• Sonuç bulunamadı

Daha Gelişkin Bir İşçi Sınıfı Çalışması. Hazırlık Kurultayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Daha Gelişkin Bir İşçi Sınıfı Çalışması. Hazırlık Kurultayı"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Daha Gelişkin Bir İşçi Sınıfı Çalışması

Hazırlık Kurultayı

ŞUBAT BASIM YAYIM

Şubat 2005

(2)

İçindekiler

- Bir adım daha

- Hazırlık Kurultayı kararları - Tebliğler

- İşçi sınıfının yapısı - Çocuk ve genç işçiler

- İşçi sınıfı hareketi ve sosyalizm - İşçi sınıfı örgütçülüğü

- Devrimci Sendikal Birlik - EKK pratiği üzerine ön tezler

- Öncelikli sektörler üzerine ön çalışma - İşçi basını üzerine kenar notları - İşçi sınıfı eğitimi

- Çalışma grupları

- Proletarya Enternasyonalizmi, notlar

- Kurultayı ve sınıfı birlikte örgütlemek

(3)

Bir adım daha...

Komünistler işçi sınıfı çalışmasının yeniden şekillendirilmesine yönelik bir 'Hazırlık Kurultayı' gerçekleştirdiler.

Yoğunlaştırılmış hazırlık çalışmasının çerçevesi ve konu başlıkları, pratik sınıf çalışması içerisindeki birim ve yoldaşların önerileri değerlendirilerek merkezi olarak saptandı. Bilgilendirme ve görev dağılımı toplantıları yapıldı. Kurultay metin ve sunumlarının hazırlanması için işçi yoldaşların katılımıyla çalışma grupları oluşturuldu.

Kurultay tebliğ ve sunumlarının hazırlanmasında öncelikle şunlar gözetildi:

1- İşçi sınıfı çalışmasındaki teorik, örgütsel ve pratik deneyim ve birikimin harekete geçirilmesi ve bütünleştirilmesi;

2- Dünyada ve Türkiye'de sınıf çalışmasına yönelik yeni arayış ve deneyimler konusunda hızlı bir ön tarama yapılması, veri ve kaynak toplanması;

3- İşçi sınıfı çalışmasında ve araştırmalarında belli bir birikime sahip dışımızdaki kurum ve uzmanlarla, mücadele deneyimine sahip işçilerle bağlantıya geçilmesi...

Tempolu bir çalışmanın ardından çeşitli illerden birim ve yoldaşların katılımıyla 2 gün süren hazırlık kurultayımız toplandı.

Toplantıda, çalışma gruplarının hazırladığı yazılı sunumlar incelendi; kolektif birikim ve etkileşimin getirdiği eleştiri, öneri ve katkılar zemininde her konu başlığı daha geniş bir bağlamda ele alındı, tartışıldı ve karara bağlandı.

Yetersiz bulunan yazılı sunumların eksiklikleri tespit edilerek yeni görevlendirmeler yapıldı. Sekretarya, Hazırlık Kurultayı'nın kolektif iradesi çerçevesinde tebliğlere son biçimini verdi.

Toplantının gerek yazılı sunumların kolektif değerlendirilmesi, gerekse serbest gündemli tartışma bölümlerinde, sınıf çalışmasının acil ve kısa dönemli ihtiyaçlarına yönelik bir dizi karar da alındı.

Hazırlık Kurultayı'nın içeriği

Yoğunlaştırılmış hazırlık çalışmasının çerçevesi şu 3 temel halka itibarıyla belirlendi:

* İşçi sınıfı hareketinin somut durumu ve en temel sorunları. Somut tahlile dayalı bütünsel bir sınıf stratejisi geliştirilmesi görevine yönelik ön saptamalar.

* Komünistlerin '90'lı yıllardaki sınıf çalışmasının geleceğe dönük sonuçlar çıkaracak tarzda değerlendirilmesi.

Sınıf çalışmasındaki verili birikimin; ileri deneyimler, kazanımlar ve tıkanma noktaları itibarıyla somutlanması ve kolektifleştirilmesi.

* Sınıf çalışmasının güncel ve gelecekteki ihtiyaçlarına; teorik, siyasal, örgütsel, sendikal görevlerin kapsamına yönelik ön saptamalar.

Bu çerçevede belirlenen konu başlıkları:

(4)

1- İşçi sınıfının yapısı, etnografik bileşimi ve coğrafi dağılımında değişim çizgileri. (Bu bağlamda 'Çocuk ve Genç İşçiler Çalışması'na yönelik bir tebliğ de sunuldu.)

2- İşçi sınıfı hareketi ve sosyalizm.

3- Proletarya enternasyonalizminin gelişen olanakları ve çıkış noktaları.

4- İşçi sınıfının eğitimi ve 'eğiticilerin eğitilmesi.'

5- İşçi sınıfı örgütçülüğü ve yeni örgütçü tipinin gerekleri.

6- İşçi basınımızın durumu ve yeniden örgütlendirilmesinin gerekleri.

7- Öncelikli sektörler (Çeşitli sektörlerin stratejik önemi ve özellikleri üzerine 6 tebliğ sunuldu).

8- İşçi sınıfı ve çalışması konusunda, dışımızdaki, dünya çapındaki ve Türkiye'deki birikimi de değerlendirmeyi gözeten Çalışma (Araştırma-Geliştirme ve Proje) Gruplarının ve Ağ'larının oluşturulması sorunu. Bunun bir alt başlığı olarak uzmanlarla irtibat sorunu.

9- Emeğin Kurtuluşu Kurultayı çalışmasının değerlendirilmesi.

10- Devrimci Sendikal Birlik'in güncellenmesine yönelik ön saptamalar.

Tüm yazılı sunum çalışmalarında, işçi sınıfı çalışmasının büyüyen, karmaşıklaşan ve yeni ihtiyaçlarına; mevcut bilgi ve deneyim düzeyi ile sınırlı, hazır ve soyut cevaplar vermek yerine, Marksizm-Leninizm'in "sorunun devrimci konuluşu" ilkesi benimsendi. Bu temelde, hem Hazırlık Toplantısı ve tartışmalarına, hem de sınıf çalışmasının bütününde aktivistlere ve doğal öncülere yaygınlaştırılacak biçimde, kafaca ve ruhça katılımı artıracak, zihinsel, pratik ve iradi çabayı yönlendirip yoğunlaştıracak bir ön çerçeve sağlamak hedeflendi.

Hazırlık Kurultayı'nın amacı

Hazırlık Çalışması'nın yukarıda belirttiklerimizin yanı sıra, öncelikli bir amacı da sınıf çalışmamızda ve güçlerimizde (zihinsel, ruhsal ve pratik) enerji artışı ve motivasyon yaratmaktı. Bir süredir belli bir toparlanma içerisinde olan sınıf çalışmamızı, kolektifle tümleşik olarak yeniden düzenlemek ve daha yüksek görevlere hazırlamak için bir iç dinamizmin yaratılmasıydı.

Yalnızca pratik sınıf çalışması yürüten işçi yoldaşlarımızın değil, bir bütün olarak kolektifimizin sınıfa ve bunun her düzeydeki güncel ve stratejik gereklerine yönelimini güçlendirmekti.

Kolektifimizin temel faaliyet kollarında ardarda adımları paralelinde, sınıf çalışmamızda da ön açıcı ve esinleyici bir kolektif inisiyatif geliştirmek ve onu tüm çalışmaların ağırlık merkezi haline getirmeye dönük bir adım atmaktı.

Hazırlık Çalışması ve Toplantısı'nın katılımcı yoldaşlarımızdan başlayarak içe ve çepere doğru yayılan etkisi;

sağlanan motivasyon ve yönelim ile, bu amaçlar çok büyük ölçüde başarılmıştır.

Yalnız çalışmanın başarısını değerlendirirken ölçütleri de doğru koymak gerekir. Kuşkusuz işçi sınıfı hareketinin ve sınıf çalışmamızın ihtiyaçları büyümüştür. Bu, güncel olanlar kadar kısa, orta ve uzun erimli, çok yönlü ve sistematik, teorik, siyasal, örgütsel, pratik yoğunlaşmayı ve yol almayı, yanı sıra yeniden düzenlemeleri şart koşan devasa bir ihtiyaçlar-görevler toplamı olarak önümüzde uzanmaktadır. Hazırlık çalışması, adı üstünde sınıf çalışmasının yükselen çıtasını, büyüyen ve karmaşıklaşan ihtiyaçlarını saptamaya, daha yüksek bir düzeyden odaklanmaya ve seferberliğe dönük bir adımdır. Bu adımı, anlam ve önemine denk bir kararlılıkla ileriye taşıyacağız.

(5)

"Geniş düşünüp dar başlamak", devrimci hareketin her zamanki sorunu olan "dar düşünüp geniş başlamaya çalışmak" ve yüzeysel çözümlerin etrafında dönenip durmaktan iyidir. Böylece stratejik hedefler kademelendirilerek güncel çalışma dinamize edilir; güncel çalışmaya da zihinsel bir ufuk ve derinlik kazandırılır.

Büyük bir enerji büyük amaçlardan doğar. Ancak büyük iddiaların altyapısı da, yapılabileceğini ve yapılacağını kolektif olarak hissetmek ve birbirine hissettirmekten doğar.

Çalışmanın zayıf kalan yanları

Konulan süre ileri bir tempo ve zaman disiplini sağlamakla birlikte bazı organizasyon sorunlarına da neden oldu.

Çoğu çalışma grubunda, işçi yoldaşların katılım ve eğitiminin örgütlenmesinde ileri bir hamle yapılırken, birkaçında daha deneyimli ya da bilgili yoldaşların eski tarz bireysel çalışma alışkanlıkları ağır bastı. Daha geniş bir birikimin organize edilmesini gerektiren veya daha somut bir yönlendirmeye ve daha kapsamlı bir araştırmaya dayanması gereken yazılı sunumlardan bazıları daha ziyade ham materyalle sınırlı kaldı.

Bunlardan gerekli devrimci sonuçlar çıkarıldı. Ancak yazılı sunumlardaki kimi eksikliklere karşın, bunlar hem kolektif birikimin hissedilmesini hem de ön çerçeve ve yönelimin kafalarda hızla somutlanmasını sağladı.

