• Sonuç bulunamadı

Serbest Flep Cerrahisinde Düşük Molekül Ağırlıklı Heparin Kullanımının Trombüs ve Hematom Oluşumuna Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Serbest Flep Cerrahisinde Düşük Molekül Ağırlıklı Heparin Kullanımının Trombüs ve Hematom Oluşumuna Etkisi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SERBEST FLEP CERRAHİSİNDE DÜŞÜK

MOLEKÜL AĞIRLIKLI HEPARİN KULLANIMININ TROMBÜS ve HEMATOM OLUŞUMUNA ETKİSİ

İbrahim AŞKAR, Gökhan ADANALI, Sarper YILMAZ, Mustafa Rıza ÖZBEK

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi AnalnUm Dalt/ANKARA

Ö Z E T

Sistem ik yolla Standard heparin vs düşük molekül ağtrhkh heparin uygulanan onar serbest Jlep cerrahisi olgusu trombüs vs hematom oluşumu riski yönünden değerlendirildi. Standard heparin verilen olgularda günde İ5 0 0 0 U heparin (Liquemine, Roche) ve düşük molekül ağtrhkh heparin verilen olgularda günde iki kez 0.3 rnl düşük m olekül ağtrhkh heparin (Fraxiparine, D oğu) yedi gü n uygulandı. Preoperatif ve postoperatif dönemlerde trombosit sayımı ve a k tif parsiyel tromboplastin zam anı (a P T Z ) ölçülerek hastalar izlendi, Standard heparin verilen olguların ikisinde postoperatif hematom ve parsiyel Jlep kaybı görülürken düşük molekül ağtrhkh heparin verilen olgularda intraoperaüf kanama, flep kaybı vepedtkül trombüsüne rastlanmadı. Sonuç olarak, düşük molekül ağtrhkh he­

parin kullanım ıpedikül trombüsünü engellerken, hematom oluşumu görülmedi.

Anahtar Kelimeler: D üşük molekül ağırlıklı heparin, Serbestjlepler,

GİRİŞ

Serbest flep operasyonları yapılan hastalarda, intraoperatif ve postoperatif dönemde flep nekrozu risk in i azaltm ak için birçok farm akolojik ajan kullanılmaktadır (Tablo 1). Bunlardan antikoagulan ajanlar, vazodilatörler, kan viskozitesini azaltan ajanlar en çok kullanılanlarıdır. A ntikoagulan ajanların m ik ro v a sk ü le r an a sto m o zlard a yaşam şan sın ı arttırdığını açıkça gösteren bir çalışma olmasa da, serbest flep kaybı mikrovasküler trombüse dayandığından, sistemik antikoagulan kullanımının faydalı olabileceği düşünülmektedir. Antikaogulan ilaçlardan sayılan Stan­

dard heparin, günüm üzde serbest flep cerrahisinde birçok cerrah tarafından kullanılmaktadır1.

Heparin ile terapötik antikoagulasyonun ana riski hematom oluşumudur. Standard heparinizasyonun bu riskini bertaraf etmek için, 1976 yılında Johnson ve arkadaşları düşük molekül ağrlıklı heparinin aktif faktör X5u (Xa) inhibe etme yeteneğini korurken, aktif parsiyel

S U M M A R Y

The Ejfect o f Use o f L oıv Molecular Weight H eparin on the Formation o f Thrombosis and H em atom a in the Free Flap Surgery

Tıventy cases o f free fla p prosedüre who were treated prophylactically ıvith Standard heparin and loıv molecular weight heparin, systemi- cally, were evaluated according to risk o f form ation o f thrombus and hematoma. O u t o f 20 cases, ten cases aâministrated Standard heparin (Lipuemine, Roche) i 5000 U daily, and ten cases administrated loıv molecular ıveight heparin (Fraxipartne, Doğu) 0.3 ml tıvice d ailyfor seven days. The patients were folloıved by measuring the platelet count and the activated partial thromboplastin time preopera- tively and postoperatively. O u t o f ten cases ıvho ıvere treated ıvith Standard heparin, two cases shoıvedformation o f hematoma and par­

tial fla p necrosis, postoperatively. Floıvever,formation ofbleedingflap necrosis and pedicle thrombösis was not seen in none o f cases ıvho ıvere treated ıvith loıv molecular ıveight heparin. A s a result, ıvhile the use o f the loıv molecular ıveight heparin prevented pedicle throm­

bosis, hematoma could not be seen.

