• Sonuç bulunamadı

PATLAYAN BAŞ SENDROMU KLİNİK VE POLİSOMNOGRAFİ BULGULARI: 11 VAKA DEĞERLENDİRMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PATLAYAN BAŞ SENDROMU KLİNİK VE POLİSOMNOGRAFİ BULGULARI: 11 VAKA DEĞERLENDİRMESİ"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

20. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi

124

SB20

PATLAYAN BAŞ SENDROMU KLİNİK VE POLİSOMNOGRAFİ BULGULARI: 11 VAKA DEĞERLENDİRMESİ

1Kübra Mehel Metin, 1Selda Keskin Güler, 2Sinan Yetkin, 1Tahir Kurtuluş Yoldaş

1Ankara Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Ankara

2Gülhane Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği, Ankara

GİRİŞ: Uyku-uyanıklık geçişlerinde veya uykuda ani başlangıçlı kısa süreli başta zonklama, ateş etme , vurma, esinti, patlamaya benzeyen garip bir his olarak tanımlanmakta olup American Academy of Sleep Medicine (AASM) 2014 ‘de duyusal parasomni olarak gruplandırılmaktadır . Uluslararası uyku bozuklukları sınıflandırması (ICSD-3) ‘e göre parasomnilerin diğer parasomniler grubunda yer almaktadır. Literatürde sınırlı sayıda yayın olup 11 vakanın polisomnografi verileri ve klinik özellikleri değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

YÖNTEM: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Uyku Laboratuvarı’na uykuda başında yüksek ani ses duyma şikayeti ile başvuran ICSD-3’e göre patlayan baş sendromu tanısı (PBS) koyulan 12 olgunun dosyaları retrospektif olarak incelenmiş olup klinik özellikleri ve polisomnografi verileri değerlendirilmiştir. Polisomnografi testi ve tetkiklerini yaptırmayan 1 hasta çalışmaya dahil edilmemiştir. Uyku değerlendirmesi Philips Alice 6 marka polisomnografi cihazı ile 1 gece kayıt yapılmış olup deneyimli uyku hekimi tarafından skorlanmıştır.

BULGULAR: Hastaların yaşları 28 ile 70 arasında değişmekte olup ortalama yaş 51,3’dü. 6’sı kadın 5’i erkekti. Kadın/erkek oranı 1,2’di. 1 hastada şikayetler çocukluk çağında başlamıştı. Tüm hastaların şikayetlerine stres faktörü eşlik etmekteydi. 2 ay ile 21 yıl arasında şikayet varlığı değişkenlik göstermekteydi. Hastaların hepsi başlarında patlayıcı tarzda sesten şikayetçi olup gök gürültüsü %36, vurma %27, zil sesi %18 ve cam kırılma %18 oranındaydı . Baş dönmesi ve vücutta sıçrama, gözde ve sol temporalde kasılma hissi, gözlerin önünde ışık çakması, karında yükselen epigastrik his, göğüste vurma hissi, bulantı, korku, bacaklarda sıçrama gibi ses dışı semptomlar olmaktaydı. Hastaların hepsinde şikayetler uykuya geçiş esnasında olmakta olup 2 hastada uyanıkken de şikayeti görülmekteydi. 2 hastada (%18) sol temporal bölgede, 3 hastada (%27) bilateral temporalde, 1 hastada (%9) bilateral frontalde, 4 hastada (%36) başın her yerinde, 1 hastada (%9) bilateral oksipitalde olmaktaydı . Atakların süresi 1 sn ile 45 sn aralığında değişmekteydi. 7 hastada ( %63)’inde her gün şikayetleri olmaktaydı. 6 (%54)hastanın komorbit uyku apnesi ve 2 (%18) hastada epilepsi mevcuttu. Hastalarda uykuya dalma ve sabah yorgun kalkma

%90,9 oranında en fazla görülen uyku ilişkili semptom olup uykuyu sürdürme güçlüğü ve hipnik jerk

%81, gündüz artmış uykululuk %72, %63 huzursuz bacaklar sendromu, kabus bozukluğu %36 ve uyku paralizisi %45 oranında görülen uyku ilişkili semptomlardı. Uyku latansı ortalaması 39,13 dk, uyku etkinliği %72,15, uyku başladıktan sonraki uyanıklık süresi ortalaması 100,9 dk olarak saptandı.

SONUÇ: ICSD-3’e göre: 1- Gece içinde uyanmayı takiben ya da uyanıklıktan uykuya geçişte başta patlama hissi veya ani gürültülü ses olması 2-Hasta olay sonrasında hemen uyanır, sıklıkla korku hissi eşlik eder 3- Ataklar ağrı şikayeti ile ilişkili değildir olmak üzere tanı kriterleri belirlenmiştir.

(2)

02 – 06 Ekim 2019

125 Tanı kriterlerine uyan çalışmaya dahil edilen hastalarımızda stres faktörü en belirgin tetikleyici faktör olmakta olup uyku apnesi ve epilepsi gibi komorbit durumlar literatürle uyumlu olarak eşlik etmekteydi. Nadir de olsa uyanıklık durumunda da semptomlar görülmekteydi. Uyku ilişkili semptomlardan uykuya dalma güçlüğü ve sabah yorgun kalkma en belirgin semptom olup PSG’ de uyku latansının uzun olması ve uyku başladıktan sonraki uyanıklık süresinin fazla olması dikkat çeken bulgulardı. Çalışmamız PBS klinik özellikleri, eşlik eden uyku ilişkili semptomlar, komorbit durumlar, polisomnografi bulguları ve tetikleyen faktörler açısından ayrıntılı bir değerlendirmeyi sunmuş olup yapılacak çalışmalara ışık tutacağını düşünmekteyiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

İnsülin rezistansı saptanan PCOS’lularda kontrol grubuna göre daha yüksek alkalen fosfataz. değerleri, buna karşın normal aminotransferaz değerleri ve normal USG ve

Anahtar Sözcükler: Spontan subaraknoid kanama, Anevrizma, Klinik ve nöroradyolojik bulgular, Tedavi ve sonuç SPONTANEOUS SUBARACHNOID HEMORRHAGE: A RETROSPECTIVE STUDY OF 273

Sonuçta büyük volümlü lober, putaminal ve serebellar hematomlar ile ventriküle açılan hematomlarda ÖO’nın yüksek olduğu, fakat talamik ve pontin hematomlarda

Üst solunum yolu kas yapısının zayıflığına neden olan herhangi bir miyopati, nöropati veya nörolojik durum OUAS gelişimine yatkınlık oluşturur.. OUAS’ın

• Hastaya plastik cerrahi ile yapılan konsey sonucunda elin volar yüzde karpal tünel seviyesinde median sinir basısına neden olduğu düşünülen fibröz dokuya yönelik

Multidisciplinary predialysis education decreases the incidence of dialysis and reduces mortality—a controlled cohort study based on the NKF/DOQI guidelinesNephrol Dial

Eskiden sporadik olarak literatürde yer bulurken bugün laringeal ve servikal cerrahideki ve invaziv olmayan tanısal görüntüleme metodlarındaki gelişmeler ile daha sık izlenir

Çalışmamızda 2006-2012 yılları arasında akut iskemik inme nedeniyle ilk 3 saat içinde Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine başvuran ve