• Sonuç bulunamadı

Sincap2016-04

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sincap2016-04"

Copied!
36
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

O R M A N Ç O C U K D E R G İ S İ

FİYATI: 3 TL (KD V DAHİL) • YIL: 2016 • SAYI:4

(2)

Sevgili çocuklar,

Sanırım çok güzel geçen bir dinlenme tatilinden sonra, özlediğiniz sıralara ve arkadaşlarınıza kavuştunuz. Bu vesile ile geleceğimizin teminatı ve güvencesi olan yavrularımızın yeni öğretim yılını kutluyor, sağlıklı ve başarılı geçmesini canı gönülden diliyorum.

Harika yurdumuzun güzelliklerine güzellik katan ormanlarımızı sevmeyi, ormanlarımızın hayatımıza yaptığı katkıyla ilgili bilgilerin bir kısmını öğrenmiş bulunuyorsunuzdur.

Orman ve ormanlardan elde edilen ürünler, hayatımızın her alanında bize yardımcı olduğu için ormanlarımız bizim ve ülkemiz için çok hayatı öneme sahiptir. Burada ormanlarımızla ilgili sadece birkaç örnek vermek istiyorum.

Baharda çiçeklerle bezenen, yemyeşil yapraklarla donanan, göğe set çeker gibi uzanan o güzelim ağaçların sevimli cambazı olan sincapları görmüşsünüzdür. Hepimizin gölgesinde uzanıp dinlendiğimiz ağaçların üzerinde uçuşan kuşların, kelebeklerin, arıların birlikte söylediği şarkılara sanırım sizlerde eşlik etmişsinizdir. Bizlere bunca güzellikler sunan ormanlarımız sevilmez mi? Saygı duyulmaz mı? Korunmaz mı?

Dört mevsimi içerisinde barındıran bu cennet vatanımızın her köşesinde bulunan ormanlarımızın içinde yetişen bitki çeşidinin sayısının 10 bini geçtiğini biliyor muydunuz?

Muhteşem bir zenginlik değil mi? İsterseniz ormanların bize sağladığı faydalardan birkaçını birlikte görelim.

Günlük kullandığımız birçok gıdalarımız ormandan gelir. Hastalanınca aldığımız ilaçların ham maddesini orman verir. Dokuma, deri, boya sektörünün vazgeçilmezidir orman. Sanırım çam fıstığını annenizin hangi yiyeceklerde kullandığına şahit olmuşsunuzdur. Ya orman mantarlarına ne demeli. Toprak üstünde nasılda gök çadırı gibi gururla etrafı seyretmekte. Sadece mantarlar mı toprağı süslüyor; çeşitli tohumlar, kabuklar, yapraklar, kökler, yumrular gibi sayısız nimetler bizi bekliyor. Faydalarını say sayabilirsen! Demek ki, güzel yurdumuzun yer altı zenginliği kadar da orman ve orman ürünleri zenginliği bulunmaktadır.

Sevgili Sincap okuyucuları!

Ormanlarımıza ait doğal zenginliklerle birlikte suyumuzu, havamızı, dağlarımızı, ovalarımızı kısaca bütün doğal zenginliklerimizi seveceğiz, ekonomik zenginliklerimize zenginlik katan bütün doğal varlıklarımıza saygılı davranacak onları yangınlar başta olmak üzere her türlü kötülüklerden koruyacak, geliştireceğiz.

Sevgili çocuklar,

Unutmayalım ki, her ağaç canlıdır, candır; Allah’ın insanlara lütfettiği bir hayat kaynağıdır. Hoşça kalın.

BİLGE SİNCAP . . . . GEYİK SAYFASI BİLGE SİNCAP . . . . PAPATYA SAYFASI BİLGE SİNCAP . . . . PALAMUT SAYFASI BİLGE SİNCAP . . . .NİLÜFER SAYFASI BİLGE SİNCAP . . . . KARDELEN SAYFASI BİLGE SİNCAP . . . . PENGUEN SAYFASI BİLGE SİNCAP . . . . KAPLUMBAĞA SAYFASI MİNİ ANSİKLOPEDİ (MOASLAR) . . . . AYI SAYFASI MİNİ ANSİKLOPEDİ (ŞAPKALI MANTARLAR) . . . .ÇİLEK SAYFASI MUĞLA ŞEhİR ORMANI . . . . TAVŞAN SAYFASI MUĞLA ŞEhİR ORMANI . . . . LEYLEK SAYFASI BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? . . . . DAL SAYFASI BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? . . . . FİL SAYFASI “ORMANA SAYGI, EKONOMİYE KATKI” . . . . GÜNEŞ SAYFASI “ORMANA SAYGI, EKONOMİYE KATKI” . . . . KARTAL SAYFASI YÖRELERİMİZ (KIRIKKALE-TARİhİ EVLER VE KONAKLAR) . . . . KESTANE SAYFASI YÖRELERİMİZ (KIRIKKALE-TARİhİ EVLER VE KONAKLAR) . . . . ASLAN SAYFASI YOLUNU ŞAŞIRAN KUŞ . . . . TİMSAh SAYFASI YOLUNU ŞAŞIRAN KUŞ . . . .GERGEDAN SAYFASI TABİAT PARKLARIMIZ (YOZGAT ÇAMLIĞI MİLLİ PARKI) . . . . AĞAÇKAKAN SAYFASI TABİAT PARKLARIMIZ (YOZGAT ÇAMLIĞI MİLLİ PARKI) . . . .PELİKAN SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . . ÇAM SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . . DAĞKEÇİSİ SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . . ÖRDEK SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . . MANTAR SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . . BALIK SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . . EŞEK SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . .KURT SAYFASI GÖNDERDİKLERİNİZ . . . .AT SAYFASI SİMLİ KALEM . . . . FOK SAYFASI SİMLİ KALEM . . . . KUŞ SAYFASI SİNCAP’TAN hABERLER . . . .MAYMUN SAYFASI BİLMECE-BULMACA . . . . KANGURU SAYFASI

Editör’den...

İsmail ÜZMEZ

(3)

Yazan ve Çizen: Sait Kıran

“ORMANA SEVGİ-SAYGI, EKONOMİYE KATKI”

GEYİK SAYFASI

Kış mevsimi, soğuk ve kar yağışıyla kendini iyice göstermişti.. Her taraf bembeyaz bir örtüye bürünmüş, ağaçlar gelin gibi beyazlar içinde salınıyordu.. Gökyüzündeki gri bulutlar kaybolmuş, masmavi bir kubbede güneş parlıyordu. Gökyüzündeki güneşin parıltısı, ormandaki beyaz örtü, çocuklar için bir oyun bahçesi gibiydi.. Bıdık ile Bızdık bu fırsatı kaçırmamış kartopu oynuyorlardı.

BİLGE SİNCAP GELSEDE YAPTIĞIMIZ KARDAN ADAMI

GÖRSE KEŞKE.

HİÇ TASALANMA BIDIKÇIĞIM, MERAK EDER BİRAZ SONRA GELİR..

(4)

PAPATYA SAYFASI

Az sonra Bilge Sincap gelir... NASILSINIZ YAVRULARIM ?

