Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 1
Getiri Eğrisinde Uzun Vadeyi Hatırlama Zamanı
Türk tahvil piyasasında getiri eğrisi son dönem içerisinde kısa vadede aşağı yönlü hareket ederken, uzun vadede ise ağırlıklı yatay ve hafif aşağı yönlü bir görüntü sergiledi.
Merkez Bankası’nın Mart 2016 döneminden bu yana faiz koridorunun üst bandında 250 bp faiz indirimi gerçekleştirmesi ile birlikte kısa vadeli faizlerde düşüş eğilimi gözlendi.
Mart-Eylül dönemi içerisinde resmi faizlerde başlatılan “sadeleşme” sürecinin etkileşimi ile birlikte ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinde (AOFM) ortalamada 121 bp, 3 aya kadar mevduat faiz oranları ise 120 bp düşüş gösterdi.
Vade 23.09.2016 24.03.2016 Eylül-Mart 31.12.2015 Eylül-Aralık 15 23.09.2015 Eylül 16-Eylül 15
2Y 8.7 10.2 -151 11.1 -239 11.3 -265
3Y 8.9 10.1 -123 10.9 -206 11.3 -243
5Y 9.2 10.1 -84 11.0 -174 11.2 -199
7Y 9.5 10.1 -54 10.8 -130 10.9 -136
8Y 9.6 10.2 -65 10.9 -133 10.8 -127
9Y 9.5 10.2 -65 10.8 -127 10.8 -127
10Y 9.6 10.2 -67 10.7 -117 10.8 -123
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg
Orkun GÖDEK DenizBank
Özel Bankacılık ve Yatırım Grubu Yönetmen
Düzey 3 Türev Araçlar
Kredi Derecelendirme Kurumsal Yönetim Der.
orkun.godek@denizbank.com +90 212 348 51 60
İSTANBUL
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 2
Paranın kullanım maliyetinde düşüş etkisinin tahvil piyasalarına yansıma getiri eğrisinde kısa vadenin aşağı yönde hareket etmesi, uzun vadenin ise nispeten gerilemekte zorlandığı bir sürecin yaşanmasına neden oldu. Mart-Eylül döneminde 2Y vadeli gösterge tahvilin faizi 150 bp, 10Y vadeli tahvilin ise 117 bp düşüş gösterdi.
Getiri eğrisinin uzun tarafında gözlenen performans düşüklüğünü teyit için farklı vadelerden bugüne dek yapılan hesaplamalara da göz atmak mümkün. Buna göre benzer fiyatlama eğilimi Eylül 16-Aralık 15 ve Eylül 16-Eylül 15 dönemlerinde de söz konusu.
10-2Y vadeli spread 2010-2015 döneminde ortalamada 0.4 yüzde puan seviyesinde gerçekleşirken, 2016 yılının Ocak-Ağustos döneminde 0.2 yüzde puan seviyesine geriledi.
Yakın dönem gelişmelerinin etkilerini ölçümlemek için aralığı Temmuz-Eylül ayları kapsamına daralttığımızda ise söz konusu rakam 0.8 yüzde puan seviyesine yükselmekte.
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 3
Kısa ve uzun vadeli gösterge tahvil faizleri arasındaki spread açılımı 22 Eylül tarihi itibarıyla 105 bp seviyesinde bulunmaktadır. Söz konusu rakam 15 Temmuz günü 54 bp seviyesinden kapanış gerçekleştirirken, devam eden süreçte 137 bp düzeyine dek yükseliş göstermiştir.
2010-2015 yılları arasında Türkiye’nin 5Y vadeli USD cinsi CDS primi ortalamada 198 seviyesinde oluşurken, söz konusu rakam 2016 yılının Ocak-Ağustos döneminde 266’ya yükselmiştir.
-2.0 -1.5 -1.0 -0.5 0.0 0.5 1.0 1.5 2.0 2.5
100 150 200 250 300 350 400
Mart 10 Eylül 10 Mart 11 Eylül 11 Mart 12 Eylül 12 Mart 13 Eylül 13 Mart 14 Eylül 14 Mart 15 Eylül 15 Mart 16 Eylül 16
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg TR 10-2Y (% Puan) TR 5Y CDS (USD)
5 6 7 8 9 10 11 12
Mart 10 Eylül 10 Mart 11 Eylül 11 Mart 12 Eylül 12 Mart 13 Eylül 13 Mart 14 Eylül 14 Mart 15 Eylül 15 Mart 16 Eylül 16
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg TR 10Y (%)
100 150 200 250 300 350
Mart 10 Eylül 10 Mart 11 Eylül 11 Mart 12 Eylül 12 Mart 13 Eylül 13 Mart 14 Eylül 14 Mart 15 Eylül 15 Mart 16 Eylül 16
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg TR 5Y CDS (USD)
198
266
100 120 140 160 180 200 220 240 260 280
TR 5Y CDS (USD) (2010-15 Ort.)