Kurultay'da kolektif ruh, etkileşim ve çabada belirgin bir yükselişin önemli bir basamağını ortaya çıkardı.

Toplantıda çeşitli sektörlerden deneyimli ve genç yoldaşların varlığı (işçi bileşimi yarıya yakındı), serbest gündem bölümlerinde eski ve yeni, büyük sanayi, sektör ve bölge örgütçülüğü konusundaki deneyimlerini aktarmaları, pratik deneyimlerin kolektif bilgi birikimiyle bütünleştirilmesi, geleceğe dönük somut çıkarsamalar, kolektif kaynaşma ve motivasyonu yükselten bir diğer etken oldu.

Kolektif irade, kolektif ruh

Kolektif motivasyon, belirttiğimiz kimi eksiklerden kaynaklanan sorunların hızla aşılmasını sağlamakla kalmadı, son derece yoldaşça ve canlı geçen, öneri getirmeyen kimsenin kalmadığı oturumlarda, birinin bilmediğini diğerinin tamamlaması, diğerinin eksik kaldığını öbürünün gidermesi, her öneri ve katkının yenilerinin kapısını aralamasıyla, bir kolektif öğrenme dinamiğini de geliştirdi.

İkinci günün akşamının ilerleyen saatlerinde Hazırlık Kurultayının "maalesef bittiği" duyurulduğunda, katılımcı yoldaşların tamamına yakınının yüzlerinde, zihinlerin ve yüreklerin uzun süredir sınıf yöneliminde böylesine kolektif, yoğun ve tempolu çalışmamış olmasından ileri gelen "yorgunluk" ile birlikte, çalışmaya bir üst düzeyden sarılma isteğinin verdiği heyecan yansıyordu.

Kolektifin kapasitesinin bir damlasının bile değdiğinde yarattığı dinamizm! O damlada bir okyanus gizli ve bu muazzam bir sıçrama kapasitesine sahip. Tümümüz için eğitici ve esinleyici olduğu kadar hücum ruhumuzu da biledi.

Hazırlık Kurultayı kararları

Kurultay'da ortaya konan değişiklik önergeleri, katkılar, ağırlıklı eğilimler ve kararlar çerçevesinde tebliğlere son biçimleri verildi. Ufuk Çizgisi'nde yayınlandıkları son biçimleriyle tebliğler, Hazırlık Kurultayımızın bağlayıcı kolektif iradesini yansıtmaktadır.

Kurultay çalışmalarında, yazılı sunumlar üzerinden olsun, serbest gündemli oturumlarda olsun, sınıf çalışmamızın yakıcı ihtiyaçlarına yönelik çok sayıda öneri getirilmiştir. Tüm görüş ve öneriler dikkate alınmış ve kaydedilmiş, hemen hemen tümü tartışılmış, ilk elde daha temel önemde görülen bazıları Hazırlık Kurultayımız tarafından karara bağlanmıştır.

1- Bütünsel bir devrimci sınıf stratejisinin inşası

Kurultay oturumlarında bir yoldaşımız şu yerinde tespiti yaptı: "Öncelikli sektörlerin belirlenmesi, aslında iktidar perspektifidir."

Bu tespiti açarsak: "Sınıf çalışmasında, diğerlerini asla ihmal etmeden, öncelikli sınıf kesimlerinin ve

(6)

dinamiklerinin, sektör ve alt sektörlerin, havza ve bölgelerin, işyerlerinin ve iş pozisyonlarının belirlenmesi;

yapısı, bileşimi ve dağılımı son derece karmaşıklaşmış işçi sınıfı zincirinin yakalanacak halkalarına odaklanmış, iktidar perspektifli sınıf çalışmasının ta kendisidir."

Bir diğer yoldaşımız da yine yerinde bir tespitle şunları söyledi: "Sınıfın şu veya bu kesiminin hareketlenmesiyle elde edilecek kesitsel başarılar ne olursa olsun, sınıfın bütünsel gelişiminin somut tahliline dayanan odaklanmış bir strateji ve bu stratejinin kademelendirilerek kısa ve orta vadeli hedeflere taşınması olmadan sınıf çalışması kendiliğindenlikten sıyrılamaz."

Devrimci harekette amatör sınıf çalışması genellikle şu temellerde yürütülür:

a) Sınıfın, saldırılar karşısında az çok hareketli veya hareketlenme potansiyeli taşıyan kesimlerinin öz savunma talepleri;

b) Genel devrimci sloganlar;

c) Bu ikisinin biri esas alındığında diğerinin yama gibi durduğu, eklektik bir araya getirilişi...

Oysa, özellikle sınıfın büyük altüst oluşlar yaşadığı ve yeniden oluşma sürecine girdiği günümüzde, genel ve temel devrimci sosyalizm programı ile güncel sınıf çalışmasının, eklektik olmayan, diyalektik birliği ve içsel bağlantısı, ancak bütünsel bir devrimci sınıf stratejisi ile kurulabilir.

Bütünsel bir devrimci sınıf stratejisinin inşası, yine bütünsel teorik, siyasal, örgütsel, sendikal, pratik-yöntemsel görevler toplamıdır. Burada çok önemli bir nokta, sınıfın eski lokomotif ve ağırlıklı bölüğünün temsil gücünü yitirmekte oluşu, sınıfın hangi yeni kesimlerinin ve dinamiklerinin onun yerini dolduracağının ise ilk bakışta belirsiz gibi görünmesidir. Bu ancak, yeniden oluşma sürecindeki sınıf hareketinin kısa, orta ve uzun vadeli dinamiklerinin, somut ve bilimsel tahliliyle saptanabilir.

Sınıfın hangi geleneksel dinamikleri geriye doğru çözülüş sürecindedir ve direnme olanakları nelerdir? Hangi dinamikleri kısa vadede canlılık gösterse bile kırılma olasılığı yüksektir? Hangi yeni ve yeni oluşan kesim ve dinamikleri, daha orta ve uzun vadeli yükseliş ve sınıfın diğer kesimlerini de toparlayıp peşinden sürükleme kapasitesine sahiptir?

Yeni yüksek vasıflı işçiler, çekirdek işçiler, en geniş ve parçalı güvencesiz işçiler, işsizler, kent ve kır yoksulları...

Tüm bu kesimlere gelecek dinamikleri ve birbiriyle bağlantıları açısından nasıl yaklaşılmalıdır? İşçi sınıfı hareketinin çeşitli kesimlerinin ve bütününün yeni ve karmaşıklaşan ihtiyaçları nelerdir? Yeni ve daha yüksek nitelikte örgütlenme ve mücadele tarzının gerekleri nelerdir?...

Bütünsel stratejinin inşası, teorik (sosyo-politik, ekonomi-politik, jeo-stratejik vd.) ve pratik ile tümleşik araştırma-geliştirme (çeşitli sınıf kesim ve dinamiklerinin mücadele içinde tanımlanması, tipolojilerinin çıkarılması, yeni ihtiyaç ve taleplerin saptanması, bölge işçi haritalarının ve bağlantılarının çıkarılması) çalışmaları birlikte yürütülecektir.

2- Bir işçi sınıfı kurultayının örgütlenmesi

a) Kurultay sürgit değil, dönemsel ve orta vadeli bir sınıf politikası ve hedefidir. Yaklaşık 1 yıl içinde gerçekleştirilecek ye tamamlanmış olacaktır.

b) Kurultay işçi sınıfının öne çıkan güncel özsavunma talepleriyle de temel devrimci slogan ve talep- lerle de sınırlı kalmayacaktır. İşçi sınıfı hareketinin dünyada ve Türkiye'deki tarihsel ve güncel mücadele birikiminin özümsenmesi ve tıkanıklığının aşılmasına yönelik çok yönlü teorik, siyasal, örgütsel, sendikal ve pratik-yöntemsel açılımların gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

c) Kurultaya katılacak işçilerin yerel, sektörel, bölgesel hazırlık çalışmaları temelinde gerçek bir temsil gücüne sahip olması hedeflenmektedir. Çok yönlü hazırlık çalışmaları Kurultay iradesini hayata geçire- bilecek güç ve dinamikleri de yaratabilmelidir.

d) Kurultay işçi sınıfının karmaşıklaşan yapı, bileşim ve dağılımını olabildiğince yansıtabilmelidir.

Ancak diğerlerini asla ihmal etmeden öncelikli sektör, bölge ve kesimlerinin varlığı gözetilecektir.

e) Hazırlık çalışmalarında çok sayıda yerel, bölgesel, sektörel, kesimsel işçi toplantılarının yanı sıra

(7)

genel delege toplantıları da yapılacaktır.

f) Tüm işçi ilişkilerinin aktifleştirilmesi ve durmaksızın yeni işçilerin de katılım ve eğilimiyle Kurultay Hazırlık Birimleri oluşturulacaktır.

g) Kurultayda örgütlenme ve direniş deneyimi yaşamış işçilerin, yanısıra işçi sınıfının tarihe malolrnuş mücadelelerinde yeri ve payı olan onursal temsilcilerinin katılımı gözetilecektir.

h) İşçi sınıfı araştırmalarına ve sınıf hareketine katkısı olan uzmanların, kurumların, çalışma grupları- nın hazırlık çalışmalarına ve Kurultaya katılımı gözetilecektir.

i) Kurultaya enternasyonalist bir soluğun taşınması hedeflenmektedir.

j) Kurultay hazırlık çalışmaları, yönlendirme ve duyuruları, işçi gazetemizin her sayısına yansıyacaktır.

Sınıf çalışmasında öne çıkan sorunlardan biri, hem işçi sınıfı içerisindeki hem de işçi örgütçüleri içerisindeki kuşak kopukluğu olarak saptandı. Sınıf çalışmasının geçmişindeki tıkanma noktalarından biri de, örgütçü ve aktivist eğitimi; özellikle de pratik bilgi, beceri, yöntem eğitiminde, ayrıca aktarım ve ölçütlendirilınesinde zayıflık olarak belirlendi. Yine, işçi sınıfının bugünkü durumunda bir dizi değişimin, işçi örgütçülüğünde de yeni gereksinmeleri ortaya çıkardığı saptandı. Hazırlık Kurultayımız, bu belirlemelerle birlikte çok yönlü örgütçü- aktivist eğitiminin hızlandırılması ve altyapısının geliştirilmesi için hepsi birbiriyle bağlantılı aşağıdaki kararları aldı.

