bir etmek gelmemiş, tam tersine Topkapı ve çevresi onarıldığı gibi tarihi olaylara sahne olan pek çok kesimine de çeşitli anı kitabeleri konmuştur.
Biz bu yazımızda Antik&Dekor okuyucularına özellikle İstanbul ka ra surları hakkında bazı temel bilgi leri aktarmaya çalışacağız. Marmara kıyısından Haliç’e kara surları yapı lış özellikleri açısından iki kısım da ele alınabilir:
I. Kısım: Mermer kule ile Tekfur Sarayı arasında yer alan ve büyük bölümü II. Tlıeodosius zamanında onun emriyle şehrin valisi (Praefec- tus Praetorio) Aııthemios'un gözeti minde yapılan surlardır. Önünde 10 metre derinliğinde bir hendek bulu nan, üç kademeli, içinde bir seyir dim yolu olan surlar dört, altı, sekiz köşeli 96 kule ile kuvvetlendirilmiş in. Kapılar iki kule arasına alınmak suretiyle korunmuştur. Daha sonra 447 şiddetli depreminde büyük ha sar gören ve 57 kulesi yıkılan surlar vali Konstantin tarafından 60 gün içinde onarılmıştır. O sıralarda Atil la’nın İstanbul’a karşı muhtemel bir saldırısından korkulmaktadır. Bu onanınla ilgili bir yazıt Mevlanaka- pı’da yer almaktadır. Bu bölümde ayrıca 4 askeri kapı da yer almakta dır.
II. Kısım: Tekfur Sarayı ile Ha liç arasında kalan ve 14. Mıntıka olarak tanımlanan sur kesimidir. Kara Surları ımı bu bölümü, daha sonraları burada yapılan Blakiıernai Sarayı ve mahallesini çevreleyecek şekilde değiştirilmiş ve tek kademeli yeni bir sur yapılmıştır. Daha sağ- İam kulelerin yer aldığı bu bölümün önünde hendek yoktur. Bu kesim, Manuel Kommenos, Heraclius ve Leon suru olarak 3 bölümden oluş maktadır.
farmara surlarının son burcu Mermer kule
iPvftoB
Kiiçiik “Alhn kapısı
Yeclikule kapısının geçen yüzyıldaki görünümü.
Yedikule’derı Topkapı istikametine bakış.
Onanındım önce karaşın larından bir görünüş. rı ile birleştiği kesimde yer alan
Mermer Kule surların ilginç kulele rinden birisidir. Dalgalara karşı mahmuzlu olarak yapılmış olan bu kule, adını duvar örgüsünün büyük bölümünün mermer bloklarından oluşmasından alır. Çevresi bugün toprakla doldurularak park haline getirilmiş ve kısmen onarılmıştır. Kara surları genellikle Mermer Ku- le’nin biraz ötesindeki salıil yolunun kenarındaki II. Basileos ile IX. Konstantinos’un kitabelerinin oldu ğu burçtan başlatılır. Bu burcun he men yatımda şehrin eski askeri ka
pılarından biri yer alır. Üzerindeki XP monogramı nedeniyle İsa Kapısı olarak adlandırılmaktadır. Bugün onarılmıştır. On taraftaki Kazlıçeş- rne deri fabrikalarına ait İtinalar sö külerek yeri park haline getirilmiş tir. Bu sur bölümünün Yedikule’ye bağlandığı kesim demiryolunun geç mesi için geçtiğimiz yüzyılda yıktı rılmıştır.
YEDlKULE VE ALTIN KAPI Fransa için Bastille, İngiltere için Londra Kulesi ne ise, Osmanlı Tari hi açısından da Yedikule odur.
