11. HAFTA
DO ĞRU VE ETKİLİ YAZIM
1. DO ĞRU VE ETKİLİ YAZIM
1.1. Güzel Yazı Yazmanın Şartları 1.1.1. Gözlem
1.1.2. Düşünmek 1.1.3. Okumak
1.1.4. Zengin Bir Dil
1.1.5. Duygu ve Hayaller 1.1.6. Özgünlük Orijinalite 1.1.7. Konu
1.1.8. Anlatım (Üslup)
1.1.8.1. Anlatım Çeşitleri
1.1.9. Açıklama
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Yazı yazmak; fikir ve düşünceleri, duyguları, istekleri sistemli bir şekilde anlatmaya
çalışmaktır. Kelimelerle bir dünyanın kurulması, mükemmelin yaratılması sanatıdır.
Yazının malzemesi dildir. Kendi dilini tüm incelikleriyle bilmek, iyi kullanmak, iyi ve doğru düşünebilme, duyabilme,
gözlemleme ve bol okuma da başarılı yazı
yazabilmenin başlıca şartlarındandır.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Batı dillerinden alınan “kompozisyon”
kelimesi çeşitli şeylerin düzenli olarak bir araya getirilmesi anlamını taşır ve resimde, müzikte, mimaride ve edebiyatta kullanılır.
Kullanış sahalarına baktı ğımızda malzemeden çok, onların düzenli olarak bir araya getirilişi önemlidir.
Tabiat ile hayat insano ğlunun şekil vererek güzel ve faydalı eserler oluşturabilece ği
büyük bir malzeme deposudur. Sanatçının
do ğaya ilave ettiği şey ise yeni bir düzendir.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Aslında her insan duyar, düşünür ve etrafında olanları fark eder. Ancak bunlar bizde karmakarışık olarak
bulunur. Sonradan konuşur ve yazarken bunları tanzim edilmiş muntazam bir hâle sokarak ifade eder. İşte ilim kâinatın nizamını keşfe çalışır. Emil Zola’nın dedi ği gibi
“Ancak yazıya geçmiş düşüncenin de ğeri vardır, geri kalanlar boş çırpınmalardan, rüzgârın alıp götürdü ğü bir saatlik hayallerden başka bir şey de ğildir”.
Yine Steal’in “Yazmak sanatı; hür bir devletin kudret kaynaklarından biri olabilir” ve Amiel Souche’nin
“Yazmak sanatı, hayatı incelemekle kazanılır”
sözlerinde yazının insanların ve toplumların
hayatındaki etkisini, önemini ve vazgeçilmezli ğini
görmekteyiz.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
1. Gözlem
Hayatı, olayları, gerçekleri anlamak için onları incelemek, dikkatlice
bakmak gerekir. Bakmak, bilinçli bir iştir. Dikkatli bir bakışla yeni
dünyalar keşfeder; doğayı, insanları tanır; onların ortak yönlerini
buluruz. Goethe “Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her
düşünce bağlantı ve ilişki doğurur” der. Kendimizi tanımak da dış
dünyayı tanımak kadar önemlidir. İnsanları iç dünyalarıyla tanımak,
tahlil edebilmek için hareket noktamız kendi iç dünyamız olmalıdır. Bu
da bir iç gözlem gerektirir. Neticesinde gözlemin bize kazandırdıkları
sonsuzdur.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Düşünmek
Gözlemden sonra zihnimizin olumlu çalışma pozisyonuna girmesi düşünme ile gerçekleşir.
Düşünebilmek insanın en üstün niteliklerinden biridir. “Düşünüyorum o hâlde varım” sözü bunun en güzel ifadesidir.
Dikson “Güzel yazı yazmak, iyi düşünmek demektir” sözüyle bunu doğrulamaktadır.
