Derleme
EÜ Dihek Fak Derg 2005; 26: 1-5Dihekimlii Örencileri Tarafndan Dentin Çürüünün Bir Çürük Saptayc Boya ile n Vivo Olarak Deerlendirilmesi
In Vivo Evaluation of Dentin Caries by Dental Students Using a Caries Detector Dye
R. Banu ERM1 Günseli KATIRCI1 Hikmet ORHAN2
Süleyman Demirel Üniversitesi, 1Dihekimlii Fakültesi, Di Hastalklar ve Tedavisi AD, 2Ziraat Fakültesi, Biyometri AD, ISPARTA
Özet
Amaç: Prepare edilmi kavitelerdeki dentin çürüünün bir çürük saptayc boya kullanlarak deerlendirilmesidir. Ayrca dentin çürüünün tehisinde örencilerin, bir doktora örencisinin ve bir öretim üyesinin geleneksel yöntem ve çürük saptayc boya ile elde ettikleri sonuçlarn karlatrlmasdr.
Yöntem: Örenciler tarafndan prepare edilen 557 kavite, geleneksel yöntem ve çürük saptayc boya ile kontrol edildi. Boyanma ile di tipi, alt veya üst çene, kavite tipi, kavite derinlii ve boyanmann lokalizasyonu arasndaki iliki deerlendirildi. Örenciler tarafndan geleneksel yöntemle çürüün uzaklatrld kaviteler doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan tekrar deerlendirildi. Her iki çürük saptama yöntemiyle elde edilen sonuçlar McNemar ve ki kare testleri ile karlatrld.
Bulgular: Snf II ve derin kaviteler, çürük saptayc boya ile 1. ve 2. kontrollerde en fazla boyanan kavitelerdi. Örenciler tarafndan geleneksel yöntemle çürük olmad belirtilen kavitelerin doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan %30’unda çürük ve %34’ünde boyanma saptand (p= 0,00).
Sonuç: Çürük tehisinde çürük saptayc boyalarn kullanlmas deneyimsiz klinisyenlerin eitiminde faydal olabilir.
Anahtar sözcükler: Çürük saptayc boya, asit krmz, propilen glikol, dentin çürüü
Abstract
Aim: To evaluate dentin caries in prepared cavities using a caries-detector dye and in addition, to compare results of caries detection using conventional method and a caries detector dye performed by students, a doctorate student and an associate professor.
Methods: 557 cavities prepared by students were checked using conventional method and Caries Detector. The relationship between staining and tooth type, upper or lower jaw, cavity type, cavity depth and localization of staining were determined. When caries removal was completed using conventional method by students, cavities were reevaluated by instructors. Results of caries detection performed by the two methods were compared with McNemar and chi square tests.
Results: Class II and deep cavities were the most staining cavities by Caries Detector at first and second checks. Caries and staining were determined 30% and 34% of cavities by instructors, respectively, which were indicated as ‘no decay’ using conventional method by students (p= 0,00).
Conclusion: Using a caries detector dye in caries diagnosis may be useful in inexperienced clinicians’ education.