3- 'İşçi Örgütçüsü El Kitabı'nın hazırlanması.

6 aylık süre içerisinde tamamlanacak, kolektif çalışmanın bir ürünü olacaktır. Aynı zamanda örgütçülüğün kolektif geliştirilmesinin bir aracı olacaktır. Bunun için,

- Dünyada ve Türkiye'deki tarihsel birikimin sistematize edilmesi, - Kendi deneyimlerimizin sistematize edilmesi,

- Güncel siyasal-sendikal deneyim ve arayışların irdelenmesi karara bağlanmıştır.

El Kitabı, yazılı kaynaklar üzerinden olduğu kadar pratik bir araştırma-geliştirme çalışması olacaktır. Tüm sınıf çalışması birimleri, işçi sınıfına dönük ve işçi sınıfı içerisindeki örgütçülük-örgütlenme birikiminin açığa çıkarılmasında, örgütlenme çalışması yürüten uzman ve işçilerle temasa geçmede, Hazırlık Kurultayımız tarafından sorumlu kılınmıştır.

4- Emeğin Kurtuluşu Kurultayı'nın ileri deneyimlerinin broşürleştirilmesi.

EKK bir dizi geniş işçi örgütlenmesi, direniş ve dayanışına komitelerinin örgütlenmesi, militan grev ve direnişlerin örgütlenmesi, büyük işçi direnişlerine müdahale deneyimine imza atmıştır.

İleri deneyimlerin yazılı hale getirilmesinde eksik kalan halkaların da tamamlanması ve biraraya getirilerek güncel gereksinmelerle bağlantısının kurulması, genç işçi aktivistler ve öncüleşme dinamikleri açısından eğitici bir işlev görecektir.

5- Havza/bölge örgütçülüğü ve işçi dernekleri konusunda çalışma.

Havza/bölge örgütlenmesinin ayrı bir başlık olarak saptanması, sorunun özel öneminin gereğidir, işkolu sınırlarının giderek belirsizleşmesi, neredeyse sendikadan arındırılmış sayısız yeni organize sanayi bölgesinin, sitesinin varlığı, işçi havzalarının değişen karakteri, havza/bölge örgütlenmesine çok özel bir önem kazandırmaktadır.

Bölgesel işçi dernekleri ise geleneksel sendikal hareketin gerilemesiyle doğan boşluğu devrimci bir tarzda gidermeye dönük bir ara örgütlenme basamağı olarak da öne çıkmaktadır. Yalnız gerek devrimci hareketin gerekse komünistlerin işçi dernekleri konusunda performansı pek parlak değildir. Şu veya bu bölgede belli bir hareketlenmenin üzerine oturan veya canlanma yaratan dernekler sonrasında genellikle tıkanmakta, rutinleşmekte, darlaşmaktadır. Daha ileri örgütlenmelerin kaldıracı haline getirilememektedir. Bu yüzden önemi artan işçi derneklerini, bu konudaki azımsanmayacak birikimimizle birlikte, yeni ve daha dinamik bir tarzda ele

(8)

almak zorunludur.

Alan çalışmasının daha planlı, geniş ufuklu ve karmaşık biçimi olarak havza çalışması ve bunun önemli bir kaldıracı olarak, bölgesel işçi dernekleri ve sendikaları, ileri deneyimlerimizin somutlanmasını gerektirir. Aynı zamanda yeni açılımları içerecek güçlendirilmiş bir yönelim ve somut hedeftir.

6- Sınıf çalışması için bilgi-deneyim havuzu oluşturulması.

Sınıf çalışmasında önemli bir tıkanma noktası da, temel talep ve sloganların genel ajitasyon-propagandası ile sınırlı kalınmasıdır. Böylesine genel bir çalışma, buna zaten hazır çok az sayıdaki işçi dışında, geniş işçi kitleleri açısından oldukça "soyut"; ikna gücü ve etkisi oldukça zayıf kalmaktadır.

Temel devrimci slogan ve talepler her zaman baki kalmakla birlikte güncel-somut teşhir, aydınlatma ve eğiticilik kapasitesinin de artırılması gerekir. Güncel mücadele taleplerinin stratejik hedeflerle ikna edici biçimde içeriklendirilmesi gerekir. Devrimci sosyalizmin güncel-dönemsel çalışmaya yama gibi ve ayrıksı değil, canlı ve diyalektik biçimde taşınabilmesi gerekir.

Şurada çoğu kadro ve aktivistin, çok sınırlı yazılı materyalin taşıyıcılığını yapmanın ötesinde, çalışma yürüttükleri konunun kendisi hakkında doğru dürüst bir bilgiye sahip olmamaları sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu da çalışmaya ikna edicilik, siyasal derinlik ve ufuk kazandırılamamasının önemli bir nedenidir. Birkaç dergi, gazete, perspektif yazısı genellikle yeterli olmamaktadır. Kaldı ki burjuvazinin yeni yasa, mevzuat, düzenleme ve tasarıları oldukça karmaşık ve ince tuzaklarla doludur.

Burjuvazinin yeni politika tarzı kadar işçi sınıfının yapısı, bileşimi ve gereksinmelerindeki değişimler de sınıf çalışmasının bütününde bilgi'nin önemini olağanüstü artırmakta, çıtasını yükseltmektedir. Her konuda, özellikle de çalışma yürütülen konularda genelgeçer, kulaktan dolma, klişe olmayan doğru bilgilere ulaşmak; bilgiyi örgütçülük ve sınıf mücadelesi açısından işleyip tüm pratisyenler için de ulaşılabilir hale getirmek, sınıf mücadelesinin yakıcı bir cephesi haline gelmiştir.

Bilgisayar teknolojisinin sağladığı olanaklarla kurulmakta olan "bilgi havuzu" bu amaca yöneliktir. Sınıf çalışmasının güncel-dönemsel bilgi-aydınlanma ihtiyacını karşılamakla kalmayacaktır, stratejik bir karaktere de sahiptir. İlk elde dönemsel taktik ve politikalara, bilgi altyapısı ve stratejik derinlik kazandırmayı hedefleyen çalışma, devrimci sınıf çalışması ve mücadelesinin tüm bilgi gereksinmelerine yanıt verme yönelimiyle ilerleyecektir.

İnternetin sınıf çalışması ve mücadelesinde, yalnızca bilgi havuzuyla sınırlı kalmadan, daha etkin kullanılması hedeflenecektir.

7- Aylık broşürlerin çıkarılması.

Hazırlık Kurultayı metin ve kararlarından başlayarak, 12 ayda 12 broşür hedefi konulmuştur. Dönemsel po- litikalara dönük hızla dağıtılıp "tüketilecek" broşürlerin yanı sıra, kalıcı değer de taşıyan, son derece yalın ve canlı eğitim dizileri karara bağlandı.

8- A tipi eğitim paketinin hazırlanması.

Günümüz işçi sınıfının ezici bir çoğunluğunun sendikal mücadelenin dahi en temel bilgi, birikim ve de- neyiminden yoksun olması, çok yönlü basitleştirilmiş ve etkileyici eğitim araç ve programlarını yakınlaş- tırmaktadır.

Bu yazılı ve sözlü, görsel, teknolojik, sanatsal çok kanallı bir altyapıyı gerektirmektedir. Standart bir 'ilk sınıf bilinci eğitimi' paketinin oluşturulması, bu altyapının bir diğer basamağı olacaktır. Paket, işçi romanlarını, filmlerini, bilgisayarlı gösterim ve kursları, broşürleri, "katılımcı eğitim" tekniklerini de kapsayacaktır.

9- İşçi Gazetesinin yeniden örgütlenmesi.

İşçi Gazetemiz sınıf çalışmasının canlandırılmasında şimdiden önemli bir görevi yerine getirmiştir. Ancak, yeni ve büyüyen ihtiyaçların karşılanabilmesi, alan çalışmaları ve sınıfla daha ilerden bütünleşeceği, kolektif ajitatör- propagandacı-örgütçü işlevini daha etkin yerine getireceği yeni bir düzleme geçmelidir.

Bunun için yayın programı, dağıtımı, haber ve yazılarının üretimi, finansmanı daha kolektif bir tabana

(9)

oturtularak yeniden düzenlenecektir, ilk elde tirajının yükseltilmesi, gerekli altyapının geliştirilmesiyle 15 günlüğe çekilmesi karara bağlanmıştır.

10- (...)

TEBLİĞLER

İşçi sınıfının yapısı, etnografik bileşimi ve coğrafî dağılımında değişim çizgileri

Emperyalist kapitalizmin genel krizi temelinde sınıflar (ve sınıf kesimleri) arası üretim ve egemenlik ilişkileri kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Kapitalizmin son 30 yıldır süregelen bu tıkanma ve yeniden yapılanma süreci, her kriz devresiyle şiddetini artırmaktadır. Uluslararası, toplumsal ve teknik işbölümünde yaşanan dönüşüm ve karmaşıklaşma bu sürecin bir diğer ifadesidir.

- Üretim sürecinin ve işgücü piyasalarının yapısı ve organizasyon biçimi dünya çapında değişmektedir.

- Başta sayısal teknolojiler, bilgisayar destekli imalat, otomasyon, bilişim, iletişim, ulaşım-nakliyat, biyo-genetik olmak üzere sermayenin hareket esnekliğini ve emek üzerindeki sömürü ve kontrolünü artıran teknolojiler gelişmektedir.

- İşyeri ve çalışma ilişkileri değişmektedir.

- Ekonomi politikaları ve çalışma yasaları değişmektedir.

- Sosyo-politik, kültürel doku ve iklim değişmektedir.

Tüm bunlar paralelinde işçi sınıfının yapısı ve bileşimi de değişmektedir.

Emperyalist işbölümünde değişim

Emperyalist sermaye, uluslararası üretim koşul ve süreçlerinin kilit halkalarını (ileri teknolojiler, bilişim, iletişim, ulaşım, enerji altyapıları, stratejik doğal kaynaklar, tasarım, yönetim, organizasyon, finansman vd.) elinde merkezileştirmektedir. Daha yoğun sınıf mücadelesi potansiyeli içeren parça ve aşamalarını yarısömürge ülkelere kaydırmaktadır.

