Dikili ilçesi çukuralan mevkiinde altın çıkaran Koza şirketi hakkında verilen ‘faaliyet durdurma’ kararının yürütmesi mahkeme tarafından durduruldu. Ege’nin eşsiz doğasını katleden madenin yeniden faaliyete geçmesine tepki gösteren Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Berrin Esin Kaya, “Arap Dağı ve Kışla Dağı gibi Ege bölgesinin bir çok yerinde altın madenciliği yapmak için her yer delik deşik edilerek lisans alınıyor” dedi.
İzmir Dikili’de bulunan ve doğaya verdiği zarar nedeniyle yaşam savunucularının yoğun tepkisini çeken Koza Altın’a ait çukuralan altın madeni işletmesinin faaliyetinin İzmir İl Özel İdaresi tarafından çevre izin ve lisans belgesi
bulunmadığı gerekçesiyle durdurulması ve 31 Aralık 2013 tarihinde madeni mühürlenmesinin ardından şirket tarafından İzmir 4. İdare Mahkemesinde açılan yürütmeyi durdurma davası şirket lehine sonuçlandı. 10 Ocak’ta oy birliğiyle alınan kararın ardından maden yeniden faaliyete geçerken, çevre örgütü temsilcileri karara tepki gösterdi. Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Av. Berrin Esin Kaya, Bergama’daki Ovacık Altın madeni ve Çukuralan’daki Koza Altın madenlerinin insan ve doğa sağlığına ciddi zararlar verdiğini ifade etti. Bu alanlarda altın madenciliğinin yapılmaması gerektiğini söyleyen Kaya, “Arap Dağı ve Kışla Dağı gibi Ege bölgesinin bir çok yerinde altın madenciliği yapmak için her yer delik deşik edilerek lisans alınıyor” dedi. Altın madenciliği için herkesin lisans aldığını belirten Kaya, “Koza yaylasının dünya mirası niteliğinde önemi var. Bununla ilgili dava açmıştık. Şu ana kadar işletmenin lisanssız işletilmesinin telafi edilecek yanı da yok” dedi.
