayan 23 maddeden oluşmaktadır. Her madde, çocuğun bakımvereni tarafından “evet” ya da “hayır”

(6)

şeklinde işaretlenmektedir. Ebeveynin kritik maddelerden ikisini, diğer

maddelerden de üçünü otizm belirtileri lehine işaretlediği durumlarda çocuk, otizm açısından riskli kabul edilir

10.3.2. Çocukluk Çağı Otizm Derecelendirme Ölçeği

Çocukluk Çağı Otizm Derecelendirme Ölçeği, 4-18 yaş arası çocuklarda otizm değerlendirilmesinde kullanılmak üzere Schoppler ve Reichler tarafından 1971 yılında geliştirilmiştir

15 maddeden oluşan ölçek uygulanırken değerlendirici hem gözlem hem de çocuğun bakımvereninden edindiği bilgiler ışığında her maddeye şiddetini göre 1 ile 4 arasında puan vermektedir.

Ölçeğin maddeleri; sosyal ilişki, taklit, vücut kullanımı, değişime tepki, duygusal, görsel ve dinleme tepkileri, duyuların kullanılması, korku/sinirlilik, sözel ve sözel olmayan iletişim, zihinsel beceriler ve genel izlenim şeklinde sıralanabilir.

Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 60 iken 29,5 puan ölçeğin otizm tanısı için kestirim değeri olarak önerilir

10.3.3. Otizm Davranış Kontrol Listesi

Otizm Davranış Kontrol Listesi, otizm belirtilerinin taranması amacıyla Krug ve arkadaşları tarafından 1993 yılında geliştirilmiştir

Ölçek, 57 maddeden oluşmaktadır. Duyusal, ilişki kurma, beden ve nesne kullanımı, dil becerileri, sosyal ve özbakım becerileri olmak üzere beş alt

boyuttan oluşur. Her ifadeye sıklığına göre verilen puanlar toplanarak alt boyut puanları ve toplam puan hesaplanır. Ölçeğin otizm için kesme puanı 39 olarak belirlenmiştir. Kesme puanından yüksek puan alan çocukların otizm açısından şüpheli oldukları düşünülür

10.3.4. Gilliam Otıstık Bozukluk Derecelendirme Ölçeği

Otizm belirtilerinin değerlendirilmesi amacıyla 1995 yılında James Gilliam tarafından geliştirilmiş, 2005 ve 2013 yıllarında revize edilmiştir

Ölçek, 3-23 yaş arası bireylerin değerlendirilmesinde kullanılır. Her birinin 14 maddesi bulunan stereotipik davranışlar, iletişim ve sosyal etkileşim şeklinde üç

(7)

alt boyutu bulunmakta ve toplamda 42 maddeden oluşmaktadır. Bakımveren, öğretmen ve uzmanlar tarafından doldurulabilir; ancak ölçeği dolduran kişinin çocuğu iyi tanıması gerekmektedir. Çocuk, ‘’konuşmuyor, işaret ya da iletişimin diğer biçimlerinden birini kullanmıyorsa’’ iletişim alt ölçeği doldurulmamalıdır. 0- 3 arası puanlanan maddelerden oluşan ölçekten alınan puanlar standart

puanlara dönüştürülmektedir. Standart puanların 69 ve altında olması çocuğun otizm açısından riskli olmadığını, 85 ve üzerinde olması da yüksek riskli olduğunu gösterir

10.4. Kaygı Bozuklukları Değerlendirmesinde Kullanılan Ölçekler

Kaygı bozuklukları, çocukluk çağında sık görülen ve durumla orantısız kaygı duymakla karakterize problemlerdir.

Kaygı, her insanda mevcut olan ve bir dereceye kadar yaşanması gerekli ve koruyucu bir duygudur.