Düşünce genel olarak aklın kapsadığı alanları gösterir. A. Hamdi Tanpınar “İnsan düşüncesi zaman ve mekânın yaratıcısıdır” diyerek tüm gelişmelerin hareket noktasının düşünce olduğunu belirtir. Andre Gide de duygunun bile ancak düşünceyle var olduğunu belirterek: “Biz ancak nesnelerle düşünürüz. Onun için bireysel düşünüş diye isimlendirilen iç yaşayış dış dünya ile bağlantılı bir görüş biçimini ve dışarıya açılmış pencereleri gerektirir. Ancak böyle bir özdeyiş yardımıyla anılar uyanır, duygular filiz verir” ifadesini kullanmıştır.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Düşünmeyi Öğrenmek
Her insanda çevresini algılamak konusunda bir merak duygusu bulunur. Dış dünyayı algılamak sosyal şartlarla
bağlantılıdır. Eğitimli insanlar peşin yargılarla hareket etmez, olaylar üzerinde kendi düşünceleriyle hareket ederler. Cahil insanlarda ise hayret, hayranlık gibi durumlar bilinçsiz bir şekilde ortaya çıkar.
İnsanın elde ettiği sonuçları hakkıyla değerlendirmesi için birtakım ön bilgilere sahip olması gerekir. Düşünceler
yenilerini üretir. Bir düşünceden elde edilen yargı bir başka düşüncenin temeli ya da değer hükmü olur. Herhangi bir yanlışı belirtmemiz için “doğrusu” hakkında bilgi sahibi
olmamız gerekmektedir. Karşıt düşünceli insanlarla yaptığımız konuşmalar ve savunmalar da zihnimizde yeni düşünceler
oluşmasına yol açar.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Okumak
Okumak düşünce gücünü arttırır, fikir ve hayal dünyasını
genişletir, bilinmedik dünyaları keşfettirir, üslubumuzu geliştirir.
Ancak burada gelişigüzel sadece gözlerle okumayı değil;
dikkatlice üzerinde düşünerek, hayal gücümüzü çalıştırarak okumayı kastediyoruz. Okumanın zevkine varmış olmak,
fikren ve ruhen kendimizi yüceltme yolunda en olumlu adımı atmak demektir. Ruhun ve dimağın beslenmesi ancak
kitaplarla olur.
İyi bir kitap okurken en iyi arkadaşla başbaşayızdır. Yabancı bir
hayatın içine dalar, onu yeni baştan yaşarız. Fikrin dolambaçlı
yollarında gezinip geniş dünyalara ulaşmak elimizdedir. Bu
mutluluğu da ancak onu elde etmek için çabalayan ulaşır. Ve
sonunda hayatımız düşüncelerimiz iyiye doğru gelişir.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Zengin Bir Dil
Yazı, dile dayanır. Kendi dilini tüm
incelikleriyle bilmek, kelimelerin anlamlarını tam anlamıyla kavrayabilmek yazı yazanın
temel görevidir. Yazında imla kaideleri do ğru uygulanmalıdır. Dil yapısı hem ses hem kelime hem kelime grubu hem de cümle bakımından do ğru, güzel, zengin ve açık olmalıdır.
Kelimeler titizlikle seçilmeli; taklit, süs ve
karmaşık ifadelerden kaçınılmalı, duygular
açık şekilde anlatılmalıdır.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Duygu ve Hayaller
Hayal her alanda “sanat” denilen pırıltının
yaratılmasında büyük rol oynar. İnsanın iç zenginliğini yaratan duygu ve hayallerdir. Yerinde ve ayarında
kullanılan hayaller anlatıma kuvvet, renk ve ışık katar.