BENİMLE İLGİLİ NE DEMİŞTİN BIZDIK?

..ONLARA GÖZÜ GİBİ BAKAR..

SEVERLER, KORURLAR.. GÖSTERMELİDİR DEĞİL Mİ BİLGE SİLCAP ?KÜÇÜKLER DE BÜYÜKLERE SAYGI BİLGE SİNCAP BİZİ MERAK

EDER GELİR DEMİŞTİM..

ŞUNU UNUTMAYIN YAVRULARIM.! BÜTÜN BÜYÜKLER KÜÇÜKLERİNİ,

ÇOCUKLARINI VE TORUNLARINI HERŞEYDEN SAKINIR.

İYİYİZ BİLGE SİNCAP. BEN SANA BİLGE SİNCAP

(5)

PALAMUT SAYFASI

EVET.. BİZİ BİR ARADA TUTAN EN ÖNEMLİ DEĞERLER SEVGİ VE SAYGIDIR YAVRULARIM.

KESTANELERİ, CEVİZLERİ, PALAMUTLARI, FINDIKLARI VE BÜTÜN YİYECEKLERİ DE SEVMELİYİZ, DEĞİL Mİ BİLGE SİNCAP ?

HAYDİ EVE DÖNELİM ARTIK. YOLDA SİZE SEVGİ VE SAYGI İLE İLGİLİ GÜZEL ŞEYLER ANLATACAĞIM.

ANLATACAKLARINI SABIRSIZLIKLA

BEKLİYORUM BİLGE SİNCAP. SUSTA DİNLEYELİM KARDEŞİM.. YİNE KONUYU DÖNDÜRÜP DOLAŞTIRIP YEMEĞE GETİRDİN YA, SANA HELAL OLSUN

KARDEŞİM. SENDEN DE BU BEKLENİR.. TABİİ BU ARADA ORMANI, ÇEVREYİ, DOĞAYI, HAYVANLARI DA

(6)

NİLÜFER SAYFASI

BİZ BİRBİRİMİZİ SEVECEĞİZ.. ÖZELLİKLE ORMANI ÇOK SEVECEĞİZ. BİZE SAĞLADIĞI İMKANLARDAN DOLAYI DA

ORMANA SAYGI DUYACAĞIZ..

Bilge Sincap anlatmaya başlar... BU İMKANLAR NEDİR BİLGE SİNCAP ? DÜNYANIN KURULUŞUNDAN BERİ İNSAN İLE ORMAN İÇ İÇE

YAŞAMIŞTIR. ORMAN İNSANA YAŞAMASI İÇİN

HERŞEYİ VERMİŞTİR.

İNSANLAR ORMANDAN ASIRLARDIR YAPACAK VE YAKACAK OLARAK FAYDALANMAKTADIR. EVLERİNİ, GEMİLERİNİ, DİREKLERİNİ, MOBİLYALARINI ORMAN ÜRÜNLERİNDEN YAPMAKTADIR.

(7)

KARDELEN SAYFASI İNSANLAR AVCI-TOPLAYICI OLARAK YAŞAYAN TOPLUMLARDAN, SPORTİF VE KONTROLLÜ AVCILIĞA DÖNÜŞMÜŞTÜR. KORUNMA AMAÇLI ORMANDA YAŞAYAN İNSANLAR, ARTIK EKOTURİZM SEKTÖRÜ OLUŞTURMUŞ.. ORMANDA YÜRÜYÜŞLER YAPMAKTA, ORMANA YAKIN VEYA İÇİNDE TIBBİ İYİLEŞTİRME MERKEZLERİ YAPMAKTIDIRLAR. KULLANDIKLARI KAĞITLARI, KALEMLERİ, BOYALARI, KİMYASAL MADDELERİ, ORMANDAN ELDE ETMEKTEDİRLER.

KOZMETİK SEKTÖRÜNDE VE TIPTA İLAÇ OLARAK KULLANDIKLARI ÜRÜNLERİN TÜMÜNE YAKINININ HAMMADESİ ORMANDAN GELMEKTEDİR.

(8)

PENGUEN SAYFASI

P

DAL, YAPRAK, ÇİÇEK, MANTAR, KABUK VE BENZERİ ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ İLE SANAYİ OLUŞTURULMUŞ, YİYECEK, BAHARAT VE İÇİCEK YAPARAK GELİR ELDE EDİYORLAR. ORMANDAKİ BİYOLOJİK VE EKOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KEŞFEDİP, BİLİMSEL OLARAK GELİŞTİRİLMESİ İÇİN ARAŞTIRMALAR YAPIYORLAR. ARTIK ORMANLARA AKADEMİK BAKIŞ İLE YAKLAŞILMAKTADIR. SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMANCILIK İÇİN ELLERİNDEN GELENİN FAZLASINI YAPMAKTADIRLAR.

TOPRAĞIN DEĞERİ ANLAŞILMIŞ, ONU KORUMAK İÇİN ÇÖLLEŞMEYİ, EROZYONU VE VERİMLİ TOPRAKLARIN KAYBOLMASINI ÖNLEMEK İÇİN AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI

(9)

KAPLUMBAĞA SAYFASI ..BİTTİ.

BÜTÜN BUNLAR YAPILIRKEN, İNSAN GÜCÜ KULLANILMAKTA VE DOLAYISIYLA VATANDAŞIN EKONOMİK OLARAK İYİLEŞMESİ SAĞLANMAKTADIR.

BAL ORMANLARI TESİS EDİLMEKTE, CEVİZ, BADEM, KEÇİBOYNUZU, ZEYTİN VE BENZERİ ÖZEL AĞAÇLANDIRMALARLA ORMAN KÖYLÜSÜNE GELİR GETİRİCİ SEKTÖRLER YARATILMAKTADIR.

BAŞIMIZ DÖNDÜ BİLGE SİNCAP.. ORMAN İLE EKONOMİ ETLE-TIRNAK

GİBİDİR DESENE..

“ORMANA SEVGİ-SAYGI

EKONOMİYE KATKI.”

(10)

MİNİ ANSİKLOPEDİ

Moaslar kim mi? Söyleyelim .

Ple-istosen denen jeolojik zamandan

yakın zamana kadar moaslar Yeni

Zelanda da yaşamlarını

sürdürmek-tedirler . Bu ailenin 24 kadar türü

vardı . Birbirinden farklı bu türler;

Şöyle ki kanatsız, ayaklarında 3-4

parmak taşıyan, bitkilerle beslenen

bu kuşların bazıları dev yapılıydı,

bazıları da bir hindi kadardı ve

yal-nızca 10-12 kilogram geliyorlardı .

Dev yapılı olanlara gelince 3-3,6

metreye kadar boylanabiliyor ve

250 kg çekiyorlardı Yapıları

böy-le hantal olmasına karşın moaslar

hem çok hızlı koşuyor hem de

dar-da kalınca kendilerini savunmak

için sıkı tekme atıyorlarmış .

