• Sonuç bulunamadı

Al man-türk Ti ca ret ve Sa na yi Oda sı Ge nel Sek re te ri ve Yö ne tim Ku ru lu Üye si

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Al man-türk Ti ca ret ve Sa na yi Oda sı Ge nel Sek re te ri ve Yö ne tim Ku ru lu Üye si"

Copied!
52
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

VORWORT ÖNSÖZ

JULI-AUGUST TEMMUZ-AĞUSTOS 2013

1

Die Anzahl der Unternehmen mit deutscher Kapitalbeteili- gung in der Türkei hat im Jahr 2012 die Marke von 5.000 über- schritten und war zum Jahresende bei gut 5.200 angelangt.

Im Schnitt waren im Zeitraum von 2005 bis 2011 je 524 Neu- gründungen pro Jahr zu verzeichnen, den Höhepunkt bildete das Jahr 2011 mit 599 neu gegründeten Firmen. Damit dürften wei- tere neue Rekorde aber vorerst kaum noch bevorstehen.

Zum einen war zu erwarten, dass nach einem lange Jahre an- dauernden Höheflug, während dessen durchschnittlich zehn neue Firmen pro Woche gegründet wurden, Grenzen erreicht werden würden. Zum anderen ist es naheliegend, dass die welt- wirtschaftliche Abkühlung des vergangenen Jahres auch die Ent- wicklung der Firmenneugründungen in der Türkei nicht unbe- rührt lassen würde.

Immerhin waren 2012 noch über 400 Neugründungen zu ver- zeichnen. Ein deutlicherer Rückgang ist jedoch im laufenden Jahr zu erwarten: zwischen Januar und April 2013 gab es lediglich 50 Neugründungen, während die Zahl im Vergleichszeitraum des Vorjahres noch bei etwa dem dreifachen gelegen hatte. Diese Entwicklung steht eindeutig nicht im Zusammenhang mit zeit- weiligen gesellschaftlichen Turbulenzen, die bekanntlich erst in einen späteren Jahresabschnitt fielen.

Die Anzahl der Neugründungen ist zudem zwar ein wichtiger Spiegel der beachtlichen Menge vor allem klein- und mittelstän- diger deutscher Firmen, die sich in den letzten Jahren zu einem unternehmerischen Engagement in der Türkei entschlossen ha- ben. Sie ist aber nicht zu verwechseln mit dem investierten Kapi- tal, das hierdurch in die Türkei fließt. Bei mehr als der Hälfte der Neugründungen der letzten Jahre handelte es sich um Firmen mit einem Gründungskapital von weniger als 50.000 Dollar. Die jährliche Gesamtsumme des investierten Kapitals bewegte sich während der letzten vier Jahre hingegen zwischen 500 und 600 Millionen. Während der ersten vier Monate des laufenden Jahres belief sich der Kapitalfluss auf 221 Millionen Dollar, er befand sich also in der selben Größenordnung wie bisher.

Marc Lan da u

Geschäftsfüh ren des Vors tand smitg li ed

der De utsch-Tür kisc hen In dus tri e- und Han dels kam mer

Türkiye’deAlman sermaye iştiraklı firmaların sayısı 2012 yılında 5.000 sınırını aşarak, yıl sonuna doğru 5.200’e ulaştı.

2005 – 2011 yılları arasında her yıl ortalama 524 yeni firma kurulurken, 2011 yılında kurulan firma sayısı 599 ile rekor düzeye yükseldi. Ancak artık yakın gelecekte yeni rekorlar kırılabileceğine ihtimal verilmiyor.

Yıllarca haftada ortalama on yeni firmanın kurulduğuna tanık olduğumuz yükseliş dönemi sonrasında artık belirli bir sınıra ula- şılmış bulunuyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl küresel ekonomide görülen yavaşlamanın muhtemelen Türkiye’de yeni firma kuruluşlarını da etkileyeceği tahmin ediliyor.

Buna rağmen 2012 yılında yine de 400’ün üzerinde yeni firma kurulmuş bulunuyor. Ancak içinde bulunduğumuz yıl için bu rakamda belirgin bir azalma bekleniyor: 2013 Ocak – Nisan döne- minde sadece 50 yeni firma kuruluşu tescil edildi. Oysa bir önceki yılın aynı döneminde yeni kurulan firma sayısı üç kat daha fazla idi. Bu gelişmenin zaman zaman yaşanan toplumsal kargaşalıkla bağlantılı olmadığı, zira bu kargaşalıkların yılın çok daha sonraki bir dönemine denk geldiği açıkça görülüyor.

Yeni kurulan firmaların sayısı, son yıllarda Türkiye pazarında faaliyet göstermek isteyen ve ağırlıklı olarak küçük ve orta çaplı şirketlerden oluşan Alman firmalarındaki artışın bir göstergesi olmakla beraber, bunun bu bağlamda Türkiye’ye giren yatırım sermayesi miktarı ile karıştırılmaması gerekiyor. Son yıllarda kuru- lan firmaların yarısından fazlasını kuruluş sermayeleri 50.000 doların altında olan şirketler oluşturuyordu. Yatırılan toplam ser- maye tutarı son dört yılda yıllık 500 ila 600 milyon arasında değişiyordu. Oysa bu yılın ilk dört ayındaki sermaye girişi 221 mil- yon dolara ulaştı ve dolayısıyla miktar açısından önceki yılların düzeyinde seyretmiş oldu.

Marc Lan da u

Al man-Türk Ti ca ret ve Sa na yi Oda sı Ge nel Sek re te ri ve Yö ne tim Ku ru lu Üye si

(4)

INHALTİÇİNDEKİLER

04 Recycling wird als Investitionsgebiet

entdeckt Geri dönüşüm

sektöründe yeni yatırım alanları

16 Türkei will mehr Elektrizität aus Abfällen gewinnen

Türkiye atıklardan daha fazla elektrik üretmeyi hedefliyor

18 Intelligente Stadt "Bio Istanbul"

Akıllı şehir

“Bio İstanbul”

23 Deutsch-Türkischer Wirtschaftstag am 6. Juni 2013 in Denizli

Türk-Alman Ekonomi Günü 6 Haziran 2013 Denizli

12 Kayseri –

Ein attraktiver Investitions - standort

Kayseri yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor

24 Delegationsreise des Freistaates Sachsen Sachsen Eyaleti

Delegasyon Gezisi

32 AHK Geschäfts- reise - Nachhhaltiges Bauen und Passivhäuser AHK İş Gezisi Programı - Sürdürülebilir İnşaat ve Pasif Evler

30 Delegationsreise der Unter nehmen aus Meck- lenburg-Vorpommern

Mecklenburg-Batı

Pomeranya Delegasyon Gezisi

IMPRESSUM KÜNYE

Herausgeberin & Chefredakteurin / İmtiyaz Sahibi & Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Özgül Koç Kahraman i.A. der Deutsch-Türkischen Industrie- und Handelskammer / Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası adına

Anschrift / Adres:

Deutsch-Türkische Industrie- und Handelskammer / Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yeniköy Cad. No: 88 34457 Tarabya-ISTANBUL Tel.: +90 (212) 363 05 00 Fax: +90 (212) 363 05 60

E-Mail: info@dtr-ihk.de Internet: www.dtr-ihk.de

Büro Izmir / İzmir Bürosu

Aksoy Residence 16. Kat – D: G-1 1476 Sok. No: 2

35620 Alsancak-İzmir Tel: +90 (232) 422 12 65 Fax: +90 (232) 422 12 75 E-mail: izmir@dtr-ihk.de

Verlag & Anzeigenleitung / Yayınevi & İlan Yönetimi:

TITAAN NetMedia GmbH Adnan Akşen Am Mühlenkreuz 50, 50181 Bedburg Tel: +49 2272-90 27 27 Fax: +49 2272-90 27 28

info@titaan.de www.titaan.de

Für Ihre Anzeigenschaltungen wenden Sie sich bitte direkt an den Verlag. / İlan vermek için yayınevi ile irtibata geçmeniz rica olunur.

Redaktion & Produktion / Yaz› ‹şleri & Prodüksiyon:

İnomedya İletişim ve Yayıncılık Abbas Özpınar, Mükremin Seçim, Berna Özpınar

Tel: +90 (850) 225 07 00 Fax: +90 (850) 224 64 55

info@inomedya.net www.inomedya.net

Art der Veröffentlichung / Yay›n Türü:

Regional, periodisch, Kammermagazin / Yerel, süreli, kurum içi

Druck / Baskı:

Ege Basım Esatpaşa Mah.

Ziya Paşa Cad. No:4 Ege Plaza 34704 Ataşehir-İstanbul Tel: +90 (216) 470 44 70 pbx Fax: +90 (216) 472 84 05 Cover Foto: Bigstockphotos

(5)
(6)

AUS DER WIRTSCHAFT > UMWELT, RECYCLING EKONOMİDEN > ÇEVRE, GERİ DÖNÜŞÜM

Die Abfallwirtschaft wächst –

Recycling wird als Investitionsgebiet entdeckt

Mit dem beschleunigten Verbrauch natürlicher Ressourcen gewinnt das Recycling zuneh- mend an Bedeutung. Unterstützt von neuer Technologie entwickelt es sich zu einem neuen Investitionsgebiet.

Atıklarıyeniden ekonomiye kazandırmanın öneminin anlaşıl- ması ve çevre koruma bilincinin gelişmesiyle birlikte başta yerel yönetimler olmak üzere bu alanda yatırımlar artıyor. Yenilikçi sis- temlerin ve teknolojilerin devreye girmesiyle sektör, yatırım alanlarını da genişletiyor.

Genelde sanayi ve evsel atıklar üzerinde yoğunlaşan yatırımlara ek olarak elektronik atıklar da giderek önem kazanıyor. 22 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ve Mayıs 2013 itibariyle işlevsel olarak yürürlüğe giren Atık Elektrikli ve Elektronik Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (AEEE), oluşan AEEE'nin toplanması ve geri kazanımıyla ilgili olarak belediyelerin, üreticilerin, dağıtıcıların, tüke- ticilerin, AEEE işleme tesislerinin görev ve sorumluluklarını içeriyor.