İstanbul'un alınmasından sonra, Büyük ölçüde 1457-58 kışında ana sur bedeni ayağa üzerinde eklemelerle Fatih tarafın- kaldırılan dan yaptırılan Yedikule Hisarı, bir Belgrad kapısı. eşkenar beşgeni andınr. Beşgenin
tabanında Bizans döneminin ünlü Altın Kapı’sı (Porta Aurea) yer alır. Klasik Roma üslubunda ve üç ke merli bir zafer takı şeklindeki bu kapı iki yanında mermer bloklarla kaplı kulelerle korunmaktadır. Se ferden dönen muzaffer imparatorlar ve komutanlar kemer ve cephesi al tın yaldızlarla süslenmiş bu kapıdan şehre girerlerdi. Fatih devrinde ekle nen üç kule ile bir hisar haline geti rilen Yedikule’nin içine, bir cami ve muhafızlar için koğuşlar yaptırıl mıştır. Osmanlı devrinde, önceleri silahların ve devlet hâzinesinin sak lanmasında, daha sonraları ise savaş halinde bulunan ülkelerin tutsak el çileri için hapishane olarak kullanıl mıştır. Osmanlı tarihinin genç ve re formcu padişahı 11. Osman da bura da boğdurulmuştur. Eski görsel kaynaklardan XVI. yüzyıla kadar kulelerin üstünün örtülü olduğu an laşılmaktadır. 1960’ların başında, yapılan onaranların sonunda müze olarak düzenlenerek açılmıştır. Bu gün İstanbul Hisarlar Müzesi Mü dürlüğüne bağlıdır.
YEDİKULE’DEN BELGRAD KAPISI’NA Yedikule Kapısı bugün de kulla nılmakta ve yoğun araba trafiğine hizmet vermektedir. Bu trafikten imkan bulursanız kapının iç tarafın daki kemerin üzerindeki çift başlı kartal kabartmasını görebilirsiniz. 32
Yedikule Kapısı ndan Belgrad Kapı- sı’na kadar 11 burç sıralanır. Seki zinci burcun üzerinde Leo III ve oğ lu Konstantin V’in onaranlarına ait kitabe yer alır. Onuncu burçta ise. John VIII. Paleologus’un 1434’deki onaranına ait bir kitabe vardır. Sur ların ikinci askeri kapısı ve askeri kapıların da en büyüğü olan Belg rad Kapısı Bizans devrinde “Pyletou Ksylokerkou” adıyla tanınırdı.
Bugünkü adını ise Kanuni’nin 1521 Belgrad Seferi’nden sonra ya nında getirdiği esnafı buraya getir diği için almıştır. Onarım çalışmala rı sırasında büyük ölçüde yeniden ayağa kaldırılmıştır. Eski İstanbul yaşantısında ayrı bir yeri olan bos- tanlarm yaşayan örnekleri hemen bu kesimde geleneksel üretimlerini sürdürmektedir.
BELGRAD KAPIŞ ENDAN SİLİVRİ KAPI YA
Oldukça iyi durumdaki 13 burç ve sur bedeninin bulunduğu bu ke simde de III. Leon V. Konstantin. VII. Jan Paleologus’un onarımlarma ait kitabeler, ikinci askeri kapı 8 ve
Tekfur 9. burçlar arasında yer alır. Bizaiıs Sarayı. devrinde “Pyletes Pigis” olarak ad
landırılan Silivri Kapısı’mn kuzey burcunda ise Bryennius Leonta- ri’nin kitabeleri yer almaktadır. Si livri Kapısı’mn 200 metre uzağında imparator 1. Leon tarafından yaptı rılan “Balıklı Ayazması” vardır. Su yunda balık bulunması nedeniyle bu adla tanınan ayazma, Bizans Devri’nde “Zoodlıos Piği” (hayat bağışlayan kaynak) olarak anılıyor du. İstanbul’un fethi sırasında bura da tavada balık kızartan bir keşiş şehre girildiğinin haberini alınca “tavada kızaran şu balıklar canlan madıkça buna inanamam” demiş. Söylenceye göre balıklar tavadan
sıçrayıp ayazmanın havuzuna atla mıştır. O gün bugündür ayazmanın suyunda balıklar yüzmekte imiş. İs tanbul’daki Latin egemenliğine bu kapının gizlice açılmasıyla şehre gi ren komutan Aleksius Strategopulos son vermiştir. Son yıllardaki onarım çalışmaları sırasında kapıdan girer ken sol tarafta Bizans dönemine ait ilginç bir aile mezarı (hipoje) bulun muştur. Bugün tamir edilmiş içlerin deki kabartmaların mulajları konul muştur. iki sur bedeni arasındaki alanda bu hipoje gibi pek çok mezar anıtı gün ışığına çıkarılmıştır. Bun ların Theodosios II öncesi nekropo- lünün (antik mezarlık) parçaları ol duğu sanılmaktadır. Silivri Ka
pı’dan giren yolun hemen sağında Mimar Sinan’ın ilginç bir eseri İbra him Paşa Camii’ yer alır. Iç mekan daki çinileri ve minberinin mermer işçiliği özellikle görülmeye değer.