Gazali diyor ki “ İnsanoğlunun iç dünyasında öyle bir ordu vardır ki bu ordu o iç alem ülkesinin gizli
erleridir.” Bu gücü kullanabilmek için de dengeli ve
sa ğlam bir kafa yapısı, sağlıklı bir ruh gereklidir. Sağlıklı düşünüş ile sa ğlıklı duyuş arasında sıkı bir bağlantı
vardır. Yazı yazmayı alışkanlık hâline getiren insanda
bilinç kadar duygular da disiplin altına alınmış olur.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Duygu ve Hayaller
Şiirin çekiciliğinden ve derinliğinden yararlanmak duygu ve hayalleri geliştirmek konusunda büyük etkendir. Charles Baudelaire’nin
dediği gibi: “Şiir insanın hayallerine renk, hayat veren; ruha kulaktan ve gözden girmeyen mısralardır. Şiir içinde en çok gerçeği taşıyan, ancak bir başka dünyada tümden doğru olan şeydir. Şiirin ilkesi, insanın üstün bir güzelliği özlemesidir. Bu ilke bir coşkunlukta, bir ruh taşkınlığında kendini gösterir.
Şiir güzelliktir, özgürlük duygusudur, güzelliği arayış ve doruklara tırmanıştır. İçinde güzelliğin heyecanını duymayan bir kimse sanat yaratamaz. De la Mettrie “Duygular olmazsa düşünce yoktur ve ne kadar az duygu varsa o kadar az düşünce vardır”. Andre Gide ise
“Her duygunun bir sonsuzluğu vardır. Kıyıların, kumların hoş olduğunu okumak yetmez bana; çıplak ayaklarım bunu duysun isterim. Bir duygunun ardından gelmemiş bilgi bana yaramaz”
diyerek duyguların yazım hayatındaki yerini ve önemini belirtmişlerdir.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Özgünlük-Orijinalite
Düşüncelerimiz özgürlükle kişilik kazanır.
Özgün olmak her sanat dalında oldu ğu gibi yazıda da esastır. Taklide yönelmek güvensiz olmaktan kaynaklanır. Yine Andre Gide
“Kendi tutumunu ara. Bir başkasının da senin kadar iyi söyleyebilece ğini söyleme, senin
kadar iyi yazabilece ğini yazma. Kendine
kendinden başka hiçbir yerde bulunmadı ğını sezdi ğinde bağlan ve kendinden sabırla ya da sabırsızlıkla varlıkların en dokunulmazını
yarat!” der.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Konu
Konu, üzerinde konuşulabilen ve yazı yazılabilen her nesne, olay ve düşünceyi ifade etmektedir. Sözümüzün ve yazımızın ana nedenidir. Yazıda hareket noktamız konudur. Konuyu iyi anladığımız zaman başarıyı yakalamış oluruz. Konuyu iyi
anlamak demek ise özünü yakalamak, derinleştirmek, gereksiz düşüncelere yer vermemek demektir.
Bryan’ın “Siz konuyu anlamadıkça başkasına anlatamazsınız”
sözünde de belirtildiği gibi konunun iyi anlaşılması ilk
aşamadır. Ayrıca okuyanların da zevki ve anlayışı göz önüne alınması gereken önemli etkenlerdir.
Bir konuyu anlatmaya girmeden önce “konunun ana maddesi
yani temel düşüncesi belirlenmelidir.” Görüş noktaları çeşitli
gruplarda toplanabilir.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Duygusal görüş noktası: Konuyu duygularımız açısından yönlendirmektir.
◦ Örnek: Neşeli bir zamanınızda yaptığınız dansın etkisini anlatınız.
◦ Konunun ana maddesi: Dans
◦ Görüş noktası: Dansın neşeli zamanınıza katkısı
Soyut görüş noktası: Bu algımızın, düşüncelerimizin çalışmasını gerektirir. Yani konu kendi düşüncemize göre değerlendirilir.
◦ Örnek konu: Kitapların yararlarını yazınız.
◦ Konunun ana maddesi: Kitaplar
◦ Görüş noktası: Kitapların yararları
Somut görüş noktası: Konuyu işitme, duyma, tat alma, dokunma duygularımızla algılayıp değerlendirmemizi gerektirir.