K e y Words: L o ıv molecular ıveight heparin, Freeflaps.

Tablo 1: Mikrocerrahi girişimlerinde kullanılan farmakolojik ajanlar:

1, Antikoagulan ve antiplatelet ajanlar

- acenocumarin dipridamol - plazminojen aktivatörü

- ancrod heparin - streptokinaz

* aspirin - dextran

hidroksikloroguin - ürokinaz

2. Vazodilatörler

-bupivakain indometasin -fentolamin

-carbacycline İzoksipurin - prazosin

* klorpromazin lidokain - pro klorpromazin - diazoksîd magnezyum sülfat - prometazin - dihidroergokriptin metoksamin - prostasiklin -dimetilsülfoksit metil dopa - prostaglandin E£

-forskolin nifedipin - rezerpin

-guanetidin nitrogliserin - sodyum nitroprussid

-hidralazin papaverin - terbütalin

- 6-hidroksi dopamin - - ibuprofen

fenoksibenzamin - thymoxamine

3, Kan viskozitesini azaltan ajanlar - pentoksifilin pluronik F 68 4. iskemiyi azaltan metabolizan ajanlar

- ATP magnezyum klorid - hyalüronidaz - süperoksit dismutaz -ailopürinol propranolol -fluosoi DA(%20) -früktozdifosfat steroidler

38

Geliş Tarihî : 18.11.1996 Kabul Tarihi: 28.3.1997

(2)

T ü rk Plast C er D erg (1997) Cilt;5, Sayı:l

th o m b o p la stin za m an ın ı (aP T Z ) u za tm a d ığ ın ı göstermişlerdir. Daha sonra yapılan çalışmalarda eşit oranda antitrombotik etki için, düşük molekül ağırlıklı heparinin Standard heparine göre daha az kanama oluşturduğu bildirilmiştir2.

Bu çalışm aları d eğerlendirerek, serbest flep cerrahisi sonrası intravasküler trombüs riskini azaltmak am acıyla, d ü şü k m o lek ü l ağ ırlık lı h e p a rm uygulamalarına intraoperatif ve postoperatif olarak başlandı. D ü şü k m o le k ü l ağ ırlık lı h e p a rin uygulamalarımızı Standard heparin uygulamalarımızla karşılaştırarak, tro m b ü s ve h em ato m o lu şu m u yönünden değerlendirdik.

GEREÇ VE YÖNTEM

Kliniğimizde 1992-1995 yılları arasında malign neoplastik lezyonlar nedeniyle öpere edilip, ortaya çıkan defektin serbest flep ile onarımmı yaptığımız on olguda intraoperatif ve postoperatif dönemde günde 15000 U Standard heparin (Liquemine, Roche) subkütan yolla uyguladık. O n olguda da intraoeratif ve postoperatif dönemde günde iki kez 0.3 mİ düşük molekül ağırlıklı heparin (Fraxiparine, Doğu) subkütan yolla uyguladık (Tablo II). Postoperatif dönemde yedi gün uygulamalar devam ettirildi.

Preoperatif ve postoperatif dönemde hastalarda

*sn (saniye) biriminde ifade edilmiştir.

**/cm3 biriminde ifade edilmiştir.

yedi gün boyunca tam kan sayımı ve aktif parsiyel tromboplastin zamanı bakıldı (Tablo II),

Olguların hepsi postoperatif bir yıl boyunca takip edildi.

BULGULAR

Standard heparin verilen olguların üçünde radial ön kol serbest flebi, üçünde latissımus dorsi serbest kas- deri flebi, ikisinde skapular serbest flep, birinde “serbest groin” flebi ve birinde de dorsalis pedis serbest flebi yapıldı. D ü şü k m olekül ağrlıklı h eparin verilen olguların dördünde radial ön kol serbest flebi, üçünde latissimus dorsi kas-deri serbest flebi, ikisinde skapular serbest flep ve birinde de dorsalis pedis serbest flebi yapıldı.

Standard heparin verilen olgularda intravasküler trom büse rastlanm azken, iki olguda postoperatif hematom ve buna bağlı parsiyel flep kaybı meydana geldi. Bu iki olgu serbest “groin "flebi ve latissimus dorsi serbest kas-deri flebi olup, sırasıyla p o stoperatif dönemdeki aktif parsiyel tromboplastin zamanları 72 saniye ve 66 saniye idi. Postoperatif dönemde en düşük trombosit sayımı 380.000/cm3 idi.