Keywords: Caries detector dye, acid red, propylene glycol, dentin caries
Giri
Kavite preparasyonunun en önemli amac
restorasyona balamadan önce tüm enfekte dentinin uzaklatrlmasdr.1,2 Çürük dentinin tamamen uzaklatrlmas, hem çürüün deva- mn önlemek hem de restorasyon için salam bir taban oluturmak açsndan önemlidir.2,3
Fusayama, dentin çürüünü iç ve d olmak üzere iki tabaka eklinde tanmlamtr.2,4,5 Bak- terilerle kontamine olmu olan d tabakada, organik matris bozulmutur ve remineralizasyon söz konusu deildir. Bu nedenle uzaklatrl- maldr. ç tabakada snrl bir kollagen ykm
vardr ve remineralizasyon söz konusudur. Bu
nedenle korunmaldr.2-4,7-9 Burada önemli olan, dentin çürüündeki iç ve d tabakalar ayrt edebilmek ve çürük uzaklatrlrken korunmas
gereken iç tabakay doru tehis edebilmek- tir.3,10
Klinikte çürüün tehis edilmesinde ayna, sonda ve k yardm ile renk ve sertlik saptanmas
yöntemine sklkla bavurulmaktadr. Çürük te- hisinde kullanlan bu geleneksel yöntem, klinik deneyim gerektirmesi ve sübjektif olmas nede- niyle baz durumlarda yetersiz kalabilmekte-
dir.3,6,11,13 Sonda ile muayenede, sondann
retansiyonu çürüün varlndan baka faktör- lere de baldr. Bunlarn en önemlileri; sonda- nn ucunun boyutu, uygulanan basnç ve fisür morfolojisidir.14 Renklenme ise genellikle kronik çürüklerde gözlenir, genilii bakteri invazyonu ile snrldr. Akut çürüklerde renklenmeye daha az rastlanr, bakteri invazyonu genellikle yaygn- dr ve renklenmenin snrlar belirgin deildir.
Bu nedenle enfekte dentinin uzaklatrlmasnda renklenme güvenilir bir yöntem deildir.3,6 Günümüzde çürüün objektif olarak belirlen- mesi amacyla çürük saptayc boyalar ile çürük saptanmas yöntemine bavurulmaktadr. Enfek- te dentini boyad iddia edilen çürük saptayc
boyalarn kullanlmas ile çürük uzaklatrlmas
ilemine bir standart getirilebilecei düünül- mütür.3,12,15 Bu amaçla ilk olarak %0,5’lik bazik fuksin solüsyonu kullanlmtr. Bununla bera- ber, karsinojenik potansiyelinden dolay yerini bir alkol çözücü (propilen glikol) içindeki asit krmzya (Rodamin B) brakmtr.4,16 Propilen glikolün d tabakay iç tabakadan ayrarak boyama mekanizmas dentindeki kollagen fib- rillerle ilikilidir. Dentin çürüünün d tabaka- sndaki kollagen fibrillerin molekülleri arasn- daki çapraz balar kopmaktadr. ç tabakada ise kollagenin moleküler yaps bozulmadan de- vamlln sürdürmektedir. Propilen glikol, sa- dece d tabakada bulunan ve yaps bozulmu
olan kollagen fibrillere penetre olmakta ve bu tabakann boyanmasn salamaktadr.4,16,17 Çürük saptayc boyalarn çürük tehisindeki etkinlii ile ilgili in vivo ve in vitro pek çok çalma yaplmtr.1,3,4 Günümüzde de bu
boyalarn çürük tehisinde kullanm ile ilgili tartmalar devam etmektedir. Bu çalmann amac bir çürük saptayc boya kullanlarak dentinde oluan boyanma ile di tipi, alt veya üst çene, kavite tipi, kavite derinlii ve boyan- mann lokalizasyonu arasndaki ilikiyi deerlen- dirmektir. Ayrca örencilerin, dentin çürüünün tehisinde geleneksel yöntem ve bir çürük saptayc boya ile elde ettikleri sonuçlar bir doktora örencisi ve öretim üyesininki ile karlatrmaktr.
Gereç ve Yöntem
Bu çalmaya Süleyman Demirel Üniversitesi Dihekimlii Fakültesi, Di Hastalklar ve Teda- visi Kliniine bavuran hastalar dâhil edildi. 217 erkek ve 340 kadn, toplam 457 hastann yalar
16 ile 82 (ortalama 37,42±13,32) arasnda dei- mekteydi.
Her hastann ad ve soyad, geli tarihi, cinsiyeti, doum tarihi, medikal hikâyesi ve az hijyeni hazrlanan formlara kaydedildi. Ayrca di tipi (anterior, premolar, molar), kavite tipi (Snf I, II, III, IV, V), kavite derinlii (s, derin), çürükten etkilenmi dentin varl ve uygulanacak resto- rasyon tipi (amalgam, kompozit, cam iyonomer siman) de forma kaydedildi.