SİLİVRİ KAPI DAN TOPKAPI’YA
Bu kesim esaslı bir şekilde ona rım görmüştür. 4. ve 5. burcun ara sında, Sigma kapısı olarak adlandı rılan üçüncü askeri kapı yer alır. Bu kapının üzerinde, 14. yüzyıla kadar durduğu bilinen surları yaptırtan imparator II. Tlıeodosius’un bir hey kelinin durduğu eski kaynaklardan bilinmektedir. Bu sur kesiminde de 4 tane Bizans kitabesi yer almakta dır. Bizans devrinde “Pyletou Re- sio”, bazen de Rhegion Kapısı diye anılırdı. Bugünkü adını 16. yüzyılda Merkez Efendi tarafından kapının yakınında kurulan Mevlevi dervişle rin tekkesinden almıştır. Mevlana- kapı da büyük ölçüde onarım gör müştür.
Mevlivihane Kapısı ile Topkapı arasında yer alan 15 burç kısmen iyi durumdadır. 9. ve 10. burçlar arasında 4. askeri kapı yer alır. 11. ile 13. burçların arasındaki bölüm Millet Caddesi nin açılması sırasın da yıkılmıştır. Yolun iki tarafındaki sur kesimi ise onarılmıştır. Bizans devrinde “Pyletou Hagiou Roma- nou” adını taşıyan Topkapı, bugün kü adını Fatih Sultan Mehmet’in fe tih sırasında buraya yerleştirdiği en büyük toptan almıştır.
Topkapı’mn hemen arkasında Mimar Sinan’ın diğer bir görkemli
eseri, Kara Ahmet Paşa Camii yer alır. Gerek mimari, gerekse süsleme özellikleri açısından İstanbul’da öz günlüğünü koruyan nadir eserlerden birisidir.
TOPKAPI’DAN TEKFUR SARAYI’NA
Bu bölümde yer alan surlar - özellikle Vatan Caddesi ile Edirne- kapı arasında kalan- çok tahrip ol muştur. Bayrampaşa Deresi (eski is miyle Lycus Deresi) vadisini aşan bu sur kesimi, fetih sırasında yoğun topçu ateşi görmüştür. Ulubatlı Ha şan da zafer sancağını bu sur kesi mine dikmiştir. Bu olayın anısına 1953 yılında konulan mermer bir kitabe yolun kenarındaki burç üze rinde bulunmaktadır. Vatan cadde sinin açılması sırasında da bir bölü
mü tahrip olmuştur. Edirnekapı ya- Onarımdan önce Isaak Ansselos burcu ve Anemos zindanı.
kınlarındaki kısmen sağlam bölüm de, Sulukule Kapısı bulunmaktadır. İstanbul gecelerinin renkli mahallesi Sulukule de bu kapının hemen ar kasında yer alır. Bu bölümde de onarım yapılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet’in 29 Ma yıs 1453’te törenle şehre girdiği Edirnekapı, İstanbul’un kurulduğu “Yedi Tepe nin en yükseğinin üze rinde yer almaktadır. Fatih’ten son ra Avrupa’ya sefere çıkan padişah lar bu kapıdan çıktıkları gibi, tahta çıkan padişahlar da Eyüp Sultan Camisiiıde kılıç kuşandıktan sonra şehre bu kapıdan şehre girmeleri ge leneksel bir anlayış olmuştur. Os- manlı döneminde Edirne’ye giden yolun başlangıcı olan kapının he men arkasında Mimar Sinan’ın şa heser bir eseri Mihrimah Camii yer almaktadır. Kapının içinde ve dışın da surların Osmanlı döneminde ge çirdiği onarmalarla ilgili çeşidi kita beler yer almaktadır.
