Sinop Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Metin Gürbüz, nükleer santral yapılması planlanan bölgede safran çiçeği bulunduğunu söyledi. Bölgede bulunan eski kilise ve eski hamam kalıntılarını incelerken dikkatini çeken bir çiçeği kopararak, Ziraat Yüksek Mühendisi Mustafa Kalafat’a götüren Gürbüz, Kalafat’ın bunun ‘safran çiçeği’ olduğunu söylemesi üzerine basın mensuplarını nükleer santral yapılması düşünülen Türkiye’nin en kuzey noktası Sinop İnceburun’a davet ederek çiçeği gösterdi.
Safran bitkisi hakkında bilgi veren Ziraat Yüksek Mühendisi Mustafa Kalafat, Sinop’ta böyle kendiliğinden yetiştiğine göre buranın iklim ve toprak koşullarının safran bitkisinin yetişmesine uygun olduğunun anlaşıldığını, yöre halkının safran bitkisini yetiştirerek iyi bir geçim kaynağına ulaşabileceğini belirtti.
Sinop Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Kayhan Konukçu ise yapılması düşünülen nükleer santralin başka birçok mahzurları yanında bu endemik safran bitkisini de yok edeceğine dikkat çekti.
SAFRAN NEDİR?
Safran (Crocus sativus), süsengiller (Iridaceae) familyasından, sonbaharda çiçek açan, 20–30 cm boyunda, çiğdem (Crocus) cinsinden soğanlı bir kültür bitkisi ve bu bitkiden elde edilen baharat. Çiçeği ve tepecikleri bitkiye bağlayan yaprak sapı da dahil olmak üzere erkek organları kurutularak özellikle gıda boyası ve tat verici olarak kullanılan safran bitkisi daha çok İspanya, Fransa, İtalya ve İran’da yetiştirilir. Türkiye’de ise safran Safranbolu’da üretilmektedir. Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı, (bir gramı 5 ile 6 avro arası) olan safranın anavatanı Güneybatı Asya’dır. Yarım kilogram safran 80 bin çiçekten çıkarılabilir. Kendi ağırlığının 100 bin katı suyu sarı renge boyar. Tıpta da kullanılır.