Çürük saptayc boya uygulanmadan önce ka- vite, doktora örencisi ve öretim üyesi tarafn- dan göz ve sonda ile incelendi ve kavitede çürük olup olmad kaydedildi. Çürük saptayc boya uygulandktan sonra boyanma olup olmad, varsa boyanmann yeri (pulpa duvar, mine- dentin snr veya her ikisi) ve kaçnc kontrolde boyanma gözlenmedii kaydedildi. Ayrca kavite preparasyonu srasnda meydana gelen pulpa yaralanmalar da kaydedildi.
Çalmaya Di Hastalklar ve Tedavisi stajndaki on üç 5. snf örencisi, mesleki deneyimi 6 yl olan bir doktora örencisi ve mesleki deneyimi 15 yl olan bir öretim üyesi katld. Dihekimlii örencileri tarafndan gerekli durumlarda lokal anestezi uygulandktan sonra kaviteler açld.
Çürük lezyonu dentine ulaan, derin veya yüzey- sel dentin çürüü bulunan ve balangçta pulpa
perforasyonu bulunmayan diler çalmada yer ald. Çürük, düük devirde dönen angldruva ve tungsten karbit rond frez ile temizlenerek kavite preparasyonu tamamland.
Klinik Deerlendirme
Staj örencilerine açtklar kavitelerdeki çürüün tamamen temizlenip temizlenmedii asistan tarafndan soruldu. Cevap ‘evet’ ise kavite, göz ve sonda ile önce asistan, sonra öretim üyesi tarafndan incelendi. Eiticiler tarafndan kavite içinde enfekte dentinin kalp kalmad forma kaydedildi. Kavite açlan diler pamuk tampon- lar ile izole edildi. Tek kullanmlk aplikatör yardm ile %1’lik asit krmz çürük boyayc ajan (Caries Detector, Kuraray, Japonya) kavite içine üretici firmann önerilerine göre uyguland. 10 saniye bekletilip su ile ykand ve hava-su spreyi ile nazikçe kurutuldu. Boyanma gözlenen ve gözlenmeyen kavite alanlar hem örenci hem de eiticiler tarafndan gözle kontrol edilip forma kaydedildi.
Boyanma gözlenen alanlar örenci tarafndan tamamen uzaklatrld. Örenciye çürüü tama- men uzaklatrp uzaklatrmad tekrar sorul- du. Cevap ‘evet’ ise kavite ayn eiticiler tarafn- dan ikinci kez göz ve sonda ile kontrol edildi.
Kavite içinde enfekte dentinin olup olmad
forma kaydedildi. Çürük saptayc boya ayn
ekilde uyguland.
Bu ilemlere kavitede boyanma gözlenmeyene kadar devam edildi. Kavite içinde açk pembe boyanan alanlar uzaklatrlmad. Kavite prepa- rasyonu tamamlandktan sonra restorasyonlar staj örencileri tarafndan tamamland.
statistiksel Deerlendirme
Elde edilen veriler SPSS paket program
(Statistical Packages of Social Sciences, 10,0, Windows) kullanlarak istatistiksel olarak deerlendirildi. Boyanma ile kavite tipi, di tipi, alt çene veya üst çene, kavite derinlii ve boyan- ma lokalizasyonu arasndaki iliki ve boyanma- nn lokalizasyonu ile kavite tipi arasndaki iliki ki kare testi ile deerlendirildi. Çürük tehisinde
örenci, doktora örencisi, öretim üyesi ve çürük saptayc boya arasndaki farkllk McNemar testi ile belirlendi. Ayrca çürük tehisindeki örenci ile çürük saptayc boya arasndaki farkllk ki kare testi ile belirlendi (p= 0,05).