Türkiye orta gelişmişlikte bağımlı kapitalist bir ülkedir. Bağımlı kapitalist üretim ilişkileri giderek daha fazla içselleştirilerek, emperyalizme kar ve kan transferi artmaktadır. ABD'nin "Genişletilmiş Ortadoğu Projesi" ve AB süreci çerçevesinde emperyalizmin askeri-politik, ideo-kültürel, ekonomik bölge üssü haline gelmektedir.

Emperyalist doğrudan yatırımlar, ortaklıklar, yutmalar ve egemenlik artmaktadır. Yanısıra emperyalist kapitalizmin fason, parça, tedarik üretim zincirleri tarıma ve köylere kadar yayılmaktadır.

Temel sonuçlar şunlardır.

- Türkiye işçi sınıfı büyüyen güç potansiyelinin yanı sıra bölge çapında büyüyen bir jeo-stratejik etki po- tansiyelinin de sahibidir. Dinci-gerici ve ırkçı-faşist akımların, bölgede emperyalizme muhalefet dinamikleri üzerindeki hegemonyasını kırmak, işçi sınıfı hareketinin devrimci gelişimine bağlıdır.

- Türkiye işçi sınıfı hareketi üzerindeki "geleneksel" gerici-faşist baskı ve engeller, biraz biçim değiştirmekle birlikte genel bir eğilim olarak yoğunlaşacaktır. Politik ve militan bir karaktere sahip olmayan bir işçi sınıfı hareketinin ne özgürlük alanlarını açma ne de sosyal gericilik birikimini sarsma şansı olur.

(10)

- Emperyalizm, yalnızca devasa iç ve dış borçlarla, işbirlikçi tekelci burjuvazinin ortak yatırımlarıyla, IMF programlarıyla, Amerikan üsleriyle sınırlı değildir. O her günkü baskı süreçlerine, varoşlardan köylere kadar yayılan tedarikçi üretim süreçlerine, bir bütün olarak üretim koşullarına içseldir. Antiemperyalist mücadele her zamankinden fazla çürüyen sınıfa karşı yükselen sınıf eksenine ve devrimci antikapitalist bir içeriğe sahip olmak zorundadır.

- Emperyalist küreselleşme hem emperyalist ülkeler proletaryası ile yarısömürge ülkeler proletaryası arasında, hem de yarısömürge ülke proletaryaları arasında "dibe doğru sefalet ve özgürlüksüzlük yarışı"nı körüklemektedir. Türkiye işçi sınıfı hareketinin enternasyonalizmi, yalnızca Batı Avrupa proletaryası ile değil, Doğu Avrupa, Iran, Irak vd. dahil olmak üzere bölge proletaryası ile de somut ve güncel olmalıdır.

Türkiye işçi sınıfının yapısı, bileşimi ve dağılımında değişim

Bazı değişim çizgileri şunlardır:

- Bazı geleneksel sanayi bölgelerinin tasfiye olması, sayısız yeni sanayi bölgesinin doğması (80 yeni organize sanayi bölgesi daha planlanıyor).

- Kimi geleneksel sektörler gerilerken yeni sektörlerin doğması.

- Toplumsal işbölümünün, üretim ve çalışma organizasyonunun karmaşıklaşmasıyla birlikte geleneksel işkolu ayrımlarının geçersiz hale gelmeye başlaması.

- Eski vasıflı ve yarı-vasıflı işler geniş ölçekli vasıfsızlaşırken, yeni yüksek vasıflı işlerin doğması. Kafa emeğine dayalı ve 'beyaz yakalı' işlerin sayısal teknolojiler vb. ile genişleyen bölümü vasıfsızlaşırken; tekno-parklar, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezleri, AR-GE laboratuvarları, bilgi ve proje merkezleri gibi yeni emek biçimleri ve kategorilerinin ortaya çıkması.

- Kapsamlı projeler çerçevesinde meslek liseleri ve meslek yüksek okullarının sayısında ve kapsamında büyük çaplı artışlar.

- Kayıtlı ve az çok güvenceli istihdam daralırken, kayıtsız, güvencesiz, taşeron, geçici, bireysel veya grup sözleşmeli, kısmi-zamanh, 'ödünç' 'çağrı üzerine", 'ev eksenli' ve 'tele' istihdamın genişlemesi, işgücünün giderek genişleyen bölümünün enformal/kayıt dışı sektörde toplanması. (1987'de yüzde 27,1992'de yüzde 42 olan enformal istihdam oranının, günümüzde yüzde 60'ları bulduğu tahmin edilmektedir.)

- Kayıtlı sanayide istihdam artışı yavaşlarken, üretim zincirlerinin sokak aralarına, merdiven altlarına, evlere ve köylere kadar yayılması. Hizmet sektöründe göreli şişme.

- Büyük sermayenin standart olmayan, daha karmaşık bir işgücü, vasıf ve istihdam biçimi bileşimi kullanması.

Toplam kalite, yalın üretim, takım çalışması, insan kaynakları yönetimi gibi daha karmaşık emek gücü kontrol ve yönetim teknikleri. Yanı sıra üretim ve işçi yoğunlaşmasının fason, taşeron, franchising, yan şirketler vd. yollarla zamansal ve mekansal olarak parçalanması. Büyük sermayeye bağımlılığı artan esnek KOBİ'ler olgusu.

- İmalat sanayi; içinde iç pazara dönük üretim daralırken, ihracat ağırlığının istikrarlı biçimde yükselmesi.

- Genişleyen ölçekli mülksüzleşme ve proleterleşme dalgaları.

- Genç, kadın, çocuk, göçmen, ezilen ulustan işçilerin işgücü pazarına daha yoğun girmesi.

- Bir yandan 3.-4. kuşak şehirli işçiler, diğer yanda küçük toprak mülkiyeti ve kültüründen tam kopmamış genişleyen bir işçi kesimi.

- İşsizlik patlaması.

- İçe ve dışa doğru, bölgeler arasında yığınsal işçi göçleri.

- Şehirlere yığılma ve büyüyen kent yoksulları dinamiği (20 yıl içinde şehir nüfusu oranının yüzde 80'lere çıkacağı tahmin edilmektedir).

(11)

- Aile ve yerel topluluklar tarafından yapılan "ağ tipi" işlerin varoşlardan köylere kadar yaygınlaşması.

- Kamu sektörünün ve hizmetlerinin özelleştirilmesi.

- Fason tarım üretiminin yaygınlaşmasıyla küçük köylülüğün önemli bir kesiminin kendi toprağında yarı- proleterleşmesi. Modern büyük çiftliklerin sayıca artması ve plantasyon tipi sanayi-tümleşik tarımsal üretime geçiş dinamikleriyle birlikte, tarım proletaryasının kazanacağı yeni özellikler. Hızla daraltılmak istenen köylü nüfus içinde yoksul-toprak-sız köylü bileşiminin yükselmesi.

- "Aldığı hizmet karşılığı çalışma" uygulamasının yaygınlaştırılması. Parasız öğrencilerin okullarda, hasta ve yakınlarının hastanelerde, yoksul mahalle ve köy nüfusunun yol ve belediye işlerinde çalıştırılması. Aynı zamanda çalışan öğrenci kesiminin genişlemesi.

- Cezaevlerinde zorunlu çalışma.

- Bilişim, iletişim, TV ve basın yayın sektörlerinin bütünleşmesi paralelinde bireysel kafa emekçileri, aydın ve sanatçıların nesnel proleterleşme sürecine girmesi.

- Her türlü geçinme ve bakım olanağını yitirmiş, düşkünleşmiş ya da lümpenleşmiş/yozlaşmış, "deklase" nüfus kesiminin genişlemesi...

Bunlar gerçekte çok daha karmaşık değişim sürecinin yalnızca birkaç kaba çizgisidir. Her bir maddesi ayrıca incelenecektir. Her biri işçi sınıfı içinde irili ufaklı depremlere, altüst oluşlara ve yeniden harmanlanmaya yol açmaktadır.

İşçi sınıfının parçalılığı ve iç rekabeti

Ancak tümünün özü ve özeti şudur: İşçi sınıfının nicel ve nitel güç potansiyelindeki büyük artışa karşın, sınıf içindeki çok yönlü bölünme ve rekabet, sınıf hareketindeki tıkanma ve gerilemenin en temel nedenlerinden biridir.

Revizyonizmin çöküşünün, yine revizyonizmin içini boşalttığı ve yalnızca bir demagoji kılıfı olarak kullandığı sosyalizme atfedilmesi, geleneksel sınıf dayanışması ve sendikal hareketin temel bir referans noktasını ("siyasal ve toplumsal vizyon") sarsmıştır.

Aynı şekilde sınıf işbirlikçiliğinin ve sınıf içindeki ayrımların (ulus, din, mezhep, cins, yaş, vasıf, meslek, işkolu, kamu-özel vb.) kurumlaşmış biçiminden başka bir şey olmayan geleneksel düzen sendikacılığının da ayaklarının altındaki zemin hızla kaymıştır. Sınıfın uzunca bir dönem belkemiğini ve hegemon bölüğünü oluşturan, ezen ulus, mezhep ve cinsten, daha ziyade kamu ağırlıklı yetişkin ve sendikalı büyük sanayi işçileri, sendikaları ile birlikte sınıfı temsil gücünü yitirmektedir. (Ancak, bugün çoğunluğu sendikasız olan sanayi işçileri büyüyen güç potansiyeli ile tabii ki ağırlık merkezi olmaya devam edecektir.)

Reformistinden devrimcisine sol akımlar da hem coğrafî-mekansal hem de demografik olarak emekçi sınıfların çok dar kesimlerine sıkışıp kalmıştır. Daha ziyade orta, alt orta ve ara sınıf kesimleriyle çok cüzi işçi kesimlerinin dar çıkarlarını ideolojileştirmişlerdir. Bırakalım bu dönüşüm sürecini öngörmeyi ve göğüslemeyi, kavramaktan bile aciz kalmışlardır.