Türkiye’de yılda 539 bin ton e-atık çıkıyor

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’de yılda 539 bin ton e-atık ortaya çıkıyor. Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı’na (ÇEVKO) göre ise bu atıkların sadece 20 bin tonu koşullara uygun olarak geri dönüştürülüyor. Başta televizyon, bilgisayar ve monitor olmak üzere en çok e-atık üreten şehirlerin başında İstanbul, Kocaeli ve Ankara geliyor. Türkiye’de bir yılda kişi başı e-atık miktarı da yaklaşık 7 kilogram. 2011 yıl sonu itibariyle ülkede geri kazanımı sağlanan miktar ise 8.200 kg ve lisanslı AEEE İşleme Tesis sayısı ise 21. (www.cevko.org.tr)

Ekolojik Sanitasyon

Atıklardan yararlanma konusundaki bir çok inovatif fikir de her gün bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Özellikle evsel atıklar konu- sunda bir çok proje ve uygulama söz konusu. Evsel su atıkların değerlendirilmesi konusunda çalışmalar yapan bilim insanları, evlerde kullanılan suların kaynağında ayrıştırılıp tekrar kazanımı ile Die Idee, Abfälle als Rohstoffquelle zu verwerten wird inzwi-

schen nicht mehr in Frage gestellt. In Verbindung mit der Einsicht, dass die Umwelt geschützt und erhalten werden muss, hat sich daraus ein neuer Wirtschaftszweig entwickelt, in den insbeson- dere auf Kommunalebene investiert wird. Innovative Systeme und Technologie weiten den Anwendungsbereich des Recycling stetig aus und damit auch die potentiellen Einsatzgebiete für neue Investitionen.

Das Kerngeschäft sind Anlagen zur Entsorgung von Industrie- und Haushaltsabfällen. Dazu ist in den letzten Jahren die Wieder- gewinnung von Elektroabfällen gekommen. In der Ausgabe des Gesetzblatt vom 22. Mai 2012 wurde die Verordnung über Elek- troabfälle und ihre Überwachung (AEEE) bekannt gegeben. Sie trat im Hinblick auf ihre praktische Umsetzung im Mai 2013 in Kraft. Die Verordnung regelt die Sammlung von Elektroschrott und seine Wiedergewinnung sowie die Zuständigkeiten und Ver- antwortungen von Herstellern, Vertreibern und Endverbrauchern wie auch von Kommunalverwaltungen und Betreibern von Re- cyclinganlagen.

Jährlich 539.000 Tonnen Elektroschrott in der Türkei

Nach Angaben des Ministeriums für Umwelt und Stadtent- wicklung der Türkei fallen dort mittlerweile jährlich 539.000 Ton- nen Elektroschrott an; pro Person und Jahr sind das etwa sieben Kilogramm. Die Stiftung für Umweltschutz und die Verwertung von Verpackungsabfall (ÇEVKO) schätzt, dass gerade einmal 20.000 Tonnen ordungsgemäß recyclt werden. In Istanbul, Kocaeli und An- kara wird der meiste e-Abfall in Form von Fernsehgeräten, Compu- tern und Monitoren erzeugt. Ende 2011 betrug die wiedergewon-

Dünyanın doğal kaynakları hızla tükenirken, atık yönetimi giderek daha fazla önem kaza- nıyor. Sektörde gelişen teknolojiye paralel yeni yatırım alanları ortaya çıkıyor.

FOTO: BIGSTOCKPHOTO

Atık ekonomisi büyüyor:

Geri dönüşüm

sektöründe yeni yatırım

alanları

(7)

AUS DER WIRTSCHAFT > UMWELT, RECYCLING EKONOMİDEN > ÇEVRE, GERİ DÖNÜŞÜM

ilgili “Ekolojik Sanitasyon” üzerinde çalışıyor. Bu çalışmalar ile insan dışkısı ve idrarının bile atık olmaktan çıkarılıp, tekrar kullanılması gündemde. Bu çalışma yüz yıl sonra tükeneceği düşünülen dünya- daki fosfatın tekrar kullanılabilmesini amaçlıyor.

Atık yağdan ham petrole göre daha ekonomik baz yağ üretiliyor

Atık yağlardan yakıt üretimi ise zaten uzun süredir uygulan- makta. Geri Kazanım Sanayicileri Derneği (GEKSANDER) Başkanı İbra- him Engin Dünya gazetesinde yayınlanan bir röportajında atık yağ- dan baz yağ üretiminin, ham petrole kıyasla yüzde 67 oranında daha az enerji gerektirdiğini belirterek 1.5 kg atık yağdan benzin, katran ve fuel-oil gibi ürünler dışında, 1 kg yüksek kalitede baz yağ elde edildiğini ifade ediyor. Engin, “1kg baz yağ üretmek içinse 67 kg ham petrole ihtiyaç var. Bu rakamlar göz önüne alındığında kayıt altına alınamayan 205 bin ton atık yağ, Türkiye için büyük bir ka- yıp. Başka bir ifade ile Türkiye'deki atık yağın hepsinin geri kazanı- labilmesi halinde ekonomiye ortalama 410 Milyon TL katkı sağlana- cak. Ayrıca bunun yanı sıra yaklaşık olarak 150 bin ton ithal baz yağı açığı da kapatılmış olacak” diye belirtiyor. (www.geksander.org)

Öte yandan, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı atık yönetimi konusunda aksamalara son vermek için bir adım daha attı. Bakan- lık 12 yönetmelik ve 1 tebliği birleştirerek, atık yönetimi konusunda kirliliğe son vermeyi planlıyor. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Avrupa Birliği’nin atık çerçeve direktifindeki güncellemeler örnek alınarak, mevzuattaki kavramların ortak yapı altında toplanması ve sadeleştirilmesi için “Atık Yönetimi Yönetmeliği” taslağı hazırlandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belediyelerin atık su arıtma tes- nene Menge an e-Schrott ganze 8.200 Kilogramm und die Zahl li-

zenzierter AEEE-Recyclinganlagen 21. (www.cevko.org.tr)

Ökologische Santiärversorgung

Beinahe jeder Tag bringt neue Ideen zur Abfallverwertung; eini- ge davon sind höchst unkonventionell. Dies gilt insbesondere für Haushaltsabfälle. Einer dieser innovativen Ansätze betrifft die Tren- nung von Haushaltsabwässern direkt an der Quelle und ihre Wie- derverwertung im häuslichen Umfeld. Wissenschaftler haben dafür den Begriff der ökologischen Sanitärversorgung geprägt. Gegen- stand dieses Ansatzes ist der ureigenste organische Abfall des Menschen, der als Endprodukt seines Metabolismus entsteht.

Selbst dafür haben Forscher eine Recyclingmethode entwickelt. Ziel ist die Rückgewinnung von Phosphat, dessen natürliche Reserven, Prognosen zufolge, in einhundert Jahren aufgebraucht sein werden.

Grundöl aus Ölabfällen wirtschaftlicher als aus Erdöl

Die Rückgewinnung von Kraftstoff aus Ölabfällen ist ein seit langem genutzter Prozess. In einem Interview mit der Zeitung Dünya geht der Präsident des Verbandes der Recyclingunterneh- mer (GEKSANDER), Ibrahim Engin, auf die Gewinnung von Grundöl aus Ölabfällen ein. Seinen Angaben zufolge erfordert dieser Herstel- lungsweg 67% weniger Energie als die Gewinnung aus Erdöl. Aus 1,5 Kilogramm Ölabfällen könne neben Benzin, Heizöl und Teer ein Kilogramm hochwertiges Grundöl gewonnen werden. Laut Engin sind zur Herstellung der gleichen Menge an Grundöl 67 Kilogramm Rohöl erforderlich. Angesichts dessen seien die 205.000 Tonnen an

(8)

AUS DER WIRTSCHAFT > UMWELT, RECYCLING EKONOMİDEN > ÇEVRE, GERİ DÖNÜŞÜM

islerine olan desteği de sürüyor. Bakanlığın internet sitesinde 2012 yılında 159 atık su arıtma tesisinin enerji giderleri için 26 milyon 694 bin lira tutarında hibe sağladığı bildirildi. Bununla birikte 2012 yılında atık su arıtma hizmetinden nüfusun % 72’si yararlanmış oldu. Açıklamalara göre 2017'de nüfusun % 85'inin, 2023'de ise

%100’ünün bu hizmetten yararlanmasının hedeflendiği bildiriliyor.

(www.csb.gov.tr)

Meskenlere atık ayrıştırma sistemi zorunlu olacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ayrıca yönetmelikte yapılacak bir değişiklikle evsel atıkların ayrıştırılmasını sağlayacak sistemin, mes- kenlerde zorunlu hale getirileceği açıkladı. Yapılacak değişiklikle, üç ve daha katlı binalarda evsel atık ayrıştırma sistemi olacak. Sistem devreye girdiğinde çöpler; evsel atık, plastik, cam, kağıt ve bitkisel atık yağ olmak üzere beş kategoride toplanacak. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 1 litre atık yağın 1 milyon litre suyu kir- lettiğini belirterek, 2023 yılına kadar atıkların geri dönüşümünden 5 Milyar TL gelir elde etmeyi hedeflediklerini kaydediyor. Atık top- lama merkezinden ayrı toplanacak çöpler, lisanslı kuruluşlar tarafından haftada bir gün alınacak. Bu sayede isteyen bina yöne- timi apartmanın çöpünü parasal olarak değerlendirebilecek.

Türkiye’de 2012 yılı sonu itibarı ile; 706 adet ambalaj atığı top- lama ve geri dönüşüm tesisi ile yılda 2 milyar 250 milyon tonun üzerinde ambalaj atığı, 26 adet bitkisel atık yağ geri kazanım tesisi ile 100 bin ton bitkisel atık yağ işlem görürken, 38 geri kazanım ve 35 ek yakıt tesisi ile 45 bin ton madeni atık yağ toplandı. 60 bin ton atık akü, 40 bin ton ömrünü tamamlamış lastik ekonomiye dahil edilirken, 201 adet geri kazanım tesisinde 610 bin ton tehlikeli atı- ğın geri kazanımı sağlandı.

“Geri Dönüşüm Kumbarası” ile toplum teşvik edilecek

Bakanlıktan yapılan bir diğer açıklamada “Geri Dönüşüm Kumb- arası” denilen geri dönüşüm otomatları kurularak, plastik, cam şişelerin ve pillerin yüksek oranda geri dönüşüme dahil edilmesinin planlandığı bildirildi. Bu tür atıklar söz konusu kumbaralara atılınca aynı depozito gibi şişe başına insanlara para iade edileceği, böylece geri dönüşümün teşvik edilmesinin hedeflendiği bildirildi. Dünyada 100 binden fazla olan bu tür otomatlar için yerli ve yabancı şirketler ile birlikte çalışmalar sürdürülüyor. Eğer bu otomatlar yaygınlaşırsa ekonomiye büyük katkı sağlanacak. (Berna Özpınar)

nicht registrierten Ölabfällen ein großer Verlust für die Türkei. Nach seinen Berechnungen würde das Recycling aller Ölabfälle alljährlich durchschnittlich 410 Mio. TL zur Wirtschaft des Landes beigetragen.

Gleichzeitig könnte die Türkei auf den Import von etwa 150.000 Ton- nen Grundöl verzichten. (www.geksander.org)

Das Ministerium für Umwelt und Stadtentwicklung hat darüber hinaus weitere Schritte zur Beseitigung von Defiziten in der Abfall- wirtschaft unternommen. Dazu gehört die Zusammenlegung von zwölf Verordnungen und einer Durchführungsverordnung zur Ver- meidung von Konfusion beim Abfallmanagement. In einer Mitteilung des Ministeriums heißt es, man habe sich die EU-Abfallrahmenrichtli- nie zum Vorbild genommen, um die Begrifflichkeit in der Gesetzge- bung zu vereinheitlichen und zu vereinfachen. Das Ergebnis ist der Entwurf einer „Verordnung zur Abfallwirtschaft“.

Das Ministerium wird auch weiterhin die Kommunen beim Betrieb von Kläranlagen unterstützen. Auf seiner Webseite gibt das Ministeri- um bekannt, dass 2012 insgesamt 26.694.000 TL an nicht rückzahlba- ren Zuschüssen zu den Energiekosten von 159 Kläranlagen gezahlt wurden. Weiter heißt es dort, dass im gleichen Jahr 72% der Bevölke- rung an Kläranlagen angeschlossen waren. Das Planziel für 2017 sind 85%; bis zum Jahr 2023 sollen alle Einwohner des Landes angeschlos- sen sein. (www.csb.gov.tr)

Getrenntsammlung im Haushalt wird zur Pflicht

Mit einer weiteren Änderung an der bestehenden Verordnung soll zukünftig die Getrenntsammlung von Haushaltsabfällen zur Pflicht werden. Diese Neuregelung betrifft Gebäude von drei und mehr Stockwerken. Das System sieht die Trennung nach fünf Kategorien vor: Kunststoff, Glas, Papier, organisches Öl und sonstige Haushaltsab- fälle. Der zuständige Minister, Erdoğan Bayraktar, erklärte dazu, dass ein Liter Altöl eine Million Liter Wasser verunreinigt. Bis zum Jahr 2023 erwarte er aus dem Abfallrecycling Einnahmen in Höhe von fünf Milli- arden TL. Für Abfälle, die außerhalb der Müllsammelzentren anfallen, werden lizenzierte Dienstleister zuständig sein. Die Sammlung wird einmal wöchentlich erfolgen. Damit erhalten Gebäudeverwaltungen die Möglichkeit, ihren Haushaltsabfall zu Geld zu machen.

Ende 2012 gab es in der Türkei 706 Sammelanlagen für Verpa- ckungsabfälle, in denen 2,25 Mrd. Tonnen Verpackungsmüll verarbei- tet wurden, 26 Anlagen zum Recycling von organischen Ölabfällen mit einer Jahresleistung von 100.000 Tonnen sowie 38 Wiederaufberei- tungsanlagen und 35 Co-Verbrennungsanlagen für Mineralölabfälle, in denen 45.000 Tonnen anfielen. Ferner wurden 60.000 Tonnen Batte- rieabfälle und 40.000 Tonnen Altreifen wiederverwertet und 610.000 Tonnen gefährliche Abfälle in 201 Recyclinganlagen aufgearbeitet und entsorgt.

„Die Recycling-Tonne“ soll zur Getrenntsammlung anregen

Das Ministerium kündigte außerdem die Aufstellung von soge- nannten „Recycling-Tonnen“ zur Getrenntsammlung von Kunststoff, Flaschenglas und Batterien an, von denen man sich eine hohe Wie- derverwertungsrate verspricht. Die „Tonnen“ werden mit einem Me- chanismus versehen, der bei Einwurf, z.B. von Flaschen, einen Geldbe- trag auszahlt. Davon erhofft man sich einen zusätzlichen Anreiz für die Nutzung. Weltweit gibt es bereits mehr als 100.000 solcher Pfandrück- gabeautomaten. Das Ministerium arbeitet dazu mit einheimischen und ausländischen Firmen zusammen. Sollte sich dieses System in der Türkei durchsetzen, würde es einen erheblichen Beitrag zur Volkswirtschaft leisten. (Übersetzung: Dr. Uwe Fiedeldei)

FOTO: İSTOÇ

(9)
(10)

AUS DER WIRTSCHAFT > UMWELT, RECYCLING EKONOMİDEN > ÇEVRE, GERİ DÖNÜŞÜM

Abfallwirtschaft und Recycling gewinnen in der Türkei und weltweit zunehmend an Bedeutung. Arkın Korur, geschäftsführender Partner der Firma KOAŞ Danışmanlık ve Makine San. Tic. Ltd. Şti., drückt es prägnant so aus: „Wer Abfall einfach wegwirft, der wirft National- vermögen weg.“ In diesen Bereich müsse unbedingt investiert werden;

allerdings sei der Einsatz der richtigen Technologie, die weder dem Menschen noch der Umwelt schadet, noch wichtiger.

KOAŞ verfügt über langjährige Recycling- erfahrungen und fungiert als Türkei-Vertreter für Weltmarktführer aus Europa, Österreich und den Niederlanden. KOAŞs Handeln wird angeleitet von der Vision:

„Das ökologische Gleichgewicht nach dem Vorbild führender Industrieländer zu wahren, dafür zu sorgen, dass die Menschen dieses Landes in einer ihnen angemessenen sauberen und geregelten Umwelt leben kön- nen, alle erdenklichen Industrie- und städti- schen Abfälle, die bisher achtlos weggewor- fen werden, zu wertvollen Rohstoffen zu re- cyceln und dem Industriekreislauf erneut zu- zuführen, um damit eine neue und einträgli- che Einkommensquelle zu erschließen, die von der Volkswirtschaft bisher nicht beachtet wird; dazu mit führenden Fachbetrieben in

Europa zusammenzuarbeiten, um in gemeinsamen Projekten unsere natürliche Umwelt wiederherzustellen, unsere Abfälle gewinnbringend zu verwerten und das Wohlstandsniveau des Landes anzuheben.“

Mit Arkın Korur haben wir über Umwelttechnologie und die welt- weite Stellung der Türkei in der Abfallwirtschaft und beim Recycling gesprochen.

Herr Korur, wo sehen Sie die Türkei im Hinblick auf Abfallwirtschaft?

In der Türkei werden dazu große Messen, wie die REW und IWES veranstaltet. Auch das Ministerium für Umwelt und Stadtentwicklung hat sich des Themas „richtige Technologie zur richtigen Zeit“ angenom- men. Bei den EU-Beitrittsverhandlungen wurde das Kapitel „Umwelt“

eröffnet und Verordnungen zur Umwelt wurden erlassen. Das ist eine positive Entwicklung. Von den Kompostierungsanlagen, die vor 15-20 Jahren errichtet wurden, ist jedoch nur eine übrig geblieben. Es ist wichtig, die richtige Technologie ins Land zu holen, wie in den Verord- nungen zur Kraftstoffgewinnung aus Abfall, zur Abfalltrennung und zur Energiegewinnung vorgesehen. Zur Zeit liegt die Türkei in der Abfall- wirtschaft 15 Jahre hinter Europa zurück.

Auch in den USA ist das ein neues Thema. Vorschriften für die Ent- sorgung von Kühlschränken und gefährlichen Gasen gibt es nicht. Vie- les wird einfach vergraben. Zur Zeit werden in der Türkei wilde Depo- nien saniert und eine geregelte Entsorgung eingeführt. Das ist wichtig für die Kraftstoffgewinnung aus Abfall (ATY) und die Kompostierung. In Europa sind diese Systeme längst eingeführt. Bei uns beginnt es lang-

Atıkyönetimi ve geri dönüşüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de giderek önem kazanan önemli sektörlerden biri haline geldi. KOAŞ Da- nışmanlık ve Makine Sanayi Yönetici Ortağı Arkın Korur’un da dediği gibi atıkların çöpe gömülmesi, milli servetin de çöpe gömülmesi anla- mına geliyor. Bu alanda yatırım önemli, ancak çevreye ve insana zarar vermeyen teknolojiler kullanması daha da önemli.

Geri dönüşüm teknolojileri konusunda uzun yıllara dayalı bir tec- rübeye sahip olan KOAŞ Danışmanlık ve Makine San. Tic. Ltd. Şti., bu konuda dünyada lider Avrupa, Avusturya ve Hollanda firmalarının Türkiye mümes- silliğini yapıyor. KOAŞ vizyonunu şöyle özetliyor:

“Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ül- kemizin de ekolojik dengesini ön plan- da tutarak gerek insanlarımızın layık ol- dukları temiz ve düzenli bir çevrede ya- şayabilmelerine imkan tanıyan, gerek- se de şimdiye kadar değerlendirilmeyip heba edilmiş olan her türlü sanayi ve kentsel atıkların birer değerli hammad- de olarak ait oldukları sanayilere geri dönüşümlerini sağlamak ve bu sayede milli ekonomimize hesapta olmayan yeni ve büyük gelirler sağlamak ama- cıyla Avrupa'nın her biri kendi alanında lider birer kuruluş olan firma- ları ile elele vererek çevremizin islahı, atıkların bertarafı ve ekonomi- mizin refahı amacıyla önemli projeler gerçekleştirmek.”

KOAŞ Yönetici Ortağı Arkın Korur ile hem bu alandaki teknolojileri, hem de atık yönetiminde ve kazanımında Türkiye’nin ve dünyanın geldiği noktayı konuştuk.

Arkın Bey, atık yönetiminde gelinen nokta itibariyle Türkiye sizce nerede?

Türkiye’de REW ve IWES olmak üzere bu alanda büyük fuarlar gerçekleştiriliyor. Doğru teknolojileri doğru zamanda getirme konusu- nu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ele almış durumda. Avrupa Birliği müzakereleri sürecinde “Çevre” başlığının açılması ve buna paralel ha- zırlanan yönetmelikler de olumlu. Ama bundan 15-20 sene önce açı- lan kompost tesislerden bugün bir tane kaldı. Özellikle atıktan elde edilen yakıt, çöplerin ayrıştırılması ve enerji ile ilgili yönetmelikler doğ- rultusunda doğru teknolojilerin Türkiye’ye girmesi de çok önemli. An- cak şu anda Türkiye, atık yönetiminde Avrupa’nın 15 yıl gerisinde.

ABD’de de bu konuda yeni. Buzdolabı ve tehlikeli gazların alınması yönetmelikleri yok. Bir takım şeyler maalesef toprağa gömmek sure- tiyle yapılıyor. Şu anda Türkiye’de vahşi depolama belli bir süreçten sonra ortadan kaldırılacak ve düzenli depolamaya geçilecek. Bunlar, Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) dediğimiz atıkların ayrıştırılarak enerji elde eldilmesi veya kompost yapılması gibi önemli süreçler. Avrupa bu sistemleri çok iyi oturtmuş durumda. Bizde de bunlar çöpün muh - teviyatına göre yavaş yavaş olacak. Düzenli depolama Türkiye’de baş-

Recycling erfordert den Einsatz der

richtigen Technologie zur richtigen Zeit

Geri dönüşümde doğru teknolojilerin, doğru zamanda kullanılması çok önemli

FOTO: KOAŞ

Arkın Korur

Geschäftsführender Partner der Firma KOAŞ KOAŞ Yönetici Ortağı

(11)

AUS DER WIRTSCHAFT > UMWELT, RECYCLING EKONOMİDEN > ÇEVRE, GERİ DÖNÜŞÜM

JULI-AUGUSTTEMMUZ-AĞUSTOS 2013

9

sam; denn wer Abfall einfach wegwirft, der wirft Ressourcen des Lan- des, d.h. Nationalvermögen weg.

Können Sie uns an Beispielen etwas über die Größe dieses Wirtschaftsbereichs sagen?

In Istanbul gibt es ATY- und Kompostierungsanlagen. Die Lindner- ATY-Anlage in Kemerburgaz z.B. wurde neu in Betrieb genommen.

Dort werden heute 15.000 Tonnen Haushaltsabfälle verarbeitet; auf der asiatischen Seite verarbeiten wir in unseren Lindner- und Titech- Anlagen täglich 2.000 Tonnen. Allein für Istanbul liegt die Kapazität bei 25.000 Tonnen Haushaltsabfälle pro Tag.

Der Recyclingprozess selbst muss natürlich auch umwelt- freundlich sein. Was können Sie uns dazu sagen?

Hier sind mittel- und langfristig Technologieinvestitionen erforder- lich. Die Kühlmittel in Kühlschränken z.B. können heute schadlos in al- len europäischen Ländern entsorgt werden; nicht jedoch in der Türkei.

Dabei entspricht eine Kühlmittelfüllung in ihrer Wirkung 2,5 – 3 Ton- nen Kohlendioxid und ist wesentlich gefährlicher als das Treibgas in Deos. Die Arbeiten zu einer Verordnung dauern an.

Die richtige Technologie ist auch für die Wiedergewinnung von Glasabfällen wichtig. Şişecam setzt Recyclingglas ein. Wegen der fal- schen Technologie und weil bei der Sammlung von Altglas nicht auf Qualität geachtet wird, werden die Schmelzöfen beschädigt. Wir ha- ben gezeigt, dass mit optischen Trennvorrichtungen eine bessere Farbtrennung und damit ein höherer Mehrwert erzielt werden kann.

Unser Leitmotiv ist: „Was möglich ist, muss auch in der Türkei möglich sein.“ Die Stahlkonstruktionen, Förderbänder und sonstige Technologien werden bereits hier hergestellt.

Wie sehen Sie die Zukunft der Recyclingbranche?

In der Türkei wurde mit dem Recycling von Kunststoffflaschen und Fasern begonnen. Verpackungs- und Haushaltsabfälle werden be- reits verwertet. Die Entwicklung wird sich beschleunigen, denn neue Rohstoffe sind heute um ein Vielfaches teurer als recycelte. Mittelfris- tig sehe ich eine Hinwendung zum Metallrecycling und der Wiederge- winnung von Elektroschrott, wie in Europa bereits zu beobachten ist.

Darauf zu verzichten, ist schlecht für die Außenhandelsbilanz der Tür- kei; ähnlich wie im Energiebereich. Viele Firmen nutzen bereits Indus- trieabfälle, wie etwa die Zement- und Kohleindustrie. Anlagen zur Umwandlung von Haushaltsabfällen in Energie gibt es ebenfalls schon, weitere werden hinzukommen. Die Firma Titech-Tomra ist globaler Technologieführer in der Farb- und Sortentrennung. Wir haben mit Ti- teck 20 Anlagen mit etwa 60 Einheiten und mit der Firma Lindner, die bei schüsselfertigen ATY/RDF-Systemen weltweit führend ist, elf Anla- gen mit über 25 Einheiten ausgestattet. Weitere Anlagen in den Berei- chen Glas, Verpackung, Schrott und Klärschlammtrockung werden noch in diesem Jahr folgen. (Übersetzung: Dr. Uwe Fiedeldei)

ladı. Kaynaklarımız çok önemli ve atıkları çöpe gömmek, milli serveti çöpe atmak demek.

Sektörün büyüklüğü açısından bir örnekleme yapabilir miyiz?

İstanbul’dan konuşacak olursak hem kompost hem de ATY yapan tesisler var. Örneğin Kemerburgaz’daki çöplükte Lindner ATY tesisi yeni devreye girdi ve burada günde 15 bin ton evsel çöp işleniyor. Asya tara- fında da Lindner ve Titech ünitelerimizle günde 2 bin ton evsel çöp işle- yen bir tesis kuruldu. Sadece İstanbul için günde 25 bin ton evsel çöp- ten bahsedebiliriz.

Geri dönüşüm sürecinin insan ve çevre sağlığına zarar verme- den yapılması çok önemli. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Bu konuda orta veya uzun vadede yatırım yapılacak teknolojiler çok önemli. Örneğin bir buzdolabının içindeki zararlı gazlar Romanya dahil tüm Avrupa ülkelerinde doğru bir şekilde bertaraf edilirken maale- sef şu anda bizde bu şekilde yapılmıyor. Oysa bir buzdolabının içindeki tehlikeli gaz 2.500-3.000 kg. karbondiokside eşit ve deodorantların kat kat ötesinde çevreye zarar veriyor. Hem küresel ısınmayı tetikliyor, hem de ozon tabakasını deliyor. Bu konuda yönetmelik çalışmaları sürüyor.

Öte yandan cam atıklarda da doğru teknolojilerin kullanılması çok önemli. Şişecam’ın tüm tesislerinde geri dönüşümlü camlar kullanılıyor ancak doğru teknoloji kullanılmadığı ve toplama aşamasında prim veril- mediği için istenilen malzemeleri alamıyorlar ve kötü malzemeler fırın- larına zarar veriyor. Biz bunların optik ayrıştırıcılar vasıtasıyla malzeme- lerin saflıkları artırılarak ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlanacağını gösteriyoruz.

Bizim bir de “Yapılabilecek şeyler, Türkiye’de yapılsın” felsefemiz var. Bu teknolojilerin ve sistemlerin bantları, çelik konstrüksiyonları artık Türkiye’de imal ediliyor.

Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Türkiye pet ve elyaf ile geri dönüşüme başladı. Ambalaj ve evsel atık değer kazanmaya devam edecek. Plastik ve ambalaj atığı da çok hızlı bir şekilde ilerliyecek. Çünkü ekonomik olarak bakıldığında “virgin”

dediğimiz hammaddenin fiyatı geri dönüştürülmüş maddenin kat kat üzerinde. Orta vadede Avrupa’da çok önem kazanan metal, hurda ve elektronik atıkların Türkiye’de değer kazanacağını düşünüyorum. Bunlar enerji ile birlikte Türkiye’nin dış ticaret açığına olumsuz etki eden fak- törler. Çimento ve kömür gibi sektörlerde endüstiyel atık konusunda birçok şirket şu an faaliyette. Ayrıca evsel atıklardan enerji elde eden tesisler de devreye girdi ve sayıları daha da artacak. Şu anda malzeme- leri renk ve cinsine göre ayrıştırmada dünyada lider teknoloji Titech- Tomra firmasıyla Türkiye'de 60'a yakın üniteyle 20 tesiste, ATY/RDF anahtar teslim sistemlerde de yine lider teknoloji Lindner ile 25'in üze- rinde üniteyle 11 tesiste faaliyet göstermekteyiz. Bu sayılar cam, amba- laj, hurda, çamur kurutma gibi diğer faaliyet alanlarımızı da kapsayarak bu sene içerisinde daha da artacaktır. (Abbas Özpınar)

Çevrepet Konya Çimento

FOTOS: KOAŞ

(12)
(13)
(14)

SPEZIALTHEMA > TEKİRDAĞ ÖZEL KONU > KAYSERİ

Kalkınma yerelden başlar

Entwicklung beginnt auf kommunaler

Ebene

Şehiriçinde yoldan yeşil alana, altyapıdan bina yapımına kadar irili ufaklı yüzlerce yatırım çalışmamız oluyor. Ayrıca raylı sistem gibi, Anadolu Harikalar Diyarı gibi büyük yatırımlarımız devam ediyor. Bu yatırımlar için de yine onlarca firmaya iş veriyoruz, binlerce insana da iş kapısı açmış oluyoruz. Yatırım yapmasak, müteahhitler, firmalar iş alamasa piyasa daralacak, işsizlik artacak. Biz her yıl şehrin yüzlerce köşesinde yaptığımız yatırımlarla da dolaylı yoldan istihdama ve de ekonomiye katkı sağlamış oluyoruz.

Ayrıca çeşitli sektörlerin bir araya geldiği siteler oluşturuyoruz.

Otogalericiler, Matbaacılar, Sigortacılar, Odun-Kömürcüler, İnşaat Malzemecileri ve Mobilyacılar için oluşturduğumuz bu siteler sayesinde aynı işi yapan işyerleri bir araya gelmiş oluyor ve çok daha verimli iş imkanları doğuyor.

Bütün bunların yanı sıra 3 OSB ve 1 serbest bölgede yatırımcılara kolaylık sağlayacak, bölgenin cazibesini artıracak, altyapı eksikliğini giderecek her türlü çalışmaya da ortak oluyoruz.

Geleceğe Güvenle Bakıyoruz

Bütün bunlardan sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Kayseri, son yıllarda adından en çok bahsedilen şehir haline geldi.

Eskiden beri sanayi ve ticaret şehri olarak bilinen Kayseri, şimdilerde hayırseverler şehri olarak da biliniyor, Türkiye’nin en modern ve şehircilikte en başarılı kenti olarak tanınıyor. Bunların yanı sıra yetiştirdiği siyaset adamlarıyla öne çıkıyor. Şehrin tamamında pozitif bir hava yakalanmış durumda. Esnafından tüccarına, sanayicisinden yerel yöneticisine kadar bu şehirde yaşayan herkes geleceğe umutla bakıyor, arzu ve istekle işini en güzel şekilde yerine getirmeye çalışıyor. Yakalanan bu olumlu hava da şehrin çok daha iyi yerlere gelmesine vesile oluyor.

Kayseri, Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023’e şimdiden planlı, programlı, geçmişten aldığı güç ve güvenle geleceğe umutla bakan bir konumda hızla ilerliyor.

Kayseri, ortaya koyduğu bu pozitif enerjinin yansıması olarak ülkemizde olduğu kadar yurt dışında da adından bahsettiriyor.

Cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, büyükelçiler, konsoloslar, ticari ve kültürel ateşeler ve de heyetler, sürekli olarak Kayseri’ye geliyor. Yapılan çalışmaları, gelinen noktayı yerinde görüyor. Bu da bize gurur veriyor. Sosyal, kültürel ve ekonomik yönden olduğu kadar sportif yönden de ülkemizin dışa Unsere Stadtverwaltung hat hunderte kleinere und größere In-

vestitionen umgesetzt; dazu gehören Straßenbau und Grünanlagen ebenso wie Infrastruktur- und Wohnungbauvorhaben. Daneben lau- fen Großinvestitionen wie der Aufbau eines Schiennetzes und das Vergnügungs- und Erholungszentrum Anadolu Harikalar Diyarı. Diese Vorhaben bedeuten Aufträge für Dutzende Firmen und Arbeit für Tausende Menschen. Würden wir auf dieses Engagement verzichten und die Unternehmen keine anderweitigen Aufträge finden, würde der Markt darunter leiden und die Arbeitslosigkeit zunehmen. Mit den vielen Projekten, die wir alljährlich überall in der Stadt ins Leben ru- fen, tragen wir so zur Beschäftigungssicherung bei und leisten einen Beitrag zu unserer Wirtschaft.

Wir haben auch verschiedene Gewerbegebiete eingerichtet da- runter für Autohändler, für das Druckereigewerbe, für Versicherungs- firmen, für Holz- und Kohlehändler, für Lieferanten von Baumateria- lien und für Möbelhersteller. Durch die Bündelung von gleichartigen Gewerben an einer Stelle entstehen wichtige Synergieeffekte.

Darüber hinaus stehen Investoren bald drei Organisierte Industrie- gebiete und eine Freihandelszone zur Verfügung, mit denen die At- traktivität der Region weiter gefördert wird. Zugleich arbeiten wir in- tensiv daran, Defizite in der Infrastruktur zu beseitigen.

Wir blicken mit Zuversicht in die Zukunft

Dank dieser vielen Initiativen ist die Stadt Kayseri in aller Munde.

Früher war unsere Stadt als Industrie- und Handelszentrum bekannt, heute kennt man uns auch als Stadt der Philanthropen und als erfolg- reichstes Beispiel für modernen Städtebau in der Türkei. Aber auch durch kompetente Politiker, die hier groß geworden sind, hat die Stadt sich einen Namen gemacht. In Kayseri herrscht in jeder Hinsicht ein positives Klima. Kleingewerbetreibende, Händler, Industrielle, Lo- kalpolitiker, sie alle schauen mit der gleichen Zuversicht in die Zukunft und setzen sich nach Kräften für das Wohl der Stadt ein. Dieser Opti- mismus treibt uns an und führt uns zu neuen Horizonten. Bereits heute bereitet Kayseri sich nach Plan und im Vertrauen auf ihre histo- rische Kraft und Erfahrung auf den 100. Jahrestag unserer Republik im Jahr 2023 vor.

Getragen von dieser positiven Energie hat Kayseri sich nicht nur im Inland eine herausgehobene Stellung erarbeitet, die Stadt ist auch weit über die Landesgrenzen hinaus bekannt. Kayseri ist zu einem Fixpunkt im Besuchsprogramm für Staats- und Ministerpräsidenten, Botschaftern, Konsulen, Handels- und Kulturattachés und für die ver-

Mehmet Özhaseki

Oberbürgermeister von Kayseri Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı

FOTO: KAYSERİ BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI

(15)

SPEZIALTHEMA > TEKİRDAĞ ÖZEL KONU > KAYSERİ

JULI-AUGUSTTEMMUZ-AĞUSTOS 2013

13

açılan kapısı konumuna geldik. Erciyes Kış Sporları ve Turizm Merkezi Projesi ile de Turizm’de kendimize yeni bir kapı açtık.

Genel olarak özetlersek, biz Kayseri’de her alanda iyi bir ivme yakaladık. Bunu devam ettirip bize verilen ‘yıldız şehir’ unvanını ile Cumhuriyetimizin 100. Yılına ulaşacağız diye ümit ediyorum.

Mehmet Özhaseki

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı schiedensten Delegationen geworden. Die Leistungen der Stadt und

ihre Errungenschaften sind vor Ort sichtbar. Darauf sind wir stolz. Ne- ben ihrer sozialen, kulturllen und wirtschaftlichen Seite ist auch der Sportbetrieb in unserer Stadt ein Tor zur Welt geworden. Mit dem Wintersport- und Tourismuszentrum Erciyes haben wir Kayseri für den Tourismus attraktiv gemacht. Unsere Stadt liegt in jeder Hinsicht im Trend und arbeitet engagiert an der Ausschöpfung ihres Poten - tials. Wir setzen uns dafür ein, uns der Auszeichnung als „Yıldız Şehir – Star City“ bis zum 100. Jahrestag der Gründung der Republik wür- dig zu erweisen.

Mehmet Özhaseki

Oberbürgermeister von Kayseri

Kayseri, tamamlanmış modern altyapıları, cazip arsa fiyatları, ulaşım kolay- lıkları, uygun elektrik, su ve doğalgaz fiyatları, atık toplama ve arıtma tesisle- riyle toplam alanı 34 milyon metrekare olan 3 Organize Sanayi Bölgesine sahiptir ve yatırımcılara cazip yatırım imkânları sunmaktadır. 7 milyon metrekare alanı ile Tür- kiye’nin en büyük Serbest Bölgesi de yatırımcılarını beklemektedir.

Girişimcilik ruhu ve ticaret zekâsı, köklü bir ticaret ve sanayi geleneği, sürekli gelişen sanayisi, yenilikçi üre- timi, üretimde bilgi birikimi, kalifiye işgücü, üniversiteleri, teknoparkı, sanayi-üniversite işbirliği, kolay ulaşım imkânları, hazır altyapısı, genç ve dinamik nüfusu, kurulmakta olan lojistik merkezi, yatırımcılar için uygun arsa fiyatları, hammaddeye kolay erişim imkânı, Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika ülke- lerine coğrafî yakınlığı, organize sanayi ve serbest bölgeleri ile Kayseri yatırımcılara büyük fırsatlar sunmaktadır.

Günlük 16 civarındaki uçak seferi, demiryolunun organize sanayi bölgelerinin yanından geçmesi, karayolları bakımından kuzey-güney ve doğu-batı akslarının kesiştiği yerde olması Kay- seri’yi ulaşım konusunda da oldukça avantajlı kılmaktadır.

Orta Anadolu Kalkınma Ajansı özel sektör mantığıyla çalışan yeni bir kamu kurumu olup, Kayseri, Yozgat ve Sivas illerinde bulunan 3 hizmet binasında çoğu özel sektörden gelen ve birkaç yabancı dil bilen 33 çalışanı ile faaliyet göstermektedir.

Orta Anadolu Kalkınma Ajansı kurulmuş olduğu 2009 yılından Im Umland von Kayseri liegen drei vollständig

erschlossene Organisierte Industriegebiete mit einer Gesamtfläche von 34 Mio. Quadratmetern.

Sie bieten Investoren eine moderne Infrastruktur, at traktive Grundstückspreise, gute Verkehrsan - bindung, moderate Gebühren für Strom, Wasser und Erdgas sowie Abfallsammel- und Kläranlagen.

Daneben verfügt die Stadt über eine Freihandels - zone; sie ist mit sieben Mio. Quadratmetern Grundfläche die größte in der Türkei.

Kayseri ist ein Handels- und Industriezentrum mit einer langen Vergangenheit, getragen von einem unternehmerischen Geist und einem prakti- schen Verständnis für die Voraussetzungen einer erfolgreichen Wirtschaft: ständige

Weiterentwicklung, innovative Produkte, qualifizier- te Arbeitskräfte, Erfahrungen und Knowhow. Nicht zuletzt deswegen fördert die Stadt die Anlage von Technoparks und die Zusammenarbeit von Industrie und Akademia u.a. mit der Erciyes Universität Kayseri. Weitere positi- ve Faktoren sind ihre junge und dynamische Bevölkerung und ihre geographische Lage im Zentrum der Türkei mit

Verbindungen nach Europa, den Staaten des Mittleren Ostens, Zentralasiens und Nordafrikas. Das gegenwärtig im Bau befindli- che Logistikzentrum wird diesen Vorteil Kayseris weiter stärken und Versorgung der dort ansässigen Betriebe mit Rohstoffen sowie ihre Ausfuhrmöglichkeiten weiter verbessern.

Kayseri ist auf dem Luft-, Land- und Schienenweg in das Verkehrsnetzwerk des Landes integriert. Täglich 16 Flüge verbin- den die Stadt mit dem In- und Ausland. Die Eisenbahnlinie liegt in unmittelbarer Nähe zum Industriegebiet und zwei in Nord- Süd- und West-Ost-Richtung verlaufende Hauptverkehrsstraßen erschließen die Stadt in alle vier Himmelsrichtungen.

Die Entwicklungsagentur Zentralanatolien ist eine neue staat- liche Einrichtung, die die Logik der Privatwirtschaft verinnerlicht

Kayseri –

Ein attraktiver

Investitionsstandort

Kayseri yatırımcılara büyük fırsatlar

sunuyor

Dr. H. Mustafa Palancıoğlu Geschäftsführer von ORAN / ORAN Genel Sekreteri

FOTO: ORAN

(16)

SPEZIALTHEMA > TEKİRDAĞ ÖZEL KONU > KAYSERİ

bu güne stratejik sektörler olarak adlandırdığı Savunma Sanayi, Sağlık Sanayi (Tıbbi Cihazlar ve Medikal Ürünlerin İmalatı), Gıda Sanayi ve Enerji Ekipmanlarının Bölgemizde imalatına büyük önem vermektedir. Bu sektörlerdeki yatırımlar katma değeri yük- sek ve gelecek vadeden sektörler olduğu için Ajansın 2010, 2011 ve 2012 Mali Destek Programları kapsamında öncelikle desteklen- miştir. Bu sektörlere ilave olarak bölgede büyük bir potansiyeli bulunan madencilik ve doğal taş sektörü ile bölgede öne çıkan sektörlerden mobilya ve metal eşya imalatı, inşaat malzemeleri imalatı ile diğer birçok sektöre de Ajans mali desteklerini kulland- ırmıştır.

Bu mali destekler çerçevesinde cerrahi ve ortopedik implant ile lens imalatı gibi sağlık endüstrisine yönelik imalatlar; ultraso- nik kolorimetre imalatı gibi enerji ekipmanlarının imalatı, M-113 tanklarının transmisyon kapaklarının imalatı gibi savunma sanayine yönelik imalatlar, pastörize yumurta imalatı gibi gıda sanayine yönelik imalatlar Ajansımızda desteklenmiştir. Ayrıca, bölgemizin önemli yatırım alanlarından olan mobilya ve metal eşya, elektrikli ev aletleri, madencilik ve doğaltaş üretimi gibi öne çıkan sektörler Ajans mali desteklerinden yararlanmıştır.

Günümüzde hızla artan nüfus ve buna paralel olarak artan ihtiyaçlar, ulusal ve küresel bazda bazı sektörlerin stratejik konuma gelmesine sebep olmuştur. Bu sektörler arasında, özelli- kle insanların yaşamlarını güvenli ve refah içinde sürdürebilmesi için sağlık, savunma ve enerji sektörleri ön plana çıkmaktadır. Bu sektörlerin ortak özelliği, katma değerlerinin ve taleplerinin yük- sek ve sürekli olmasıdır. Bu sektörlerde yapılacak çalışmaların bölgede yenilikçilik ve Ar-Ge kültürünü daha ileri bir aşamaya taşıması beklenmektedir. Bu sektörler sadece bölge açısından değil, aynı zamanda ülke açısından da son derece önem arz etmektedir. Ajans olarak TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) Bölge Pla- nında da stratejik sektörler olarak belirlenen “Medikal Sanayi”,

“Savunma Sanayi” ile “Enerji Sektörüne yönelik İmalat Sanayi” gibi yenilikçi sektörlere yatırım yapılmasını önermekteyiz.

Dr. H. Mustafa Palancıoğlu ORAN Genel Sekreteri hat. Die Agentur hat Niederlassungen in den Provinzen Kayseri,

Yozgat und Sivas. Ihre 33 Mitarbeiter kommen in der Mehrheit aus dem Privatsektor und beherrschen mehr als eine Fremdsprache.

Seit ihrer Gründung 2009 unterstützt die Agentur als strate- gisch definierte Wirtschaftsbereiche. Dazu gehören die

Rüstungsindustrie, der Gesundheitsbereich (Herstellung medizini- scher Geräte), die Lebensmittelindustrie und der Energiebereich, spezifisch die Herstellung von Anlagen und Ausrüstungen für die Energieindustrie.

Investitionen in diese Zukunftsindustrien mit hoher Wertschöpfung wurden von der Agentur im Rahmen ihrer Förderprogramme für 2010, 2011 und 2012 prioritär unterstützt.

Weitere von der Agentur geförderte Wirtschaftsbereiche mit einem großen Potential sind der Bergbau und die Gewinnung von Natursteinen, die Möbel- und Metallverarbeitungsindustrie und die Baumaterialienindustrie.

Zu den geförderten Produkten gehören u.a. chirurgische und orthopädische Implantate und Linsen für den Gesundheitsbereich, Messinstrumente wie Ultraschallkalorimeter, Ausrüstungen für den Energiesektor, Fertigungen für die Rüstungsindustrie wie

Getriebeabdeckungen für den leichten Transportpanzer M-113 und Verfahren für die Lebensmittelindustrie wie die Herstellung pas- teurisierter Eier.

Strategische Wirtschaftsbereiche zeichnen sich durch hohe Wertschöpfung und große Nachfrage aus, die wiederum von der nationalen und internationalen Entwicklung bestimmt werden.

Investitionen in diese Bereiche tragen zur Ausbildung einer Innovations- und F&E-Kultur bei. Ihre Auswirkungen sind nicht regional begrenzt, sondern von entscheidender Bedeutung für das ganze Land. In ihrem Regionalplan TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) definiert die Agentur die Gesundheitsindustrie, die

Rüstungsindustrie und die Fertigungsindustrie für Produkte des Energiesektors als strategische Wirtschaftsbereiche und empfiehlt Investitionen in derartige Unternehmen.

Dr. H. Mustafa Palancıoğlu Geschäftsführer von ORAN

FOTOS: WWW.KAYSERIOSB.ORG

(17)

SPEZIALTHEMA > TEKİRDAĞ ÖZEL KONU > KAYSERİ

JULI-AUGUSTTEMMUZ-AĞUSTOS 2013

15

Kayseri doğalgaz

dağıtımı EWE ile emin ellerde

Erdgasverteiligung der Stadt Kayseri ist mit EWE gut aufgehoben

EnerjiPiyasası Düzenleme Kurumu’nun, ilk doğalgaz dağıtım ihalesi olma özelliğine sahip, Türkiye Doğalgaz Piyasasının önemli bir kilometre taşı ve gözbebeği olan Kayseri şehrinin doğalgaz

dağıtım, iletim ve pazarlaması; Avrupa’nın önde gelen enerji şir- ketlerinden EWE AG’nin çatısı altında Kayserigaz markasıyla yürütülüyor.

Kayserigaz, faali- yete başladığı günden bu yana tam 10 yıldır müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek ve sektörün ileriye taşın- masına katkı sağlamak adına hareket ediyor. 2.166 kilometrenin üzerinde bir şebeke büyüklüğüne ve yıllık 550 milyon

metreküp’ün üzerinde bir gaz hacmine ulaşan Kayserigaz, EWE’nin

“ileriye dönük bakış açısını” benimseyen ve Türkiye’nin en modern doğal gaz dağıtım şebekelerinden birine sahip bir şirkettir.

351.000 BBS abone sayısına sahip ve 331.000 BBS’i geçen gaz kullanıcısına hizmet veren Kayserigaz, doğalgaz dağıtım ve pazar- lama sektöründe, genç ve dinamik yapısı ile örnek bir şirket.

Kayserigaz, hedefleri gerçeğe dönüştüren yönetim ekibi ve çalışan- larıyla farklı başarı öykülerine imza atarak ve Almanya’nın önemli şirketlerinden EWE grubunun uluslararası tecrübesini, süreçlerine entegre ederek Kayseri’ye hizmet ediyor.

Kayserigaz, Alman ve Türk Ortak Yönetiminin Güzel Bir Örneğidir

Kayserigaz Genel Müdürü Hasan Yasir Bora, “Kayseri doğalgaz dağıtımı, Alman Enerji devi EWE güvencesiyle sağlanıyor. Alman- ya’daki 80 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’de 1 milyondan fazla bireysel ve endüstriyel müşterisine enerji sağlayan EWE’nin çatısı altında yer almak, büyük bir ayrıcalık. Güvenilir, yenilikçi ve müş- teri odaklı hizmet anlayışıyla sektörde uzun vadeli bir oyuncu olmayı hedefleyen şirketler grubu EWE’nin iştirakı olmanın farkını hissederek; Kayseri için katma değer sağlayan projeler üretmeye gayret ettik ve başarı hikâyelerimize sürekli yenilerini ekledik. Kay- serigaz, enerji sektöründe yer aldığı 10 yıl boyunca göstermiş olduğu operasyonel başarıları ile rol model bir şirket oldu” dedi.

Bora, “EWE’nin girişimci ruhu ve sorumlu bakış açısını hayata geçirerek; Kayseri’den aldığımızla yine Kayseri halkının ihtiyaçları doğrultusunda yatırım yapıyoruz. Toplamda 224 kilometre çelik hat, 1.419 kilometre PE hat, 516 kilometre servis hattı, 30 bin 472 adet servis kutusu, şehrin çeşitli noktalarında yüksek basınçlı doğalgazın basıncını düşürerek şehir kullanımına uyumlu hale geti- ren 72 adet bölge regülâtörü, 2 adet RMS A istasyonu bulunan bir doğalgaz şebekesiyle Kayseri halkına doğalgaz dağıtım ve pazar- lama hizmetini sunduk ve sunmaya da devam ediyoruz. EWE güvencesini ve müşteri odaklı çalışma anlayışını Kayseriliye de his- settirerek Kayseri’nin mücavir alan sınırlarının tamamını doğalgaz ağlarıyla donattık.” diye konuştu. (Kayserigaz)

Als wichtiger Meilenstein des türkischen Erdgasmarktes und gleich- zeitig ihr Vorzeigeprojekt, das gleichzeitig die erste Erdgasverteilungsaus- schreibung des Aufsichtsamtes für Energiemärkte ist, wird Erdgasvertei- lung, -transport und -vermarktung der Stadt Kayseri unter dem Dach ei- nes der leitenden europäischen Energiefirmen EWE AG, durch Kayserigaz durchgeführt.

Schon seit ihren Anfängen vor zehn Jahren sieht Kayserigaz es als ihre Hauptaufgabe, ihren Kunden die bestmögliche Dienstleistung zu bie- ten und einen Beitrag zur Entwicklung der Branche zu leisten. Mit einer Länge von über 2.166 Kilometern und einem jährlichen Liefervolumen von 550 Millionen Kubikmetern, besitzt Kayserigaz eines der modernsten Gasverteilungsnetzwerke der Türkei, die sie mit dem Motto von EWE

„Energie für Morgen“ betreibt.

Mit einer Kundenzahl von 351.000 BBS und Einzelverbraucher in Höhe von über 331.000 BBS, ist Kayserigaz mit ihrer jungen und dynamischen Struktur in der Erdgasverteilungs- und Erdgasvertriebsbranche ein Vor- bild. Kayserigaz verfügt über Verwaltung und Mitarbeiter, die Ziele in Realität umsetzen können, und Erfolgsgeschichten verwirklichen. Mit der internationalen Erfahrung, die der deutsche Energiekonzern EWE besitzt, wird die Firma weiterhin im Dienste von Kayseri sein.

Kayserigaz als gutes Beispiel für deutsch-türkische Co-Verwaltung

CEO der Kayserigaz Hasan Yasir Bora erklärt die Arbeit der Firma mit folgenden Worten: „Die Erdgasverteilung der Stadt Kayseri wird unter der Versorgungssicherheit der EWE durchgeführt. Es ist ein großes Privileg, sich unter dem Dach des deutschen Energieriesen EWE zu befinden, der im lokalen Markt auf eine 80jährige Erfahrung zurückblicken kann und mit dieser, über eine Million individuelle und industrielle Kunden in der Türkei beliefert. Mit der Sonderstellung die Tochtergesellschaft des EWE- Konzerns zu sein, das mit einer zuverlässigen, innovativen und kundenori- entierten Dienstleistung ein langatmiger Spieler auf dem Energiemarkt ist, haben wir uns immer bemüht, Projekte zu entwickeln, die einen Mehr- wert für Kayseri bringen und haben eine Erfolgsgeschichte nach der an- deren geschrieben. Als Tochtergesellschaft des EWE Konzerns genießt Kayserigaz ein besonderes Privileg; mit diesem haben wir uns immer be- müht, für die Stadt Kayseri Projekte mit einem Mehrwert zu verwirkli- chen. Dadurch wurde es uns möglich, unseren Erfolgen immer neue hin- zuzufügen. Kayserigaz hielt mit ihren Betriebserfolgen in den zehn Jahren, die sie in der Energiebranche zurückgelegt hat, eine Vorbildfunktion inne.“

Bora betont weiterhin: “Wir investieren in die Bedürfnisse von Kayse- ri, indem wir mit dem Unternehmergeist der EWE und ihrer verantwor- tungsvollen Perspektive handeln. Mit einem Netzwerk von insgesamt 224 Kilometern Stahl- und 1.419 Kilometern PE-Leitungen, 516 Kilome- tern Dienstleitungen, 30.472 Verteilerboxen, 72 Reglern in verschiedenen Teilen der Stadt, die den Hochdruck in den Hauptleitungen auf Ver- brauchsniveau senken und zwei RMS A Stationen, beliefern wir die Ein- wohner von Kayseri mit Erdgas und werden Erdgasvertrieb und -ver- marktung auch in der Zukunft als unsere Verantwortung wahrnehmen.

Damit die Einwohner von Kayseri die Versorgungssicherheit und das kundenorientierte Arbeitsprinzip der EWE genießen können, haben wir das gesamte Wohnungsgebiet von Kayseri mit Erdgasleitungen ausge- stattet.“ (Kayserigaz)

Yasir Bora

(18)

AUS DER WIRTSCHAFT > UMWELTSCHUTZ UND STROMERZEUGUNG EKONOMİDEN > ÇEVRE KORUMA VE ELEKTRİK ÜRETİMİ

Steigendes Interesse der Investoren und Kommunen an Projekten.

Yatırımcıların ve belediyelerin yeni projelere yöne- lik ilgisi artıyor.

Türkische Kommunen und private Investoren zeigen ein stei- gendes Interesse an Projekten zur Energiegewinnung aus Abfällen.

Im Rahmen der Anstrengungen, die hohe Abhängigkeit des Landes von importierten Energieträgern nachhaltig abzubauen, soll auch die Elektrizitätserzeugung durch die Verwertung von Abfällen einen Bei- trag zu mehr Unabhängigkeit im Energiesektor leisten. In mehreren Städten befinden sich neue Anlagen im Aufbau und in der Planung.

Es besteht in diesem Bereich ein erhebliches Investitionspotenzial.

Mit dem Ziel, die hohe Importabhängigkeit des Landes bei der Versorgung mit Energieträgern abzubauen und die Devisenbilanz zu entlasten, setzt die Energiepolitik der türkischen Regierung in ho- hem Maße auf erneuerbare und alternative Energiequellen. Die Elek- trizitätsgewinnung aus Abfällen ist eine dieser alternativen Quellen, die sich bei Firmen der Energiewirtschaft zunehmender Aufmerk- samkeit erfreut. Dieser Bereich steht in der Türkei noch in den An- fängen seiner Entwicklung, besitzt jedoch ein erhebliches Wachs- tumspotenzial. Das täglich anfallende Müllvolumen in der Türkei

Türkiye’deyerel yönetimlerin ve özel sektör yatırımcıları- nın katı atıklardan enerji üretilmesine yönelik projelere ilgisi gi- derek artıyor. Ülkenin ithal enerji kaynaklarına olan bağımlılığını sürdürülebilir şekilde azaltabilmek amacıyla yapılan çalışmalar çerçevesinde, katı atıklardan elektrik üretiminin de enerji sektö- rüne önemli katkı sağlaması bekleniyor. Birçok şehirde halen yeni tesis yapımları ve planlama çalışmaları başlatılmış bulunu- yor. Bu alanda ciddi bir yatırım potansiyeli görülüyor.

Türkiye’nin enerji gereksinimindeki yüksek ithalat bağımlılı- ğını azaltmak ve ödemeler dengesinin yükünü hafifletmek ama- cıyla Türk hükümetinin enerji politikasında ağırlıklı olarak yeni- lenebilir ve alternatif enerji kaynaklarına öncelik veriliyor. Katı atıklardan elektrik üretilmesi de enerji sektöründe faaliyet gös- termekte olan firmaların giderek daha fazla ilgi duymaya başla- dıkları alternatif enerji kaynakları arasında yer alıyor. Bu sektör Türkiye’de halen yeterince gelişmemiş olmakla beraber, çok ciddi bir büyüme potansiyeli içeriyor. Türkiye’de ortaya çıkan

Türkiye atıklardan daha fazla elektrik üretmeyi hedefliyor Türkei will mehr

Elektrizität aus

Abfällen gewinnen

FOTO: DREAMSTIME

Nach Fertigstellung dieser Vorhaben wird die Zahl der Energieproduktionseinheiten aus Müll auf 78 und die Gesamtkapazität auf 203 MW steigen.

Katıatık enerji üretim tesislerinin sayısı 78’e ve toplam kapasite de 203 MW’a yükselmiş olacak.

(19)

wird auf rund 70.000 t ge- schätzt. Bisher werden davon nur circa 40.000 t eingesam- melt und stehen für eine Ver- wertung zur Verfügung. Fach- leute gehen davon aus, dass aus den bereitstehenden Müll- beständen eine Stromerzeu- gungskapazität von etwa 500 bis 600 MW aufgebaut werden kann.

Bisher wurden in der Türkei nach Angaben der für die Lizen- zierung zuständigen Regulie- rungsbehörde für den Energie- markt EPDK (Enerji Piyasası Dü- zenleme Kurumu) in diesem Bereich 22 Projekte in elf Pro- vinzen mit einer Stromerzeu- gungskapazität von insgesamt 80 MW zum Abschluss ge- bracht und in Betrieb genom- men. Darüber hinaus befinden sich weitere Projekte zur Elek- trizitätsgewinnung aus Abfällen mit einer Gesamtkapazität von 123 MW in der Durchführung.

Bei einem Großteil dieser Anla- gen wurden die Bauarbeiten in- zwischen zu 70% bis 80% abge- schlossen. Nach Fertigstellung dieser Vorhaben wird die Zahl der Energieproduktionseinhei- ten aus Müll auf 78 und die Ge- samtkapazität auf 203 MW stei- gen.

Lizenzen für die Elektrizi- tätsproduktion aus Müll wur- den ab 2006 erteilt. Wegen des anfänglich noch geringen Inte- resses hielten sich die Lizenz- vergaben zunächst in über- schaubaren Grenzen. Erst ab 2011 gab der Markt deutliche Belebungszeichen, als acht Li- zenzen vergeben wurden. Die- se Zahl erhöhte sich 2012 auf zwölf. Die Gesamtzahl der ge- nehmigten Projekte in der Elek- trizitätsproduktion aus Abfällen per Ende April 2013 belief sich laut EPDK auf 35 mit einer Ka- pazität von 96,7 MW. Vertreter der Energiebranche rechnen für 2013 und die bevorstehenden Jahre mit einem weiter steigen- den Interesse der Investoren.

Vor allem für Städte und Kom- munen erscheinen solche Pro-

günlük atık miktarı 70.000 ton olarak tahmin ediliyor. Halen bunun sadece yaklaşık 40.000 tonluk bölümü toplanarak, geri dönüşüm işlemlerine ak- tarılmaya hazır bulunuyor. Uz- manlar mevcut atık miktarla- rından 500 ila 600 MW elektrik üretilebileceğini tah- min ediyorlar.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) verilerine göre bu alanda halen 11 ilde top- lam 80 MW elektrik üretim kapasitesine sahip 22 tesis ta- mamlanarak işletmeye açıl- mış bulunuyor. Ayrıca katı atıklardan enerji üretecek ve toplam 123 MW kapasiteye sahip başka projeler de uygu- lama aşamasında yer alıyor.

Bu tesislerin büyük bölü- münde yapım çalışmalarının yüzde 70 ila 80’inin tamam- landığı belirtiliyor. Bunlarla birlikte katı atık enerji üretim tesislerinin sayısı 78’e ve top- lam kapasite de 203 MW’a yükselmiş olacak.

Katı atıklardan enerji üre- tecek tesisler için ilk kez 2006 yılından itibaren lisans veril- meye başlandı. Başlangıçta yoğun ilgi gösterilmemiş ol- ması dolayısıyla verilen lisans miktarı belirli sınırlar içinde kaldı. Ancak 2011 yılından iti- baren piyasada belirgin bir canlanma yaşanarak, verilen lisans sayısı sekize yükseldi.

Bu rakam 2012 yılında 12’ ye ulaştı. Yine EPDK tarafından verilen bilgiye göre, katı atık enerji üretim tesisleri için ve- rilen lisans sayısı 2013 Nisan sonu itibariyle 35’e , toplam kapasite ise 96.7 MW’ a yük- seldi. Enerji sektörü temsilci- leri 2013 içinde ve önümüz- deki yıllarda yatırımcıların bu alana daha yoğun ilgi göstere- ceklerini tahmin ediyorlar.

Özellikle kent belediyeleri ve yerel yönetimler -gerek atık- ların imhasına gerekse enerji üretimine ortak çözüm sağla- nacağı için - bu tür projelere sıcak bakıyorlar. Orta Anadolu bölgesinde bulunan Malatya

(20)

AUS DER WIRTSCHAFT > UMWELT, RECYCLING EKONOMİDEN > ÇEVRE, GERİ DÖNÜŞÜM

ili Belediye Başkanı Ahmet Çakır 2013 Nisan ayı sonunda yaptığı açıklamada katı atıklardan günde 24.000 kW elektrik enerjisi

üretecek bir tesisin inşa edileceğini ve böy- lelikle 4.500 abonenin elektrik gereksinimi- nin karşılacağını belirtti.

Türkiye’nin kuzeybatı kesiminde yer alan sanayi kenti Bursa’da Mayıs 2013’ de Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla elek- trik üretiminde kullanılmak üzere sıvı atık- lardan saatte 5.400 santimetreküp metan- gaz üretecek 9.8 MW (7x1.4 MW) kapasiteli bir tesis hizmete açıldı. Bu tesisten 47.000 konut yararlanacak. ITC Bursa Enerji Üretim Sanayi AŞ ve Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen proje BOT (Yap-İşlet-Devret) modeline uygun ola- rak işletilecek. Üretilen elektrik enerjisi Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) üzerinden tüketicilere aktarılacak. Biyokütleden elde edilen elektrik enerjisinin şebekeye aktarım bedeli Türkiye’de esasen kilovatsaat başına 13.3 cent düzeyinde bulunuyor. An- cak santralin yapımında yerli makine ve aksam kullanılması ha- linde bu bedel azami 5.6 cente kadar yükselebiliyor.

Atıklardan enerji üretilmesine yönelik yatırımlar bugüne ka- dar birkaç belirli il ve firma üzerinde yoğunlaşmış bulunuyor.

Halen en büyük yatırımcı olan ITC-KA firması resmi rakamlara göre toplam kapasitesi 36.6 MW olan 22 üretim birimine (jene- ratör) sahip bulunuyor. Türk işadamı Ali Kantur ve Amerikan ITC

şirketinin ortak girişimi olan firma bugüne kadar 50 milyon do- lar dolayında yatırım gerçekleştirdi. ITC-KA firmasının yatırımları ağırlıklı olarak Ankara ve civarında yoğunlaşıyor. Bursa, Konya ve Adana ise diğer yatırım bölgelerini oluşturuyor. İddialı hedef- leri bulunan firma, Ali Kantur tarafından verilen bilgiye göre , önümüzdeki yıllarda 250 milyon dolar tutarında yeni yatırımlar gerçekleştirmeyi planlıyor.

Bu sektörde önemli yatırımları olan bir diğer firma Ortadoğu Enerji ise ağırlıklı olarak İstanbul ve çevresinde faaliyet gösteri- yor. Şirket İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte kentin Av- rupa ve Asya yakalarında atık değerlendirme tesisleri işletiyor ve toplam 178.000 konuta elektrik enerjisi temin ediyor. Ya- bancı yatırımcı olarak ise Güney Koreli CEV Grubu (Clean Energy&Vehicles) kardeş kuruluşu CEV Enerji aracılığıyla Gazian- tep (Güneydoğu Anadolu) ve Bolu’da (Kuzeybatı Anadolu) giri- şimlerde bulunuyor. Şirketin tesislerinde elektrik üretiminde kullanılmak üzere biyogaz/metan gazı elde ediliyor. İstanbul’da küçük bir tesis işleten Ekolojik Enerji ise İstanbul’un batısında Çorlu’da yeni bir projeye başlamayı planlıyor. AREL Enerji firması da kapasitesini artırmak amacıyla yeni projeler yürütüyor. Ma- navgat’ta (Güney Anadolu) yapımı planlanan yeni tesisle şirketin toplam kapasitesi 5 MW’ a ulaşacak. (Tercüme: Süheyla Ababay) Necip C. Bağoğlu

Germany Trade & Invest, Istanbul www.gtai.de

jekte besonders attraktiv, zumal Probleme der Müllentsorgung und Energiegewinnung gleichzeitig angegangen werden können. Ende April 2013 kündigte der Bürgermeister der zentralanatolischen Stadt Malatya, Ahmet Çakır, den Bau einer Kraftanlage an, in der aus Abfällen 24.000 kW Elektrizität pro Tag gewonnen wer- den sollen. Damit soll der Bedarf von 4.500 Stromkunden ge- deckt werden.

Im Mai 2013 wurde in der nordwestlichen Industriestadt Bur- sa im Beisein von Energieminister Taner Yıldız eine Kraftanlage mit einer Kapazität von 9,8 MW (7 x 1,4 MW) für die Produktion von 5.400 cbm Methangas pro Stunde aus flüssigen Abfällen für die Elektrizitätsproduktion in Betrieb genommen. Davon profitie- ren 47.000 private Haushalte. Das Kraftwerk ist ein Gemein- schaftsprojekt der Firma ITC Bursa Enerji Üretim Sanayi A.Ş. und der Stadt Bursa. Die Anlage wird vom genannten Unternehmen nach dem BOT-Modell (Build-Operate-Transfer) betrieben. Der produzierte Strom wird über den staatlichen Netzbetreiber TEIAŞ (Türkiye Elektrik Iletim A.Ş.) an die Verbraucher geleitet. Die Einspei- se-Vergütung für die aus Biomasse gewonnene Elektrizität beträgt in der Türkei grundsätzlich 13,3 US-Cent/kWh. Im Falle des Einsatzes von lokal hergestellten Kraftwerkskomponenten kann diese Vergü- tung maximal um 5,6 US-Cent/kWh erhöht werden.

Die Investitionen im Bereich der Energieerzeugung aus Abfällen konzentrieren sich bislang auf einige wenige Unternehmen und Pro- vinzen. Größter Investor ist die Firma ITC-KA, die nach offiziellen Zah- len über 22 Produktionseinheiten (Generatoren) mit einer Gesamtka- pazität von 36,6 MW verfügt. Die Firma, ein Gemeinschaftsunterneh-

men des türkischen Geschäftsmannes Ali Kantur und der US-ameri- kanischen ITC, hat nach eigenen Angaben bisher rund 50 Mio. US$ in- vestiert. Die Investitionen von ITC-KA konzentrieren sich auf die Regi- on von Ankara. Weitere Standorte sind Bursa, Konya und Adana. Das Unternehmen verfolgt ehrgeizige Ziele. Nach den Worten von Kantur sollen in den kommenden Jahren weitere Investitionen von 250 Mio.

$ verwirklicht werden.

Ein weiterer wichtiger Investor ist das Unternehmen Ortadoğu Enerji, das hauptsächlich im Gebiet von Istanbul engagiert ist. Die Ge- sellschaft betreibt gemeinsam mit der Stadt Istanbul sowohl im eu- ropäischen wie auch asiatischen Teil der Metropole Kraftanlagen mit Müllverwertung, deren Strom an insgesamt 178.000 Wohnungen ge- liefert wird. Als ausländischer Investor ist die südkoreanische CEV- Gruppe (Clean Energy & Vehicles) über ihre Tochterfirma CEV Enerji in den türkischen Provinzen Gaziantep (Südostanatolien) und Bolu (Nordwesttürkei) engagiert. Hier wird aus Abfällen Biogas/Methangas für die Stromerzeugung gewonnen. Das Unternehmen Ekolojik Enerji, das in Istanbul eine kleine Anlage betreibt, will in Çorlu, westlich von Istanbul, ein weiteres Projekt in Angriff nehmen. Auch das Unterneh- men AREL Enerji verfolgt Projekte zum Ausbau seiner Kapazitäten.

Mit der geplanten neuen Anlage in Manavgat (Südtürkei) wird die Ge- samtkapazität des Unternehmens 5 MW erreichen.

Necip C. Bağoğlu

Germany Trade & Invest, Istanbul www.gtai.de

FOTO: DREAMSTIME

Bisher wurden in der Türkei nach Angaben der für die Lizenzie- rung zuständigen Regulierungsbehörde für den Energiemarkt EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) in diesem Bereich 22 Projekte in elf Provinzen mit einer Stromerzeugungskapazität von insgesamt 80 MW zum Abschluss gebracht und in Betrieb genommen.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) verilerine göre bu alanda halen 11 ilde toplam 80 MW elektrik üretim kapasi- tesine sahip 22 tesis tamamlanarak işletmeye açılmış bulunu- yor.

(21)

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca düzenlenen İşletme Kayıt veya Onay Belgesine sahip işletmeciler tarafından üretilmesi. b) Tamamen Türkiye’de

Premium Üyelik sayesinde logonuz 12 ay boyunca şirket web site- nize doğrudan bağlanan bir linkle TD-IHK web sitesinde görünür olarak yer

Müteşebbis Teşekkülü Dış Paydaş Stratejik Ortak Birlikte Çalış Zile Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü Dış Paydaş Stratejik Ortak Birlikte Çalış Tokat Ticaret

Ankete katılan üyelerin, işletmeleri ile ilgili sorunları ve sorunlar ile ilgili çözüm yollarını, Bafra Ticaret Ve Sanayi Odasına iletme yöntemlerinin sayısal

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Mustafa Gökhan Alkan ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Toktay Hakkari Çukurca'da şehit olan Muhammet

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı M.Gökhan Alkan, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Toktay, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Törene, Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcısı İsmail Altındağ, Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Geçin, BODTO Meclis Başkanı İlhan Ersan, BODTO Yönetim

20 Ağustos Çarşamba Günü FTSO Binasına gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Genel Müdürü Osman İyimaya, Daire Başkanı Ali Özkır,