Bulgular
Çalmada incelenen kriterler ve 1. kontrol sonunda boyanma gösteren di saylar ve oranlar Tablo 1’de gösterilmektedir. Ki kare testinin sonuçlarna göre boyanma ile di tipi ve boyanan dilerin alt veya üst çenede bulunmas
arasnda anlaml bir iliki saptanmad. Kavite tipi ve kavite derinlii ile boyanma arasndaki iliki istatistiksel olarak anlaml bulundu. Yap- lan tüm kontrollerde en çok boyanmann göz- lendii kavite tipinin Snf II kaviteler olduu ve 1. ve 2. kontrolde doal olarak derin kavitelerin s olanlara oranla daha fazla boyand belir- lendi.
Tablo 1. Birinci kontrol sonunda çalmada incelenen kriterler ile boyanma arasndaki iliki.
Kriterler n* Ki kare ve p
deeri Anterior
Premolar Molar
%29 (33/114)
%40 (55/136)
%33 (100/307)
2= 4,17 p= 0,12
Alt çene Üst çene
%30 (77/254)
%37 (111/303)
2= 2,26 p= 0,13 Snf I
Snf II Snf III Snf IV Snf V
%19 (32/171)
%46 (114/249)
%32 (20/62)
%32 (11/34)
%27 (11/41)
F2= 33,79 p= 0,00
Derin kavite S kavite
%50 (152/306)
%14 (36/251)
2= 77,01 p= 0,00 Mine-dentin snr
Pulpal duvar
Mine-dentin snr ve pulpal duvar
%36 (68/188)
%32 (60/188)
%32 (60/188)
2= 0,32 p= 0,85
* Boyanma gözlenen di saysnn toplam di saysna oran
parantez içinde belirtilmektedir.
Boyanmann lokalizasyonu ile kavite tipi ara- snda, yaplan tüm kontrollerde, anlaml bir iliki
saptanmad (ki kare, p>0,05). Birinci kontrolün sonunda boyanmann lokalize olduu alanlara göre elde edilen dilerin orannn kavite tipine göre dalm Tablo 2’de gösterilmektedir.
Boyanmann mine-dentin snrnda, pulpal duvarda, hem mine dentin snr hem de pulpal duvarda olumas arasnda istatistiksel bir fark gözlenmedi (ki kare, p>0,05).
Tablo 3’de, yaplan tüm kontrollerde, örenci, doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan geleneksel yöntem ve çürük saptayc boya ile tehisi yaplan dentin çürüklerinin oran ve incelenen kavite says gösterilmektedir. Dok- tora örencisi ve öretim üyesinin geleneksel yöntem ile yaptklar çürük tehisi arasnda
anlaml bir fark saptanmad (McNemar, p>0,05).
lk kontrolde örencilerin geleneksel yöntem ile çürük olmadn belirttikleri kavitelerin %30’un- da, 2. kontrolde %33’ünde ve 3. kontrolde
%17’sinde doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan çürük saptand (McNemar, p<0,05).
Örenciler tarafndan geleneksel yöntemlerle çürük olmad belirtilen kavitelerin 1. kontrolde
%32’sinde, 2. kontrolde %38’inde ve 3. kontrolde
%31’inde boyanma saptand (ki kare, p<0,05).
Doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan geleneksel yöntemlerle 1. kontrolde %30’unda çürük olduu belirtilen kavitelerin ise %34’ünde, 2. kontrolde %40’nda ve 3. kontrolde %38’inde boyanma saptand (McNemar, p<0,05).
Tablo 2. 1. kontrolün sonunda boyanmann lokalize olduu alanlarn oran (ki kare testi, p>0,05).
Boyanmann lokalizasyonu Kavite tipi
Pulpal duvar Mine-dentin snr Pulpal duvar ve mine-dentin snr
Snf I %28 (9/32) %38 (12/32) %34 (11/32)
Snf II %27 (31/114) %38 (43/114) %35 (40/114)
Snf III %40 (8/20) %40 (8/20) %20 (4/20)
Snf IV %73 (8/11) %18 (2/11) %9 (1/11)
Snf V %36 (4/11) %27 (3/11) %36 (4/11)
Toplam %32 (60/188) %36 (68/188) %32 (60/188)
*Boyanmann lokalize olduu di saysnn boyanma gözlenen toplam di saysna oran parantez içinde belirtilmektedir.