Beslenme-leri de ilginç . İskeletBeslenme-lerinden ve bazı

ka-lıntılardan tohum, meyve, yaprak ve ot

yedikleri anlaşılmış . Bir Moas türünde

dişilerin yerdeki çukurlara bıraktıkları

yumurtalarının çapı 18 cm ve

uzunlu-ğu da 25 cm civarındaymış .

Bu kuşlar ne yazık ki artık

yok . Onları yalnızca

re-simlerden tanıma

şansı-mız var .

Kaynak: Bilim Çocuk Dergisi

MOASLAR

Günümüzde YaLNiz Resimleri Kaldı

. .

(11)

MİNİ ANSİKLOPEDİ

Kaynak: Bilim Çocuk Dergisi

Doğanın Becerikli Güzelleri...

Şapkalı Mantarlar

Dökülmüş yaprakların arasında, ağaç dip-lerinde, su kenarlarında, devrilmiş ağaç kü-tüklerinin üzerinde, patikaların kenarlarında . Doğayı gelecekte gelişecek canlılar için hazır-lama zamanı geldiğinde, ortalığı temizlemek için bitiverirler ansızın toprağın üzerinde . Ki-mileri kahverengi, sarı, beyaz, kırmızının en güzel tonlarında, kimileriyse desenler oluş-turmuş bir renk cümbüşünde… her biri ayrı biçimde, her biri ayrı güzellikte … İlk canlıdan bu yana tüm canlıların öldükten sonra doğa-da kaldığını düşünürsek, mantarların önemini daha iyi kavrayabiliriz . Mantarların kök, göv-de, yaprak, tohum benzeri organları yok . Bit-kilerin tersine mantarlar, “klorofil” adı verilen özel molekülleri içermez; bu nedenle de foto-sentez yapamazlar . Fotofoto-sentez yapamadıkla-rından, yani bitkiler gibi kendi besinlerini ken-dileri üretemediklerinden, besinlerini hazır olarak alırlar . Salgıladıkları enzimler sayesin-de ölmüş hayvanları ve bitkileri parçalayarak onların yapısında bulunan besin maddelerini kullanırlar . Şapkalı mantarların genellikle kök-süz bir sapları ve şemsiye ya da huni biçiminde bir baş kısımları vardır . Bu kısmın alt tarafında, üremelerini sağlayan, “sporların” geliştiği yapı bulunur . Bu yapıların ürettiği sporları, bitki-lerin tohumlarına benzetebiliriz . Olgunlaşan sporlar, rüzgâr gibi çevre koşullarının etki-siyle çevreye yayılırlar . Ortam koşulları sıcak-lık ve nem açısından uygun hale geldiğinde, sporlar çimlenerek “misel” adı verilen ipliksi bir yapı oluştururlar . Miseller, dallanarak ağsı bir yapı haline gelir . Bu ağsı yapı, bitkilerin köklerine benzer; ama gerçekte kök değildir . Misellerin toprak altında yayılışının ardından, mantarların toprak üstü yapıları oluşmaya başlar . Toprak üzerinde ilk meydana gelen yapıya “primordiyum” adı verilir . Primordiyu-mun gelişmesiyle olgun bir mantar oluşur . Böylece, şapkalı mantarlar sanki birdenbire oluşuvermiş gibi toprağın yüzeyinde bitive-rirler . Bunun nedeni gelişmelerinin önemli

bir bölümünün toprak altında gerçekleşme-sidir . Mantarlar hakkındaki yanlış inançlar da zehirlenme olaylarını artırır . Zehirli mantarları salyangozların yemediği, ağaçlarda yetişen mantarların zehirsiz olduğu, mantarı yoğurtla yemenin zehirlenmeyi önlediği, zehirli man-tarların iç kısmının koparılınca mavileştiği ve kurutulmuş mantarların zehirlemediği gibi bilgiler yanlıştır . Bu bilgilere güvenerek man-tar yemek kesinlikle doğru değildir . Manman-tar zehirlenmelerini önlemek için özel kültür or-tamlarında mantar yetiştiriciliği yapılır . Yemek için yalnızca özel kültür ortamlarında yetişti-rilen bu mantarlar seçilmelidir . Ayrıca, doğal ortamlarda karşılaştığımız mantarlara dokun-mamayı ve yalnızca güzelliklerini izlemeyi bir alışkanlık haline getirerek hem kendimizi hem de doğayı korumuş oluruz .

Kahvaltı masalarımızın vazgeçilmezlerinden biri olan peynirin bile

tekhücreli bir mantar türü sayesinde oluştuğunu biliyor

muydunuz?

(12)

TAVŞAN SAYFASI

106

v

Mevki

Mersin’e 10 km mesafede bulunan Mersin kent orman› 150 ha büyüklü¤ündedir.

i

Flora

Kent orman›nda hakim a¤aç türü k›z›lçam olup, defne, harnup, cistus, ard›ç, p›rnal meflesi, sandal ve muhtelif su çiçekleri yetiflmektedir.

o

Fauna

Alanda tavflan, tilki, domuz, sincap ve keklik yaflamaktad›r.

M e r s i n K e n t O r m a n ›

G.M.K Bulvar› H.Okan Merzeci Bulvar›

‹stemihan Talay Bulvar›

‹smet ‹nönü Bulvar› Carrefour

Hilton

Akdeniz

Adnan Menderes Bulvar›

v

Mevki

Muğla’ya 13 km . uzaklıkta kurulan kent ormanı 1 .025 ha büyüklüğündedir .

i

Flora

Sahada kızılçam, karaçam, fıstıkçamı, ardıç, kızılağaç, meşe, çınar, sandal, akçakesme, menengiç, yabani ahlat, sakız, böğürtlen, yemişen, katır tırnağı, zakkum, tesbih, eğrelti otu, geven ve yabani gül bulunmaktadır .

G E Z E L İ M - TA N I YA L I M

Muğla Şehir

Ormanı

(13)

LEYLEK SAYFASI

G E Z E L İ M - TA N I YA L I M

o

Fauna

Kent ormanında yaban domuzu, kurt, tilki, tavşan, yabani güvercin, üveyik, karga, saksağan ve keklik yaşamaktadır .

l

Tabii ve Suni

Kaynaklar

Muğla Kent Ormanı’nda yapay olarak oluşturulmuş Ula göleti bulunmaktadır . Gölet çevresinde

Kızılçam ve fıstıkçamı meşcereleri yer almaktadır . Gölet alanında çevre düzenlemesi ve yürüyüş parkuru oluşturulmuştur . Ayrıca alanda otopark, yürüyüş ve koşu yolları, spor alanları, çocuk oyun alanları, ahşap köprü, çeşme, tuvalet, gözlem kulesi, seyir terası, tanıtım, uyarı ve yön levhaları bulunmaktadır .

Z

Çevreye Katkısı

Bu Kent Ormanı ile yaklaşık olarak 1 .537,5 ton karbon depolanmakta bu da atmosferdeki 5 .637,5 ton karbondioksite karşılık gelmektedir .

(14)

B U N L A R I B İ L İ Y O R

M U S U N U Z ?

Büyük sahra hep böyle çöl değilmiş . Bun-dan 1 milyon yıl önce burada buzlar, deniz-ler, ormanlar, otlar varmış .