"Proleterlerin bir sınıfa, dolayısıyla bir politik partiye örgütlenmeleri, işçilerin kendi aralarındaki rekabetle sürekli bozulur" diye yazar Marx, henüz Komünist Manifesto'da. Devrimci hareket de sınıfın bütününü birleştirecek, diğer emekçi sınıf ve kesimlerini de işçi sınıfı öncülüğünde birleştirecek bütünsel bir stratejiden ve örgütsel kapasiteden uzak kalmıştır. Dar emekçi sınıf kesimlerinin dar çıkarlarını kurumlaştırmış ve işçi sınıfı ve emekçiler içinde bölünme ve rekabetin had safhada arttığı bu dönüşüm sürecinde, bunun faturasını üst üste tasfiyecilik dalgaları ve etkisizleşme ile ödemiştir. Kaldı ki ve zaten tasfiyecilik de son tahlilde işçi sınıfı ve emekçiler içindeki bölünme ve rekabetin, ideolojik, siyasal ve örgütsel ifadesinden başka bir şey değildir.

Tek kelimeyle, bir dönemki sendikal ve siyasal örgütlenme ve mücadele tarzı, işçi sınıfı içindeki dağınıklık ve rekabeti toparlama kapasitesinden yoksun kalmıştır. Dahası onu kimi yönleriyle besleyici bir zemin sunmuş, böylece kendi kuyusunu da kazmıştır.

Günümüzde "esneklik" ve yeni çalışma yasa ve düzenlemeleri, sınıf içindeki bu parçalanma ve rekabetin politik

(12)

ve "resmi" ifadesidir. İşçi sınıfı içindeki ırkçı-şovenist, dinci-tarikatçı ve son dönemlerde zemin bulmaya başlayan liberal, liberal-reformist, sosyal liberal akımlar bu artan parçalanma ve rekabetin ideolojik yansımalarıdır. Aynı şekilde cinsiyet, yaş ve kuşak, yöre, eğitim düzeyi, kültür vd. ayrımcılıkları... sınıf karakterini perdeleyen alt kültür ve kimliklerin ön plana çıkması... genç ve yeni işçi kuşaklarında toplumsal- siyasal sorunlara kayıtsızlık ve bireycilikmiş gibi görünen atomizasyon...

Tek çözüm işçi sınıfının (şu veya bu dar kesiminin rekabet içinde olduğu diğer kesimlerince engellenen dar çıkarları temelinde değil) bütünsel ve stratejik çıkarları temelinde örgütlenmesidir. Politik eylemi ve devrimci sosyalist iktidar ufkudur. Formül değişmemiştir: Devrimci siyasal bilinç, örgütlenme ve eylem. Yalnız uygulaması çetrefilleşmiş ve gerektirdiği nitelikler karmaşıklaşmıştır:

Yeni ve daha yüksek nitelikte bir komünist işçi sınıfı partisi, yeni ve daha yüksek nitelikte devrimci militan sınıf sendikacılığı ve devrimci sosyalizm programı... Sınıfın her kesiminin özgüllüğünü dikkate alacak, fakat tümünü bütünsel bir sınıf stratejisi ekseninde bütünleştirecek ve bunu taktiklerle halkalandırarak her düzeyde sınıf örgütlülüğü, yöntem ve araç yaratarak ve eşgüdümleyerek uygulayacak bir donanım.

İşçi kitlelerinin kendiliğinden bilinç ve hareketi bunu sağlayamaz. Kuşkusuz yoğunlaşan saldırılar karşısında, işçi kitlelerinin öz savunma etkinliği de artacaktır. Özellikle de yeni ve genişleyen güvencesiz işçi kesimlerinin güçlerini birleştirme eğilimi artacaktır. Hatta bir süre sonra çürümüş geleneksel sendikaların yerine, şimdiden çok cılız da olsa kimi ipuçları çeşitli çevrelerin arayış ve girişimleri biçiminde görünmeye başlayan, daha mücadeleci sendikalar da doğacaktır. Fakat gelişkin bir komünist önderlik, bilimsel strateji ve uygulama donanımı olmadıkça bunların da vardığı nokta Brezilya'da Lula, Güney Afrika'daki Mandela sosyal liberalizminden farklı olmayacaktır.

Böyle bir strateji, kapitalist üretim ve egemenlik ilişkilerinin; uluslararası, toplumsal ve teknik işbölümünün ve tabii ki işçi sınıfının her düzeydeki (coğrafi, yatay, dikey, sektörel, demografik, teknolojik, kesimsel vd.) iç hareketliliğinin somut analizine dayanacaktır. Sistem ve rejimin, asıl olarak da işçi sınıfının uluslararası, bölgesel, ulusal ve yerel dinamiklerini, düğüm noktalarını ortaya koyacak ve odaklanacaktır. Stratejiyi halka halka açıp somutlayacak, uygulama kapasitesini geliştirecek donanımı mücadele içinde yaratacaktır.

Çocuk ve genç işçiler

İşçi sınıfı hareketinin temel bir sorunu, sendikal-siyasal kadro kesintileri ve kuşak kopukluğudur.

Kadro kopukluğu işçi sınıfının dönemsel veya kesimsel hareketlenmelerinin ortaya çıkardığı öncü dinamiklerin kalıcılaşmaması biçimde kendini gösterir.

Kuşak kopukluğu ise mücadele deneyimi olan, daralan kesimle, en geniş genç deneyimsiz işçi kesimleri arasında büyüyen uçurum ve geriye çekici rekabet ile kendini göstermektedir.

Geleneksel sendikaların çocuk ve genç işçileri gözardı eden, geleneksel devrimci hareketin ise çocuk ve genç işçilere yönelse bile sınıf hareketinin geleceğine dönük kadrolaştıramayan yaklaşımları bu kopukluğun büyümesinde rol oynamıştır.

* * *

Genç ve çocuk işçiler işçi sınıfının en geniş, fakat en düşük ücretli, maddi ve manevi olarak en ağır çalışma koşulları içinde bulunan, en dağınık ve şekilsiz, sınıf bilincinden en uzak kesimlerini oluşturmaktadır. Çocuk ve ilk gençliğindeki işçiler; çıraklıkla, küçük atölye ve sitelerle sınırlı olmaktan çoktan çıkmıştır. Orta hatta büyük ölçekli işletmeleri doldurmaya başlamışlardır. Tümüyle ya da belli bölümlerinde 13-18 yaş arası işçilerin çalıştığı 250+, hatta 500+ fabrikalar son yıllarda daha sık gözlem alanımıza girmeye başlamıştır.

İşçi sınıfı hareketinin geleceğini etkilemek, bu yüzden, genç ve çocuk işçilere özel bir yönelimi şart koşar.

Ancak, genç ve çocuk işçi çalışması, "pedagoji" gibi bir dizi özgül gereklerine karşın işçi sınıfı hareketinin bütünsel gelişimi ve stratejik çıkarlarından bağımsız ele alınamaz. Çocuk ve genç işçileri hem kendi kuşaklarının özgünlükleri hem de aileleri ve işyerlerindeki yetişkin işçilerle birlikte; yetişkin işçileri de çocuklarıyla birlikte ele almak gerekir.

* * *

(13)

Çocuk ve genç işçiler çok çeşitli ölçütlere göre kategorize edilebilir. Eğitim ve potansiyel vasıf durumları da bunlardan biridir. Buna göre;

1 - Çıraklık okulları, meslek liseleri ve meslek yüksek okullarında okuyanlar,

2- Üniversite ya da düz liselerde okuyan ve aynı zamanda kısmi zamanlı işçi olarak çalışanlar, 3- Okulu bırakmış olanlar, ayrımsanabilir.

Bunlara bir de Dünya Bankası, Avrupa Birliği vb. kapsamında çeşitli iş eğitimi ve çalışma organizasyonlarına çekilen çocuk ve genç kız işçileri ekleyebiliriz.

Genç ve çocuk işçi çalışmasında meslek liseleri ve meslek yüksek okulları kesin bir önceliktir. Eğitim sistemi, emperyalist ve işbirlikçi sermayenin büyüyen yarı-vasıflı, uzmanlaşmış, teknik işgücü açığını kapatma hedefiyle yeniden yapılandırılırken, meslek liselerinin de ağırlığı belirgin biçimde artırılmaktadır. Meslek liseleri, işçi sınıfının gelecekteki yapısını ve bileşimini şekillendirmekte her zamankinden önemli ve planlı bir rol oynayacaktır.

Bu yüzden meslek liseleri ve meslek yüksek okullarını, sınıfın yalnızca gelecekteki mesleki-teknik bileşimini değil, siyasal-ideolojik bileşimini de etkileyecek stratejik bir mücadele ve örgütlenme alanı olarak ele almak gerekir. Bu, "bütünsel bir sınıf stratejisinin inşasının temel bir halkası olarak kavranmak ve sınıf çalışması bütününde olsun, gençlik kolları açısından olsun özel bir uzmanlaşma alanı haline getirilmelidir.

Meslek liselerinde dinci-gerici ve faşist akımların azımsanmayacak etkisi bu görevimizi yakıcılaştırır. Son yıllarda meslek lisesi çıkışlı işçilerin önemli bölümünde bu gerici etkiler görülmektedir. (Örneğin Birleşik Metal- İş'in son dönemde "örgütlediği" genç işçiler içerisinde bu tür etkiler barizdir. "Sol" olarak bilinen çoğu sendikada taban dengelerinin değişmesinin de bununla bir ilişkisi vardır). Yeni ve daha modern meslek liselerinde ise daha liberal bir işçi formasyonu yaratılmaya çalışılmaktadır. Sendikalaşma mücadelesine girişen meslek lisesi çıkışlı işçilerin, faşist etkilerden daha kolay sıyrıldıkları, ancak dinci, tarikatçı etkilerin kırılmasının daha zor olduğu da görülmektedir.

Tüm bunlar, genel olarak çocuk ve genç işçiler içerisinde, özel olarak da meslek liselerinde gerici akımlara karşı yoğunlaştırılmış bir savaşımı acil ve zorunlu kılar.

* * *

Genel liseli ve üniversiteli öğrenci kitlesi içinde kısmi-zamanlı çalışanların oranında belirgin bir artış vardır.

Harç kredisi karşılığında okullarda çalışanlar, ders saatleri dışında, hafta sonları, "tatillerde" çalışanlar... Çalışan öğrencilerin yalnızca öğrenci olmaktan değil, işçi olmaktan, en düşük ücretli ve esnek koşullarda geçici ve kısmi zamanlı işçi olmaktan ileri gelen sorunları, bu genişleyen kesime gençlik alanı içinden de özel politikalar üretmeyi gerektirir.

Ortalama lise ve üniversite mezunlarının, genel proleterleşme dalgası çerçevesinde, genişleyen ölçekte işçi ya da buna yakın konumlarda iş bulabildiklerini (veya uzun süreler işsiz kaldıklarını) saptamak da büyük önem taşır.

Bu yüzden, öğrenci gençlik mücadelesini daha dolaysız bir sınıf eksenine oturtmak, işçi sınıfının mücadele gündemlerini öğrenci kitlelerine dinamik bir tarzda uyarlamak, okulları yarı aydın öğrenci kesimleri için aynı zamanda bir sınıf bilinci okulu haline getirmek ve onları sınıf mücadelesinin geleceğine hazırlamak, sınıf hareketine kalıcı kadrolar yetiştirmek görevimizdir.

* * *

İlk veya ortaokuldan terk çocuk ve genç işçilerin durumu hepsinden daha ağırdır.

1- Küçük yaşlardan itibaren ağır işlerde çalışan, işyerlerinde yoğun stres ve baskıya maruz kalan çocuk ve genç işçiler üzerine sayısız araştırma çok net bir gerçeği ortaya koymaktadır: Bedensel, zihinsel, manevi gelişimleri yavaşlamakta ve güdükleşmekte, kişilik oluşumları da sekteye uğramaktadır.

2- İşçi sınıfının geniş kesimlerinin mutlak yoksullaşması, birçok işçi anne-babayı da çocukları nezdinde -Marx'ın deyişiyle- "köle tüccarı" haline getirmekledir. Geleneksel "eti senin kemiği benim" sözü, eskiden çocuğa bir meslek kazandırma açısından "emek gücü senin geleceği bizim" anlamında söylenirdi. Bugün bu, "eti de senin kemiği de, ben bugün getirdiği paraya bakarım"a dönüşmüştür. Kapitalizm, emekçi ailesinin iç ilişkilerini

(14)

geleneksel ataerkil kan bağı ve değer yargılarından çözerek, meta ilişkilerine ve paraya tabi hale getirmektedir.

Birçok işçi ailesi çocuklarının hangi koşullarda çalıştığına en ufak ilgi göstermeden yalnızca getirdikleri paraya bakmaktadır. Her aileden ancak 3-4 kişinin çalışmasıyla ölmeyecek kadar bir asgari geçimin sağlanabilmesi, anne-baba ile çocuk ilişkilerini de dönüştürmektedir. Örneğin daha düşük ücret alan ya da iş bulamayan çocuğa üvey evlat muamelesi yapılmakta, bizzat anne-baba çocuklarını rekabete koşullamaktadır, vb. Bu durum çoğu çocuk ve genç işçinin çalışma ve yaşam koşullarını ezicileştirmektedir. Biricik geleneksel "sosyal güvenceleri"

olan aile dayanağı da eski biçiminden çözülmekte, işkenceye dönüşmektedir.

3- Çocuk ve genç işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının ağırlığı, geleneksel sosyal dayanışma ve değer yargılarının da çözülüp esnek çalışma ve rekabete uyarlanmasıyla birleşik olarak, onları yozlaşmaya daha açık hale getirmektedir. Tiner, hap, esrar, alkol, fuhuş çocuk yaşlara kadar inmektedir ve son derece yaygınlaşmıştır.

Aynı şekilde depresyon, melankoli, psikopati gibi psikolojik rahatsızlıklar çocuk işçiler arasında bile patlama halinde yaşanmaktadır. Genç işçiler arasında yoksulluk, hücre tipi çalışma ve yaşam, kültürel sarsıntı ve değerlerin çöküntüsü ile birlikte duygusal ve cinsel sorunlar da genellikle ağır sendrom biçimlerini almaktadır.

* * *

Genç ve çocuk işçiler çalışmasında, ilk elde öne çıkan bazı talepler:

Çalışma yaş ve saatlerinin sınırlandırılması; çalışma koşullarının bedensel, zihinsel ve kişilik gelişimini tahrip etmeyecek biçimde iyileştirilmesi; parasız eğitim ve sağlık hakkı, her türlü fizik-psikolojik şiddet, hakaret ve tacizin kaldırılması; eşit ve insanca yaşanacak asgari ücret; koşulsuz sigorta ve sendikalaşma hakkı; sendikalarda çocuk ve genç işçi kollarının oluşturulması...

Devrimci sınıf çalışmasında, çocuk ve genç işçiler açısından eğitim (basitleştirilmiş, pratikleştirilmiş, eğitici oyun, sanat ve spor ile birleştirilmiş siyasal ve sendikal kurslar, vb.) pedagoji, toplumsal ve kültürel ihtiyaçlar özel bir önem kazanmaktadır. Uyuşturucu ve yozlaşmaya, lümpenleşmeye karşı sınıf eksenli etkin kampanyalar;

işçi ve gençlik basınlarında çocuk ve genç işçilerin özgül sorun ve ihtiyaçlarına ilişkin sistematik yayın programları; çocuk ve genç işçilere sınıfsal-toplumsal anlam amaç ve değer duygusu kazandırmaya dönük yöntem ve araçlar, kolektif üretim mekanları; ve en önemlisi, konfeksiyon, çorap, kundura, metal, hizmet gibi alanlarda ilk örnekleri ortaya çıkmaya başlayan örgütlenme girişimleri bazı temel halkalardır.

İşçi sınıfı hareketi ve sosyalizm

1- "Sosyalizmin öldüğü" ve "işçi sınıfının toplumu devrimci tarzda değiştirme yeteneğini yitirdiği"

demagojilerinin bağlantılı olması raslantı değildir.

Devrimci işçi sınıfı hareketi ile kapitalizme tam karşıt ve daha yüksek bir toplum görüşü (ufku) birbirine öylesine bağlıdır ki, birinin zayıfladığı yerde diğerinin de gerilemesi kaçınılmazdır.

2- Sosyalizm her zamankinden daha günceldir.

a) Emperyalist kapitalizmin genel (ekonomik, siyasal, toplumsal) krizi; sıklaşma ve şiddetlenme eğilimi gösteren kriz devreleri; asalaklaşması ve çürümesi; varlığını kitlelerin hızlandırılmış (mutlak ve göreli) sefalet, esaret, eziyet ve aşağılanma birikimi temelinde sürdürebiliyor olması...

b) Üretimin, emeğin ve zekanın (bilgi üretim süreçleri) toplumsallaşmasında muazzam ilerlemeler...

c) İşçi sınıfının nicel ve nitel güç potansiyelinin genişlemesi; saflarına milyonlarca "işgücünden başka satacak şeyi olmayanın" katılması, kol gücüne kafa gücünün eklenmesi...

Kapitalizm, genel bir eğilim olarak tarihsel toplumsal sınırlarına yaslanmaktadır. Kimbilir kaçıncı kez,

"sosyalizmin öldüğünü" ilan ettiği bir süreçte, sosyalizmin maddi ön koşullarını ve toplumsal dinamiklerini muazzam ölçeklerde geliştirmekten; onu her zamankinden daha olanaklı ve kaçınılmaz hale getirmekten başka bir şey yapamamaktadır!

Yerini yeni ve daha yüksek bir toplumsal sisteme bırakmak üzere tarih sahnesinden çekilmesi gereken kapitalizmdir. Bu doğumu devrimci zorla gerçekleştirmek (ve geri dönülmez noktaya kadar götürmek), başta işçi sınıfı, emekçi insanlık için giderek bir ölüm kalım sorunu haline gelmektedir.

(15)

3- Bununla birlikte, işçi sınıfı hareketindeki ve sosyalizm ufkundaki gerileme (dibe vuruş) en büyük çelişkidir.

- Soyvet revizyonizmi ve bağlantılı parti ve sendikaların, sosyalizmin içini boşaltmaları ve demagoji kılıfı olarak kullanmaları ve arkalarında burjuvazinin arayıp da bulamayacağı zehir ve güvensizlik bırakarak çökmeleri, - Küçük burjuva sol hareketlerin zincirleme sağa kayışları, birçoğunun sosyalizmin adını bile anmayı bir yana bırakmaları, genelgeçer soyut, ve etkisiz bir sosyalizm söylemi tutturanların da bunu küçük burjuva milliyetçiliğinin ya da sosyal liberalizmin kılıfı olarak kullanmaları, kapitalizmin bilimsel eleştirisi ve bilimsel sosyalizm anlayışından büsbütün uzaklaşmaları,

- Sendikal-siyasal mücadale deneyimine ve çoğunlukla bulanık ve lekeli de olsa sosyalizm inancına az çok aşina eski işçi kuşaklarının tasfiye olması ve genç ve yeni işçi kitleleriyle kuşak kopukluğu,

- Yeni işçi kuşaklarının yenilgi ve sol hareketteki liberal tasfiyecilik koşullarında yetişmeleri, en geniş kesimlerinin sosyalizmin/komünizmin kara çalmalar vb. dışında adını bile duymamış olmaları ve sosyalizm bir yana, işçi sınıfının tarihsel mücadele kazanım ve değerlerine (örneğin 1 Mayıs, vb.) bile yabancı olmaları, - Boşluğun sosyal liberalizm, "sivil toplumculuk", AB beklentileri, dincilik ve tarikatlar vb. tarafından dol- durulması,..

4- Ancak sınıflararası kutuplaşma, uzun vadede hiçbir burjuva, küçük burjuva yamanın dikiş tutmayacağı hız ve derinlikte işlemektedir. Zaten bir dönemki sınıf çatışmasını tamponlayan ve sistemi yeniden üretecek tarzda düzenleyen "kamusal" mekanizmaları (sosyal demokrasi, genel oy, toplu sözleşme, sosyal güvenlik vb. bunlar işçi sınıfının tarihsel ama kendisine yabancılaşmış mücadele kazanımlarını da içerir) kriz koşullarında tasfiye eden, işçi sınıfının en geniş kesimlerini adım adım ve zorla sistemden beklentisizliğe iten burjuvazinin kendisi- dir. Burjuvazi kendisi açısından giderek tehlike sinyalleri çalmaya başlayan bu boşluğu, DB ve AB destekli "sivil toplum" organizasyonları ve ağları, AKP hükümeti de belediye ve tarikatlar, AB hayalleri vb. ile doldurmaya çalışıyor.