TR 5Y CDS (USD) (Ort., 2016 Ocak-Ağustos) DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 4
Performans düşüklüğünü geçmiş dönemden bugüne dek birlikte fiyatlama eğilimine tabii tutulduğumuz ülke grupları ile karşılaştırdığımızda durumun son dönem özelinde oluşmaya başladığını gözlemledik. Buna göre dönem dönem birlikte ortak fiyatlamaya maruz kaldığımız Hindistan, Endonezya, Güney Afrika ve Brezilya’nın (Kırılgan 4’lü) yanına Rusya’yı da ekleyerek ortalama ve korelasyon hesaplamaları gerçekleştirdik. 2010-2015 döneminde Türkiye’nin 10y vadeli tahvil faizi ile grup üyelerinin ortalamaları arasındaki spread 0.2 yüzde puan seviyesinde oluşurken, 2016 yılının Ocak-Ağustos döneminde söz konusu rakam 0.6 yüzde puan seviyesine yükseldi.
Türkiye’nin getiri eğrisinin uzun vadesinde yer alan menkul kıymetlerinin performansı ile emsal grup üyeleri arasındaki korelasyon son dönem içerisinde zayıflama göstermektedir.
2010-2015 döneminde spread korelasyonu 0.7 seviyesinde oluşurken, bahse konu rakam 2016 yılının Ocak-Ağustos ayları arasında 0.1 seviyesine gerilemiştir.
Kısa ve uzun vadeli gösterge tahvil faizleri arasındaki spread açılımı 22 Eylül tarihi itibarıyla 105 bp seviyesinde bulunmaktadır. Söz konusu rakam 15 Temmuz günü 54 bp seviyesinden kapanış gerçekleştirirken, devam eden süreçte 137 bp düzeyine dek yükseliş göstermiştir.
-4.0 -3.0 -2.0 -1.0 0.0 1.0 2.0 3.0
Mart 10 Temmuz 10 Kasım 10 Mart 11 Temmuz 11 Kasım 11 Mart 12 Temmuz 12 Kasım 12 Mart 13 Temmuz 13 Kasım 13 Mart 14 Temmuz 14 Kasım 14 Mart 15 Temmuz 15 Kasım 15 Mart 16 Temmuz 16 DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg
TR-Kırılgan 4'lü+Rusya Spread (% Puan)
0.2
0.6
0.0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7
TR-Kırılgan 4'lü+Rusya Spread (2010-15 Ort., % Puan)
TR-Kırılgan 4'lü+Rusya Spread (2016 Ocak-Ağustos Ort., % Puan) DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg
-4.0 -3.0 -2.0 -1.0 0.0 1.0 2.0 3.0
5 6 7 8 9 10 11 12
Mart 10 Eylül 10 Mart 11 Eylül 11 Mart 12 Eylül 12 Mart 13 Eylül 13 Mart 14 Eylül 14 Mart 15 Eylül 15 Mart 16 Eylül 16
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg TR-Kırılgan 4'lü+Rusya Spread (% Puan) TR 10Y (%)
0.1
0.7
0.0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8 0.9 1.0
TR-Kırılgan 4'lü+Rusya & TR 10Y Korelasyon (2016 Ocak-Ağustos)
TR-Kırılgan 4'lü+Rusya & TR 10Y Korelasyon (2010-2015) DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/Bloomberg
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 5 Düşüncemiz
Başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminin ardından başlatılan Moody’s gözden geçirme sürecinin Ekim ayı içerisinde olumlu yönde sonuçlanması halinde ülke risk priminde ciddi derece düşüş olacağını ve piyasa fiyatlamalarının tahvil eğrisinin uzun tarafına pozitif şekilde yansıyacağını düşünüyoruz. Geçmiş dönem içerisinde risk priminde yaşanan artışın ağırlıklı olarak ülke kredi notuna yönelik artan kaygılardan kaynaklandığını önemle belirtmek isteriz.
Öte yandan Amerikan Merkez Bankası (Fed)’nın yıla kimi yabancı yatırım bankaları tarafından üç hatta dört faiz artırımı beklentisi ile başladığını, geçtiğimiz günlerde sonuçlanan Eylül ayı FOMC toplantısı sonrasında ise ihtimalin Aralık ayı için tek faiz artırımına gerilediğini görmekteyiz. Son durumda Amerikan para politikasını belirleyenlerde ağırlıklı eğilimin faiz artırımı döngüsünün piyasaların endişe duyacağı ölçekte devam etmesi için büyümede yukarı yönlü gelişimin gözlenmesi ve ekonomide ısınma olduğuna dair belirtilerin yeniden gün yüzüne çıkması gerektiğinin değerlendirildiğini görüyoruz.
