• Sonuç bulunamadı

Jüvenil Behçet Hastal›¤›

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Jüvenil Behçet Hastal›¤›"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SUMMARY Juvenil Behçet’s Disease

Behçet disease is a vasculitis in which multiple organ involve- ment occurs. Remisions and exacerbations are seen in its course and it is a chronic relapsing disease. Diagnosis is very difficult. There are no patognomonic symptoms or laboratory signs. Recurent oral and genital ulserations, ocular and derma- tological signs are diagnostic. The disease is rarely seen in childhood and sometimes presantation may be papilledema.

A ten year old were taken to our clinic because of headache, fatigue, cranial sinus thrombosis. No cause was found while searching all cranial occlusive causes of venous thrombosis emesis, myalgia sixteen months ago. When the etiology of headache searched papilledema was found as a result of. Dia- zoxide, low dose asetylsalisylate, warfarin were administered to the patient for cranial sagittal sinus right transverse sinus thrombosis. MRI-MRI venograpy were used fo controlling sinus thrombosis.

Long term observation of the patient in the policlinic and in the hospital it is found that except the complaints of severe headache, relapsing fever, there are recurent oral ulcerations, non-erovise artritis of knee and lower extremities, erithema nodosume like dermal lesions in lower extremities, thrombo- phylebitis and iridocyclitis as the other signes. In addition to this, acute phase reactants were high during these periods.

HLA B51 was found in his tissue group analyse. After labaro- tory data and clinical findings the patients diagnosis is juvenil Behçet’s disease. In our clinic his theraphy and visits are regu- larly controlled.

Key words: Juvenil Behçet’s disease, criteria of diagnosis, presentation

Anahtar kelimeler: Jüvenil Behçet hastal›¤›, tan› kriterleri, prezentasyon

Behçet Hastal›¤›, bir çok sistemi tutan kronik bir hasta- l›kt›r. Remisyon ve alevlenmelerle seyreden tekrarlay›c›

nitelikte vaskülittir. ilk defa 1937 y›l›nda Türk dermato- loji profesörü Hulusi Behçet taraf›ndan tan›mlanm›flt›r.

Daha sonra 1990 y›l›nda “International Study Group for Behçet’s Disease” taraf›ndan hastal›k için tan› kriterleri belirlenmifltir. Hastal›¤›n bafllang›c› genellikle 15-30 yafl aras›d›r. Nadiren çocukluk ça¤›nda (olgular›n % 1- 2’si) görülür. Hastal›k erkeklerde, gençlerde, doku gru- bu HLA-B51 olanlarda daha a¤›r seyreder. Ülkemizdeki prevelans› 37/10.000 olarak belirlenmifltir. Hastal›¤›n patogenezi tam olarak ayd›nlat›lamam›flt›r. Tekrarlayan oral ülserler, genital ülserler, göz tutulumu, trombofle- bit, nörolojik ve gastrointestinal sistem tutulumu ile seyredebilen, tan›s› güç, patognomonik semptom ve bulgular› bulunmayan bu hastal›k, klinikte bazen papil ödemi ile ortaya ç›kabilir. Çocukluk ça¤›nda nadir gö- rülmesi, ilk ortaya ç›k›fl›n›n papil ödemi olmas› nede- niyle klini¤imizde izledi¤imiz jüvenil Behçet tan›s› alan olguyu sunmay› amaçlad›k.

OLGU

10 yafl›nda erkek hasta. Klini¤imize 16 ay önce bafl a¤r›s›, kusma, halsizlik, kas a¤r›s› yak›nmalar›yla getirildi. Öykü- sünden daha önce önemli bir hastal›k geçirmedi¤i, son zaman- larda halsizleflti¤i, kas a¤r›lar› oldu¤u sonra flikayetlerine flid- detli bafl a¤r›s›n›n eklendi¤i ö¤renildi. Soy geçmiflinde önemli bir özellik yoktu. Bafl a¤r›s› etyolojisine yönelik yap›lan göz dibi incelemesinde papil ödem tespit edildi. ‹stenen görüntü- leme yöntemleri ile papil ödemin kraniyal superior sagital si- nüs, sa¤ transvers sinüs trombozuna ba¤l› oldu¤u saptand›.

Venöz tromboza neden olabilecek tüm kraniyal oklusif neden- ler araflt›r›ld›. Herhangi bir neden bulunamad›. Hastaya tedavi amac›yla diazoksit, düflük doz asetilsalisilik asit, warfarin uyguland›. Kraniyal MRG-MRG venografi ile izlenen hastada bir y›l›n sonunda tamamen rekanalizasyon tespit edildi.