İspanyol sanatçı Picasso’nun 13 .000’in üs-tünde resim yaptığı tahmin ediliyor . 1973 yılında ölen ressam 91 yaşındaydı . Bu da, ergenlikten yaşamının sonuna kadar olan dönemde haftada ortalama 3,5 resim yapt-ğını gösteriyor .

BÜYÜK SAHRA

En ÜRETKEn RESSAM

SU KURBAĞASI

Orta Avustralya Çölü’nde yaşayan ve

bedeninde su tutan kurbağa, yanlızca 5-6 yılda bir su içer . Çünkü bu bölgede yağmur bu kadar seyrek yağar . Yağmur yağınca, kurbağa saklandığı yerden çı-kıp ağırlığının yarısı kadar su yuttuğun-da, küçük bir balona benzer . Bu su de-posu, onun kurak zamanlarda hayatta kalmasını sağlar .

(15)

A B C D E

ÇELİKTEn HAFİF

Alüminyum, içecek kutularının yapıldığı

me-taldir. Hafif ve dayanaklı olduğu için

arabalar-da, pencere pervazlarında hatta uçaklarda bile

çeliğin yerini alarak kullanılmaktadır.

BİRAZCIK UZUn

1927 yılında Fransa’da üretilen

bir araba 6,7 m uzunlugundaydı.

Ancak bu araba dünyanın en

uzun arabası değil. Uzunluğu

15,24 m olan başka bir araba da

üretilmiş. Bu arabanın

10 tekerliği, arkasında da

bir havuzu varmış. Arabaları

odanıza sığdırabilir misiniz?

Kaynak: www.tubitak.gov.tr

YAĞMURUn KOKUSU

Birçok kişi yağmurun kokusunu alabileceklerini

öne sürerler . Bunun nedeni, hava nemli

olduğunda koku alma duyumuzun daha keskin

olması, ayrıca da ıslak topraktan ve bitkilerden

açığa çıkan gazlar olabilir .

(16)

“Ormana saygı,

Ekonomiye katkı”

GÜNEŞ SAYFASI

b

İnsanoğlu dünyanın kuruluşundan beri orman ile hep iç içe yaşamıştır . İlk önceleri avcı-toplayıcı toplumlar olarak insanlar, yaşamak için ormandan sadece yakacak, yapacak, korunma ve avlanma olarak yararlanmıştır . Daha sonraları or-manda yetişen meyve, yaprak, mantar vb . gıda maddelerin-den faydalanmaya başlamışlar .

Zaman geçtikçe insanoğlu, neredeyse bütün ihtiyaçlarını ormandan karşılamaya başlamışlar . Tabak, çanak, kaşık, yiye-cek kapları, ok, yay, mızrak, kalkan, tekerlek, atlı araba, kayık, gemi, ev ve kalelerini ormandan faydalanarak yapmışlardır . Bunları yapıp satarak ekonomik olarak gelir elde etmeye baş-lamışlar .

O zamandan bu güne bile insanoğlu azami oranda orman-dan faydalanmaya ve onu ekonomik bir getiri alanı olarak gör-meye devam etmektedir .

Ormanlardan elde edilen ana ürünlerin başlıcaları tomruk (parke, ambalaj, mobilya, kontraplak, kaplama ve inşaat mal-zemesi vb .), maden direği (maden ocaklarının tavan ve yan destekleri için), kağıtlık odun (kağıt fabrikalarının selüloz ihti-yacı için), lif ve yongadır (dokuma endüstrisinde) .

Ana ve yan ürünlerin elde edilmesinde en çok köknar, çam, ladin, sedir gibi iğne yapraklı ağaçlarla kayın, kavak, meşe, kestane gibi yayvan yapraklı ağaçlardan yararlanılır . Özellikle son yıllarda ülkemizde kavakçılık ve kavak ağacından kereste üretimi önemli ölçüde artmıştır . Yakacak olarak üretim devam etmektedir .

Odun dışı orman ürünü üretimi ise çok daha çeşitlidir . Bu grup ürünler Sırık, çıra, çubuk, çamfıstığı, çalı, reçine, şimşir, defne yaprağı, sığla yağı, kekik, mantar, ıhlamur, keçiboy-nuzu, sakız, mavi yemiş, üretiminin ülke ekonomisi içindeki payı gittikçe artmaktadır . Kağıt ve kurşun kalem üretiminde odun kullanılmaktadır . Odun dışı orman ürünlerinden boya, kozmetik, ilaç ve kimya sektöründe hammade olarak yararla-nılmaktadır . Odun dışı orman ürünlerinin dünya pazarındaki ekonomik değeri hatırı sayılır orandadır . Bu nedenle Orman Genel Müdürlüğü odun dışı orman ürünlerini geliştirmek ve yaygınlaştırmak gayesiyle “Eylem Planları” hazırlamış ve uy-gulamaya geçmiştir .

halkın gelirini artırmak ve ekonomik olarak güçlendirmek için Bal ormanları kurulmakta, özel ağaçlandırmalara önem vererek çeşitli teşvikler sağlamaktadır . Ceviz, badem, keçi-boynuzu, kestane ve zeytin bahçeleri tesisinde proje, kredi ve hibe desteği ile yardım yapmaktadır .

Bütün bunların yanında ormanlar sosyal ve fonksiyonel kullanım alanları olarak ekonomiye katkıda bulunmaktadır . Karbon dioksiti emip oksijen vererek havayı temizler, doğal görünümleri ve dinlendirici özellikleri ile turizm ve rekreas-yon alanı olarak değerlendirilirler . Kontrollu avcılık, şehir or-manları, milli parklar, tabiat parkları, orman içi dinlenme yer-leri ve mesire alanları ekonomik olarak getiri sağlamaktadır .

(17)

KARTAL SAYFASI

f

Orman içinde ve yakınında kurulan sanatoryum ve reha-bilitasyon merkezleri insan sağlığı ve tıp alanında ekonomik bir sektör yaratmıştır .

Ormanlar; don, sıcaklık, fırtına, rüzgar, kuraklık gibi at-mosferik iklim şartlarının olumsuz etkilerini azaltır . Nitekim orman örtüsünün olduğu kısımlarda şiddetli don ve kuraklık olayları görülmez, şiddetli rüzgar ve fırtınaların hızını keser, buharlaşmayı azaltarak nem oranını kontrol eder . Yeraltı ve yerüstü sularının rejimlerini kontrol eder .

Erozyonu önleyerek toprağın verimli özelliğini korur . Bu nedenle kuraklığı, çölleşmeyi, erozyonu, sel ve taşkın zarar-larını önlemek gayesiyle her yıl milyonlarca fidan toprakla buluşturulmaktadır . Mera alanları iyileştirilerek hayvancılık sektörüne katkı sağlanmaktadır .

Ormanların korunması, biyolojik çeşitlilik, özel korunan sahalar, sulak alanlar, yaban hayatının korunması, erozyon ve çölleşmeyle mücadele, hava, su ve toprak kirliliğinin ber-taraf edilmesi konularında milletlerarası sözleşme, karar, di-rektif ve programları ülkemiz şartlarına uyumlu olarak ger-çekleştirmeye azami dikkat gösterilmektedir .