Düşük molekül ağırlıklı heparin verilen olguların hiçbirinde intrao p eratif kanama, flep nekrozu ve intravasküler trom büse rastlanm adı. P ostoperatif dönemde en uzun aktif parsiyel tromboplastin zamanı 14 saniye ve en düşük trombosit sayımı da 397.000/

cm3 idi.

TARTIŞMA

Serbest flep ile rek o n strüksiyon yapılan o lg u lard a, in tra o p e ra tif ve postoperatif dönemde flep nekrozu riskini azaltmak için antiplatelet ve antikoagulan ilaçlar, vazodilatörler, kan viskozitesini azaltan ilaçlar ve iskem iyi azaltan m etab o lizan ilaçlar m ik ro c e rra h i girişimlerinde kullanılan farmakolojik ajanlar arasında sayılabilmektedir (Tablo l ) 1. Antikoagülan ajanlar arasında heparin, g ü n ü m ü zd e özellikle m ıkrovasküler anastomoz yapılan olgularda birçok cerrah ta ra fın d a n k u llan ılm a k ta d ır. A ncak kullanılan heparin özellikle postoperatif dönem de kanama ve hem atom lara yol a ç a b ilm e k te d ir3. S tan d ard h e p a rin k u llan ıla n iki olguda p o s to p e ra tif hematom ve flep kaybı meydana geldi.

Jo h n so n ve arkadaşlarının ortaya koyduğu düşük molekül ağırlıklı heparin, trombüs oluşum unu engellerken; Stan­

dard heparine göre kanama riskini daha az oranda arttırdığı bildirilmiştir3-7.

Heparin, D -glukozamin ve glukonik asit veya id u ro n ik asit z in c irin d e n o lu şan b ir glukozaminoglikandır (GAG). Heparin antikoagulan etkisini, antitrombin III (AT III) ile reaksiyona girip, AT IlPün koagulasyon enzimlerinden trom binin (Ha),

Tablo 2; Standard heparin ve düşük molekül ağırlıklı heparin uygulanan serbest flep olguları

Heparin Hasta Yaş Cinsiyet Serbest Maksimum aPTZ* Trombosit Sayısı**

Türü N O Flep Türü Preop Postop Preop Postop

1 43 K Radial ön kol 19 35 442.000 412.000

z 2 46 E Groin 16 72 411.000 380,000

cn 3 58 K Latisimus dorsi 18 48 435.000 408.000

£ 4 56 K Latisumus dorsi 15 39 427.000 397.000

X 5 60 E Skapular 18 44 456,000 422.000

CE 6 59 E Radial ön kol 14 43 448.000 413.000

<7 55 K Dorsalis pedis 16 40 432.000 395.000

| 3 48 E Skapular 17 37 423.000 402.000

9 52 E Radial ön kol 14 36 438.000 414.000

10 58 E Latissimus dorsi 15 66 452.000 421.000

z 1 56 E Latissimus dorsi 17 20 437.000 418.000

< r 2 61 K Radial ön kol 18 21 421.000 406.000

û_ 3 42 K Radial ön kol 17 22 453.000 431.000

X 4 68 E Latissimus dorsi 15 19 416.000 397.000

’S 5 47 E Radial ön kol 17 20 445.000 433.000

J 6 51 K Skapular 16 22 456.000 447,000

s 7 62 E Radiai ön kol 18 24 444.000 429.000

8 49 K Dorsalis pedis 15 23 438.000 436.000

</y 9 39 K Latissimus dorsi 14 22 432.000 446.000

oD 10 57 E Skapular 18 23 429.000 437,000

39

(3)

SERBEST FLEP CERRAHİSİNDE DÜŞÜK MOLEKÜL AĞIRLIKLI PIEPARİN

fa k tö r Xa ve fa k tö r DCa’yı inaktive etm esin i h ız la n d ıra ra k g ö sterm ek ted ir. Bu en zim lerd en , heparine en hassas olanı trombindir. Ç ünkü faktör Xa, AT II I/ h e p a rin k o m p lek sin d en , p ro tro m b in a z kompleksindeki fosfolipide yapışınca korunmaktadır.