Hastan›n aral›kl› hastaneye yat›r›larak yap›lan uzun süreli izle- minde tekrarlayan atefl, bafl a¤r›s›, halsizlik gibi sistemik bul- gular›n›n yan›nda oral aftöz ülserler, özellikle diz ve ayak bile¤i eklemlerini tutan non-erozif artritler, alt ekstremitelerde tekrarlayan eritema nodozum benzeri lezyonlar, özellikle kan al›nan yerlerde farkedilen tromboflebitler ve göz muayene- sinde iridosiklit saptand›.

Jüvenil Behçet Hastal›¤›

Müferret ERGÜVEN (*), Maviflen ‹fiCEN (*), Merve USTA (*), Elif YILDIZ (*), Aydan ANGAY (*), Mukaddes KAVALA (**), Sevil ÖZÇAY (*)

SSK Göztepe E¤itim Hastanesi Çocuk Klini¤i*; Dermatoloji Klini¤i**

OLGU SUNUMU Pediatri

Göztepe T›p Dergisi 16: 191-192, 2001

191 ISSN 1300-526X

(2)

Laboratuvar bulgular›n da orta derecede anemi, akut faz reak- tanlar›nda atak s›ras›nda veya ataklarla iliflkisiz devam eden yükselmeler d›fl›nda önemli bir bulgu yoktu. RF, ANA, ANCA, antikardiyolipin antikorlar negatifti. Protein C, protein S, AT3 normaldi. Hastada yap›lan doku grubu incelenmesinde HLA-B51 saptand›.

Klinik ve laboratuar bulgular› sonucu Jüvenil Behçet tan›s›

alan hasta klini¤imizde hala takip ve tedavi edilmektedir.

TARTIfiMA

Behçet hastal›¤›, genellikle 15-30 yafl aras› görülse de nadir olarak çocukluk ça¤›nda bulgu verir. Olgumuz 10 yafl›nda bir erkekti. Hastal›k gençlerde ve erkeklerde daha a¤›r seyreder. Patogenezi tam olarak ayd›nlat›la- mam›flt›r. Genetik predispozisyonu olan kiflilerde hücre- sel ve humoral immünitede bozukluk ve ortaya ç›kan inflamasyon sonucu oldu¤u düflünülmektedir. Hastan›n ailesinde Behçet hastal›¤› öyküsü yoktu.

Tan›s› oldukça zor bu hastal›kta 1990 y›l›nda “Internati- onal Study Group for Behçet’s Disease” taraf›ndan tan›

kriterleri belirlendi;

11.. Tekrarlayan aftlar ve afla¤›dakilerden en az iki bulgu 22.. Genital ülser

33.. Göz lezyonlar›

44.. Deri lezyonlar› (eritema nodosum, papüllo-püstüller veya psödofolikülit, eriflkinlerde akneiform nodüller) 55.. Pozitif paterji testi

Rekürran oral ülserler mutlaka olmal›d›r. Hastam›zda aral›kl› tekrarlayan iz b›rakmayan oral aftöz lezyonlar 16 ay süresince befl defa izlendi. Genital ülserler erkekte genellikle skrotumda, kad›nlarda labiumlarda bulunur.

Skatris b›rakarak iyileflir. Bu skatris, tan› koymada patagnomonik olabilir. Papüllo püstül halinde bafllar, z›mba ile delinmifl ülser görünümü izler. Olgumuzda izlemimiz süresince genital ülser gözlenmedi.

Göz lezyonlar›; s›kl›¤› ve körlü¤e götürmesi nedeniyle göz tutulumu ayr› bir öneme sahiptir. Akut bafllang›çl›

ön ve/veya arka segmenti tutan tekrarlay›c› uveit atak- lar› ve retinal vaskülit hastan›n karakteristik klini¤ini oluflturur. Görme azalmas›, göz çevresinde a¤r› ve kan- lanma, ›fl›ktan rahats›zl›k görülebilir. Ön kamarada yo-

¤un iltihabi infiltrasyon çökmesi sonucu oluflan hipo- piyon % 20 oran›nda görülür. Kötü prognoza iflaret eder. Göz tutulumu % 10-20 oran›nda körlükle sonuç- lan›r. Olgumuzda bilateral iridosiklit ve papil ödemi tespit edildi.

Deri lezyonlar›; eritema nodozum benzeri lezyonlar, pa- püllopüstüler lezyonlar, psödofollikülit, geçici yüzeyel tromboflebittir. Eritema nodosum benzeri lezyonlar, akut geliflen yuvarlak veya oval f›nd›k büyüklü¤ünde, duyarl›, basmakla a¤r›l› lezyonlar. Hastam›zda eritema nodozum benzeri lezyonlar daha çok alt ekstremite- lerde, özellikle kan al›nan yerlerde izlenen gezici trom- boflebitler gözlendi. Paterji testi; derinin nonspesifik hiperaktivitesi: Ön kol derisine steril i¤ne bat›r›ld›ktan 48 saat sonra papül ve püstül oluflmas›. Akdeniz ül- kelerinde pozitiflik % 50-80 oran›ndad›r. Behçet has- tal›¤›nda merkezi sinir sistemi tutulumu % 5-10 gibi dü- flük oranda olmas›na karfl›n mortalite ve morbiditesi yüksektir.