◦ Örnek konu: Sporun sağlığımız üzerindeki etkisi nedir?
◦ Konunun ana maddesi: Spor
◦ Görüş noktası: Sporun insan sağlığına etkisi
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Konuyu sınırlandırma: Konuya nerede başlayıp neyi anlataca ğımızı, nerede bitireceğimizi bilmek çok önemlidir. Bu nedenle anlatıma bir ölçü
koymamız gereklidir. Bu ölçüye sınırlama deriz.
Konu seçme: Yazım çalışmalarında başarılı
olmak için konu seçimine çok dikkat edilmelidir.
Başarı bilgi, gözlem ve kültür yeteneğiyle doğru orantılıdır.
Başlık: Yazıda başlık konuyu yansıtır; ele alınan fikir, düşünce ve olayların izlerini taşır. İyi bir başlık, konu ile bağlantılı kısa, öz, manalı ve çekici
olmalıdır.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Plan: Konu seçildikten ve buluşlar yapıldıktan sonra bunları bir mantık silsilesi içinde düzenlemek gerekir. Plan yapılmadığı zaman zihnimize dolan düşüncelerin nasıl yerleştirece ğimizi bilemeyiz. Ancak onları toparlayıp düzene koyunca kolayca ve akıcı bir şekilde anlatabiliriz. O zaman yazmak artık bir zevk hâlini alır, söylenecek şeyleri söylenmiş şeylerle aydınlatır ve onlara güzellik kazandırırız.
Plan; konuda birlik sağlamamızı, özünü yakalamamızı, gereksiz ayrıntıları ayıklamamızı, tekrarlardan çelişkilerden
kurtulmamızı, anlatım disiplini kazanmamızı, kendimize olan güvenimizi sağlamlaştırmamızı, zihnimizi düzenli
çalıştırmamızı, hataları bulmamızı ve yazı yazmayı zevk hâline
getirmemizi sağlar.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Üç çeşit plan vardır:
Harekete dayalı plan: Masal, hikâye, roman gibi özü olayların anlatımına dayanan türlerde olayların belirli bir düzen içinde sıralandı ğı plandır. Bu tip planlarda olay veya olaylar konudur.
Düşünceye dayalı plan: Daha çok makale, fıkra,
deneme, konferans, münazara gibi düşünsel konularda fikirlerin açıklanmasında uygulanan plandır. Girişte ele alınan konunun tarifi yapılır, daha sonra konunun
tafsilatlı olarak açıklamaları ve örneklerle gelişme kısmı işlenir ve sonuçta da konu hakkında kesin bir yargıya varılır.
Duyguya dayalı plan: Daha çok şiirde ve bunun
yanında hikâye, roman gibi türlerde uygulanır.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Anlatım (Üslup)
Her yazarın veya konuşmacının kendine özgü bir anlatım özelliği vardır. Bu onun kişiliğinden kaynaklanır. Yazının ruhu, yazarı ölümsüz kılan anlatımındaki gücüdür. Güçlü bir anlatım özelliği zamana,
birikimlere ve uzun çalışmalara bağlıdır. Edinilen kültür ve bilgi birikimleri, gözlem ve hayat tecrübeleri, zekâ, dünya görüşü ve dile hâkimiyet sağlam bir üslubun oluşmasına zemin hazırlar.
“Üslup yazarın yeteneğini, bilgisini, zevkini yansıtır; bir bakıma onun ruhu demektir”. Buffon
“Uslup iç davranışların ahenginden başka bir şey değildir” Suut Kemal Yetkin
Anlatımın amacı, karşımızdakini inandırmak ve etkileyebilmektir. Yani onu kendi düşünce ve hayal dünyamıza çekebilmek ve bu yolla onun zevk almasını sağlamaktır. Bunun için de anlatımın duru yani
gereksiz sözlerden ayıklanmış, kolay anlaşılır ve Türkçe karşılığı olan yabancı kelimelerden sıyrılmış olması gereklidir. Amacı en iyi şekilde anlatabilecek kısa ve özlü cümleler, kelimeler seçilmelidir.