Aynı şekilde her aileden ikinci, üçüncü kişilerin çalıştığı en emek yoğun tekstil-konfeksiyon gibi sektörlerin ve aile ve yerel topluluklar tarafından yapılan işlerin, işgücünün çok daha ucuz olduğu bölgelere kayması ve emperyalist küreselleşmenin derinleşmesiyle (Çin faktörü, vb.) emekçi ailelerin geçimi üzerindeki az çok sübvanse edici "istihdam" olanakları da daralacak. İşçi sınıfının ve kent yoksullarının sistem üzerindeki basıncı artacak.

5- Bu süreçte irili ufaklı direnişler yaşanacak. Sendikal ve siyasal etkinin az çok girdiği yerler başta olmak üzere, belli bir sınıf birikimine sahip, çalışma koşullarının ağır, ücretlerin çok düşük olduğu bölgelerde toplu hareketlenmeler de beklenebilir. Ancak mevcut güç dengeleri çerçevesinde kısa vadede, tempolu bir yükselişle, güçlü ve yeni hak kazanımlarıyla ileri doğru açılan eylemlerden çok, öz savunma direnişleri ağır basacak. İşçi sınıfının hak kayıpları, dağınıklığı ve iç rekabeti kısa vadede aşılabilir olmasa da, sendikal ve siyasal etkinin artması, her yeni, ileri örgütlenme ve mücadele deneyimlerinin yaygınlaştırılmasına bağlı olarak uzlaşmaz karşıt- lık dinamiklerinin de yoğunlaşacak olmasıyla, orta vadede daha farklı ve geniş ölçekli hareketlenmeler ortaya çıkabilecektir.

6- Bu süreç, bir ve aynı zamanda, en deneyimsiz, genç, güvencesiz geniş işçi yığınları için kendini irili ufaklı mücadele deneyimleri içinde bir sınıf olarak oluşturma sürecidir. Geleceğin sosyalist işçi kuşaklarına ve devrimci militan sınıf hareketine giden yol, bu son derece sancılı süreçte yaratılan devrimci sendikal ve devrimci sosyalist etki halkalarından, sınıf içinde kazanılan sosyalist tohumlardan geçecektir.

Dünya proleter devrimler tarihi, işçi sınıfı ile henüz oluşum halindeyken kaynaşan, öncü dinamiklerini devrimci sosyalizm temelinde etkileyen ve derin bir devrimci proleter karakter ve kadro ağırlığı kazanan partilerin, ilerleyen süreçlerde büyük avantaj kazandığını göstermektedir.

Bu yüzden işçi sınıfının "dağınık ve karşılıklı rekabet yüzünden parçalanmış düzensiz bir yığın"dan mücadele içinde yeniden sınıflaşma sürecinde, öncü kesim ve dinamikleriyle kaynaşma ve devrimci sınıf sendikacılığı ve devrimci sosyalizmin ekseninde etkileme, sınıf hareketinin tüm bir geleceğini belirleyecek önemdedir.

7- "Bugün işçi sınıfının en geniş kesimlerinin muazzam bir dağınıklık ve gerilik içinde olması, tasfiyeci ve geriye çekici basıncın önde gelen bir etkenidir.

Bırakalım geniş işçi kitlelerini, ortalama devrimci tipolojisi bile, diyelim DİSK'in '80 öncesi işçi eğitiminde

(16)

kullandığı kapitalizm/sosyalizm vd. kavramları içeren el kitaplarını okumakta zorlanmaktadır. Küçük burjuva devrimcileri bu geriliğe uyarlanarak sosyalizmi ya literatürlerinden tümden çıkarmakta ya da içi boşaltılmış, soyut ve mistik bir slogan derekesine düşürmektedirler. Yaşanmış sosyalizm deneyimlerinin ve geri dönüşün bilimsel irdelenmesinden, emperyalist kapitalizmin bilimsel eleştirisinden ve sosyo-ekonomik gelişmelerin daha gelişkin bir devrimci sosyalizm ufkundan ele alınmasından özenle kaçınmaktadırlar.

Sosyalizmin güncelliğini bilimsel ve somut olarak kavraması ve kavratması gereken işçi sınıfı devrimcileridir.

Bu, devrimci sosyalizm çizgisini ve vizyonunu teorik-programatik olarak geliştirmek, proleter yaşam ve mücadele kılavuzu ve pratiği haline getirmek için seferberlik direktifidir. İşçi sınıfının, kadro ve güçlerin mevcut durumu, bu görevi ortadan kaldıramaz ve sulandıramaz. Aksine olağanüstü yakıcılaştırır ve ona her zamankinden daha özel ve yaratıcı bir karakter kazandırmayı gerektirir.

Kaldı ki işçi sınıfının en geniş ve yeni kesimlerinin durumu, bir yanıyla da (yeni bir sosyalist işçi kuşağının geliştirilmesinde avantaj haline getirilebilecek) "beyaz sayfa" olarak düşünülmelidir.

8- Bunun için kısa ve orta vadede;

- Hem iç çalışmaya hem de sınıf çalışmasına ve işçi sınıfına yönelik olarak sosyalist aydınlanma/aydınlatma kampanyalarının hazırlanması;

- Tüm yayınlarımızda, özellikle de işçi ve gençlik basınlarında (yerel bültenlere varana dek) sosyalizm esin ve ağırlığının nicel ve nitel olarak artırılması;

- Güncel konulara yama gibi ve dışsal durmayan, son derece yalın, fakat o ölçüde güncel, zengin ve canlı kılınacak; yazılı, görsel, sanatsal sosyalizm propagandasının altyapısının hazırlanması. Devrimci sosyalizm esininin, anlatmayla sınırlı kalmayarak bir bütün olarak yaşam, örgütlenme ve çalışma tarzına, tek tek işçilerle kurulan ilişkinin niteliğine dek yansıtılması;

- Devrimci sosyalizmin temel programatik konulusu ile birlikte, toplumsal yaşam ve mücadelenin tüm alanlarını kucaklayan biçimde canlandırılması. Örneğin proleter demokrasi, sağlık, eğitim, çalışma, zaman, mekan, kadın, çocuk, ulusal sorun, medya, spor, kültür-sanat, kent-kır, planlama, insan ilişkileri vd.;

- İşçi sınıfının en geniş, güvencesiz ve vasıfsız kesimlerinin yanı sıra yarı-vasıflı ve yüksek vasıflı kesimlerine özel yönelim.

Devrimci hareket bugüne dek sınıfın yalnızca vasıfsız kesimlerini örgütleyebilmiş ve onun durumuna uyarlanmıştır. Vasıflı kesimleri teorik, programatik, siyasal ve örgütsel olarak etkileme kapasitesinin olmaması, sınıfın dönem dönem çeperinde toplayabildiği diğer kesimleri içerisinde siyasal ve örgütsel bir derinlik yaratamamasının da önemli nedenlerinden biri olmuştur. Günümüzde kuşkusuz son derece yakıcı olan devrimci sendikal çalışmanın çeşitli kesitlerdeki başarısı ne olursa olsun, devrimci siyasallaştırma ve bir sosyalist işçi kuşağının tohumlarını atmada yaşanan büyük tıkanmanın bir nedeni de budur.

Diğer sınıf ve kesimlerden proletaryaya doğru itilen kafa emekçilerinin, meslek liseleri ve meslek yüksek okulları ile üniversiteli öğrenci hareketi içinde yetişenlerin, yanı sıra işçi sınıfının yeni bileşimi içinde daha vasıflı kesimlerin, işçi sınıfına sosyalizm doğrultusunda "yeni aydınlanma ve ilerleme öğeleri sunmasını"

(Marks) sağlamakla da yükümlüyüz.

Lenin'in vurgusuyla, işçi sınıfının ve ittifaklarının, düşünen ve düşünebilen, bilgi-beceri potansiyeli daha ileri olan bütün temsilcilerinin, sınıf hareketi ve sosyalizmin ilerletilmesine katılımını sağlamakla yükümlüyüz.

Bu kesimler üzerindeki devrimci sosyalist etki, bir yanıyla sınıfın en geniş kesimleri içindeki devrimci faaliyet kapasitesinin artmasına bağlı olacaktır. Diğer yanıyla daha gelişkin bir devrimci sosyalizm projeksiyonu ve bütünsel bir sınıf stratejisi çerçevesinde teorik-programatik, siyasal-örgütsel çalışmaların geliştirilmesine bağlı olacaktır. En sonu, yeni ve daha yüksek bir komünist işçi sınıfı partisinin; sınıfın vasıfsız ve vasıflı kesimlerini, devrimci sendikal ve devrimci sosyalist çalışmayı, birlikte ve iç içe, birinden ötekine güç ve enerji aktararak örgütleyen bir işçi sınıfı partisinin inşasıyla hızlanacaktır.

Kuşkusuz sosyalizm "yalnızca vasıflı işçilerin anlayabileceği" bir şey değildir. Ancak işçi sınıfının en geniş kesimlerini de sosyalizmle tanıştırmak ve sosyalist politikalara kazanmak, bilimsel sosyalizm bilincine ve sınıfı bu eksende ilerletme becerisine vakıf olan kadro ve aktivist yapısından geçer.

(17)

İşçi sınıfı örgütçülüğü

1) İşçi sınıfı örgütçülüğünü geliştirmek ve profesyonelleştirmek, devasa (ve bağlantılı) bir görevler toplamı olarak önümüzde uzanmaktadır.

Yazınımızda temel kadro ölçütlerine ve alan örgütçülüğüne yönelik oldukça zengin belirlemeler vardır. Alan örgütçülüğünü kolektif bir kültür haline getirmekte zayıf kalındıysa da bu konuda azımsanmayacak bir deneyim birikimimiz de var. Ancak işçi sınıfı örgütçülüğünü başlı başına bir yüksek uzmanlık alanı ve proleter devrimcilik değeri olarak ele almakta son derece eksik kaldığımızı da görmemiz gerekir.