Hastal›kta spesifik bir laboratuvar bulgusu yoktur. Kro- nik hastal›k anemisi, CRP, ESR yüksekli¤i gibi bulgular saptanabilir. Behçet hastal›¤› özellikle HLA-B51 ve HLA-B5 ile birliktelik gösterir.

Tedavi semptoma yöneliktir. Sinüs trombozuna yönelik hastaya diazoksit, aspirin, warfarin verildi. Rekanali- zasyon tespit edildi. Oral aftlar topikal steroit ile, erite- ma nodosum benzeri lezyonlar kolflisin ile, tromboflebit aspirin ile, artralji ve artrit analjezik-antiinflamatuarlar- la tedavi edildi. Alevlenmelerde pulse doz steroid kul- lan›lmaktad›r.

Prognoz genelde iyidir. Gençlerde erkeklerde ve doku grubu HLA-B51 olanlarda hastal›k daha fliddetli seyre- der. Olgumuzda bu üç risk faktörü de vard›.

Sonuçta, genifl semptomatolojisi olan spesifik semptom ve laboratuvar bulgular› olmayan bu hastalar›n uzun sü- reli izlemleri, çocukluk ça¤›nda nadir görülen, tan›s›

güç konan bu hastal›¤›n gözden kaçmas›n› önleyecektir.

KAYNAKLAR

1. O’Duffy JD: Vaculitis in Behçet’s Disease; Rheumatic disease clinics of North America 16:2, 1990.

2. Fresko I ve ark: Behçet hastal›¤›, Klinik Geliflim 10:224-229, 1997.

3. Cassidy JD, Petty RE: Textbook of pediatric rheumatology. New York, Churchill Livingstone Inc, 408-412, 1990.

44.. International Study Group for Behçet’s Disease. Criteria for diag- nosis of Behçet’s Disease. Lancet 1078-1080, 1990.

5. Kansu T, Kansu E, Zileli T, et al: Neuroophtalmologic manifesta- tions of Behçet’s Disease. Neuroophtalmology 11:7-11, 1991.

6. Yaz›c› H, Yurdakul S, Hamuryudan V: Behçet’s syndrome: How should we treat it? Clin Immunother 3:102-7, 1995.

7. Do¤ru D, Çamur S, Öztürk R: Behçet hastal›¤›. Katk› Pediatri dergisi 2:223-229, 1995.

Göztepe T›p Dergisi 16: 191-192, 2001

192

Referanslar

Benzer Belgeler

Hastanemiz Çocuk Klini¤inde Ocak 1997-Aral›k 2003 tarihle- ri aras›nda yat›r›larak izlenen, yafllar› ortalama 4.67 olan 367 zehirlenme olgusu retrospektif

Di¤er nedenler olarak konstipasyon 26 olgu, üriner sistem infeksiyonu 15 olgu, giardiasis 15 olgu, ailesel akdeniz atefli 6 olgu ve çölyak hastal›¤› 3 olgu olarak bulundu.. Bir

Hastanemiz Çocuk klini¤inde Ocak 97-Aral›k 99 tarihleri aras›nda yat›r›larak izlenen, yafllar› ortalama 6.417 olan 133 zehirlenme olgusu retrospektif olarak

Bizim çal›flmam›zda, en az 12 ayl›k ta- kip sonunda, düzeltilmemifl görme keskinli¤i 0.8 veya daha yüksek olan gözlerin oran› Technolas grubunda.. %55.8, Allegretto

‹ki grup aras›nda TNF-α de¤erle- rinde ameliyat öncesi dönemde anlaml› fark izlenmez- ken (p=0.576), ameliyat sonras› dönemdeki TNF-α de- ¤erleri grup II’de anlaml›

Manyetik araştırmalarda, kaynak manyetizasyonunun ve bölgesel yer manyetik alanının düşey olarak yönlenme- diği durumlarda manyetik belirtinin en yüksek değerleri kaynak

Bu çal›flmada, Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Nefroloji Klini¤inde takip edilen ve herhangi bir sebepten dolay› hemodiyalize giren HBsAg ve antihepatit C virüsü

Sa¤l›k çal›flanlar›, kan ve vücut s›v›lar› ile olan mesleki temaslar› nedeniyle hepatit B virüsü (HBV) ve hepatit C virüsü (HCV) gibi patojenlerle