Tablo 3. Geleneksel yöntem ve boya ile saptanan dentin çürüünün oran
Örenci-Asistan/Öretim Üyesi Geleneksel - Geleneksel
Örenci Geleneksel – Boya
Asistan/Öretim Üyesi Geleneksel - Boya 1. kontrol %0 (0/557) - %30 (169/557)
p= 0,00
%0 (0/557) - %32 (179/557 p= 0,00
%30 (169/557) - %34 (188/557)) p= 0,00
2. kontrol %0 (0/167) - %33 (55/167) p= 0,00
%0 (0/167) - %38 (64/167) p= 0,01
%33 (55/167) - %40 (67/167) p= 0,00
3. kontrol %0 (0/59) - %17 (10/59) p= 0,01
%0 (0/59) - %31 (18/59) p= 0,02
%17 (10/59) - %38 (22/59) p= 0,00 4. kontrol %0 (0/19) - %21 (4/19)
Hesaplanamad*
%0 (0/19) - %42 (8/19) p= 0,49
%21 (4/19) - %47 (9/19)) p= 0,06 5. kontrol %0 (0/9) - %11 (1/9)
Hesaplanamad*
%0 (0/9) - %33 (3/9)) p= 0,31
%21 (4/19) - %33 (3/9) p= 0,50 Saptanan çürük saysnn yaplan preparasyon saysna oran parantez içinde gösterilmektedir.
* Veri says yeterli olmad için hesaplanamad.
Tartma
Dentin çürüünün tedavisi srasnda çürük sap- tayc boyalarn kullanlmas, hekim tarafndan gözden kaçabilen enfekte dentin dokularnn tamamen uzaklatrlabilmesi için klinik bir rehber ve ayn zamanda da boyanmann youn- luuna göre çürüün varln deerlendire- bilmek için bir yardmc olarak tavsiye edil- mektedir.3,16
Enfekte dentini objektif olarak tehis edebilmek amacyla çürük saptayc boyalar kullanlarak pek çok çalma yaplmtr.3 Molar ve premolar dilerin boyanma ile ilikisinin incelendii klinik çalmalarda çürük saptayc boyann, molar dilerde premolar dilere göre daha çok boyanmaya neden olduu görülmütür.13,18 Anterior, premolar ve molar dilerdeki boyan- mann incelendii bir klinik çalmada ise boyanmann di tipinden etkilenmedii belirtil- mitir.12 Anterior, premolar ve molar dilerin boyanma ile ilikisini incelediimiz bu çalma- da da boyanmann di tipinden etkilemedii saptanmtr. Boyanma ile kavite tipi arasndaki ilikinin incelendii çalmalarda ise, en çok boyanma Snf II kavitelerde gözlenmitir.3,18 Boyanmann snf I, II, III, IV ve V kavite tiplerin- den etkilenip etkilenmediini incelediimiz ça- lmamzda da en çok boyanma Snf II kavite- lerde gözlenmitir.
Derin kavite preparasyonlarnda çürük temizlen- dikten sonra dentinin boyanma olaslnn art- t belirtilmektedir.13 Bunun dentin kanallarnn says ve çapnn pulpaya doru artmas ile geçirgenliin artmas nedeniyle olduu bulun- mutur.18 Çalmamzda da derin kavitelerde s
olanlara oranla boyanan di saysnn artt sap- tand.
Çürük saptayc boyalarn rutin olarak kullanl- masnn salam di yaplarnn gereksiz uzak- latrlmasna ve pulpa yaralanmalarna neden olabildii belirtilmektedir.6,10 Yaplan çalmalar- da da bu boyalarn salam dilerde pulpa çevre- sindeki dentini ve mine-dentin snrn da boya- yabildii saptanmtr.6,12 Çürük saptayc boya- nn çürük dentinde oluturduu boyanmann younluu ile bakteri orannn ilikisinin ince- lendii bir baka çalmada ise, dentinde açk
boyanan bölgeler arttkça bakteri miktarnn azald saptanmtr.11 Ayrca çürük saptayc
boyalarn kavite içindeki bakterileri boyama- dklar, demineralize dentinin organik matrisini boyadklar gözlenmitir.6 Bu nedenle yaptmz klinik çalmada dentinde gereksiz madde kay- bna ve pulpa yaralanmalarna neden olmamak amacyla açk pembe boyanan alanlar temizlen- meyip restorasyona dâhil edildi.