Mevcut durumda (bu doğrultuda atmaya başladığımız adımlara karşın) profesyonel denilebilecek sınıf örgütçümüz hemen hemen yok. Az çok deneyim ve beceri sahibi sınıf örgütçülerimizin sayısı da son derece sınırlı. İşçi sınıfı hareketinin durumu, en geniş işçi kitlelerinin asgari bir örgütlülük ve bilinçten, sendikal deneyimden bile yoksun oluşu ise, devrimci sınıf örgütlüğünde uzun soluklu ve büyük bir sıçramayı şart koşuyor!

Bunun için öncelikle sınıf örgütçülüğüne yaklaşım tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor. İşçi sınıfı örgütçülüğünü tek tek kişisel ilgi ve yeteneklere bağlı olmaktan, sınıfın şu veya bu kesimi hareketlendiğinde yapılan ama sonrası getirilemeyen bir şey olmaktan çıkarmamız gerekiyor.

2) Her düzeydeki sınıf örgütçülüğümüzün geliştirilmesi yalnızca tek tek kadro ve aktivistlere bunu kavratmaya çalışmakla sağlanamaz. Güçlerin bileşiminde pratik işçi örgütçülerinin sayısını artırmaya çalışmak da kendi başına köklü bir çözüm oluşturmaz. Bunlar gerekli fakat yetersizdir.

Nasıl ki örgütlenecek her işçiyi, tüm sınıf bağıntılarıyla (ailesi, doğal çevresi, işyeri, sektörü, bölgesi vd.) birlikte ele almak gerekiyorsa; her işçi örgütçüsünü de bireysel kavrayış ve yeteneklerinin ötesinde, kolektif şekillenişi, gelişme olanakları ve lojistiği ile birlikte ele almak gerekir.

Öyleyse öncelikli sorun, sınıf örgütçülüğünün ve örgütçülerinin hızla geliştirilmesini sağlayacak kolektif iklimin ve olanakların yaratılmasıdır. Başka deyişle tek tek kadro ve aktivistlerin ötesinde, bir bütün olarak kolektifin devrimci militan sınıf örgütçülüğünün çok yönlü gerekleri ekseninde yeniden yapılandırılmasıdır. Bunun için ilk elde:

- Finansman dahil her türlü kaynak ve olanağın sınıf örgütçülüğünü öncelikle gözetecek tarzda yeniden düzenlenmesi,

- İşçi sınıfına dönük olduğu kadar içe dönük olarak da her yayınımızın, her toplantının, her iletişim mekanizmasının devrimci sınıf örgütçülüğünü temel bir ölçüt ve yüksek bir değer haline getirmede değerlendirilmesi,

- Tüm eğitim çalışmalarında işçi sınıfı örgütçülüğü bilgi ve becerisine özel bir yer verilmesi,

- Bütünde ve her faaliyet kolunda sınıf örgütçülüğünün ve her düzeydeki örgütçülerinin motivasyonunun artırılması,

- Sınıf örgütçülüğünde tek tek kadro ve aktivistlerin, birimlerin ve bütünün attığı her adımın, kaydedilen her gelişmenin (ilk elde somut sonuç alamamış olsalar bile, yönelim olarak) teşvik edilmesi,

- Kadro ve aktivistlerin seçim ve konumlandırılışı açısından en nitelikli, en becerikli, en seçkin olanların öncelikle sınıf örgütçülüğüne dönük olarak ya da onunla bağlantılanacak, çok yönlü destek ve lojistik oluşturacak tarzda yeniden düzenlenmesi (örneğin basın yayın, kültür sanat, hukuk, meslek odaları, bilgisayar vd.).

- Lise ve üniversiteli gençlik çalışmasında geleceğin profesyonel sınıf örgütçülerini yetiştirmeye özel bir ağırlık verilmesi.

3) Gördüğümüz gibi işçi sınıfı örgütçülüğü; bu başlı başına bir ihtiyaç olmakla birlikte yalnızca "doğrudan pratik örgütçüler"le sınırlı değildir. Bir örgütçü kendi başına ne kadar yetenekli ve istekli olursa olsun, gelişkin ve çok

(18)

yönlü bir altyapıya ve lojistiğe dayanmadıkça sınırlı kalır. Bunun için;

- Örgütsel, siyasal, sendikal, kurumsal dayanakların ve desteğin yaratılması;

- Çok çeşitli uzmanlık birimleri (teorik, siyasal araştırma-geliştirme, basın-yayın, sendikal, mesleki, ajitasyon propaganda, pedagoji, sosyal-psikoloji, hukuk, kadın, Kürt, eğitim, kültür-sanat, spor, militanlık, sağlık, teknoloji vd.);

- Uzmanlaşmış çekirdek ekiplerin geliştirilmesi;

- Alan içi işçi aktivist gruplarının yaratılması;

- Her bölgede işçilerden ve diğer emekçi sınıflardan olabildiğince geniş bir toplumsal ilişkiler ağı, olanaklar yelpazesi, bilinçli dost ve bilinçsiz yardımcıların yaratılması;

- Odaklanmış strateji, planlama ve politikalar gereklidir.

Bu konuda bizde en sık düşülen hata, örgütçülerden yukarıda sıraladıklarımızın hepsini tek başına yapacak 'süperman'ler olmasının beklenmesidir. Bu tür idealist, insanüstü örgütçü tanımları, en yetenekli örgütçümüzün bile cesaretini kırmaktan başka bir işe yaramaz. Oysa gelişkin sınıf örgütçülüğü, çok sayıda uzmanlık ve alt uzmanlık biriminin, uzman örgütçü ekipleri kadar en çeşitli çevre örgütleri ağının; pratik örgütçüler kadar çok yönlü destek kadrosunun, pratik beceri kadar saha araştırma ve bilgi edinme kapasitesinin;

durmaksızın genişletilen ilişkiler ağının ve olanaklarının... tüm bunların, belli bir strateji, dönemsel taktik ve bölgesel planlama temelinde organize edilerek hedefe odaklanmasıdır.

4) İşçi sınıfı örgütçülüğünün geliştirilmesinde kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimiz:

- Her düzeydeki sınıf örgütçüsüne ve bir bütün olarak sınıf örgütçülüğüne yönelik eğitim programlarının ve el kitaplarının hazırlanması,

- Ortaklaşa oluşturulacak ve ortaklaşa yararlanılacak sınıf örgütçülüğü bilgi-deneyim havuzunun oluşturulması, - Sınıf örgütçülüğünde öncelikli kesim, sektör, bölge, işyeri vd. koordinatlarının hem genel hem de iller düzeyinde titiz bir araştırmayla saptanması,

- Saha taraması, bölge haritalarının çıkarılması, işçi tipolojisinin, öne çıkan sorunların, örgütlenme olanaklarının, bağlantı ve geçiş halkalarının belirlenmesinde, bölgesel örgütleme planlarının hazırlanmasında kılavuz niteliğinde çalışmalar,

- Havza, bölge örgütçülüğünün ve çok yönlü örgütçülük ekibi anlayışının yerleştirilmesi. (Bölge komitelerinin, hareketli ekiplerin ve keşif kollarının, yalnızca grev ve direnişlere müdahale ile sınırlı olmayan biçimde, gerektiğinde diğer birim ve faaliyet kollarından destek ve aktivist alma olanağının sağlanması.)

- Aynı zamanda dışardan destek alma olanaklarının genişletilmesi,

- Merkezi strateji, taktik ve politikalar çerçevesinde yerel önderlik ve örgütçülüğün güçlendirilmesi ve inisiyatiflerinin geliştirilmesi,

- Yayın organlarının örgütçülük hedefleri açısından daha etkin, pratik yönelimlerle daha koordineli kullanılması, - Her düzeydeki bağlantı halkaları ve kurumların yaygınlaştırılması (irtibat büroları, dernekler, işçi evleri, bölgesel ve sektörel platformlar, forumlar, sendikalarda ve kitle örgütlerinde mevziler, vd.),

- Çağrı ve çekim merkezi oluşturacak destek-faaliyet çeşitliliği (iş hukuku, sağlık, psikoloji, kültür-sanat, spor, mesleki kursları, bilgisayar, iş bulma vd.),

- İşçi aktivistlerin, hedeflenen işyerleriyle bağlantı kurulması, bilgi toplanması, yayın ve bildiri dağıtımı, ev ziyaretleri, toplantı düzenleme gibi konulardan başlayarak eğitimi,

- Tüm işçi ilişkilerine, en çeperdekine dek örgütlülük kazandırılması (Devrimci Sendikal Birlik komiteleri, kurultay hazırlık komiteleri, düzenli dağıtım ekipleri, gazete dostları grupları, yerel işçi platformları, vd.),

Referanslar

Benzer Belgeler

ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,.. b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi

Ġstatistiksel bulgularda dıĢsal faktör olan motivasyon faktörlerin içsel faktörler bilgi arama, alternatiflerin değerlendirilmesi, tatil deneyimi ve eğilim ile

Yetişkin Yakın İlişki Ölçeği – Kısa Form (YYİÖ/K): Rohner (2013) tarafından bireylerin eş ya da partnerlerinden algıladıkları kabul-reddi değerlendirmek

Mevcut araştırma, Gardner’ın (1985) ölçeğindeki diğer alt boyutları da içeren bir ölçek kullanılarak daha da genişletilebilir. Böylelikle, öğrencilerin

Derslere devam yükümlülüklerini yerine getirdikleri hâlde, yıl içi ve yıl sonu sınav yükümlülüklerini bu maddede belirtilen hükümlere uygun olarak yerine

a) Karmaşık konularda görüşlerini açık, düzenli ve ayrıntılı biçimde belirtebilir. Bu sırada çeşitli dilsel araçları uygun şekilde kullanarak metinleri

Programa katılan adaylar Karadeniz Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulunun uygulama yönergesi çerçevesinde sunduğu tüm koşulları, bu alternatif program için

Yapılan panel veri analizi sonucunda kısa dönem için finansal gelişme ve ticari açıklık arasında negatif ilişki, uzun dönemde ise finansal gelişme ve ticari açıklık