Temel vazifemiz; sürdürülebilirlik esası istikametinde bü-tün canlıların hayat standartlarının yükseltilmesi gayesiyle, orman, su kaynakları ve biyolojik çeşitliliğin korunması, ge-liştirilmesi için çalışmalıyız .

Gayemiz ve gayretimiz; iklim değişikliği ve çevre kirlili-ği neticesinde ekosistemler ve tabii kaynakların üzerindeki baskıların artması, kurumlara daha fazla mesuliyet yükle-mektedir . Bu minvalde; tabii kaynakların sürdürülebilir bir yaklaşımla kullanılması ve gelecek nesillere aktarılması gay-reti içinde olmalıyız .

Ormanları sevelim, saygı duyalım, koruyalım ve geliştire-lim ki ekonomiye katkı sağlayalım . haydi, bu çorba da sizin de tuzunuz olsun .

(18)

1500’lü yıllardan beri Kırıkkale’de tarihi Türk evleri ve konakları mevcut olup bunlar tescilli kültür varlığı niteliğin-dedir . Genellikle 2 katlı olup alt kat kagir, üst kat ahşap olarak yapılmıştır . Çatılar genellikle üçgen alınlıklıdır . Ara dolgular ise kerpiçtir . Mimari bakımdan, Ankara’nın sivil mimarisine ben zemektedir . Bu evlerde iklim ve sosyal yaşam koşulları göz önünde bulundurularak kerpiç ve ağaç gibi malzemeler kulla-nılmıştır . Günümüze gelebilen örneklerin çoğu 2 katlıdır . Bu yapılara Aslan Bey ve Tayyar Bey Konağı, ünlü ressamımız Rahmi PEhLİVAN’lının babası Zühtü PEhLİVALI’ya ait ev örnek olarak gösterilebilir

Y Ö R E L E R İ M İ Z

TARİHİ EVLER VE KONAKLAR

KIRIKKALE

(19)

Kaynak: www.kultur.gov.tr

Kırıkkale İli, Balışeyh İlçesi’nde bulunan konak, zemin + 1 katlı, giriş katı moloz taş dolgu, düzgün olmayan taş malzemeli, üst kat ahşap iskelet, bağdadi örgülü, ker-piç sıvalıdır . Ahşap kırma çatı üzeri Marsil-ya tipi kiremitle örtülüdür .

19 .yüzyıl sonlarında yapılmış, iki katlı bahçeli konut .

Alt kat moloz örgülü yığma duvar, üst kat bağdadi olarak inşa edilmiş iki katlı konuttur . Ön cephesi Doğu sokağına bakmaktadır . Bu cephe-de birinci ve ikinci kat arasında ahşap payandalar vardır . Üst katta ortada balkon bulunur . Balkonun ön yüzündeki üç adet sütuna etrafı saçak işlemeli ahşap alınlık oturmaktadır . İki yanda ikişer pence-re bulunur .

Kibrithane sokağına bakan cephede ise, 2 . katta ortada cumba vardır . Cumba ortasında bir tane üstü yuvarlak pencere açıklığı vardır . Diğer pencereler dikdörtgendir . Yapının ahşap saçaklığı ince yivlerle kademeli olarak bezenmiştir . Saçak-lık kenarında da ayrıca ahşap bezeme yapılmıştır .

Bahçe içinde iki katlı kâgir bir konuttur . Bu cephede sade yapımlı birinci kat üstünde ikin-ci katta ahşap sütunlu balkon vardır . Balkon üç sütunlu ve üçgen alınlıklıdır . Ayrıca ahşap saçak bezemesi de vardır .

Bahçe içinde iki katlı kâgir bir konuttur . Yapı-nın iki girişi bulunmaktadır . Alt ve üst katlarda dikdörtgen pencereler vardır . Alt kat giriş üstü balkondur . Balkon önündeki üç adet ahşap pa-yeye yine ahşap üçgen alınlık oturmaktadır .

Aslan B

ey K

onağı

Zühtü PEHLİVANLI Evi ( Ünlü Ressamımız Rahmi PEHLİVANLI’ nın doğduğu ev).

Örneklerin Evi

Başerlerin Evi Tayyar Bey Konağı

(20)

KİKUŞ’DAN ÖYKÜLER

Günlerden pazardı . Pazar günleri bizimkiler erken kalkmadığı için her taraf sessizdi . Sabah-ları güneş sanki odamın içine doğuyor, gözle-rime dolarak, “Kalk, uyuma tembel! ” diyordu . Yatakta biraz daha oyalandıktan sonra kalktım, camı açtım . Yatağım tam pencerenin önün-deydi ve odam küçük bir balkona bakıyordu . Açılan pencereyle sabah rüzgârı odama doldu . Rüzgârla havalanan tül perde oradan oraya sav-rulmaya başladı . İnatçı perde rüzgâra başkaldı-rıyor, pencerenin pervazına takılıp duruyordu . Birden, savrulan perdeden canhıraş bir ses yük-seldi . Perde olduğu yerde kıvrılıp bükülüyordu . Sesin geldiği yeri kaldırdım, bir de ne göreyim? Şirin mi şirin bir muhabbet kuşu, can havliyle perdeye takılan ayağını kurtarmaya çalışmıyor mu! . Vay yaramaz! Evinden kaçarsın ha! . . . Gör-dün mü nasıl elime düştün! hem perdeye takı-lan ayağını kurtarmaya hem de uzattığım elimi gagalamaya çalışıyordu . Tüyleri koyu yeşil, li-mon sarısı ve siyahtı . Boynunun altında boncuk gibi dizilmiş lekeleri vardı . Boncuk gözleri kor-kuyla açılmış, küçücük kalbinin güp güp attığı tüylerinin üzerinden belli oluyordu .

Ayağını perdeden kurtardıktan sonra yata-ğın üzerinde yan yan yürüyerek benden kaç-maya çalıştı . Aslında ikimiz de birbirimizden korkuyorduk . Daha önce hiç bu kadar yakın-dan kuş görmemiştim . O kadar tatlıydı ki ürk-sem de onu elime alıp öpmek istiyordum .

Yavaşça elimi uzattım, can havliyle elimi ga-galadı ve uçarak yine perdeye kondu . Perde onun için tuzaktı, bilmiyordu . İşte yine tuzağa düşmüştü . İncitmeden, yavaşça elime aldım . Korktuğu titremesinden öyle belliydi ki… Şim-di tüm vücudu avucumdaydı . Yalnızca başı

dı-şarıda kalmıştı . Tüm gücüyle gagasını öyle bir açıp kapıyor, öyle bir bağırıyordu ki kalbi ne-redeyse avuçlarıma düşecekmiş gibi atıyordu minik gövdesinde . Sakinleştirmek için yavaşça başını, gagasını öptüm . Daha beter telaşlandı, elimi ısırmaya çalıştı .

Boş elimle pencereyi kapattım, perdeyi ke-nara çektim . Avucumdan fırlamak için olağa-nüstü bir çaba harcıyordu . Daha fazla yorulma-sın diye usulca yatağın üstüne bıraktım . Kendi halinde oynamaya başladı . Odaya ve bana ça-buk alıştı . Belki de sahibi onu çok seviyordu . Ürkerek gelip omzuma kondu, oradan başıma tünedi . Şaşkınlıktan ve sevinçten nasıl bir çığlık atmışsam annem koşarak odama geldi . Uykulu gözlerle inanmaz bir halde bir kuşa bir de bana bakıyordu .

- Bu ne gürültü oğlum, kiminle konuşuyor-sun sen?

- Anne bak artık bir kuşumuz var, kendiliğin-den dışarıdan geldi .

- Ne güzel bir muhabbet kuşu, galiba evin-den kaçmış, vay şaşkın vay, demek evini bula-madın bize sığındın ha! Ne yapalım misafiri se-veriz ama bizi de bırakıp kaçmak yok, tamam mı?

Annemle konuşmalarımızı duyan babam ve kardeşim de uyanmıştı . Bütün aile yeni konu-ğun etrafında pervane olduk . Annemin hay-vanları çok sevdiğini biliyordum . Yeni konuğu-muzu çabucak kabullendi . Canım annem, çok küçükken de bir gün eve yavru köpek getirmiş-tim, ona da günlerce bakıp büyüttükten sonra babamın köyüne götürmüştük . Babam zaten hayvanları çok sever, ne zaman bir yerde bir

YOLUNU ŞAŞIRAN KUŞ

(21)

Yrd. Doç. Dr. Hülya ŞİMŞEK

hulya_smsk@yahoo .com

kedi görse hemen köydeki kedilerini anlatırdı . Babam o gün, çarşıya çıkıp yeni konuğu-muza güzel bir kafes aldı . Kafesinde küçük bir ayna, zil ve merdiven var . Annemle işi gücü bı-rakıp kuşun peşine düştük . Ona çok yakışan bir de isim bulduk: “ Şaşkın ”

Biz ona, “Şaşkın!” dedikçe o da bize “Şaşşş-şkın! ” diye cevap veriyor, bizimle birlikte başını aşağı yukarı sallıyor . Sabahları evden çıkarken telaşla kafesinde dört dönüyor, “cik cik! ” diye feryat ediyor . Sanki “Gitmeyin ne olur, ben yalnız sıkılırım, çabuk gelin!” der gibi kızıyor bize . Akşam eve geldiğimizde sevincini, mut-luluğunu görmelisiniz . Bütün gücüy-le ötüyor, çılgın gibi kafesinin için-de inip çıkıyor, naralar atıyor . Kafesinin kapısını açacağımızı anlayınca kapının hemen dibinde sabırla bekliyor, o arada mutluluktan olacak tüylerini kabartıp silke-lenerek “pus pus!” diye acayip sesler çıkarıyor . Kafesinden çıkınca ilk işi gelip omzuma kon-mak oluyor, dudağı-mın kenarını hafiften gagalıyor . Bizi de bıra-kıp gitmesin diye pen-cereyi kapayıp kafesi öyle açıyoruz ama yara-mazın, evinden kaçarak geldiğini unutmuş de-ğiliz . Aslında ben eminim ki pencereler açık olsa da Şaşkın artık bizi bırakıp hiçbir yere gitmez . Ona öyle alıştık ki bizi bırakmayacağını bilsek de onu kafesinden çıkardığımızda ne olur ne olmaz diye pencereleri mutlaka kapa-tıp önlem alıyoruz .

Şaşkın yaşamımıza gireli evi-mizde çok güzel değişiklikler oldu . Ona hepimiz öyle alıştık ki ötmediği zaman

telaşlanıyo-ruz . Dışarıdayken bir an evvel eve gelmek için sabırsızlanıyor, eve gelince de hepimiz birden başına üşüşüyoruz . O da sevildiğini kesinlikle hissediyor ve şımardıkça şımarıyor . Acaba adını Şaşkın değil de Şımarık mı koysaydık?

Adı ne olursa olsun, Şaşkın bizimle, biz de onunla çok mutluyuz . İyi ki evinden kaçtın, yo-lunu şaşırıp bize geldin Şaşkın . Sen yokken biz ne yapıyorduk, kimi seviyorduk acaba? Meğer-se biz, ne kadar kuş Meğer-sever bir aileymişiz de ha-berimiz yokmuş! Sen çok yaşa emi, Şaşkın! Çok

yaşa ve hep bizimle kal!

ÇİZİM: Zeynep Seymen

(22)

TABİAT PARKLARIMIZ

Milli park, ‹ç Anadolu’da insan etkisi ile meydana gelen (antropojen) step içerisinde yer alan say›l› relikt (kal›nt›) ormanlardan bi-ridir. Ortalama yüksekli¤i 1350 m. olan saha-daki arazinin morfolojik özelliklerini tepeler, s›rtlar ve vadilerle parçalanm›ş dalgal› düz-lükler meydana getirmektedir. Tabiat›n iklim, toprak-su dengesinin de¤işmesi ile ortaya ç›kan k›s›tlamalara, tabii kaynaklar›n bugün tükenece¤ini unutmuş görünen insanlar›n yanl›ş ve aş›r› arazi kullan›mlar›n›n da ek-lenmesi, milli park ve çevresinde geniş alan-lar› kaplayan ormanlardan yoksun bozk›r peyzajlar›n› meydana getirmiştir. Eski ça¤lar›n bakir ormanlar›ndan günümüze bu karaçam korusu ulaşabilmiştir.

Konumu : Yozgat il merkezinde yer almaktad›r. Kuruluşu : 1958. Alan› : 264 ha. Ulaş›m : ‹ç Anadolu Bölgesi’nde, Yozgat ilinin güneyinde uzanan tepeler üzerinde yer alan milli park, Yozgat’a 5 km uzakl›ktad›r.

YOZGAT ÇAMLIĞI M‹LL‹ PARKI

(23)

Karaçam, meşe ve ard›ç a¤aç topluluklar› milli park›n bitki örtüsünü meydana getirmektedir. Mil-li park›n tabii kaynak de¤erlerinin yan›nda, rekreas-yon ihtiyac›n› karş›lamas› bak›m›ndan da büyük önemi bulunmaktad›r. Alan üzerinde karaçam, meşe, ard›ç, akkavak, titrekkavak, sö¤üt, al›ç, ahlat vb. ile tilki, tav-şan, sansar, sincap bulunur.

Mevcut Hizmetler

Milli parkta günübirlik kullan›ma yönelik tesisler ile k›r gazinosu vard›r.

Konaklama

‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤üne ait 3 y›ld›zl› Galata Çaml›k Otel Mevcuttur.

(24)

G Ö N D E R D İ K L E R İ N İ Z

Fotoğarf: Atakan BAYKAL

ÇAM SAYFASI

i

Ormanlar oksijen kaynağıdır hayvanlara yuvadır

Canlıların yaşam kaynağıdır Ormanlar gibisi var mı? Bir sürü ağaçlar,

Bir sürü hayvanlar, Ve tabii ki temiz hava Ormanlar gibisi var mı? Ağaç kesmek yerine Ağaç dikelim

Ormanlara çöp atmayalım Ormanlar gibisi var mı?

ORMAN GİBİSİ VAR MI?

BUSE PALALI Telsizler İlköğretim

(25)

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z

.

.

.

BUSE PALALI

Telsizler İlköğretim Okulu 4/F ANKARA

YAĞMUR DAŞGİL

Kazım Orbay İlköğretim Okulu 4/B ANKARA

(26)

ÖRDEK SAYFASI

Q

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z

.

.

.

YAĞMUR BADAŞ Telsizler İlköğretim Okulu 4/F ANKARA CAn AKIn

(27)

MANTAR SAYFASI

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z

.

.

.

EFE AÇIK

Kazım Orbay İlköğretim Okulu 4/B ANKARA

ŞEVVAL nİSA YAZICI

Kazım Orbay İlköğretim Okulu 4/B ANKARA

(28)

BALIK SAYFASI

w

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z

.

.

.

HAnZADE TURAn Yunus Emre İlköğretim Okulu 2/c BURSA ZEHRA nAZLI Telsizler İlkokulu 2/B ANKARA

(29)

EŞEK SAYFASI

z

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z

.

.

.

AVŞİn SILA YİGİT MEHIR İRIÇ

(30)

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z

.

.

.

KURT SAYFASI

V

TAHA SOMER

Cebesoy İlkokulu 2/A ANKARA

BERAT SARIDUMAn

Cebesoy İlkokulu 2/A ANKARA

(31)

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z

.

.

.

ZEKİ IŞIKTAŞ

Cebesoy İlkokulu 2/A ANKARA

ELİF BOZBOĞA

Cebesoy İlkokulu 2/A ANKARA

(32)

FOK SAYFASI

S

Son zil çalınca, koşarak okuldan çıktık . Bahçe kapısında, her akşam bardak mısır satan ağabey-den birer küçük bardak mısır aldık ve iki arkadaş güzel bir sohbetin kapısını araladık . Eylül, her za-manki gibi espri üstüne espri yaptı . Ben de gül-me krizlerine girdim . Öyle ki güleceğim derken, az daha elimdeki bardağı yere düşürüyordum! Kol kola kahkaha ata ata yürürken, Eylül bir anda ciddileşti ve heyecanla sordu:

- Sedanur bak, kiraz ağacı . Sahibi de ortalarda yok . Bahçeye de göz attım, orada da kimse yok .

SİMLİ KALEM

(33)

KUŞ SAYFASI

ı

Biraz kiraz toplamaya ne dersin?

Arkadaşımın bu teklifine “evet” demek üzerey-dim ki aklıma bir anım geldi . Bundan iki ya da üç sene önce annemden, simli kalem almak için izin istedim . Ama o, “evde kullanmadığın bir sürü yeni kalemin var, alamazsın” dedi . Çok ısrar edince, bana kıyamadı ve para verdi . “İki ekmek al, artan paraya da istediğin kalemi al” dedi . Sevinç için-de fırının yolunu tuttum . Ardından da kırtasiyeci Bayram ağabeyden istediğim kalemi satın aldım .

Eve dönünce elimi sabırsızlıkla, kırtasiyeci ağabeyin verdiği sarı küçük poşete daldırdım . Ama poşet bomboştu! Kalemi, “Acaba yanlışlıkla ekmek poşetine mi attım?” diye düşündüm, bak-tım ama ekmek poşetinde de yoktu . Onu bula-bilmek için, kırtasiye ve fırına giderken geçtiğim yolları; arsaları yeniden gezdim, her yere baktım ama bulamadım! Annem, kızabilir diye bir şey demedim ama kalemimin kaybolmasına öyle üzüldüm ki!

Bana ait olan bir şeyin kaybolup, bir anda yok olması canımı çok sıkmıştı . Üstelik o kalem için annemden izin almak da hiç kolay olmamıştı!

Eğer bize ait olmayan bu kiraz ağacının mey-velerinden toplarsak, bu ağacın sahibi de benim kalemimi kaybettiğim anda hissettiğim gibi his-sedebilir, üzülebilirdi . Bu hiç doğru bir şey olmaz-dı . Üstelik daha bugünkü dersinde din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmenimiz başkasına ait şeyleri izinsiz kullanmanın hırsızlık sayılabileceği-ni söylemişti .

Bu düşüncelerimden haberi olmayan, gözle-ri kiraz ağacının dalları arasında gezinen Eylül’e şöyle dedim:

- Bize gelsene . Annem bize meyve tabağı ha-zırlar . hem onları afiyetle yeriz hem de yarınki matematik yazılısına birlikte çalışırız . Ne dersin?

Arkadaşım bu teklifimi kabul etti ve:

- Aaa Sedanur bak bu süper fikir! hadi o zaman anneme gidip bunun için izin isteyelim, dedi .

Eylül, öğretmenimizin son anda “yazılıda bun-lardan da sorumlusunuz” dediği ünite ve konu-lardan bahsederken, benim aklım yıllar önce kay-bettiğim simli kalemdeydi…

(34)

Orman Genel Müdürlüğü mobil uygulaması, Apple Store ve Google Play de yayınlandı . Uygulama ile haber, duyuru, ihale ilanları, yangın durumu, fidan sorgulama, yakınımdaki türler, şehir ormanları, Sincap Çocuk ve iletişim bilgileri artık cebinizde . Kamuoyunun ihtiyaçları doğrultusunda, verilecek hizmetin kalitesi ve çeşitliliği artırılmaya devam edecektir .

Yükleme Linkleri;

IOS işletim sistemleri için:

https://itunes .apple .com/us/app/orman-genel-mudurlugu/ id762250422?mt=8

Android işletim sistemleri için:

https://play .google .com/store/apps/details?id=com .mobilion . ogm&hl=tr

S İ N C A P ’ T A N H A B E R L E R

Orman Genel Müdürlüğü mobil uygulama Apple

Store ve Google Play’de Yayınlandı.

20.12.2013 12:19 Orman Genel Müdürlüğü on the App Store on iTunes

Sayfa 1 / 2 https://itunes.apple.com/us/app/orman-genel-mudurlugu/id762250422?mt=8

What’s New What is iTunes iTunes Charts

iPhone Screenshots Description

Orman Genel Müdürlüğü Mobil uygulama ile birçok bilgiye çevrimiçi ulaşabilirsiniz. Haber, Duyuru, İhale ilanları, Yangın Durumu, Fidan sorgulama, Şehir ormanları, Sincap Çocuk ve İletişim bilgileri artık cebinizde. Kamuoyunun ihtiyaçları doğrultusunda, verilecek hizmetin kalitesi ve çeşitliliği artmaya devam edecek. Orman Genel Müdürlüğü Support

Free Category: Business

Released: Nov 26, 2013 Version: 1.0 Size: 15.7 MB Languages: English, French, German, Russian, Simplified Chinese, Spanish, Swedish Seller: Mobilion Bilisim Teknolojileri ve Reklam Pazarlama ltd sti © 2013 Mobilion

Rated 4+

Compatibility: Requires iOS 5.0 or later. Compatible with iPhone, iPad, and iPod touch. This app is optimized for iPhone 5.