Heparin hem AT III, hem de trombin için kalıp görevi görerek, tersiyer kompleks oluşturmaktadır. Bu da trom bınin inaktivasyonunu hızlandırmaktadır. Faktör X a5u n in ak tiv asy o n u te rsiy e r kom pleks yapı gerektirmemektedir. Onsekiz sakkaritten küçük hep­

arin molekülleri (molekül ağırlığı 5400 D 5dan küçük) trombin ve AT IlI’e bağlanmamaktadır. Böylece düşük molekül ağırlıklı heparin molekülleri trombini inaktive ed e m ezk en , fa k tö r X a’u n AT III tara fın d an in h ib isy o n u n u k atalizley eb ilm ek ted ir. Böylece heparinin depolimerizasyonu sonucu oluşan düşük molekül ağırlıklı heparin trombüs oluşumunu, kanama risk in i h ep a rin e göre daha az oranda arttıra rak Ö n ley e b ilm ek ted ir2. O lu şa n k an am aların çoğu postoperatif dönemde görülmektedir3.

Bazı çalışmalarda düşük molekül ağırlıklı heparin kullanımı ile çok düşük oranda da olsa, trombositopenİ oluştuğu bildirilmiştir4'8'9. D üşük molekül ağırlıklı he­

parin verilen olgularda trombositopenİ görülmedi.

Olgulardaki trombosit sayımlarından en düşük olan değer dahi 397.000/cm 3 olarak kaydedildi. D iğer yayınlarda varlığından söz edilen trombositopeninin olgularda önceden varolan tanısı konulmamış sistemik hastalıklarla ilgili olabileceğini düşündürmektedir. Stan­

dard heparin verilen olgularda da trom bositopenİ görülmezken, en düşük trombosit sayımı 380.000/cm3 idi.

H e p arin in , İn vivo çalışm alarda fıb rin o litik potansiyeli arttırdığı gösterilmiştir. O luşan fibrin ü z e rin d e k i p la z m in o je n ak tiv atö rleri (PA) ve plazm inojenin (PLGN) organizasyonu ile kandaki artmış fıbrinolitik potansiyel açıklanabilmektedir.

Artmış fıbrinolitik potansiyel antitrom botik etkiye sahiptir10. Artm ış fıbrinolitik potansiyel AT IIFün fonksiyonuna ek olarak yardımcı olabilmektedir. Yine heparinin antitrom botik etkisine ek olarak endotel h ü crelerin d en heparine bağlı doku plazm inojen aktivatör (t-PA) salınımı antitrombotik etkide dikkati çekmektedir". Yapılan bir başka çalışmada, heparinin, kanamaya yol açacak dozlarda verildiğinde, vasküler perm eabiliteyi arttırdğı, d üşük m olekül ağırlıklı heparinin ise bu artışa yol açmadığı bildirilmiştir2.

D üşük m olekül ağırlıklı heparinin daha uzun plazma yanlanma öm rünün olması ve sabit dozlarda aynı antikoagulan cevabı gösterm esi, laboratuar monitorizasyonu gerektirmeden sabit dozlarda güvenle uygulanabileceğini göstermiştir6. Günlük bir veya iki doz enjeksiyonlarıyla düşük molekül ağrlıklı heparin, laboratuar izleme gerektirmediği için, hastanın ve sağlık

personelinin kolayca kabullenip uygulayabildiği bir yöntem dir12,13. Olgularım ız aPTZ ile takip edildi.

P o s to p e ra tif d ö n em d e en u z u n a k tif parsiyel trom boplastin zam anı 24 saniye idi. L iteratürde laboratuar izleme gerektirmediği belirtilmişse de, bu işlem in rutine geçirilm em esi ve daha güvenli bir postoperatif takip elde edilebilmesi için, laboratuar izleminin uygun olacağı kanısındayız.

Standard heparin verilen olgularda aktif parsiyel trom boplastin zam anında belirgin şekilde uzam a meydana geldi. Postoperatif hem atom ve flep kaybı meydana gelen iki olguda ise en uzun akitif parsiyel tromboplastin zamanı 66 saniye ve 72 saniye idi.

Sonuç olarak, düşük m olekül ağırlıklı heparin, serbest flep cerrahisinde, profilaksi amacıyla kolayca uygulanabilen güvenli ve pratik bir farmakolojik ajandır.

Doç.Dr. Mustafa R ıza Ö Z B E K Ankara Üniversitesi T ıp Fakültesi

Plastik ve R ekonstrüktif Cerrahi A nahiiim D alı D ikim evi / A N K A R A

KAYNAKLAR

1. Buncke HJ: Pharmacology, In Microsurgery: Trans- plantation- R cplantation (ed. by. Buncke HJ), Lea&Febigcr, Philadelphia, 1991,669-714.