Örneğin, küçük çocuğun anne babasından ayrılmak istememesi, ayrıldığında kaygılanması belli bir dereceye kadar normal ve faydalıdır; ancak kaygının yaygınlaşması ve kontrolden çıkması durumunda (çocuğun sürekli annesini kaybedeceğinden kaygılanması ve annesinden ayrı bir odada oyun

oynayamaması gibi) ayrılık kaygısı bozukluğundan bahsedilir.

Kaygı bozuklukları DSM-5’te, yaygın kaygı bozukluğu, selektif mutizm, sosyal kaygı bozukluğu, ayrılık kaygısı bozukluğu, panik bozukluğu, agorafobi ve özgül fobiden oluşur

Kaygı bozukluklarında belirtiler dışarıdan sınırlı şekilde gözlenebildiği için özellikle özdeğerlendirme ölçeklerinin kullanılması çok önemlidir. Kaygı bozukluklarında ölçekler, tarama ve takip amaçlı kullanılmaktadır.

10.4.1. Çocukluk Çağı Anksiyete ve Depresyon Ölçeği-Yeniden Düzenlenmiş

Çocukluk Çağı Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (ÇADÖ-Y), Spence Çocuklar için Anksiyete Ölçeği’nin revize edilerek geliştirilmesi sonucunda oluşturulmuştur Ölçek, 47 maddeden oluşur ve çocuklarda anksiyete bozuklukları ve depresyon değerlendirmesinde kullanılmaktadır. Ölçeğin özdeğerlendirme ve ebeveyn değerlendirme formları bulunmaktadır.

(8)

Ölçek; depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, yaygın kaygı bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu, ayrılık kaygısı bozukluğu ve panik bozukluk alt ölçeklerinden oluşmaktadır. Artan puanlar, kaygı bozuklukları ve depresyon için artmış riski göstermektedir

10.4.2. Çocukluk Çağı Anksiyete Tarama Ölçeği

Birmaher ve arkadaşları tarafından geliştirilen ve 41 maddeden oluşan Çocukluk Çağı Anksiyete Tarama Ölçeği, çeşitli kaygı bozukluğu belirtilerini taramaktadır.

Ebeveyn ve özdeğerlendirme formları olan ölçeğin somatik/panik, yaygın kaygı, ayrılık kaygısı, sosyal kaygı ve okul reddi olmak üzere 5 alt boyutu vardır

Ölçek, 8 yaş ve üzeri çocuklarda kullanılmakta olup artan puanlar kaygı bozuklukları için riski göstermektedir.

10.4.3. Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri

Spielberg ve arkadaşları tarafından kaygı düzeylerinin değerlendirilmesi için 1970 yılında geliştirilmiştir

. Durumluk ve sürekli kaygı olmak üzere yirmişer sorudan oluşan iki alt ölçeği bulunmaktadır.

Ölçek, sekiz yaş ve üzeri çocuklarda kullanılabilir. Durumluk kaygı, belli bir anda bireyin nasıl hissettiğini ölçerken sürekli kaygı, bireyin genel olarak nasıl

hissettiğini ölçer. Ölçek, bireyin kendini değerlendirdiği özdeğerlendirme

şeklindedir. Bazı maddeler ters puanlanırken artan puanlar artmış kaygı düzeyini gösterir

10.5. Diğer Ölçekler

Ruh sağlığı değerlendirmelerinde çok çeşitli ölçekler kullanılmaktadır. Bu kısımda sık kullanılan ölçeklerin özelliklerinden bahsedilecektir.

10.5.1. Çocukluk Çağı Depresyon Ölçeği

Çocukluk Çağı Depresyon Ölçeği, Maria Kovacs tarafından çocuklarda depresyon belirtilerinin değerlendirilmesi için geliştirilmiştir

(9)

. Çocuğun kendi belirtilerini değerlendirdiği 27 maddeden oluşan ölçekte her madde depresyon belirtisinin şiddetine göre 0-1-2 puan verilen üç tane ifade içerir. İşaretlenen ifadelerin puan karşılığı toplanarak toplam puan hesaplanır.

Ölçek, 6-18 yaş arası çocuklarda kullanılmaktadır. Ölçeğin kestirim puanı 19 olarak bulunmuştur

10.5.2. Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumu Ölçeği

Shafer ve Bell tarafından 1958 yılında ebeveyn tutumlarını değerlendirmek için geliştirilmiştir

Ölçek, altmış madde ve beş alt boyuttan oluşur.

Ölçeğin alt boyutları; aşırı annelik (kontrol ve müdahaleciliğin fazla olması), demokratik tutum (çocukların kuralların oluşumuna katılması, söz hakkına sahip olmaları), reddedici tutum (çocuk bakımı ve ev işlerinden keyif almama),

geçimsizlik (eşiyle anlaşamama, eşinin yeterince destek olmadığını düşünme) ve otoriter tutum (aşırı kuralcı ve disiplinli davranmak) şeklinde sıralanabilir. Tüm maddeler; “çok uygun”, “oldukça uygun”, “biraz uygun” ve “uygun değil”

şeklinde işaretlenir ve 1-4 arasında puanlanır. Beş alt boyutun puanları, ayrı ayrı toplanarak hesaplanır ve yorumlanır

10.5.3. Aile Değerlendirme Ölçeği

Aile Değerlendirme Ölçeği, aile işlevlerini değerlendirmek için 1983 yılında Epstein tarafından geliştirilmiştir.

Ölçek, altmış maddeden oluşmakta ve problem çözme, iletişim, roller, duygusal tepki verebilme, gereken ilgiyi gösterme, davranış kontrolü ve genel işlevler alt ölçekleri bulunmaktadır. Ölçekteki her madde, son iki aya göre değerlendirilir ve

“aynen katılıyorum”, “büyük ölçüde katılıyorum”, “biraz katılıyorum” ve “hiç katılmıyorum” şeklinde derecelenir ve 1-4 arasında puanlanır. Her boyutun puan ortalaması hesaplanır ve artan puanlar sağlıksız aile işlevlerini göstermektedir

HAZIRLAYAN NERMİN AKKAYA LIDERLER DEHA GRUP

Referanslar

Benzer Belgeler

İstismar; bakım veren kişinin (ebeveyn, bakıcı, öğretmen, çocukla ilgilenen yakın akrabalar gibi), çocukları tekrarlayıcı biçimde azarlaması ve şiddet kullanarak

10-16 Yaş Çocuk ve Ergenler İçin Erken Dönem Uyumsuz Şema Ölçekler Takımı (ÇEŞÖT)’nın “Kopukluk ve Reddedilmişlik” Ana Testi ve Alt Boyutları İçin Elde Edilen

Science Citation Index'in taradığı dergilerde yer alan toplam Türk tıp yayınları 1997 yılında 1643 idi.. Toplam bi- lim ve teknoloji yayınları içindeki durumu ve

(KAYNAK: 2011 İSTANBUL, MARMARA VE YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTELERİ, “BEBEK VE BEŞ YAŞ ALTI ÖLÜM ARAŞTIRMASI 2012”; TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU; DSÖ WORLD

BU SAYININ YAYIN KOORDİNATÖRÜ BU SAYININ ÇEVİRİ DENETMENİ BU SAYININ TÜRKÇE DENETMENİ Uzm.Dr.Ülkü Akyol Uzm.. Üyesi İpek

Çağdaş uygarlık hedefimiz, Işıklı olmak, el ele vermek Bizim sevincimiz, bizim sevincimiz,. Işıklı Işıklı

1) Hastalığın tanımı temel alınabilir. Bu tanıma uyanlar hasta, uymayanlar sağlıklı olarak tanımlanır. Klinik açıdan belirgin ruhsal bozuklukların tanımı genellikle

6- Yenidoğan, bebeklik ve çocukluk dönemine ait beslenme yöntemleri ve beslenme bozuklukları hakkında bilgi sahibi olmalı, çocuklardaki beslenme bozukluklarını