Yaplan in vitro çalmalarda dentindeki boyan- mann sadece çürükten kaynaklanmad, çürük saptayc boyalarla oluan boyanmann çürüün yaygnl dnda di yaplarndaki mineralizas- yon düzeyi ile de ilikili olduu belirlenmitir.6,12 Yip ve ark.’lar,6 klinik olarak salam olduu düünülen diler üzerinde elektron mikroskobu ile yaptklar incelemelerde mine-dentin sn- rnda ve pulpaya yakn alanlarda dentindeki mineralizasyon düzeyinin normal dentine göre daha az olduunu gözlemilerdir. Ayn çal- mada çürük olmad halde pulpa çevresindeki dentinin ve mine-dentin snrnn da boyand
saptanmtr.6 Üç farkl çürük saptayc boya kullanlarak yaplan bir baka in vitro çalmada da çürüün uzaklatrldna geleneksel yön- temlerle karar verilen Snf I ve II kavitelerde, boyanmann en çok pulpaya yakn kavite duvar- larnda olduu gözlenmitir.1 Çalmamzda da doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan geleneksel yöntemle %30’unda çürük saptanan kavitelerin %34’ünde boyanma saptanmtr.
Çürük tehisindeki asistan, öretim üyesi ve çürük saptayc boya arasndaki %4’lük bu fark bu boyalarn sadece çürüü boyamayp minerali- zasyonu daha az olan mine-dentin snr ve pul- pal duvar boyanmasndan da kaynaklanabilir.
Anderson ve Charnebau,13 yaptklar bir çal- mada örenciler tarafndan prepare edilen ve geleneksel yöntemler kullanarak çürük olma- dna karar verilen kavitelerin %72’sinde bo- yanma saptamlardr. Bu boyanmann %59’u- nun mine-dentin snrnda olutuunu belirle- milerdir. Kidd ve ark.’lar12 ise çalmalarnda geleneksel yöntemlerle çürük olmadn sapta- dklar kavitelerin %63’ünde pulpal duvarda,
%57’sinde mine-dentin snrnda boyanma sap- tamlardr. Bir baka çalmada da geleneksel yöntemler ile çürük tehisinde örencilerin %96
orannda baarsz olduu ve çürük saptayc
boyalar olmadan enfekte dentini uzaklatra- madklar gözlenmitir.4 Yaptmz çalmada geleneksel yöntem ile örencilerin çürük olma- dn söyledikleri kavitelerin %30’unda doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan çürük,
%34’ünde boyanma saptanmtr. Ayrca çal- mamzda örencilerin prepare edilmi kavite- lerde mine-dentin snrndaki ve molar diler- deki tüberkül tepelerinin altndaki bölgelerdeki çürüü saptayamadklar belirlenmitir. Çürük saptayc boyalarn örencilerin eitiminde kul- lanm, örencilerin geleneksel yöntemlerle saptayamadklar bölgelerdeki enfekte dentini gözle görülebilir hale getirmesi nedeniyle yararl
olabilir.
Sonuç
Bu klinik çalmada çürük saptayc boyann en çok Snf II kavitelerde boyanmaya neden olduu saptand. Çürük saptayc boya ile derin kavitelerde s olanlara göre daha fazla sayda diin boyand gözlendi. Örencilerin gelenek- sel yöntemi kullanarak çürük olmadn belirt- tikleri kavitelerde doktora örencisi ve öretim üyesi tarafndan çürük saptand. Çürük saptayc
boya doktora örencisi ve öretim üyesi tara- fndan çürük saptanan kavite saysndan daha fazla sayda kavitenin boyanmasna neden oldu.