Söz konusu durumun gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik likidite akışında olumlu algılamalara neden olabileceği ihtimalini göz ardı etmiyoruz.
900 kilometreyi aşkın Suriye sınırında geçmiş dönem içerisinde yaşanan terörist olayların ve Türk yerleşim birimlerine sınırın öte yanından alınan roket atımı aksiyonlarının Rusya ile varılan uzlaşma sonrasında başlatılan sınır ötesi operasyon ile birlikte azalış eğilimi içerisinde olduğu görülüyor. Gelecek dönem içerisinde Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında Suriye’nin El Bab bölgesine dek askeri hareketliliğin icrasında devamlılık gözlenmesi durumu söz konusu. Böylece bir dönem Türkiye algısında negatif bozulmaya neden olan “terör örgütü DAEŞ ile mücadelede yeterli destek verilmiyor” düşüncesinin örgüt ile yakın vade içerisinde eşine rastlanılmamış ölçüde mücadeleye girişen tek büyük bölge ve dünya ülkesi olunması hasebiyle azalış gösteren yabancı yatırımcı algısında toparlanma görülebilir.
Merkez Bankası’nın para politikasında faiz indirimi aksiyonu alarak atabileceği adımların sonuna geldiğini ve sadeleşme sürecinde tamamlanmanın yakın olduğu düşüncesine sahip olduğumuzdan getiri eğrisinde kısa vade için getiri arayışında azalış olabileceği ihtimalini değerlendiriyoruz. Bu kapsamda yatırımcı portföylerinde 10Y vadeli gösterge tahvile ait pozisyonlarda artış yapılmasının orta vade için avantaj yaratabileceğini kanaatindeyiz.
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 6
UYARI NOTU
Bu e-posta, varsa ekleri ve içerdiği bilgiler, özeldir ve gizlidir, yalnızca gönderildiği belirtilen kişi/kişilerin kullanımı içindir. Bu e-postanın, alıcısı dışında başka bir kişi tarafından ve belirtilen amaç dışında okunması kopyalanması, yönlendirilmesi ve kullanılması yasaktır. Bu mesaj ve eklerinin tarafınıza yanlışlıkla ulaşmış olması durumunda lütfen mesajı gönderen kişiyi haberdar ederek bize ulaşın, gizliliğini koruyun ve hiçbir şekilde saklamayın. Mesajı gönderen kişinin veya DenizBank A.Ş. ve iştiraklerinin, yetkisiz kişilerce erişilen ve/veya içeriği bozulan mesajlar veya bu mesajların içerdiği bilgiler ile ilgili herhangi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu doküman DenizBank A.Ş. tarafından bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, burada yer alan her türlü bilgi ve değerlendirme, hazırlandığı tarih itibarıyla mevcut piyasa koşulları ve güvenirliliğine inanılan halka açık yayın/yayım kaynaklarından elde edilerek derlenmiştir ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır.
DenizBank A.Ş. ve iştirakleri, bu bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini hiçbir şekilde garanti etmemektedir. Bu dokümanda belirtilen ürünler çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucu para kaybı yaşanabilecektir. Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde kur riskinin olduğunu, kur dalgalanmaları nedeniyle Türk Lirası/Yabancı Para bazında değer kaybı olabileceği, devletin yabancı sermaye ve döviz hareketlerini kısıtlayabileceği, ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım-satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyeceği bilinmelidir. Tanıtılan ürünler, belli bir yatırımcının hedefleri, mali durumu ya da gereksinimleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır, bu nedenle mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu dokümandaki bilgilere dayanılarak alınacak yatırım kararlarının sonuçlarından, burada yer alan bilgi, değerlendirme ve istatistiki şekil ve değerlendirmelerin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan hukuki açıdan müşteri sorumludur. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Yatırım ürünleri; mevduat olmayıp, Denizbank A.Ş., ve diğer ilgili kuruluşların ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun teminatı, garantisi, sigortası ya da herhangi bir yükümlülüğü altında değildir. Yatırım ürünleri, Devlet güvencesi altında değildir. Anaparanın yitirilmesi dahil çeşitli yatırım riskleri içerebilir. Yatırım ürünlerinin geçmişteki performansları, gelecekteki performanslarının göstergesi değildir. Fiyatlar düşebilir ya da yükselebilir. Döviz cinsinden yatırım ürünleri, dövizdeki muhtemel dalgalanmalar nedeniyle anapara kaybı da dahil kur risklerine maruz kalabilir. Yorumların müşteri tarafından nihai değerlendirmesinde orijinal metnin dikkate alınması esastır. Ürünler ile ilgili soru veya şikayetlerinizi iletmek için 444 0 801 Önce Müşteri Hattı'nı arayabilir ya da www.denizbank.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.