Güzel Yazı Yazmanın Şartları
Üslup
Yine anlatımın açık yani kolay anlaşılır nitelikte olması gerekir.
Kelimelerin anlamlarını incelikle bilerek yerli yerinde kullanmak, cümlede ögeleri doğru kullanmak ön koşuldur. Gereksiz imalar ve mecazlar anlatımı boğar; karşımızdakini iyi anlayamamaktan dolayı şüpheye düşürür.
Anlatımın en önemli özelliklerinden biri de sade olmasıdır. Bu da gereksiz edebiyat yapma yapaylığından, gösteri ve şaşaadan uzak olması demektir. İnandırabilmek içtenlikten kaynaklanır. Bu da kalıplaşmış söz hünerlerinden kaçmak, özü yakalamak ve bunu olduğu gibi vermekle sağlanır.
Anlatımın özgünlük kısmı ise, asıl üslup bölümünü oluşturur. Çünkü bu, ele alınan konuyu herkesten ayrı bir tarzda, kendine özgü
biçimde ifade etmek bir anlamda yazarın gizli imzası gibidir. Eğer o yazarın eserlerini daha önceden biliyorsak bilmediğimiz bir yazının üslubundan kime ait olduğunu çıkarabiliriz.
Anlatım Çeşitleri
Tahkiye-Hikâye Ederek Anlatım
Bir olayın söz ve yazı ile anlatımıdır.
Edebiyatta çok kullanılır. Özellikle roman, hikâye, tiyatro ve konunun gelişine göre otobiyografi, anı, sohbet, deneme gibi
türlerde kullanılır. Yazım çalışmalarında ço ğunlukla hikâye etmeye dayanan
konular işlenir. Yalnız çalışmalarda uzun ve
karmaşık cümlelerden kaçınmak ve zaman
birli ğine özellikle dikkat etmek gerekir.
Anlatım Çeşitleri
Diyalog – Konuşmalı Anlatım
Roman, hikâye, açık oturum, röportaj, tiyatro gibi türlerde kullanılan konuşmalı anlatım
kişilerin bir konu üzerinde karşılıklı olarak konuşmasıyla meydana gelir. Eski Yunan
edebiyatında başlı başına bir tür olarak
kullanılmıştır. Konuşma anlatıma canlılık, renk ve samimiyet kattı ğı kadar, ele alınan konuyu daha ilginç hâle getirir. Manzumelerde de
kullanılır. Yazılı anlatımda konuşmaların
başında çizgi işareti kullanılır.
Anlatım Çeşitleri
Manzum Anlatım
“Bazen bir mısra hayatı de ğiştirir”. Kafka
Manzum anlatım, mısra düzeni üzerine kurulmuş ölçülü ve kafiyeli anlatımdır.
Şiirlerde ve bazen tiyatro, destan, hikâye, masal gibi türlerde manzum anlatım
kullanılır. Eski Yunan tiyatrolarında ve klasik Batı edebiyatlarında çok
kullanılmıştır.
Anlatım Çeşitleri
Tasvir ve Portre Yoluyla Anlatım
Canlı, cansız tüm varlıkları en ince
ayrıntılarına kadar tanıtan ve hayalimizde canlandıran yazılara tasvir denir. Bu,
ressamların fırça ile yaptı ğını sözle yapmak anlamına gelir.
Hikâye ve roman türlerinin vazgeçilmez anlatımıdır. Bu eserler tasvirlerinin gücü
sayesinde yazarlarıyla birlikte ölümsüz olurlar.
İyi tasvir yapabilmek için dikkatli, sistemli bir
bilinç, zengin bir hayal gücü ve içten, samimi
bir anlatım gereklidir.