2. Hırsh J, Levine MN: Low molccular weight heparin.

Blood 79; 1-17,1992

3. Bergqvist D, Burmark US, Prisell J, Hallböök T, Lindblad B, Risberg B, Torngren S, Wallİn G: Low molecular weight heparin önce daily compared with conventional Iow dose heparin twice daily. A prospec- tive double-blind multicentcr trial on prevention of postoperaîive throrabosis. Br. J. Surg. 73:204-8,1986.

4. Barradell LB, Buckle MM: Nadroparin Calcium.

Drugs 44:858-88,1992.

5. Matzsch T, Bergqvist D, Blomquist P, Jibom H: Influ- ence of Standard heparin or low molecular weight he­

parin on headling of abdominal wounds and colonic anastomoses inrats. Açta. Chir. Scand. 153:593-8,1987.

6. Prandoni R Lensing AW, Büller HR, Carta M, Cogo A, Vigo M, Casara D, Ruol A, Cate JWT: Comparison of subcutaneous low molecular weight heparin with intravenous Standard heparin in prorimal deep veİn thrombosis, Lancet 339:441-5,1992.

7. Aranda A, Paramo JA, Ayaro MJ, Rocha E: The influ- ence of Standard and low molecular surgery. Biol Clin Hematol, 9:169-74,1987.

8. Chin SP, Aîvado G, Lemoİne P: Thrombocytopenia induced by low molecular wcight heparin. Arın Fr Anestlı, Reanim. 11:587-91,1992.

9. Lcvy G, Levy PY, Jamet M, Toroyan P: Thrombocy­

topenia induced by Iow molecular weight heparin dur- ing hypotensive and diuretic treatment: Coincidence or conncction? Ann. Fr. Reanim. 10:586-8,1991.

10. Varial EG, Bouty-Boye H , Toulem ondc F, Doutrcmepuich C, Marsh NA, Gaffncy PJ: Heparin and a low molecular weight heparin fraetion enhances 40

(4)

T ü rk Plast C er Derg (1997) Cilt:5, Sayı:l

thrombolysis and by this pathway exercises a protec- tive efFect against thrombosis. Thrombosis Research 30:219-24,1983.

11. Harenberg J, Würzner B, Zimmermann R, Schettlcr G: Bioavailability and antagonization of the low mo- lecular weİght heparin CY 216 in man. Thrombosis Research 44:549-54,1986.

12. Blümel SHG: Prophylaxis of thromboembolİsm with various Iow molecular weight heparins. Haemostasis

18,suppl 3:82-7,1988.

13. Prandonİ P, Vigo M, Cattelan AM, Ruol A: The treat- ment of deep venous thrombosis by fixed doses of a low molecular weight fraction (CY 216). Haemostasis 20 suppl 1:220-3,1990.

41

Referanslar

Benzer Belgeler

Mekanik kalp kapağı olan hastaların, tromboembo- lik olayları azaltmak için ömür boyu antikoagülan ilaç kullanmaları zorunludur. Gebelik, mekanik kalp kapa- ğı trombozu

Düşük molekül ağırlıklı heparin kul- lanılan hastalarda klinik düzelmenin OA kullanılan hastalarla benzer seyretmesi, tekrarlayan DVT sık- lığının daha fazla

Pıhtılaşma testleri karşılaştırıldığında; PT, aPTT, INR değerlerinde fark yoktu ancak Gelofucine (1.39±0.32) ve Isohes (1.67±0.43) grubunun pompa çıkıştaki fibrinojen

When the individual impact of the Explanatory Variable-1: Industry 4.0 based technologies and Explanatory Variable-2: Cross functional business activities is compared with the

Bu çalışmada kullanılan profilaktik ve yüksek dozların uzun dönem mortalite, yoğun bakım yatış süresi ve hastanede kalış süreleri- ni iyileştirmediği

Dokuz Eylul University - Principles of Ataturk and Revolution History Institute - Buca - 35390 Izmir / TURKEY Type of Publication : International peer-reviewed journal -

— Luxem­ bourg parkından bir

Satürn: Ayın ilk günü gökyüzünde Mars’a oldukça yakın bir şekilde sa- baha karşı doğudan yükselecek olan gezegenin parlaklığı fazla olmayacak.. Günler