Büyükçekmece Gölü çevresindeki heyelan alanlarını havadan ve karadan inceleyen Yıldız Teknik Üniversitesi uzmanları, çok sayıda fabrika ve konutun heyelan alanlarının hemen bitişiğinde inşa edilmesinin “büyük bir risk” olduğunu söyledi.
Büyükçekmece Gölü çevresindeki heyelan alanları etrafındaki yapılaşma bilim insanlarını endişeye düşürdü. Milliyet ekibiyle birlikte bölgeyi hem havadan hem de yerden inceleyen Yıldız Teknik Üniversitesi uzmanları, çok sayıda fabrika ve konutun, heyelan alanlarının hemen bitişiğinde inşa edilmesinin “büyük bir risk” olduğunu belirterek, ani yağış ve depremlerin ciddi heyelan hareketlerini tetikleyebileceği uyarısında bulundular. Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ise, bölgede heyelan sorunu olmadığını savundu.
Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Sorumlusu jeolog Prof. Dr. Şükrü Ersoy ile aynı merkezden jeomorfolog Tolga Görüm, heyelan riski bulunan bölgeleri Milliyet uçağıyla havadan inceledi. Ersoy ve Görüm, defalarca saha çalışması yaptıkları bölgeyi bu kez havadan görünce tehlikenin boyutlarının çok daha net olarak anlaşıldığını belirttiler.
Ersoy, hem Büyükçekmece’de hem de Avcılar Firuzköy’de heyelan alanına çok yakın olan yapılaşmanın ciddi risk oluşturduğunu, çeşitli doğal etkenlerle tetiklenecek heyelan felaketinin ciddi kayıplara yol açmasının hiç şaşırtıcı olmayacağını söyledi. Heyelan sahalarını gezen Ersoy, şunları söyledi:
“Heyelan alanlarının hemen bitişiğinde çok sayıda fabrika ve konut var. Heyelan bölgesinde olup henüz kaymayan yerler bunlar. Şimdiye kadar binaların bulunduğu yerlerin kaymaması, heyelan olmayacağı anlamına gelmez. İstanbul ve özellikle bu bölgeler deprem açısından riskli bölgeler. Bir büyük deprem ya da ani ve etkili yağış, heyelan
alanlarını harekete geçirebilir. Bu nedenle risk alanına bu kadar yakın bölgelerde yapılaşma olması son derece riskli.” Kuraklık avantaj
Ersoy, heyelan bölgesindeki killi toprağın kayma ve akmaya yatkın olduğunu ve killi toprağın kendi hacminin üç katı kadar su alarak heyelana yol açtığını belirterek, “Bu dönemde kurak bir süreç yaşıyoruz. Bu heyelanın olmasını engeller. Ancak çok yağışlı dönemlerde heyelan olabilir. Gelecekte büyük kütlesel hareketler olabilir. Bölgedeki bir mezarlık heyelan nedeniyle tanınmaz hale geldi. Şimdi başka yere taşındı. Bu felaketi ciddiye almıyoruz ancak deprem kadar etkili olabilir. Meteorolojik rapor gibi, heyelan hareketleri izlenmeli, kısa dönemli hareketlilikler takip edilmeli. Depremi önceden kestirmek mümkün değil ama heyelan geliyorum der. Önlem alabiliriz” dedi.
İstinat duvarı yürüdü!
B. Çekmece ve Avcılar’daki heyelan hareketlerini inceleyen Görüm ise, Firuzköy’de göle bakan kesimde çok ciddi hareketliliğin gözle görülür halde olduğunu anlattı. Görüm, heyelanın etkili olduğu ve fabrikaların bulunduğu alandaki binaları güçlendirmek için yapılan istinat duvarının bir bölümünün de 40 metre ileriye gittiğini, bazı duvarların
çatladığını, destek beton kazıklarının deforme olduğunu anlattı. Atık suyla tetikleniyor
Firuzköy’deki heyelan hareketinin 1975’ten bu yana bölgenin uydu fotoğraflarında açıkça görüldüğünü belirten Görüm, doğal afet olan heyelanın en büyük tetikçilerinden birinin ise insanlar olduğunu söyledi. Görüm, “Heyelan alanına inşaat molozları bırakılıyor. Bölgedeki fabrikaların atık suları boruyla bölgeye deşarj ediliyor. Bu kambur ve felçli bir adama daha fazla yük yüklemek gibi heyelanı daha da tetikliyor” dedi.
Televizyon kulesi risk altında
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Devebağırtan mevki olarak anılan Büyükçekmece - Beylikdüzü arasındaki bölgede, heyelan riskli kesimin hemen üzerinde yer alan fabrikaların da ciddi risk altında olduğunu belirtirken, bir bölgedeki olası büyük bir heyelanla televizyon kulesinin bile tehlikeyle karşılaşabileceğini
söyledi.
Aynı bölgede göle bakan yamaçlarda bulunan konut alanlarının da risk altında olacağını belirten Ersoy, bu alanda yapılaşmaya izin verilmesinin çok yanlış olduğunu tekrarladı.
‘150 katlı binaya izin veririm’
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ise, televizyon kulesi ve çevresinde heyelan riskinin bulunmadığını, alanda milyonlarca yıl önce olan heyelanla zeminin yerine oturduğunu ileri sürdü. Akgün, alanda uzmanların inceleme yaptığını ve yapılaşma açısından risk olmadığını belirterek, “Televizyon kulesi için de hiçbir risk yok. O alanda fabrikalar var ama 150 katlı bina için izin de isteseler veririm. Bu bölgede hiçbir heyelan riski yok. Göle bakan yakada riskli olan bir bölge var, orada da yapılaşmaya izin verilmiyor” diye konuştu.