Edirııekapı’daıı sonra sur bede ninin bir kısmı çevre yolu bağlantısı
için yıkılmıştır. Yolun her iki tara lındaki burçlar onarılmıştır. Tekfur Sarayı ııa kadar 9 burç vardır. The odosius surları burada son bulur. Marmara kıyısından bu noktaya ka- darki sur uzunluğu 5.632 m.’dir.
Tekfur Sarayı’na gidebilmek için Edirnekapı dan içeri girip soldaki ilk sokağa sapıp sur bedenini içer den bir süre izlemek gerekmektedir.
Tekfur Sarayı tarihinde oldukça ilginç kullanımlara da sahne olmuş; bir zaman Topkapı Sarayı’nın fil ve zürafaa gibi Acaib-iil Mahlukatı’mn bakıldığı yer olmuş, Lale devrinde ise “çini imalathanesi” olarak kulla nılmış, geçen yüzyılda Robert Golle- ge’in kurucusu Cyrus Hamlin yer ararken bir ara okulunu Tekfur Sa rayı ve çevresine kurmayı bile dü şünmüş.
TEKFUR SARAYFNIMN AYVANSARAY’A
Bizans dönemi saraylarından gü nümüze ulaşan önemli örneklerden biri olan Tekfur Sarayı, son derece
zengin bir cephe mimarisine, taştuğ- la işçiliğine sahiptir. İki sur duvarı arasındaki üç katlı bu yapının tarihi tartışmalıdır. Bazı kaynaklara daya nılarak Konstantinos Porphrogenne- tos’a ait olduğu öne sürülmektedir. Tekfur Sarayı ndan sonraki surların ilk kısmı, Manuel Komnenos suru adını taşır. Bu surlar bu kesimdeki Blakherna Sarayı’nı korumak amacı ile yapılmışlardır. Bu bölümde son büyük kapı, Eğri Kapı ve onun he men kanarında Mimar Sinan’ın Kırkçeşme Maksemi yer alır. Belg- rad Ormanı ııdaki toplama havzala rından gelen su, bu binada büyük bir haznede toplanmış ve çevresin deki kırk delikten şehrin çeşitli semtlerine dağıtılmıştır. Bitiminde, günümüzde büyük ölçüde onarım geçiren ve Zülfü Livaneli’niıı “Şah- meran” filmine mekanlık eden ünlü Anemas Zindanı yer alır. Zindan ın hemen arkasında eski Blakherna Sa- rayı’nın yer aldığı terasların birinin üzerinde ivaz Efendi Camii yer alır. Bu anıtsal klasik Osmanlı yapısı Mi mar Sinan’ın eseri olarak kabul edilmesine karşın onun listelerinde adına rastlanmamaktadır. Mimari özellikleri görülmeye değer bir yapı dır. Bundan sonra Haliç’e doğru pa ralel iki sur hattı uzanır. Iç bölümü Eeon Suru olarak tanınan bu hat Ayvansaray da biter. Daha sonra Haliç kıyısını izleyerek tek beden halinde Saraybumu’na kadar Haliç Surları olarak devam eder.
Mermer Kule’den Haliç’e kadar, surlara paralel uzanan asfalt yol sa yesinde Kara Surları’nm tümünü rahatlıkla bir tatil günü arabanızla dolaşabilirsiniz. Yazı içerisinde be lirttiğimiz kapı kesimlerinde araba nızı park edip, çevredeki anıtları da gezmenizi tavsiye ederiz, ü
"Topkapı Yanındaki Yıkılmış Kule ”, IV. H. Bartlett, 1839. 34
Afo
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi