• Sonuç bulunamadı

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ö

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ö"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güler Ekmekçi, Türkiye'deki endemik türlerin yurtdışına çıkarılması konusunda hiç bir ciddi yasal düzenleme olmadığını belirtti.

Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güler Ekmekçi, Birleşmiş Milletler 2010 uluslararası Biyoçeşitlilik Yılı etkinlikleri kapsamında ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen ''Biyoçeşitlilik 2010: Tüm çeşitliliğiyle Yaşam konferansında, Biyoçeşitlilik Açısından Balıklar ve Türkiye'de İçsu Balıklarını Tehdit Eden Unsurlar'' başlıklı bir sunum yaptı.

Balıkların dünyada yaşayan 55 bin tür canlının yarısından fazlasını oluşturduğunu belirten Ekmekçi, bunların yüzde 58'inin denizlerde, yüzde 42'sinin tatlı sularda yaşadığını söyledi.

Deniz balıklarının yüzde 78'inin 200 metreden daha az derinlikte yaşadığına dikkati çeken Ekmekçi, bu durumun gözardı edilerek kıyıların doldurulmasının denizdeki canlı yaşamını tehdit eden ciddi unsurlardan olduğunu belirtti. Türkiye'deki balıkların diğer canlı türlerinde olduğu gibi zengin bir çeşitlilik taşıdığını ifade eden Ekmekçi, tüm Avrupa'da 500 tür tatlı su balığı bulunurken, sadece Anadolu'da 300 türün barındığını dile getirdi. Bu türlerden 70'inin endemik olduğunu vurgulayan Ekmekçi,

''Geçmişten bugüne Anadolu'nun sahip olduğu coğrafik ve topografik özellikler bu zenginliğe olanak tanıdı. Anadolu'da bugün ova bulunan yerlerde önceleri göl ve iç denizler yer alıyordu. Anadolu bir refüj alanıydı, tehdit altındaki türler buraya sığınıyordu'' dedi.

Ekmekçi, Türkiye'deki balık türlerinin önemli kısmının tehdit altında olduğunu belirterek, ''Anadolu'nun canlı türleri bakımından taşıdığı zenginlikte emeğimiz yok ama korumak için büyük çaba sarf etmeliyiz. Özellikle endemik türlerin yurt dışına çıkarılması konusunda hiçbir ciddi yasal düzenleme yok. Türkiye çok özgür bir ülke, kimseye sormadan istediğiniz balığı istediğiniz yere götürebilirsiniz'' şeklinde konuştu.

İstilacı türler

Endemik ve diğer türleri tehdit eden bir diğer unsurun da ''istilacı yabancı türler'' olduğunu anlatan Ekmekçi,

Türkiye'de 13 istilacı tür bulunduğunu söyledi. Ekmekçi, istilacı türlerin sadece balıklara değil, pek çok canlıya ciddi zararlar verdiğini belirterek, ''Dünya istilacı türlerin yarattığı tehlikeyi anladı, inşallah Türkiye de anlayacak'' dedi. İstilacı türlerin, en fazla Trakya'daki akarsulardan geldiği bilgisini veren Ekmekçi, balıkçıların bilinçsizliği, baraj yapılan yerlerdeki yanlış balıklandırma politikaları nedeniyle yayıldığını kaydetti.

İklim değişikliği, su kalitesi, düzensiz ve aşırı avcılık ile kirliliğin, türleri tehdit eden diğer unsurlar olduğunun altını çizen Ekmekçi, halkın bilinçlenmesinin de büyük önem taşıdığını söyledi. Güler Ekmekçi, ''İnsanımız Ankara'da lavaboya döktüğü kızartma yağının Adapazarı'ndaki balığı etkileyeceğini bilmeli'' diye konuştu.

ODTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meral Kence de türlerin azalmasındaki en önemli unsur olarak insan nüfusunun artmasını gösterdi. 1850'de 1 milyar olan dünya nüfusunun bugün 6,5 milyara ulaştığını, 2050 yılı için 10 milyar nüfus öngörüldüğünü belirten Kence, ''Türler, insan etkisiyle, doğal nedenlerden bin kat daha hızlı yok olmaya başladı'' dedi.

Türkiye'de canlı çeşitliliğinin mutluluk verici düzeyde olduğunu anlatan Kence, buna karşın küresel ısınma, çevre kirliliği, aşırı avcılık ve doğaya karşı bilinçsiz tutumun bu çeşitliliği tehdit ettiğini dile getirdi.

Bakanlıklar ve yönetici düzeyinde olanların alınacak önlemler konusunda sorumluluk üstlenmeleri gerektiğini ifade eden Kence, bu konuda eğitim ihtiyacı bulunduğunu, üniversitelerle işbirliği yapılarak bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini kaydetti.

(2)

Referanslar

Benzer Belgeler

Genital herpes simplex virus tip 2 infeksiyonlarının tanısında hücre kültürü ve Real-time PCR yöntemlerinin karşılaştırılması, İstanbul

Derse hazırlık aşamasında, öğrenciler ders kaynaklarından her haftanın konusunu derse gelmeden önce inceleyerek geleceklerdir. Haftalık ders konuları ile ilgili

The Effects o f so me Heavy Metals (Cd, Ni, Pb and Z n) o n Mineral Nutrient Status o f Hygro phila The Effects o f so me Heavy Metals (Cd, Ni, Pb and Z n) o n Mineral Nutrient Status

aydaki boya göre ağırlık z skoru değerleri ile normal vücut ağırlığına sahip annelerin anne sü- tündeki leptin ile negatif (r=-0,857; p=0,014), obez annelerin anne

Assyriella escheriana MOUSSON 1874 VE Assyriella guttata OLIVIER 1804 GASTROPODA PULMONATA nın Sindirim Sistemlerinin Karşılaştırmalı Anatomi ve Histolojisi. Assyriella

Tablo 2'de de görüldüğü gibi misel gelişim süresi açısından, katkı maddesinin farklı doz- ları ile kontrol grubu arasında fark saptanmazken, katkı maddesi olarak

Bölümde Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak 8 Aralık 2000 tarihinde tezli yüksek lisans, 15 Ağustos 2005 tarihinde doktora ve 5

L innaeus, 1758 and Carassius gibelio (Blo ch, 1782) in Sarıyar D am L ake L innaeus, 1758 and Carassius gibelio (Blo ch, 1782) in Sarıyar D am L ake BAŞKURT S., AKSU S., ŞAHİN