Çürük saptayc boyalar geleneksel yöntemlerle birlikte kullanldnda deneyimsiz klinisyenlerin eitiminde faydal olabilir.
Kaynaklar
1. Ansari G, Beeley AJ, Reid SJ, Foye HR. Caries detector dyes–an in vitro assessment of some new compounds. J Oral Rehabil 1999; 26: 453-458.
2. Fusayama T. A Simple Pain-Free Adhesive Restorative System by Minimal Reduction and Total Etching. Ishiyaku EuroAmerica Inc, St Louis, 1993, 1-21.
3. Belli S, Karakaya , Babozkurt N, engün A, Özer F. Dihekimlii örencilerinin yaptklar
kavite preparasyonlarnda karies detektör kulla- nmnn klinik deerlendirilmesi. Atatürk Üniv Di
Hek Fak Derg 1997; 7: 17-20.
4. Tassery H, Dèjou J, Chafaie A, Camps J. In vivo diagnostic assessment of dentinal caries by junior and senior students using red acid dye.
Eur J Dent Educ 2001; 5: 38-42.
5. Fusayama T. Intratubular crystal deposition and remineralization of carious dentin. J Biol Buccale 1991; 19: 255-262.
6. Yip KH, Stevenson GA, Beeley AJ. The spesificity of caries detector dyes in cavity preparation.
Br Dent J 1994; 176: 417-421.
7. Kuboki Y, Fusayama T. Mechanism of diferential staining in carious dentin. J Dent Res 1983; 62:
713-714.
8. List G, Lommel T, Tilk AM. Use of a dye in caries identification. Quintessence Int 1987; 14: 186-192.
9. Zheng L, Hilton JF, Habelitz S, Marshall SJ, Marshall GW. Dentin caries activity status related to hardness and elasticity. Eur J Oral Sci 2003;
111: 243-252.
10. McComb D. Caries-detector dyes- How accurate and useful are they? J Can Dent Assoc 2000; 66:
195-198.
11. Iwami Y, Shimizu A, Narimatsu M, Kinomoto Y, Ebisu S. The relationship betweeen the color of carious dentin stained with a caries detector dye and bacterial infection. Oper Dent 2005; 30: 83-89.
12. Kidd AE, Bechal-Joyston, Smith MM. The use of caries detector dye in cavity preparation. Br Dent J 1989; 167: 132-134.
13. Anderson HM, Charbenau TG. A comparison of digital and optical criteria for detecting carious dentin. J Prosthet Dent 1985; 53: 643-646.
14. Al-Sehaibany F, White G, Rainey TJ. The use of caries detector dye in diagnosis of occlusal carious lesions. J Clin Pediatric Dent 1996; 20:
293-298.
15. Anderson HM, Loesche W, Charbenau TG.
Bacteriologic study of a basic fuchsin caries- disclosing dye. J Prosthet Dent 1985; 54: 51-55.
16. Fusayama T. Clinical guide for removing caries using a caries-detecting solution. Quintessence Int 1988; 19: 397-300.
17. Zacharia AM, Munshi KA. Microbiological assessment of dentin stained with caries detector dye. J Clin Pediatr Dent 1995; 19: 111-115.
18. Bulucu B, Erta E, Sevilmi H, Yolda O. Kavite preparasyonlarnda %5’lik bazik fuksin propilen glukol solüsyon kullanmnn klinik deerlen- dirilmesi. Cumhuriyet Üniv Di Hek Fak Derg 1999; 2: 83-86.
Yazma Adresi:
Doç. Dr. R. Banu ERM
Süleyman Demirel Üniversitesi, Dihekimlii Fakültesi, Di Hastalklar ve Tedavisi AD 32200 Dou Kampüsü, ISPARTA Tel : (246) 211 33 15 Faks : (246) 237 06 07 E-posta : banu_ermis@yahoo.com