• Sonuç bulunamadı

• 19 Temmuz 1957 tarihli (Dünya"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "• 19 Temmuz 1957 tarihli (Dünya""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İ K T İ B A S L A R

Arkitekt'in notu : Dergimiz makale-deki bazı cihetlerin açıklanmasında faide görmektedir.

a) Belediye üyelerinin bu sorusu ta-mamen yerindedir!.. İstanbuldaki son tatbikat ne Prost'un İmar plânına ne de 5 senelik programa göre yapılmamakta-dır. Bunu müdrik olan" üyeler «icra» makamına sormakta gayet haklı idiler. Son tatbikat tamamen (idareci) nin surplace — yerinde aldığı kararlarla yapılmaktadır. Bunun en veciz misali geçen sene yapılan Beyazıt - Aksaray yo-lunun yeniden 15.000.000 lira ile yapıl-mağa başlanmasıdır.

b) Bu hususta bir fikir ve kanaata va-rabilmek için en aşağı 16 senelik İst. Belediye meclisi zabıt ve kararlarının tetkik edilmesi ve burada İmara dair alınmış kararların, yapılmış müzakere-lerin incelenmesinden sonra mütalâa der-meyan edilmesi doğru olurdu.. c) Arkite.kt,

Sayın profesörden bilhassa bu nok-tanın incelenmesini ehemmiyetle rica eder. Kanunların komünlere tanıdığı haklara rağmen, bilhassa istanbul gibi en mühim şehrimizin gerek eski gerekse yeni iktidar zamanlarında, hattâ elân Vesayetten kurtulamamış olması bir ha-kikat değil midir?

d) Profesör'ün

Yeni cami meydanının açılması için geçen hâdiseler hakkındaki mütalâa-sında yanıldığını zannederiz. Bu mey-danın Balıkpazarı cihetine doğru Prost plânına uygun olarak açılması ve Emin-önü Unkapanı yolunun tahakkuku için Belediye tarafından yapılan ilk teşebbüs İkinci Dünya Harbinin son senelerine tesadüf etmektedir. Buna rağmen Bele-diye harekete geçmek istemiş fakat Hükümet plânının tahakkukuna mâni ol-muştur.

19 Temmuz 1957 tarihli (Dünya"1

gazetesinde. Prof. Aydın Yalçın «İmar faaliyeti ve iktisatçı» başlıklı yazısında iktisatçı gözü ile bu hareketi incele-mekte ve :

Hulâsa, mimar, mühendis, teknis-yen, belediyeci ve idareci için, hattâ belki de halkın büyük bir kısmı için imar faaliyeti, teraziye vurulduğu za-man müsbet tarafı oldukça ağırlık teşkil edecek bir konu haline gelmiştir. «Bir çok hatalı, israfil, cephelerini beğenme-mekle beraber, imar faaliyetini, esas itibariyle tasvip ediyor ve destekliyo-rum!» sözüne, bugün sık sık rastlamak-tayız... Bir vakitler İtalyada ve Alman-yada, rejimin ne muazzam işler yapmıya kadir olduğu, şeflerin ne kadar kudretli kimseler olduğu intibaını halka telkin etmek için girişilen benzer hareketlerden de böyle bir netice elde edilmek istenmişti. Büyük şehirlerdeki imar işini bir devlet politikası haline ge-tiren hükümetin de imarı, halkın esas itibariyle tasvip edeceği, devletin ve önderlerinin kudreti hakkında derin intiba uyandıracak bir konu olarak mü-talâa etmiş olması mümkündür.

Bir çok işlerde, muhayyilesinin sü-rüklemesine kapılan devlet adamını, ha-kikatle irtibat kurmıya davet eden ikti-satçı için, imar konusunda söylenecek şey nedir?

İktisatçı da, estetik hislerden mah-rum, teknik kolaylıklardan hoşlanmıyan garip bir kişi olmadığına göre, imarın güzelleştirme, teknik kolaylık sağlama bakımından getireceği faydalara itiraz etmesi beklenemez.

*

Bir kere imar, Türkiyede kaynak-ların en kıt olduğu, enflasyonun şidde-tini en çok hissettirdiği bir devrede baş-ladığı için, iktisadî bakımdan yanlış bir adım olmuştur. İmar hareketi aslında hem iç hem de dış kaynaklar üzerinde munzam olarak geniş talep yaratan, bu-na mukabil, güzellik, bediî hisler, trafik kolaylığı v.s. gibi iktisadî bakımdan müs-mir olmıyan bazı karşılıklar elde edil-mesine imkân vermektedir. Enflâsyon devrinde girişilecek harcamaların, bil-hassa dar ve kıt olan eşya ve hizmet ir'ihsaline tavassut edecek, sahalarda yapılması icabeder.

Meselâ bugün piyasada darlığı çe-kilen, bazı yatırım malları, hattâ istihlâk malları istihsaline yarıyacak sanayi ve ziraat şubelerine yatırım yapılması çok isabetli olurdu. İmar işleri için kullanı-lan kum, çakıl, iş gücü, çimento, kablo, boru, demir, makine ve petrol, ekono-minin bugün şiddetle ihtiyaç duyduğu iş sahalarında çok daha yüksek verim ve hasıla getirebilecek kaynaklardır. Bu kaynakların ithalâtı artıracak, mal-zeme fiatlarım ve ücretleri yükseltecek, fakat mukabilinde hiç bir mal istihsali arzına müncer olmıyacak bir sahada kullanılması, iktisatta, kaynakların ras-yonel tev?,"i ve kullanılışı prensibine aykırıdır. İsabetsiz israfil ve irrasyonel bir tercihi ifade etmektedir.

İşte bu sebeple bir çok memleket-ler, imar ve inşaat gibi, verim ve hası-latı çok düşük olan faaliyetlere ancak deflâsyon zamanlarında müracaat etmiş-lerdir. Deflâsyon devreleri gibi, malze-me fiatları, umumî fiat seviyesinde düş-me, ücretlerin alçalışı, işsizlik, bir çok rakip iş sahalarında kâr seviyesinin düş-mesi gibi farklı şartların hüküm sürdü-ğü devrelerde imar işleri iktisadî bakım-dan verimli, isabetli ve rasyonel bir a-dım olmaktadır. Lord Keynes'in 1930 yıllarındaki deflasyon ve işsizlik devre-lerinde, «Londranın doğusunu yıkalım, yeniden yapalım!» sözü meşhur olmuş ve o devre için çok isabetli bir iktisadî düstur telâkki edilmiştir.

Fakat, farklı şartlar içinde bulunan harb ve harb sonu İngilteresi için, Key-nes'in çok farklı tavsiyelerde bulunduğu malûmdur. İşte bu yüzden İngilizler, en-düstri tesisleri ve mahalleleri kurabil-mek için, yıllarca Londranın harp içinde harap olan yıkıntı mahallelerine el bile sürmemişlerdir.

İktisadî istikrar ve gelişme hedef-leri bakımından bugünkü imar faaliyeti kadar zararlı bir adım tasavvur edile-mez. Hükümet, bu işte de, zamansız, he-sapsız, plânsız hareketin tipik bir mi-salini vermiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sadece doğal ışığa maruz kalan insanların biyolojik saatleri ve günlük ritimle- ri arasında daha az bireysel farklılık görülürken, ya- pay ışığa daha fazla maruz

Türkiye gibi sözlü kültürün büyük bir hızla değiştiği bir toplumda, Boratav arşivinin kuşkusuz en önemli boyutu, bu sözlü kültürün belki de “nadir” olduğu

Cenazesi 21/1/1967 cumartesi günü öğle nama­ zını mütaakıp Şişli\camiinden kaldırılarak Karacaahmet’teki aile mezarlığına defnedilecektir. Sina ve Nil

Claudie Alberio ile Kerem Topuz’un da katkılarıyla, Paris’­ te uzun yıllardan beri ilk kez dü­ zenlenen Fikret Muallâ sergisin­ deki yapıtların fiyat yelpazesi ise,

—“ Hafize Hanım, Başbakan annesi olmak nasıl bir şey, ne gibi yararlarını görüyorsunuz?”. — “ içim e öyle bir başkalık girmedi, Allah'tan onu

Bu çalışmanın amacı, uçucu kül ve silis dumanının farklı oranlarda mineral katkı olarak kullanıldığı kendiliğinden yerleşen harçların mekanik ve

黃帝外經 精氣引血篇第四十七 原文

Suriyeli sığınmacılara ilişkin olarak politik başarı, genel sorun kaynağı, sosyal ve ekonomik katkı ile toplumsal sorun kaynağı konularındaki katılımcı algıları