Customer Ratings

We have not received enough ratings to display an average for the current version of this application.

More iPhone Apps by Mobilion Sancaktepe View In iTunes Bahçelievler Belediyesi View In iTunes Orman Genel Müdürlüğü By Mobilion

Open iTunes to buy and download apps.

View More By This Developer

20.12.2013 12:19 Orman Genel Müdürlüğü - Google Play'de Android Uygulamaları

Sayfa 1 / 2 https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobilion.ogm&hl=tr

Orman Genel Müdürlüğü Mobilion - 27 Kasım 2013 İş

( 25) +7 Bunu Google'da önerin Yükle İstek Listesine Ekle

Hiçbir cihazınız yok

Açıklama

Orman Genel Müdürlüğü Mobil uygulama ile birçok bilgiye çevrimiçi ulaşabilirsiniz.

Haber, Duyuru, İhale ilanları, Yangın Durumu, Fidan sorgulama, Şehir ormanları, Sincap Çocuk ve İletişim bilgileri artık cebinizde. Kamuoyunun ihtiyaçları doğrultusunda, verilecek hizmetin kalitesi ve çeşitliliği artmaya devam edecek. Yorumlar Yorum Yazın

4,4

toplam 25 kullanıcı oyu

518

43

32

21

11

gediz metin kocaeli

Emeği geçenlerin ellerine sağlık Başlangıç olarak iyidir ama temel düzeyde bile çok eksikler var. Sayfalar büyüyüp küçülmüyor. Resimlerin

Ceyhan Bektaşoğlu

Faydalı Faydalı bir program... Ancak ihaleler bölümüne orman emsali satış ihaleleri de eklenirse tadından yenmez... Ek bilgiler Güncellendi 27 Kasım 2013 Boyut 17M Yükleme sayısı 500 - 1.000 Mevcut Sürüm 1.0 Gereken Android sürümü 3.1 ve üzeri İçerik Derecelendirme Çocuk Geliştiriciyle Bağlantı Kurun

Geliştiricinin Web Sitesini Ziyaret Edin Geliştiriciye E-posta Gönder Uygulamalar Uygulamalarım Alışveriş Yap Oyunlar Editörün Seçimi +Levent Paylaş

Arama yapın

GEÇEn SAYIDAKİ BULMACAnIn CEVABI

halıda 16 kare var

(35)

B İ L M E C E - B U L M A C A

Seega

Eski Mısırlılardan Kalma Bir Oyun

Seega, eski çağlardan beri Mısır’da yaygın olarak oynanan bir oyun . Bu oyunu oynamak için dergimizin ekinde verdiğimiz kartondaki oyun alanına ve altı pula gereksiniminiz olacak . Oyuna başlamadan önce oyun alanını ve pulları kartondan çıkarın .

Oyunun Kuralları

• Oyun iki kişiyle oynanır .

• Oyuna başlamadan önce hangi oyuncunun kırmızı pulları, • hangi oyuncunun yeşil pulları alacağına karar verilir . • Oyuncular karşılıklı oturur .

• her oyuncu kendi pullarını oyun alanında kendi önünde • bulunan ilk satıra, yan yana yerleştirir .

• İlk kimin oynayacağına karar verilir .

• Sırası gelen oyuncu pullarından birini, bir ya da iki kutu • hareket ettirir .

• Oyuncular pullarını her yönde hareket ettirebilir . Ancak başka bir pulun üzerinden atlatamaz .

• Başlangıçta pullarını yerleştirdiği satır dışında, üç pulunu bir satır, sütun ya da köşegen boyunca sıralayan ilk oyun-cu oyunu kazanır .

Kaynak: www.tubitak.gov.tr

(36)

SİnCAP DERGİSİnİ OKUYUn.. OKUTUn.. ABOnE OLUn.. SAHİP ÇIKIn...

nASIL ABOnE OLUnACAK ?

Orman Genel Müdürlüğü’nün T.C. Ziraat Bankası Beşevler Şubesindeki 6288169-5016 No’lu hesabına yıllık abonelik bedeli olan 7,5 TL. yatırılacak, banka dekontu ile birlikte abonenin açık adresi aşağıdaki adrese gönderilecektir.

ADRES:

Orman Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı, Yayın ve Tanıtım Şube Müdürlüğü

Beştepe Mah. Söğütözü Cad. No: 8/1 Yenimahalle 06560 ANKARA Tel: (0312) 296 40 35 Faks: (0312) 296 40 36 E-Posta: sincap@ogm.gov.tr - ogmsincap@gmail.com

İnternet adresimiz: www.ogm.gov.tr

SİnCAP ORMAn ÇOCUK DERGİSİ’nin OGM adına Sahibi: Dr. Ahmet İPEK • Sorumlu Yayın Yönetmeni: Sezgin KARA

• Yazar-Çizer Ekibi: Sait Kıran, Şener Fakıoğlu, Mine Taşdemir, Levent Kıran, Cüneyt Kıran • Bu dergi üç ayda bir Orman Genel Müdürlüğü’nce Basın ve Ahlak Yasasına uygun olarak yayınlanmaktadır.

• Grafik Organizasyon: CTA LTD (0312) 222 66 77 • Baskı: Orman Genel Müdürlüğü Matbaası • Haberleşme Adresi: Orman Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler, Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı, Yayın Tanıtım Şube Müdürlüğü - Beştepe Mah. Söğütözü Cad. No: 8/1 Yenimahalle 06560 ANKARA.

Tel: (0312) 296 40 35 Faks: (0312) 296 40 36

• E-Posta Adresi: ogmsincap@gmail.com (Şiir, resim, çizim, öykü ve anılarızı bu adrese ad, soyad, okul, sınıf ve ilinizi belirterek gönderiniz)

Referanslar

Benzer Belgeler

Medyada mastarların kullanımıyla ilgili de hatalar yapılmaktadır. Medyada yanlıĢ telaffuz edilerek kullanılan baĢka bir mastar ise kabul etmek anlamına gelen

Tıpkı Gaia sim gesi gibi, tıpkı anayurt sim gesi gibi gerçekteki so ­ mut analar da ölümlülerin üremesine, bir kuşağın birikimini öbürüne ak­ tarmasına

[r]

“Antik Çağ Barok Sanatın Avrupa Barok Sanata Yansıması” konulu tezde, iki Farklı uzak dönemin resim, heykel, mimari açıdan incelenmesi yapılmıştır.. Bu

Kuzey Karolina Üniversitesi’nden biyolog Marcel van Tuinen’in görüşü ise fosilde bulunan tüy renklerinin bugünkü penguenlerin en yakın akrabaları olan albatros ve

297 sayılı tebliğin yaptığı tanımdan da anlaşıldığı gibi; Türkiye, sadece bitkisel kökenli ürünleri odun dışı ürün olarak gören anlayışını, hayvansal

Hasırdan, Sazdan veya örülmeye elverişli diğer maddelerden mamuller; Sepetçi ve Hasırcı eşyası’ndan

"Yoğun insan baskısının yanı sıra bir de otlatma ve hayvancılığın olması, erozyona uğrayan toprağın göle akarak gölün dolmas ına, gölün değişmesine neden