Anlatım Çeşitleri
1) İnsan Tasviri (Portre)
Kişinin iç ve dış özelliklerini anlatan tasvirlere portre denir.
a) Fiziki Portre: İnsanın dış görünüşünü aynen veren tasvirdir. Fiziki portreler tarafsız veya duygusal görüş
açısından yapılır. Yazarlar genellikle tarafsız anlatım yoluyla portre çizmeyi tercih ederler.
b) Ruhi Portre
Kişinin iç özelliklerinin ruhsal durumlarının tasvir edilmesine ruhi portre denir. Ruhi portresini
yapacağımız insanın sadece dış özelliklerini değil,
karakter özelliklerini, davranışlarını, ruh durumunu çok iyi
gözlemlemek ve ona göre anlatmak gerekir.
Anlatım Çeşitleri
Tahlil Yoluyla Anlatım
Edebiyatın önemli görevlerinden biri de insana kendini ve
karşısındakini anlatmasıdır. Bu da tahlil yazılarıyla gerçekleşir. Gerçek bir tahlil yazısı yazabilmek için “insan” gerçeğini maddi ve manevi yönleriyle dikkat ve sabırla incelememiz gerekir.
Örnek:
HAYAT VE İNSAN
Ne ölüm var ne de hayat var. Biz varız. İkisi de bizde. Onlar, ötekiler sadece zaman aynasından geçen küçük, büyük arızalardı. Merih’te bir dağ küçük bir patlayışla çöker. Ayda lav dereleri kurur. Denizlerin dibinde mercan adaları doğar, yıldızlar aya karşı rüzgârların dağıttığı nisan çiçekleri gibi, bir ruh ve ateş kıvılcımında dağılırlar. Kuş kurdu yer, bir ağacın kabuğunda yüz bin haşere tohumu birden açar, yüz bini birden toprağa karışır. Bunların hepsi kendiliğinden olan
şeylerdi. Bunlar kâinat dediğimiz, büyük, tek, emsalsiz incinin, zaman sevgisinin üzerinde parlayan, onu vakit vakit ve yer yer karartan akisleriydi. Ahmet Hamdi Tanpınar – Huzur
Anlatım Çeşitleri
Özlü Anlatım – İcaz
Az söz kullanarak çok anlam ifade etmektir. Bunu yapabilmek için de zengin bir bilgi ve kültür birikimi ve işlek bir zekâ gerekmektedir. Tüm atasözleri ve özlü sözler bu gruba girer.
Örnek:
“Hakiki inkılapçılar onlardır ki gelişme ve yenilik inkılabına yöneltmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime etki etmesini bilirler.” Mustafa Kemal Atatürk
“Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvela biz kendimize, benliğimize, milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün efal ve
harekatımızla gösterelim. Bilelim ki, millî benliğini bulamayan milletler, başka milletlerin şikârıdır (avıdır).” Mustafa Kemal Atatürk
“Din ve mezhep, herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiç kimse, hiç bir kimseyi ne bir din ne de bir mezhep kabulüne zorlayabilir. Din ve mezhep, hiç bir zaman siyaset aracı olarak kullanılamaz.” Mustafa Kemal Atatürk
“Zekânın öbür ismi dildir.” Ahmet Hamdi Tanpınar
“Sorumluluğunu taşıyacağın fikrin adamı ol.” Ahmet Hamdi Tanpınar
“Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.” Fatih Sultan Mehmet
Anlatım Çeşitleri
Açıklama
Açıklama bir konuyu berraklaştırmak, geliştirmek, anlaşılır duruma sokmaktır. Görüşümüzü kuvvetlendirir. Fikirlerimizi çevremizdekilere daha iyi ifade edebilme kolaylığı kazandırır. İyi bir açıklama yapabilmek için konu ile ilgili “Niçin”, “Nasıl” gibi sorulardan çokça yararlanma yoluna gidilmelidir.
Örnek: